bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayatım boyunca yaşadığım her şey
      2lan bunu neden eksliyorsunuz manyaklar - the last man 28.02.2016 15:08:40 |#2417759
      0lanetler beni kıskanıyorlar kanka - bayanche 28.02.2016 15:11:23 |#2419586
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      0aynı derde nışanlıyız kanka:) - level 99 28.02.2016 15:16:39 |#2560285
      0hâlâ eksiliyorlar entirilerimi ben onlara ne yaptım kanka ne yaptım - bayanche 28.02.2016 15:23:13 |#2419585
      0birileri seni sürekli eksiliyor ise doğru yoldasın. aynen devam et kanka:) - level 99 28.02.2016 15:30:49 |#2560284
      butun yorumlari goster (4)
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      -kanka sistem oynayalım ya. -oynayalım sistem. ben sistemi bilmiyorum,sen biliyo musun sistemi? -hayır bilmiyorum. -siktir git burdan ya.
    4. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2 ay önce hastanedeydim. o sıralar her hafta gitmek zorundayım. neyse bir gün acilin kapısının önünde bir adam vardı. galiba çok sevdiği bir yakınını getirmiş acile. durumu da çok ciddiymiş adamın halinden belliydi. getirdiği hasta hayatını kaybetti. bunu adama söylediler. o herkül gibi iri ve kaslı adam fenalaştı. adama müdahale yaptılar. ama kalp masajı işe yaramadı. çünkü adamın göğüs kasları çoktu. vücut geliştirmiş yani. adam da oracıkta hayatını kaybetti. ister istemez olaya tanık olan herkes bi tuhaf oldu. çok garipti çok...
    5. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her gun "aaa baligimiz ölmüs" diye evde dolandigim, kimsenin tam inanmasa da, goz ucuyla kontrol ettigi bir baligimiz vardi. bir gun öldü, daha fazla anltamicm... canim balik, adi bile yoktu... akvaryumun duruyor, sen yokken kimse dolduramadi, kimse doldurmadi orayi ölü balik... edit: anlamda yanlis var bir cumlemde ama duzeltmeye usendim, anlayiniz.
      1bu hayatta ki yerim o adsız balık - kedihissediyorum 04.12.2016 01:52:04 |#2979217
      0aynı şeyi bende yaşadım. :(( ama benim balığımın ismi gülizar'dı. isimli neden gülizar koydum hiç bilmiyorum ama :// - finito 04.12.2016 02:00:01 |#2979663
      3düşünsenize sizi besleyen, bakan, büyüten birileri var, değer gördüğünüzü sanıyorsunuz ama size bir isim bile koymamış, anlattıkça gözlerim doluyorksjdf - aagresif 04.12.2016 02:24:22 |#2981699
      butun yorumlari goster (4)
    6. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kontratımı sonlandırdım. hayatımın en üzücü imzası oldu. fenerbahçe bir oyuncu kaybetti ama bir taraftar kazandı. her şey için teşekkürler. 01.10.2012
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      " başkasını seviyorum " dediği an
    8. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      6. ya da 7. sınıfa giderken falan kuran-ı kerim okumaya başlamıştım, hevesli ve mutlu idim. memlekete anneannem ve dedemin evlerinde kalmaya gitmiştik, hani yeni öğrendim, dedem de duysun falan diyerekten dedeme okumaya gittim. yeni öğrendim sonuçta, biraz hatalı, biraz da yavaş okuyorum. dedem "doğru düzgün okuyamıyon bari ben okuyayım, sen takip et" dedi, e len takip de edemiyom, azarladı gönderdi beni. ağladım falan orada, hala bir şey olunca en çok bana kızıyor. dede niçin beni sevmiyorsun ulan, televizyonu da ben bozmadım, ışığı da ben açık bırakmadım, git başkasına kız... yazarken agldm, dzgün anlatamamış olblrm, kb... not: benim yüreğim burkuldu, sizinki burkulmasın inş.
