bugün
yenile
    /
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayat gerçekten çok garip ve sürprizlerle dolu. gelecek belirsizliklerden ibaret. biz ne yaparsak yapalım belirleyici olamıyoruz. eninde sonunda hayat bildiğini yapıyor. sürekli bir savaş halinde olmaya devam edecek miyiz? yoksa hayatla barışıp bize getirdiklerini kabullenecek miyiz? savaşacaksak eğer bu kazanabileceğimiz bir savaş mı olacak yoksa akıntıya karşı boşa kürek çekmekten hallice bir çaba mı olacak? eğer hayatla barışıp onun bize getirdiklerini kabulleneceksek sürekli içimizde bir acaba olmaz mı? savaşsaydım belki daha iyi bir hayatım olabilir miydi düşüncesi bizi yiyip bitirmez mi? son bir ayda bu soruları kendime sormadığım ancak bu soruları bizzati yaşadığım bir süreçten geçtim. anlatması zor, yaşaması daha da zor bir süreçti. farkına vardım ben ne kadar savaşırsam savaşayım istediğim gibi olmuyor. geriye bana kalan tek şey bir züğürt tesellisi, "ama çabaladım" oluyor. ben bundan sonra hayatın bana getirdiklerini olduğu gibi kabul etmeye karar verdim. daha az yorucu ve daha çok tadını çıkardığım bir hayat. barışık olmaya çalışacağım. yarın ola hayrola!
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “siz her şeyden kaçmak isterken bir tren kalkar örneğin istasyondan. ve siz o trende değilsinizdir. işte hayat , tam da böyle bir şeydir.”
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayat güzeldir, ondan gelecekleri iyi değerlendirmelisiniz dedi bir konuşmacı geçen gün gülümseyip duruyordu. onu dinleyeceğim.
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayat akıp gidiyor ve ben kenardan izliyormuşum gibi hissediyorum. hayata karışamıyorum sanki. evet zaman akıp geçiyor ama ben hayatı yaşamıyorum. geleceği düşünmekten bugünü yaşayamaz olduk..
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: eski bir allame şarkısıdır. "ne yardan fayda var, ne parada saadet gizli. masalla yaşıyosun tosun, anlatan seni sikendir. damarda saklı güç fakat, onun da artık yok direnci. hayatını kurtaranlar altı doğru bilendir." hayat --- spoiler --- nakarat: yarım kalır ömür, gider yalan. damarda kan, sinir vakit sayar. elindeki cevap, giden zaman. gözün feri kaçar, bulur hayat. verse 1: bu boka sarma, bana kalırsa hava cıva için. aracısın hiphop'a pipo dayanan para iskonto. kimi zengin olduğunu sanar lirikten, ancak, evcilikten kurtulman gerek, bu işte yok sigorta. tutarsa salla, kim yutar ki yalanı mazeret? rap'te bol keseden sallamak değil ki marifet. yaşantımı tahmin et, bebekler hala cehalette. müzikte para ve manita arama, yok bu memlekette. benden beklenenle mutluyum, çıkan yürekten. çoğundan duyduğum hayatı kurtar badrolle. kolay sanat starlık, dünya görüşün empoze. bütün hakların kayıtlıdır veletken emzirende. insan adetlerine göre yaşarmış, büyük palavra! batıya götü ver, entelektüel takılır davarlar. üniverstende gördüğün modernizm yalan. pezeveklik etme siktiğim, utanma anandan! nakarat: yarım kalır ömür, gider yalan damarda kan, sinir vakit sayar. elindeki cevap giden zaman gözün feri kaçar bulur hayat. verse 2: ne yardan fayda var, ne parada saadet gizli. masalla yaşıyosun tosun, anlatan seni sikendir. damarda saklı güç fakat, onun da artık yok direnci. hayatını kurtaranlar altı doğru bilendir. giden mi mutlu, yoksa bilinmez kalan mı? derbedersen en büyük yalan; deva zamandır. eşşek olduktan sonra semer bi' iltifattır. "sevgi yok." dedim güzelim, bakma ihtiraslı. gariptir insanoğlu, asla şefkate gelmez ki. eski gönül verdiklerim piyasada top10, bu gerçek. senin için söylenmeyen kalmaz er-geç. unuttuğunla kalırsın, sebep budur gerekçen. yüzünde astım tokatı gibi track bu, patlar. insan istese de, istemese de vardır hep savaş. içimi döktüğümle boğdum, artık oluyorum deşarj. parmak basmak istedim, yaraydı acı duyanlara. nakarat: yarım kalır ömür, gider yalan damarda kan, sinir vakit sayar. elindeki cevap giden zaman gözün feri kaçar bulur hayat. --- spoiler ---
