bir ilişkide yapılmaması gereken şeyler

kararsızlık başıma o kadar bela oluyor ki yoruldum artık. terazi burcu olmamın etkisi mi yoksa rezalet bi karakterimin olması mı sebep bilmiyorum. tek bildiğim iç sesimi susturmam ve güçlü bir karar mekanizmasına sahip olmam gerektiği. yaş 30a geliyor hala karar vermek benim için dünyanın en zor şeyi.

merhabalar, veteriner ya da kedi bakımından çok iyi anlayan bir yazar arkadaşa ihtiyacım var hatta psikolog, psikolojik danışman da olabilir. bir konuda danışmam gerekiyor kendisine. teşekkürler 

sözlük yazarlarının guilty pleasure'lari

çok var fakat artık hiçbirinden utanmıyorum çünkü bu milletten utanılır mı amk? 

neyse konuya dönelim. eşimle arabada en fazla dinlediğimiz 2 şarkı var ikisi de <a href="/b/kerimcan durmaz">kerimcan durmaz</a> beyefendiye ait. gereksiz bi neşe veriyor bize. gece gündüz peşimizdeler...

diğeri de sevgilinin/eşin baş harfi olan kolye takmak, ismini dövme yaptırmak gibi herkesin ergence gördüğü her şeyi yapmak. biz 17 yaşında sevgili olduğumuz için kendi aramızda yüzük takmışlığımız bile var. sevgililiğin tüm gereklerini yerine getirdik, evlendik. şimdi bi de isim dövmesi yaptırdık. 1 kere geliyoz dünyaya amaaannn

çok var fakat artık hiçbirinden utanmıyorum çünkü bu milletten utanılır mı amk? 

neyse konuya dönelim. eşimle arabada en fazla dinlediğimiz 2 şarkı var ikisi de `kerimcan durmaz` beyefendiye ait. gereksiz bi neşe veriyor bize. gece gündüz peşimizdeler...

diğeri de sevgilinin/eşin baş harfi olan kolye takmak, ismini dövme yaptırmak gibi herkesin ergence gördüğü her şeyi yapmak. biz 17 yaşında sevgili olduğumuz için kendi aramızda yüzük takmışlığımız bile var. sevgililiğin tüm gereklerini yerine getirdik, evlendik. şimdi bi de isim dövmesi yaptırdık. 1 kere geliyoz dünyaya amaaannn

<a class="external-link" aria-label="gorsel" target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://asosyalsozluk.com/galeri/img/lyh6">gorsel</a>

köpekler gibi çalışıp kraliçeler gibi yaşamaya çalışan tüm kadınlara günaydın.

[https://asosyalsozluk.com/galeri/img/lyh6 gorsel]

köpekler gibi çalışıp kraliçeler gibi yaşamaya çalışan tüm kadınlara günaydın.

<a href="/e/4516545">(#4516545)</a>

bazı şeylerin üzeri örtüldü, bazı ilaçlar değiştirildi. kafayı toparladık epey. gerçekten korkunç bi haldeydim bu entryi yazarken. psikolojinin ne kadar acayip bir şey olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyorum ya. okudum şimdi, anam neler yazmışım yauv. 

cidden çok çok kötü günler geçirdim. iyiyim şimdi. daha iyiyim. daha da iyi olacağım. ha düşmeyecek miyim yine? tabii ki düşeceğim, insan olmak böyle bir şey maalesef. hep yüksek gezemeyiz hep depresif gezemeyiz. düşe kalka gidiyor işte. 

toparlama sürecimde, yapmak isteyip yapmadığım ertelediğim kaçtığım ne varsa yaptım. en yakın arkadaşımla 2 aydır konuşamadığım bir konuyu konuştum. dövme yaptırdım. saçımı kestirdim yine bok gibi oldu ama üzülmedim. deprem için yapabileceğim şeyleri yapmaya devam ettim. bi kedi daha sahiplendim 2 oğlum oldu artık. eşimle zaten entry'de de belirttiğim gibi şüphem yoktu da işte psikoloji kaybedilince insan her şeyi düşünüyor maalesef. 

daha iyi olduğumda da bu entry'i okuyup neler yazmışım derim diye umut ediyorum. 

