bugün
yenile
    /
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "acısını unutmak için dans ettiği belli olan bir berduştan başka bir şey değil , o kadar." emrah serbes
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yok olsa, dünya çok güzel bir yer olur.
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      seyirci
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nankördür. bir yanlışta bütün doğruları siler.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şu an yazdığım romandan bir kupleyle açıklamaya çalıştım; --- spoiler --- sipariş gelmeden önce genç kız hafifçe ileri uzanıp yaralı şakağına dokundu cuma'nın. cuma geri çekildi. alışmak istemiyordu bağımlılık yapan hiçbir şeye. özellikle de sevgiye. o sevgiyi sunan bir kadına. o sevgiyi sunan bir insana. çünkü sigara gibiydi insanlar. i̇lk başta baş döndürüyorlardı. sonra süründürüyor. en nihayetinde ise öldürüyorlardı. mutluluktan değil. acıdan. --- spoiler ---
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir bora duran şarkısı. "Geçmişin üstesinden gelmiyorsa Hesabı kesip dosttan saymıyorsa Vicdanının sesini duymuyorsa Yanılıyor insan, ne biliyor insan Ağlıyor, azalıyor, tükeniyor insan"
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇nsan insan derler idi insan nedir şimdi bildim
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insanın bebek olanı makbuldür.
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      varken elindekinin değerini bilmeyen ve hor bakan yokken de kazanmak için çabalayacağı yerde sövüp sayandır ( istisnalar hariç)
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dünyada bulunan en adi yaşam formudur. sırtında dağları aşırırsın da yoruldum az in dersin. demediğini etmediğini bırakmaz. böyledir insanoğlu.
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cok gunahkar. buyudukce gunahkarlastigimi hissediyorum, yasayarak anliyorum. asla dedigim sigarayi ictim az once. bir daha olmayacak dedigim kafeinimi arttirdim. kimseye bagli olmayisim çöküşüm gibi. diyorsunuz ya asik olmak cok kotu, aslinda degil. birisine bagli oluyorsunuz, aci da olsa onu daha cok gormek icin saglikli kalmaya calisiyorsunuz. yani yasama sebebi doguyor ortaya. aci da olsa... bagli olanlar degil de bagimsiz olanlar icin zor bence hayat.
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: dr. fuchs, geeflow ve defkhan'nın birlikte yaptığı muazzam rap şarkısı. koalisyon fazla sağlam. beat ve verse'lere diyecek söz yok. old school'un nakarat üstadının el attığı o nakarat da resmen ateş ediyor.. "kolay olmaz bu dünyada yürümek tuzaktan çıkıp." "koşulmuyo' yalan denen yağmurdan ıslanmışsak." "tepeme çıkarmasaydım çökmezdim bu kadar." "iki kelimeye tahammülün kalmamış, kendini aşar mısın? bilmiyorum ki benimle savaşacak kadar yaşar mısın.." insan --- spoiler --- defkhan verse 1: gözlerim çekik değil dumandan kısık. geçmişim yarınlarımı vurdu benim uzaktan sıkıp. onca kavgalar elimde, kalan ufaktan sıfır. kolay olmaz bu dünyada yürümek tuzaktan çıkıp. yaşadığım her dakika bi' handikap. yere düştüm, bilmiyorum düştüğüm kat hangi kat. gözlerim açıldı, ilk gördüğüm masal kitap. ben anlatırım, anlamaz bak anlasa da inanmıycak. göğsümden çıkardığın o kalbi tak, kullan ya da kaldır at. gördüm herkes şeytan ile ittifak. what the fuck? bence çare olmaz bize kendimizi kandırsak. koşulmuyo' yalan denen yağmurdan ıslanmışsak. dört mevsim donan kar, öğrensin soranlar. kaç hikaye gömdü içine gösterdim sokaklar? aslan gibi gezip yine ördekten olanlar. tepeme çıkarmasaydım çökmezdim bu kadar. dr. fuchs nakarat: hayatta herkesin bi' derdi var. yolun bir öyküsü, kısır döngüsü. kalpte dile vuran budur rap'in sürgüsü. dört bir yanı saran sırsa; insan.. dr. fuchs verse 2: öyle bir gün gelir ki kanka, eller