      1senin gözyaşlarını akıtanlar utansın agresifim - denixiz 09.12.2016 13:30:27 |#2988284
      0allah allah e niye sevmiyor seni? - edepsiz lacivert 09.12.2016 13:30:47 |#2988352
      0teşekkür ettim deniz hanımcığım.. ya aslında sevmiyor değil, elbet seviyor ama torunları arasında en az beni sevdiğine eminim. 4 torunu var ve her birini sevmek için farklı nedenleri var, benimki yeterli değil sanırım onun için:) - aagresif 09.12.2016 13:33:03 |#2988429
      butun yorumlari goster (5)
    9. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim bir kardeşim var 5 senedir arkadaşız yan yana değiliz o başka şehirde.neyse geçen ona sarılıyordum ama nasıl bir sarılış gören zanneder ki bir bardak suya ihtiyacım varmış gibi sarılış.sonra gözümü bir açtım puf her şey rüyaymış.öyle bir ağlamak istedim ki o an anlatılmıyor yani ben en çok ona sarılmak istiyorum şu hayatta bir kez bile buluşmasak da hep konuştuk bağımızı hiç koparmadık beni bırakmayan tek insan o be ben bunu nasıl anlatıyım.
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iki ay önce sevdiğim kız için okuduğu şehre gidip nasıl paramparça olduğumu yazmıştım. bir daha arkamı dönmediğimi ve önümü de göremediğimi... liseden çok yakın arkadaşım istanbula yanıma geldi. ayrılmak isteyen sevgilisine sürpriz yapmak için. akşam yemeği için mekan, söyleyecekleri, karşısına nasıl çıkacağı dahil her şeyi düşünmüştük. sabah 11de buluştuk, gideceği yere götürüp ayrı bir yere oturdum. gelmesi gerekenden çok daha geç geldi, gözleri kıpkırmızı ve parlaktı. olmadı dedi. ne kadar ısrar ettiysem de istanbul'da birkaç saat fazla kalmayı bile kabul etmedi. iki ay önce başrolünü oynadığım filmi izledim bu kez. önümde çağan irmak filmi, aklımda sevmeyenim, içimde derin bir sızıyla bitirdim yine günü. bir kez daha seven taraf kaybetti..
    11. 28
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce çakma ayakkabı ile ilgili bir başlığa rastladım da aklıma geldi... lisenin ilk günü gittik babamla okula sabahın köründe. o zamanlar da yeni batmışız para pek yok 3 lira ile okula gider gelirdim lise 2'ye kadar. bu bahsettiğim 2009-2010 hani anca yol paramı bir tane de simiti karşılıyor. çakma bi puma ayakkabım var o zamanlar. okula girdim sınıfımı söylediler girdim oturdum birinin yanına. boş boş tanışma muhabbeti ettikten sonra fark ettim ki bu eleman zengin çocuğu. utandım, sıkıldım öyle olunca içimden diyorum "benden sana kanka olmaz" . ilk günü öyle atlattım. 2. gün gittim okula kapı önünden benim görmediğimi sanıp ayaklarıma bakıp gulusuyorlar birbirleriyle. salaga yatıp görmemezlikten geldim ama içimden ağlıyorum. ergenliğin etkisi de var tabii gittim evde annemlere bana ayakkabı lazım diye bağırıp çağırdım. ilk defa ağlarken gördüm annemi o gün. gittim ben de ağladım doya doya. aksam erkenden yatıp uyudum. sabah masama para bırakmış babam özür dilerim yazıp bir kağıda. o gün galiba yeni girdiğim ergenliği atlattım. almadım parayı geri annemin cüzdanına koyup okula gittim. o günler geçti ama hala bazen anneme anlatırım sarılırız uzun uzun. şimdi istediğim ayakkabıyı alabilecek durumum var, ama içi el vermiyor insanın. keşke üzmeseydim kimseyi boş yere.
