bugün
yenile
    /
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kalbinin üstündeki sanki seni ezen ve nefes almanı zorlaştıran ağırlık depresyonun habercisi olabilir mi acaba ? istemsizce gözlerinin dolması, kendini bu duygudan çıkarmaya çalıştıkça üstüne daha çok çöken o ağırlık
      1profesyonel yardım alsan çok daha iyi olur - patronice 03.04.2024 00:03:20 |#4690318
      1evet belki olabilir ama kendi başıma çözmeye çalışacağım sanırım. beni düşündüğün için teşekkür ederim - argonavis 03.04.2024 00:09:47 |#4690322
      1sen bilirsin kendi başına çözdüğünü düşünüp sorunlarını aslında halı altına atma da. rica ederim - patronice 03.04.2024 00:13:29 |#4690326
      butun yorumlari goster (5)
    2. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      annemi kaybettikten sonra 3 yıl boyunca içinde bulunduğum durum. o kadar fazla düşünüyorsunuz ki ben 4-5 ay boyunca depresyonda oldugumu anlayamamıştım. yemek yemeyi bırakın su bile içmek istemiyordum. bütün gün odamda oturup boşluğa bakmak istiyordum. ablam zorla yemek yedirmeye çalıştığında da sinir krizleri geçiriyordum. 58 kilodan 46 kiloya düşmüştüm. gözlerim kıpkırmızı geziyordum evin içinde. vücudum aşırı halsiz oldugu için duş bile alamıyordum. bebek gibi ablam banyo yaptırıp yemek yediriyordu. 3 yıl boyunca sadece 5 kere dışarı çıkmıştım. onlarda zorla hastaneye gitmek içindi. tabii bu süreçte kafamda düşündüğüm şeyler daha da kötü bir hale getirmişti beni. bir gece ağlama krizine girip farkında olmadan intihara kalkışmamla bu sürece son verdim. kolay olmadı tabii. terapiler,ilaçlar ve bir sürü sey. o gece kendime geldiğimde ablam ve babamın bana bakışlarını gördüğümde kendime acımıştım. ölümü unutarak yasadığınızda hersey cok daha zor oluyor.
      2başınız sağ olsun :/ - louis froziel 03.04.2024 23:40:17 |#4690572
      0Bkz: posttravmatik stres bozukluğu - klostrofobik zeytin cekirdegi 03.04.2024 23:53:25 |#4690578
      1Başınız sağ olsun ve büyük geçmiş olsun. Tedavi alarak en doğrusunu yapmışsınız. Umarım tekrar böyle bir durumu yaşamazsınız. - poetboy83 04.04.2024 00:19:50 |#4690594
      butun yorumlari goster (5)
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şu sıralar içine düşmemek için "konuşanlar" izleyerek kendime küçük bir kaçış sağladığım dipsiz kuyu. Dertleri halının altına süpürmek bir çözüm mü elbette değil ama depresyona girmekten iyidir. (bkz: Allahım sen koru yarabbim)
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Instagramdaki ilgi manyağı orospu çocuklarının asla depresyonun ne olduğunu kavrayamaması beni delirtiyor. Biri video atmış depresyondayken yediğim çikolatalar içtiğim şeyler diye onları anlatıyor. Götüne sokasım geldi hepsini tek tek.
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bi de şu instagram reklamlarında uzman psikolog bilmem kim güya çıkıp siz şöylesiniz böylesiniz diyor beni dellendiriyor. pardon da siz kimsiniz ve neye karar veriyorsunuz? yine sinirlendim; bırak da beni dinleyen psikolog, doktor karar versin benim aile travmama. sen bi sus
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2018 yılında ben. Bana sorsan yılı 2016 derdim ezbere ama hesapladım böyle çıkıyor. Bunu birisine yapmıştım, depresyonumu o sürede ayakta geçirmişim sonra yatağa bağımlılık ve finitoo. Sonra hoop yeni hayat yeni sınavlar başa dönüş falann röportaj adam
    8. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Köpekbalıkları uyurken bile hareket etmek zorundadırlar, çünkü etmedikleri an batmaya başlarlar. İnsan beyni de köpekbalıkları gibi, meşgalesi olmayınca depresyona sürüklenir. Kapitalizmin en büyük faydası, insanoğlunun kafasını işten kaldırmayarak onların (günün belli bir kısmında) depresyona girmesini engellemesidir. Bu nedenle "çalışmak zorunda olmak" bir bakıma kötü, fakat bir bakıma da iyidir. Dürüst olalım; kapitalizm olmasa hiçbirimiz Antik Yunan'daki gibi felsefe, sanat, matematik ile ilgilenerek hayatımızı neşeyle sürdürmeyecektik. Kaldı ki çok fazla boş vaktimiz ve her günümüz 10/10 olunca bir süre sonra bunları sıradan bulup daha fazlasını isteyecektik. Hoş geldin depresyon bebek. İşsizseniz de kafanızı meşgul tutacak bir hobi vs. bulun ve ona yoğunlaşın. Spor yaparken veya film izlerken beyniniz depresif düşüncelerden uzaklaşır mesela. Ayrıca insanlarla iletişim halinde olmak da önemlidir, depresyon batağından çıkıp onlarla sohbet edebilirsiniz. Ek olarak; kabul ve kararlılık terapisini ("ACT" diye de geçer), Russ Harris'i, Viktor Frankl'ı araştırmanızı tavsiye ederim.
