cinsellik olmadan ilişki yürür mü sorunsalı

(bkz: Su olmadan insan yaşar mı) İhtiyaç olan şeylerin sanki çok yanlış bir şeymiş gibi gösterilmesi çok saçma. İlişkinin temel taşlarından biridir. Sevgi, sadakat, saygı gibi. (bkz: Seninle veysel karanide yürüme ihtimalini sevdim)

Yürümez. Yürür fakat en sonu yine oraya gider. Bu sevmek kadar doğal bir şey. Sevdiğin insanı merak edersin, bir şeyler yaşamak istersin kısacası. Ha sen bunu evlenince yaparsın, evlenmeden yaparsın orasını bilemem. Ama cinsellik elbet olacak.. Bu ayıplanacak, dogmalara sığacak bir durum değil. İlişki varsa seviyorsun, seviyorsan da sonuna kadar gidersin..

Çok ama çok yazmak istedim bu başlığa. Çok yazdım, sildim. Hocam öğretmişti. "Bir konuya nasıl başlaman gerektiğini bilmiyorsan, ortasından gir." derdi. Öyle yapayım. Şu yaşıma geldim, kimseyle o tarz bir münasebet içine girmedim. İsteyenim olmadığından, bu tür konuları önemsiz bulduğumdan ya da fırsat bulamadığımdan değil. Eminim, benim karşıma çıkanlar standart bir erkeğin karşısına çıksaydı, skor oynardı. Yani... İstemedim. Sevişmeden bir ilişki yürür mü... Açıkçası bilmiyorum. Belki komik gelecek ama gerçekten sevdiğim ve beni sevdiğini hissettiğim kimseye kavuşamadım. Olmadı işte. Yani benim, sonu mutlu biten bir hikayem olmadı. Elimde olan, elimde kalan tek şey sevgi oldu. Uzun yıllar da bırakmadı. Tabi, artık böyle şeyler zerre umurumda da değil. Hatta kasıtlı olarak hayatımdan siktir ettim diyebilirim. Denedik, olmadı. Bir şeyleri hatalı yaptık, olmadı. Belki diğer türlü yapsak olurdu ama artık gücümüz de kalmadı. Neyse. Kimi sevişmeden bir ilişki yürütemez. Kimisi de yürütür. Hepsi bu. Tercihler, yollar işte. Öyle.

bu konu aslında çok daha başka şekilde ele alınabilecek türde bir şey. ben bugün “psikoloji boyutunda” bir şekilde evlilikte bile yürüdüğüne şahit olduğumdan ötürü yazmak istedim. (bkz: vajinismus) yakın bir akrabam üç yıl nişanlılık ve ardından dokuz yıl evlilik süresince hiçbir şekilde eşiyle cinsel ilişkiye giremiyorlardı. bu onların hayatında aile baskısı, çevrenin dedikoduları, psikolojik anlamda bireysel yetersizlik gibi birçok etkeni çevreleyen bir şeye dönüşmüştü. aslında bir tercihten ziyade patolojik bir şeydi onlarınkisi fakat bu on iki sene içerisinde, ilişkiyi yürüten şeyin onların arasında sevgi olduğu aşikardı. tedaviye dair çok şey denediler; bazen pes ettiler, insanlar tarafından “kocan seni aldatıyor, o yüzden seninle bir birliktelik yaşamıyor” veya “karın başka adamlarla birlikte, o yüzden seninle beraber olmuyor” gibi türlü türlü iğrenç söylemlere şahit oldular. ilişkileri devam etmesin diye aileler boşanmaya dair şeyler de sundu önlerine ama onlar bunun bir öneminin olmadığını, biz birbirimizi böyle kabul ettik ve tedaviye devam ediyoruz diye açıklamalarda bulunuyorlardı. üç sene önce bütün zorluklarıyla tedavileri olumlu şekilde tamamlandı ve ben bu on iki sene içerisinde gerçekten birbirini her şeyiyle seven iki insana şahit oldum. bence insan, ne olursa olsun kalbiyle bütün olacağı kişiler ile yola çıkmalı. inşallah herkesin yolu da böylesine zor değil fakat sevgi dolu olur...

bir insanın cinselliği hayatının neresine koyduğuna bağlı olarak değişecek bir durum.

