metrobüsün cam kenarına doğru olan koltuğunda oturuyordum. gidilen durak sayısı arttıkça insanlar doldurmaya başladı otobüsü, malumunuz, istanbul...
daha sonra kolumda bir kıpırtı hissettim. yanıma bir kadın oturmuş, kucağında uyuyan bir çocuk, farkında olmadan beni dürtüyor. ayakta da babasıyla duran bir çocuk daha var, arap asıllı bir aileydi. çocuğa işaret ettim kucağıma oturması için, çekindi. annesi kucağındaki çocuğu bana verdi, ayakta olanı aldı yanına.
nasıl sessiz sakin, nasıl uslu diyorum içimden, hiç huysuzluk yapmıyor.
birlikte camdan dışarısını izleye izleye yolu yarıladık. derken başını göğsüme yasladı, gözlerini kapattı, elini elimin üzerine koydu. sıcacık minicik parmakları mest etmeye yetti.
kendimi öyle huzurlu, öyle arınmış hissettim ki, kucağımdaki çocuğun sevdiğim adamdan bir parça olduğunu düşündüğümde bu hissin ne denli katlanabileceğini aklım almadı.
o dinginliğiyle beni de uyutmayı başarmış. gözümü açtığımda anne, baba ve çocuk şaşkınlıkla bizi izliyorlardı.
birbirimize gülümsedik ve çocuğu alıp indiler.
en huzurlu, en hafif öğle uykumdu. hem de hayata karşı takındığım tavrı kökten etkileyebilecek güçte bir hafiflik.
5
yazar burada, kucağındaki çocuk vasıtasıyla bir lisan-ı hafi geliştirip bam teline dokunmuştur :) - kutup tarantulasi 08.04.2016 20:02:59 |#3316129
1
bilakis, yazar ne hissetti ve istediyse açık yüreklilikle dile getirmiştir. :) - nera 08.04.2016 20:13:42 |#3383049
1
yazar, lisan-ı hafi'nin açık yürekliliğin en berrak hali olduğunu mu bilmemektedir yoksa değdiği bam telinden çıkan sesi ham haliyle duyamayıp yakıştırmış mıdır, merak içerisindeyim :) - kutup tarantulasi 08.04.2016 20:31:39 |#3316130
sövmeyi sevmeyen bir insanım ama bazılarına hayat kıçıyla bile gülerken neden bana güleceği yerde bok atıyo. neden ?
5
+
-entiri.verilen_downvote
gün içinde sıklıkla karşılaştığımız ancak gözümüzdeki suni dert bulutundan çoğunun farkına varamadığımız durumlardır.
sabah uyanınca sıcacık bir yatakta olmak, evde çayını demleyen birilerinin olması, günaydın demek, metroda akbil bastığın suriyeli kadının duası, aynı kadının çocuklarının istasyonda koşarak oyunlar oynayarak ilerlemesi, ineceğin istasyonda yeryüzüne çıkınca gördüğün bembeyaz gökyüzü, hafiften yağan yağmurun oluşturduğu kırık ama güçlü hissiyat, okulda yalnızca üç dersinin olması, yurtdışından gelen arkadaşa sarılmak, birilerinin saçlarını çok beğenmesi, sevdiklerinle lezzetli bir yemek yemek, bir durakta seni arabayla bekleyen birisinin olması, şalına sinen parfüm kokun, bir köpeğin okşanan başı, evine ulaştığında ayaklarının halıya basması, mutfak tenceresindeki kuru fasulyenin varlığı, akşam çay içerek sohbet edebileceğin bir aile ve belki benim göremediğim daha nicesi.
eğer siz sürekli yabani otlara bakarak söylenirseniz arkanızdaki çiçek bahçesine yazık olur. yukarıdaki de oldukça gücenebilir bu duruma. mutlu olun, mutlu olduklarınızla olun.
24
+
-entiri.verilen_downvote
ben küçükken tanımadığım büyük abilerle falan göz göze gelince göz kırparlardı böyle çok hoşuma giderdi. şimdi aynısını ben küçüklere yapıyorum onu yapmak bana da karşımdakine de sebepsizce mutluluk veriyor.
