sözlük yazarlarının başına gelen ilginç olaylar

mesela; (bkz: çocuk diye sevilen kişinin cüce çıkması)

geçen gün dişçideydim. dişimi çektiricem sıra bekliyorum bayada kalabalıktı, baya sessizleşti ama ortam. sonra "ııaaaaaaaahhhhh" diye bi yakarış geldi bi odadan. birisinin dişi çekilirken acıdı sandı herkes "yazık ya, ne acımıştır..." gibisinden söylendiler sonra bi süre geçti 25dk. filan orasının kapısı açıldı ve bi bayan çıktı içerden kırmızı ruj sürmüş mini etekli bi bayan. saçı başı filan dağılmıştı ve mutlu bi şekilde çıktı gitti.. kimse ne olduğuna anlam veremedi yada vermek istemedi. aklıma geldikçe gülerim😂😂

izmir de otobüs için sıra bekliyorum erken gelmiştim ve en öndeyim(öyle hemen binemiyosun kalkış saati açılıyor kapılar) neyse iki tane kız çocuğu yanlarında annesi okuldan almış çocukları o küçük kız bana, "abi biz engelliyiz önce binelim mi"dedi. annesine baktım kadın kafasını eğdi yüzü düştü, üzüldü onların elinde olan bi şey değildi ki sonuçta. "tabi abisi buyur bin dedim" kız gerçekten zihinsel engelliydi ama o an o kadar kötü hissettim ki annesi çok üzgündü kız kendisiyle barışık bu şekilde yaşamaya alışmış adapte olmuş ve gülebiliyodu o gün kendime geldim işte elimdeki her şeyin kıymetini anladım ottan boktan şeyler için üzmemeye başladım kendimi ama asıl engelli olan o kız değil birbirinin üstüne çıkan yolcular otobüs 2 dk geç kalınca yaygara çıkaran teyzeler engelliydi aslında elinizdeki şeylerin kıymetini bilin arkadaşlar inanın sizin dertlerinizden daha büyük dertler var bu dünyada

diyarbakır'da görme engelli bir vatandaşın beni araba çarpmasından kurtarması. tüm gün gezdirmiştim onu. gerçi o beni gezdirmişti.

yaz tatilinde baska bi sehirde gecenin bi vakti sahilde ates istedigim adamin tatil donusu ust katimiza tasinmasi

bugün olan bi olay 98'li bi kız faceden mesaj atıp arkadasının beni dört yıldır sevdiğini söyledi çok şaşırdım bana mesaj atan kız dört yıl önce 13 yaşında oluyor arkadasıda 14 olsun ben o zaman 18 yaşındaydım yeni jenerasyon sıkıntılı geliyor. yaş problemi gibi oldu aq.

rüyamda gördüğüm eski sevgilimi o günün öğleni görmem. ve bu olaydan sonra 5 yıl geçmiştir daha da hiç görmedim kızı.

farid farjatin o aglatan keman sesini dinliyordum kulaklikla bi osturasim geldi misafirlerin icinde osturdum ben osuruk sesini duymadim muzik dinledigim icin acaba misafirler duydu mu ? cok ayip ettik amk

az önce metrobüste uyuyan bir adam ne diyosun lan sen diye bağırarak direğe yumruk attı. elinin acısıyla uyandı, sonra tekrar uyumaya devam etti. şu an kahkaha atarak yazıyorum inşallah gelip beni öldürmez manyak.

istanbul'da kocamustafapaşa otobüsünde yaşlı bir amcaya yer vermiştim. ceplerini karıştırdıktan sonra beni çağırdı, kulağıma fısıldadı: "bu hayatta hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz" elime bir şeyler sıkıştırdı. bir de açtım avcumu ki bir adet napoliten çikolata.

gereksiz insanlardan biriyle ismim aynı olduğu için müşterilerimden biri adınız benzemiş kaderiniz ona benzemesin diyerek kendi çapında epey eğlenmiştir. o an komikti de anlatınca olmadı..

sevdigim kisinin beni sevmesi boyle bi sey olamaz dedim oman tanrem ne kadar da ilginç

çocukken su satıyordum tabureme oturan amca sular soğuk mu dedi. tabi amca dedim. ben soğul içemem dedi ve gitti. aslında sular soğuk değildi. bir de üstüne üstlük o gün iflas ettim amk

yaklaşık 15 dakika önce başıma gelen olay. abim ve mahalledekilerle açtığımız 8 kişilik whatsapp grubu var. tipik erkek grubu iste küfürler havada ucusuyor. abimin emre diye arkadaşı var gruptan çıkıp duruyor bizde ibneligine ekliyorduk. velhasıl yine çıktı. rehberimde de 5 tane emre var. (insanlari soyadlarini kaydetmeyi sevmem) daha sonra o emre yerine sınıftan ayar olduğum hafif de kinli olduğum emre'yi eklemişim. çocuk burasi ne ayak yaziyor bende bizim emre diye sövüyorum. sonuç: az önce aradı sövdü tabi ben de alta kalmamak ve suçluluk psikolojisinin verdiği rehavetle daha kötü sövdüm. nur topu gibi düşmanlığımız oldu amk.

ilk duyduğumda inanmadığım bi olaydı ve denedim. trabzon-eskişehir maçı için eskişehirden trabzona gittim bi iki gün erken gittim kuzenim orda okuyodu. her neyse bana dedi ki şu adama palamut cafeyi sorsana dedi. bende gittim"pardon palamut cafe erde biliyo musunuz?" dedim adam evet dedi. sadece evet nasıl giderim diye soramadım bile kuzen yarıldı arkada tabi mk.

ilkokulda okulun yanında ki bakkala gidip çikolata almıştım hergünkinden farklı birine para vermiştim kasada bakkalın kapısında çikolatamı açtım içeri bi döndüm para verdiğin 17-18 yaşındaki çocuk çikolata almış kasada ödeme yapıyor yanımdan geçerken başımı okşadı gitti..

banklarda bulusmak icin arkadasimi bekliyodum dua karti dagitan 20 22 yaslarida bi genc cocuk diger herkese yalvardi felan almalari icin sonra bana geldi yok dedim tesekkur ederim israr edecek zannettim ama dondu arkasini tam gidiyodu geri geldi yanima ve " abla allah sevdiginden ayirmasin seni " dedi

okul gorevi olarak disarida broşür dagitiyoduk. arkadasin biri bi amcaya broşürü vermis. bende ilerde duruyorum baskalarina veririyorum. amca geldi bana broşürü verdi " bende dağıtıyorum kizim al al " dedi. ben de bos bulundum aldim. arkadaslarin hepsi bana gülüyo felan. bi baktim dagittigim broşürü vermis amca. amacı neydi bilmiyom.

şuan yaptığım olay işe geç kaldım sarhoş olup. şuan hastahaneye geldim alkol komasına girdim zehirlendim diye yaygara çıkardım kan verdim serum yiyorum müdür kızıyodu acımaya başladı ortalık karıştı amk yazamıcam 2. muayene sıram geldi

maaşımı ilk yatırdıklarında bankamatiğin başında dans etmiştim

esenlerde dersten erken cikip minubuse bindim bir baktim adam yanimdaki adamin cuzdanini calacak bagirarak dedim ne yapiyon sen , hirsiz var falan filan sonra hırsızlardan dayak yedim esenlerde hirsizlara bulasmayacaksin gordugun zaman yari yariya boluselim de gec para vermese bile buda bizden diyip dovmez.

kütahya garında kapıdan bakarken tren ile beton arasına düştüm tren sadece 2-3 cm hareket edip durdu babam kolumdan cekip çıkardı beni olay gectikten sonra anneme sen mi itledin beni diye sordum

2 liraya oynadığım iddia kuponundan 728 lira tutturmam

kız kardeşim 3-4 yaşlarındayken bir ara balkona çıkmıştı. ben de salondaydım o sıra. ulan bir ağlama sesi geldi ama feryat figan, ödüm koptu. ben de ne yapacağımı bilmiyorum ortaokuldayım o sıra. neyse gittim balkona bunun yanına. görünürde bir şey yok. sadece dışarısını gösteriyor. "ne oldu?" dedim. ses yok, gözyaşlarını siliyor. "neden ağlıyorsun?" dedim. çöpçüleri göstererek; "şu adamlar bizim çöpümüzü çaldılar." dedi hasjahaj :))

biraz büyükçe bir güneş gözlüğüm vardı yolda yürürken ayağım takıldı tökezledim adamın biri döndü kaba bir ifadeyle araba farı gibi gözlükleri takmış yürüyemezsin tabi dedi şok olmuştum

bi arkadaşim anlatti bunu bigün bunların mahahllesinde dönerci adam bi esnafla kavgaya tutuşmuş baya gürültü patırtı çıkmış neyse ayırmışlar bunları dönerciyi kahveye cekmişler diyormuşki dönerci ben bu mahallede kimsenin tavuğuna kışş demedim ahahhaah biride çıkıp demesinmi aq mahallede tavuk mu bıraktı kese kese :dd

her kız gibi benim de en yakın arkadaşım merve ve fırsat buldukça onlara yatıya gidiyorum. son beş aydır mervelere üç kere gittim ve üçünde de o evden cenaze çıktı. ilkinde kızla buluştuk, cafede otururken telefon geldi, dedesi ölmüş. eve gidip temizlik yaptık, gelen giden olur diye. ikinci gidişimde onların evinin otobüsüne bindim, merve beni aradı, ananem öldü hastanedeyiz diye. bu son gidişimde iftar için gitmiştik, sahur vakti telefon geldi, babaannesi hastaneye kaldırılmış ve mervenin babası yetişemeden ölmüş. kendimi iyice azrailin yan sanayisi gibi hissediyorum. bir sonrakine bir şey olur diye kıza gitmeye korkuyorum.

ilginç midir bilmiyorum ama kardeşim dediğim insanın sevgilimi evine attığını öğrenmek herhalde

eski sevgilimlerin orada bir fırın var adı ''yaran'' her aklıma geldiğinde gülerim bir gün ben bu gerizekalıyı aradım nerdesin dedim ''yarandayım canım'' dedi ''ne yarası ne diyosun'' felan dedim ''yarandayım işte yaran yaran'' felan diye üsteledi boşuna gerizekalı demiyorum 15 dakika kadar yaranın ne olduğunu öğrenmeye çalıştım fırın olduğunu söyledi sonunda tabi ama hayatımın en gerizekalı telefon konuşmasını yaşadım yarandayın nedir gerizekalı ne biliyim fırındayım der insan ekmek alıyorum der yaran ne tabi bu kankalarınla aramızda dalga meselesi olmuştu aylarca ''nerdesin canım'' ''kanayan yarandayım canım'' felan diye

saat gece 12.30 1 suları. arkadaşımın evinin önünde oturduk geyik muhabbeti yapıyoruz. arkadaşın evıde mersinin en sessiz mahallelerinden birisinde. uzaktan birisinın geldiğini gördüm. yaklaştıkca netleşti rahibe kostümü giymiş bir kadın elinde bir tabakla üstüme doğru yürüyor. ben anlam veremediğim için donup kaldım 1 dakika. kadın beni yanına çağırdı. gitmedim gel gel dedi gittim. tabakta yeni dünya (malta eriği) varmış. bize toplamış. okumuş üflemiş. yeni dünyaları yiyip kadına dua edecekmişiz. öyle istedi. tabağı verdi uzaklaştı. 100 metre sonra köşeyi döndü. ben gitti diye düşünürken dönüp baktığımda köşe başından sadece tek gözünü çıkartıp bana baktığını gördüm. korkudan yeni dünyaların hepsini yedim. 5 dakika beni öylece izledi. kalbim 3000 4000 atıyor ama saniyede. kadın geri geldi. tabagımı geri alabilir miyim dedi. arkadaş içeriye tabağı yıkamaya gitti. ben kadınla başbaşa kaldım. kadın yere çömelip gözlerime kitlendi ve birşeyler mırıldanmaya başladı. ben daha beter korktum. ufaktan ufaktan ardımdan akmaya başladı ter. arkadaş tabağı verdi kadın uzaklaştı. aga ben kaçıyorum deyip koşarak eve gıtmeye başladım. kestirmeden 10 dakikada gideceğim yolu ana yola çıkarak 45 dakika uzattım. gece boyu tir tir titredim. ertesi gün olay mahalıne gidip az araştırma yaptıktan sonra anladım kadının aklı dengesi yerinde değilmiş. arkadaşım beni korkarken gördüğünde zevk aldığı için söylememiş durumu. kadın günlük yaşantısına devam ediyor. arkadaşım bu hikayeyi herkese anlatıp gülüyor. ben hala o kadını görecem korkusuyla geceleri sokakta yürümeye korkuyorum.