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      karanlık bir tünelde yürüyoruz ne ışığa dair bi umudumuz var ne tünelden çıkmak için çabamız
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kelime manası olarak; yaşam süresidir. yaşam süresi; doğum - ölüm arası kadardır. yani yaşamaktır. fakat yaşamak o kadar değil. o kadar basit değil. çok düşündüm. yıllarca böyle basit, gündelik kullandığımız kelimelerin aslında neyi ifade ettiğini, ne hissettirdiğini çok düşündüm. kendimce nitelendirdiğim kelimelerden ikisi:hayat ve ömür oldu. ömür de gündelik kullanımda hayatla aynı görevde kullanılır. ama ömür; yaşanmışlıklar olmadan yaşanan zamandır. birini severken ömrünüz geçmez ya da nefret ederken... hiç bilmeden.. madden olan ne varsa elle tutulan, ömürdendir. ömür; ölüme daha yakındır, uyku gibidir. yarı ölümdür. hayat ise; içinde duygu barındıran en ufak şeyde geçer. hayatın en büyük ve güzel yükü maneviyattır. umut, sevgi, nefret, öfke, pişmanlık, utanç vs. sabahlara kadar örneği verilebilir iki kelime. hatta çoğu zaman, kurduğumuz cümlenin gidişatına göre bu ikisinden birini seçeriz. ama bilincimizde ayrımları pek yoktur. (bkz: birkaç aylık ömrü kalmış) - (bkz: hayat dolu bakıyordu) dün öğleden sonra çıktım evden, mezarlığa doğru yürüdüm. pazartesi gününe göre neredeyse hiç trafik yoktu, hatta çok az insan vardı yol boyunca. şaşırdım. elimde iki menekşeyle yürümeye devam ettim. ben dedelerimden birini hiç görmedim. ben doğmadan iki yıl evvel vefat etmiş. onu hep, hakkında anlatılanlar kadar bildim ve sevdim. ötesi olmadı. diğer dedemi de 25 ocak'ta kaybettik. onunla beraber büyümüştüm. üstelik birbirimizi de çok severdik. fakat 3 yıldır hastaydı. yani daha önceleri de tansiyonu falan vardı ama 3 yıldır ağırdı durumu. hayatımda verdiğim en kıymetli sözleri ona verdim. özellikle son 1 yılda onun hep ömründen, ailenin geri kalanınınsa hayatından geçti... menekşeleri, onlara emanet edip suladım. dualarımı okudum ve çıktım. hava pırıl pırıldı tabii mevsimler hep şaştı ya ondan galiba. insanın kendine verdiği sözleri bozması kadar kolay, olağan şey yoktur. gitmemeye söz verdiğim bir kafeye gitmek istedi canım. yolu da biraz uzattım. mesele yürümek olunca, hiç üşenmem. sokak arasında top oynayan 11-12 yaş ortalamasında çocuklar gördüm. olduğum yerde çömeldim izledim. yaşanan bir şey vardı ortak paydada. gözleri hiçbir şeyi görmüyordu. iki taş koymuşlardı kale diye, kaleye de en tıknaz olanlarını geçirmişlerdi :) onlar beni görmedi zaten ben de oyunlarını bölmek istemedim. yolu daha da uzattım. kafeye varana kadar; birkaç esnafla selamlaştım, tekeri patlayan bir şoföre yardım ettim. en sonunda kafeye ulaştım, her zaman oturduğum masa olan 18'e geçtim. sigaramı yaktım. mezarlıktan çıktıktan sonra başlayan ve masa 18'e oturuncaya kadar iç sesimce tekrarlanan cümleler şunlardı: ''insan endişe etmezse küçük hesaplara kapılmaz. birçok işi bir anda yapmaya çalışmazsa, her an ne yapacağını unutmaz. bütün kötülükler dalgınlıktan çıkıyor. iinsan nerede olduğunu, ne yapmakta olduğunu her an bilmeli. mesela ben şimdi kahvedeyim, bunu uzun uzun düşündüm, hikmet sen kahvedesin dedim kendime, çayını içtin dedim, parasını ödeyeceksin dedim.'' aranızda muhakkak bilenler vardır, oğuz atay'ı pek severim. ezberim de iyidir. içinde bulunduğum kendine saldırgan ruh halimi ancak onun dizelerinde buluyorum. kendime saldırgan olan bu ruh halim; maalesef zararı sadece bana vermiyor. aslında çoğu zaman biliyorum bunun nasıl işlediğini ama hissel davranamıyorum. davranamıyordum. iyi ya da kötü değil, sadece yaşamak adına daha fazla dikkat edeceğim artık.
