bugün
yenile
    /
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hem her şeyi yapmak isteyip, hem de hiçbir şey yapmak istemiyorum.
    2. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Uzaktan hayran olduğunuz biriyle sakın tanışmayın, ya eliniz boş kalır ya kalbiniz demiş ya birisi. Gerçekten öyle , ben o boşluğu dolduramıyorum şimdi.Ne elim doluyor ne de kalbim.Aynı kişi bile dolduramıyor. Uzaktan hayranlık pişmanlıktır
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Büyük bir kısır döngünün içerisindeyim. Çok şey yapabilecekken, ne önemi var ki diyerek kenarda bekletiyordum herşeyi. En çok da kendimi. Aslında herşeyin farkındayım, ancak harekete geçemeyecek kadar bıkkın hissediyorum. Şu genç yaşımda ne bu bıkkınlık diyorum, bak işine hayatını yaşa diyorum. Fakat olmuyor. Aptal rolü yapıyorum, bir şey bilmiyormuş gibi davranıyorum. Çoğu şeyi görmezden geliyorum. Kimse bana dokunmasın diye. Bu yüzden insanlar düşünemediğimi sanıyor, sırf düşünemediğimi sandıkları için bana bağırıp çağrıyorlar. Oysaki onlarında düşünemediğimi sandığı, bu yüzden kızdığı olayları düşünüyorum da, farkındayım da. Ancak yapmıyorum işte, harekete geçmiyorum. Aptalmışım, düşünemiyormuşum gibi davranıp devam ediyor ve bana kızışlarını uzun uzun boş bakışlarla dinliyorum. Neden yapıyorum bunu? Uzun zaman önce çok uğraştım, hep bir adım öne geçtim de ne oldu? İnsanların gözünde kendimi yücelttim, zekamı kanıtladım da noldu? Herşeyi gördüm ve harekete geçtim, olayları lehime çevirip elde edeceğim pozitif sonuçların peşine düşüp çıkarımı sakındım da ne oldu? İnsanların kafalarının içlerine girdim, nasıl düşündüklerini çözdüm ve onların doğruları benim de doğrummuş gibi rol yaptım, güvenlerini kazandım ve bu güvenlerden gelecek çıkarımın hesaplarında boğuldum. Tamam da ne oldu? Hiç bir şey olmadı. Kendime öz saygımı kaybettikçe, hesaplarda boğuldukça bir gün salağa yattım, aptal akılsız rollerine büründüm ve o salak uykudan kendimi kaldırmak istemiyorum. Akıl edebildiklerimi hatta edebileceklerimi bilseler insanlar benden korkup kaçacaktır aslında çünkü hiç masum olmadığımı ve içimdeki çıkarcı şeytanın nasıl biri olduğunu çok iyi biliyorum. Aklımın ve zekamın benim çıkarıma çalıştığında nasıl bir şeytan olduğunu biliyorum. Bencilliğimi, yalan söyleme kapasitemi, hırsımı, acımasızlığımı ve kalpsizliğimi iyi tanıyorum. Zekamı kullanan içsel şeytanımın kim olduğunu biliyorum. Ve ondan korkmaya başladığım gün aklımı ve zekamı nasıl dış dünyaya kapattığımı da biliyorum. O salak uykuya bilerek yattım. Şeytanımdan kaçtım. Benim bu kaçışım insanların gözünde beni değersizleştirdi. Şeytanımın inşaa ettiği bütün o çıkarları ve bencillikleri, egoları yıktım. Şimdi beş para etmez kişiliksizlerin ne kadar salak olduğumu anlattıkları bağırış çağırışları dinliyorum. Oysaki bağıracakları onca şeyi önceden tahmin ettim, yine de bağırmalarına izin veriyorum. Beni ezmelerine ve değersiz görmelerine. Şeytanımın yaratacağı sahte değeri istemiyorum diyordum. Fakat bugün ağlayarak şeytanıma koşmak zorunda kaldım. Uzun zaman önce pençelerinden zorla kurtulduğum şeytanıma bugün sığındım ve beni sarmalaması için ondan özür diledim. Tekrar pençelerine alacağı benliğimi ve uyandıracağı aklımı avuçlarının arasına bırakmak üzereyim. Yalan söylerken insanlar asla yalan söylediğimi anlayamazdı bu yüzden ne kadar dürüst olduğuma şaşırıp bana hayran kalırdı, inanır ve güvenirdi. Ne zaman yalan söylemeyi bıraktım işte o gün gerçek yalancı ilan edildim. Yalan söylemezken yalancı olduğumu iddia eden bu insanlar arasında çok bile yattım salağa. İyi uyudum. Dürüstlüğü hak etmeyen onca aptalın arasında tekrar bir yalancı olarak uyanacağım. Dürüst bir yalancı. Şimdi ne kadar istemesemde o şeytana tekrar sığınacak ve derin uykumdan kendimi kaldıracağım. Bunu kendim için değil insanlar başından beri şeytanımı hak ettiği için yapacağım. Artık kendim olarak sıkıldım ve yeterince hakarete uğradım. Biraz da şeytanım uğraşsın.
