bugün
yenile

    iç dökme seansı

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Çok uzun zamandır kimseye hiçbir şeyimi anlatmıyorum. Anlatamıyorum değil, anlatmıyorum. Çünkü anlatınca mutlu bir insan olmuyorum yada rahatlamıyorum. Derdimi tasamı mutsuzluğumu anlatıp çare olmasını dilerken, hüznümü daha da fazlalaştırdılar. Artık anlatmak bana ızdırap gibi gelmeye başladı. Annemle dahi bir kez oturup gönlümce dertleştiğimi bilmem. Ne zaman bi üzüntümü anlatmak istesem, hep yaşın kaç ne çektin ne yaşadın da böyle dertleniyorsun karşılığını aldım. Sevdiğim aşık olduğum adamı bile gönlümce anlatamadım. Önce alaya alındım sonraysa, boşverin.. sürekli birşeylere yetişme, birşeyler için çaba sarfetmeyle geçti hayatım, ki hâlâ öyle geçiyor. Babam dediğim adam bizim için çok şey yapmış gibi gözüküyor dışarıdan ama hiçbir şey yapmadı. Onun yaptığı ve yapmaya devam ettiği birçok aptallığı yüzünden olmasını istediğim şeyler için daha fazla mücadele ettim, etmeye de devam ediyorum. Bok gibi bir aile ortamımız var. Herkes kendi gününü kurtarma peşinde. Evlenip kurtul naraları atıyor herkes. Evlenince bitmiyor herşey, evlenmek çözüm değil. Anlamıyorlar işte.. seveceğim, sevileceğim hayatımı sadece o yapacağım beni anlayacak benim hayatım olacak bi adam yok.. karşıma çıkan beden ölçülerimle, bedenimle hayal kurmak isteyen, eğlencesine vakit geçirmek isteyen adamlar hep. Böyle olunca da hepsinden nefret etmeye başladım artık.. buraya neden yazdım bilmiyorum ama artık birşeyler anlatma ihtiyacı hissettim. Böyle aşırı depresif melankoli gibi gözüküyorum belki ama öyle değilim sözlük. Hayatı yaşamayı seven mutlu olmak için çabalayan en çok da gülmeyi seven bi insanım. İş arkadaşlarım nasıl bu kadar hayat dolusun diyorlar bana bazen, ne garip.. eğer gülüp şakaya almasam içimdeki bu hüzün beni öldürür diyorum ve onlar da ne derdin var sanki diyorlar. Susup, gülüp geçiyorum. Anlatmamaya devam ediyorum.. şimdilik bu kadar.. belki yine gelirim
    ... diğer entiriler ...