bugün
yenile
    /
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ya bu başlık günlerdir sol kanatta neden hala taşınmadı?
      1Bırak millet içini döksün rahatlasın bi kendine gelsin - kizilsacliaglayanhamsi 30.04.2022 04:20:59 |#4365194
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şu hayatta tecrübe ederek öğrendiğim en önemli şey "asla derdini özellikle ailevi meselelerini başkasına anlatma" kuralıdır. En iyi arkadaşım da desen kardeş gibiyiz de desen asla en yakın gördüğüne bile anlatma. Bugün bir şey yaşarsın ama yarın durumlar değişir ve o kişi o anlattığın şeyleri önüne serer. Bunu o kadar çok tecrübe ettim ki artık kafamın duvarlarına kazıdım, ne zaman birine derdimi anlatacak olsam kafamda yankılanıyor o kural. Şu an da aynı durumdayım. Ama en azından burada yazmak ve tanınmamanın rahatlığı iyi geliyor. Yine salak saçma bir muhabbetten tartışma çıktı evde ve ben yine kırıldığımla kaldım. Kimsenin benim duygularımı önemsediği falan da yok yani aile aile değil ki saçma sapan 3 insanı bir eve zorla koymuşsun gibi. Tam da psikolojimi toparlamıştım depresyon ataklarım bitmişti. Sağolsun annem hemen hissetti anında kalbimi paramparça etmek için elinden geleni yaptı. Yine odama çekilip depresyonun karanlık kollarına sığındım. Varolduğum için ailemden ve tüm dünyadan özür dilerim istemeden oldu...
    3. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sözlük kusura bakma, galeri temizliği yaptım ve çok doluyum burayı biraz işgal edeceğim. Çok farklı hisler içerisindeyim karmasığım. Böylesi daha önce gelmedi başıma. Mutlu, heyecanlı ve kaybetme korkusunu taşıyorum ilk kez. Sanırım şu anki hislerimi kaybetmekten korkuyorum en çok, ama şükran doluyum aynı zamanda, bu hisleri yeşerten insan için. Kendime de çok üzülüyorum ya canım kendim zjjzjs Şöyle ki, Bana şu cümleyi kuran biri oldu hayatımda "Ben kavga çıkarmazsam sen beni görmüyorsun." Benimle gelecek planları olduğundan ne çok sevdiğinden unutamayacağından bahsederdi. Ama olmadı. Sağlıklı bir şekilde yürümedi, hatta ne yazık ki medcezirlerle çocuk oyuncağına döndü. Fakat benden bu kadar çok şey çalacağını da tahmin etmezdim. Sürekli suçlayıcı konuşmaları, ilişkiye 3.kisileri dahil etmesi, ortada bir şey yokken bile ilgisizlik bahanesiyle kavga çıkarabilmesi, bunlara karşı arkadan onca iş çevirmesi (sezdigim şeyler vardı bir kısmını sonradan öğrenmiş oldum) ne bileyim hani ilginç işte, bir insan en çok neyden dem vuruyorsa kendisinde o konuda bir eksiklik olurmuş ya. Bu kişi 5 saat falan hiç susmadan aldatmanın ne kadar adice bir şey olduğu hakkında nutuk atabilir. Fakat icra ettiği eylemlere bir dönüp bakmak lazım :) ya da yalan kırmızı çizgi diyip 8 konuda 9 yalan söylemiş olması da hayli ilginçtir. İşin kötü yanı ise bütün bunları yaşarken (sonradan öğrenilenler harici tabi:)) sürekli içimde onu kendi içimde aklamamdı. Herkes gibi, belki bir tık fazla bile sayılabilecek derecede çocukluk travmalari olan biriyim ama ben sevgisiz büyümedim, sevildim, kardeşlerim tarafından sevildim, öğretmenlerim arkadaşlarım tarafından dolu dolu sevildim ve nasıl hissettirdigini biliyorum sevginin :) evet hiçbiri böyle değildi, böyle kötü hissettirmedi sevgi :) yani sırf beni sevdiğini söylüyor diye uzatmadım. Ettiği büyük büyük lafların anlamını belki biliyordur diye ve ona karşı duyduğum sevgi yüzünden tabi birazda, son sevgi kirintima kadar çaba sarf ettim. Yalan söyleyemem, son ana kadar da buna ilişkin bir pişmanlık duymamıştım. Zira bir kez düzgün bir şekilde iletişim kurabilirse ya da sadece söylediği şeyi yapabilse ne bileyim işte ben her şeyi sil baştan yapmaya dünden hazırdım. İstediğin kadar uzat, kendini kısır döngüye sok, evren o mesajı sana göstermenin bir yolunu buluyor galiba. Ya da ben Allah'ın sevdiği kuluymuşum bilmiyorum sjjssj Geçmiş zaman bir kazaya karıştım, o gün bu kişiyle konuşmuştuk, ondan da cesaret bularak olaydan bir müddet sonra onu aradım. Tek istediğim şey sesini duymaktı o an. İyi gelecekti işte. Ama yok :) haftalar sonra (mesaj atmıştı ama bu konu için değil öyle dümdüz bir şey sordu) konusu geçince "Bilsem yanına bile gelirdim."dedi jdsjj ulan köpke telefonu mu açtın acaba neyi bileceksin? Bu kaza mevzudan bir kaç gün sonra, o sıralar bir arkadaştan fazlası olmayan biriyle (Bu çocuğa direkt Beyefendi diyelim sjsj) konuşurken laf arasında "Ya kusura bakma telefon elime geçmedi şöyle söyle bir şey oldu." diye bahsettim. Şaka gibi ama, kalkıp geldi 300 km yoldan, benimle ilgilendi, araca baktı, kazaya karışan arkadaşlarımla ve ailemle tanıştı (aileme takdim edişi görülmeye değerdi shshsh) sanki beyazperde de bir film izler gibi seyrettim yüzündeki endişeyi sonra ki heyecanını coşkusunu, gözlerindeki sımsıcak gülümsemeyi. İlk kez o an bazı şeyleri sorguladığımı hatırlıyorum. Bu arada bu Beyefendi bir arkadaşım vasıtasıyla hayatıma girdi ve kendisi benim haleti ruhiyemi şu ara bir ilişkiye hiç de açık olmadığımı ve dahası bu insanı (X kişisi diyelim) biliyor. Yani açık açık henüz aklımda ve kalbimde başka biri olduğunu, atlatamadığımı kendisiyle paylaşmıştım. Yine de gitmek istemedi. Üstelik ne bir ısrarı ne bir kotuleme/karalama ya da aklımı celmek için yaptığı absürt bir şey olmadı yahut da en ufak bir baskıcı/aceleci yanı. Gerçek bir Beyefendi gibi, öyle durup yara sarmaya çalıştığını, sakin bir şeylere eşlik ettiğini şimdi idrak ediyorum. Tamam evren mevren bir yana ama biraz da salaklığı bırakmak gerek sanırım jsjsjs bu konuda biraz kendime kırgındım ama o insan bunu yapmasa ben kurtulamazmışım diyorum. İnsan kendini ancak böyle bitirebilirdi sağ olsun,uzak olsun. Bir kaç gün evvel, doğum günümdü. Sabah masamda koca bir buket gül ile gözümü açtım ki en sevdiğim rengini bilen 3 kişi falan vardır. O anda dedim tamam ex kişisi işte bu, vazgeçmemiş benden. Teşekkür edeyim dedim mesaj attım ama ses seda yok :) evet yine:) 5/6 dk sonra bir ileti geldi kii "Güller de senin