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşama amacınız yoksa sadece nefes almanızın yeterli olmadığı bir düzen.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      vaktinde demiştim ya yıllarca seni sol beksiz bırakan, ismail köybaşıları, gökhan süzenleri ve hatta emre özkanları falan orada izleten hayat günü geliyor adriano ve caner erkin'i aynı anda verip seni hangisini tercih edeceğini bilmez bir hale sokuyor diye işte aslında espiri anlayışı daha da gelişmiş haldeymiş. ne derbi kazanan ne şampiyonluk getiren slaven bilic'i günü geldi west ham'dan teklifi duyunca daha sene bitmeden gitti. şimdiyse şenol güneş var başta. kupaysa kupa, başarıysa başarı, derbiyse derbi. hepsini alıyor. sene bittiğinde bana tercih hakkı verirsen ama ben kimi seçerim? slaven bilic'i seçerim. neden? çünkü seviyorum. aramda adamla inanılmaz bir bağ var. vasat bir takımı vardı vs... milyonlarca bahane bulup o şansı ona veririm ama şenol güneş gelirken gelmesini özel olarak istediğim -keşke gelsin dediğim- adam olmasına rağmen bu böyle. hepimizin içinde ukte kalan şeyler oluyor. pablo neruda abim çok güzel demiş insan ulaşabildiği şeyin nankörü ulaşamadığı şeyinse kölesidir diye. yani tam olarak böyle dememişti sanırım ama ana mesaj bu. şimdi sen bu imgelemeleri niye yaptın amk delisi derseniz de bugün ailemle bir kaos yaşadım. annemle büyük bir kavga ettik. kendimi günden güne kontrol edememeye başladım artık. bugün de yumruğum suratımın yanında hazır, neredeyse vuracakken birden beynim aldı kontrolü eline. ben o hale nasıl geldim hatırlamıyorum. sadece işte bu kontrolü elime alışlarım gittikçe geçleşmeye başladı. hayatım boyunca pişman olacağım bir şey yapmama az bir süre kaldı gibi hissediyorum. nedeni falan önemsiz. saat beşe kadar uyanması için kırk takla attığım anneme yemek yiyelim dediğim an evi süpür demesiyle çığırından çıkan bu olayların asıl nedeni birbirimizi sevmememiz. yoksa benim günde tek öğün yediğim halde tüm evi temizlediğim çok gün oldu. velhasıl ben böyle acayip zamanlar geçirirken annem cıyak cıyak ağlamaya başladığında evden çıkıp ilk beşiktaş'a gittim. sinirimi stresimi attıktan sonra bomboş maçka parkında akşam olurken hafif yağmurda çimenler arasında yürürken ne kadar aksini istesem de yine aklıma hepinizin bildiği o kız geldi. onunla bazı hayaller aldı başını gitti ben eve gidene kadar. ama onun benden haberi dahi yok. haberi olmaması da kötü mü emin değilim aslında. çünkü son konuşmamızda ona böyle anlarda ihtiyacım olabileceğini söylemiştim. en azından mesaj atabileyim demiştim. atma demişti sonra da engelliydim zaten. asıl komik olan da işte bu konu hakkında bana... ''belki kimsen olamam ama en azından biri'n var burda bunu bilmeni istedim. hep güzel geceler, güneşli günler olmaz. en iyi biz biliriz bunu. yine de en karanlık gece de bile yanında olanı hissetmek güç verir. belki bu zamana kadar yanında olamadım. belki bir zaman sonra yine olamam, bilemeyiz. ama kalbinin attığı her yerde biraz ben varım artık. hep gözümdeki saygın subay olarak kalmanı diliyorum. iyi geceler. gülümse en azından. emin ol yakışıyor :)'' yazmış bir kız var. ama o biri ne kadar istese de o olamayacak. şenol güneş'in yaptığı her şeye rağmen benim için bir slaven bilic karakteri olamaması gibi. bazen hayat seni olmak istediğin kişi yapsa da yanlış kişiler için yapıyor işte bunu. ben buna seçimlerimizin sonucu diyorum. kadermiş kısmetmiş falan alakası yok bence burada karar benim. ben olmayan birinin benim için asıl kişi olmasını olan ve daha fazlası olmaya çalışan birinin asıl kişi olmasına tercih ediyorum. bana aşık mı dersiniz, saplantılı mı dersiniz, aptal mı dersiniz bilemiyorum. açıkcası kimin ne diyeceğini önemseyecek durumum da kalmadı. ağrı kesiciyi kolayla içiyorum şu cümleyi yazarken. yarına ağzım köpürmüş vaziyette uyansam normal uyanışlarımdan ne kadar kötü olur bilemiyorum. ben slaven bilic'in sigara yakarak izlediği galatasaray maçıyla kulübede ağladığı konya maçlarından fotoğraflara bakmaya gidiyorum. istediği kadar cenk tosun yerine mustafa pektemek'i tercih edip beni karşı koyulmaz olduramayışlara mahkum etse de değiştiremiyorum bunu. hem seviyorum hem de elimde sevdiğim kızın fotoğrafı yok. bu imgelemde cenk tosun olmak keşke ileride onun gibi başarılı olacağım manasını taşısa ama o da zor. bundan iki sene sonra cenk tosun ve slaven bilic'in tekrar beşiktaş'ta çalışma şansları yok mu ama? bu ihtimal için bugünden şenol hocayı yollamak mantıksız da olsa o ihtimal var ve o ihtimal kirletilmemeli. ne dedi bu ruh hastası dediğinizi duyar gibiyim. olmayanları çok sevdim ve hayatın oldurduklarına rağmen içimde ukte kaldı diyorum. ukteleri aşamıyorum diyorum. nankör bir gerizekalı olmayı istemezdim ama elim mecbur diyorum. aslına bakarsanız günah çıkarıyorum. bu arada bunların hepsi benim seçimlerim sonucu oldu demiştim ama eğer öldükten sonra allah diye bir şey cidden çıkarsa da kader denilen şeyi yazmışsa ona iki çift lafım var.
