"Dedim ya bir şiir olmaz benden.
Aşağı mahallenin haylaz çocuğuyum ben..."
Ruhunu kemikten duvarlara saklayanlara gelsin..
1
+
-entiri.verilen_downvote
Senin gönlün daima meshur ve musahhardır, Mazursun…
Sen gamın ne olduğunu hiç bilmedin, Mazursun.
Ben sensiz bin gece kan yuttum,
Sen bir gece sensiz kalmadın,
Mazursun
0
+
-entiri.verilen_downvote
Birgün gelecek,
Ne hayalim ne de gölgem kalacak,
Bu dünyada.
Artık ne kederim ne de derdim olacak!
Ve benden sana,
Yüzlerce şiir den başka,
Bir parça sitem,
Bir yığın özlem kalacak...
0
+
-entiri.verilen_downvote
Aynı köke bağlı ağacın dalları gibiydik
Hazan vurdu yazımızı
Dört bir yana serildik
Sabrettik hiç tükenmedik
İçimize beton gibi döküldü keder
İnanmış yürekleri ayırmaya ne güç
yeter ne de kudret
Umudun tükenmediği yerde devam eder hayat..
3
+
-entiri.verilen_downvote
Kaçıncı Terkedişin Beni ve Kaçıncı Affedişim Seni
İnsan da eskirmiş meğer.
Bir başına bırakılınca yollarda,
Taşıdığı sevda yük olurmuş omuzlarına.
Şimdi bir mevsimin en tenha yerindeyim.
Adresimi bilen, kimliğimi soran yok.
Tarifi mümkün olmayan şehirlerde yaşıyorum.
Gerçi yaşamak denir mi buna bilmiyorum.
Gün tüketiyor, nefes alıp veriyor, dolup dolup taşıyorum.
Kırılan heveslerimin parçaları kalbime batıyor.
Senden izler taşıdığı için de çıkarıp atamıyorum.
Sana bu satırları, umudumun bittiği yerden yazıyorum.
Yaşamak bir başağrısı gibi çöreklenmiş hayatıma.
Düne dair mutluluğum, yarına dair umudum yok.
Geçsin, gitsin diye izliyorum gün doğumlarını.
Senden izler taşıyor diye kaşıyorum yaralarımı.
Karşılaşmamızın ihtimali dahi yok, biliyorum.
Yine de susturamıyorum işte adını sayıklayan yanımı.
İnsan da eskirmiş meğer.
Eskitirmiş insan, saf ne kadar duygu varsa.
Bir çırpıda heba edermiş, yaşanan onca anıyı.
Onca anıyı; tekrar yaşanır sanıp, umuda sarılırmış.
Eskidik işte bak çiçeğim, eskittik bizi.
Kaç yıl geçti son tebessümün üzerinden?
Kaç bahar geçti, çiçeklenmeden?
Kaç kış geçti, üşüyüp ellerimi aramadan?
Kaçıncı küsüşüm bu sana;
Senden habersiz kaçıncı barışmam seninle.
Kaçıncı terkedişin beni
Ve kaçıncı affedişim seni...
İnsan da eskirmiş meğer, İnsan da...
Emre ÖZDEMİR
dinlemek isteyenler için link
5
+
-entiri.verilen_downvote
...
Gel diye beklemiyorum artık,
Hatta istemiyorum gelmeni.
Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
Benim derdim yeter bana banane!
Alıştım mı yokluğuna?
Vaz mı geçiyorum, varlığından?
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem?
İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem
2
+
-entiri.verilen_downvote
Ordularımı sarayından aldığımda
sokaklar tehlikeliydi
Yıldızlara baktığımda
ruhum kalbimle birleşebildi
Yananları küle çevirdim
ışığım kendimdeydi
Bir daha alamazsın benden
3
+
-entiri.verilen_downvote
Terketmedi sevdan beni
Aç kaldım, susuz kaldım
Hayın, karanlıktı gece
Can garip, can suskun
Can paramparça
Ve ellerim kelepçede
Tütünsüz, uykusuz kaldım
Terketmedi sevdan beni
1
İyi geldi gece gece şairi kim? - franky 22.02.2024 03:31:45 |#4676905
"Kelebeğin kısacık ömrüne duyduğu aşk kadar büyük bir aşkla seviyorum seni .."
aklımda sadece bu kısmı kalmış.Aradım ama şairi de, şiirin devamını da hatırlayamadım:(
2
+
-entiri.verilen_downvote
Madem sensin o.