gülümsemeni görmek istemiş." Beyefendi den tabi (auuv^^ jsjs) o an yaşadığım o duygu karmaşasının/salaklığımın tarifi yok tarifi. Ve üstüne ilk mesaja cevap geldi, "Ben değilim malesef" yazmış,biraz sonra tartışmaya başladık ottan püsürden. Hâlbuki o kadar kırılgan bir gündeyim ki, bunu bilmesi en azından tahmin etmesi gerekmez mi bal gibi gerekir. O da haklı ama meşguliyeti fazla olunca insanın. Yine de diyalog şu şekilde olunca, Lady: Dürüst ol bari. X:: Neyin dürüstlüğü ... Lady: Neden benden bu kadarını bile esirgiyorsun X: Neyi esirgiyorum .. X: Ben de derman falan arama ya. Jsjs yani sinir bozucu şu an baktığımda ama o an, hem can aciticiydi hem de buz gibi soğuttu. O günün akşamüstü ilk kez ben Beyefendiye bir kahve içmeyi teklif ettim, teşekkür etmek için. Aslında bir yerde bir şeyler içmek o vakte değin ilk kez yaptığımız şey değildi. Ama o günü birlikte geçirmek fikri ikimize de iyi gelmiş gibiydi. Çünkü her şey muazzam bir uyum ve ahenk içindeydi. Çünkü ilk kez hem bedenen hem ruhen O'nun yanındaydım. Hava bile daha güzel ve ferahti. Çok mutluydum yanında olmaktan, O'na siginmaktan, birlikte kahkaha atmaktan, güldüğünde daha da güzel olan ışıl ışıl gözleri(uuv^^) özenli ve nezaket dolu tavırları, çok mutluydum. Mutluyum. Olması gereken olmuş şimdi baktığımda, daha fazla bile isteye yakamazdim canımı.Sevmemiş beni, istemedi. Hiç değilse bu konuda (ya da her herhangi bir konuda jsjs) dürüst olmasını isterdim ama. Ne demişler düşmanın bile onurlusu. Düşmanım değil tabi koskoca bir boşluk sadece. Ve ilginç olan şu ki, bana bunları yapmasa şu an bu kadar mutlu olamazdım belki, belki bu kadar fazla kıymetini bilemezdim mutluluğun. Gerçekten garip hissediyorum. Sanki bir filmde başrol gibiyim, bazen yeni bir kelime öğrenir gibiyim bazen yaraya merhem sürülüyor gibi ama tüy gibi hafif hissediyorum. Güzel bir uyum içinde akıyor zaman, biz birlikteyken, hiç acelesi yok hiç bir telaşı yok, örselemiyor artık hiçbir şey beni, yanındaki de öyle tabi :) Bir yanım korkuyor, eskiden çok daha neşe dolu bir insandım çünkü, X sayesinde kendime yabancılaştım bazı şeyler emanet kalıyor. İyi ki elimi bıraktı o, diyorum şimdi aşağı çekmesinden de yorulmuştum. Acı oldu ama öğrendim ki görmek başka bakmak başka şeylermiş. Bazen kör oluyormuş insan, ama iyi/mutlu insan kendini belli ediyor bir şekilde. Nezaketiyle, sevgisiyle, ilgi alakasiyla fazlaya kaçmamasıyla sevmek/sevilmek kendini belli ediyor, görmekte zorlansak bile suyun üstüne çıkıyor. Öyle biri varmış işte. Sanki simdilerde bütün güzel sarklarin bir öznesi var ve ben artık bunları tek başıma dinlemek zorunda değilim. Yarin bugünden daha iyi olacak :))
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bi insanın hayatında bir tane bile normal biri olmaz mı amk bütün tımarhanelikler benim etrafımda. yarak kürek davran sonra yok sen öylesin yok sen böylesin, ulan amınakoduklarım psikoloji mi bıraktınız da yargılıyorsunuz.
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dökülürse bir de toplamak gerekir diye bu olaya girmiyorum.
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Merhabalar arkadaşlar.. Ben biraz içimi dökeceğim de.. Okumuş gibi yapsanız bile yeter :) Yıllarca kağıtlara defterlere yazdım. Birikti de birikti. Kime yazdığımı bilmeden döktüm içimi. Kime anlattığımı bilmeden. Zamanla sadece geceleri mum ışığında fon müzik eşliğinde yazmamaya başladım. Artık içim hemen doluyordu. Müsait zamanı beklemek, fon müzik seçmek, hatta kağıt kalem bulmak bile yorucu gelmeye başladı. Bende wp de sadece kendimin olduğu bir grup kurup oraya yazmaya başladım. Şimdi ise buraya geldim. Belki biri okur bu sefer kime yazdığımı bilirim diye :) Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Seçili kelimeler kullanmak, devrik cümleler kurmamaya özen göstermek, noktalama işaretlerine dikkat etmek istesemde ben böyle yazılarda sadece kalbimin konuştuklarını yazmak onu söylediklerini ölümsüzleştirmek istiyorum. Çok yoruldum ah bilseniz nasıl yorulduğumu. 23 yaşındayım. 23 yıldır hüzünlü gibi hissediyorum kendimi. Ama halbuki öyle biri değildim. Her zaman umudu olan. Arkadaşlarına hep Polyannacılık yapan biriydim. Her zaman gülerdim. Hâlâ gülüyorum. Hâlâ Polyannayım ama umudumu kalmadı sanki. Sanki değil arkadaşlar ben biraz şeyim kendime bile itiraf edemeyen biriyim. Benim tam olarak umudum kalmadı. Ölmeden önce yapılacaklar listem var 2017 de yazdığım 32 madde var ve ben 5 maddesini yaptım. Geri kalanını yapacağıma dair umudum yok. Kendime yıllar önce söz verdim motor almadan ölmeyecegim diye. Benim o hayalimi gerçekleştireceğime dair de umudum kalmadı. Polis olacağım dedim ondan ise hiç umudum yok. Elimi neye atsam kırıyorum, döküyorum. Hani derler ya elimi neye atsam elimde kalıyor veya kuruyor diye. Elimde kalsa çabalarım. Kurusa sular yeşertirim. Ama benim ki paramparça oluyor. İmkansız oluyor. Öyle yoruldum ki. Sabahları işe gitmekten. Monotonlaşmış hayatımdan. İnsanlara özenmekten. Resmen bazen kendimi seyirci hissediyorum. İnsanlar yaşıyor ve ben ruhu ölmüş biri olarak sadece onları izliyorum. Çok yoruldum be.. Ağlamıyorum korkmayın. Ağlamayı bırakalı yıllar oldu. Ama bir şeyler var kalbimde. Boğazımda bir şeyler var. Yoruldular acı çekmekten. Yüreğim hep bulutlar bulutlar. Sevilmenin ne demek olduğunu öğrenmeden göçecegim şu hayattan bakın bu da biraz üzüyor beni. Bakın bahsettiğim konu asla sevgililik değil. Ben hiç değer verdiğim kadar değer görmedim. Sevilmedim de. Ve hep kendim gibi bir arkadaş istedim olmadı.. Yani hangi birini anlatsam bilemedim. Yıldız Tilbe nin dedigi gibi ben çok şarkılar yırttım gencler intihar etmesin diye. Bende çoğu şeyi anlatmaktan vazgeçtim arkadaslar. Okurken huzunlenmeyin diye. Benden bu kadar buraya kadar okuyan olduysa ne mutlu bana. Birileri benim gibi hissetmis demektir. Birileri benimle acımı paylaşmıştır. Çok uzun oldu bende yoruldum zaten.. Allah'a emanet olun..