      32 dakikalık eğlence için yıllar geçse de bir kişinin hayatında ne kadar olumsuz etkiler bırakabilen insanlar için üzülmeye değmez, bırak onların ayıbı olsun. - paranoiacs 10.12.2016 01:38:57 |#2849440
      2dert değil aslında kanka da o dönemlerde otu boku kafaya takıp başkasına patlayınca o üzüyor insanı haklısın. - a 10.12.2016 01:43:08 |#2999057
    12. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      abim %50 zihinsel engelli yani her işini gorebiliyo sayılır ama anlatilan ögretilen seyleri çok zor anliyo çok zor kavriyo o yüzden okuyamadı onu işe verdiler. çalıştığı her iş yerinden bu nedenden dolayı cikarildi. her seferinde annemler ananemler falan herkes onu suçladı. sen niye iş yapmiyosun niye kendini işe vermiyosun diye bicok defa bu yüzden kavga ettiler. tabiki kendinin böyle olduğunu bilmiyodu. bi keresinde yine işten çıkarıldı. herkes toplandı bize annem ağlıyor falan abimle konusuyolar bi yandan sonra annem bağırmaya başladı yüzüne vurmaya başladı ben abimi odasına çektim ama bu nafile haliyle duyuluyor ne dediği. abim o kadar üzgün ki o kadar kırılmış salya sümük hıçkıra hıçkıra ağlıyor onun cani yanıyo o ağladıkça benimde agliyasim geliyo tutmaya çalışıyorum ona güç veriyim diye. en son artık dayanamadım salona gittim dedim ya siz ne yapıyosunuz sizin ne hakkınız var o benim abim siz kimsiniz sizin ne haddinize onun yüzüne vurmak isteyerek böyle bişey yaparmi herkes sustu bi an bi yandanda hıçkıra hıçkıra ağlıyorum tutamadım artık kendimi dedim yeter artık kesin sesinizi siz ailesi olabilirsiniz ama onu üzmeye hakkınız yok dedim abimin yanına gittim sarildik ağladık beraber onu o kadar üzgün o kadar çaresiz görmek çok koydu ben hiç yapamicakmiyim beni hiç takdir etmiceklermi ben gerizekalimiyim diye sorular sordu içim parçalandı yüreğim burkulmadi yerinden çıktı kilitli kaldım hiçbişey diyemedim ben hep senin yanındayım demekten başka
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hoslandigimi fark ettigim insanin "yeni baslangiclar" yazarak attigi snapi gordum ve baska bir insani kast ettigini anlamistim. sonucunda mesaj attim boyle boyle ben seni seviyorum hani diye. "dershanen kacta bitiyor?" dedi, sandim ki gelecek, yuz yuze konusacagiz. soyledim bitis saatini, sonra ertesi gun dershanede fark ettim, yanlis vermisim saati. yeniden mesaj attim, "bilmem ne saatindeymis, istiyosan gelme sonra konusuruz." diye. "zaten gelmeyecektim" cevabini alinca yuregim baya burkulmustu, siz burkmayin birbirinizin yuregini caanim yazarlar
    14. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2 sene önce kadar. izmirde kuzenimle gece dışarı çıktık. vaziyetlerimiz pek de iyi değildi. ikimiz de biraz dağıtmıştık o sıralar. gürültülü bir yerde herkes eğlenirken biz birbirimize fısıldaşarak dertleşiyorduk. sonra sabaha doğru küçükparkta üniversite2'ye oturduk. belki bilenleriniz vardır. gece 3 civarı falan, çay içip laflıyoruz öyle. yine hayatı sorguladığımız zamanlardan. "neden böyle?" diye başladığımız konuşmalar.. sol taraftan -cafenin iç bölümünden- baya gürültü sesler gelince kafalarımızı çevirdik. 4 tane ufak erkek çocuğu. yırtık kıyafetler. yırtık olmayanlar da ya üstlerine dar gelmiş, ya da bol. seçilerek, beğenilerek alınmadıkları o kadar belli ki. ellerinde mendiller var hepsinin. ucuzca bir poşete doldurulmuş. gecenin 3'ü. ne yapıyor bu çocuklar? aynen böyle dedim içimden. kuzenimle birbirimize baktık. konuşmadan. "işte bir de hayatta böyle şeyler var" dercesine. güzel kalpli biri, bu 4 afacana kfc'den tavuk alıp vermiş, cafenin içinde onları yiyorlar. çok ses yaptıkları için de kovuldular sonra. biz o ara çocuklarla baya sataşıyoruz falan birbirimize uzaktan. dil çıkartıyorum falan. kovulduklarını görünce gelin diye işaret ettim. biri hemen koşa koşa geldi diğerlerinden önce. ağzından çıkan ilk cümle "bir tane mendil alsana be abi, lütfen". o gün de öyle bir gün ki, bütün paralarım bozukluk cebimde. 