bugün
yenile
    /
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      modern insanın yakalandığı lanet olası durum. bu tanı konulmadan önce ilk başta çevresel faktörlere bakılmalıdır. çevrenizdeki insanlar ve yaşadığınız yer ilk sebeblerdir. tarak gibi bir çevredeyseniz depresyonun sebebi sizden kaynaklı değildir. tedavi ve önlem süreçlerinde ilk olarak yaşadığınız çevreyi değiştirmeniz gerektiği söylenmektedir. ancak maddi imkanlarınız sınırlıysa bu pek mümkün değildir. gelecek kaygınız varsa ve hayatı güzelce tecrübe edecek imkanlara sahip değilseniz depresyon kaçınılmaz olacaktır. şimdi recep bu durumda ne yapalım derseniz inanın ben de bilmiyorum.
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyon dediğimiz şey aşk filmi izlerken çikolata yiyip ağlamak değil. Pms döneminde kendini bi iyi bir kötü hissetme durumu hiç değil. Gerçekten depresyona girmiş kişiler bilir ne kadar zor bir süreç olduğunu. O günleri hatırladıkça gerçekten kendime çok çok üzülüyorum sevgilisinden ayrılan depresyona girdim demesin çok kötü döverim
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İki üç gündür soldan soldan yoklayıp duran , illet çukur. Çekiyor böyle. Ama girmemeye çalışıyorum.... Ders çalışmam lazım motive olmam lazım... Ama olamıyorum... Stres insanı bir kıl parçasına çevirebilir. Ama siz direnin. Stres sizi yenemez, siz stresi yenebilirsiniz. Stresi siz oluşturursunuz. Öyleyse onu siz yok edebilirsiniz. (bkz: aynaya karşı)
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Haftanın beş günü beraberiz.
      02 günde tatil mi? - o ben olamam 28.09.2020 23:08:42 |#3970320
      1Evet ahdjfjt - frohfrohhh 28.09.2020 23:28:51 |#3970380
    5. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      depresyon sanıldığı gibi bir şey değil. yani moral bozukluğu ne yazık ki depresyon demek değil. ben yaşadım oradan biliyorum. şöyle ki ben önce depresyon olduğunu bile fark etmedim, zaten böyle bir şey fark edilebilir mi bilmiyorum. geçmişte yaşadığım birkaç küçük fiziksel şiddet ve çok sevdiğim birinin rahatsızlığına üzülmeme bağlı olarak gelişmiş olduğunu söyledi doktorum, yani bunlar uzun süre içimde birikmiş ben fark etmemişim. yani dertlerinizi içinize atmayın. nasıl patlayacağı belli olmuyor. ben kötüyüm kötüyüm derken kimse ciddiye almadığı için de büyük boyutlara ulaştı bence. o yüzden çevrenizdeki insanların sıkıntılı olduğunu fark ederseniz lütfen onların yanında olun. "neyin var", "geçer ya takma", "abartıyorsun" ve türevi cümlelerle değil. gerçekten yanlarında olun. benim ailem hariç kimse yanımda olmadı daha doğrusu ciddiye almadılar yaşadığım durumu. ölmek istiyorsun, ölmeye bile gücün yok. ki şu an nasıl yaptığımı aklım almasa da denedim bile. 1 ay evden hiç çıkmadım kimseyle görüşmedim hiçbir şey yemedim içmedim. 20 kilo verdim ki normalde kilo verebilen birisi değilim. sonra geçti, ilaçlar terapiler vs. ilaçlara alışmak zor, alışınca bırakmak zor. umarım kimsenin başına gelmez.
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ah.. Güzel şeyler yazsam mı diyorum.. Denesen mi Tan.. Sanırım yazabilirim.. Depresyon.. Hastalık mı bu sizce? İlaçlar geçirir mi yani. Hastalıksa geçirir değil mi.. Ama size tüyo vereyim çocukluktan kalmaysa geçmez. Sürekli seni izler. Babanın bi kaş kaldırışında. Sen otuza yaklaşırken bi çocuğun gülüşünü kıskandığında.. Kendi çocukluğunu düşündükçe. Hak etmediğin şeyleri düşündükçe.. Ben haketmedim. Ben bu yaşta bunları düşünmeyi haketmedim. Ben dayak yemeyi haketmedim mesela. Dünyadan haberim olmadığı yaşta dünyanın başıma yıkılmasını haketmedim. Ben çocukluk yerine olgunluğu yaşamayı haketmedim. Gel bana depresyonun hastalık olduğunu söyle.. İlaçla geçeceğini söyle. İlacın uyutacağını söyle. Söyleme.. Sanırım ilaçlar kadar etkili olur. Depresyon öyle bir şey ki saklanır içinde. Ne ara kanına girdi bilmezsin. Gezer durur içinde. Atamazsın içinden. Alışırsın ve geçti sanarsın sırf bu yüzden. Geçmez. Ölmek istersin.. Denersin. Ama yine açık kalır gözün. Pişman olursun denediğine. Tanrıya inancın kalmaz. Tutmaz ellerini. O anlatılanlar gibi büyülü hissettiremez sana. Ölümün de anlamı kalmaz o zaman. Takatin kalmaz ölüme. Hevesin kalmaz yaşama. Sürüklenir gidersin. Düşünür kafayı yersin. Anlaşamazsın zihninle. Anlaşamazsın insanla. İnsan olmayı yadırgarsın. Yabancılaşırsın insanlığa. Çekilirsin köşeye. Babanın kaldırdığı elden kaçtığın gibi çekilirsin köşeye. Sevmezsin kendini. Anneden öğrenemediğin sevgiyi kendine vermeye çalışırsın. Boşluklar dolsun diye. Eğreti durur elinde. Yakışmaz sana sevmek. Başkasını sevmeye çalışırsın. Yakışmaz sana. Frenlersin kendini. Sıkı sıkı tutarsın kendini. Aman beni bilmesin. Aman canımı yakmasın. Yakar. Dünya hali. İnsan hali. Yanar can. Gelgelelim elde kalanlara. Depresyon.. Yine o kalır sana. Uyanır.. Resmen kötü şeyler olmasını bekliyormuş gibi uyanır.. Uykudan uyanınca deli gibi susar bazen insan. Kana kana su içmek ister. Depresyonda uyanınca bende, deli gibi ağlamak geliyor içimden. Ama bıktım ağlamaktan. Yoruldum.. İçime ağlamaktan doldum taştım. Dışıma kan akıyor dolan yaşlar. O acıyı hissetmek akıtıyor içime dolan yaşı. Rahatlıyorum bir müddet sanırım. Demin aynaya baktım.. Yedi yıllık sporun hakkını vermişim. Tebrikler bana. Dövülmek yaramış. Biliyorsun işini baba. Teşekkür ederim.. Güçlü olmak istedim hep. Kimse bana el kaldırmasın diye. Kimsenin altında ezilmeyeyim diye. Ama içim. İçim ezik kaldı hep. Geçmeyen yaralar kaldı hep. Güçlü sert mizacın altında çürük bi ruh kaldı. Hayatım ezdi. Aşık olduklarım ezdi.. Hep sakladım içimi. Açınca daha bi ezildi.. Açınca ruhumun kapısını içeri girip mahvettiler. Sanırım ölüyorum. Yavaş yavaş ölüyorum. Depresyon bu mu.. Yavaşça öldüren. İçimdeki çocuk kalmış ruhu sürekli ağlatan. Sanırım depresyon bu. Bu hastalık değil.. İlaçla geçmez. Uyuyarak geçmez. Anlatarak geçmez. Yazarak da geçmez. Ama yazdık işte..