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yoruldum. değişmeyen, değiştiremediğim düzenden yoruldum.
    9. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir insan stresten nasılsın hastalanır canlı canlı yaşadım bunu. Son dönemlerim yoğun bir ilaç tedavisi ile geçiyor ve daha da devam edecek tetkikler var. Diyorum ki kendime keşke kimseyi bu kadar dert etmeseydim sağlığımdan olmazdım en azından. En acısı da kimsenin umurunda değil yaşadıklarım.
    10. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir şeyler değişsin istiyorum. Hani halledecektin diye sormak istiyorum. Bu akşam yine ilaç konusu açıldı. Kendime söz verdiğim için konuşmadım bu konu hakkında ama nasıl içim içimi yedi anlatamam. Hayır bir de geçmiş teşekkür ediyor. Ağlayasım geldi içim acıdı. Seni düşünmem gerçekten bu kadar mı rahatsız ediyor seni diye sormak istedim. Bakın arkadaşlar ruhsal hastalıklar ertelenebilecek ve kendi başınıza kararlar alabileceğiniz hastalıklar değildir niye anlamıyorsunuz. Keşke kendini düşünse de ben de bir şeyleri düşünmek zorunda kalmasam. Hala inatla gidilmiyor o doktora bu arada. Halledeceğim diye geçirdiğimiz 3. Hafta oldu sözlük. Ümidimi yitirdim zaten Ümit diye bir şey de kalmadı. Nasıl ifade etsem kendimi bilmiyorum. Çok yoruldum kavgadan. Ama onunla konuştuğum her an geliyor aklıma.
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Eskiden böyle başlıklara bir şeyler karalamaya çok hevesliydim. (bkz: heves mi bıraktınız orospu çocukları) Buradaki sözlük kariyerim tam olarak bu hevesin mahsülü bile olabilir. Hatta şurada sanırım niye'sini biraz açık etmişim: (#2333578) Bu entry'i okuyunca da entry'de bahsettiğim gibi benden çıktığına şaşırdığım bir entry olmuş. Seviyorum ha bu duyguyu. Nasıl yani ya? Ben bir dönem böyle mi düşünmüşüm diyorum. Vay anasını diyorum. Hee doğru ya diyorum. Hatırladım diyorum. Böyle bir ben vardı diyorum, bir şey değişmemiş diyorum, ne kadar çok şey değişmiş diyorum falan filan. Artık o kadar da heves etmiyorum ama buna. İnsan bir yere kadar içini dökebiliyormuş. Sonrası sonra konuşulur ama bu da bitiyormuş. Ben eskiden çok çırpındım. Gerçi hala çırpınıyorum sanırım bendeki bu biraz yaşam biçimi ama bu başka çırpınış. Herkesin can çekişmesi başka, her zamanın can çekişmesi başka oluyor. Ne zaman neyin ihtiyacını çektiğini öngöremiyorsun. Eskiden insanlara karşı çırpınıyordum. Sonra bir şey oldu bana. Onlardan umudumu kestim. Dedim gerek yok. Yazma hevesim böyle başladı sanırım. Bu bir küskünlük değildi bu arada. Ben hayatımda hiç kimseye küsmedim. Dedim gerek yok çünkü :D Hayatımı "gerek yok" nidalarıyla sürdürüyorum düzenli olarak. Neyse buna gerek yok artık gibi gibi. Bir çeşit savunma mekanizması. Bir de ben hiç yorulmuyorum ha. Hiçbir şeyden yorulmuyorum. Aynı hataları tekrar tekrar yapıp aynı çukurlara yüzbin kere düşmekten bile yorulmuyorum. hayal kırıklığı yaşadığım zaman yorgun düştüğümü zannediyorum sadece. Hayır sadece motivasyonumu kaybediyorum. Yoksa beni durduran yorgunluk olmuyor. İnsanlar yorulur ben bir makineyim. İnsana benzeyen sadece birtakım duygularım var o kadar yoksa şöyle bir uzaktan bakınca Tanrının dünyaya gönderdiği bir makineden farksızım. Bugün çok sevdiğim bir arkadaşımı saatlerce falan azarladım. Sabrımın bir sınırı yok sanıyorlar. Benim kişisel bir öfke duyabileceğimi sanıyorlar, kendime dair kaygılardan ötürü öfkelendiğimi sanıyorlar, hayır. Benim niyetlerimi hiç kimse anlayamıyor maalesef. Benim kendime dair arzularım böyle şeyler değil. Hiç olmadı. Neyse çözücez onu bir şekil. Ben bir şey bulduğumu sanıp sonra boşu boşuna umutlanmaktan biraz sıkıldım. Öfkem de onaydı zaten. Neyse intiharın kıyısında olan bir arkadaşıma son kez içimi döktüm. Umarım faydası olmuştur çünkü ölse de ölmese de bu son iç döküştü. Yazarken de konuşurken de içimi dökmekten vazgeçtim artık sanırım. Zaten faydası da yok. Dünyayla genel bir iletişim problemim var. Bununla sık sık yüzleşmek canımı sıkıyor en iyisi bunu komple görmezden gelmek daha mantıklı olacaktır. İnsanların arasına karışırım. Hep korktuğum şeyi yapar herkes gibi olur, herkesle bir olurum. Gerek yok çünkü artık böyle çetrefilli bir oyunu oynamaya. Kendi kurallarımı olduramıyorum. Sizin kurallarınızı kabul edeyim bari. Bunun bir formülü var sanırım. Gerekirse kopya çekerim. Bu dünyada büsbütün yalnız olduğumla yüzleşmekten yoruldum çünkü.