    4. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Buraya uzun bir itiraf bırakacağım. Hiç kimseye hatta kendime dahi edemediğim itiraflar. Kim okursa okusun lütfen ön yargısız bir şekilde okusun. Kimsenin amacı kendini acındırmak değil. Buraya yazıyorum çünkü inanın söyleyecek kimsem kalmadı. Konuşacak kimsem kalmadı. Kalsaydı dahi konuşacak gücüm kalmadı. Ben artık susarken anlaşılmak istiyorum. Çok yoruldum. Huzur istiyorum. Gerçekten huzur istiyorum. İnsanın en huzurlu olması gereken yerde huzurlu olmaması ne demek çok iyi biliyorum. Kendi '' evini '' talan edip yıkmak ne demek biliyorum. Hayatımda ki tek güzel şey müzik. Müzikle uğraşıyorum, müzik dinliyorum, müzik yapıyorum. Etrafımda ki herkes birer birer azalıyor. Kalanlar da sanki halime acıdığından kalıyor bilmiyorum. Asıl mesele asıl sorun şu ki her zaman iyi olmak istedim. Gerçekten herkese karşı iyi olmak, dürüst olmak, hislerimi dürüst / doğru bir şekilde açıklamak istedim. Fakat insanlar her zaman yalan söylenilmesinden hoşlanıyor sanırım. Kime bu benim doğrum dediysem ya karşı çıktı ya saygı duymadı ya da sebepsizce geçiştirmeye kalktı. Kimsenin kimseyi dinleyecek takati kalmamış. Bir derdi oluyor insanın bir yarası. Belki anlatmak istemiyor. Belki bazen yalnızca anlatmak istiyor öyle boş dümdüz konuşayım birisi beni dinlesin istiyor ama kimse dinlemiyor. Hemen herkes kendi derdinden bahsediveriyor anında. Herkesin derdi vardır anlıyorum fakat psikolojik veya fiziksel olarak sorunum olduğunda müzikten başka sarılacak kimseyi bulamıyorum artık. Her şeyin özellikle sağlığın en önemli etkeninin moral olduğunu biliyorum. Fakat sağlıkla ilgili sorunlarımı aileme detaylı olarak anlatamıyorum. Arkadaşlarıma detaylı olarak anlatamıyorum. Çünkü kimisi dinlemiyor, kimisi acıdığı için dinliyor. Aileme geldiğim sırada da bilmiyorum bencilce mi davranıyorum. Fakat nasıl hissettiğimi söylemek doğru gelmiyor. Çünkü ben fiziksel olarak acı çekerken, salak saçma bir kaç konuyla boğuşurken onların elinden hiç bir şey gelmeyecek. 3 senedir bir savaşın içerisindeyim. Ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlar çok minnettarım. Maddi ve manevi gereken neyse her şeyi yapmaya razılar. Fakat öyle bir çukurun içerisindeyim ki artık hiç bir şey yapılamıyor ve ben gün geçtikçe eriyorum. Psikolojik olarak zaten tutunacak bir dalım kalmadı. Kendimi sevmeye değer vermeye çalışıyorum. Madem beni mutlu edecek kimsem yok kendim edeyim diyorum fakat onca yorgunluğun içerisinde bunu tek başıma beceremiyorum. İnsanın acısını insan alır diye bir kitap var okumanızı tavsiye ederim. Gerçekten öyle. İnsan bazı zamanlar evet yalnız kalmalı fakat yalnızlık bize mahsus değil. Ve kalabalığın içinde fazlasıyla yalnız hissediyorum. Farklı olduğumdan mı ? Kötü birisi olduğumdan mı ? Diğerlerine göre fazla doğrucu ve açık sözlü olduğumdan mı ? Yoksa başka sebepler mi bilmiyorum. Hayatta herkes bir şekilde mutlu olmuştur. Ama artık ben bir şeyler ben çabalamadan olsun istiyorum. Çok mu bencilce ? İnanın bilmiyorum. Ufacık tefecik güzel bir şey olsun. Ama ne olur benim çabam olmadan olsun. Çünkü gerçekten benim çabalayacak gücüm kalmadı. Pandora'nın Kutusu hikayesinde ki umut var ya. İşte o umut sayesinde ayaktayım. Tek bir umudum kaldı. Kendimi yetenekli ve iyi bulduğum konularda geliştirmek. Müzikte çok güzel yerlere gelmek istiyorum. Şan şöhret para vs asla isteğim değil. Yalnızca ve yalnızca kendimi mutlu etmek istiyorum. Hayatımda olan insanlar veya hayatıma girmek isteyen insanlar benim mutluluğumla mutlu olsunlar istiyorum. Mutlu olmak için mutlu etmek yeter. Ben insanları mutlu ettikçe mutlu oluyordum. Fakat bu kadar iyi niyetimin suistimal edileceğini düşünmüyordum. Elbette ki bende 4/4 bir insan değilim. Herkesin ki gibi benim de hatalarım oldu. Ufak tefek büyük küçük bir sürü hata yaptım. Ama nihayetinde bu hatalarımdan ders çıkartıp bunlara bir tecrübe gözüyle bakacak kadar da olgunlaştım. Yaşım henüz genç. Bazen ister istemez içimde ki karanlık yüzüme vurduğunda insanlar neyin var diye soruyorlar. Ama ben inanmıyorum ki beni önemsedikleri için değil merak ettikleri için. Bu kadar ön yargılı olma diyeceksiniz lakin sordukları soruya cevap verdiğimde kimse umursamıyor. Sadece aldıkları cevaba bakıyorlar onları tatmin ediyor mu diye. Yıllardır kendimi yalnız hissedince bu sözlüğe gelir entrileri okurdum. Biraz olsun yalnızlığımı giderir yazarlarla birlikte hissetmeye çalışırdım ama lütfen siz benim gibi hissetmeye çalışmayın. Bir bataklıktayım ve çırpındıkça batıyorum. Çabaladıkça dibi görüyorum. Olmak istediğim kişi miyim ? Henüz değil. Olmak istediğim yerde miyim ? Asla. Olmak istediğim kişiyle birlikte miyim ? Asla olamayacağım. Lütfen ama lütfen bunda utanılacak sakınılacak bir durum yok. Diyeceğim şu ki sağlığınız yerinde ise lütfen kıymetini bilin. Güzel dostluklarınız var ise kıymetini bilin. Birlikte olduğunuz sevgiliniz, üzmeyin sizi üzmesine izin vermeyin. Lütfen ama lütfen yüzde yüz duygusal davranmayın. En ufacık şeyleri büyütmeyin. Oturun konuşun. Çünkü konuşmaktan güzeli yok. İnanın yok. Çünkü kaybettiğinizde anlıyorsunuz ki konuşacak imkanınız yok. Özgür olun, hayatınızdaki insanların özgürlüklerine asla ama asla karışmayın. Kimsenin sizinkine de karışmasına izin vermeyin. Bu en sevdiğiniz insan dahi olsa. Sevin. Çok sevin. Sevilin. Hayatınızı her zaman son gününüzmüş gibi yaşayın. Bir saniye sonrası ne olur bilinmez. Benim çok üzüldüğüm nokta şudur ki ne zaman sonlanacağını bilmediğim ama biraz da kestirdiğim ( tahmin ettiğim ) hayatımda insanlara kırgınlıklarımın olması. Düzeltmek telafi etmek için elimden geleni yapardım lakin ufacık bir kırgınlık daha eklenecek diye aklım çıkıyor. Çünkü benim gerçekten gücüm kalmadı. Güçlü olmaya, iyi olmaya, mutlu olmaya çalışmaktan, mutlu etmeye çalışmaktan. Çünkü denedim denedim ve denedim. Milyonlarca kez. Her olayda mantık çerçevesinden bakıp hata yapmamaya çalıştım. Ama insanlar hep aksine sürükledi. Lütfen siz hayatınızda böyle olmayın. Lütfen. İtirafıma gelirsek. Ben artık kaybetmek istiyorum. Çünkü ne kadar savaşsam da kazanamıyorum. Artık kaybedeyim ve bitsin. Yeter. Teşekkür ederim beni dinlediğiniz için. Dinlemeniz kafiydi. Anlatmam kafiydi.