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      -Sen hiç depresyona girdin mi? +Depresyon burjuvalar içindir. Biz sadece sabah uyanır ve yollara düşeriz hepsi bu. (bkz: riff raff)
    8. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyon ciddi bir patoloji. Fizyolojik bulgularla ortaya konmuş bir hastalık aslında. Öyle, "ayyy ben depresyondayım yiaaah" durumları ile tanımlanabilecek bir durum da değil. Bildiğiniz, FMRı ya da EEG yöntemlerinde somut bulgular alınan, kişinin beyin hareketliliğinde ciddi azalmalara sebep olan bir hastalık. Tabiri caizse, uzun süre sulanmamış bir çiçek gibi oluyor beyin. Eğer bahsedeceğim konuların bir kaçında, en az 2-3 aydır sorun yaşıyorsanız ve bu durum sizi rahatsız ediyorsa, bir yardım almanız şart. Çok uyuma isteği ya da az uyuma/uykusuzluk çekme, İştahsızlık ve doymama, Ani kilo alımı ve zayıflama, Aşırı vücut enerjisi ya da bitkinlik, hayattan zevk alamama, fikir uçuşmaları Burada iki teori var: Beyin böyle bir durum içine girdiği için mi depresyon gelişiyor, yoksa depresyon geliştiği için mi beyin böyle duruluyor... O kısım biraz muallak. İlacı verince kişi iyi hissediyor mu, evet. Bu durumda da psikiyatrist uygun gördüğü hafif bir doz antidepresanı reçetelendirir. Bakın, burada kritik bir nokta var: size uygun ilacın seçimi... Bu öyle aspirin gibi bir ilaç değil. Hala tam olarak izlediği yol bile muğlak. Belirlenmeyen yerler var. Hal böyle olunca ve konu sinir sistemi olunca da bir çok alternatif ilaç var. O yüzden, size uygun ilacı bulana kadar deneyin. Psikiyatristinize ve terapistinize açık olun. İlaçlardan kısaca bahsetmem gerekirse; bunlar totalde serotonin bazlı ilaçlar. İçlerinde triptofan içerenler de var, serotonin geri inhibitörlerini bloke edip, serotoninin sinaptik alanda kalış süresini arttıranlar da var... Bunu da farklı yöntemlerle yapıyorlar. Ayrıca, tabii ki ilaç çözüm değil. O sadece, kırılan kolu alçıya alıyor. Bunun yanında psikoterapi desteği de önemli. Bu da sonradan alınan kalsiyum hapları gibi bir etki işte. Depresyona karşı bağışıklığınızı güçlendirmek de sizin elinizde. Egzersiz, düzenli uyku, düzenli sosyal çevre, düzenli alkol/madde kullanımından uzak durma, kafein tüketimini dengeleme gibi bir sürü ufak ve verimli detay var. Totalde büyük etki yarattıklarında hemfikiriz. Ayrıca; muz, somon gibi besinler de serotonin öncülü olan triptofan'ı içinde oldukça fazla bulundurmakta. Edit: Geçmeyen kronik depresyonlar için vagus'u yahut direkt merkezi sinir sistemini uyaran pil sistemleri de mevcut. Son çare gibi bir şey bu. Uzun süreli sonuç sağlıyor.
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir aralar kurtulamıyordum şu illetten. Hayatım kayıp gidiyordu sanki... Sonra hiç ama hiçbir şeyin kendimi ve hayatımı bu kadar heba etmeme değmedigini ve değmeyeceğini anladım. Zor gelen bir farkındalık ama inanılmaz rahat ettiriyor sonrasında. Üzül üzül nereye kadar ki sanki? Anlık hüzün vs o an ne gerekiyorsa hissediyorum ve bitiyor. Hayat, böyle daha çekilir
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bi aralar girmiştim nası çıkıcamı bilmiyorum
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şu ana kadar sadece bir kere psikiyatri’ye gittim. o da dikkat dağınıklığım içindi, sınavlara bile odaklanamaz hale gelmiştim. hayatımda ilk kez boş kağıt verdiğim zamanlardı. odaklanınca beynim dağılacak gibi oluyordu, sanki bir baterist bagetleri kafama kafama vuruyordu. neyse gittik, yaklaşık 20 dakika anlattım. iyi doktora denk geldim diyordum içimden. ritalin mitalin yazar diye düşünüyorum. çıktık eczaneye girdim adam iki antidepresan bir tane de anksiyete ilacı yazmış. lan lustral yazmıştı, esrar bağımlısı arkadaşıma yazılan ilaç. kendimi bok gibi hissederek çıktım. kullandım ilk gün bir tane mal gibiydim. içimde inanılmaz bir enerji vardı, gün boyu salak salak gülüp esniyordum çenem ağrımıştı artık. üstelik gece 3 saat ya uyuyordum ya uyumuyordum sabahın köründe ayağa dikiliyordum. hasta olmayan insanı bile hasta eder bu ilaçlar, bıraktım hemen. kendi kendime atlattım, odak problemim eskisi kadar olmasa da devam ediyor ama bu ilaçları kullanmaktan evladır.
