gerçekten mutlu olan insanların; mutlu olma kaygısı gütmeyen, nasıl mutlu insan olunur düşünmeyen, böyle dertleri asla olmayan, aklına bile gelmeyen, içgüdüsel olarak o halin içerisinde olan insanlar olduğuna yemin edebilirim ama ispat edemem.
çoğunuzun en saf mutluluğu çocukluk ve ilk gençlik zamanlarıdır kesin.
yukarıdaki mutluluk tanımına en çok benzeyen dönemlerinizin de o dönemler olduğuna yemin edebilirim.
hiçbir filozofun da mutlu bir şekilde yaşadığına inanmıyorum.
çünkü çoğunun birinci sorusu buydu; nasıl mutlu olunur?
sorma işte aq. sorunca olamazsın bu kadar basit bence.
niye soruyorlar ya da niye soruyoruz? bizden sonra gelen insanlara hizmet olsun diye mi? asla.
mutlu olduğumuz anların farkında olmak istiyoruz. o anı avuçlarımızın arasında tutmak istiyoruz.
bir algoritma yakalamak istiyoruz. sınırları çizilmiş belirli bir formül istiyoruz. (yok)
mutluluğa bile hükmetmek isteyecek kadar hırs doluyuz.
“an”lara olan aç gözlülüğümüz mutluluğu bile bilinçli bir çaba ile elde etmeyi istiyor. tam bir bilinç ve farkındalıkla ele almak istiyoruz mutluluğu.
bilinç ile mutluluk arasında ters korelasyon var. bilinç o aradaki sır perdesini kaldıran, illüzyonu yok eden bir şey.
mutluluk ise tamamen halüsinatif bir haldir.
mutluluk aranılan, bulunabilen, inşa edilebilen bir şey değil.
ya mutlusundur ya da değil.
gerçek mutluluğun aramayla, eylemle, çabayla, insanın hayata bakışıyla, kendi içine dönüşüyle, hayata olan ihtiyaçlarımızın azalmasıyla falan olan ilgisinden daha çok ilgisi olan tek bir şey var: talih.
mutluluk peşinde koşmanın anlamsızlığına ikna olalı çok oldu.
i̇nanın bana.
mutluluk risalesi bitmiştir.
7
+
-entiri.verilen_downvote
-beklentisiz olmak.
- öz eleştiri yapabilmek.
-kendini tanımak.
-uçuk hayaller kurmamak.
-sadece kendini düşünmeyip başkasının mutluluğuyla da mutlu olmayı öğrenmek.
-her söyleneni dert edinmemek.
-değerli olduğunun farkında olmak.
mutluluğu getireceğine dair büyük bir iddiam olmasa da mutsuzluğu bir nebze önleyebileceğine dair umudum var.
- iki ç.k. şeker
- bi su b. kekik
- bi tutam tuz
- 50 gr tereyağı
- üç kurbağa bacağı
- iki tutam deve kuşu tüyü
- alabildiğince kahkaha
hepsini bir kazana koyup kaynatın.
ve dumanını üzerinize püskürtürken şu cümleleri söylesin;
napıyorsun ey insan kendine gel yok öyle bir şey çıkar onu aklından.
2
Kahkaha bana dokunuyor da onun yerine 2 damla gözyaşı koysam olur mu - obendegildim 07.06.2020 21:23:11 |#3800004
Mutluluğun peşinde koşmamak. Mutlu olma odaklı bir hayat yaşamamak. Hayatın tadını tuzunu veren şey sıkıntılar ve problemlerdir. Bunlar olmasa mutluluk diye bir şey de olmazdı. Bu sıkıntıları kabullenin. Onlar sıkıntılı olmadığınız zamanların değerini arttıran şeylerdir.
0
+
-entiri.verilen_downvote
(3x+5y-4z)x12=5x+3z-1 şeklinde olmayandır.
mutluluğun bir formülü yoktur.
boşa zaman kaybetmeyin.
sadece hayatı basitleştirebildiğiniz kadar basitleştirin, sadeleştirin.
belki bir parça sıradanlık yüklersiniz kendinize, bu da en azından daha az yorar.