Madem sevmeksin, gülmeksin, yaşamaksın.
Madem yüzün yüzümde, sesin sesimde.
Yüreğin yüreğimde.
Madem milyarlarca ihtimal varken rastladık birbirimize.
Kal böyle değişme, gitme, bitme, yaşlan benimle.
Cemal Süreya
Eğer ben rüzgar olsaydım
Saçlarını yalayacaktım
Eğer yağmur olsaydım
Kendimi gözlerine düşürecektim
Bu seferde bu yaradan ölmesem
Çiçekler haricinde
Bir daha onu severim
Susuz ahular su içer
Gözlerinin göllerinde
Kanadı körelen kuşlar
Koluna tüner
Kan yayığıdır gönlün
Sürmelerin gecenin mayasıdır
Bu seferde bu yaradan ölmesem
Çiçekler haricinde
Bir daha onu severim
Eğer rüzgar olsaydım
Saçlarını yalayacaktım
Eğer yağmur olsaydım
Kendimi gözlerine düşürecektim
Bu seferde bu yaradan ölmesem
Çiçekler haricinde
Bir daha onu severim.
Renas jiyanKul û kulılk
1
+
-entiri.verilen_downvote
desem ki - cahit sıktı tarancı
vurucu kısmını bırakayım şööyyyleee,
"...günlerden sonra bir gün,
şayet sesimi farkedemezsen
rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
bil ki ölmüşüm.
fakat yine üzülme, müsterih ol;
kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini.
ve neden sonra
tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede,
hatırla ki mahşer günüdür,
ortalığa düşmüşüm seni arıyorum."
0
+
-entiri.verilen_downvote
Size çaresizlikten bahsedeyim
Yatay ve dikey çaresizlikten
Tırnak diplerinden, saç uçlarına kadar olandan
Ve hala içinden çıkamadığım bataklıktan.
Keşkeler dolu, huzurdan uzak
Ve kafamın içinde ki seslerden
Size kendimden bahsedeyim
Enine ve boyuna benden
Yatıralım bir masaya beni
Keselim ortadan ikiye
Yarısı kelime yarısı çaresizliktir
Hep bir çırpınış içinde hayatım
Hep bir kaçış
Bir tek kendimden kaçamıyorum
Bir tek annemin gözlerinden
Size umuttan bahsedeyim
Beni ayakta tutan o ince ipten
Kopsa, kopacak hayatla bağım
Ve kahkahalar atarak gideceğim
Hepinizin gideceği o son durağa
İçinde pişmanlık olan kadınlar olacak
İçimde pişmanlık olanlar da
Sesimin ve gülüşümün azaldığı gibi
Yavaş yavaş azalacak umudum
Ve sonra bir gün...
Size gitmelerden bahsedeyim
Avaz avaz sessiz çığlıklar atarak
Sesini kimseye duyurmadan
Sessizce olan gidişlerden
Bir devrim gibi
Yeni bir gün gibi
Ve bir çığ gibi olan
Size ayrılıktan bahsedeyim
Ölümün eş anlamlısı olandan
Tüm kemiklerinizin tenine battığı
Ve doğuma eş değer olan o acıdan
Susmayı öğretiyor insana
Azala azala susmayı
Ve sonra bir gün
Bir ölüm gibi sessizce gidiyorsun
"Ölümü özlemeyen, aşkı bilemez."
Çok özledim.
Mehmet YEL
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
Iyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
Fedakarliğimi anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşiyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacagız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
Içimden bir şey :
belki diyor.
0
+
-entiri.verilen_downvote
Tanrım açamadık içimizi
Arık buluşmamız mahşere kaldı.