"Siz sevişen iki insanın evlendiğini gördünüz mü ben görmedim." Aylak adam kitabını okuyanlar artılasın la bari dksdksks

yürütmek isterseniz yürüyor.

yürür de yürümez de. yani bi taraf illaki aldatır. illaki.. ya yakalanmaz yürür ya da yakalanır, görmezden gelinir yürür. böyle bir ilişki ne kadar sağlıklı olur tabii orasını bilemem. (bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz)

Kuzenim 4 yıllık ilişkisini cinsellik olmadan yürüttü ve geçen ay evlilikle taçlandırdı. Yani ortalıkta libidolugillerden can yaman gibi gezmiyorsanız bal gibi de yürür.

öncelikle, cinsel ilişki olmadan derken ne demek istediğimizi bir açalım: bu şahıslar cinsellik yaşamışlar ve birbirleriyle uyumu yakalayamadıkları için cinsel ilişkiyi olur edememişler mi, yoksa hiç sevişmeden, belirli bir amaç doğrultusunda mı, ilişki yürütüyorlar? ilk seçenekteyse bu ilişki pek yürümez. insanlar doğaları gereği cinselliğe karşı bir çekim duyarlar. karşısındaki insanı ne kadar severse sevsin eğer iyi bir cinsellik yaşayamıyorsa ya aldatma ile sonuçlanır ya da karşılıklı anlaşarak bitirilir. ikinci seçenekteyse gayet güzel yürür. örneğin iki taraf da birbirine deli divane aşıktır ama dini inançları vb konulardan dolayı evlenmeyi bekliyor olabilirler. bu süreçte de cinsellik hariç ön sevişme vb şeyler yaşayabilirler (dini boyutu konuşmuyorum) bu şekilde de bir amaç uğrunda ilişkiyi yürütebilirler. tamamen tercih meselesidir yani.

Üniversite 3. Sınıfa kadar "tabiki cinsellik olmasın, derken şimdi cinsel çekim yaşamadığım her erkeğe dostum deyip ilişki başlama aşamasını komple bitiriyorum. Yani kısacası belli bir yaşa geldikten sonra cinsellik olmadan ikili ilişkiler yürümez. En azından ben yürüyen görmedim.

Koşar bile lan.

Karın doyduktan sonra akıl uçkura gidermiş. Eğer yanında çiftleşebileceğin bir eş varsa karnın da toksa o çiftleşme bir ihtiyaç olur