    12. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugün babam iş için bir yerle görüştü ve görüşmesi iyi geçmiş. Yaklaşık 10 bin alacakmış ki babamın aldığı maaş daha düşüktü önceden. Eğer yılbaşında emeklilik yasası da gelirse rahat edecek. Artık yaşlandığından her işte çalışamıyor biraz daha hafif bi yerde çalışması gerekiyor. Biliyor musun sözlük ben annemden aldığım o yufka yürek genini iliklerime kadar hissediyorum. Babam beni ne kadar sevmese de kalbinde ne kadar taş dolu olsa da ben babama hep acıyorum,bizim için bunca emek verdi diye gözlerim doluyor. Şu an bile ağlıyorum neden bilmiyorum. Üniversiteye gideceğim ve millet sevgili bulayım,gezeyim derdinde (bir çok arkadaşımın sohbetinden yaptığım çıkarımlar bu) bense ailem bana nasıl para yetiştirecek,bu ekonomide nasıl rahatça harcama yapabilirim derdindeyim. En zoruma gideni de babamın sanki tüm derdi o çekiyormuş bizse sürekli yatıp keyfi para harcıyormuşuz gibi davranması. Benim içimde bi yerlerde baba merhameti ve sevgisi var hala. bence bu durum babamdan bağımsız , kendi iyi niyetim ve kalbime bağlıyorum bu sevgiyi. Bilerek mezuna kalmama rağmen dershaneye yazdırması, gözümün önünde ağrılarına rağmen kalkıp bizim için çalışması,okul zamanı resim dersinde pastel boyam bittiği için elimden tutup beni kırtasiye kırtasiye gezdirmesi... hepsi birer anı hafızamda hepsi benim içimdeki o "baba" figürünü besleyen şeyler. Ama yaptığı onca kavgayı, onca hakareti,anneme olan yüzlerce kötü davranışını,bize yaptığı eziyetleri unutamıyorum. Keşke diyorum keşke bambaşka biri olsaydı... En azından değişime açık ve geniş görüşlü olsaydı,doktora götürür bi şekilde sinirini ve içindeki sorunları çözmesi için yardım alırdık. Ama babam böyle biri ve değişmiyor. En korktuğum da o öldüğünde neler hissedeceğim. Hep bi yanım buruk olacak ama bir yanımda da kıyametler kopacak eminim. Sırf onun eksik bıraktığı sevgi yüzünden anneme bu kadar bağlı oluşuma da kızıyorum. Geceleri bile annem nefes alıyor mu diye kontrole gidiyorum ben. 18 yaşındayım ama içimde bi yerde 30-40 arası bir yetişkin var. Hani derler ya insanın yaşadıkları onu kocaman biri yapar diye,ben kocaman biri oldum,istemesem de öyle. Edit : imla
    13. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iç dökmek değil de tadamayacağım bir duygu var sanki, öyle hissediyorum. verdiğim değerin karşılığını çoğu zaman alamadım, bütün ilişkiler için geçerli. üzülmeye mahal vermemek için de böyle düşünmeyi bıraktım, belki de erteliyorum bilmiyorum. yani benim için önce okul ve iş önemli. buraya yazmak bile değişik geliyor. hani ihtiyacım olduğundan falan değil, böyle gerçekten sevilmek, değerli olduğunu birinin sana hissettirmesi eminim çok güzel bir duygudur. kişi önce görmek istediği değeri kendine vermeli, bunu biliyorum. temelde kendini sevmekle başlamalı. ben bu evreleri geçtim, bir tane yazı okumuştum. anlatmak istediğimle aynı şey, eminim beni daha iyi anlarsınız. şöyle diyor; tek başına kal, güçlü ol, kimseye muhtaç olma, beklentisiz yaşa, sen kendine yetersin diyen ya hayatında kaldıramayacağı zorluk görmemiştir ya da ölüdür. Yalnızlık zaman zaman ihtiyaç olsa da, görülmek ve sevilmek, beraber yürümek en derin ihtiyacımızdır. beraber yürüyeceğim biri olsun istiyorum hayatımda ama eyle biri yok.
      4son cumlede doktum gozyasımı - fantasi 13.08.2022 18:31:28 |#4434496
      1lütfen, benim yerime de :( - zindandaninsanlaramektup 13.08.2022 18:39:38 |#4434500
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şu genç yaşımda gençliğimi yaşamak var iken gece gündüz farketmeksizin çalışıyorum, 2-3 sene önce 10 sene önce kurtulduğum hastalığım nüksetti. Dostlarım birer birer şehirdışına gidiyor, sevgili desen hak getire ben niye yaşıyorum amına koyduğumun patron zengin etmek için mi?
    15. 18
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bazen kendimi o kadar değersiz hissediyorum ki kalbim parçalanacakmış gibi hissediyorum. Bu devran dönsün bir şeyler değişsin istiyorum ama sanki kodlamışlar genetiğime. Ailesinin sevmediğini kimse sevmiyor. Sevse bile hep bir şey arıyorsun altında. Yaklaşık 72. günümü bitirdim bu evde. Sanki her şey üzerime üzerime geliyor. Gerçekten yoruldum. Aile evinin acısını o kadar çok yaşadım ve dile getirdim ki. Bir günde artık kurtuldum diyebilmek için o kadar çabalıyorum ki.. allahım lütfen sen gör bunu rabbim. Nolur gör. Ben hiçbir zaman isyan etmemeye çalıştım ama vallahi dayanamıyorum artık. Nefes alamıyorum. Olmuyor aynı evde. Sabahtan akşama kadar onları razı etmeye çalışıyorum. Hiçbir şeyden ama hiçbir şeyden memnun olmuyorlar. Yetmezmiş gibi kulp takıyorlar her şeye. Yemeğin tuzundan kapının kolundaki lekeden gerçekten bıktım. Ben bu değilim. Hiçbir zaman bu olmadım. Kara bir delik sanki bu ev. Her an içine çekiyor beni. Yutuyor, yok ediyor. Her gün bir damarımı canlı canlı kesiyorlar gibi hissediyorum. İlk geldiğimde çok kabullenmiş bir şekilde gelmiştim canım yanmıyordu. Gördüm ki ne kadar susarsam o kadar üstüme geliniyor. Hiçbir şey iyi gelmiyor bu evde bana. Yok oluyorum. Bitiyorum. Yetmiş gündür bu evdeyim 45inde hastayım. Ayakta duracak halim yok ama ev işlerini yapıyorum. Çamaşırlarım katlanırken bile ayıklanıyor o gelip katlasın o ütüsünü yapsın. O kadar yoruldum ki. O kadar huzura ihtiyacım var ki... ciddi anlamda bıktım bunlardan. Allahım nolur bir çıkış kurtuluş kapısı bana da göster. Dayanmak çok zor.