Ne yelken ne gemi var limanda
Kaçmak bir uzun sefere kaldı.
Mercan bir sahildeymiş gemiler
Bulmak kasvetli günlere kaldı
0
+
-entiri.verilen_downvote
Ben Bu Cihana Sığmazam
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam
1. (İki cihan (dünya ve ahiret) benim içime sığar, ancak ben bu dünyaya sığmam.
Mekansızlık cevheri bende, ben bu aleme sığmam.)
2. Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam
2. (Bütün varlıklar ve mekan benim delilimdir. Başlangıcım varlık sahibi olan Zat'la başlar.
Sen beni bu işaretle tanı, ama bil ki ben bu işarete de sığmam.)
3. Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile biliş
Hakkı bilen bilir ki ben zann'ü gümâna sığmazam
(Hiç kimse zanla, kuşkuyla Hakk'ı bilenlerden olmadı.
Hakk'ı bilen bilir ki, ben zanna ve kuşkuya da sığmam.)
4. Sûrete bak vü ma'nîyi sûret içinde tanı kim
Cism ile cân benim velî cism ile câna sığmazam
4. (Dış görünüşe bakıp bu dış görünüş içinde gerçek manayı, iç görünüşü tanı.
Çünkü beden de, ruh da benim. Ancak ben ruha da, bedene de sığmam.)
5. Hem sadefim hem inciyim haşr ü sırât
Bunca kumâş ü raht ile ben bu dükâna sığmazam
5. (Hem inci kabuğu, hem de inciyim, yani hem dış hem iç. Mahşer meydanı ve Sırat.
Bunca kumaş ve binek takımıyla ben bu dükkâna sığmam.)
6. Genc-i nihân benim ben uş ayn-ı ayân benim ben uş Gevher-i kân benim ben uş bahr ile kâna sığmazam
6. (İşte gizli hazine benim. Görünenin aynısı işte benim. Bu hazine kaynağının incisi de işte benim. Ancak ben ne denize, ne de kaynağa sığmam.)
7. Arş ile ferş ü kâf ü nûn bende bulundu cümle çün.Kes sözünü uzatma kim şerh u beyâna sığmazam
7. (Yeryüzü ile gökyüzü ve "kâf" ile "nun" gibi bütün herşey bende bulunduğu için, ey bana akıl vermeye kalkışan kişi sesini kes. Çünkü ben, sözlere ve açıklamalara sığmam.)
8. Gerçi muhît-i a'zâmım adım âdem durur âdemim
Dâr ile kün fekân benim ben mu mekâna sığmazam
8. (Gerçi her tarafı kaplayan ulu varlık benim, adım insan olduğu için, insanım.
Mâlik olan da, "ol" denilince olan da benim, ben bu mekana da sığmam.)
9. Cân ile hem cihân benim dehr ile hem zamân benim
Gör bu latifeyi ki ben dehr ü zamâna sığmazam
9. (Ruhla aynı cihanı paylaşan, âlemle aynı zamanı yaşayan benim. Ancak şu hoşluğa bak ki, ben ne bu âleme, ne de bu zamana sığarım.)
10. Encüm ile felek benim vahy ile melek benim
Çek dilini vü epsem ol ben bu lisâna sığmazam
10. (Yıldızlarla felek benim. Vahiy de, melek de benim. Dilini tut ve konuşma,
çünkü ben bu dile de sığmam.)
11. Zerre benim güneş benim çâr ile penc ü şeş benim
Sûreti gör beyân ile çünkü beyâna sığmazam
11. (En küçük varlık da, güneş de benim. Dört (dört unsur: toprak, su, rüzgâr, ateş), beş (beş duyu) ile altı (altı yön: sağ, sol, ön, arka, üst, alt) da benim. Sözle anlatılan görünüşü gör, ancak ben anlatılana da sığmam.)
12. Zât ileyim sıfât ile Kadr ileyim Berât ile
Gül-şekerim nebât ile piste-dehâna sığmazam
12. (Sıfatımdan dolayı Zât ile birlikteyim, Berat'ım, imtiyazım nedeniyle Kadr içindeyim, itibardayım. Şeker kamışı sayesinde gül tatlısıyım.Kapalı ağızlara sığmam.)