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      su
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ulan hayat sende orospulara(kişilik olarak) güzelsin..
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tarih; 20.11.2015 cuma. öğlen vakitleri ve yalnız başıma mescitteyim. yalnız kalabildiğim tek yer. aslında seviyordum o zaman kalabalığı ama beynimdeki sesleri dinlemek istiyordum. duvara yaslanıp düşündüm. hayatım boyunca sevgiyi çok nadir hissettim insanlara karşı. sanki bendeki sevmek duygusu insanlar dışında her şeye bölüştürülmüştü. o yüzden içimdeki hisin ne olduğunu anlayamıyordum. bu yüzden geç kaldım belki de. bunun adına aşk veya sevgi diyebilmek 403 günümü almıştı. orada öylece otururken onu düşünmenin, onu görmenin kısacası onunla ilgili her şeyin beni ne kadar mutlu ettiğini düşündüm. daha önce hiç kimsenin gülüşü mutluluk sebebim olmamıştı. kimsenin gözlerine bakarken kalbim teklememişti. kimseyi kıskanmamış, kimse için benim mutluluğumdan alıp ona katması için dua etmemiştim. kendim için bile istemediğim güzellikleri onun için istemiştim. disipline gittiği gün suratındaki "aman atarlarda atsınlar okuldan. çok da umrumda. " gülümsemesine rağmen okuldan atılmaması için dua ettim. ve ilk defa bir insan için istediğim bir şeyi kendim için değil de gerçekten onun iyiliği için istediğimi farkettim. çoğu yönden ilkim oldu. belki çok fazla muhabbet kuramadık ama benim için inanılmaz anlamlara geliyordu. o gün, orada ilk defa allah'tan bizi birleştirmesini istedim. ilk defa bir insanın beni sevmesini istedim. allah'ım nolur bize bir şans ver demiştim. haftasonu girdi araya ve o ara baya düşündüm. ve dedim ki yeter bu kadar beklediğim, gidip konuşayım. sevdiğimi falan söylemeyecektim ama 9 kasım'da kalbini kırmıştım ve bunun için özür dileyecektim. ve pazartesi sabahı cumartesi gecesi bir kaza geçirdiğini duydum. geç kalmıştım. hayatımdaki ilk ve tek güzelliğe geç kalmıştım. ilk gün zaten anlayamadım. salı günü o sene ilk defa devamsızlık yaptım çünkü okulda yoktu. hiç devamsızlık yapmayan biriydim bu yüzden öğretmenlerim arkadaşlarıma iyi olup olmadığımı sormuştular. yani demek istediğim neredeysr her gün okulda sırf o var diye koşa koşa giderdim. neyse, o gün ve ardındaki dokuz gün boyunca dua ettim. gece sadece iki saat uyuyordum o da bedenim zayıf düştüğü için kendiliğinden oluyordu. yemeğe aşırı düşkün bir insan olmama rağmen boğazımdan tek lokma geçmedi. hep dua ettim. "tamam şans falan istemiyorum yemin ederim ama nolur ayağa kalksın." dedim. kalkamadı ya, neyse.. yani hayat bu işte. biz planlar yapıyoruz o bozuyor. iki gün öncesinde bunları yaşayacaksın deseler inanmazdım. insana ölüm çok uzak geliyor. ama hayat gerçekten bu. bir saniyede hayatınız altüst oluyor. bütün doğrularınız, bütün öncelikleriniz bir anda değişiyor. bir an. kısacık bir an.
    14. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      askerlik gibi. dönen dümenleri ve göstermelik eylemleri çözdüğünde tüm heyecanını kaybediyor. kimin sana niye selam verdiğini anladığın an bütün büyüsü yok oluyor. böyle de zevksiz hal alıyor haliyle. tüm numaralarının yapım aşamasını ezbere bildiğin bir illüzyonisti en ön sıradan izlemek gibi. herkes her şeye şaşırırken sen aptal aptal sadece bakıyorsun.
    15. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok acıklı bir şey. başı davetsiz, sonu muallak. her ne olursa olsun çok kısa. buna rağmen istediğin gibi yaşama hakkın yok, izin vermiyorlar. paranın gözü kör olsun nidaları ile yakıyorum. hayatı batsın hayatı bu hale getirenlerin.
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz hoop bitiyor
    17. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayat çok basittir onu zorlaştıran insanlardır,seçimlerdir ve vazgeçişlerdir.
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      suyunun tadı mı kötüdür bana mı öyle geldi bilmiyorum. geçenlerde şoktan yarım litrelik hayat su almış ve tadını hiç beğenmemiştim. verdiğim 90 kuruşa acıdım.
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cennete giriş sınavı..
    20. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hak etmeyen insanlar hiç hak etmedikleri hayatları yaşıyorlar çok garipsin amk
    21. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nerde duydum tam hatırlamıyorum ama sanırım şöyleydi bir nefes kadardır,
    22. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "en büyük bilgelik şu andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmaktır, çünkü tek gerçek budur, başka her şey düşünce oyunudur." (bkz: arthur schopenhauer)
    23. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "hiç farkına varmadan, 'hayatım böyle olacak' dediğimiz bir yaştan hayat böyle dediğimiz bir yaşa geçiyoruz." (bkz: this must be the place) https://youtu.be/rVoPzA0g3Ac
    24. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bitse de gitsek
    25. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      enfes bir diyar pala şarkısı; her nefeste tükendik biz zamanla tüm hayaller kaybolurmuş sırayla şimdi vedalaş geçmişten kalan bir sızın varsa pişman olursun yoksa son dakika kimi yeni başlıyor kimi sınırları zorluyor kimi ne yapsada hergün ağlıyormuş şans gülmüyor hayat beni kandırdın hayat yine yalnız kaldım hayat beni aldattın hayat hayat hayat aldanma kalbinin atışına güneşin doğuşuna sakın aldanma aynada duruşuna dünyada daima kalan yok dünyada daima kalan yok dünyada daima kalan yok ne kazandık şu dünyada savaşla dün çiçekler açan yerler kargaşa nefret doluysa kalbinde sevmeye yerin yoksa düşman olursun en yakın dostuna kimi yeni başlıyor kimi sınırları zorluyor kimi ne yapsada hergün ağlıyor şans gülmüyor hayat beni kandırdın hayat yine yalnız kaldım hayat beni aldattın hayat hayat hayat aldanma kalbinin atışına güneşin doğuşuna sakın aldanma aynada duruşuna dünyada daima kalan yok dünyada daima kalan yok dünyada daima kalan yok yok… yok… yok… dünyada daima kalan yok yok… yok…
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: kiliseler ve liseler'in şahane şarkısı. beat'i sonlara doğru bu kadar güzelleşen çok az şarkı var.. "şimdi soruyorum: ne benim kaderimi yazmaya karar verdi, toplum mu, ailem mi, devlet mi; kalem kimde? özgür olduğumuzu söyleriz bir bedenin içinde. egzistansiyalist miyim ne! rabbim, sabır ver.." hayat --- spoiler --- verse 1: merhaba dünya, senin adım attığın yerdeyim ben acı tatlı bi serzenişle yaşıyoruz, geçip gitsek ezbere oynanan dokunaklı bi perdeyim ben bunun adı hayat... adı batsın her ne haltsa önce kimliğimi tutuşturdular kundağıma sonra hırs ve rekabeti aşıladıkça durmadılar altı yaşımdaydım ilk kez zulme uğradığımda mahallenin piçleri eğlence için oyuncağımı kullanınca durmadım ben, sinirimden çatlamıştım belki de epeyi kinciydim ama ruhumu satmamıştım başta havalı olmak için yapmadığım kalmadıysa da çabuk toparlandım ve arkama bakmadım hiç ucuz masallarla karşılaştım, asla kabul etmedim reddettim tüm kurumları hatta okula gitmedim kitaplar suyum oldu, yaşla sabır ekmeğim saçmaladım sanmayın siz, kaç senedir buradasın, he? nakarat: elinden gelmez bazı şeyler yine de olduğun yerden vazgeçme verse 2: hey dünya! çeneni kapayıp sesime kulak ver seni karanlığa gömen gecede cesamet bulur bu laflar hayatı çok zaman bir ahmak olarak dolaşan ben uyanık kalıyorum bu uçurumun kenarında oturaraktan ayaklarımı sallıyorum şimdi bu yükseklikten izliyorum bir bıçağın saplanacağı yeri izlediği gibi aşağıda hissiz bir şehir ve süzülen hayaletler iyi, çok iyi becerirler yaşamayı (gerçekten becerirler) ve aşağıda yaşadığım baş ağrıtan bir hayat işte şurada çocukluğum, büyük hayaller kurar fakat neydi kural? i̇nsan öğrenir sonradan bildiğimi sanıyordum da.. öğrendim çok sonradan şimdi soruyorum: ne benim kaderimi yazmaya karar verdi, toplum mu, ailem mi, devlet mi; kalem kimde? özgür olduğumuzu söyleriz bir bedenin içinde egzistansiyalist miyim ne! rabbim, sabır ver nakarat: elinden gelmez bazı şeyler yine de olduğun yerden vazgeçme --- spoiler ---
    27. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayat sevdiğim insanla görüntülü konuşacakken elektriklerin gitmesi kadar saçma ...
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gidiyor avuçlarımızdan.
    29. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      otobüsün sol camından etrafı izlerken, sağ camından kaçırdıklarımızdan ibarettir hayat. #özdemir asaf
    30. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      adım hayat başka yazacak bir şey gelmedi aklıma. genelde hayatıma sövmem garip oluyor.
