elinde duran silahı amcasının çekmecesinden aldığında hissettiği nefreti köşe başında namlusuna bakarken ki korkusuna nazaran daha çok hissettiği heyecan onun 2 dk sonra yapacağı olaya kıyasla daha ürkütücü olmasıdır. her şey evinin önünde duran arabaya attığı tekme ile başladı. ve tekme attığı arabanın sahibinin onu öldüresiye dövmesiyle son buldu. ailesinde onu çok seven amcasının onu döven adamın ayaklarını ve burnunu kırmasıyla şölene dönüştü. ama amcasını hapse atılması onun o arabayı tekmelerken aklında olmayan ayrıntıydı. en sevdiği adam onun bir anlık nefretiyle hapse düşmüş ve yan ranzasındaki genç çocuğun şişlenmesi önlerken kendini feda edip ölmesiyle sonuç buldu.
kendine mi yoksa o arabanın orada durmasına mı yoksa dayak yediği ve dayak atan amcasını hapse düşmesine sebep olan adama olan kinimi onu huzursuz ediyordu. işte o köşe başında o silahın namlusuna bakarken aklından geçen oydu. acısı ve nefretini dindirecek şey o tabancanın içindeki mermilerin onun ve amcasını hayatını mahveden adamın iri bedeni boşaltmasıydı.
döndü ve adama nefret ile silahı doğrulttu. ama kafasının sağ tarafında beyninin çınlamasına sebep olan ve sıcak sıcak boynuna doğru inen sıvıyı hissettiğinde adamla göz göze geldiğinde yaşamının bir hiç uğruna gittiğini hissetti. köşe başında bir tek o durmuyordu onu takip eden iri adamın oğlu olan yakışıklı ama o saatten sonra hayatında hep ölümün hazzını yaşayacak adam duruyordu. yere düştüğünde aklında bir soru vardı.
(bkz: ölümün verdiği rahatlık bumudur)o
tek tarafı bozuk kulaklık gibidir. temassızlığı-yalnızlığını- gidermek için kabloyu-hayatı- elinle kıvırır, kıvırırsın, ama ses-mutluluk- sürekli gelir gider. denk getiremezsin bi türlü. güzel bir şarkıya denk getirip yaktığın sigara falan da piç olur.
anasının amı gibi bi şeydir. kıyamet de kopçaksa kopsun aq yeter yaşadığımız
1
+
-entiri.verilen_downvote
sık sık bitse de gitsek dediğimiz bazen eğlenceli çoğu zaman sıkıcı bi etkinlik
4
+
-entiri.verilen_downvote
yaşamak senden bile uzakta, bir başına.
yaşamak umutları sığdırıp gözyaşına.
yaşamak kıskacında en zalim hasretlerin,
yaşamak bir hiç gibi, hepten boşu boşuna..
1
+
-entiri.verilen_downvote
--- spoiler ---
yaşamak dedi tanrı, tek marifetiniz biraz özen gösteriniz.
--- spoiler ---
1
+
-entiri.verilen_downvote
--- spoiler ---
yaşamak ne güzel şey
anlayarak, bir usta, kitap gibi
bir sevda şarkısı gibi
bir çocuk gibi şaşarak yaşamak...
yaşamak birer birer ve hep beraber
ipekli bir kumaş dokur gibi
hep bir ağızdan sevinçli sevinçli bir destan okur gibi
--- spoiler ---
:)
1
+
-entiri.verilen_downvote
dümdük yapılmamalı
2
+
-entiri.verilen_downvote
tamam herkes yaşıyor da ? kaçı gerçekten yaşıyor ?
4
+
-entiri.verilen_downvote
yaşamak nedir dostum
yemek, içmek, sevgi, seks
hepsi birer şartlı refleks
ilhan irem
1
+
-entiri.verilen_downvote
"ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin."
ona-buna mecbur olmadan dik bir duruş sergilemektir.
2
+
-entiri.verilen_downvote
kimilerine göre umut kimelerine göre israf.