(#4516545)

bazı şeylerin üzeri örtüldü, bazı ilaçlar değiştirildi. kafayı toparladık epey. gerçekten korkunç bi haldeydim bu entryi yazarken. psikolojinin ne kadar acayip bir şey olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyorum ya. okudum şimdi, anam neler yazmışım yauv. 

cidden çok çok kötü günler geçirdim. iyiyim şimdi. daha iyiyim. daha da iyi olacağım. ha düşmeyecek miyim yine? tabii ki düşeceğim, insan olmak böyle bir şey maalesef. hep yüksek gezemeyiz hep depresif gezemeyiz. düşe kalka gidiyor işte. 

toparlama sürecimde, yapmak isteyip yapmadığım ertelediğim kaçtığım ne varsa yaptım. en yakın arkadaşımla 2 aydır konuşamadığım bir konuyu konuştum. dövme yaptırdım. saçımı kestirdim yine bok gibi oldu ama üzülmedim. deprem için yapabileceğim şeyleri yapmaya devam ettim. bi kedi daha sahiplendim 2 oğlum oldu artık. eşimle zaten entry'de de belirttiğim gibi şüphem yoktu da işte psikoloji kaybedilince insan her şeyi düşünüyor maalesef. 

daha iyi olduğumda da bu entry'i okuyup neler yazmışım derim diye umut ediyorum. 

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

üfff valla o kadar çok ki. siyasetten anlamak ya da siyasi tartışmalara girmek biraz hobi işi okey ama twitterdan gördüğü ezbere cümlelerle tartışan insanlar aşırı komik değil mi?

hafta sonu 2 tane yakın arkadaşımın bu durumuna maruz kaldım. ben 24 haziran 2018 gecesi siyaset konuşmayı, düşünmeyi ve tartışmayı bıraktım. o geceyi mevcut ana muhalefet partisinin bir üyesi olarak parti binasında geçiren herkes gibi. iş yerinden çok çok yakın bi arkadaşım rakı masasında açtı konuyu. yav diyorum yapma, ya kavga ederiz ya cidden büyük pişman olursun. mommy'i savunuyor kendince. tamam savun da bana gelip "kılışdar sgk'yı batırdı" dersen ben o tartışmayı nasıl yapayım? ya da işte anket sonuçlarını kılışdar niye dikkate almıyormuş?

siz gerçekten hayatı sosyal medyadan, twitterdan ibaret mi sanıyorsunuz? öyle bi dünya yok. yıllarca seçim çalışmalarında görev aldım. bak aklınız hayaliniz durur neler gördüm neler yaşadım neler duydum. ha ben bayılıyor muyum kk'nın yaptıklarına ya da her şeyi doğru mu yaptı diyorum? yok öyle bi dünya, yeri gelince atatürk'ü bile eleştirdiğimiz nokta oluyor, kk kim? fakat şu an sgk muhabbetleri için doğru zamanlama mı?

okuyun anasını satayım. adam hayatında 1 tane kitap okumamış, devlet yapısı nasıldır siyaset nedir hiçbir fikri yok ama kk aday olmasın diye dövme yaptırıyor. bu soruyu sorduğum yani "niye kk aday olmasın" dediğim kimseden net bi yanıt alamadım. biri der sgk'yı batırdı diğeri der mansur'u aday göstermedi. ezberlemiş gelmiş. bi de diyo ki halk mansur'u istiyor. hangi halk o? ee anketler öyle diyormuş. hangi anket? diyorum ki sana anket yapıldı mı, yok. ee kime yapılıyo anket bu kamuoyu araştırması objektif mi sanki. ulan son yerel seçimlerde de binali kazanıyordu ankete göre, noldu sonuç?

hayır en komiği de tüm hafta sonu bir şeyler dendi, kavgalar edildi bu tweet ezberleyip siyaset yaptığı zanneden tayfa tarafından. noldu dün :D 

en nitelikli ya da en kesin inançsızlar, tüm kutsal kitapları okumuş insanlardır. bir şeyi bilmeden onun doğru ya da yanlış olduğunu savunamazsınız. inanmıyorum diyorsun da neye amk? aynı hesap işte. kk kim bilmez, akşener kim zerre fikri yok ama en çok o konuşuyor. eeee ignorance is bliss çünkü amk. konu hakkındaki tüm yorumu okuduğu tweetler olan insan her şeyi bildiğini zannediyor ben çocukluğumdan beri okuyorum ben kendimi gerçekten hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissediyorum. sokrates misali işte. bilgeliği, hiçbir şey bilmediğini zannetmesinden geliyor. o hesap. he ben bilge miyim, b bile değilim :D 