      0Kaybetmekten kastın? - kendimettimkendimbuldum 30.09.2020 21:35:18 |#3972556
      0Bunun için ne ile savaştığımı söylemem gerek - nebulastuff 30.09.2020 21:48:13 |#3972564
      1Bence başlık tam bunun için ama yine de sen bilirsin - kendimettimkendimbuldum 30.09.2020 22:06:13 |#3972584
      butun yorumlari goster (4)
    5. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      büyük umutlarla ve heyecanla gittiğin yerde kendine bir yer bulamamak. çok can acıtıyor. görmezden gelmeye çalışıyorsun, olmuyor. olumlama yapıyorsun için ısınmıyor. bir gruptan yavaşça çıkartılmışsın mesela, bunu herkes toplandığında senin sesinin çıkamamasından anlıyorsun. bilmiyorsun çünkü. ne diyor bunlar, ben mi duymadım bunları? hah yok, sana teklif etmemişler. haber vermemişler. yolda bırakılıyorsun mesela, sırtını güvendiğin dağlara yaslayabilirsin, onlar var diyorsun. sen yolda emin bir şekilde ve üretmeye çalışarak yürüyorken ‘üzgünüm’ diye bir açıklama geliyor. o olmadı, şu olmadı, bu olmadı. kalbimde derin bir hüzün, gözlerim yerden kalkmıyor. düşündükçe, yerden kalkmayan gözlerim doluyor. çoğu şeyi benim yaptığımı, hak ettiğimi düşünebilirim. ama bunu düşünemiyorum. kazık yeme edebiyatlarından nefret ediyorum ama bu üç oldu. ve birazdan fazla kalbim acıyor. bunları.. hak ettim mi? ben öldükten sonra bulursanız eğer bu notları, kalbim çok kırık. canımı çok yaktınız. yarın geçecek belki ama bu anı hatırladığımda yine canım yanacak. sizi ileride güzel bir şey yaptığınızda affedeceğim. ama bu gece affetmiyorum. tekrardan soruyorum, bunları hak ettim mi?
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her gece yorganın bi tarafını iyice katlayıp o diye sarılıyorum
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aptalım ya gerçekten. anlık gaza gelip yaptığım şeylerden genelde pişmanlık duymama rağmen hala aynısını yapıyorum.
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      emin olduğum ya da ihtimaline sağlam güvendiğim bir çok şey vardı sözlük. kendim hakkında olsun, yapmam gerekenler hakkında olsun... fikirlerinizin doğruluğuna inanıyorken çok da adapte olmayın.
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kalabalıkların içindeki yalnız benim... Doğum günümün bitmesine yaklaşık 20 dakika kaldı ve onca insanın içerisinde sadece ailem (annem babam ve kardeşim) 1 kuzenim ve 1 arkadaşım hatırladı. Gerçi her sene böyle olur ama bu sene biraz dokundu galiba...
      1Doğum günün kutlu olsun mutlu ve sağlıklı yaşlara.Ayrıca dert etme böyle şeyleri beş para etmez,sinsi insanların kutlamasındansa böylesi çok daha iyi - corbamdakilvar 30.09.2020 23:53:37 |#3972711
      0Teşekkür ederim dert etmek değil de daha çok yokmuşum gibi hissettim.. - balongolgesi 01.10.2020 00:02:08 |#3972732
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ne kadar zırladıysam başımın ağrısından uyuyamıyorum. Gözlerim siş ama tamamen de kapanmıyor.
    11. -4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Başlıktaki entryleri okuyunca hayattan soğudum ve dert sahibi oldum. (bkz: teşekkürler arkadaşlar )
    12. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Fuat Erginin Okyanuslar şarkısında geçen bir söz hayatımı özetliyor. “Beklemekle geçti ömrüm” Ömrümün çoğu beklemekle geçti. Ne garip bir his bu. Tek bir şeyi beklerken kurulan milyon tane hayal var ve sadece beklememin sonucunda oluşabilecek şeyler.. tek bir bekleyiş bütün ömrün planını içeriyor. Sabırsız biriyim derken farkettim ki sabrım hiç bitmiyormuş. Kriz gibi geçen üç dönem ve sonrasındaki bekleyişi düşününce sabırlı bir insan olduğumu anlıyorum.
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      birazdan mezdeke açıp aynanın karşısına geçerek göbek atacağım. çünkü evde yalnızken beni eğlendirecek daha iyi bir aktivite yok.
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ufak hatalar büyük hatalardan daha çok canımı yakıyor sanırım.