2
+
-entiri.verilen_downvote
yaş alıp yaşlanmak mıdır? sadece yaşamsal fonksiyonların düzenli devam etmesi midir? bilemiyorum. ben yaşıyorum ama nasıl yaşanır bilmiyorum. hergün aynı şeyleri yaparak yaşıyorum,eğer buysa yaşamak. şükrediyorum,eğer buysa yaşamak. bazen sabrediyorum bazen sinirleniyorum. duygularım var ben o zaman yaşıyorum.
1
+
-entiri.verilen_downvote
ben sadece kavga ederken yaşadığımı hissediyorum. içim inanılmaz bir enerjiyke doluyor yaşamak için.
2
+
-entiri.verilen_downvote
, öldürür.
1
+
-entiri.verilen_downvote
şuan yapıyorum gayet iyi gidiyor, nefes falan alıyosun güzel şeyler bunlar.
1
+
-entiri.verilen_downvote
gülümseyecek bir sebep bulmaktır, her daim.
1
+
-entiri.verilen_downvote
.
"bu arada kendimle kalınca sakin ol diyorum ama ne zamana kadar.
bu kaçıncı gecedir kendi kendime onunla konuşuyorum. geçmiş acılı günlerin tartışmasını yapıyorum. anlatıyor ve bütün yanlış anlaşılmaları, haksızlıkları düzeltiyorum. onları yeni baştan yaşanacak bir zamanın önüne getiriyorum. konuşuyorum onunla. boş zamanlarımda da değil. günlük çalışmalar sırasında ama gören olmuyor bu yaptığımı. dış görünüşüm ele vermiyor beni.
kısa ya da uzun yürüyüşlerde oluyor nedense daha çok. bir dalgınlığa koyulma gibi başlıyor. arkadaşlarımı bilmiyorum ama yürüyüşler çok verimli benim için. hem dışarda görünüyorsun hem içeriye kaybolabiliyorsun. ayak seslerinin biraz arkasında az bir gayretle bir benzemeden dolayı başka bir ses duyulmaya başlıyor. adi adıma geçilince bir çözülme, ayak seslerinin birbirine ve oraya buraya çarpması, bir dağınıklık başlıyor. ama biraz dikkat edilince o dip sesin kaybolmadığını, görünüşte sadece beraberliğin bir parça dağıldığını, zira işin içine sesin sahiplerinin mizaçlarının karıştığını, bir nevi cezbenin başladığını görüyorum. kendime dair düşüncelerim kayboluyor. ve bu mizaçların sahiplerine, yüzlerine bakıyorum. tanıyorum bu insanları. ve görüyorum ki seslerine sahip çıkıyor değiller. ve bilmiyorlar. (.....) ve daha bir çok günlük olay ve eşyanın hemen arkasında kullanmakta olduğum zamana en yakın bir içimde beraberliklerimizi düşünüyorum. haşa, "marifet" bu olsaydı derecemle övünürdüm. -bir gün biri çıkar, insanları ölçmek için meslekleri ne olursa olsun aşık olup olmadıklarını sorarsa, anlamaya muvaffak edildiği bir ince güzelliğin hakkını kullanıyor demektir.
elimizdeki bütün işleri bırakıp, evlerde, parklarda, yollarda öbek öbek toplanıp ve dağ başlarında bir araya gelerek omuz omuza yaslanarak düşünelim.
hiç aşık olduk mu?
neye aşık olduk?
onu nasıl karşıladık?
onun ilk niyetiyle donduk kaldık mı yoksa ilk nimet gözlerimizi onun gizlediği daha büyük bir nimete mi açtı.
ve ikincisi üçüncüsüne
ve böylece
gide gide
gerçek marifetle gelebildik mi içiçe.
oysa ben neler düşünüyorum. diyorum ki gururumun bu kadar incinmesine dayanmamalıydım. işte başıma gelen. daha başlangıçta takılıp kalmışım bile. böyle olacağına, insan, arkasının gelmeyeceğini bile bile, bir kaç zavallı lirasını ihtiyacı olanlarla bölüşebildiğini düşünüp böbürlensin daha iyi.