      1sadece sen değil genel anlamda hayat’ına milyonlarca insan sövüyor.. - kara12 18.10.2019 09:38:18 |#3767141
      1evet bunu yanımda yapan olunca birkaç dakika bakışıyoruz genelde - gewasd 20.10.2019 01:56:18 |#3767170
      1😊 - kara12 20.10.2019 07:57:06 |#3411302
    31. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
    32. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana" (bkz: yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var )
    33. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      anlamların içindeki anlamsız bolşukları farklı şeylerle doldurma çabamızın sonunda bulduğumuz ölüme kadar ilerleyen süreç
    34. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu başlıuk için görüşüm şudur benimde bak şimdi doğarsın, büyürsün,yaşlanıp ölürsün. bu döngü içerisindeki sürecin ise senin hayatındır. bu süreç içerisinde neden insanlar kendilerini aşırı yıpratma gereği duyar? neden hep yarına hazırlık yapmak için bu günü hiçe sayar? anlam veremiyorum öldükten sonrası için yapılan iyilikler kaçılan kötülükler. bu günü ne kadar yaşadın önünde birsürü yarının var ama ne kadar şuan var farkında mısın? mutlu ol, dans et, şiir yaz, resim çiz. bunları yapabiliyorken şuan yap. yeteneğin yoksa bile bağırarak şarkı söyle mesela. ben çok severim sesi kötü olsa bile içinden geldiği için o an şarkı söyleyen insanları, kafiye yapamasa bile şiir yazan insalrı, resim çizemese bile o boş kağıda çizgiler çeken insanları. gelecek hep orda duruyo bak şuanı geçmiş yapmadan önce iyi değerlendir boşver yarını boşver dünü, boşver insanları, onların alaycı yorumlarını, seni yargılayan sözcükleri . kendini sevemesen bile bu hayatta yapabilecek olduğun şeyleri sev, hatta ve hatta yapamayacağın şeylere aşık ol. ne kaybedersin ki belki dolu dolu yaşarsın. ne kadar daha zamanın var biliyomusun bu günü şuanı kaybettiğine değeceğine inaıyomusun gerçekten sev,aşık ol ve asla cesaretini kaybetme arkadaşım ben her zaman yanındayım
    35. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendini bulma kendin olma sürecidir bence.
    36. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şu kadar basit işte; link
      5elim ayağım titriyor sinirden. ulan seni benim elime verecekler var ya kör bıçakla lime lime ederek ama işini bitiremeyerek, süründüre süründüre öldürürüm. - louis froziel 05.12.2019 18:07:25 |#3769117
      5şimdi kimse çıkıp bana maval okumasın. yok abi. bu ülkeye en lazım olan şey periyodik olarak toplumun belirli testlere tabi tutulması. kısa vadede ancak bu şekilde; bu ve türevi ruh hastalarını imha edilip bu toplumun zihinsel ve vicdanen arındırabiliriz. - louis froziel 05.12.2019 18:15:08 |#3769118
      5aklı yetersiz olan oy kullanamayacak, çocuk yapmayacak. vicdanı yetersiz olan sokağa salınmayacak. geri döndürülemeyecek "umutsuz vaka" olanlar tez vakitte imha edilecek. lami cimi yok bunun. - louis froziel 05.12.2019 18:16:31 |#3769119
      butun yorumlari goster (7)
    37. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#2331485) yoruma sığmayacak muhtemelen şuradan devam edicem. kanım dondu cidden okuyunca. uzun süredir bir olaydan bu kadar etkilenmemiş hatta ben uzun süredir hiç bu kadar korkmamıştım. twiti okuduğum sırada dışardaydım yanımda arkadaşım da vardı ama birazdan ayrılacaktık ben yalnız devam edecektim. yemin ederim her önüme çıkana psikopat muamelesi yaptım yol boyunca paranoyak gibi kaç kez arkama dönüp baktım bilmiyorum. kapının önüne geldiğimde kapıyı bi an önce açmak için hiç bu kadar elim ayağıma dolanmamıştı. karşıdan gelen adam yaklaşmadan kendimi içeri atmalıyım korkusu hiç yaşamamıştım. şu köşeyi de sağ salim atlatırsam evimde olucam telaşına düşmemiştim. bu olaydan bu kadar etkilenmemin sebebi de katilin kızla zerre ilişkisinin olmayışı. rastgele sokaktan geçen birini kendine kurban seçişi. adam zaten cinayet işlemek üzere çıkmış yola. tek isteği öldürmek. husumet yok. tartışma yok. kızın en ufak müdahalesi yok olaya. durduk yere. yolda yürürken. evime dönerken. şu haliyle kızdan hiçbir farkım yok. aynısıyım. hani bu kez şununla bastıramıyorum korkumu 'benim başıma gelmez heralde ya çünkü benim psikopat bi sevgilim yok. boşandığım kocam yok hayatımda tehdit oluşturacak herhangi bir kişi yok' diyemiyorum. ben az önce yolda yürürken tam olarak o kızdım. düşündükçe içim ürperiyor. öylesine! şaka gibi! ruh hastası birinin canı cinayet çekti diye bi insanın yaşamı bitti. oyun oynuyor gibi seri intiharlar seri cinayetler yaşanıyor. oyun değil, şaka değil hayatını kaydırmak falan da değil bu basbaya bitiriyor. yok ediyor seni. ya da sevdiğini, kızını, karını, arkadaşını. i̇nanılır gibi değil! bi an şu geçti aklımdan ifadeyi okuyunca, acaba bende birinin öldürmekten vazgeçtiği gözüne kestirip de fırsatını bulamadığı kişi olmuş muyumdur hiç. ya da bir gün bir yabancının gücü bana yettiği için amacına ulaştığı kişi olur muyum. korkuyorum.