    15. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün neredeyse yarım saat aralıksız ağladım. aylardır içime attıklarımı göz yaşlarımla çıkardım. gözlerim hala şiş, az da kızarıklık kalmış. ama baya rahatladım.
    16. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bazı kişilerin bazı hareketlerine sinirlenmeme,üzülmeme,kırılmama rağmen inatla o insanlara bunu belli edemiyorum.Çünkü bu bana karşı kullanılacak biliyorum.Güçlü olmak zorundayım.Dik durmak zorundayım.Ağlamamak zorundayım...
    17. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ailem için 'elalem' algısının benim mutluluğumdan/fikirlerimden daha önemli oluşuna bir hayli kırgınım.
    18. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bunu yazarken çok utanıyorum. Hayatımda ilk defa yaşadığım bir şey sonuçta. Alışamadım hala. Üzülüyorum. İçim kıyır kıyır oluyor. Diyete başladım. Öğünlerimi 8'den 3'e düşürdüm. Ve normal insan porsiyonları tüketiyorum. Geçtiğimiz bir haftada kilo verdim. Bir tane. Hedefim 90'a düşmek. Kaldı 5.
      1amaan be patikli bir daha mı gelicez dünyaya. saldım zehri kolay gelsin dbskd - collous 02.10.2020 22:36:01 |#3975056
      1lkandljnaskdasd - patiklipenkuenn 02.10.2020 22:36:33 |#3975058
    19. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kardeşimi kıskandığımdan değil hatta en güzellerionun olsun da benim olmasının hayaliyle yaşadığım şeylerin içine doğması, benim alamadığım şeyleri hiç düşünmeden alması, benim korktuğum şeyleri hiç düşünmeden yapması falan kendi adıma çok üzülüyorum. Daha ortaokulda kendş kendine spotify almış ben o yaşta facebook açıcam heyecanıyla iki gün düşünmüştüm.
    20. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Selam sözlük ben geldim. Eski ama pek tanınmayan bi yazardım. Burdan ayrılırken çok güzel bi dostluk edindim sayende. Gözüm pıt pıt bakıyorum sayfaya :,) Şöyle bi bakmaya gelmiştim oysa. Konu nerelere geldi
    21. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2 yıldır buralarda yokum. O sürede o kadar çok şey oldu ki Hayallerimi gerçekleştirdim ama yine de mutlu olamadım. Zamanla başınızı ağrıtacağım burda
      3ağrıtma, itirafa itiraf yazılır. bu sayfa senin günlüğün değil. - kaju 03.10.2020 12:09:36 |#3975735
      19istediğimi yazarım bu seni ilgilendirmez eksile geç - siriussc 03.10.2020 12:16:36 |#3975738
      14Ayrıca burası dediğim sözlük. Bu başlık değil - siriussc 03.10.2020 12:18:55 |#3975739
      butun yorumlari goster (10)
    22. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok üzerime geliyorlar. Bu teker bir gün patlayacak. Kimse farkında değil ama herkes ve her şey çok fazla üzerime geliyor. Lütfen kendinize gelin, ne yaptığınızın zerre farkında değilsiniz diye otobüs uyarısı gibi ses çıkartmak istiyorum bazen. Hayır sadece insanlar bile değil, bazen tesadüfi olaylar bile dönüp dolaşıp benim üzerime geliyor. İnanılır gibi değil. Zaman içerisinde hem fiziksel, hem mental olarak kendimi o kadar köşeye sıkıştırmışım ki hareket eden her şey benim lehime işliyor. Lütfen şu kendi etrafında dönen arz bir süre durabilir mi acaba? Nefes almakta güçlük çekiyorum. İnandırıcılığımı kaybettim bu arada. Dışarıda kocaman bir geri zekalı ordusu var. Onlar beni anlamıyor demiyorum, onlar beni bile isteye anlamak istemiyor. Size yemin ederim ki durum tam olarak bu. Sanıyorlar ki şımarıklık ediyorum. Sanıyorlar ki biraz ilgi bekliyorum. Sanılıyor ki ben bazı şeyleri fazla abartıyorum. Dışarıdaki insanların neredeyse tamamı utanma duygusunu yitirdiği için ahlaksızlıklarını da yüzlerine vurmak istemiyorum artık. Madem buradayız açıkça söyleyeceğim; ben mütemadiyen üzülüyorum arkadaşlar. Neye üzüldüğümün şimdilik bir önemi yok ama ben mütemadiyen üzülüyorum. Bu oluşu bir şekilde kıvıramamış olmak, başkaları gibi hani şu dışarıdaki rahat ve gevşemiş kalabalık gibi yaşamın kolay bir yolunu bulamamış olmaktan usandım. Bir de bana bencil derler. Halt etmişler. Bana bencil diyebilecek cürete sahip insanlara içimden ağız dolusu küfürler savuruyorum. Sizler, dışarıdaki diğer insanlar dünyayı sırf kendi etrafınızda döndürdüğünüz için matemlerinizi festivale çevirdiğiniz için yaşamlarınızdaki en ufak sektede dünyayı ayağa kaldırdığınız için benim durumumu anlayamazsınız. Boş vakitlerinde üzülen bir insanın neyden hesap soracağını anlamayacaksınız. Canınız da sağ olmasın. Benim olmadığım bir dünya tahayyül edemiyorum. Çünkü dahil olduğum dünya arsız. Truman Show enfes bir film. Truman'ın herhangi bir sabah uyanmak istemediği gün, Truman'a bu tezgahı kuran diğer herkes hiç utanıp sıkılmadan Truman'dan hesap soracaktır. Bu dünya böyle bir dünya. Kafka'nın Dönüşüm romanı enfes bir roman. Bir sabah dev bir böceğe dönüşme talihsizliğiyle karşılaştığınız gün neden dev bir böceğe dönüştün diye