ben ailem sağ olsun pek çok konuda ciddi bir bilgi yoğunluğuyla büyüdüm. gerçekten yaşıtlarımın altına sıçtığı zamanlarda babam bana kitap alıp okutup sonra yorum yaptırıyodu, sadece siyasi olarak değil tabii her anlamda. babam sol görüşlü ama hiçbir zaman böyle bir dayatması da olmadı. her şeyi okudum, her şeyi araştırdım, her şeyi izledim ve hala devam ediyorum. siyasi görüşüm kendiliğinden oluşsun istedi. öyle de oldu. 2007'de şu çılgın türkler'i okurken 7.sınıfa gidiyordum yine aynı dönem ocak dergilerini falan okuyordum. 


ha yanlış anlaşılmasın, ben herhangi bir partinin savunucusu değilim. yıllarca ana muhalefet partisinde çalışıp, içini de çok iyi bildiğim için asla ben chp'liyim demem zaten. ya da mesela iyip'i kötülemiyorum. herkesin siyasi görüşü kendisine, bu konuda çok mantıklı konuşan insanlar da var yani fikrini gerçekten bilgi kaynaklı savunanlar da. lafım onlara değil, haddime değil zaten. ben sadece ezberden konuşanlara deliriyorum zira kendilerinin iktidar partililerden hiçbir farkı yok benim gözümde. 

aradım taradım doğru başlık mı emin olamadım sanki asosyal sözlük iç dökme seansı diye başlık vardı ama bulamadım. yanlış başlıktaysam size zahmet taşıyıverin.

bu entry büyük bencillikler içermektedir. kendi içimdeki çatışmaları kimseye tam olarak ifade edemediğim için koştum geldim buraya.

6 şubat sabahı işe gitmek için uyandığımda telefonumdaki haber uygulamalarından bir sürü bildirim vardı depremle ilgili. deprem bölgesine çok uzaktayım, olayın büyüklüğünü de bilmediğimden önce bi oh çektim. sonra eşimi uyandırdım deprem olmuş maraş'ta falan diye. hazırlandık çıktık, ikimiz de sosyal medyaya bakamadık bu süreçte.

tüm bu anksiyetemin tetiklenmesi ve 3 aydır gördüğüm depresyon tedavisinin patladığı nokta işe gelmem oldu. herkes deprem konuşuyordu daireye geldiğimde. sosyal medyayı açtım ve görüntüler karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. şok içinde twitterda gezinip bi yandan ağlarken çok derine gömdüğüm o deprem fobim kendini direkt nefes darlığı ile belli etmeye başladı. benim depresyonumun en güçlü belirtisi sürekli olarak gülüyor eğleniyor olmam. terapistim bunu ilk söylediğinde şaşırmıştım ama doğru. acılarımı hiç olmaması gereken şekilde içimde yaşıyorum. en ufak şeyi bile içimde yaşadığım ve çevreyi sürekli eğlendirdiğim için yalnız kaldığım her an ağlama krizine giriyorum. 

işte bunu bile yapamadım. yani zaten dipteydim, dipteyken komple dalgaya vurup çocukça şakalar yapıp sürekli herkesi güldüren halim yerini tamamen depresif ve herkesin içinde ağlayan halime bıraktı. ve öncesindeki davranışlarımın cezasını yine kendim çektim. kahkahalar atan halime alışkın olan herkes beni öyle gördükçe üstüme gelmeye başladı. kısacası korktuğum başıma geldi. sahte "nasılsın neyin var" sorularından kaçıp bi şeye üzüldüğümde bile sırf bu sorular sorulmasın diye gülerken, saklayamayacak kadar çok üzülünce bu sefer herkes bu soruları sordu ve kendi kendimin ağzına sıçmış oldum.

eve geçince herkesin nasıl oldun mesajları atması, bana acıyormuş gibi davranmaları sikti attı hayatımı. ulan ben bundan kaçtığım için depresyona girmedim mi zaten. terapistim hep, en kötü ne olabilir ki der. aha en kötüsü oldu işte. 