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kapısının önüne gittim bu saatte aradım bi kahveni içerim belki evinin önündeyim dedim kuzenimle yayındayım müsait değilim dedi fkfkddm
    17. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Hayatın karmaşasının hep geçeceğine inanırdım. Çocukken çok büyük gelen yaşlardayım ama içimdeki çocuk hâlâ kıpır kıpır. Toplum normları onu ölüm sessizliğine boğmaya çalışırken onu yaşatmak ve susturmamak için tüm gücümle çabalıyorum. Yine bir şeyler eksik yine bir şeyler karmaşık. Çalışma hayatı içindeki çocuğun mezarının başında pinekleyen ve değişime, gelişime kapalı insanlarla doluyken senin de onlar gibi olmanı dört gözle bekliyorlar. Sorun sen öyle olmak istemiyorsan başlıyor zaten. Gezmek bu ülkede hep lükstü, hayattan zevk alabiliyor olmak hep fazlaydı. Şimdi ben hâlâ çocuk muyum yoksa büyüdüm de farkına mı varamıyorum? İçim çok karmaşık sözlük. Dökülse saçılacak dökülmese bana fazla gelecek bir hayatın içinde isyankar bir genç olarak tanımlanmak da bana fazla geliyor. Hadi ben isyankarım siz neden değilsiniz diye bağırmak geliyor bazen içimden. “ dediğim andır
    18. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Zaman o kadar hızlı akıp geçiyor ki ama ben hep olduğum yerdeyim. Çabalayıp bir şeyleri değiştirecek ne gücüm ne taakatim var. Hiçbir şey ama hiçbir şey hayal ettiğim gibi olmadı. Üniversiteden mezun olduktan sonra düzenli bir hayat, evlilik, çocuk ve iyi bir iş gibi hayallerim vardı. Oturup elimdekilere bakınca hiçbirinin gerçekleşmediğini görmek çok yıpratıcı. Nasip kısmet be. Her şey bir şekilde olacağına varıyor. Öyle ya da böyle..
    19. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu sene ki doğum günümden sonra bir daha hayatım boyunca doğum günü kutlamama kararı aldım , emeği geçen herkese teşekkürler.
      0Ne olduğunu cok merak ettim - mum 04.09.2022 11:56:29 |#4444012
      0üzücüydü boşver - papatyaniindusleri 04.09.2022 12:27:43 |#4444027
    20. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ne olacak la bu memleketin hali.
    21. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dökemiyorum taşlaşmış kalmış içimde beni geceleri ağlatan ne varsa.
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dilekçem beyaz koda dönüşmüş,hiç can güvenliğimiz yok ve ben haklı olmama rağmen korkuyorum.
    23. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      valla içimi ayrı dışını ayrı sikim ya
    24. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kötü hissettiğim için daha da kötü hissediyorum.
    25. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok değer verdiğim birini kaybettim. O bana verdiği değeri her fırsatta gösterir, hissettirir, söylerdi ama ben hiç göstermedim. Artık istesem de gösteremem. Vefatını duyduğumda o kadar çok konuşmak istedim ki onunla; açıp eski konuşmalarımızı okudum. Her mesajda ne kadar hak ettiği karşılığı veremediğimi gördüm. Yine de hiç vaz geçmemiş, yılmamış. Şimdi olsa, anlatabilsem bendeki yerini, belki biraz olsun yaşanabilir kılabilirdim bu hayatı ona. Belki düşmezdi o balkondan. Okuduysanız buraya kadar bilmenizi istiyorum ki o çok iyi bi insandı. Çok çabaladı ben şahidim. Allah rahmet eylesin canım arkadaşım, mekanın cennet olsun.
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Son zamanlarda kendimi çok yalnız hissediyorum. Hayatımda yolunda gitmeyen şeyler var. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sürekli düşünen beynimi durdurmak için müzik dinliyorum sonra da sende sus be diyerek atıyorum kafayı yedim, yemek üzereyim. Kendimi arkadaş konusunda çok şanslı zannederdim. En yakın arkadaşım iyi ki benim arkadaşım derdim ama değilmiş galiba. Bu konular ile ilgili ona üzüldüğüme dair bir mesaj atmıştım görmedi. İşteyken gormesini ya da cevap vermesini beklemedim zaten, çok telefona bakamıyor. Sonra akşam oldu cevap yok ertesi gün oldu cevap yok ama instagram da hikaye paylaşmıştı. Sadece on saniye ayırıp boşver kanka yazsaydı o bile yeterdi başka şey istemezdim. Ailem arkadaşlarım çevremdeki herkes bana bu hayatta en çok değer verilmesi gereken kişinin kendin olduğunu öğretti. Bana on saniye cevap vermeyen arkadaşım için elimden ne gelirse yapmıştım. Onca derdimin sıkıntımın arasında bile ihmal etmedim. Şimdi ise on saniyelik mesaj bana çok görüldü. İki gündür bunu düşünüp üzülüyorum yarın soracağım. İki gündür beklememin sebebi de pazar günü tatil olur rahatsiz etmeyim belki canı sıkılır diye düşündüm. Bazen oturup aptallığıma ağlıyorum. Ben koca bir aptalım.
    27. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Düşüncelerim beni boğmaya başladı. Çırpındıkça batıyorum sanki hiçbir seyi başaramıyorum. 2 hafta sonra yeni bi hayat beni bekliyor ama hiç hevesim kalmadı. O kadar yorgun hissediyorum ki kendimi bazen sadece olduğum yere uzanıp gözlerimi kapatmak dinlenmek istiyorum saatlerce günlerce... ailemden yoruldum derken sevgilim dostlarım herkes yoruyomus beni onlardan uzaklaşmak bana iyi gelecek diye düşünürken ayrı kalacak olmam da canımı acıtıyor ve kimseye bu kadar değer vermek istemiyorum. Canim çok yanıyor ama kimse görmüyor tek tesellim yeni baslangicim bu olmasaydı kafayı yerdim herhalde
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Uzun zamandir her sey yolunsaymis gibi davraniyorum ama degil ve ben cok yoruldum en ufak bir seyde gozlerim doluyor konusucak kimsem de yok sadece gercekten fazla yoruldum ve nasil olucak ne yapicam bilmiyorum
    29. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendimi hep mutsuz yorgun kırgın ve üzgün hissediyorum, bazen mutsuzluktan ve kırgınlıktan midem bulanıyo başım ağrıyo halsiz hissediyorum. hasta gibi oluyorum ama değilim aslında mutsuzluk çok zor :/