15-20 tl vardır belki de. zaten onlar yanımıza gelmeden biz de vermeye niyetlenmiştik kuzenimle. elimi cebime attım, cebim dar biraz, paralar çıkmıyor. 50 kuruş çıkarttım bir tane masaya koydum. çocuğun yüzü düştü. "abi 50 kuruş mu veriyorsun ya? şaka mı? al tamam al benden olsun bu" dedi. o an kızsam mı ağlasam mı bilemedim, ellerim cebimden paraları çıkartmaya çalışırken donup kaldım. diğer çocuklar geldi o ara, benim afacan uzaklaştı masadan. dağıttım her birine paraları. bir sürü mendilim oldu o akşam. mendil niye aldın ki diyeceksiniz. alın arkadaşlar, alın. bedava para kazanmasın, dilenmesin. gerekirse çöp satsın ama bir karşılığı olsun. "kazandığını" hissetsin. benim afacan uzaktan seyretti, pişman da oldu belli. yanıma çağırdım. o soğuk suratından öptüm, sarıldım ona. anlattım biraz. ben öğrenciyim bak ailemden alıyorum para. sen ne güzel birşey yapıyorsun da kendin kazanıyorsun. ama böyle yapma bir daha, parayı beğenmemezlik etme, nankör olma, şükür de at cebine. okumadığını, ailesinin ondan para beklediğini anlattı. "abi ben sana bütün mendilleri bedavaya da veririm. gerçekten. ama evdekiler bana sormaz mı abi, neden bu para eksik demezler mi" cümlesi binlerce kez yüreğime saplandı, çıktı, tekrar saplandı. kaç yaşındasın diye sorduğumda, arkadaşına döndü. "ne zaman doğmuştum ben" diye sordu. 9 yaşında abi o dedi diğeri. olduğum yerde donup kaldım. 9 yaşında bir çocuk. gecenin 3ünde mendil satmaya çalışan. doğum gününü bile bilmeyen. belli ki kutlanmamış hiç. belli ki görmemiş, yaşamamış. ne kahpe dünya be, di mi. diğer çocuk yanıma geldi. abi ben sihirbazlık yapıyorum biliyor musun falan dedi. nasıl ya yap bakalım falan diye ufak bir şaşkınlıkla döndüm çocuğa. cebinden bir telefon çıkarttı. kamerası olan en düşük modellerden bir tane. arkadaşını videoya çekti, sonra durdurdu videoyu, arkadaşı objektiften çıktı, tekrar videoyu başlattı. videoyu izlediğimizde arkadaşı birden yokoluyor gibi oluyordu. bunu hepimiz yapmışızdır belki de küçükken. şaşırmış gibi yaptım. nasıl yaptın ya diye yalandan tepkilerimiz. gülüştüler, büyük büyük güldüler. benim afacan, arkadaşına gururla baktı sanki. o kadar küçüktü işte mutlulukları. bir ara kayboldular ortadan. sonra benim afacadan tekrar geldi. sigara istedi benden. vermem dedim, veremezdim de. belki 15-20 dakika sürdü bu diyalog. illa bulucam abi, deyince mecbur verdim. gebere gebere uzattım sigarayı. ağzına koyup yakar mısın abi, dedi. benim yanımda içme, git hadi dedim. başkasının peşinden mi koşayım ateş için abi ya dedi. gebere gebere yaktım o sigarayı. sonra gittiler. yanımdan ayrıldıkları an ağlamaya başladım. benden birkaç saniye sonra kuzenim de başladı. orda 20 yaşında iki adam karşılıklı ağlaştık. hayatımda ne bu kadar çok incindim, ne kırıldım, ne kahroldum. sabah 5 gibi eve dönerken hala ordaydı o çocuk. beni görünce bir utandı. saçlarından elimi geçirdim. "hadi eve artık" dedim. "şunları da satayım gidicem abi" dedi gülerek. eve dönüşümüz öyle uzun oldu ki, daha önce bu kadar uzun bir yol yürüdük mü bilmiyorum. eve vardığımda tek istediğim uyumaktı. uyuyup unutmak. en azından bir süre. olmadı. ne zaman küçükparktan geçtiysem, hep o çocuğu hatırladım, hep o anı. birkaç kere daha karşılaştık da hatta. başından yine elimi geçirip sessizce uzaklaştım. gücüm yetmedi, bir daha yaklaşmaya. şu yaşadığımız hayat öyle bir hayat ki, hep daha kötüsü var. hep daha acısı inanın var. çok ama çok şükretmek lazım.