bir sabah evden kapıyı kitletip çıktık annemle akşam döndüğümüzde kapıyı açtım ve bir anda kedi kuyruğu gördüm anneme söyledim annem eve girdi ve odaya baktı kedi işin tuhafı biz kedi beslemiyoruz ve 7. katta oturuyoruz bu kedi nereden girdi bir ara cin falan sandık sonra kapıyımı açık bıraktık falan düşündük ama o gün hayatımın şokunu yaşamıştım

açıkçası ne kadar ilginç bilmiyorum ama anlatmak isterim... babam araba kullanırken şarkı dinlemesini seven biridir. geçenlerde elinde usb ve bir de kağıt ile gelip ''oğlum şu kağıda birkaç şarkı yazdım, atıver şu usb'ye de arabada dinlerim.'' dedi, sonra aldım usb'yi ve yükledim şarkıları. dün şarkı eşliğinde yolda giderken birden ismail yk-özledim seni çalmaya başladı. babam ''noluyo lan'' dedi, ardından ''rakun ben bunu yazmadım ki kağıda?!'' dedi. ben de şaşırdım, usb'ye eklememiştim çünkü. biraz düşünüp ''yav ben bunu alayım, evde bi bakarım'' dedim. demin usb'yi bilgisayara takıp listeye baktım ve özledim seni listede yoktu. wtf amk?! --- edit: bir şey yazmayı unuttum. babamın listesindeki tüm şarkılar yabancıydı, hani benim bi karıştırma ihtimalim bile yoktu amk.

bir ara asosyal sözlüğün instagram sayfasında geziniyordum entrym paylaşılmış mı diye. paylaşılmıştı ve paylaşılan entrym ise sözlükten 11 artı alınmış şekilde paylaşılmıştı. iki gün sonra instagramdan kim beğenmiş benim yazımı diye bir bakayım dedim entry artısı 12 olmuş. böyle tövbe estafurullah bir şey olmuş yani. ya da alkolü fazla kaçırmış olabilirim.

öyle aman aman ilginç sayılmaz, ama üst üste defalarca kez başıma gelince insan bir düşünüyor tabi. gün içerisinde, uzun zamandır konuşmadığım biri aklıma geliyor ve acaba mesaj atsam mı diye düşünüyorum. sonra ya vazgeçiyorum ya da unutuyorum. birkaç saat sonra o kişiden mesaj alıyorum. veya çok eski bir arkadaş geliyor aklıma, birkaç gün sonra o kişiden arkadaşlık isteği geliyor. ne diyeyim, hoş rastlantılar.

bi ara durduk yere dayak yemiştim,dün gece de oluyordu neredeyse,bu sefer dirsekle karşıladım çocuk bayıldı.

altınyıldızda çalışırken başıma gelmiş olaydır. adam içeri girdi giyimi falan iyi değil sanki son parasıyla takım alacakmış gibi duruyordu. tek takım 350 ikisi 500 kampanyası vardı o zaman. adam geldi teki 250 olmaz mı gibisinden pazarlık yapıyordu ama bilen bilir bu işte pazarlık olmaz yani. neyse olmuyor dedim boynunu büktü gitti bu akşam bizim mağazada iş bitince karşı mağazaya geçtim. orası daha geç kapanıyor. ulan gittim bir de ne göreyim o bana boyun büken adam iki tane pahalı grup takım almış pis pis sırıtıyor kral gibi davranıyor ibine. burda ne işin var diyemedim bile şaşkınlıktan. hala daha aklıma geldikçe gülerim.