      1aslında bu tanım bunalımlara uyuyor. ben depresyondan dolayı çalışmakta çok zorlanıyorum mesela. uzun zamandır film/kitap vs hiçbir şey yapamıyorum. bazı günler yemek bile yemiyorum. ve bana antidepresanlar işlemiyor. tedavimde kullanılmıyor. ama tanıma baktığın zaman depresyon hastasıyım. - ikinci nefertiti 17.04.2024 16:05:12 |#4694457
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şimdi buraya bir şeyler yazardım da onu da istemiyorum
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyonda mıyım bilmiyorum ama yapmaktan zevk aldığım şeyleri yaparken bile kendimi mutlu hissedemiyorum. En huzurlu olduğum yerde bile kendimi düşüncelerden alıkoyamıyorum. Eğer bunun adı depresyon ise ben ağır bi depresyondayım.
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyon öyle zannettiğiniz gibi bir elinde cips diğer elinde çikolata veyahut alkol ve sigara alınarak battaniyenin altında şuursuzca takılmak değildir. Hatta bazen ağır depresyon geçiren insanlar etraflarındaki herkesden çok daha enerjik çok daha mutlu çok daha olumlu görünebilir. Dakikalar öncesinde çocuğuyla salıncakta sallanıp, onunla dans edip gülen neşe saçan bir anne dakikalar sonra kendini bir araba önüne hemde çocuğunun gözü önünde atabilir. Ruhsal problemlerde tıpkı bedensel problemler gibi tedavi edilmeli; grip olduğunuzda nasıl ki burnunuz akıyor, hapşırma, öksürme, ateş oluyor, ruhunuz da hastalandığında içeride aynı tepkileri yaşıyor... Gözle görülmediği için ne etrafınızdakiler nede kendiniz bile bu durumu kabullenmek istemiyorsunuz.. *Lütfen sağlığınızı "ruhsal&bedensel" İHMAL etmeyin!
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dipsiz kuyu. Aslında bir uyanış, kendine geliş. Hayatı ciddiye almaktan vazgeçiş. Bedenin ve ruhun kendine gel deme biçimi.
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyon nedir? Sana ilgi çekici tanım yapayım da akılda kalsın. Depresyon, Harry Potter olup Voldermort'a karşı "Ne yaparsan yap la bana ne!" diyerek acısına gömülmek ve sana faydası dokunmayanlara karşı bir tavırdır. Depresyon, Batman olup Gotham'a "Defolup gidin ya da kendinizi kendiniz kurtarın. ben yokum lan!" diye isyan etmektir ama en çok kendine isyan etmektir. Bu isyanı kimse bilmez, bilse de umurunda olmaz. Depresyon, Örümcek adam olup "Kahramanlık" yapmayı reddetmek ve kahraman olmayı asla istemeyecek kadar insanlara öfkedir. Depresyon, Mustafa Kemal Atatürk olup sevr antlaşmasına bile "Yeter lan! gidin başımdan!" edasıyla imza atarak gereksiz tüm kalabalıklardan kaçıştır. Depresyon, dünyayı kurtaran adam olup "Bu dünyayı bu hale siz getirdiniz. siz kurtarın lan düdükler!" diyerek içindeki iyiliğe rağmen iyi olmayı reddetmektir. Depresyon, çözebileceğin bir şeydir. Basit bir test sorusu gibi. Çözsen, her şey bitecek ama bitince "Ne olacak?" diyerek o soruyu inadına boş bırakmaktır ve kendine, topluma isyandır. Kendi sınırlarında bir ülke kurup, o ülkede tavrınla "Ben varım!" demektir. Kimsenin duymayacağını, duysa da asla umursamayacağını bile bile mucize beklemektir. Depresyon, umutsuz olmak değildir. Umutlu olmak için kendine güç, kendine dair bir motivasyon ve sonrasında kendisine gidecek bir yol, yapılacak bir iş ve sarılacak bir dal bulamamaktır.
    /