dünyanın geri kalanı yakanıza yapışacaktır. Bu dünya öyle namussuz bir dünya. Sizin ne hissettiğiniz kimsenin umurunda değil. Herkesin bir görevi, herkesin herkesten bir beklentisi var. Ödevini yapmayanı tek ayağı üzerinde kıvrandırırlar. Toplum dediğimiz şey tam da bu işe yarar. Bireylerin dört duvar arasında, yalnızken, sıçarken, uyurken ne düşündüğü ne yaşadığı kimsenin umurunda değildir. Ama çizginizi bir aşarsanız bütün dünya üzerinize çökecektir. Toplumun bu ahlakçı yapısını fark ettiğimde ben 12 yaşımdaydım. Sizle kaçak dövüştüm. Sizle savaşmaktan korktuğum için değil sizin o namusluluk hazzıyla ortaya çıkartacağınız namussuzluklarınıza fırsat vermeyi gururuma yediremediğim için kaçak oynadım. Yoksa sizin elinize aldığınız sopalara ilk defa karşılaşmıyorum, yenilerinden de korkum yoktur. Sizle savaşacak gücüm olmadığı için değil sizi hayat boyu aradığınız ahlaksız arzularınıza kavuşturmamak için kaçak dövüştüm. Çok üzerime geliniyor, gelinsin bakalım. Bu kutuplar günün birinde illaki kafaya kafaya gelecek. Derim incedir ama ellerim hala çevik. Toplumu sikeyim bu arada. Dünyanın geri kalanını tezatlıkları, bencillikleri, edepsizlikleri, despotlukları, inşa ettiği tüm kolektif yapıları... Hiçbiri zerre sikimde değil. Binlerce yıllık birikmiş geleneğin açtığı çukura, telef olmuş onca cana en son ben üzüleceğim. Benim üzüntülerim bana yetiyor. Yalnız kalışlarım, üzülmek için yana yakıla fırsat kollayışlarım bana yetiyor. Ben sizinle mi oyun oynuyorum, sizler mi benimle oynuyorsunuz bilmiyorum ama dünyayı döndürebildiğim kadar döndürdükten sonra bütün işlerim bittiğinde ben akşam evimde kahrolası yazgıma küfürler savurup çıkış kapıları arıyorum. Bu da benim yaşam biçimim. Dışarıda süper kahramanlık yapıp mesai bitince kendi ruhumu hapsettiğim zindandan çıkartıp sabaha kadar onunla meşgul oluyorum. Sizlere söylenecek o kadar çok şey var ki. Aşağılamaktan bile utanıyorum bazen. Büyük bir tiksinti duyuyorum sadece. Ben çelişkili bir adamım. Ama en azından bunun farkındayım. Yanlış bir yola saptıysam eğer bunu kabul edip çelişkiyle yola devam ettiğimi kabul edebiliyorum. Ben kötü bir insan olduğumu asla gizlemedim mesela. Ya da yeterince iyi olamadığımı da biliyorum. Ne dışarıdaki dünyanın, ne kendi içimdeki dünyanın beklentilerini karşılayamıyorum mesela. Ne onlardan olabiliyorum ne kendi krallığımı ilan edebiliyorum. Ben arafta kalmış, korkak, kötü, trajik insanların hikayelerinden kopup geldiğimi biliyorum. Mutlu değilim, mütemadiyen huzursuzum ama günün sonunda ödenecek hesabı biliyorum. Ama siz, o dışarıdaki iyilik timsali ahlaksızlar ordusu. Sizlerin iki yüzlülüğü, kendisine karşı yüksek mertebeden gelen iyimserliği, tanrısının koşulsuz şartsız cennetine alacağını düşünen, doğuştan iyi olduğuna ikna olmuş, kazanılmış hiçbir şeyi olmayan ama her şeyi baştan elde etmiş sefil yaratıklar sizlerin beni her şeyden alabildiğine tiksindiren bir tarafı var. Ben o tarafla meşgulüm. Furkan Celep diye bir çocuk intihar etti geçenlerde herkesin haberi oldu onun intihar etmesi. 18 yaşında birisi için okuduğum en çarpıcı intihar mektuplarında bir tanesine sahip o çocuk. Matemlerinizin alayı sahte zaten burada bir haber değeri yok. Ama 18 yaşında bir çocuğun intiharı rasyonelize edebilmiş olması bile kimsenin kulaklarındaki ağırlıkları yok etmedi. Sizler hala sağır, hala dilsiz, hala körsünüz. Furkan ölmemeyi başarsaydı eğer hayatı boyunca sizin gibi iblislerle mücadele etmek durumunda kalacaktı. Ben onun yaşındayken intihar edebilirdim. Farklı yolların yolcusuyduk, farklı problemlerden muzdariptik ama yine de şartlar belki de buna müsait olabilirdi. Ben tam da o yaşımda seçimimi farklı şekilde yaptım. En azından Furkan'ı okuduğumda aklıma ilk bu savunma geldi. Keşke benim gittiğim yolu seçseydi dedim istemeden ve arsızca. Furkan'ın cesedini hiçbirimiz rahat bırakamadık. Kimsenin yüzü de kızarmadı bu arada. O günlerde internet ortamında yazılan çizilen hemen her cümleden tek başıma tiksindim. İğrenç bir iki gündü. Furkan adına sırf bu yüzden intiharından daha çok üzüldüm. Emil Michel Cioran okudunuz mu hiç? Kendisini çok severim ama zaman zaman katlanamam. Çünkü ben ne zaman Cioran okusam bana ait, ama karanlıkta kalmış benden çıkabilecek seslerin yansımasını okumuş gibi olurum. Bir filozofla bu kadar sık yan yana geliyor olmak zaman zaman beni deli ediyor. O yüzden iştahla değil, tahammül ederek okurum ben kendisini. Az önce, bu entryi yazmaya başlamadan önce kendisinin bir kitabına başladım. İsme bak: "Yeni Tanrılar" Beni yeterince tanıyabilmiş birisi olsaydı eğer bir yerlerde, Cioran'ın metinlerini okurken en az benim kadar şaşırabilirdi. Hayatım boyunca mücadele ettiğim, zaman zaman bastırmaya çalıştığım, zaman zaman ifşa ettiğim fikirlerin vücut bulmuş hali adeta benim