    15. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      29 şubat 2016 fenerbahçe beşiktaş maçının oynandığı hafta, iyi hatırlıyorum. okuldan sevdiğim bir arkadaşımın babası vefat etti, biz taziye için yanındayız. gözleri dolu dolu bir anısını anlattı bize: "bir hastaneden başka hastaneye götürecektik, trafik oldu gidemedik hastaneye. eve götürdük biz de. son günlerini evde geçirdi. son fenerbahçe maçını izledik beraber. son kez hakeme beraber sövdük. son kez beraber gol diye bağırıp sarıldık birbirimize. şimdi düşününce iyi ki olmuş o trafik diyorum." burada beşiktaşlılığımı bilen bilir, bunu anlattığında hayatımda ilk kez "iyi ki yenilmişiz" dedim kendi kendime. peşin not: prim muhabbeti yapmayın, saati denk geldi.
    16. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün babamın en büyük dayısını kaybettik. tam 90 yaşında devrildi çınar. eşi yengemin yaşı da 80 civarı. kadın saatlerce hiç durmadan dayımın kafasını koyduğu yastığa sarılarak ağladı. ben şimdi derdim olduğunda kime anlatıcam, kim benim derdime derman olacak diye ağladı. ben ona hiç kıyamazdım bir gün bile birbirimizden ayrı kalmadık diye ağladı. daha ne kadar oldu ama şimdiden çok özledim diyerek, ben şimdi onsuz napıcam yalnız başıma diyerek ağladı. ben bugün yengemin yaşlı gözlerinde gerçek aşkı, gerçek acıyı gördüm be sözlük. içim gitti içim.
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iki buçuk senemi verip çalıştığım yerden beni çıkarırlarken iki buçuk dakikalarını vermemeleri. neredeyse bir sene olacak. hala yüreğim sızlar.
    18. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bizim voleybol takımından bi arkadaş vardı kızın uzun simsiyah güzel saçları vardı işte bi gün geldi saçlarını erkek saçı yapmış biz çok şaşırdık tabi ben sordum direk neden kestirdin saçlarını çok güzeldi diye kızın annesi hastaymıs peruk yapılacakmış onun saçlarıyla da kalbim sızladı sormaz olsaydım dedim bin kez
    19. 14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bizim şirkette bir abi var. 15 yılı devirmiş, şirketin zor günlerinde maaşından feragat etmiş emektar bir abi. şirkette ne zaman futboldan halısaha maçından konu açılınca onu bir sessizlik sarar. onun dışındaki eski çalışanlarda aksine : '' hamit tek başına takım, hamit şöyle oyuncu böyle golcü '' der. dün yüne aynı konu açıldı. sıkıştırdım bunu dedim abi nedir bu işin aslı astarı bu millet senle dalgamı geçiyor? madem sordun anlatayım dedi; 16 yaşında memleketi bitlis'ten kalkmış istanbul'a gelmiş futbol tutkusu için. köyünden tanıdığı olan inşaat işçilerinin yanında kalmaya başlamış. bir fabrikada da çalışmaya başlamış. aynı zamanda da güngörenspor'un kapısını çalmış. hemen de kabul edilmiş tabi. iş - antreman - maç derken çok yoğun ama bir o kadar da güzelmiş o günler. rüya gibiydi diyor anlatırken gözleri nemleniyor. çok geçmeden takımın en önemli isimlerinden biri haline gelmiş. ve büyük gün gelmiş çatmış. playoff final maçı güngörenspor yenerse bir üst ligde. ilk yarının ortaları hamit'li güngören bastırıyor. derken sahaya bir adam giriyor... kimse ne olduğunu anlayamıyor, adam 17 yaşında