başta. düşler-düşünceler karmakarışık, kalbim yasta. anlatamıyorum ki, aslında yumruklarım betona hasta. esen rüzgara direnir olmuş, halime bakma. ne bedenler gördüm, kahpe gözler taşır. kibirli şahsiyet, şahsiyetsiz sabır taşır. dikenli hayat yolunda soluklanacak yer kalmamış. ama sorsan her yer liman bana kapısını aralamış. bugün her zamankinden daha soğuk havam. içten dışa doğru sarkar, bedenimde bin yaram. sükunetine yürürüm, beni beş dakka bırakın da, kafamızı toplayalım, sokmiyim hüsran adaletinize. bu sefer gerçekten bana hazır mısın? şaşırmasın.. kaşınmasın eski yaralar, sen kaşar mısın? iki kelimeye tahammülün kalmamış, kendini aşar mısın? bilmiyorum ki benimle savaşacak kadar yaşar mısın.. dr. fuchs nakarat: hayatta herkesin bi' derdi var. yolun bir öyküsü, kısır döngüsü. kalpte dile vuran budur rap'in sürgüsü. dört bir yanı saran sırsa; insan.. geeflow verse 3: içte biriken kederim ve dilde bilinen ezberim, ilahi kudrete bağlanır ve kibir yerine cezbe verir. psikolojik terapi.. benim tespihimde, her halimde şık giyinmem, ter abi hiç iliğimde. halükarda ün ve şan, kan dumanda müfredat. içimde bin şeytan, nefsimse taruzata müptela. ölüm gelecekse gelsin, allah'tan başka korkum yok. mücahitlik yürektedir, bu savaşlarda ordu bol. beyinde buluşan dert, kalbe iner, seyircisi de iblisle şer. sahnesinde oynadığın rol ateş getirir. alevler gözlerinde, kalemler öz verimde. cehalette ölmedim ben. gardaş düşmanımın dişlerini sökerim ben. öldüm, dirildim, tabutu içte gösterirsem, ağrır saçların. bıçaklar körelirse salavat getir insanlara, bilmen için tövbe yeter. dr. fuchs nakarat: hayatta herkesin bi' derdi var. yolun bir öyküsü, kısır döngüsü. kalpte dile vuran budur rap'in sürgüsü. dört bir yanı saran sırsa; insan.. --- spoiler ---
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      alışmaya programlı ve alışarak hayatını idame ettiren varlık. (bkz: nankör)
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇nsan büyüdükçe güzelliklerini yitiren bir şeydir. ne kadar da anlamlı bir söz değil mi ? düşünsenize o zamanları ,hani bu koşmanın bile zevk verdiği zamanları diyorum, hani yaptığımız saçmalıklara komik olmamasına rağmen dakikalarca güldüğümüz , en büyük acımızın düşünce yaralanan vücudumuzun olduğu , en büyük stresimizin akşam ezanının yaklaşması , küçük bir çikolatanın bile mutlu ettiği , ufacık bir sıradışı şeye bile büyülenerek baktığımız , sabahları erken kalkmanın bile zevk verdiği günlerden bahsediyorum . kaybediyoruz büyüdükçe ve de kaybedeceğiz her geçen saniye her geçen dakika daha da eksileceğiz . zevklerimiz , hayallerimiz , anılarımız zamana karışıp kaybolacak.her şeyin ilacı denilen zaman aslında her şeyin katili olacak kısacası güzelliklerimizi yitirdik , yitiriyoruz, yitireceğiz ..
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      deli bunlar, akıl hastası. yok ya yok kafa yok. nasıl olur bilmiyorum. bilmiyorum. bir gün tüm yasalarınızı çiğneyip yok olacağım. beni unutacaksınız. hiç kimsenin en yakını olamayacağım. hiç kimse beni sevdiğim kadar sevmeyecek. hiç kimse üzülmeyecek bana. ben öyle yalnız kalacağım. ama batacağım size. yakacağım o canınızı. bana değil ama kendinize üzüleceksiniz. bir gün anlayacaksınız. belki şimdi belki yıllar sonra belki öldüğünüz an. anlayacaksınız insanın gereksiz olduğunu. var olmamayı anlayacaksınız. doğmadan önce neredeydim? susup kalacaksınız. var olmak bu kadar basit olmamalıydı. yok olmak nasıl bir duygu? ne olacak bize. hiçbir şey hissetmeyecek miyiz? unutacak mıyız? yok olmak ne garip şey anne. unutun. tüm her şeyi. karanlığa boğulun. sessizce bekleyin. kimse gelmeyecek. bekleyin. kimse gelmeyecek. uyuşmayacak hiçbir yeriniz. görmeyeceksiniz duymayacaksınız hissetmeyeceksiniz. yoksunuz. yok. hiçbir şeyiniz yok.
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tarih eski hataları tekrarlayan yeni insanlardan ibarettir. (bkz: sigmund freud)
    18. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇nsanım ve insana dair hiçbir şey bana yabancı değildir, demiş terentius. kimi yadırgasak yahut kimi kınasak aklımıza getirip onu anlamaya çalışmamıza yardımcı olacak hoş bir söz.
    19. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      korkunçtur gerçekten.
    20. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "hiç insan öldürmediği halde; bir katilden daha cani insanlar gördüm. umutlarımızı öldüren insanlar gördüm." -fyodor mihailoviç dostoyevski
    21. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insanlar hiç sevilmemiş, hiç sevmemiş gibi, insan hiç gerçek olmayacak kadar... kötü!
    22. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İnsan bir yolcudur. Sabavetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Her iki hayatın levazımatı, Mâlik-ül Mülk tarafından verilmiştir. Fakat o levazımatı, cehlinden dolayı tamamen bu hayat-ı fâniyeye sarfediyor. Halbuki, o levazımattan lâakal onda biri dünyevî hayata, dokuzu hayat-ı bâkiyeye sarfetmek gerektir. (bkz: Mesnevi-i Nuriye)
    23. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      THALES: “İnsan, araştıran bir hayvandır” SOKRATES: “İnsan, sorgulayan bir hayvandır” PLATON: “İnsan, toplumsal hayvandır” ARİSTO: ”İnsan, düşünen bir hayvandır.” KONFÜÇYUS: "İnsan, öğrenen hayvandır." SOFİSTLER: "İnsan, kazanan hayvandır." SEPTİKLER: "İnsan, şüpheci hayvandır. " STOİKLER: "İnsan, her şeye alışan hayvandır." HERAKLIETOS: "İnsan, tartışan hayvandır." J.LOCKE: "İnsan, deneyen hayvandır." J.DEWEY: "İnsan, çıkarını düşünen hayvandır." I.KANT: "İnsan, eleştiren hayvandır." RİSALE-İ NUR: İnsan şu kâinat ağacının en son ve en cemiyetli meyvesi, Ve hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi, Ve kâinat Kur’ân’ının âyet-i kübrası, Ve İsm-i âzamı taşıyan âyetü’l-kürsîsi, Ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri, Ve o saraydaki sair sekenelerde tasarrufa mezun en faal memuru, Ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, varidat ve sarfiyatına ve zer’ ve ekilmesine nezarete memur, Ve yüzer fenler ve binler san’atlarla teçhiz edilmiş en gürültülü ve mes’uliyetli nâzırı, Ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebedin gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı, Ve cüz’î ve küllî harekâtı kaydedilen bir mutasarrıfı, Ve semâ ve arz ve cibâlin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrâyı omuzuna alan, Ve önüne iki acip yol açılan, bir yolda zîhayatın en bedbahtı ve diğerinde en bahtiyarı, Çok geniş bir ubudiyetle mükellef bir abd-i küllî, Ve Kâinat Sultanının İsm-i âzamına mazhar ve bütün esmâsına en câmi bir aynası, ve hitabât-ı Sübhâniyesine ve konuşmalarına en anlayışlı bir muhatab-ı hassı, Ve kâinatın zîhayatları içinde en ziyade ihtiyaçlısı, Ve hadsiz fakrıyla ve acziyle beraber hadsiz maksatları ve arzuları ve nihayetsiz düşmanları ve onu inciten zararlı şeyleri bulunan bir biçare zîhayatı, Ve istidatça en zengini, Ve lezzet-i hayat cihetinde en müteellimi ve lezzetleri dehşetli elemlerle âlûde, Ve bekaya en ziyade müştak ve muhtaç ve en çok lâyık ve müstehak ve devamı ve saadet-i ebediyeyi hadsiz dualarla isteyen ve yalvaran ve bütün dünya lezzetleri ona verilse, onun bekaya karşı arzusunu tatmin etmeyen, Ve ona ihsanlar eden Zâtı perestiş derecesinde seven ve sevdiren ve sevilen çok hârika bir mu’cize-i kudret-i Samedâniye ve bir acûbe-i hilkat, Ve kâinatı içine alan ve ebede gitmek için yaratıldığına bütün cihazat-ı insaniyesi şehadet eden, böyle yirmi küllî hakikatlerle Cenâb-ı Hakkın Hak ismine bağlanan, Ve en küçük zîhayatın en cüz’î ihtiyacını gören ve niyazını işiten ve fiilen cevap veren Hafîz-i Zülcelâlin Hafîz ismiyle mütemadiyen amelleri kaydedilen ve kâinatı alâkadar edecek ef’âlleri o ismin kâtibîn-i kiramlarıyla yazılan ve herşeyden ziyade o ismin nazar-ı dikkatine mazhar bulunan bu insanlar, elbette ve elbette ve herhalde ve hiçbir şüphe getirmez ki, bu yirmi hakikatın hükmüyle, insanlar için bir haşir ve neşir olacak ve Hak ismiyle evvelki hizmetlerinin mükâfatını ve kusuratının mücazatını çekecek ve Hafîz ismiyle cüz’î-küllî kayd altına alınan her amelinden muhasebe ve sorguya çekilecek ve dâr-ı bekada saadet-i ebediye ziyafetgâhının ve şekavet-i daime hapishanesinin kapıları açılacak ve bu âlemde çok tâifelere kumandanlık yapan ve karışan ve bazan karıştıran bir zabit, toprağa girip her amelinden sual olunmamak ve uyandırılmamak üzere yatıp saklanmayacaktır.
    24. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Gönlümüze sorarsak kainatın merkezi, verilere bakarsak zerredeki bir zerre. Çok şey yapmamak lazım yani...
    25. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar. --- spoiler --- (bkz: Stefan zweig)
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ey insan! Senin nokta-i istinadın ancak ve ancak Allah’a olan imandır. Ruhuna, vicdanına nokta-i istimdad ise ancak âhirete olan imandır. Binaenaleyh bu her iki noktadan haberi olmayan bir insanın kalbi, ruhu tevahhuş eder; vicdanı daima muazzeb olur. Risale-i Nur Külliyatı’ndan
    27. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kendi çıkarları için başkalarının sırtına basmayı hiç önemsemeyecek kadar zalim, başkaları için kendi canını hiçe sayacak kadar düşünceli bir canlı, Kim hangi tarafı isterse onu besliyor, doğuştan iyi mi? Bu soruya cevap vermek bana düşmez ancak hepsinin doğuştan iyi olduğuna inancım tam
      1kişinin yaşadığı toplum tarafından evrildiğini düşünürsek, kesinlikle herkes doğarken iyi. fakat dna sında genetik olarak kötülük olan biri doğuştan iyi midir sorunsalı başlıyor. aslında kötülük genlerinde var ama farkında değil ve bir şey tetikleyince ortaya çıkıyor gibi. bu konuda asla netleşemiyorum. - kendime kadar 14.09.2020 18:58:34 |#3952174
      0Söylediğinde haklsın, nasıl siyah varsa, onun karşıtı beyazda var demektir insanın içinde, kesinlikle doğuştan iyi ve kötü var sadece ben hepsinin doğuştan iyi olduğuna inanmak istiyorum - cort is back 14.09.2020 19:03:47 |#3952180
      1kimsenin hayallerine gölge düşürmek istemem... umut seninle olsun :) - kendime kadar 14.09.2020 19:17:53 |#3952191
      butun yorumlari goster (4)
    28. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Bozulduğu zaman insandan daha kötü bir yaratık yoktur." (bkz: Sofokles)
    29. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    30. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bana acı çektiren varlık. çok basit hayatlarınız var. bazen kendi kendime bu kadar mı diyebiliyorum. beni sorgulamaya iten bir kesim var. ufak şeylerle bir yerlere varabileceğini düşünen. üzülüyorum. bazı zamanlar keşke aptalın teki olsaydım dediğim bile oluyor. insanlık için en büyük sorun insanlardan tiksinmekle başlayan gudubetli bir yol aslında. sokak lambaları dahi kalitesiz. temizlik şart.
    31. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her gün doğumundan gün batımına, her geceden gündüze işlenen bütün suçların faili olan ahmak. ahmak olmasaydı, tüm zaferlerini dostça kazanırdı çünkü
    32. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Doğaya herhangi bir hayvan gibi ayak uyduramayacağı için kendisini hayvanlardan ayıran özelliğini kullanarak doğanın kendisine ayak uydurmasını kağıt üzerinde sağlayan canlı.
    33. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir damla kan ve bin bir endişe. (yek katre-i hûnest, sâd hezârân endîşe) (bkz: sadi şirazi)
    34. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İnsan, şu dünyaya bir memur ve misafir olarak gönderilmiş, çok ehemmiyetli istidad ona verilmiş. Ve o istidadata göre ehemmiyetli vazifeler tevdi edilmiş. Ve insanı, o gayeye ve o vazifelere çalıştırmak için, şiddetli teşvikler ve dehşetli tehdidler edilmiş. Başka yerde izah ettiğimiz vazife-i insaniyetin ve ubudiyetin esasatını şurada icmal edeceğiz. Tâ ki, "ahsen-i takvim" sırrı anlaşılsın. İşte insan, şu kâinata geldikten sonra "iki cihet ile" ubudiyeti var: Bir ciheti; gaibane bir surette bir ubudiyeti, bir tefekkürü var. Diğeri; hazırane, muhataba suretinde bir ubudiyeti, bir münacatı vardır. Birinci vecih şudur ki: Kâinatta görünen saltanat-ı rububiyeti, itaatkârane tasdik edip kemalâtına ve mehasinine hayretkârane nezaretidir. Sonra, esma-i kudsiye-i İlahiyenin nukuşlarından ibaret olan bedî' san'atları, birbirinin nazar-ı ibretlerine gösterip dellâllık ve ilâncılıktır. Sonra, herbiri birer gizli hazine-i maneviye hükmünde olan esma-i Rabbaniyenin cevherlerini idrak terazisiyle tartmak, kalbin kıymet-şinaslığı ile takdirkârane kıymet vermektir. Sonra, kalem-i kudretin mektubatı hükmünde olan mevcudat sahifelerini, arz ve sema yapraklarını mütalaa edip hayretkârane tefekkürdür. Sonra, şu mevcudattaki zînetleri ve latîf san'atları istihsankârane temaşa etmekle onların Fâtır-ı Zülcemal'inin marifetine muhabbet etmek ve onların Sâni'-i Zülkemal'inin huzuruna çıkmağa ve iltifatına mazhar olmaya bir iştiyaktır. İkinci Vecih, huzur ve hitab makamıdır ki; eserden müessire geçer, görür ki: Bir Sâni'-i Zülcelal, kendi san'atının mu'cizeleri ile kendini tanıttırmak ve bildirmek ister. O da iman ile, marifet ile mukabele eder. Sonra görür ki: Bir Rabb-i Rahîm, rahmetinin güzel meyveleriyle kendini sevdirmek ister. O da ona hasr-ı muhabbetle, tahsis-i taabbüdle kendini ona sevdirir. Sonra görüyor ki: Bir Mün'im-i Kerim, maddî ve manevî nimetlerin lezizleriyle onu perverde ediyor. O da ona mukabil; fiiliyle, haliyle, kàliyle, hattâ elinden gelse bütün hâsseleri ile, cihazatı ile şükür ve hamd ü sena eder. Sonra görüyor ki: Bir Celil-i Cemil, şu mevcudatın âyinelerinde kibriya ve kemalini ve celal ve cemalini izhar edip nazar-ı dikkati celbediyor. O da ona mukabil: "Allahu Ekber, Sübhanallah" deyip, mahviyet içinde hayret ve muhabbet ile secde eder. Sonra görüyor ki: Bir Ganiyy-i Mutlak, bir sehavet-i mutlak içinde nihayetsiz servetini, hazinelerini gösteriyor. O da ona mukabil, ta'zim ve sena içinde kemal-i iftikar ile sual eder ve ister. Sonra görüyor ki: O Fâtır-ı Zülcelal, yeryüzünü bir sergi hükmünde yapmış. Bütün antika san'atlarını orada teşhir ediyor. O da ona mukabil: "Mâşâallah" diyerek takdir ile, "Bârekellah" diyerek tahsin ile, "Sübhanallah" diyerek hayret ile, "Allahu Ekber" diyerek istihsan ile mukabele eder. Sonra görüyor ki: Bir Vâhid-i Ehad, şu kâinat sarayında taklid edilmez sikkeleriyle, ona mahsus hâtemleriyle, ona münhasır turralarıyla, ona has fermanlarıyla bütün mevcudata damga-i vahdet koyuyor ve tevhidin âyâtını nakşediyor. Ve âfâk-ı âlemin aktarında vahdaniyetin bayrağını dikiyor ve rububiyetini ilân ediyor. O da ona mukabil; tasdik ile, iman ile, tevhid ile, iz'an ile, şehadet ile, ubudiyet ile mukabele eder. İşte bu çeşit ibadat ve tefekküratla hakikî insan olur, ahsen-i takvimde olduğunu gösterir. İmanın yümnüyle emanete lâyık, emin bir halife-i arz olur. Ey ahsen-i takvimde yaratılan ve sû'-i ihtiyarıyla esfel-i safilîn tarafına giden insan-ı gafil! Beni dinle. Risale-i Nur / Sözler Kitabı - 329.Sayfa
    35. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      abimin tabiriyle; “en zararlı canlı. ne eti yenir ne de yünü giyilir.”
    36. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü; bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır, Bâki-i Hakiki’nin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâki’ye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur. Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekaya âşıktır ve madem bu fâni ömrü, bâki ömre tebdil eden bir çare var ve manen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek. İşte o çare budur: Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. “lillah, livechillah, lieclillah” rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer. Risale-i Nur / Lem'alar Kitabı / 17.Sayfa
    37. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “İnsan, kıyamam dediği her şeyi mahvetmekle meşhurdur.”
    38. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      En vahşi hayvandır.
    39. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bizler, Halen Avcı Toplayıcı Bedenler İçerisinde Yaşayan "Modernleşmiş" Bireyleriz!
    40. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Fazıl Say’ın mükemmel bestesi , o kadar yumuşak kii , ımmhhh
    41. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en sonunda en başa geri dönüyorsunuz ama en başta ki insan olmuyorsunuz insan böyledir işte.
    42. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      göründüğü gibi olmayan canlı türü. barındırdığı hikayeleri gizler, kanayan yarasını örter, dökülen göz yaşlarını siler, acıyan kalbini kapatır, duygularını saklar… hep bi’ saklama, gizleme, kaçma çabası. ben de tam bu tanıma uyanlardanım. çekilir saklı köşeme, gizlerim her şeyimi. bazen gizledinlerimi avuçlarıma alıp, bir gökdelenden savurmak isterim şehirlerin üstüne ama yapamam. yutkunurum ve devam ederim bazı şeylerin üzerini örtmeye. kuyuların ıslak duvarlarını aşmak isterim bazen, ellerim parçalanır. bir el uzansın isterim, uzanan eller beni tekrar o kuyulara itenler olur hep. peşinden koşmak istediğim o kadar çok şey var ki, genelde tersine düşer yolum. “açsam göğsümü, yarsam kafesi, bıraksam olduğu gibi içindekileri” derim kimi zaman. sonra en kalın zırhımı giyip çürümeye devam ederim ben. insanım ben, saklarım, utanırım, kaçarım, korkarım, ağlayamam, üzülemem, belli edemem, söyleyemem, haykıramam, susarım ben.
    43. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özlenen ikili yıllar sonra nefis bir çalışmayla bir arada... t: allame ve necip mahfuz'un birlikte yaptığı taze şarkı. "derin olmak başka, çukur olmak başka..." --- spoiler --- allame: gündüzden nefret, gecelerden yorgun. insaniyet namına tüm hayallerim yok oldu. birazcık vicdan, ölümden beter korku. kendimden beklentim yüksek ve ayakta zor durdum. cihana meydan oku, kör talihe beddua. beynin ayırt etsin seni, kör cahile ör duvar. dünyadan barış bekle, hayat gerçeklik duvarı; çarp ve yüzün paramparça olsun, bu en doğal hâlin. şşş... pamuk prenses uyuyor. babası savaş tanrısı tüm çığlıklarını duyuyor. kölelikten zevk alır bi' haldesin ki her gün aynı. çünkü fahişelerin günlük tutma huyu yok! oyunlarınıza mahkumuz yasal belgenizle. gidip tutuklayın lirikler yasaklı bölgenizde. güruha dahil ol ezik bi' güçle. çünkü krallar kullardan kan insanlar krallardan övgü ister. . necip mahfuz: her şey, efsaneyle başlar, kuşkularla yıkılır. insan bir akşamüstü varlığından sıkılır. çalacak bir kapı yok, sefalet böyledir. kapris varlığına dair yalanlar söyletir. kanatlı bir yalancı, omurgasız bir sükunet. dili tutulmuş bir sahipsiz, bir iştahlı ucube. pişmanlık yürüdü içine yüzüne vuran şavkla. derin olmak başka, çukur olmak başka... saatler hep geceyi kovar görev gibi. bir kere kırıldın ötesi berisi önemli mi? unutmaktan başka çaremiz yok. bu sonsuz anormallik kalbimizden hiç bahsetmiyor di' mi? dağlarda karlar erir, insanlar düşer ölür. gönlünce kırmak iste, bu değişmez döngüdür. kafan karışmasın, şeytan da melektir. sakın sevme, bu acımak demektir. --- spoiler ---
    44. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sedat Anar'ın seslendirdiği Niyazi Mısri şiiridir kendisi. Ne zaman dinlesem derin düşüncelere daldırır beni. Gel ey gurbet diyârında esîr olup kalan insan, Gel ey dünyâ harabında yatıp gâfil olan insan! Gözün aç, etrâfa bir bak, nice beğler gelip geçti, Ne mecnûndur bu fâniye gönül verip duran insan! Kafesde bülbüle şeker verirler fakat hiç durmaz, Aceb niçin karâr eder bu zindana giren insan! Ne müşkil olur gafletde kalıp hiç inanmayıp, Ölüm vaktinde Azrail gelince uyanan insan! Kararmış gönlün ey gâfil, nasihat neylesin sana, Taştan katı olmuş kalbi öğüt kâr etmeyen insan! Aklını başına topla, elinde var iken fırsat, Sonsuz azâb çekecekdir, (Adam sen de) diyen insan! Niyazî bu öğütleri ver önce kendi nefsine, O gün kurtulacak ancak, kulluğunu yapan insan!
    45. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çocukluğunda çok konuşup çok dinleyen, gençliğinde çok konuşup az dinleyen, yaşlılıkta az konuşup çok dinleyen garip mahluk.
    46. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sahiden insan sadece mezar taşında yazan tarihlerde mi doğup ölmüştür? Yaşarken kaç kere ölüp kaç kere doğmuştur insan? Kaç kere şahit olmuştur nâkıs fısıltıların haykırışlarına ? Kaç kez sahne almıştır yüreği derûni deryaların ufuklarında sönen güneşin batışlarına ?
      1bu dediklerinin hepsi, doğum ve ölüm tarihlerinin arasındaki o kısa çizgi varya işte o kısa çizginin içinde. - diclee 15.06.2023 19:00:38 |#4551331
    47. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dediklerinden çok demedikleri, susadığı hasretlere serab gören.Umut rüzgarında savrulan bir o yana bir bu yana, kabz hortumlarına mahkûm zanneden...İnsan, zaten hep zanneden...
    48. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insan insan derler idi insan nedir şimdi bildim insan dedikleri bir kanatsız kuşmuş .
    49. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hamal gibi sırtında taşıdığı yüklerden ibarettir, dinlenmek bilmez. Yüklerinden kurtulmak istedikçe ağırlaşır. Çakılır sonra yere.
    50. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      psikolojisinin iyi olmasına ihtiyaç duyar.
    /