    38. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok şey aldın benden affetmeyeceğim ne seni ne insanları
    39. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayat yangın gibidir. yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir. (bkz: ömer hayyam )
    40. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      zor
    41. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      anlardan ibaret. . bu sürecin survival tarzı bir bilgisayar oyunu olduğunu varsayabiliriz. -oyuna nerede ve nasıl başladığınızın önemini bir geçelim. zira ben mevcudiyete odaklanmak istiyorum.- siz bu yaşam oyunununda hangi alanda kendinize mesai yaptırırsanız, o alanınız öyle veya böyle bir gelişme kaydeder. eğer gününüzün önemli bir kısmında avcılıkla uğraşırsanız, ertesi günlerde ilk günkünden daha hızlı/pratik hareket edersiniz. veya mahsur kaldığınız yere barınak yapmak için marangozculuğa girişirseniz, zamanla doğru orantılı olarak o işte ustalaşırsınız. hal böyleyken insan sorgulamalı; ben kendimi nasıl yetiştiriyorum? gün içinde uğraştığım, zaman harcadığım, kafamı kurcalayan şeyler neler? (bir gününü totalde 50 kelimeyle kapatan insanlar var, şaka değil. bizzat şahit oldum.) . dindirmeyi hiç istemediğim bir huyum var; kafama eseni yapmak. böyle deyince tam anlaşılmadı tabii. belirsiz aralıklarla benim bir şeyler yapasım gelir, yaparım. nedenini sorgulamam, sorgulamaya gerek duymam. çünkü o şey beni tamamlamak için çıkagelmiştir, hep de bunu sağlamıştır. daha bugün akşamüzeri gittiğim kursun kapısından girer girmez geri çıktım, şehir merkezinde ufak adımlarla dolaşmaya başladım. ne şarkı dinledim, ne de mırıldandım. hiçbir şey demeden, düşünmeden, sadece gözlem yaparak saatlerce random bir şekilde yürüdüm. üşümekten çekinmedim, çünkü soğuk hiç değilse gerçekti. gerçeğe ihtiyacım vardı. ilk defa yaptığım bir şey değil bu. ve ilk seferimi çok iyi hatırlıyorum; hayatın ayrıntılardan oluştuğunu fark ettiğim gün.. geçmişe dönüp bakınca yaşadığım onca yıl sadece birkaç parça hatıradan ibaret. hafızamın arşiv deposu gayet işlevsel olmasına rağmen, her bir yılım için acaba kaç hatıram aklımdadır? bugünkü gezintiyi aşerişimin sebebi de bence buydu. dünyevi denekliği bir kenara bırakıp biraz olsun gerçek yaşamı gerçek detaylarla tatmak.. zencilerin bizden daha beyaz dişleri salıncakta sallanan kızların uçuşan saçları gökyüzünün her gece sergilediği eşsiz seremonisi ıslık çalmayı öğrenmeliyim. simi'ye gitmeliyim. biri olmalı, ona sarılırken saçları avuçlarımla onun sırtı arasında sıkışmalı. bir güvercin elde nasıl tutulur kızıma göstermeliyim. kızım beni en çirkin yüzümden öpmeli. ben onu uyuya kaldığı yolculuk günlerinde kucağımda taşımalıyım. anneme fotoğraf makinesi kullanmayı öğretmeliyim. komaya girmeliyim.. hayatın gerçek detaylarına erişmek için imkanlar yaratılmalı! hakiki deneyimler için var olduk! . tek başına radyo yayını yapmak... kendim için yaptığım en güzel şey olabilir bu. ciddiyim. acaba podcast tarzı yaptığım bu monologlar maotik'e örnek verilebilir mi? bunu düşüneceğim. ama öncesinde -son yaptığım yayında kendimle tartıştığım- "samimi" tevazunun tükenebilir bir şey olup olmadığını cevaplamam gerekiyor. samimi mütevazılık.. bekle olm ecelin geliyor bekle! . beni kısmen ele almış karakterler var. onları yaratanlara minnettarım. hepsini saymak istemiyorum ama en önde gelenlerini söylemekten çekinmem; john quincy archibald: kişiliğim konusunda sunabileceğim en nokta atışı karakter olabilir. musa rami: giderek batmakta olan bir hayat. hem de böyle bir adam için.. sen benden daha bensin be musa komserim. (şimdilik son olarak) troy dyer: felsefesi olan biri olmasının dışında, bakış açısı ve hayatı ele alış şekli de bana fazla yakın. ki bilen bilir, iş hayatına ne koşulda olursa olsun atılmamak gibi bir hayalim var. "mesai denilen komaya girmeyi reddediyorum! maaş, prim ve tatil gibi sus payı rüşvetlerinizi de kendinize saklayın! çalışmayı istememek değil bu, sizin için sürünmeyi kendime yedirememek. dediğiniz gibi çabalasam da bu