sürekli, sosyal medyadan uzak dur diye tavsiye verenler. ulan ülke sallanıyor, binlerce insan ölmüş ben sosyal medyadan uzak dursam ne olacak. psikologlar çıkıp acınızı yaşayın diye bağırıyor televizyonlarda. bırakın ulan aylardır sizi güldürüyorum ben üzülemez miyim? düşemez miyim ya hep gülemem ben. hep sizi güldüremem. hep size annelik yapamam. şu an güldürülmeye ihtiyacı olan benim. anneye ihtiyacı olan benim. bi kere de siz benim yanımda olun amk. 

böyle çatışmalar içimde sürerken yakın bi arkadaşımdan yediğim darbeyle güm diye patladım artık. kavgadan korkarım kimseyle kavga edemem. eşimle bile kavga ederken lafımı söyler engellerim, akşam aynı eve gitmeyecekmişiz gibi. kavga ettim o gün. bana yaptığı yamuğu çatır çatır söyledim. haklıydım o da biliyodu. ağladı. inanır mısınız zerre üzülmedim. çünkü kaçıncı kere aynı yanlışı yapıyordu ve artık ağlaması bi anlam ifade etmiyordu. ha bunlar yetmezmiş gibi kendini açıklarken "zaten zor bi süreçten geçiyosun" deyince bende film koptu. üstelik terapistim deprem bölgesinde görevlendirildiği için o da yok. kimse yok beni anlayacak.

1 hafta oldu bu olay yaşanalı. 1 haftadır öldüm de hani cehennemde yer kalmadığı için bekletiliyormuş gibi yaşıyorum. bok gibiyim. hiç bu kadar kötü olmadım. işe zorla geldim bugün. kimse de yok. tek başıma, atanmak için köpekler gibi çalışıp uğraştığım kurum odasında ağlayarak bu entryi yazıyorum. 

lan böyle olmamalıydı ya. böyle olmasını hak etmedim. her şey için o kadar uğraştım ki emeklerim çöp oldu. ne duygusal olarak sağlam bi karaktere ulaşabildim ne de stabil bi hayat sağlayabildim kendime. en çok kendime kızgınım bu yüzden. 

tabii kızgın olduklarımın listesini yapmaya kalksak sayfalar yetmez. ülkeye kırgınım. yönetenlere. eşime kırgınım. en çok ona kırgınım belki. yardım çığlıklarımı duymadı. duymuş gibi yaptı. her düştüğümde olduğu gibi bi tane de ondan darbe yedim. hatta 2. niye yapıyor bilmiyorum bana olan aşkından zaman zaman şüphe de etsem böyle davranacak bi insan olmadığını düşünüyorum. çok kırgınım çok kızgınım ya. anne sevgisi gibi saf bi sevgi ve korumacılığa ihtiyacım varken en fazla yanımda olması gereken insanlar yok. 

evet her kötü olduğumda yanımda birileri olamaz biliyorum ama çoğu şeyi ben zaten kendi kendime çözerken size ihtiyacım olduğunda bari yanımda olun amk. ben günlük rutinde bile sizin sorumluluklarınızı üstleniyorum. bir kere siz benim yerime yapın bunu. güçlü olacak güçte değilim. her gece rüyalarımda enkaz altında kalıyorum. ilk hafta sürekli enkaz altında kalıp bebeğimi düşürdüğümü görüyordum. mide bulantılarım geçmiyor. uyandığımda enkaz altından çıkmış gibi hissediyorum. 

en büyük isteklerimden biriydi anne olmak. anne olacak psikolojide olmayı geçtim, anne olma isteğim bile kalmadı. hamilelik zor bi süreç mesela duygusal olacağım, daha da duygusal. daha deprem yüzünden ağlıyorum diye bile eşim bu duygusallığımı kaldıramayıp benimle kavga ediyorken ben hamileliği nasıl atlatıcam? 

hayattan hiçbir beklentim kalmadı ya kısacası. mühendis olmak, atanmak, evlenmek, anne olmak. böyle sıralı bi hayat düşünmüştüm. mühendis oldum atandım evlendim. gerisine gücüm yok. benim buradan kalkacak gücüm yok, kimse de yardım etmiyor. yardım istediğim halde. hiç unutmayacağım bugünleri. gerçi safım ben neleri unuttum bunu da unuturum. 