cuma günü sabah derse gitmek için ulus-sincan dolmuşuna bindim. her şey normaldi aynı güzergahtan okula giderken armadanın orada(okula max 10 dk varken) şoför yol üstünde inecek yoksa köprünün altından gidicem dedi bizde trafik yüzündendir diye bir şey demedik. adam köprüden çukurambar tarafına inerek oradan taurusun oraya geçti. tabi dolmuştaki herkes şok çünkü bulunduğumuz yer normalde iki vesayetle gelinebilecek yer. etrafa mal gibi bakarken taurus avmnin önünde bi kız şoförü öptü ve dolmuştan indi (ikiside gençti) . adam resmen dolmuşla sevgilisini bıraktı. biz daha şoku atlatamamışken şoför bir de üstüne teşekkürler herkese demesin mi :ddd bizde sorun değil abi dedik sudjsu yani rahatlığın böylesi mi dersiniz yoksa romantiklik mi bilemedim :d hayatımda ne böyle bi troll gördüm ne böyle dolmuşçu ne de böyle sevgili :d

duraktaki dayıya "dayı 82 geçti mi?" dedim, "yok daha geçmedi ben de onu bekliyorum." dedi ve 23'e binip gitti sjdhs.

başıma gelmedi bayada benim çabalarımla geçekleşen bi olaydır. hala da sevdiğim kızın ten kokusu klima gazı gibiydi. yani tam olarak değil ama benzerdi. bundan ayrıldıktan 2 ay sonra hastanenin arkasında sigara içerken klimadan gelen kokuyla birbirine çok benzettim. bi gece 4 saat boyunca orda oturup içtiğimi hatırlıyorum.

ayakkabılarımı ters giymiştim amk.

geçen yaz yaşadığım bir olay gelin damat fotoğraf çekimi yapıyorum hava çok sıcak gelin damata poz verdiriyorum ikisini birbirinden biraz ayırdım istediğim pozu verdirdikten sonra 6 7 adım geriye gidip ceee diyerek bunları guldurmeye çalışıyorum makineyi seri cekime aldım deklanşöre bastım 2 saniye sonra gelin hoooop yerde bayıldı gelin aç gelmiş cekime o gün bugündür bütün gelinlerime aç gelmeyin diyorum.

doğmuşum amk daha nolsun

okulda seçilen okuma kitaplarını bitirme zorunluluğumuz vardı. o gün de kitabın son günü ben hala bitirememişim. o sabah dolmuşla okula giderken dur dedim ne kadar okursam kar. açtım çantamı aldım elime kitabı okumaya çalışıyorum. o sırada kitap birden parlamaya başladı bi baktım arkadan bi ışık geliyo. arkamdaki adam elinde telefon flaşı da açık unutmuş benim fotoğrafımı çekmeye çalışıyo. bişey dicem diyemiyorum arkamı döncem dönemiyorum adam rencide olmasın diye. allahtan o sırada dolmuş durdu adam koşarcasına indi, gönüllere ferahlık geldi, koskoca patlayan flaşı görmezden gelmekten de kurtuldum.

annem kardeşime şeytanları anlatırken kardeşimin sorduğu soru şu: -şeytanların pipisi varmı anne

okul dönüşü otobüse bindik arkadaşlarla,evle okul arası bir bir buçuk saat arası.aramızda gülüyoz ediyoz sonra bir durakta iki zenci bindi ben çok severim . neden bilmem bana ayrı samimi gelirler .arkadaşlarıma türkçe olarak "çok tatlılar yanaklarını sıkıp öpmek isterdim" dedim zenci adam bana dönüp "gel öp" demişti . o an yerin dibine girdim utanmaktan .meğer türkçe biliyormuş

hayatım o kadar monoton ki ilginç bir olayım yok buraya yazacak affedin beni sözlük halkı

amelelik yaparak günde 800 tl kazanmak

bunu ilginç yapan şey ne bilmiyorum ama 12-13 yaşlarımdayken kuzenimle bir koyun sürüsünü kaybetmiştik

deli içip eskişehir'in belediye binasının karşısında ki heykellerin ortasında sızmıştım. kuracağım cümleyi sikim.

neyi kötülediysem mutlaka başıma geldi bence çok ilginç