      1Lustrala güldüm mk sjsjs ne anlattın kadına - uyumuyorum 30.09.2020 00:52:52 |#3971879
      1adam diyor ki kaç dk odaklanabiliyosun? diyorum 20-25 dk falan. e normal o zaman diyor. aha bu ilaç yazmayacak şimdi deyip aslında 5-6 dk falan diyorum. ilaç yazması için lafı baya çevirdim :d doktor da mal lan bu haplanıp gelmiş diyerek heralde lustral yazmış... - uzaydayuzenbalik 30.09.2020 00:58:20 |#3971897
      1Uyuyamıyorum dediysen vermiştir karşında 5 yıl kullanmış kişi duruyor haplamadım henüz bu gidişle o da olur sjsjaj - uyumuyorum 30.09.2020 01:00:31 |#3971901
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bi depresyon otelindeyiiim adı dünyaa tam pansiyoon diye içimden devam ettiğim başlık. --- spoiler --- prozac 20 mg'lı yazar --- spoiler ---
      1Norm ender :) - findiklikurabiye 30.09.2020 01:04:21 |#3971906
      1severiz çokk :) - dam ustunde un eleyen 30.09.2020 01:06:51 |#3971909
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      12. sınıftaydım bizden bir yıl küçük kıvırcık kabarık saçlı bir kız yurtta koridordan odasına giderken depresyondan çıktığğmm kankiiii diye bağırdı hepsi güldüler bizim duyduğumuzu görünce yine güldüler bizde güldük sonra favori sözümüz bu oldu dersten zayıf alan üzülüyordu üzülmesi geçince depresyondan çıktığğm kankii diyordu gülmeye devam ediyorduk lise bitti tam olarak ne zaman olduğunu hatırlamıyorum kızın intihar ettiği haberini aldık neden olduğunu bilmiyoruz Mekanın cennet olsun kıvırcık saçlı kız
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "abi yataktan çıkmıyorum, film-dizi falan yatıyorum bütün gün. depresyondayım ben ya?" algısından bambaşkadır. Bundan tam bir sene önce bana da teşhisi konulan hastalıktır. Tedavi oldum, tedavim 3 ay sürdü. 3 ay sonunda kesinlikle daha iyiydim. Ve tedaviyi kestik. kendimde bu düşüncelerin farkına vardığımda ailemden habersiz kendim aldım randevumu ve dedim ki iyi değilsin kavunum. Şunu da belirtmek isterim ki, depresyon hastalarına yatakta kaç sezon dizi bitirdin diye sorulmuyor. "kendine bir şey yapmayı düşünüyor musun?" "yaşamdan keyif alıyor musun? " "kendine zarar verdin mi? " "ailende psikolojik rahatsızlığa sahip birileri var mı?" "neden uyumuyorsun?" soruları yöneltilir. en azından bana bunlar yöneltildi. bazen daha iyi oldum bazen daha kötü. o günlere dönmeyi hiç istemem. düşünün, düzensiz ve sağlıksız beslenmeme, hiç spor yapmama rağmen 1 ayda 7 kilo vermiştim. ergenliğimden beri 2-3 kilo dışında kilom hiç değişmemişken hemde. Bir keresinde randevu öncesi, psikiyatriste şunları söylerim bunları anlatırım derken sabaha karşı tam 4 saat hiçbir şeyle uğraşmadan düşünmüştüm. zaman algım hep çok düşük olduğu için, ne kadar zaman geçti anlayamadım bile. konu konuyu açtı. çocukluğuma indim geldim, 4 saat boyunca hiç sesim çıkmadı ama tavana baka baka ağladım. sonra iyi günlerim geldi aklıma güldüm. işin garibi öbürsü gün hiçbirini de doktora anlatamadım. Tam bir sene oldu dedim ya, şimdi de aklım çıkıyor, bir daha hastalanırım diye. işin kötüsü o günlere yakın hisler içindeyim son 1 aydır. sadece görmezden geliyorum karamsar hislerimi. saçmalama kızım diyorum kendime sık sık. televizyonlardaki gibi sırtınızı sıvazlayamaz hekim. o kadar geniş güven alanı yok. yalan söyleyip söylemediğinizi anlamak için kaçamak sorular da soruyorlar bazen. hep ilgili olduğum için anlıyorum, sonra dosyanız adli bir belge. kimseye zararım olamazdı kendimden başka ama kabardıkça susmanız gerek. her şeye rağmen düşünüyorum da her anlamda çok güçlü bir kadınım. kendimde yanlış gideni fark ettiğim için ve çare aramaya devam ettiğim için kendimle sık sık gurur duyuyorum. çok uzun oldu ne yazdım, kaç dakikadır ne yazıyorum bilmiyorum. Birkaç gündür başlığı görünce yazmaya karar verdim. Ve barizdir ki, benim gibi hisseden ama tüm kalabalıkta yalnız kalan birçok insanın bunu okuyacağını biliyorum. tek temennim -pek umudum yok ama- keşke toplumsal bilincimiz daha gelişmiş olsa ve bu kadar sağlıksız toplumlar olmasak. umarım herkes çok iyi olur.
    15. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      günümüzde ciddi anlamda yaygın bir hastalıktır. insanların %15'i en az bir defa majör depresyon geçirir. genellikle kadınlarda sıklık oranı daha fazladır. sıkı bir tedaviyle atlatılabilir. Terapi ve ilaç desteği iyi bir öneridir. Ve genelde bir nedene bağlı olarak depresyona girilmez çoğu zaman birkaç sorun- travmalar dahilinde ortaya çıkar.
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Raven şarkısı.link Sesler yok artık benle Kulakların bi’ bana kapalı Sorsan yaşıyorum ya öyle ya da böyle, bi’ şekilde Kimseden istemem bir şey Beni kabul etse böyle Ben bile kendimi sevmiyorken Sen sadece nefret etme Sonsuzluk diye bi’ şey yok Her şeyin vardır bir sonu Gerçeklerden kaçamazsın Yakalar kaldırır yolunu Çektiklerim bunlar değil Ben sadece o ya da buyum Yıktıklarım bunlar değil Ardımda var depresyonum (Depresyonum, depresyonum Ardımda var depresyonum Depresyonum, depresyonum Ardımda var depresyonum)
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir tanı. Arkadaş Arası tşak muhabbeti yapılamayacak kadar ciddi bir durum. Aptal değilseniz yapmayın geçmişte iki üç ağır dönem geçirmiş bir ruh sağlığı uzmanı olarak size şunu söylemek istiyorum. Yardım alın. Bu orospu çocuğu durum kendi başına geçen bir şey değil. İçinizi yiyen bir kurtçuk gibi. Umudunuzu, sevginizi, yaşamınızı, vaktinizi ve gücünüzü bitiren bir kurtçuk. Bakın bu hayat da değil. Doğru ilaçla bile anca iki üç ayda bir şeyleri geride bıraktığınızı fark ediyorsunuz. O yüzden belirtileriniz varsa yardım alın.
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Mutlu olmak istemediğimden değil bunu yapmayı ne kadar denesem de başaramıyorum. Kendimi değersiz, sıkılgan ve bunalmış hissediyorum. Neden böyle olmak zorundayım ki? Ve neden ben? Aslında her şey bir yere kadar iyiydi. Ta ki gördüğüm her şey hüzün, grilik ve boşluk olana kadar. İçimde beni aşağıya çeken bir yük varmış gibi ve ne yaparsam yapayım kendimi kurtaramıyorum. Enerjik şekilde başladığım bir günün daha henüz ortalarında iken tükenmiş bir hale geliyorum. Yaşamak devamlı süregelen bir kabusa dönüştü. Bu hiç adil değil. İnsanlar bana meditasyon yapmamı söylüyor, ''Bir yürüyüşe çık harekete geç.'' Onlara bunun egzersiz ya da meditasyonla çözülemeyecek bir şey olduğunu söylüyorum. Bu hayatımın her kısmını işgal eden bir hastalık. Okulumu, ilişkilerimi, vücut dengemi... Ve bugüne kadar açıklamak için elimden geleni yapsam da, her zaman kör bir tereddütle birlikteydim. İnsanlar bana soruyor 'neden hep üzgünsün?'. Onlara bilmediğimi söylüyorum. Bilmiyorum. Bildiğim şey her sabah uyandığımda tam olarak bok gibi hissetmem ve bunun bir döngüye dönüşmesi. Kontrol edemeyeceğim şeylerden dahi korkuyorum ya da yargılanmaktan. Kendimi bu nefret, utanç ve tiksinti dolu çukura düşerken izlemeyi seviyorum mu sanıyorsunuz? Bu yüzden saklıyorum. Duvarlar örüyorum.O kadar yüksek ki ne kusurlarımı ne acılarımı görebiliyorlar. Böylelikle iki hayat yaşamaya devam ediyorum. Biri toplum, biri de gecenin geç saatlerinde benim için. Çünkü bu bir problemin olduğunu itiraf etmekten daha kolay. Asıl problem de bu. Depresyon benim içimdeki cehennem ve beni günden güne yiyip bitiriyor. İlaçlarınız ve terapileriniz sizin olsun. Bundan çıkılabilir yalanlarına artık inanmıyorum.
      1Ben çıktım ilaçlar ve terapi ile. çok aptalca görülüyor ama ilaçlar işe yarıyor. Ama seninde bi şeylerin farkında olman gerekiyor. - senin paran burda gecmez diyen atm 19.02.2021 15:41:10 |#4110588
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en temelinde yatan nedenlerden biri sağlıksız beslenmek‘tir. (#4120088)
    20. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir çok şey yapmak istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum. Bahane değil kesinlikle, çok ilginç ve insanı hayattan kopartan bir durum bu depresyon
    21. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşıyorsun ama yoksun
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      açılın, ben eski depresyon uzmanıyım ehehe. depresyon nedir? sana ilgi çekici tanım yapayım da akılda kalsın. depresyon, harry potter olup voldermort'a karşı "ne yaparsan yap la bana ne!" diyerek acısına gömülmek ve sana faydası dokunmayanlara karşı bir tavırdır. depresyon, batman olup gotham'a "defolup gidin ya da kendinizi kendiniz kurtarın. ben yokum lan!" diye isyan etmektir ama en çok kendine isyan etmektir. bu isyanı kimse bilmez, bilse de umurunda olmaz. depresyon, örümcek adam olup "kahramanlık" yapmayı reddetmek ve kahraman olmayı asla istemeyecek kadar insanlara öfkedir. depresyon, mustafa kemal atatürk olup sevr antlaşmasına bile "yeter lan! gidin başımdan!" edasıyla imza atarak gereksiz tüm kalabalıklardan kaçıştır. depresyon, dünyayı kurtaran adam olup "bu dünyayı bu hale siz getirdiniz. siz kurtarın lan düdükler!" diyerek içindeki iyiliğe rağmen iyi olmayı reddetmektir. depresyon, çözebileceğin bir şeydir. basit bir test sorusu gibi. çözsen, her şey bitecek ama bitince ne olacak? diyerek o soruyu inadına boş bırakmaktır ve kendine, topluma isyandır ve kendi sınırlarında bir ülke kurup, o ülkede tavrınla "ben varım!" demektir. kimsenin duymayacağını, duya da asla umursamayacağını bile bile mucize beklemektir. depresyon, umutsuz olmak değildir. umutlu olmak için kendine güç, kendine dair bir motivasyon ve sonrasında kendisine gidecek bir yol, yapılacak bir iş ve sarılacak bir dal bulamamaktır. yazıldığı yıl ; 2017. hissedildiği zaman ; sanırım ölünceye dek.
      1sen depresyon uzmanı değil, depresyonun ta kendini olmuşsun yalnız qdjhsfgs - omers 03.02.2022 02:07:53 |#4315675
      1çok mu komik? ben burada gülünecek bir şey görmedim. gevşek gevşek gülünecek bir şey, hiç göremedim. - depresyondayim uyandirmayin 03.02.2022 02:09:06 |#4315679
    23. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilaçlarla falan çözülemeyen hadise. kaç ay oldu bilmiyorum çok sarhoşum. bi süredir paxera ve xanax kullanıyorum. bana mısın demedi. gecenin şu saatinde ağlayarak entry giriyorum. ben bu dünyaya gelmemeliydim. gerçekten eceliyle olmazsa kendim çözüp bu işi bitirmeliyim. hak ettiğim bu. ben sevgiyi ve mutlu olmayı hak etmiyorum
      1geçmiş olsun, yalnız değilsin. her zaman bana yazabilirsin. içini bana daima dökebilirsin. intihar çözüm değil.. - depresyondayim uyandirmayin 03.02.2022 02:47:59 |#4315716
      1teşekkür ederim. keşke ben de üzerime depresyondayım uyandırmayın yazabilsem... - dengesiz terazi 03.02.2022 02:51:04 |#4315722
      1mesaj kutuma her zaman yazabilirsin. benim nickim de dahil. - depresyondayim uyandirmayin 03.02.2022 02:51:44 |#4315723
    24. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yatağında saatlerce ağlamak değildir. Dışarıda hava güneşlidir ama içinde Gölcük Depremi yaşanır, üstüne bir de Tsunami yersin. Youtube'da dolanırsın ve birilerinin "Çok mutlu" olduğunu görünce, ulan bu mutluluğun şifresi falan mı var, varsa versinler dersin ve onları it gibi kıskanırsın. Dışarısı sislidir önüne göremezsin, ruhunda da tam daha beteridir. Denizlerin en altı gibi zifiri karanlıktır ve hiçbir şey göremezsin. en çok anlaşılmak, en çok sevgi görmek, sevdiği adam ya da kadından en çok şefkati hissetmek isteyendir. çünkü o gölcük depreminden kurtulmasını da bilir, ama kurtulması için bir nedeni ihtiyacı vardır. yoksa neden kurtulsun ki? ölmek daha güzeldir onun için. aslında depresyonda olan, en çok yaşamak isteyendir ama sesi çıkmaz, çıksa da onu kimse duyamaz. duymaz daha doğrusu. sesini yıllardır kimseye duyuramadı ki zaten, derdi biraz da bundan. aslında hayat enerjisi en yüksek olan depresyonda olan insandır ama bu enerjisi ortaya çıkaracak tüm potansiyellere bir bir tecavüz ediyorlar. sevme isteğine, aşık olma isteğine daha tanışmadan siktir çekiyorlar mesela. kariyer yapmak istiyor ama yalakalık yapmak zorunda, bunu reddediyor ve dik duruşuyla, tecrübesi ve liyakati ile olmak istiyor, olamıyor. gerçek dostlar edindim zannediyorlar ama aslında hepsi birer menfaatçi ve ikiyüzlü çıkıyor. hayatı sevmek istiyor ama tüm hayata tutunma nedenlerini bir bir elinden alıyorlar. beni bu gölcük depreminden kurtarın, ölmek istemiyorum ama beni ölüme itiyorsunuz. ben artık sadece normal şeyler yaşamak, normal dertlerle yaşamak istiyorum. yine nasıl dışlanacağıma diye dertlenmek değil. depresyon, aha bu dallama herife bunları yazdırandır.
    25. 20
      +
      -entiri.verilen_downvote
      battaniye altında nutella yemek kesinlikle değildir. korkunç bir psikolojik rahatsızlıktır. anlaşılması bazen çok zor olabiliyor. her zaman kendini durgun ruh hali, bıkkınlık olarak da göstermeyebilir. robotlaşabilir de insan. her depresyonda intihara meyil de olmayabilir, zira öyle derin bir depresyondur ki intihara bile hali yoktur. ki meyilli kısım daha da kötüdür, çoğu zaman çevresindeki kimse anlamaz. zaten aslında anlaşılmadığı noktada oraya adım adım ilerler. "bir keresinde bir gece intihar ettim, beceremedim. sonra sabah kalkıp işe gittim." ben değil, bir arkadaşım söylüyor.
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bunu okuyan arkadaşım, tanı konulmadıysa kötü hissettiğin her dönemi depresyon diye adlandırma lütfen. Gerçekten bunu yaşayan, tedavi gören, hayata ara vermek zorunda kalan insanlar var.
    27. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Fakiir beni iteliyor..
      0https://youtu.be/TGU6OPdQ8qw - fakiiir 08.02.2022 14:00:56 |#4319242
      1Djjdjrjrje güldüm - flamingo 08.02.2022 14:15:22 |#4319254
    28. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyon ; Ortamların fırlama, serseri ve "Deli ya bu" dediğiniz her kimsenin, içinde bu yaz yaşamadığımız ve söndürülmesi günlerce alan Marmaris, Antalya orman yangınlarından daha büyük yanması ve bu yangının her geçen zaman ile rüzgarla daha da hiddetlenmesidir. Bu hiddetlenen yangına bir türlü gereken su desteğinin, yani çözümün gelmemesi ve anlatılan insanların salaklıklarıyla, anlamamasıyla, verdikleri aptalca akıllarla ve yersiz nasihatlarla üstüne benzin dökerek içindeki intihar meyilini ve de yangını daha da körüklemesidir. Daha sonrasında "Ulan ben ölürsem, arkamdakiler ne kadar üzülür" diyerek İntihar ipinde ölümle son bir tango yapmayı, intihara götü yemese, yapamasa ve beceremese bile, becerebilecek kararlılık seviyesinde düşünmek ve eğer ben gidersem bana kızarlar mı diye endişe ederek vazgeçmektir. Sadece ailesi, değer verdiği 2-3 insan içindir ki benim ailem. Gerisi zerre umurumda değil. Sen ne kadar uzun yazarsan yaz, o içindeki öfke, ateş, kendini anlatma hissi bitmez, çünkü ya kelimeler sana yetmez. Kelimelerin yettiği yerde de, kendini anlatacak insan bulamazsın. Velev ki o kişiyi buldun, o zaman da öyle yorgunsun hissedersin ki, bakışarak beni anlasın istersin. Depresyon, yorgun olmaktır. Herkese, her şeye, hayatın ta kendisine ve en çok da kendine yorgun olmaktır. İntihar edilse bile, aslında en çok onlar yaşamayı isterler ve durumla kavga ederler. O yüzden, o insanların sahip çıkın. 3. Sayfadan haberlerini okuyup, sözlüklerden olur ya ben bir gün intihar edersem nick altıma "İyi herifti" diye ossurmayın. İyiysem gelin, yazın, hal hatır sorun. Bir bokun da değerini kaybetmeden anlayın. Depresyon tam olarak ; Zarf başka, mazruf başkadır. Haydi eyvallah. Tabii okuduysan.
    29. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaradan'a şükürler olsun maddi-manevi durumum iyi, lakin bir ara bir hissizlik geldi bana ve yapmaktan haz duyduğum eylemler nötralize oldu adeta. hatunla konuşmak, ona sarılarak uyumak dahi kâr etmedi. sanırım depresyon dedikleri buydu. yaradan bir daha tattırmaz o ruh halini inşallah...
    30. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bütün ülkenin içinde bulunduğu vaziyet. En kısa zamanda düzelicez inşallah, şu olaylar bi bitsin.
    31. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "- depresyondan yeni çıktım abi. + o ne demek lan? - kendimi daha iyi hissediyorum demek. + bu dediğin depresyon sayılmamalı. - neden? + çıkabildiğin depresyon mu olur lan. depresyon dediğine bi kere girdin mi kalacan arkadaş. o zaman herkes istediği gibi girip çıksın. dingonun ahırı mı lan bu. - haklısın abi biraz moralim bozuktu sadece + he iyi o zaman. bi sikim olmaz, takma kafana" (bkz: adamına göre muamele) (bkz: takma kafana)
    32. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bunu okuyan depresyonlu arkadaşım, merak etme yalnız değilsin. İçindeki o boktan hissiyatı o kadar iyi anlıyorum ki.. Sadece üstüne düş o yapamadığın ulaşamadığın şeye. Herşey yoluna girecek mutlaka bana güven.
    33. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      3 aydır içerisinde bulunduğum ve artık kurtulmaya başladığımı öğrendiğim hastalık. 10 mg paxera ve tranko buskas ile başlayan yolculuğumuz 30+30 mg paxera ve xanax ile devam ediyor. psikiyatr 90 mg'a kadar çıkabileceğimizi söyledi, öyle olmaması için direniyorum çünkü sanki bi rüyanın içinde gibi yaşıyorum. yaşadıklarım gerçek değil gibi, kimi zaman iyi kimi zaman kötü bi durum. xanax da bağımlılık yapacak diye korkuyorum. malumunuz biraz ağır. ama onu içmediğim geceler gerçekten zulüm oluyor. uyuyamıyorum, uyuyunca da sıçrayarak uyanıyorum. geçen hafta ilk psikolog görüşmemi de yaptım. depresyondan kurtulduğumu ancak tetiklediği panik atak ve anksiyetem sebebiyle bu durumda olduğumu anlattı. zor arkadaşlar. işin en zor yanı da hayatımdaki istisnasız her şeyin kusursuz olması. aile, aşk, arkadaş, iş ve maddi konularda zirvede olduğum bi dönemde depresyonla uğraşmak bana bazen şımarıklık hissi veriyor ve oturup bi de bunu dert ediyorum. sanırım paxera ile çok anlaşamadık. bana en net etkisi eskisinden daha öz güvenli olmam sanırım. daha rahat hissediyorum hakkını yiyemem. ama anksiyeteme zerre etkisi olmadı. hala her şeyi saatlerce düşünüp hayatı kendime zindan ediyorum. yine de hem kendime direndiğim hem de yaşadığım bazı zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için kendimi güçlü buluyorum. 2 hafta önce annemi kriz geçirirken görüp bayılmam hariç iyiyim gibi :') şeyi çok isterdim, işte nutella kaşıklayıp kendimi depresyonda sanmayı. ignorance is bliss misali, bilinçli olmak insanı sorgulamaya ve üzmeye itiyor. olsun, az kaldı üstesinden gelcez bunun da :) edit: 3 ay önce teşhis kondu, bi de öncesinde 2-3 aylık "doktora gitmeyi reddetme süreci" var. etti mi 5 ay...
    34. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyon ; Nutella yiyerek, Pijamanız ile Romantik Komedi filmleri izlemek değildir. Ruhunun Tsunami olup, bu Tsunami'nin enkazında hayatta kalmaya çalışmaktır, ölmenin daha basit olduğunu bile bile. Saatlerce ağlamak değildir. Lucid Rüyalar görüp, o rüyalarda sürekli intihar ederek kendini öldürmektir ve rüyadan ağlayarak uyanmaktır. Sevgilimden ayrıldım, ben depresyondayım değildir. Depresyon, kendini öldürme isteğine karşı anarşistçe direnmen ve kendini kurtarmaya çalışman ama çalıştıkça iş daha da bok etmendir. Depresyon, yaşarken ölmektir. Ölmenin bayılmak olmadığını bilerek, ölürken de içten içe yaşamayı istemek ve bunun için çırpınmak, çırpındıkça daha da batmaktadır. Depresyon bataklık gibidir. Çırpınırsan da seni içine çeker ama çırpınmazsan da seni bırakmaz, yapışır sana, kurtulamazsın. Depresyon, her gün ölmeyi istemek ama ölememektir. Şartlar uygunken bile ölememektir. Gece gece depresif modum azdı.
    35. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Üniversite hayatımda yaşıtlarımın neşeli ve boşça eğlenerek gezip tozduğu vakitlerde, omuzlarıma altından kalkamayacağım sorumluluklar alıp, ailem ile kavga edip, arkadaşlarım ile iletişimi koparıp bir de üstüne ağır bir şekilde girdiğim bunalım. Gelecekte 20li yaşlarımdan bahsederken ağır bir depresyon geçiriyordum demek çok koyacak olsa da önüne geçemediğim bir şey. Verilen ilaçlar sadece uyuşturuyor, hayatımda keyif veren bir şey de yok zaten. Yarı yolda bırakamayacağım insanlar olmasa bir de üstüne inançlı biri olmasaydım şimdiye çoktan yaşamıma son vermiştim sanırım. Hayatta benim için kayda değer bir şey kalmadı. Elimi attığımı yüzüme bulaştırıyorum, sevdiğimi kaptırıyorum, arkadaşlarımı zan altında bırakıyorum. Sahi benim hayatım ne zaman düzelecek?
    36. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      depresyon, kişinin öz benliğinin karakterine siktiri çekmesidir. o ya da bu şekilde şu ana baktığımızda içinde bulunduğumuz durum bizi tatmin etmiyorsa depresyona giriyor ve yeni bir karakterle çıkıyoruz. "sen beni 2 yıl önce görecektin"
    37. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: türkiye simülasyonu)nda sıradanlaşan sorun.
    38. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Beynin vücudu korumaya alması. Birçok insan bunu yaşıyor. Bunu yaşayanlara sorarsanız doğru dürüst işi yoktur, zamanında uyuyup uyanmaz, bol sigara alkol… …gibi etkenlerle yaşadığını öğrenirsiniz. Sabahtan akşama kadar yatabilirler. Hepimiz hayatımızın bir alanında pineklemişizdir. Bu bir direnç, bu direnci de ancak eylemsizliğin zıttı olan hareket ile kırabilirsiniz. İnsan vücudu aslında ne yapması gerektiğini iyi biliyor, beyin ona göre hormonlar salgılıyor. Düşünceler ise bir çöp, siz bir girdap yaratıp orada boğuluyorsunuz. Zamanla zevk de almaya başlıyorsunuz, kimse köpek gibi çalışmak; bir şeyi gerçek anlamda düşünmek istemez çünkü. Kendinizi gerçekten bu kısır döngüde sanrısal düşünceler ve size kendinizi aşağılık hissettiren duygularda paradoksal bir şekilde hapsetmek istiyor musunuz? Depresyon bir belirti, bunu daha da ileriye götürüp bir semptom olmaktan çıkarmak istiyor musunuz? Bu belirtiyi dinleyip ileride başınıza gelebilitesi olan hastalıklardan korunmak sizin elinizde. Aile dahil sosyal hayatı olmayan biri olarak zaman zaman kendimi kötü hissediyorum, hocam söylemişti ki “Çok zekisin ve bu da bir lanet.” Sizin lanetiniz sandığınız şey, sizi kurtaracak şey de olabilir. Şahsen, zeka evcilleştirilmediği takdirde sahibini parçalar. Lanetim haline getirip kendi cehennemimi kendim yarattım, Ah! Ve Tanrı orada yoktu! Bunu aşırı yaşadım. Çok yaşadım. Azalta azalta yaşamaya devam edeceğim. Azaltmayı pek istemesem de, çünkü bu takıntılar zihnimin bazı korkuyu uyandıran anılarında bana güven veriyor bir yandan. Hissediyorum, eksik anılarımın bedenimde yaratamadığı kaçma ya da savunma dürtülerinin günüme nasıl uyarlandıklarını, kırmak istediğim kemiklerimin iliklerinde hissediyorum. Kırıp kafamı kurtarmak istiyorum ruhumu bu bedenden, koşup içimde en varsa arındırmak istiyorum ciğerlerimi kusarak bu vücuttan… …kaçmak kadar savaşmak da bir çözüm olmadı. Tepkisiz kaldım, hiçbir şey yapmazsam geçecek sandım. Kendimden kaçmak için savaşlar verirken dünyaya nasıl da duyarsızlaştım! Böyle karmaşıklaştırdım! Her şey, tek bir anda bana verilen bir çeşit ilaç gibi şimdi! Ah kalbim! Bu lanet onunla başladı! Siz hiç göğüs kafesinizi parçalamak istediniz mi, kimse sizi kıramasın diye kalbinizi delik deşik etmek! Dedim ya, kendi lanetimi yarattım! Koynumdaki yılanlar zihnimdeki tilkileri zehirlediler! Eşi benzeri olmayan bir çakala dönüştüm. Benim gibi düşünen biri daha olsaydı zaten öldürürdüm. Duyguları bu dünyanın ekseninde döneceği derecede değişkendi, yan çizerdi bir çakal gibi! Tilkilerim masumdu, çocukken korudular beni. Dünyada kaçacak delikler buldum! Yılanlar ise bir hezeyan, bazı sesler duydum! Zihnimin labirentlerine küfür edebilecek biri var mı? Çoğalmalarını engellemeleri şartıyla onları… …onları sado-mazo eylemleriyle gebertecek! Ağzından yine küfürlerle savurduğu tövbesinin, kendi ruhunun cürmü kadar cehennemin yedi kat dibinin en ücra köşesi; hatta noktası kadar yer yakıp dili acıdan kavrulsa da duası kabul olmayacak olan var mı! Benden daha günahkarı? Cennette de olsa soğuktan yanma pahasına hissettiklerimi hissetme cesaretine sahip olan biri, kalbimi kırmızıya boyayabilecek olan. Çünkü kan kaybından cansızlaşan odacıkları var, büzülerek içine kapanan kapakçıkları. Çünkü bembeyazlaştı damarları, içinde hiçbir kırık da kalmadı!
    39. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bunu jim carrey özetlemiş en iyi. deep rest. derin istirahat. vücudun sana siktir git artık demesi. derin uykuya dalma isteği. mümkünse uyanmadan. ama bu öylece yatma isteği değil. bunu hep şöyle anlatıyorum. kafamın içinde iki nefertiti var. birisi, oldukça mantıklı ve gereksiz sulu gözlülüklerden hiç hoşlanmıyor. sürekli bir sorun yok, devam edebiliriz diyor. devam etmek istiyor. ama ikincisi çok karanlık ve çok belirsiz zamanlarda ortaya çıkıyor. ikincisi beni tamamen mahvetmeye kararlı. yardım almak istemiyor, ona ulaşmama dahi izin vermiyor, sadece sinsi gibi süzülüyor, bir sis gibi kaplıyor her yeri. ve her gece kulağıma, tüm bu çaba çok anlamsız, bunu sen de çok iyi biliyorsun, bunun nasıl biteceğini gayet iyi biliyorsun diye fısıldıyor. ikisinin savaşı arasında kalıyorum. zaman zaman kafamın içindeki savaş tavırlarıma da yansıyor. hırçınlaşıyorum. bazı bazı neyin savaşmaya değer olduğunu bilmiyorum. yoruluyorum. tek bildiğim, ben bi şeyleri aşamıyorum. kabul edemiyorum. barışamıyorum. tutunacak bi şey bulamadığım zaman, içimdeki öfkeye asılıyorum. öfke, hiçbir şey hissetmemekten daha iyidir diye düşünüyorum ama sadece küpüne zarar veriyor. çok keskin çünkü. kendimi bildim bileli yenemiyorum bunu. insana olan nefretimi. zamanın kendisine duyduğum öfkeyi. çünkü özünde hiçbirinin önemi yok. neyin hevesi bu? bazı şeyler asla ölmüyor. çok denedim ama hayaletler peşimi bırakmıyor. hep üzülürüm buna. oysaki yaşamayı hak eden onca insan varken niye hep ölmesi gerekenler yaşıyor?