dünyamda var olmuş bir pandora'nın kutusu. Karanlığımla yüzleşmek isteyen Cioran okusun. Yeni Tanrılar ilk sayfası şöyle başladı: "İstisnai birkaç durum hariç, insan iyiye eğilimli değildir. Hangi tanrı onu iyiliğe sevk ederdi ki? Kötülükle lekelenmemiş en küçük bir eylemde bulunabilmesi için kendini tutması, kendine gem vurması gerekir. Bunu her başardığında da yaratıcısını kışkırtır, küçük düşürür. Hani olur da artık çabayla ya da hesap kitapla değil, doğası gereği iyi olmayı becerirse bunu, yukarının dalgınlığına borçludur: Evrensel düzenin dışına yerleşir, hiçbir ilahi planda öngörülmemiştir. İyi insanın varlıklar arasında hangi yeri kapladığı pek anlaşılmaz, böyle biriyse bile. Acaba hayalet midir? İyi, olmuş ya da olacak olandır -asla olmayandır." Dediğim gibi ben Cioran'ı iştahla okumam. Pandora'nın kutusunu tetiklemekten pek hoşlanmam. İlk paragrafla beraber başladık yine, bildiğimiz gibi aynı hisler, aynı hayret, aynı telaş devam ediyorum. Neredeyse her 8-10 sayfada bir buz gibi balkon zemininde oturup sigara içiyorum. Cioran sıra dışı bir yazar. Fena da gitmiyor okuma. Zaman zaman ilgimi çekmeyen konulardan bahsediyor böylesi daha çok hoşuma gidiyor. Ben de okumaya devam ediyorum. Bu gece biter bu kitap sonra da cehennemin dibine kadar yolu var diyorum. Sonra bir şey oluyor. Tatsız bir şey. Beni durdurup, beni kollarımdan yere bağlayıp suratıma kusan şeylere karşı bir öfke doğuyor içimde. Burada yazdığım her şey ve hıncımın ve yetilerimin izin vermediği ölçüde geride kalan daha birçok şey geliyor aklıma. Kitabınızın da amına koyayım deyip buraya bir şeyler yazmaya itiyor. Safya 57: --- spoiler --- İnsan kendini ancak, bazı bakımlardan, hep her şeyin dışında olmuşsa öldürür. Farkına varamayacağı kökensel bir mülksüzleştirme söz konusudur. Kendini öldürmeye çağrılan kişi bu dünyaya sadece kazara aittir. Aslında hiçbir dünyaya bağlı değildir. İntihara yatkın, intihara yazgılı değildir, her hayal kırıklığından, her tecrübeden önce ona adanmıştır: Mutluluk da mutsuzluk kadar intihara iter, hatta belki daha da fazla, zira şekilsiz, belkisiz olduğundan, tüketici bir intibak çabası ister, halbuki mutsuzluk bir ayinin güvencesini ve kesinliğini sunar. Geceler vardır, gelecek hükmünü yitirir, tüm bu anlardan yalnızca artık olmasın diye seçeceğimiz sürdürür varlığını. "Ben olmaktan bıktım," diye tekrarlar durur, kaçmaya özlem duyduğunda ve geri dönülmez biçimde kaçtığındaysa ironiye bak ki yeniden kendine kavuştuğu ve birden tamamen kendisi haline geldiği bir eylemde bulunur. Kendini öldürdüğü an, kaçmak istediği kaderin kucağına düşer tekrar, çünkü intihar bu kaderin zaferinden, bayramından başka bir şey değildir. --- spoiler ---
    23. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu başlığa bayılıyorum ya. her gün minimum 7-8 entiri giriliyor, yani entirin asla en başa düşmüyor. kulisten sahneye sesleniyormuş gibi bi' hava yakalıyor. neyse madem geldim itirafımı salayım. odamın duvarları pembe renkte, gizli prenses ruhumu hala yaşatıyorum.
    24. 28
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Konuşacak kimsem olmadığı için kayıt oldum buraya. Aslında kendi kendime konuşma konusunda bayağı başarılıyım ama olsun buraya karalayayım birazcık da.
      1Kervana hoş geldin :) - justfive 04.10.2020 01:53:25 |#3976710
    25. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sabah sabah içinizi karartabilirim. Özür dilerim okumayın. Felaket sıkıldım ben. Nerden başlayacağını, nasıl başlayacağını bilememek beni aşırı dibe çekiyor. Harekete geçememek bu uyuşukluk hali vücudumda inanılmaz ağrılara sebep oluyor. Sabahtan beri neredeyse hiç konuşmadım. Bazen dilim dolanıyor diksiyonumun bozulduğunu farkediyorum. Midem bulanıyor böyle zamanlarda. İntihar etmiş bir adamın kanlı fotoğrafı geldi az önce önüme, gününü kurtarmak için bazasını 50 liraya satan adamın haberini aldım bugün. Ekmek alacakmış onunla. Kusmak geliyor içimden. Birilerini çok fazla özlüyorum. Bu şehre biri gerek artık tek başıma çok zorlanıyorum. Bir kişi bir insana yetiyor. Sadece bir dostun varlığı gönlümü eyleyebiliyor. Dayanamıyorum. Midem bulanıyor yine. Kusmak istiyorum.
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bütün gün hiçbir şey yapmıyorum tam olarak hiçbir şey, sadece yatıyorum ama okadar sıkılıyorum ki sözlük, şöyle boş beleşten arkadaşım olsa da vakit geçirsek valla
    27. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Pek sigara içmiyorum. Sadece günün bi bölümünde balkonda sigara içip şarki dinlerken birileriyle muhabbet etmek hoşuma gidiyor. Ama telefonumun şarjı olsa kulaklığımın olmuyor. Kulakligimin sarji olsa telefonumun olmuyor. İkisinin de sarji olsa konuşacak biri olmuyor. Geçenlerde hepsi tamdi, iki çakmağım da çakmadi. Ben nerelere gidem?
    28. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İtiraf ediyorum her markete gidişimde kasiyerler kart şifremi girerken boyunları koparcasına başka yöne bakıyorlardı ve bu benim sinirimi bozuyordu. Şimdi ben kasiyerim ve şifre girerlerken öküz gibi onlara bakıyorum.
    29. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sözlüğe ilk girdiğimde artık asosyal sözlük yardım hattı başlığına tıklamıyorum. artık bir şeyleri boşverdim. anlatabiliyor muyum.
    30. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Küçükken cinleri falan anlatırlarken duvarların köşesinde olur işte böyle böyle şeyler yaparlar derlerdi. Ben de duvar köşelerine sinir sinirli bakardım görüp de korkarlar diye.
    31. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İbrahim Tatlıses dinlemeyi çok seviyorum kötü tek bir şarkısı yok
    32. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      liseden, son dönemlerde çok konuşmadığımız bir arkadaşımın annesi vefat etti. dün cenazesine gittik. ben çok kolay duygulanan bir insan değilim ama onu ön safta cenaze namazı sırasında ağlamamak için titrerken gördüm. hayatımda asla unutamayacağım anlardan birisiydi. yapabiliyorken gidip annenize sarılın.
    33. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Normalde kendime ve yapacağım işlere çok güvenen bir insanım. Ama son birkaç aydır bu kendime olan güvenim yıkıldı. İşten ayrıldığım günden beri "başka işyerinde çalışsam bu kadar başarılı olabilir miyim?" sorusunun cevabını arıyorum. Bu durum da bende korkuya neden oluyor. Ki önceki işimde hem muhasebe, hem ihracat hem satın almaya beraber bakıyor ve çok fazla mesaiye kalıp bazen sabahlara kadar çalışıyordum. 2 günü birleştirdiğim de çok oldu. Üstelik sıfırdan başlamıştım ve kısa sürede işi kavrayıp üzerine daha da fazla kattım. İstedim ki her şeyi bileyim. Vazgeçilmez olayım. Ama vazgeçildim. Kendi yüzüme aynada baktığımda ise tamamen hayal kırıklığına uğruyorum. Hani özgüvenim yerine gelsin diye makyaj yapmak, kendime bakmak, saçlarımı boyatıp değişiklik yapmak falan işe yaramıyor artık. İstiyorum ki bir odada saatlerce tek başıma kalıp müzik dinleyeyim, kitap okuyayım. Ama vaktim ve mecalim yok. Dünyanın bütün yükü üzerimdeymiş gibi kamburlaştım. Konuşmak, derdimi paylaşmak, yeni bir rota çizmek istemiyorum. Tamamen boşluğun içerisindeyim. Hayata karşı umutsuzlukla yaklaşmak ne kadar doğru bilmiyorum da bu gidişatım hiç iyi değil. Acilen toparlanmak istememe rağmen, bunun için attığım adım sayısı ise koskoca bir sıfır.
    34. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      boğuluyor gibiyim, tüm duvarlar üstüme üstüme geliyor. rahat nefes alamıyorum ve bu durumun nasıl geçeceğini asla bilmiyorum. kocaman bir stres topuyum bu akşam.
    35. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Herkesten nefret ediyorum.
      1Herkesten, her şeyden ve kendimden... - bosokuyan 06.10.2020 14:34:13 |#3979083
    36. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      21 yasindayim hala hangi isi yapmam gerektigini bilmiyorum. Neye ilgim var emin degilim. Hala.
      11Kardeş yine iyisin ben 25 yaşındayım ve ne iş yapmak istediğimi bilmiyorum :) - abuzettin 06.10.2020 01:52:14 |#3978883
      0Bizim bu halimiz nolacak ya hdidhs - karnimagriyor 06.10.2020 01:57:50 |#3978885
      0Bulursan haber et ben buralardayım. - abuzettin 06.10.2020 02:03:51 |#3978886
      butun yorumlari goster (10)
    37. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ablam beni yoruyor
    38. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Birini sevmeyi çok özledim. Artık birisi çıksın gelsin.
      0Selamın aleyküm - trybutnocryy 06.10.2020 16:17:29 |#3979140
      0Aleyküm selam - fyodor_tg 06.10.2020 17:06:11 |#3979169
    39. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      BAŞARDIM !! Yıllar sonra şeftaliye dokundum, soydum, yedim. Şeftali kelimesini duyunca bile kaşınmaya başlarım ama aşmak için yaptım bunu. Peki yaptığıma değdi mi? Bu kararı verdiğim anın Allah belasını versin. Şimdi sadece yüzüm değil tüm kafam kaşınıyor. (bkz: aferin deli)
      0tüysüz şeftalide de aynı his oluyor mu ? - feritborcam 07.10.2020 01:06:31 |#3979986
      0Olmuyor, o yüzden hep nektari alıyorum dmgöbln - yamazakura 07.10.2020 02:56:44 |#3980121
    40. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      biz bu hayata yaşayanları izlemeye gelmişiz..
    41. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaptığım şakaya kimse gülmediği zaman ağlıyorum
    42. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bilmiyorum. Garip bir hal var üzerimde. Umursamaz, bezmiş, sıkılmış ve bitmiş bir hal. Gırtlağına kadar sıkılmış bir çokomel tüpü gibi hissediyorum kendimi. Buruşmuş ve kenara atılmış; eski haline dönmek isteyen, boş bir çokomel tüpü. Böyle gecelerde genelde bir müzik açıp gökyüzünü izlerim. Hafif bir müzik eşlik eder bana. Arada gözlerimi kapatır, evrendeki yerimi düşünürüm. Kararlar alıyorum. Tek seferde. Ani ve keskin kararlar. İyi mi yapıyorum, yoksa kötü mü... Bilmiyorum. Üzerimde hayata geç kalmışlık hissi var şu günlerde. Geri kalmış. Nal toplamış, toz yutmuş, ezilmiş, üzülmüş... Yoruldum ben. Cidden. Geçen arkadaşım da aynısını dedi, "Yaşlanmışsın." Cidden yaşlanmışım. Artık böyle yaşamak istemiyorum. Hiçbir şey olmamış, sanki hiç acımamış gibi bir tavır takınıp insanlara gülümsemek, hayatı seviyormuş gibi asılmak, böyle bir şeyler için çabalamak falan... Sonu gelmez bir ızdırap veriyor ruhuma. Çok duygusalım. Böyle zamanlarda iki şeyden birinin olmasını isterim: Sevdiğimin elimi tutup, avucumu öpmesini, ya da birinin beni öldürmesini. İkisi de olmuyor ama. Üzücü. Belki silerim bunu. Nasıl olsa yeni bir güne uyanacağız, yeni gün, yeni umutlar falan, değil mi? Of... Edit: Gideyim de bilgi entrysi gireyim. Hiçbir şey olmazsa, vakit geçer.