    30. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok uzun zamandır kimseye hiçbir şeyimi anlatmıyorum. Anlatamıyorum değil, anlatmıyorum. Çünkü anlatınca mutlu bir insan olmuyorum yada rahatlamıyorum. Derdimi tasamı mutsuzluğumu anlatıp çare olmasını dilerken, hüznümü daha da fazlalaştırdılar. Artık anlatmak bana ızdırap gibi gelmeye başladı. Annemle dahi bir kez oturup gönlümce dertleştiğimi bilmem. Ne zaman bi üzüntümü anlatmak istesem, hep yaşın kaç ne çektin ne yaşadın da böyle dertleniyorsun karşılığını aldım. Sevdiğim aşık olduğum adamı bile gönlümce anlatamadım. Önce alaya alındım sonraysa, boşverin.. sürekli birşeylere yetişme, birşeyler için çaba sarfetmeyle geçti hayatım, ki hâlâ öyle geçiyor. Babam dediğim adam bizim için çok şey yapmış gibi gözüküyor dışarıdan ama hiçbir şey yapmadı. Onun yaptığı ve yapmaya devam ettiği birçok aptallığı yüzünden olmasını istediğim şeyler için daha fazla mücadele ettim, etmeye de devam ediyorum. Bok gibi bir aile ortamımız var. Herkes kendi gününü kurtarma peşinde. Evlenip kurtul naraları atıyor herkes. Evlenince bitmiyor herşey, evlenmek çözüm değil. Anlamıyorlar işte.. seveceğim, sevileceğim hayatımı sadece o yapacağım beni anlayacak benim hayatım olacak bi adam yok.. karşıma çıkan beden ölçülerimle, bedenimle hayal kurmak isteyen, eğlencesine vakit geçirmek isteyen adamlar hep. Böyle olunca da hepsinden nefret etmeye başladım artık.. buraya neden yazdım bilmiyorum ama artık birşeyler anlatma ihtiyacı hissettim. Böyle aşırı depresif melankoli gibi gözüküyorum belki ama öyle değilim sözlük. Hayatı yaşamayı seven mutlu olmak için çabalayan en çok da gülmeyi seven bi insanım. İş arkadaşlarım nasıl bu kadar hayat dolusun diyorlar bana bazen, ne garip.. eğer gülüp şakaya almasam içimdeki bu hüzün beni öldürür diyorum ve onlar da ne derdin var sanki diyorlar. Susup, gülüp geçiyorum. Anlatmamaya devam ediyorum.. şimdilik bu kadar.. belki yine gelirim
    31. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İş yerimi kapatıyorum. Gerçi güç bela dönüyordu ama olsun, yine de üzüyor. Bugün yeni kiracıyı buldum falan. Onca umut koskoca bir hayal kırıklığına döndü. Şehir değiştiriyorum ve beni neyin beklediğini bilmiyorum. En yoğun hissettiğim duygu korku. Galiba ikinci sırada da başarısızlığın verdiği öz güvensizlik var. Son 5-6 senedir hayatımda başarabildiğim hiçbir şey yok. İşi de başaramadım. Ya yine başarısız olursam korkusu çok yoruyor.
    32. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Her şeyi kafasında bitiren kız kombini ve koca bir fincan kahve ile başlığa giriş yaptım sevgili sözlük. Son 5-6 aydır inanılmaz şeyler yaşıyorum. Zaten duygularını rahatça dışa vurabilen bir yapım var ancak bu zaman zarfında aşkım da nefretim de çok şiddetli. İlginç bir şekilde yapmam yapamam dediğim şeyler kendiliğinden bitip tükenmekte, kovalamaktan yorulup saldığım şeylerde tesadüfi bir biçimde gelip yakama yapışmakta (hemen burada, heves ve ilgi odağı konusu geliyor, sanırım bunun adı da olgunlaşmak gibi bir şey). Hayatımdan çıkan insanlar, hayatıma giren insanlar; zorlamayı ve itmeyi bıraktığım için kendiliğinden çıkıp giden diğer şeyler ve onların yerine gelen başka şeyler... Sanırım ilk kez akışa bırakmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyor ve hem şaşkın hem de melul melul izliyorum olanı biteni ( jssjjs ulan ciğerim delindi bu kadar kolay mıydı sahiden mk, nidaları zaman zaman icimde patlıyor, yalan değil). Bir de sürekli aydınlanma yaşıyorum bu yüzden jsjsjsjs Kah asansörde kah trafikte bir farkındalık geliyor ki inşallah delirmiyorumdur jsjsjs Şöyle enstantaneler yaşıyorum şaşkınlıkla: Geçmiş zamanda, öleceğini bilsem ve ilacı bende olsa yardım etmem dediğim eski bir arkadaşımın, güzel bir anına denk geldim/maruz kaldım geçenlerde ve (belki ilginç bulan olacak ama🙈) sırıtarak göz göze geldik biz. Büyülü bir andı ve içim huzurla dolduuu (aa ben de şaşkınım hala kendime ) ama gerçek buydu ki ben gerçekten onun kötü bir şey yaşamasını, hüsrana uğramasını istemezdim. Geçmiş zaman belki kötü şeyler söyledim onun için (çünkü ben de insanım) ama gerçek olsun istemedim, istememişim. Öyle görmek, beni de iyileştirdi desem, bu olgunluğun kaçıncı seviyesi olur bilmiyorum sjjsjs ama eski güzel günlerimizi anımsadım bir an, gerçekten mutlu oldum onun adına, tıpkı eski günlerdeki gibi. Ben sanırım insan olduğumu hatırlıyorum sözlük 🙈😅 Neyse. Bu vesileyle entride şöyle bir ithaf söz konusu olacak şöyle bir kimseye üstelik(#4427501) sksksk Yaşandı oldu bitti ne varsa geçmiş -şükür ki gerçekten- geçmişte kaldı. Gerçi bazı şeyler hiç yaşanmamış olsa da olurdu (mesela aldatmasa daha iyiydi tabi şerefsiz sjsjjsjs *swh because canımın acısı geçtiği için gülebiliyorum sözlük) neyse şaka bir yana canımı çok yaktı evet ama yine beni kendi halime bıraksa, kızardım ağlardım ama kin tutamazdım sanıyorum. Ki ben ayrılıp dost kalabilen insandım, bir kahve hatırımız kalırdı hep. İlk kez iyi ayrılmadım birinden. Fakat şu bir gerçekti, ben çok sevdim onu. Hiç kıyamazdım. Başka bir şey vardı onda. Kalbi kalbime denk düşse, yani o da sevse ne olurdu tabi bilmiyorum. Ama içimde hiç ah vah kalmadı, yanlızca güzel anlarımızı hatırlıyorum şimdi. Yine kıyamıyorum aslında ksjss Ulan parayla değil ki mutluluk, mutsuz olmasın O'da. Birbirimize yaptıklarımız bir yana. O iyi biriydi. Uyuşmadık, birlikte kalamadık ama bu onu kötü biri yapmaz yine de. İyi biri, seveni çok ve sevilesi biri. Kokusunu bildiğim insana düşman kalamazdım ki. Belki fare dağa küstü dağın haberi yok belki dağ oralı değil hatta belki de o dağ farenin ismini falani unuttu (gerçi fare de terk-i diyar eyledi ve köprünün altından çok suların aktığı başka masallara gark oldu) sjsjsjsj ama gerçekten bu aslında Onunla değil benimle alakalı bir şey. Gerçekten çok daha iyi hissediyorum artık ve sadece iyi olmasını istiyorum Onunda. O kadar ki, ondan sonra yaşadığım mevcut ilişkimde, edindiğim o kötücül hislerle ben, karşımdaki beyefendiye çok fazla kaybetme korkusu ve endişe yaşattım (yemin ederim çoğu da istemsizdi ne çekiyor garibim jdjdjd). Her şeyi bilmesi bir yana, ben kendimi bu denli hafiflemiş hissettiğimden beri, bu durum hayatımdaki her alana yansıyor tabi. Neyse konuya dönecek olursak: Aşk mı iş mi para mı ya da hepsi? (Sağlık mi demiyorum o zaten olsun bir zahmet di mi sjsj) Umarım boncuk gözleri sebebi ne olursa olsun gülüyordur şimdi. Umarım iyi hissediyordur kendini. Çok istediği onca şey onu bulmuş ya da istediği şeyler onun için çoktan yola çıkmış dört nala geliyordur (Mesela en son bir şey bekliyordu, umarım çoktan tamamdır o iş djdjdj) Şayet buraya kadar okuyup sıyırdığımı düşünen varsa (belki güzel delirdim ama jsjs) naçizane bir çağrım var: olum akışa bırakmak çok güzelmiş gelsenize sjsjsj
      2Biri özetini yazsın çok uzun ben bunu okuyamam - fakiir 07.09.2022 23:45:29 |#4446201
      1Sjsjsjsjsj sey gibi düşün, eglen güzelim gününü gün et ve Sevil neselen şarkılarının mixi. Tamam? Skjssj - lady justice 07.09.2022 23:51:53 |#4446209
      1Güzelin miyim gerçekten .s - fakiir 07.09.2022 23:53:24 |#4446211
      butun yorumlari goster (6)
    33. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Biraz içimi dökeyim. Ablam hayatım boyunca, en büyük kıyasım oldu. Her şeyde üstün olması, her yaşında en iyisini elde etmiş olması ve benim ona her zaman tamamen zıt olmam... Şimdi de birçok sorunum var. Ama bunların yanında istemsiz yaşadığım kıyaslamalar var. Şuan okuyorum. Hayatım boyunca bir işte de çalışmadım. Şimdi bir yerde staj yapmaya çalışıyorum. ( Hiçbir iş yapmıyorum, ofiste çalışan yok adam işini yeni kurmuş. İşi bilen birisini ise alsın diye dua ediyorum. Oraya da 3 gündür gitmiyorum adam ofiste yokum dediği için ) 2 gündür evdeyim. Bugün annemin yine tersine geldim, sabahtan beri hiçbir iş yapmıyormuşum, kalkıp bir kek yapmam gerekirmiş... Ablam yataktan çıkmazdı bazı günler ya, yataktan. Şimdi ben nasıl bunu kıyasa dökmeyeyim, nasıl ağrıma gitmesin durduk yere kavga etmesi?
    34. 17
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Gerizekalı olabilir miyim diye ciddi ciddi düşünüyorum. Ailemin beklentisini karşılayamadım. Kendimin beklentisini karşılayamadım. Elimde hiç bir şeyim yok. Neyse genciz güzeliz hallederiz.En büyük sorun zamanı yönetememem.Hallet.
    35. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben geldim. Yaş otuz, bi baltaya sap olamadım. Çocukluğum sanayide çalışarak geçti. Hem okula gittim hem çalıştım. Çok da çalışkan öğrenciydim. Zamanında malatyada benim okulumdan anadolu lisesi kazanan 2 kişiden biriydim. Sonra üniversite. Üni de de çalıştım geceleri ve boş zamanlarda bulduğum her işi yaptım. Okul bitti. Öğretmen oldum, bi boka yaramadı. Bir süre özel de çalışıp sonra kpss yaptım. 2 kez girdim şimdi 3 olacak.neyse, ilkinde sistemsel bir hata oldu. Öabt yerine maliye sınav hiriş belgesi çıktı. Sonra sisteme girince ingilizce öabt sorularını değerlendir dedi giremedim atanamadım. Geçen sene girdim, mülakat başvurusu yaptım, "başvurunuz alınmıştır" yazdı mülakat yeri açıklanınca başvuru yapılmamış göründü. Bu sene malum sınav iptal. Ben çalışırken 2. Üni olarak turist rehberliği okumuştum, bu yaz öğretmenlikten vazgeçtim rehber olayım dedim. Çok boktan bi firmayla başlamışım, adamlar 2 ay çalışmamdan sonra sebep açıklamadan işten çıkardı -burdan onların gelmişine geçmişine sövüyorum-. Okullar kadro tamamladı ben şimdi işsiz kaldım. Bu zorlu süreçlerden geçerken bir yandan da ailesel ve kendi problemlerimle uğraşıp durdum. Elimden geldiğince herkese yardım etmeye çalıştım herkese destek olmaya çalıştım. Hiç bir zaman kimsenin umrunda olmadım. Hiç kimse için değerli olamadım. Daha acısı, üstat Neşet Ertaş'ın dediği gibi, Daha bir gönüle ıhrar vermedim. Hiç bir zaman bir kadın tarafından sevilmedim... Ki bu hepsinden çok yordu
    36. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      22 yaşımdayım ve hayatımın neredeyse 10 yılını depresyonda ve intihar etmeyi düşünerek geçirdim. O yüzden geleceğimi tamamen çöpe attım. Akademik bir başarı yok, mesleki bir başarı yok. Son 2 yılımı bir lokantada garson olarak geçirdim ve bu sene iyi kötü bir üniversiteye yerleştim (Tarih bölümü.). Ocak - Şubat gibi psikoloğa gitmeye başlamıştım daha bir ay önce bitti. Bazı konularda daha iyi hissediyorum intihar etme isteği önemli ölçüde azaldı, kendimden eskisi kadar nefret etmiyorum, hayatımdan çıkmış olan insanları eskisi kadar kafama takmıyorum. Fakat dürüst olmam gerekirse hala ne yapacağımı bilmiyorum bazen tekrar intihar etmeyi düşünüyorum etrafımdaki insanlara daha fazla yük olmamak için ama eskisi kadar kulak asmıyorum. Başarısız, beceriksiz, hiçbir işe yaramayan bir insanım büyük ihtimalle de bütün hayatım böyle geçecek. He ve en önemlisi hala yazı yazmasını beceremiyorum hüüüü
    37. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şuan hayatımın en kırgın dönemini yaşadığımı hissediyorum. aile , iş , iç huzur hiç birisi düzgün gitmiyor. hiç bişey yapasım gelmiyor bazen uyuyamıyorum bile , hiç mutlu değilim ama tersine tereddütsüz plansız hesapsız mutlu olmak isterdim , şu yaşımda biraz yüzüm gülsün isterdim
    38. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o kadar cok destek olmaya muhtacız ve o kadar cok birbirimizden ilgiye sevgiye ihtiyac duyuyoruz ki sevmemek ötekileştirmek ayırmak nerden baksan israf
    39. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Soruşturma konularına vereceğim ifadeleri bin kere düşündüm kafamdan.Bin kere baştan yazdım.Kafamda da dönüp duruyor,yordu.
    40. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Mesleğimi her ne kadar seviyor olsam da yaptığım işi bir türlü sevemedim. Çevremizdeki insanlar, iş arkadaşları her ne kadar dışarıda iyi olsalar da eğer iş yerinde iyi değillerse o iş yerine severek değil, mecburiyetten gidiyormuşuz. Siz her ne kadar işinizi iyi yapmaya çalışsanız da, zincir en zayıf halkası kadar güçlüymüş. Her ne kadar bir şeyleri güzelleştirmeye çalışsanız da, kolaylaştırmaya çalışsanız da eğer çevrenizdeki insanlar at gözlüğü takıyorsa sizi hiçbir zaman anlamayacaklar ve sürekli köstek olacaklar. Herkes kendi refah alanının iyi olmasını istiyor ama bilmiyorlar ki yaşadığı veya çalıştığı ortamın refah seviyesi ne kadar iyi olursa kendileri de o denli mutlu olacak... Son zamanlarda şunu acı bir şekilde öğrendim ki; en büyük lükslerden biri işe mutlu bir şekilde gitmekmiş. Ve hiç anlatıldığı gibi 'mutsuz veya negatif enerjili insanları hayatınızdan çıkarın, mutlu olursunuz' diye bir şey yokmuş. Tam tersi siz de bir yerden sonra o insanlar gibi oluyorsunuz..
    41. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yıllar önce beni sevdiğine inandığım birini defalarca dürtüklememe rağmen beni sevdiğini söyletemedim. yıllar sonra yarım kalan aşktan dem vuruyor ve ben çok bunaldım bu durumdan. Behlül gibi korkak erkeklerden nefret ediyorum hatta midem bulanıyor benden uzak durun diye bağırmama az kaldı. ben yıllar önce bu mallığı kabullenip hayatıma devam ettim en ufak bir his bırakmadı bende.şimdi gelmiş yarım kalan aşk diyo.. o yarım kalan aşk senin neyse sakinim
      1Durtuklemek iyiymiş :D söylesene lan beni sevdiğini puuuuh - fakiir 12.09.2022 22:55:03 |#4448523
      1Bauahauahua - fakiir 12.09.2022 22:55:07 |#4448524
      1Durtuklemek ahuahsuahushs puahauahuahau bir ay gülerim ben buna :D - fakiir 12.09.2022 22:55:26 |#4448526
      butun yorumlari goster (7)
    42. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şöyleee hepimiz bir masanın etrafında toplaşsak ve dökülsek. Hava da serinmiş, üstümüze almışız hırka, şal vs. ne bulduysak artık. Tercihim bahçe veya balkonda oturup mumları da yakıp yanına da çekirdek, çay almışız. Ve seans başlıyor. En sonda Türk kahvesi ile kapanışa doğru. Hayali bile güzel. Buna o kadar ihtiyacım var kiii...
    43. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      asırı şansız biriyim yani bir insan anca bu kadar şansız olur diyorum her konuda
      1Ücret karşılığı fakir duası edilir tüm şanssızlıklar def edilir. - fakiir 19.09.2022 23:17:35 |#4452837
      2ne kadar iyi biri dicektim cumlenin basını okuyana dek.. yastıklar olsun - balkiz 19.09.2022 23:20:15 |#4452843
      1Ücret karşılığı yastık olunur. Götüm büyüktür. - fakiir 19.09.2022 23:21:14 |#4452846
      butun yorumlari goster (4)
    44. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Amaaannn içimi dökecek halim bile yok
    45. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayatımda ilk kez bir sınava (kpss) giren gencecik insanları inceledim. yüzlerce suratın bıķkınlığı, yorgunluğu, öfkesi ve çaresizliği karşısında sanki bütün bunların suçlusu benmişim gibi, yer yarılsa ta dibine girecek kadar utandım. saçma sapan bir çarkın boka batmış dişlileri arasında asla kirlenmeden kendine yer açabilmenin umudunu yitirmesine ramak kalmış koca bir kalabalığın varlığını hiçe sayıp midelerini tıka basa, çatlayıncaya, patlayıncaya dek doldurmaya ve geceleri kuş tüyü yataklarında mışıl mışıl deliksiz uykulara dalmaya devam eden, bir gün bala göte baş başa kalacak bir vicdanları dahi olmayan sorunlu, sorumsuz piçlere ağız dolusu ana avrat küfürler ettim. hidra'nın dediği gibi; ilkokuldan itibaren aşılamaya başladıkları gelecek kaygısıyla robota çevirdiler hepimizi. ve şimdi bizim, hangi fikre yön vereceğimiz hakkında zerre kadar fikrimiz yok gerçekten.
    46. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hayat çok kısa. Ölümün ne zaman ne şekilde geleceği de bilinmiyor. Gerçekten hiçbir şeyi ertelememek lazımmış. Yarın yaparım, yarın ararım, yarın gönlünü alırım vs vs böyle uzar gider bu liste. Ama yarın olduğunda bir de bakmışsın o yok. Geriye sadece pişmanlık kalıyor, telafisi hiç olmayan bir pişmanlık. Boş şeylere üzülüp bir sürü saçma şeye sinirleniyoruz, üstüne bir de kalp kırıyoruz. Sevmek lazım, sevdiğini söylemek, göstermek lazım. Mutlu olmak lazım. Hayat çok kısa ve günün sonunda ölüm gerçeği tokat gibi surata çarpıyor.
    47. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      akrabalarımdan nefret ediyorum. tabi onlar da bana bayılmıyor.
    48. -2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kadın milletinden bi yüzümüz gülmedi be sözlük..
      1Ah be yiğidim 🚬 - turkuazgibi 20.09.2022 17:06:39 |#4453393
      1sorma be turkuazım. yolun sonu uçurummuş. biz atlamayı denedik.. - canis majoris 20.09.2022 17:16:03 |#4453396
      1Ulan ne diyim ki şimdi sana. Allah gönlüne göre versin kardeşim... - turkuazgibi 20.09.2022 17:24:39 |#4453401
      butun yorumlari goster (4)
    49. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      O kadar yorgunum ki. Kafam o kadar dolu ki. Nefes almak işkence gibi geliyor. Eski boktan günlerime geri döndüm. Yine canımın acısından, kalbimin sancısından uyuyamıyorum. Yapayalnız hissediyorum. Son birkaç gündür o kadar ağladım ki gözlerim yanıyor. Benim canım çok yanıyor ya. Öyle böyle değil baya yanıyor. Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor ve artık gerçekten yoruldum. Bir şeyler sonuca varsın istiyorum, bir tanecik iyi şey olsun. Tek bir şey ya.
    50. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şu ara duygusal biri oldum sanırım. geçen akşam trt belgesel açtım, ailenin yeni üyesi'ne yeni bölüm gelmiş onu izliyorum her şey normal. bölüm sonunda benim bir gözlerim yaşardı, yutkunamadım. reklam filmleri izliyorum mesela o bile etkiliyor beni. ulan diyorum ne güzel süt veriyor inek!? sabah aynada kendime bakıp kendine gel diye tokat attım sonra gidip çok güzel hareketler bunlar izledim onda da evliya duygusal duygusal çirkinliğiyle ilgili konuştu ona da ağladım. ben yakında kahve-kitap-battaniye eşliğinde kitap falan da okurum bu gidişle çok kötüyüm çok.
    /