1
bana da bir kaç sene önce mahalle abilerinden biri göz kırpmıştı. ben güneşe bakamaz halde göz kırpıştırırken o benim saçma halime karşılık vermişti. günlerce mutlu olmuştum sebepsiz yere. aklıma geldi şimdi okuyunca. evet bana göz kırpmadın ama sebepsiz mutlu ettin tekrardan. teşekkürler;) - nisyan 28.11.2016 18:45:02 |#2601440
bir keresinde moralim oyle bozuktu ki hani biri dokunsa ağlayacağım.
ekmek almaktan dönen küçük bir çocuk elinde ekmek poşetini sallaya sallaya geliyordu.
beni görünce gülümsedi ve bana "günaydın" dedi.
dokunsalar ağlayacak ben gülmeye başladım ben de "günaydın" dedim.
gülümsetti ve o an belki de gülecek en son insan bendim.
2
+
-entiri.verilen_downvote
mesela bu saatte okula gitmek yerine saate bakıp uyumaya geri dönüyor olsaydım kessin glümserdim
10
+
-entiri.verilen_downvote
köşe başında bir çocuğun minik bir kediyi beslemesi
küçük bir çocuğun dikkatlice sizi izlediğini farkedip güldüğünüzde onunda gülmesi ve kucağınıza çıkmak istemesi hala kötü olmadığıma inanan insanlar var gibi hissettiyor. ne kadar küçük insanlarda olsa.
0
+
-entiri.verilen_downvote
onun gülüşü...
2
+
-entiri.verilen_downvote
eve giderkeb çocuğun biri 1 lira istemişti. bende 5 lira verdim abi sağol falan dedi. dün gece taksiye bindim. eve gideceğim neyse evin önüne geldik. 6 lira eksik çıktı. bende 200ü çıkardım bozsun bari diye. şöför dedi abi gençten bi çocuk 5 lira fazla bıraktı eksik olanı tamamlarsın diye dedi. içimden geçti inş o çocuktur diye. gayet mutlu oldum.
0
+
-entiri.verilen_downvote
kendi kendine konuşurken bi teyzenin veyahut amcanın sana bakarak gülümsemesi belki deli falan diyo ama yinede hoş
1
+
-entiri.verilen_downvote
her gün markette karşılaştığınız kız çocuğunun size artık merhaba demeye başlaması ve hatırınızı sorup bugün neden o renk ruj sürdüğünüze dair açıklama beklemesidir.
4
+
-entiri.verilen_downvote
yabancı bir üniversite de yağmurun altında namaz kılan adama şemsiye tutan çocuk seni de unutmadık.
1
+
-entiri.verilen_downvote
açık alanda otururken yanınıza gelen ve size sırnaşan kedi ve köpekler
0
+
-entiri.verilen_downvote
muslera'dır kardeşim mus-le-ra. taşşaklarına kurban
1
+
-entiri.verilen_downvote
adımlarımı ve kapı sesini her duyduğunda koşarak kapının ağzına gelip bana seslenen köpeğim
0
+
-entiri.verilen_downvote
annemin yakışıklı oğlum benim demesi
6
+
-entiri.verilen_downvote
bir insanla makamının, mesleğinin gerektirdiği pozisyonun dışındayken muhabbet etmek. hoca-öğrenci, patron-işçi gibi. çünkü bakıyorsunuz ki, en üst mevkide de olsa, mesaisini doldurarak ceketini sırtına geçirmiş, yorgun argın evine gitmeye çalışan o insan da, sizin gibidir. sizin gibi dertleri, sizin gibi duyguları vardır. size mesleki terimlerle işinden bahsetmez. belki karşılıklı birer sigara yakarsınız; eşinden, çocuklarından ya da eğer yoksa, hayatının genel gidişatından, yani asıl gerçeklerden bahseder. yani söylemek istediğim: maddiyattan soyununca, geriye yalnızca insan kalır. ve insanların " en insan " halleri, bu çıplak halleridir.
kardeşimle aramızda 7 yaş olması küçüklüğümüzden beri yaşadığımız kavgaları durdurmak yerine arttırmıştı. bu aralar oldukça iyiyiz tabi. bundan seneler önce kavga ederdik ve her seferinde o benim saçlarımı çekerdi. ben abla olarak kıyamazdım tabi. seneler sonra günlüğünü bulduk, beraber okuduk. öğretmenleri 'yaşadığınız en büyük pişmanlığınız nedir? neyi değiştirmek isterdiniz?' diye sormuş. kardeşim de 'ablamın saçını çekip onu üzdüğüm zaman' demiş. gel de sevme bu çocuğu.