geçenlerde görüp bir şeyler karaladığım ama o yazdıklarımı o gün paylaşmak istemediğim başlık(tı). uzun zamandır sözlüğe fikir/hissiyat temalı bir şeyler dökmedim. şu son alımdan önce sık sık yapardım da şimdilerde hiç hevesim yok. avkat'ın tespiti hala geçerli anlaşılan; (#2405023) neyse. . konuya gelecek olursak; insanların büyük bir kısmının cinselliği yanlış ele aldığını düşünüyorum. bunun birçok nedeni var. bunlardan biri; "ilişki" kavramını ele alış şekli bu kadar çok ve çeşitli olmamalıydı.. bunca fraksiyonun olması zarardan başka bir şey değil. yılmaz erdoğan'ın bana bir şeyhler oluyor'da dediği gibi; kardeşlerim usul kavga sebebi yaratmakta.. şimdi bu son dediğimden farklılıklara kapalı olduğum anlamı çıkmasın. ben sadece her şeyde aradığım gibi burada da oran - orantı arıyorum. flörtün bir ilişki türü olarak ele alınmasına da karşıyım; "flört bir ilişki türü değildir. bir ilişkinin ilk evresidir." - (#2278651), fuck buddy birlikteliğinin yavanlığına da karşıyım. hayatımdaki farklılıkların "tercih etmediğim/etmeyeceğim seçilebilirlikler" olmasından yanayım. zira bu en sevdiğim farklılık tanıma şeklim.. atıyorum arkadaşım yanımda sigara içer, ben içmem. fakat istesem içerim, kim ne diyebilir? . ilişkide cinselliği konuşmaya başlamadan evvel, "hangi ilişkide hangi cinselliği?" konuştuğumuzu iyi tespit etmemiz gerekiyor. bu başlıktaki tüm bu fuzuli kümülatiflik de bundan kaynaklanıyor. sağlıklı bir ilişkide tarafların birbirlerine olan saygısı, sevgisi, sadakati, merhameti, ilgisi ve şehveti müşterektir. yani sağlıklı bir ilişki için cinsellik olmazsa olmazdır. kimsenin çıkıp da "cinselliğe gerek yok." diyeceğini sanmıyorum. aseksüeller hariç herkes ister hayatında kendi makul şartlarına uygun renkli bir cinsel hayat. ancak.. olay tam da burada kopuyor zaten. "cinsellik olmazsa olmaz." :d bak bu laf çok tehlikeli. kimileri bu lafa gereğinden fazla anlam yükleyerek cinselliği bir ilişkinin en önemli hatta tek faktörü olarak gösteriyor. hileye bak; ilişki - cinsellik = 0 :d nerde kardeşim benim üstte bahsettiğim o diğer saygı, sevgi, sadakat vs? maksimum %50'si ihtiyaç olarak gösterilebilecek bir şeyi siz %80-90 bandında göstermeye çalışıyorsunuz. evet cinsellik bir ihtiyaçtır. ama su gibi, yemek gibi, uyku gibi bir ihtiyaç değildir. olsa olsa tiyatro gibi, müzik dinlemek gibi, açık alanda yürüyüş yapmak gibi bir ihtiyaçtır. siz bu hilekarlıkla "ihtiyaç" kavramının da ırzına geçiyorsunuz. kavramların içini boşatmayın. cinsellik hayati bir şey değil. o olmadan da hayatta kalırsın, ölmezsin. en kötü hayat standardın düşer. ama yaşarsın. bayılıyorsunuz müptelası olduğunuz şeylere mukaddes değerler atfetmeye.. cinsellik bir ilişkinin mihenk taşı değildir. yardımcı oyuncudur, duruma göre devreye girip olayı güzelleştirir. . yaptığınız bir diğer safsataysa seksi "çok" doğal bir şey olarak göstermeniz; "hee şuna da anlam veremiyorum; seks hakkında konuşan kişilere yapılan ilk ikazda "ama bu çok doğal bir şey. ne var yani bunları konuşmakta?" diye savunmaya geçiyorlar. ee kimse doğal değil demedi ki zaten? aynı mantıkla; recep ivedik'in ilk filminde danışman kıza söylediği "kakam geldi.." repliği de hiç antipatik olmamalı. ne de olsa kakanın gelmesi kadar doğal bir şey olamaz. ee ballandıra ballandıra anlatalım o zaman.." - (#2247638) nesi doğal aq? cinsellik olağanüstü bir şey.. nasıl doğal olabilir? %50'si ihtiyaçsa, kalan %50'si fevkalade seviyede lüks.. bu toplumun en büyük sıkıntısı cinsellik hakkında ya çok geri kafalı, ya da çok gevşek olmasında yatıyor. yıl oldu 2020 hala şunun ayarını tutturamadınız. (bkz: beni küfür ettireceksiniz) ve laf aramızda inanılmaz gevşek bir nesil geliyor. bu saatten sonra nah yakalanır o denge. oyunda takıma selam veriyorsun, oradan bi' 2000'li "ay oha. bunla fena sexting yapılır." diyebiliyor mesela. çünkü neden diyemesin? son olarak şuna değinmek istiyorum; kendinize sormanız gereken sorular var. naçizane gözlemlerime dayanarak, insanların bu gibi konularda kendilerini tartmadığını düşünüyorum. neyin araç, neyin amaç olduğunu bile düşünmeyen akranlarıma denk geliyorum, üzücü valla. sorunca da afallıyorlar; - seks araç mıdır, amaç mı? - partner araç mıdır, amaç mı? - sekse ulaşmak için mi insan, yoksa o insana ulaşmak için mi seks kullanılır? . duygusuz sekse karşı olan prensipli insanlara not: vahşi hayvanlar gibi ilkel bir şekilde dürtülerinizin peşinden koşmamanızı takdir ediyorum. seviyorum varlığınızı.