0
+
-entiri.verilen_downvote
X(kişi)'e göre bir çok değişkene sahip, toplandığında, bölündüğünde ve çarpıldığında ivmesi bazen düzgün bazen birden artan grafik çizdiren formüldür.
Her soruda işlemez.
5
+
-entiri.verilen_downvote
Hizliresim.com'a girin
Sonra iki soğan alıp onları küp küp doğrayın ama doğarken sakız çiğnemeniz gerekiyor. Sonra gözyaşları akıyor.
Soğanları ocağa atıp televizyondan şu frekansları girin:
13739 h 30000 5/6
Uydu frekansları bulunurken soğanlara geri dönün ve yumurta kırın üzerine. Yumurta pişerken hızlı resim sitesinden çıkın. Ama yumurta pişerken. Piştikten sonra değil.
Biraz bekleyin ve soğanlı yumurtanız hazır.
Mutluluğu yine bulamadık ama olsun. Başka formüller deniycez.
Mutluluk içinizde diyenlere gerilip bir tane çakasım gelirdi.
Fakat haklıymış.
İnsan bazen dışarıdan cennetmiş gibi görünen bir yerde bile kalamıyor. Her şey içinde bitiyor.
1
Bi de HESOYAM vardı gta şifresi onu da deneyebiliriz. Çalışırsa haber verin. - mutsuzkolonya 19.08.2020 18:38:30 |#3915686
4
+
-entiri.verilen_downvote
Sağlık parantezinde para.Sonra sağlığı içeri dağıtıyoruz.Sağlıkxpara.İyi değilim ajskd.
2 tatlı kaşığı vurdumduymazlık
3 su bardağı fiziksel çekicilik
Aldığı kadar cehalet
Kulak memesi kıvamına gelene kadar karıştır. Şifa niyetine yut kardeşim. Bu da olmazsa Allah kurtarsın.
Hâlâ mezun olmadım ama okulu da bırakamıyorum. Mühendislik önce gençliğimi sonra hayatımı alacak belli oldu. - saglikcidanbozmamuhendis 20.08.2020 00:21:49 |#3916183
0
+
-entiri.verilen_downvote
Einstein bu yola çıkıp izafiyet teorisini buldu ama konu buraya gelince göçtü adam
bize hep iki kare toplamının formülü diye öğrettiler. şok içindeyim şu an. - dolaptaki canavar 20.08.2020 00:06:36 |#3916135
1
Matematik dışı bir olgunun matematiksel karşılığına formül denir. Ama burada bir matematiksel olgunun başka bir matematiksel karşılığı var. O yüzden denklem - arka direkte unutuldum 20.08.2020 00:39:23 |#3916243
Size mutluluğun formülünü veremem. Resmini hiç çizemem çünkü bence mutluluk diye bir şey yok. Abartılmış bir şey.
Onun yerine üzülmeyi bir nebze engelleyecek şeyleri söyleyebilirim:
1) 12 dedin mi yatacaksın çok geç saatlere kalmayacaksın çünkü saat üç olduğunda insanın tek düşündüğü şey acıları oluyor. Balkonda sigara içerken bulursunuz kendinizi.
2) Sabah erken kalkmalı ki gece de erken uyunabilsin di mi? Erken uyanmak her zaman zor oluyor bunu kabullenmek lazım. Yani ben akşam 6'da da yatsam sabahın köründe küfür ederek kalkarım.
3) Olmayan bazı şeyleri kabullenmek ve beklenti içine girmemek. O kız sevmeyecek seni. Okulların yüzyüze açılmasına daha çok var. Ölen kişiler geri gelmeyecek. Her gün bir problem çıkacak karşına ama bunlar hayatın bir parçasıdır.
4) Önemsiz olduğumuzu anlamak. Biz neyiz ki kim bizi umursuyor? Sandığımız kadar önemli değiliz. Hiçbir zaman da olmadık. O yüzden çok fazla kafaya takmaya gerek yok bence. Başarısız mı oldun, rezil mi oldun siktiret. Ertesi gün herkes unutur. Kendine pay çıkart ve devam et.
5) Kafayı meşgul tutmak gerekir. Bir uğraş olmalı. Olmazsa, biraz da dramatik bir ruha sahipseniz hemen hemen hemen üzüntüye bağlıyor kafa. Eski pişmanlıklar aklına geliyor insanın. "ona orada öyle deseydim keşke" gibi düşünceler.
Şimdilik bu kadar. Hepsine riayet etmek çok zor. Ben de yapmıyorum hepsini ama bunları yapınca daha az üzüldüğümü fark ettim. O zaman şöyle bakmak lazım: Ya üzülüyorsak üzülüyoruz ne var yani bunda hep mutlu mu olcaz arada da üzülmek lazım. Mutsuz olmadan mutlu olamayız.
1
+
-entiri.verilen_downvote
Özet: Mutluluk, bir uğraş sonucunda elde edilen duygudur. Hiç uğraş vermeden mutlu olmaya alışırsak bu duruma alışırız ve tembel biri oluruz. Ayrıca sürekli kendimizi kolay yoldan mutlu ettiğimiz için mutluluğa olan direncimiz artar ve artık küçük şeyler bizi mutlu etmez.
Mutluluk beyinde dopamin denen hormonun salgılanması sonucunda oluşan bir olgu. Dopamin. Hani şu günümüzde boku çıkartılan. İşi bilen abiler tarafından analiz edilerek ticari yönde kullanılan hormon. Nasıl mı?
Teknolojiyi yoğun olarak kullanan ve boş vakti olan bir insan boş vakitlerinde, sıkıldığında ne yapıyor bir bakalım.
*Agalarla sohbet muhabbet
*WhatsApptan onunla bununla konuşma, flört vs.
*Instagrama foto atıp ego tatmin etmece
*Twitter, Facebook gibi bilimum sosyalleşme(!) siteleri
*YouTube'dan video izleme ve reels videoları ile zaman yolculuğu
*Sigara içerek ciğerleri folloş etme seansı
Bu sitelerde öyle bir algoritma var ki hoşunuza gidecek ne varsa karşınıza çıkartıyor. Her seferinde dopamin seviyesinizi daha fazla yükseltiyor. Her şey tam istediğiniz gibi hem de bir tık uzağınızda. Ne güzel değil mi? Can sıkıntınızı geçirmek için telefondan bir iki tuşa basıp anında mutlu oluyorsunuz. Beynin dopamin seviyesi hep yüksek. Peki bunları bırakıp gerçek hayata dönünce ne oluyor? Gerçek hayat aşırı sıkıcı geliyor. Gündelik işler normal mutluluk seviyenizin çok altında çünkü. Sürekli dopaminin yukarıda olmasına o kadar alışmışız ki biraz normal bir şey yapsak mutsuz oluyoruz. Mesela bir şeyler okumak çok sıkıcı geliyor. Ders çalışmak normalden daha katlanılmaz hale geliyor. Kolay yoldan mutlu olmaya alıştığımız için normal şeyler bize çok zor gelmeye başlıyor. Beynimizdeki ödül döngüsü o kadar ilerlemiş ki mutluluk bir bağımlılık haline gelmiş. O an mutlu değilsek, dopamin salgılamıyorsak kendimizi kötü hissediyoruz. Bunun sonucunda da hep kolaya alışıyoruz ve dopamin bağımlısı tembel varlıklara dönüşüyoruz.
Peki ne yapmalı bu döngüden kurtulmak için? Çok basit aslında. Mutlu olma seviyemizi aşağıya çekmeliyiz. Bizi böyle kolayca mutlu eden şeylerden bir süre uzaklaşmalıyız. Bir süre dopamin yoksunluğu yaşayacağımız için aşırı mutsuz olabiliriz ama buna biraz dayanırsak normalde yaptığımız şeylerden de keyif almaya başlarız ve mutluluğun abartıldığı kadar önemli bir şey olmadığının farkına varırız. Beni kolayca mutlu eden şeyleri az önce yukarda saydım. Her gün bunlardan bir tanesini eliyorum. En azından birkaç gün bunlardan uzak durmayı düşünüyorum. Bakalım ne olacak sonuç.