13. Şehd ile hem şeker hem şems benim kamer benim
Rûh-ı revân bağışlarım rûh-ı revâna sığmazam
13. (Bal ile şeker benim Güneş benim, Ay benim. Herkese akıcı bir ruh bağışlarım, ancak kendim bu akıcı ruha sığmam.)
14. Tîr benim kemân benim pîr benim civân benim
Devlet-i câvidan benim îne vü âna sığmazam
14. (Ok benim, yay benim, yaşlı benim, genç benim, sonsuz devlet benim, mekana ve zamana sığmam.)
15. Yer ü gökü düzen benim geri dönüp bozan benim
Cümle yazı yazan benim ben bu dîvâna sığmazam
15. (Yerle göğü düzenleyen benim, sonra dönüp bozan benim bütün yazıları yazan benim, ben bu divâna sığmam.)
16. Nâra yanan şecer benim çarha çıkar hacer benim
Gör bu odun zebânesin ben bu zebâne sığmazam
16. (Ateşten yanan ağaç benim, göğe çıkan taş benim. Bu ateşin alevini gör. Ben bu lügate sığmam.)
17. Gerçi bugün Nesîmîyim Hâşîmîyim Kureyşîyim
Bundan uludur âyetim âyet ü şâna sığmazam
17. (Gerçi bugün Nesimîyim, Hâşîmîyim Kureyşîyim ama menzilim bundan
büyüktür, ben menzile ve şâna sığmam.)
Seyyid Nesimî
2
+
-entiri.verilen_downvote
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini
Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm
Sende tattım yemişlerin cümlesini
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin.
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi fark edemezsen
Rüzgarların nehirlerin kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme müsterih ol
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
şiirimin adı şiirim.
ŞiiRiM
aralarında hiç ayrım yapmazdım.
ha gözlerin ha şiirim.
ama sen kolpa çıktın mirim.
meraklanma bir gün elbet borcumu gönderirim.
diririm diririm diririm.
2
+
-entiri.verilen_downvote
Dalgınım;
Dalıp dalıp gidiyorum bu ara,
Neyi nereye koyduğumu unutuyorum.
Dargınım;
Kırıla döküle gidiyorum bu ara,
İnsanlar o kadar acımasız ki;
Kimi nereye koyduysam bulamıyorum...
0
+
-entiri.verilen_downvote
şiirimin adı ahirim sen oldun şiirim sensin.
AHiRiM SEN OLDUN ŞiiRiM SENSiN
ula atletico ne zalım şeysin
bırak bi kere de girona yensin
ambargonuzu sikim deyyuslar
ahirim sen oldun siirim sensin
1
+
-entiri.verilen_downvote
Seni öldürüyorum sevgilim
Öldürüyorum kendimi
Boynumda geçmişin izleri
Dudakların, dudakların ölümün nefesi
Seni öldürüyorum sevgilim
Öldürüyorum kendimi
Saçlarımda parmaklarının izleri
Gözlerin, gözlerin ölümün kafesi
Seni öldürüyorum sevgilim
Öldürüyorum kendimi
Yanaklarımda süzülen damlalar yağmurun sesi
Ellerin, ellerin keskin bir bıçak
Seni öldürüyorum sevgilim
Öldürüyorum kendimi
Ciğerlerimde son kez senin kokun
Ağzın ağzından dökülen benim kanım
Seni öldürüyorum sevgilim
Öldürüyorum kendimi
Üzerime yağıyorsun kanla karışık
Sen, sen sevgilim tanrı değilsin ama
Yaşattığın kadar yaşıyorum..:)
1
+
-entiri.verilen_downvote
Seni düşünmek güzel şey ümitli şey
0
+
-entiri.verilen_downvote
şiirimin adı şiirine bandım.
ŞiiRiNE BANDIM
sabah yine öğle vakti uykumdan uyandım
aynaya baktım gördüğümden utandım
Sabah ezanı okumadan uyuyamamaktan usandım
bedavaya sandım şiirine bandım
İşte ben hep böyle bildiğin gibi:
Kaderi öpüp başıma komuşum,
Gülüşüm, oturuşum, konuşuşum,
Belli efendim, besbelli
Yaşamaktan soğumuşum.
Yaz yağmurları misali yıllarca
Yağmış durmuşum kendi içime.
Zaten dünya öyle dünya ki kim kime
Herkes kendi derdine anca,
Herkesin yüreği lime lime...
2
+
-entiri.verilen_downvote
Ağrılardan bir dağ geldi oturdu ömrümüze…
Ama sen masal kuşlarını küstürme.
Onlar getirecek güneşi, karanlık göğümüze…
Tükenme!
Su durur, Ay unutur
Bakışsız kalır deniz, mavisi solar
mehtapsız kalır aşıklar…
Tükenme!
Çarpa çarpa kırar boynunu serçeler, göğsümün kafesinde
Ritmini yitirir solumdaki kan gülü
kurur orada… Öylece…
Kara çocuk… Tükenme!
Kırılan kemik… Atomlarına ayrılan biblo,
Tuz ve nar aşkına!
Yani ki, kanayan kolumuz kanadımız, adımlarımız…
dağılan avuç içi haritamız aşkına!
Bitme!
-Ki olmaz… Olmaz böyle dağılmak.
Sevgilinin saçları rüzgarda dağılır örneğin
Bir çocuk gülümser, bulutlar dağılır örneğin…
Yok. değil bu benim bildiğim,
dağılmak…
Kırılmak… Ağrımak… Başka.
Dünya adaletsiz çocuk… Dünya zorba
Belki eşitleniriz bir gün aşkla
Bu kekeme, toz ve duman şarkıyı iyi belle;
-Öyle durdum ki sana, demirim pas içinde.
İçime susmaktan, derinde besmelem, yosun içinde.
Besmelem ki…
Dağılan… Kırılan… Ağrıyan… Kara çocuk.
Buna “amin” de.
Kalk!
Al göğüme bıraktığın yağmurları
Al bu satırları…
-Ah yetmiyor… Yetmiyor hiç bir sözcük iyileştirmeye…
Bir hayali yeniden kurmak için söz sırası ellerimizde.
Ama ellerin senin,
Yok… ellerin gibisi yok…
Kıpırda!
Yürüdükçe sancıyan bir yolu geçeceğiz birlikte
Ve baharın yeşilini akıtacağım,
incinmiş bilek gibi bakan gözlerine…
Değil bu… solmanın sırası hiç değil…
Düşüp de kalmanın, yıldız saymanın…
Durma!
Adı illa ki umut olan bir çağa tay gibi koşmak gerektir
Un ufak olsa da sol yanımız, kara çocuk, sevdayla…
1
+
-entiri.verilen_downvote
anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
senden istemiyordum ne tacı ne sarayı
karnında yaşıyordum kafiydi saadetim
bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün?
kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?
koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.
bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı.
0
+
-entiri.verilen_downvote
ne tuhaftır şu insanlar;
kimi zincirler içinde hür,
kimi esir olmaktan bahtiyar.
kimi de benim gibi bin bir şeyi düşünür.
ne tuhaftır şu insanlar;
kimini yel alır, su götürür.
kiminin çilesi sürer mezara kadar.
kimi de gününü gün etmeyi düşünür.
insan insanın kadrini bilmezmiş meğer.
anlaşılmadı gitti mısralarım.
çünkü; insanlar benim halime güler,
bense onlar için ağlarım.
insan insanın kadrini bilmezmiş meğer.
birimiz gülsek, ağlıyor onumuz.
bizden kara değilmiş geceler,
bari karanlık olmasaydı sonumuz.
2
+
-entiri.verilen_downvote
"sizin hiç babanız öldü mü?
benim bir kere öldü kör oldum
yıkadılar aldılar götürdüler
babamdan ummazdım bunu kör oldum."