Ben bir şekilde yürür diye düşünüyorum.

(#3967110) Tekrar söylüyorum yürür. yürütemiyorsanız o sizin sorununuz. her ilişkide cinsellik olmak zorunda değil lakin cinselliğin olduğu ilişkiler de vardır. İrade ve Allah korkusuyla doğru orantılı bir durum.

yürür, yürüyo.

Çiçeği sulamadan filizlendiremezsiniz amk. Benim anlamadigim şey cinselliğin insanın ayıbı gibi lanse edilmesi. Cinsellik ten uyumu bunlar önemli şeyler. Illa sikisin demiyorum ama sikisenlere öcü gözüyle bakmayın. Haramzade zındık biri canlanmasın gözünde. He cinsel güdülerin körelmişse bir şey diyemem. mesela birini sevdiniz ve mutlu bir ilişkiniz var bundan çocuğum olsa dediğin anda bile seksi geceler.

Yürümez. Yürüyorsa bile ileride olacak bir cinsellik beklentisi vardır. Yani erteleniyordur. Cinsellik olmadan yürümesi için karşı tarafı arzulamamanız gerekir. Yani bence imkansız. Yürür gibi olur belki arada ama o saylanmaz.

Yürür. Yürümüyorsa sıkıntı vardır.

evlenene kadar yürür, sonra yürümez.

Bu entryi gördükçe aynı ülkede yaşadığımıza şüphe ediyorum. Biz ne zamandan beri bakireliğe bakmayı bıraktık millet bu konu yüzünden kızını bile öldürürken. Genellikle erkekler için ilişki yürümez gibi geliyor bana yani onlarlık sorun olmadığı için. Tek ricam bu tür şeyler için sevdiğiniz kişiyi üzmemeniz. Aileler bile bir şey demese kendisi istemediği sürece olmamalı. Üstüne ayrılmamak için bunu yapanlar da var..:/ Bu arada bununla ilgili de ceg’in şarkı sözü; Yatağımıza giren kadınlar hayatımıza giremez hacım Erkekler de bile böyle düşünceler varken zor..

"Sevmek dokunmaktır. " diyor Desmond Morris , seven insan belli bir zamandan sonra dokunmak, hissetmek ister. sevmek, dokunmakla beslenir. bir nevi sarj olmak gibidir, bundan dolayi insan yaninda sevdigi biri varken dokunmadan edemez, bundan dolayi cok onemlidir ten uyumu. uzun zamani birlikte gecirmisligin guvenini tasir bazen, bazen de kacamak bakislarin bir ust seviyesi olan kacamak dokunuslardir, unutmayi, unutulmayi zorlastirir.

Yürür neden yürümesin ama aşkı cinsellikle donatmak varken neden donatmayalım kii

Nasıl bir ilişki olduğuna bağlı

Yanımda olmadan, elini bile tutamadan yıllarca sevdiğim insan oldu benim. Neden yürümesin?

Bu konuda zerre bilgim yokmuş onu fark ettim. Yürür mü? Sanmıyorum sene olacak 2022 sevişmeyen mi kaldı artık? (Ben istatistik dışıyım) Ahhahahah ulan hakket ne yazacağımı da bilmiyorum başladık diye birşeyler diyim dedim ama 404 not found amına koyim şu an bende.