Not: Çok mutsuzum şu an.
2
+
-entiri.verilen_downvote
Mutluluğun formülü çok açık; “bir sen bir ben bir de bebek.” Demişşş ünlü düşünür D. Akalın…
2
Aynısını yazmaya gelmiştim kfkfkd - selly 10.11.2023 17:52:45 |#4639688
Beklenti içinde olmamak herhangi bir kişiye konuya körü körüne bağlanmamak algılarınızı açık tutmak
3
+
-entiri.verilen_downvote
kurt gibi acıkıp aniden nefis bir yemeği hayvan gibi gömmek... şu an bunu yaşıyorum. şundan aldığım mutluluğu çok az şeyden aldım, muazzam bir his ya.
2
+
-entiri.verilen_downvote
Gamsız olmak
3
+
-entiri.verilen_downvote
Cehalet.
3
+
-entiri.verilen_downvote
Beklentisiz
Hayalsiz
Cahil
Bi boku umursamadan yaşamak.
Ya da birkaç milyar milyon dolar.
2
+
-entiri.verilen_downvote
Bana göre insanın sevdiği kişiyle beraber vakit geçirmesinden güzel bişiy olamaz ve çok mutlu eder. Düşününse komik bişiy oluyor onun gözünün içine bakarak gülüyorsun, üzülecek bişiy oluyor veya ağlaman gerekiyor ona sarılarak ağlıyorsun, canın daralıyor ruhun bunalıyor o geliyor onu görmenle tüm sıkıntılarından arınıyorsun. Günün kötü de geçse iyi de geçse ona anlatırken yine mutlu oluyorsun.
Buradan anlamamız gerekir ki bi insanın başına kötü bişiy de gelse sevdiğiyle beraber olduğu için o mevzunun sonu hep güzel bitiyor.
Bu yüzden bana göre mutluluğun formülü insanın iyi günde de kötü günde de sevdiğiyle beraber olmasıdır.
2
+
-entiri.verilen_downvote
güven.
sesli entry girebilseydik anlatırdım ama çok üşendim yazmaya.
iyi geceler.
1
+
-entiri.verilen_downvote
formülü olsaydı herkes mutlu olurdu
0
+
-entiri.verilen_downvote
Elde etmeye değer her şeyi elde ederken fazlasıyla boşa efor sarfetmemek, azıyla yetinmemek. Hırs mutluluk ile aynı cümle içinde yer aldığında mutluluk anlamını tutkuya bırakıyor, o tutkuya sarılmak.
Korkmadan yaşamak, farkında olmadan bazen çok şeyden korkuyoruz. Kendini unuttuğu insanların zamanlarında kayboluyor, onlara zamanı vadederken kendi bedenine yozlaşıyordu insan. Başkalarını tanıdıkça kendi zihnine yabancılaşıyor, seviştikçe ruhunu satıyor, kendini görmek istediği ya da kendinden uzaklaşmak istediği her gözde hayallerini geri dönüşümü olmayan çöpe atıyordu. Yozlaşıyordu, ve gerçeğe uzaklaşıyor; en kötüsü yok ediyordu.
Şu dünyada değerini bana kanıtlamayan insanlar, ederi kadar performans gösterebilen materyallerden daha değersiz. Kendi zihnimin dehlizini tanıdıkça insanlara yabancılaştım, içi boş bedenleri kuruyuncaya dek boşaltma arzumu beslemedikçe ruhumu narsistleştirmiş, kendi gözlerime baktıkça bendeki yabancılığa sahip birini tanımadığım için sevgiye dair hayal bile kurmadım.
İnsan kaçmak için sosyalleşir, sevişir, hayallerini harcardı. Çok az insan şartları sonuçlara çevirir, engelleri aşar ve kendini gerçekleştirirdi. Çok az insan tutkulu ve mutluydu.