<a href="/b/açık seçik aşk bandosu">açık seçik aşk bandosu</a>'nun <a href="/b/6 şubat 2023 kahramanmaraş depremi">6 şubat 2023 kahramanmaraş depremi</a> için bestelediği şarkı.

<a class="external-link" aria-label="link" target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://www.youtube.com/watch?v=M_D1qn2zmcg">link</a>

içine işliyor insanın. duygusallıktan ve gereksiz deprem romantizminden uzak durmaya çalışsam da denk gelince dinlemeden edemedim. ölüm kokuyor şarkı.

`açık seçik aşk bandosu`'nun `6 şubat 2023 kahramanmaraş depremi` için bestelediği şarkı.

[https://www.youtube.com/watch?v=M_D1qn2zmcg link]

içine işliyor insanın. duygusallıktan ve gereksiz deprem romantizminden uzak durmaya çalışsam da denk gelince dinlemeden edemedim. ölüm kokuyor şarkı.

cam ve seramik fabrikalarında santigratlık değişimleri bile çok net görmeyi sağlayan kamera. yüksek dereceli seramik ve cam fırınlarındaki hasar tespitlerinde sıklıkla kullanılıyor.

teknik bilgi vermemin sebebi; çok minik ısı ve sıcaklık değişimlerini bile rahatça tanımlayan bu cihazın, enkazda ne kadar efektif olarak kullanılabileceğini göstermek.

yaygınlaştırılmalıdır. hızlı ve kesin bilgi için en mantıklı cihazdır.

bir kamu kurumunda mühendis olarak çalıştığım için sıklıkla karşılaştığım meslek(!) türü.

nelere şahit olduk bilseniz hayret edersiniz. daha 2 gün önce projeden tamamen bağımsız bir şekilde eksik demirlerle beton dökmeye çalışan müteahhit mesela. yani ülkede korkunç depremler olmuşken üstelik. projenin mimar ve mühendisleri beton dökmeye onay vermek zorunda olmasa o şekilde başlanacaktı. üstelik hastane inşaatı bu bahsettiğim.

t: inşaatla uzaktan yakından alakası olmayan ve sadece parası olduğu için bu unvanı alan birey. (inşaat mühendisi ya da mimar olup gerçekten işini layığıyla yapanlara saygım sonsuz tabii.)

detaylarını beklediğim uygulamadır.

uzaktan yaptığım hiçbir yardım içime sinmiyor. daha fazlasını yapmak istiyorum. uyuduğum için yemek yediğim için sıcak evimde oturduğum için çok mahcubum. eğer eşimle şartları taşıyor olursak hemen başvuru yapacağım.

geç keşfedip bağımlısı olduğum şarkı. 

eşimle sürekli dinliyoruz doyamıyoruz çok güzel şarkı ya. <a href="/b/güneş">güneş</a> harika bi kadın, harika bi müzisyen. <a href="/b/emre yücelen">emre yücelen</a> yılın şarkısı seçmiş valla ve net hak ediyor. 

"ışığım kendimden de onlar hala simsiyahlar"


geç keşfedip bağımlısı olduğum şarkı. 

eşimle sürekli dinliyoruz doyamıyoruz çok güzel şarkı ya. `güneş` harika bi kadın, harika bi müzisyen. `emre yücelen` yılın şarkısı seçmiş valla ve net hak ediyor. 

"ışığım kendimden de onlar hala simsiyahlar"


<a href="/b/gülinler">gülinler</a>'den sonra <a href="/b/ari barokas">ari barokas</a> da coverlamış. 1 aydır en fazla dinlediğim şarkı olabilir. çok tatlı değil mi yaaaa

<a class="external-link" aria-label="link" target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://open.spotify.com/track/1UVcpLMOp1a9s4cJc47nh7?si=1259f4eb0c9f42c1">link</a>

"gönüller alınır satılmaz cicim"

`gülinler`'den sonra `ari barokas` da coverlamış. 1 aydır en fazla dinlediğim şarkı olabilir. çok tatlı değil mi yaaaa

[https://open.spotify.com/track/1UVcpLMOp1a9s4cJc47nh7?si=1259f4eb0c9f42c1 link]

"gönüller alınır satılmaz cicim"

türk müzik tarihinin en fazla coverlanan şarkılarından biri.