      2dobarlan bıragma gendini ... şaka bir yana okurken kendimden kesitler gördüm bunun sebebini kendi açımdan hayatımdaki belirsizlikler yanlış seçimler yanlış insanlar olduğunu düşünüyorum kısa bi süre aldığım kararları yerine getirsem de sonra bir şekilde başa dönüyorum ... çözüm bulursan bu ruh halinden çıkmak için benimle de paylaşır mısın ? - feritborcam 07.10.2020 00:54:22 |#3979950
      0Memnuniyetle de... Sanmıyorum. - patiklipenkuenn 07.10.2020 01:01:15 |#3979970
    43. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Birinden bir sey istemek beni kahrediyor. Biridnen bir sey rica ettiğimde, başka bir sebeple dahi olsa, memnuniyetsiz olduğunu görmek çok çok daha fazla kahrediyor. Stajda hoca katı komple bana emanet ediyor. Izin almam lazım ama başkasını beğenmiyor. Gönüllüyüm suan aslında ama yine de gel diyor. Bi arkadaşımla konuşurken ben gelirim demişti, sonra hocamla konuşup benim yerime arkadaşım gelse olur mu her şeyi anlatırım deyince iki gün izin verdi. Arkadaşıma hastaları açıklarken yüzündeki memnuniyetsizlik, ki tamamen başka bi durumaydi açıklama da yapti, beni o kadar mahçup hissettirdi ki... Takıldım kaldım, kendimi böyle çok ama çok mahcup hissediyorum. Iptal etmenin yollarını da arıyorum ama yok yani... Ayıya sormuşlar niye ensen kalındır diye, kendi işimi kendim yaparım demiş ya o hesap.
      0Ayrıca bugun ilk is teklifimi aldım, tşk jale hanım <3 kabul edemedim ama yapilan işin takdir görmesi ne güzel - jijivisha 07.10.2020 01:02:08 |#3979973
      0Kurt olmasın o ? :)) - incubus 07.10.2020 17:18:27 |#3980567
      0Biz ayı deriz ama kurt da olur :) - jijivisha 08.10.2020 00:13:51 |#3981093
    44. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1-2 saat kadar önce kaza yaptım. Karşı taraf haksızdı, benim de dikkatsizliğime geldi. Kaza yerine babamı cağırınca korktum diye uzatmamak için karşı tarafa, bizim kasko sizin masrafı öder hallederiz merak etmeyin dedi. Başta bana çok iyi davranan, polis çağırmaya gerek yok diyenler bir tanıdık gelip, akıl verince polis çağırdılar. Tali yoldan dur tabelasına uymadıkları için suçlu olduklarından bizim masrafları ödeyecekler. Onların arabada hasar daha çok. Sonradan tamam deselerde babam ben size teklif ettim kabul etmediniz diye vazgeçmedi. Neyse dağıldık, sorun burda değil. Sorun onlara da masraf oldu insanlar zor duruma düştü diye üzülüyorum. Aslında kötü düşünmeseler biz ödeyecektik ama vicdanımın sızlamasına engel olamıyorum. Bu merhamet, vicdan mı yoksa salaklık mı çözemedim.
      1Geçmiş olsun - kendimettimkendimbuldum 07.10.2020 17:05:41 |#3980561
      0Teşekkür ederim:) - saglikcidanbozmamuhendis 07.10.2020 17:06:02 |#3980562
      3Salaklık desem üzücü mü olur? Bu tür konularda en doğrusu resmi hareket etmek. Adam polis çağırmayalım ben öderim diyor mesela. İki gün sonra yan çizmeye başlıyor. O yüzden doğrusu olmuş. Geçmiş olsun ayrıca - incubus 07.10.2020 17:14:13 |#3980565
      butun yorumlari goster (6)
    45. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kararsızlığım ve ani karar verme özelliğim yüzünden kaçırıyorum bu hayatı
    46. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kimseye minnet etmeme gibi bi huyum var.. sakatlığımdan dolayı bir ayağımın üstüne basamıyorum normalde yattığım yerden oynatınca bile canım çok yanıyo ama ben kimseden bişi istememek onların eline bakmamak için odama gelen yemek tepsisini sekerek mutfağa götürüyorum ya da canım üzüm yemek istediğinde yine sekerek acı dolu bi şekilde gidip kendim alıyorum.. istesem yaparlar mı seve seve yaparlar hastayım sonuçta.. ama benim salak kafam.. bi sal kendini azcık bedenin hizmet görsün..
    47. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Özgüvensizim :(
    48. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kendimi bok gibi hissediyorum. Sürekli uyumak istiyorum. Uyusam bu his geçer mi acaba?
      1denendi, geçmiyor, erteliyor :( - doublebubble 07.10.2020 20:16:32 |#3980786
      1Offfffff içime öküz oturmuş sanki :-( - tosbağa 07.10.2020 20:18:31 |#3980788
    49. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kendimi tanıtmak istediğim ama bundan da korktuğum birkaç insan var.
    50. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yağmur yağdığını görünce birden ağlamaya başladım. Arkadaşlar galiba ben delirdim
    /