ki müthiş sol ayağın sahibi hamit abi'ye vurmaya başlıyor. yüzüme attığı her tokatta yüreğim acıdı diyor hamit abi. evet final maçının ortasına dalıp bir gencin hayallerinin içinden söküp koparan adam hamit abi'nin öz babası. stattan çıkıyor göz göre, arkasında hayalleri ayağında siyah beyaz klasik adidas kramponlarla kendini güngören sokaklarında buluyor. kramponlar ses çıkardıkça kaldırım taşlarında herkes onun yaşlı gözlerine bakıyor. sonra ne mi oluyor ? hocası otobus terminaline kadar peşlerinden gidip kahraman babayı ikna etmeye çalışıyor. ama nafile... baba gururla oğlunu otobüse bindirip memleketine göderiyor. hamit abi mi ? hamit abi futbola tövbe ediyor. güngörenspor yeniliyor. kazanan tek ; hamit abinin hikayeyi anlatırken kendisinden '' rahmetli babam '' diye bahsettiği adam.
    20. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben de bi gün işyerine yemek söyledim kfc'den. elemanlardan biri geldi abi bunu ben biliyorum reklamda görmüştüm dedi. ananı avradını sikim ağladım lan.
    21. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir cesaretle yüreğimi açtım.sözcükleri doğru seçemediğimden midir bilinmez, sagopa kajmer'in dediği gibi "cevapsız kaldı çağrım bağırdım".bağırdım ama içime bağırdım.tam dört sene sustum.baktım içimi susturamıyorum döktüm yaralarımı.öyle güzel cümleler kurduki küfrettim kendime sustuğum için.umut tekrar yeşerdi.sonra ikinci darbe geldi ve ben bu kızı aklımdan çılartamadığım gibi hayatımdan da çıkartamıyorum.arkadaşlık oyunları oynamaya devam ediyoruz.ölene kadar sürecek sanırım.
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      silkroad oynadığım zamanlar iki staff ın yan yana durmasından dolayı yanlışı (+15) staff ı patlatmam. hatırladıkça ciğerim parçalanır..
    23. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      babamın ağladığını gördüğüm andı.gözünden düşen her damlada yüreğim parçalanıyordu
    24. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ergence ama hatırladıkça içime bir şey olur. bir defter alıp, günlüğümde ondan bahsettiğim kısımları yazıp ona vermiştim. sonra arada tarih ata ata onla ilgili şeyler yazmıştım. beraber de yazmıştık. neyse sonra o başka biri ile sevgili olunca o defteri gözü önünde yırtmıştım.
      1ergen. - asosyalolanyazar 11.04.2018 22:24:34 |#3649859
      1valla öyle ama o kadar emek verip mal gibi yırtmıştım yaa :( - thesungoesdown 11.04.2018 22:25:42 |#3649589
      1slk - asosyalolanyazar 11.04.2018 22:26:12 |#3650007
    25. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇lk kez bir cenazedeydim ve bu da sehit cenazesiydi. rutbesiz er, ailesi sonra gitme dese de gidecem diyen bir köylüm. evli, esi hamileydi. i̇lk siren seslerini duydugumda tuylerim diken diken oldu, tum vucudum karincalandi. sonrasina gelelim; kadin, kollarina girmis iki kadin askerle yururken elleri karninda birlesiyordu. daha hafifce tumsek yapmis bebegi kim bilir ne kadar aci hissediyordu o an. birakin yutkunmayi, nefes alamamistim. aglamamak icin kendimi sıkmaya elime tirnaklarimi gecirmeye basladigimda anladim. asla unutamayacaktim hicbir seyi.