şahsen, canlı da dinlediğimden, yıllardır favori coverım <a href="/b/hayko cepkin">hayko cepkin</a> versiyonuydu. gerçi hala öyle. <a class="external-link" aria-label="link" target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://open.spotify.com/track/19X3RToXJoJQmDz1BtyGw5?si=f2ab7e1115874dc3">link</a> özellikle konserine gidip dinlemenizi özellikle tavsiye ediyorum. zeytinli'de alkol seviyesi yüksekken hayko bi patlatırdı bu şarkıyı. üffff. gerçekten varlığıma lanet okuduğum 3-4 dakikayı max seviyede yaşardım. 

<a href="/b/sena şener">sena şener</a> de coverlamış. valla pek güzel olmuş. <a class="external-link" aria-label="link" target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://open.spotify.com/track/4kyTxHKWE9I2SWmlziSXFL?si=81476d233f1842a5">link</a> bi hayko değil ama yine de beğendim. sadece biraz daha yükseğe çıkmasını beklerdim. biraz sakin kalmış.

"benim şu dertlere ne borcum var ki? tuttu yakamı bırakmıyor."

türk müzik tarihinin en fazla coverlanan şarkılarından biri.

şahsen, canlı da dinlediğimden, yıllardır favori coverım `hayko cepkin` versiyonuydu. gerçi hala öyle. [https://open.spotify.com/track/19X3RToXJoJQmDz1BtyGw5?si=f2ab7e1115874dc3 link] özellikle konserine gidip dinlemenizi özellikle tavsiye ediyorum. zeytinli'de alkol seviyesi yüksekken hayko bi patlatırdı bu şarkıyı. üffff. gerçekten varlığıma lanet okuduğum 3-4 dakikayı max seviyede yaşardım. 

`sena şener` de coverlamış. valla pek güzel olmuş. [https://open.spotify.com/track/4kyTxHKWE9I2SWmlziSXFL?si=81476d233f1842a5 link] bi hayko değil ama yine de beğendim. sadece biraz daha yükseğe çıkmasını beklerdim. biraz sakin kalmış.

"benim şu dertlere ne borcum var ki? tuttu yakamı bırakmıyor."

<a href="/b/redd">redd</a> grubunun en iyi şarkılarından biri.

<a href="/b/doğan duru">doğan duru</a>, şarkıda bir devle savaştığını söylüyor. ama aslında şarkıda devleşen kendisi :') nefis be. uzun zamandır dinlemiyordum, az önce denk geldi. öyle ki, uzun zamandır sözlüğe de adam akıllı yazmadığım halde koşarak geldim bi şeyler yazmalıyım bu şarkı hakkında diye.

"düşüyorduk uzaydan bakınca. ama aslında yükseliyorduk dünyadan." 

<a class="external-link" aria-label="zorlu psm konseri live" target="_blank" rel="noopener noreferrer nofollow" href="https://open.spotify.com/track/036SZCR25ZnJ4kTU1tjKKM?si=1781eff7cfde4e5f">zorlu psm konseri live </a>

`redd` grubunun en iyi şarkılarından biri.

`doğan duru`, şarkıda bir devle savaştığını söylüyor. ama aslında şarkıda devleşen kendisi :') nefis be. uzun zamandır dinlemiyordum, az önce denk geldi. öyle ki, uzun zamandır sözlüğe de adam akıllı yazmadığım halde koşarak geldim bi şeyler yazmalıyım bu şarkı hakkında diye.

"düşüyorduk uzaydan bakınca. ama aslında yükseliyorduk dünyadan." 

[https://open.spotify.com/track/036SZCR25ZnJ4kTU1tjKKM?si=1781eff7cfde4e5f zorlu psm konseri live ]

beni kaybettin artık geri dönüşü yok.

bana 3 sokak uzaklıkta olsa da çok özlediğim ev.

ailemle arkadaş gibi olmam bi yana, birilerinin benim adıma karar vermesini falan özledim. evli olmak çok güzel, çalışmak falan hepsi çok güzel. aile evinde "ehhhhh yeter" dediğim günler de oldu tabii üniversitede yalnız yaşadığım için dönüşünde alışamadım hemen. ama yine de aile evi başka ya. 