1
+
-entiri.verilen_downvote
aslında olay oldukça basit.
iki kız festivale gittik, çok eğleniyoruz tabi. önümdeki çocuğu gördüm sonra. bütün konser gözümü üstünden ayıramadım, tabi arkasından görüyordum da olsun değişik hissettim. aradan iki ay falan geçti sanırım. arkadaşımla kafede oturuyoruz. bir arkadaş gelecek, notları alacak benden dedi. tamam dedim, bekle bekle. geldi arkadaşı muhabbet ettik. sonra benim numaramı almış çocuk. mesaj attı konuşmaya başladık. bir hafta kadar konuştuktan sonra 'athenayı çok severim, aa ben de çok severim, şu festivalde izledim en son' muhabbetiyle 'yoksa sen arkamdaki kiz misin' dedi. ikimiz de birbirimizi tanımamışız, ama konserde önümde duran çocuktu. o anki heyecan anlatılmaz...
not: şimdi iletişimimizi kestik.
0
+
-entiri.verilen_downvote
yavru kediler ..
0
+
-entiri.verilen_downvote
berberde sıranı beklerken,küçük bi çocuk görürsün ya hani traşta koltuğa tahta koyarlar,devleşir o çocuk berber koltuğunda,baba oğul gelmişlerdir berbere,o çocuğun ilk gelişidir berbere,o kadar korkar ki makaslardan,makina seslerinden,ağlar da durur babasına ağlar,babası daşşak geçer gibi resmini akraba watsapp'ına atmakla meşguldür çocuk feryat figan ederken,öyle böyle küçük çocuğun traşı biter,berber abi çocuğa bi şeker,çikoata veririr,çocuk normal çocukluğuna dönerek,gülümsemeye başlar,beş dakika önce yediği ilk kazıktan eser yoktur yüzünde,ve iki baba oğul el ele tutuşaraj ayrılırlar berberden ve çocuk hayat karşısında daha nice kazık yiyeceğinden bir haber halde sonraki traş zamanını bekler,
1
+
-entiri.verilen_downvote
arkadaşım 1-2 hafta önce instagram açtı,dün akşam sevgililerin mesajlaşmalarını paylaşan bir sayfa bulmuş instagramda. dün akşam sevgilisi ile olan mesajın bir bölümünü atmış,paylaşmışlar. nasıl sevindi,hemen yanıma geldi sevinçten havalara zıplıyor. bu akşam benim attığım şeyin altına 2 tane çocuk "göt" yazmış dedi. gözlerimden yaşlar aktı,2 kilo vermişimdir gülerken. sonra geri takip demek olduğunu açıkladım tabi.
1
+
-entiri.verilen_downvote
günaydınlaşmak çok güzel bir detay
2
+
-entiri.verilen_downvote
uzun süredir giymediğin montun cebinden para çıkması.
2
+
-entiri.verilen_downvote
sabah okulu veya sokakları temizleyen amcalara selam verip kolay gelsin deyince onların gülümseyip dua etmeleri. cidden muhtelem bi detay
3
+
-entiri.verilen_downvote
hayatınızda sevincinize sizden çok sevinip, üzüntünüze sizden çok üzülen birilerinin olması.
sevilmek ulan! sevildiğini bilmek!
1
+
-entiri.verilen_downvote
yıldızların olması
1
+
-entiri.verilen_downvote
bankta otururken yanyana tanış olmayan insanların ellerindeki krakeri paylaşması, farklı insanların aynı hissi yaşayabilmesi gerçeği..
ha bir de - (bkz: merhamet )
0
+
-entiri.verilen_downvote
çocuklara güldüğünüzde size karşılık vermeleri bence bu harika bir detay
5
+
-entiri.verilen_downvote
hastane bahçesinde otururken yanına gelen minik bi çocuğun sana gülümseyip konuşması
7
+
-entiri.verilen_downvote
mahallemde down sendromu bi kardesimiz var. aslında bizden yaşça büyük. çok sempatik bi yapısı var. ben sehir dışında üniversite okuyorum. memleketime gittiğimde beni gördü kanka diye bağırmaya çalıştı ben fark ettim bana bağırdığını gittim sarıldık. çok mutlu oldu. onu gülerken görünce bende mutlu oluyorum.
3
+
-entiri.verilen_downvote
küçük bir çocuğun size gülümsemesi.insanın içi huzur doluyor valla.
2
+
-entiri.verilen_downvote
tanımadığınız bir çocuğun yada bir bebeğin göz göze geldiğinizde size gülmesi.
1
+
-entiri.verilen_downvote
yatağına oyuncak bebeklerini yatırıp koltukta uyuyan kız
2
+
-entiri.verilen_downvote
"bu zamana rağmen hala iyi insanlarda varmış " cümlesini içtenlikle söylememize sebep olan insan.