Bu ilişkide bulunan iki kişinin içinde bulundukları ilişkiden ne bekledikleri ile alakalı bir durumdur. En azından iki taraftan birinin bile cinsellik beklentisi var ise bu ilişki cinsellik olmadan yürümez. Böyle bir beklenti yok ise sorun teşkil etmeyeceği için ilişki yürür. Olay ilişkiden ne beklediğiniz ile alakalı.

İlişkiyi yaşayan kişilere göre değişir. "Cinsellik olmazsa o ilişkiye ilişki denilmez" sözüne inanmıyorum. Çünkü bu kavram insanlar arasında çok farklı bakış açıları ile yorumlanabiliyor. Bu esnada genel olarak iki yol var. Ama bunun altyapısına inecek olursak farklı farklı dallara da ayrılabilir. İlki dini inancından ötürü bunun zamanını (resmileştirip evlenmek) bekleyip cinsellik yaşamak istemiyorken. Cinselliğe ve hayata bakış açısı bu gruptan farklı olan kişiler dilediğini yasabiliyor. Her ikisi durum da cinsiyet farketmeksizin aşağılanacak, küçük görülecek, değersiz/ önemsiz hissettirilecek mevzu değil. Tabi yukarda altyapısına inecek olursak demiştim, burada şundan bahsediyordum. Dini bütün bir insan olmasa bile cinsellik yaşamak isteyemeyebilir. Veya hayatını dininin belli başlı gereklerini yerine getiren bir insan (kadın - erkek farketmeksizin) cinsellik yaşamak isteyebilir. Bunu yargılamak da kimseye düşmez. Bu kavram insanlar arasında kişiden kişiye hep farklı şekilde görülebilir yani. Cinsellik yaşamayan insanlara "o ilişki değildir ya, arkadaşmissiniz, dost olarak kalmışsınız, demek ki guvenmiyorsun" demek bana saçma geliyor. Çünkü bunun içinde bilmediğimiz hayatı yaşama şekli, düşünce yapıları, inançlar, sağlık sorunları gibi gibi çok fazla neden var. Cinselliklerini istedikleri şekilde karışılıklı onay ve istekler doğrultusunda yaşayan insanlara da "bu ciddi bir ilişki değil, evleneceginizi mi saniyorsunuz, çıkar ilişkisi" tarzında olan fikirler de bana göre doğru gelmiyor. (Sadece anlık yaşanan, günübirlik kısa süreli ilişkilerden bahsetmiyorum bunlar konu dışı). Her ikisi de normaldir yani. İlla her ilişkide cinsellik olacak diye bir şey yok. Ama cinsellik olan her ilişkide "ciddi değil" gözüyle bakılması da yanlış. Bu mevzular da sadece ilişkiyi yaşayan o kişileri ilgilendirir. Ve iki şekilde de ilişki yürütülür.

Yürümez ya her şey ayarında olmalı ama olmalı yani

evlilik dışı ilişkilerin baz alınarak bu başlığın açıldığını düşünüyorum ve yorumumu da ona göre yapacağım. hatta vazgeçtim yorum yapmaktan direkt bir bilgi vereceğim. evlilik dışı ilişkilerinde en az 1 veya 1'den fazla cinsel ilişki yaşamış kişiler (kadın-erkek fark etmeksizin) evliliklerinde aldatmaya daha meyilli. bu sayı girdikleri ilişki ne kadar artarsa aldatma potansiyeli de doğru orantılı bir şekilde artıyor. birbirlerini kendilerine saklayan çiftlerin ise evlilikleri daha uzun sürüyor ve birbirlerinden aldıkları zevk, diğerlerine göre 4 kat daha fazla oluyor. cinsellik olmadan ilişki yürür mü yürümez mi bilmem ama sağlıklı, bilinçli, ahlaklı ve aile kavramına değer vererek kurulan yuvalar, güçlü bir toplumun inşaasındaki en önemli faktördür.