niye yazıyorum ki bunları.
içimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. açıp gösterelim. yine de anlatıyoruz ama. bizi fark edince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım.
gelecektim. ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim. ona böyle yazdım. merhametle bakarak gülümsedim. görünüşü acımayı da zorlaştırıyor insana.
nereye varacağı belli olmayan kendi sağlığım taşınmaz bir yük oluyor. hayret o da gülümsüyor. yine demiyorum. bakıyor. fakat bu defa sanki o değil.
peki ben kimim?!" (yaşamak, 120)
3
+
-entiri.verilen_downvote
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela,yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
2
+
-entiri.verilen_downvote
yaşamsal fonksiyonlarımı yerine getiriyorum eğer yaşamak buysa.
bazen neden yaşadığımı sorguluyorum,ne işe yaradığımı düşünüyorum. düşünmekle bulamıyorum bir cevap. neden veya ne için yaşadığımı bilmiyorum. körlemeye yaşıyorum,nasıl denk gelirse...
etrafımda birinin tebessümüne sebebiyet verince diyorum işte yaşamak bu,bir mutluluk geliyor ama kısa sürüyor. sonra aklıma düşüyor benim yüzümde kim tebessüm bırakıyor diye. onlara yeterince değeri veriyor muyum diye düşünüyorum. düşünmekle çıkamıyorum bu işin içinden.
benim için yaşamak; düşünmemek. ne zaman düşünmezsem birşeyleri işte o zaman diyorum sen yaşıyorsun...
2
+
-entiri.verilen_downvote
yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür,
ve bir orman gibi kardeşçesine!
-nâzım
1
bunu yazmak için girmiştim oysa ki :) - reyni 15.12.2016 13:09:15 |#3023459
1
+
-entiri.verilen_downvote
yapmayı beceremediğim yegane şey
3
+
-entiri.verilen_downvote
şimdiye dek duyduğum en iyi tanımlarından biri için;
"yaşamak uykumu bölüyor."
mükemmel bir tanım.
9
+
-entiri.verilen_downvote
az önce bayılmak başlığında bir entrye denk geldim. "insan bayıldığını ayıldığında anlıyor, çok garip" demiş bir arkadaş.
sanırım yaşamak da böyle olacak. insan yaşadığını ancak öldüğünde anlayacak. ve ne acı ki;
(bkz: ölüm var)
-1
+
-entiri.verilen_downvote
benimkine yaşamak denmez bomboş yaşıyorum bu hayatı
6
+
-entiri.verilen_downvote
geçenlerde boş deryalara daldığım bir gecenin sabaha karşısında kafamı tam da yastığa koymuşken birden bire aklıma benim de birgün öleceğim geldi, kanım dondu. kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. şu gençliğimin bir gün benden gideceğini düşünmek bile korkuttu. yaşamalıyım dedim, gençken her şeyi acısıyla mutluluğuyla yaşamalıyım dedim.
akıllara direkt şu şiir geliyor.
''yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.''
(bkz: yaşamaya dair)(bkz: nazım hikmet ran)
bir cahit zarifoğlu şiiri.
--- spoiler ---
görüyordun, beni hissediyordun.
ve o zaman başladı.
iste yine bir şey var.
bakıyordum sana.
şimdi birşeysin benim için...
varsın. fakat bocalıyordum.
gizlice düşündüğüm, farkedilmesinden korktuğum hakikat sen miydin, yoksa ben, hatırasızlığı, boşluğu, en ucuz şekilde, sırtımdan korkakça, hiç bir teşebbüste bulunmadan birden bire atmak için yine hayal mi kuruyordum.
dedim ya işte, bocalıyorum.
yeniden yaşamaya başlamak kolay mı?
--- spoiler ---
0
+
-entiri.verilen_downvote
pek ciddiye alınmayan şey.