    40. 0ama geçecekkk geçmez mi sanıyorsun bu keder? - patronice 15.01.2024 00:52:36 |#4666342
    41. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dramatize yapmadan bu konuda bir şeyler karalamak hakkımdır diye düşünüyorum. neredeyse hayatımın bir bölümünün yarısı bunun içinde yaşayarak geçti. aslında basit ve etkili olabilen çözüm yolları ve bunu engelleyebilecek yöntemler var. düzenli doktor kontrolü, düzenli ilaç kullanımı ve stresten uzak düzenli bir hayat en etkili çözümleri. düzen demişken düzenli uyuyabilmek de bu konuda en iyi engelleyicilerin başında geliyor. geçenlerde gördüm twitter'da bir tartışma vardı. herhalde hafta sonunu pijamalarından kombinler yaparak evde geçiren bir hanımefendi depresyonda olduğunu yazmıştı da, halkımız buna kayıtsız kalamamış ağzının payını vermişti. zaten halkımızın pasif agresif tutumu beni oldum olası bitirmiştir. bu tür konularda tek yürek olup had bildirmemiz de muhteşem bir olay. her neyse, yazılanlara tabii ki katılıyorum, depresyon sıradan veya hayatımızın belli günlerinde yaşadığımız can sıkıntısı olarak tabir edebileceğimiz bir konu değil. hele nutella kaşıklamaya hiç benzeyen bir durum değil. daha çok karanlık ve zifiri karanlık bir durum. bunun için çok güzel bir tanım okumuştum, ruhun kanseri demişti biri. bazı insanlar yapıları dolayısıyla buna yatkındırlar. yatkınlık dışında, insanın hayatında yaşayabildiği kötü dönemlerin de buna sebep olduğu bilinmekte. bu bazı insanların bazıları hayatlarında yalnızca bir kez ya da iki kez depresyonla karşılaşabilirler, bu genelde doğal akış içinde kötü zamanlar yaşayınca başa gelir. afet, kayıp, travma, işsizlik vs vs. ama bazı insanlar da varlar, bu durum artık kronik bir hal almıştır onlarda. hayatın biraz kötü gittiği her an bu insanlar bu durumla tekrar tekrar karşı karşıya kalabilirler. bu yüzden her an tetikte olmaları gerekir. çünkü kanser dedik ya buna, bu durum da tekrar nükseden kansere benziyor diyebiliriz. ilaçlara, doktora, terapiye bağışıklık göstermeye başlanabilir ki, bu en tehlikelisi sanırım. bir de bıkkınlık var işin bir tarafında. hayatınızın yarısında hayattan tat alamazsanız, güzel bir tadın neye benzediğini unutmaya başlayabilirsiniz ve tat alamadığınız bir hayat at gibi yulaf çiğnemeye benzeyebilir. ayık olmak lazım. çünkü içine girince, içinden çıkılması bir hayli zor bir bataklığa dönüşebiliyor. yazarken bile içim şişti. kendi deneyimlerimden söz etmeyi pek istemiyorum açıkçası. zira bazıları hatırlayamadığım kadar uzaktalar. ancak bu tür konuları düşünürken içine girdiğim ve beni geçmişe götüren tek bir his var, o da kasvet. zaten bu tür anıları hatırlamaya çalışmak zemheri bir karanlık içerisinde yol bulmaya benziyor. zihnin yapısını ve hafızayı da değiştirdiği bilinen bir gerçek bu sebeple. o yüzden siz siz olun, akıl sağlığınıza dikkat edin. depresyonu basit sanan insanlara da itibar etmeyin.
    42. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyondayım diyince "yea kendi kendine tanı koymuşsun sıradan bir iç sıkıntısı" lafını artık duymamak için gidip tescilledim. Şimdi de diyorlar ki senin elinde. Zaten sorun tam da bu, elimde olduğunu biliyorum ama bunu yapabilecek gücü bulamıyorum. Yine de daha iyiyim. Galiba.
    43. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      depresyonumdan bana panik atak ve anksiyete miras kaldı. tüm o dönem boyunca insanlara kendimi anlatamamazlık bir yana, kendim bile ne olduğunu anlayamıyor, kabullenemiyordum. O dönemde anksiyete bozukluğu ile ilgili okuduğum makalede geçen bir söz tüm zamanlarımın özeti oldu. "Bana her şey senin kafanda diyorlar. Onlara şöyle cevap veriyorum. Gerçekten kendimi böyle hissetmek istediğimi mi sanıyorsunuz?"
    44. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      banyo gibidir depresyon. Girdi mi çıkmak bilmezsin. depresyondan bildiriyom.
    45. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İçerisinde bulunduğum durum.
    46. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sosyal medyada bir kullanıcının yazdığı yorum sonucu yaşadığı depresyonunun kaynağından birisinin folik asit eksikliği olduğunu öğrendim. depresyonun oluşmasında etki gösteren bazı durumların b12 ve folik asit eksikliğinin olduğunu, ayrıca düşük folik asit düzeyinin, artan depresyon riski ve antidepresan tedavisine yanıtın zayıflığıyla ilişkili olabileceği bilgisi de yazıyor. uzun zamandır yaşadığım sağlık sorunları sonucunda doktora gittiğimde b12 ve folik asit düzeylerimin çok düşük olduğunu öğrendim ve yaklaşık 1 aydır bu takviyeleri kullanıyorum ve bu bilgileri henüz bugün doktoruma sorduğumda öğrenebildim, uzun zamandır "acaba ben mi çok depresifim" diye kendimi sorduğum sorular umarım boşa çıkar. bunları açıklama sebebim belki bu araştırmamın birkaç kişinin işine yarayabileceğini düşündüğümdendir, "depresyonun tek sebebi vitamin eksikliğidir" diye kesinlikle söylemiyorum ama yine de böyle bir bilginin olduğunun aklınızın bir köşesinde bulunmasını iyi olabilir
    47. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bazı değerlerin düşüklüğü veya yüksekliği depresyonla ilişkilendirilse de bazen bu değerlerden bağımsız insanı depresyona iten olaylar silsilesi olduğu da bir gerçek. yine de ihmal etmeyip değerleri kontrol ettirmekte bir fayda var. yaşananları değiştiremeyince elimizde etki edebileceğimiz tek seçenek bu kalıyor. :/
    48. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      seni reddediyorum dostum.
    49. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sonunda kurtuldum bu lanetten. Çok zor oldu. İntihar düşüncesi ile çok boğuştum. Az kaldı fişi çekecektim ama olmadı. Çıkardım kendimi bu cendereden. Kendimi biraz soyutladım. Düşündüm ve Allah yanımda oldu bitti sıkıntılar. Yavaş yavaş mentalimi de toparlayıp kendime geleceğim. Yarabbim çok şükür.
      1hadi gözün aydın hocam. güzel günler görmen dileğiylee :) - ismail abinin hayaleti 03.04.2024 00:02:14 |#4690317
      1Eyvallah. Umarım hepimiz görürüz :) - agony v2 03.04.2024 00:45:03 |#4690338
    50. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kesinlikle iki can sıkıntısı, iki üzüntü duymak değildir. hayatta sevinmek gibi üzülmekte normal bir duygu. her zaman mutlu olmalıyım kaygısına kapılmamak lazım.
    /