şartlar altında asla istediğim seviyeye ulaşamayacağımın farkında olmak. size göre en fazla ne yapabilirim? bana belirlediğiniz çap ne kadar? tıp okuyup doktor olsam ve en ala hastanede en yüksek maaşla göreve başlasam potansiyelimin zirvesine ulaşır mıyım? cidden mi :d yetmez! çünkü insanların şahsi dünyalarını değil, gerçek dünyayı değiştirmek istiyorum ben! ister insanın ister inanmayın ama; sizden daha çok çalışmak ve bir şeyler yapmak için yanıp tutuşuyorum. bir şeyler üretmek ve varlığıma anlam katmak.." - (#2319683) şu son kısımda dediğim şey asla olmayacağına göre, yapacağım şeyin sizin dilinizdeki karşılığını söyleyeyim; "hiçbir şey üretmemek..." . dirim. bir gün beni terk edeceksin bir tek sen gidebileceksin benden tek seferde. bilirsin ben sırtımdaki 15 santimlik yatay yaraya zarar vermek için ne çok kambur yatarım işte bu yüzden o gün beni katletmelisin. . "uçak var diyorum lan parkta niye tek ben şaşırıyorum?" - (bkz: parkta var bir uçak)
      0"yaşamak başka bir şeydir. yaşamanın bilincinde olmak başka bir şeydir. asıl önemli olan yaşamanın bilincinde olarak; yani hayatı hissederek, anlayarak ve sorgulayarak yaşamak." - prof.dr. ahmet arslan - louis froziel 18.12.2019 11:52:42 |#3769595
    42. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      huzur ve mutluluk olmadan bir anlamı olmayan, dar ve engebeli bir yoldur hayat. para mı... kullandığım bir arabam var. oturabileceğim de bir evim var. çalışsam, mis gibi para kazanırım. yerinde bir yakışıklılığım da var. inanır mısınız, şimdi evlensem, sıfırdan ev düzerim ve cebimde para kalır. üstelik daha 25-26 yaşındayım. daha bu yaşlarda, çok şey gördüm diyerek ölmek istediğim iki üç anım olmuştur. demek ki para tek başına yetmiyormuş. huzur ve mutluluk arayın dostlar.
    43. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insanın tercihi olmayan tek olgu, duygu, bok, püsür... adı her neyse artık, budur. geri kalan her şey, en temelde insanın kendi tercihidir. intihar etmek dahil.
      1o zaman novalis yaşam bir ruh hastalığıdır. derken haklıdır diyebilir miyiz ? - weletcanisback 13.06.2020 09:58:35 |#3805331
    44. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tılsımı sevgidir. ben demiyorum, ediz hun diyor; link not: çerkesliğin ete kemiğe bürünmüş hali olabilir bu adam. her daim şık, karizmatik, efendi, edepli ve üslubu hoş. mehmet aslantuğ da öyledir mesela. allah sayılarını arttırsın, güzel adamlar bunlar.
    45. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kodugumun hayatında bi yüzümüz gülmeyecek mı ya
    46. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu hayat beni evde sokakta yatağımda tek başıma sesim çıkmadan çok ağlattı. Yüzümü güldürmezse çok kırılırım.
    47. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu hayat ağzıma sıçtı benim. Güldürmezse çok kırılırım
    48. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hayat beni neden yoruyorsun? Madem çok günah, oyunu sen bozuyorsun Sebebi çok
      1Şeytan diyor ki yanaş şuna Adını anma sataş şuna - collous 02.07.2020 23:18:25 |#3822161
      1Deli kader seni karşıma, çıkaracak mı bilemiyommm - karakekik 02.07.2020 23:20:25 |#3822145
      1hadi inş - collous 02.07.2020 23:21:37 |#3821789
      butun yorumlari goster (4)
    49. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tam olarak şu cümlelerde saklı; "uykuya dalıyorsun rüya yalan; uyanıyorsun dünya yalan!" (bkz: yalan)
    50. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sadece kaybedecek bir şeyleri olanların oynamaktan zevk aldığı bir kumardır hayat
      1abi facebook yan sekmede - su dolu suluk 22.09.2020 14:44:00 |#3961781
      1Yaşarsanız doruklarda olma arzusuyla, karşılaşırsınız bir gün hayat kaygısıyla. Bunu yazayım Facebook'a gideri var. Eşten dosttan üç beş fav alır. - helgendeejderhagordum 22.09.2020 14:45:13 |#3961782
      1yaz altına güzel kardeşim yengeye selam, çocuklar nasıl, bizim piknik işi noldu yazmayan.. - su dolu suluk 22.09.2020 14:46:47 |#3961784
      butun yorumlari goster (4)
    /