geçenlerde öğle yemeğine gittik iş arkadaşlarımla. çıkışında çay ocağımsı bi yere oturduk. ve şöyle bir olay yaşandı:

arkadaşım: kahven nasıl olsun
ben: türk
diğer herkes: ??????
ben: ay sade yani ne bileyim nescafe, filtre kahve falan diye soruyor sandım
arkadaşım: kızım çay ocağı burası starbucks mı sandın ya oralet ya çay ya türk kahvesi var zaten

sonra tabii birtakım ırkçı şakalar ve aşko kuşko kız ilan edilmem... boşluğuma geldi vallahi. o gün bugündür ne zaman kahve içsek trolleniyorum. 

her ayın 15'inde bana kafayı yedirten olay.

temmuz zammından sonra vergi dilimine güncelleme gelmediği için deliler gibi vergi dilimine giriyorum ve bir asgari ücretten daha fazlası kesiliyor maaşımdan. ocak zammında da güncelleme yapmazlarsa şubatta falan vergi dilimine girerim herhalde. 

ay çok yoruldum be sözlük. fiziksel olarak da mental olarak da. covid beni mahvetti hala iyileşemiyorum. işlerim çokkkk yoğun ofiste bazen kahve içecek vaktim bile olmuyor eşimle gün içinde adam akıllı konuşmuyoruz bile anca akşam eve gidince görebiliyoruz birbirimizi. mühendisliğe de bilime de lanet olsun deyip istifamı basmama az kaldı valla atanmak için aylarca uğraşmamış olsam 5 dk düşünmem bırakırım.

ne güzel reformera başlamıştım 2 aydır, covid beni bitirince 2 haftadır ona da gidemedim. eve düzenli gelen bi abla vardı temizlik ütü için, o da sigortalı işe başladı gelemiyor. başkasını bulamadım. zaten işte olduğum için güvenilir biri olması gerek ben evde yokken gelip temizliği yapıp gidiyordu diğer abla. hafta sonu şehir dışından misafirlerim geliyor ev çok pis, ne ara temizlik yapıcam hiçbir fikrim yok. 

her şey çok pahalı. bitmek bilmiyor ihtiyaçlar. üfff valla yaaa

iyi ya da kötü sesimi duyurabilmek bi nebze ağrımı yatıştırıyor. okuyup anlaşıldığım için çok teşekkür ederim. umudum kalmadı artık, 29 yıl bile oldukça uzun geldi. hiçbir şeyin tadı yok, uğruna savaşlar verdiğim her şey yıkıldı ve bunca zamandır sadece benim desteğimle ayakta kaldığını görmek de çok koydu. çok teşekkür ederim

maalesef doğru. kendi kendimin umurunda değilken başkalarının umursamasını bekliyorum. çok teşekkür ederim iyi dileğin için

çok teşekkür ederim, o kadar kötü şeyler gördük ki artık yapılması çok çok normal olan hareketler bile büyük bir yardımmış gibi geliyor maalesef. 

şartları taşıyorum umarım geçerlidir. başvuruyu yaptım e devlet üzerinden. çok teşekkür ederim 

birincisi ben kadınım... ikincisi abla kısmını tekrar okuman lazım. abla artık gelmiyor diye isyan ettim 

@fakiir tekrar oku bakim ne yazıyo "eşimle anca akşam eve gidince görebiliyoruz birbirimizi" 

ay istediğin dua olsun valla salavat zinciri falan yaparım sjsjsj

çok teşekkür ederim:( hayat kalitem yerlerde gerçekten her şeyi denedim. 2 tane bekunis atıyorum hafta sonları geçici olarak ishal oluyorum pazartesi yine davul gibi şişiyorum. her sabah ağlıyorum ne giycem diye. işe gitmekten soğudum valla. içtim bakalım inş iyi gelir :(

yok valla ne istersen yapcam öyle bi bela bu ibs :(

entryleri şu an gördüm eşim koşarak eczaneye gitti almak için. ne ilaçlar içtim bana mısın demedi valla. ek olarak hem reformera başladım hem diyetisyene gidiyorum hala kötüyüm. umarım iyi gelir. iyi gelirse ne dilersen dile benden kıpçak:(

sözlük yazarlarının bugünkü mutluluk sebebi

ilişki 11 yıllık olunca, cicim ayının ne demek olduğunu bile hatırlamıyorum:') mental balayı diyelim biz en iyisi xhsjsksj

shsjsjsjsjs teknik olarak evet ama mental olarak bi 2-3 yıl daha sürer gibi...

dengesiz terazi kimdir?