0
+
-entiri.verilen_downvote
ölmemeye çalışmak ve ölmekten ibaret olduğu kanısına, kendime üzülerek, vardım. hobilerimiz eğlencelerimiz falan boşuna geliyor. salak salak şeyleri kim uydurduysa büyük kontrol mekanizmaları yaratmış. sürekli baskı isyana yol açacağından dolayı ferahlatıcı etki veriyor bunlar. amaç bir birey olmak, bunun yolu ise güç birleştirmek. güç birleştirmek birey olmanın tam tersi. sistemi yok etmek için sistemi yaratmak gerekiyor. diyecek bir şeyim veya bir çözüm yolum yok. ama keşke böyle olmasaydı be.
6
+
-entiri.verilen_downvote
yu hua'nın yazıldığı dönem çin'de yasaklanan, fakat aldığı ödüllerle önü alınamayan romanı. hikayeyi tüm tarihi arka planından bağımsız okuduklarında bile pek çok arkadaşımı ağlattı. yaşanmışlığı da katınca etkilerinin artması kaçınılmaz. basit dili ve şimdi ne olacak merakıyla bir çırpıda okunabilir bir kitap.
hızlı giden bir arabada elini camdan çıkarıp havayı avuçlarında hissetmek gibidir böyleleri için yaşamak. hissedersin birçok şeyi, ama tarif edemezsin.
(bkz: atılay aşkaroğlu)
“ Yaşadığımı hissetmem gerek,
ölmem gerekse bile. ”
-Simone de Beauvoir
-1
+
-entiri.verilen_downvote
Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm
Ben senin için yaşamayı göze almışım
0
+
-entiri.verilen_downvote
Yaşamak içimden gelmiyor artık.
0
+
-entiri.verilen_downvote
Gariptir arkadaşlar gerçekten gariptir. Son zamanlarda düşünüyorum da ne için yaşıyoruz, neye uğraşıyoruz.
Doğuyoruz ilk yedi yılı doğru düzgün hatırlamıyoruz bile zaten. Sonra hemen okula gönderiliyoruz. Gerçekten öğrenmek için değilde bu sistem de bir yerlere gelebilmek için ezberler yapmaya başlıyoruz ve koskoca 16 yıl da öyle geçiyor.
Bitiriyoruz hayata tutunma çabası, gelecek kaygısı içinde günler başlıyor. Hadi diyelim aldık emeklerimizin karşılığını.Giriyoruz bir işe ve yine bütün zamanımızı bu sefer de çalışarak geçirmeye başlıyoruz. Belki evleniyoruz ya da evlenmiyoruz tercihe göre. Bütün gücümüz bitene kadar, bir şey yapmaya enerjimiz kalmayana kadar çalışıyoruz kendimiz için, ailemiz için.
Sonra tam çalışma da bitti derken artık zaman var zannederken yaşlanmış oluyoruz. Kazandıklarımızı yemeye bile fırsatımız olmadan yok olup gidiyoruz belki de
Boşa yaşıyoruz gerçekten.
0
+
-entiri.verilen_downvote
Yaşadığını hissettiğinde "yaşamak" olur.
Bir çocuğun gülüşünde, bir çiçeğin açışında, bir canlının büyümesini izlediğinde,bir insanın gülen yüzünde, sevinçten ağlanılan anlarda, sevdiklerinin kaybındaki acıda, ruha şifa dostlarda, sevmekle~sevilmekle...hissedersin yaşadığını.
28
+
-entiri.verilen_downvote
Ne diyordu Halikarnas Balıkçısı: “Bu yaşamak değil, uzun ölüm...”
1
+
-entiri.verilen_downvote
Bir becerebilsem çok güzel şeyler olacakda
2
+
-entiri.verilen_downvote
umrumdadır!
1
+
-entiri.verilen_downvote
Yaşamak, umudunu diri tutabilmektir
Umudu olmayanın yaşamı soluktur...
3
+
-entiri.verilen_downvote
öldürür
1
+
-entiri.verilen_downvote
(Keşke Nazım bey amcanın dediği gibi olsa).
Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine.