İnsan bir yolcudur.
Sabavetten gençliğe,
gençlikten ihtiyarlığa,
ihtiyarlıktan kabre,
kabirden haşre,
haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder.
Her iki hayatın levazımatı, Mâlik-ül Mülk tarafından verilmiştir.
Fakat o levazımatı, cehlinden dolayı tamamen bu hayat-ı fâniyeye sarfediyor.
Halbuki, o levazımattan lâakal onda biri dünyevî hayata, dokuzu hayat-ı bâkiyeye sarfetmek gerektir.
(bkz: Mesnevi-i Nuriye)