cinselliği çok fazla büyütüyonuz bence gözünüzde ya. bu toplum niye böyle? evliliğe cinsellik gözüyle bakılmasının nedeni sırf bu muhabbet işte. halbuki bunu aşmış toplumlarda böyle bir tartışma, sorgulama göremezsiniz. ilişkiyi ayakta tutan şey elbette salt cinsellik değildir ama hesap kitap yaparak da ilişki yaşanmaz. öncelik güven olmalı. güven ilişkisi kuramadıysanız kafanızda yaşasak mı? yaşamazsak daha mı kötü olur? yaşarsak nasıl olur soruları olmaz. ama bu güvenin temeli önce kendinize karşı olmalı. önce bi kendinize güvenmelisiniz. kafanızdaki tabular ortadan kalkmalı. her iki taraf için de. o zaman özgür olacaksınız. bi özgür kalın. ya bunu da hemen evlilik öncesi ilişkiye çekmeyin. çok fazla yoruyorsunuz kafanızı. yaşamak istiyorsanız çok da düşünmeyin bu kadar. istemeyen de ne bileyim sırf karşısındaki zorluyo diye yapmasın. ama iki arada bi derede kalışınızı partneriniz fark ettiği için zorluyo bu mevzuda sizi. önce iki arada bi derede kalışınızı çözün. o da mevcut toplumsal tabular. kendi sınırınız olsa zaten bunu mesele yapmazsınız. cinsellik olmadan ilişki yürür mü? ilişkinin içeriğine bağlı. kişilerin kendisini, arzularını bilmesine bağlı. normalde böyle. ama bizde nedense hep toplumsal normlara bağlı kalıyor.

Aklıma yine bi video geldi. Keşke gelmese

şuna; (#3979201) part 2 yazasım var ama öncesinde kafamda ekmek kırmam lazım. hayırlısı be gülüm...

İnsanlığınız olmadan sürmeyeceği kesin de cinselliği bilemedim.

Sex temel bir ihtiyaç,sevişin!

ellerinden tutarsanız yür… şaka şaka.

Bu durum ilişkinin mahiyetine göre değişiklik gösterir. Örneğin; bahse konu ilişki bir evlilik ise asla yürümez. Zaten boşanmaların büyük bir çoğunluğu bu sebebe dayalıdır. Bizler de lisede sevgilimizin elini tutsak yetiyordu. Hatta yanağından öpsek ya da o bizi(yazar burada bizim nesil demek istiyor) öpse kendimizi dünyanın en şanslı erkeği sayardık. Ama bu lise günlerinde kaldı. Mevcut yaşımda cinsel ilişki olmadan bir ilişki yaşamam mümkün değil. Aslına bakarsanız bu durum tamamen ilişkide olan çiftlerin mevcut ilişkilerinden beklentileri ile alakalı bir durumdur. Çiftlerden birisi bile cinsellik beklentisinde ise ve bu beklentisini karşılayamaz ise bu ilişki biter.

Arkadaşlar eğer biri sizden cinsellik bekliyorsa sapıktır ve sakın onla sevgili olmayın sizle çocuk bile yapmak isteyebilir Allah korusun… hqjsjskdkkf Neyse Her ilişkinin dinamiği farklı ve bu da ilişkinin dinamiğine göre belli olur. İlişkiden ne beklendiği ve karşıdaki kişinin neyi ne kadar tolere edebildiği önemli.

Bu tamamen cinsel açlıkta afrika gibi olmamızdan kaynaklı. Cinselliği gereksiz büyütüp abartıyoruz, insanın doğasında olan ve gayet doğal olan bir eylem . (bkz: Necip milletimiz için sadece evlendikten sonra çocuk yapma aracı. )

yürür. cinselliği de başkasıyla yaşarsınız nolcak.

Ben onu bilemiycem ben iki pıçıkım..