che guevara tarafından yazılmış olan gerilla savaşları ile i̇nsan ve sosyalizm adlı eserlerini dilimize çevirdi. bu kitaplar sıkıyönetimde yargılandı. 12 mart döneminde che guevara ve mao’dan yaptığı çeviriler beraberinde 15 yıllık hapis mahkumiyetinde kaldı. çıkar çıkmaz siyasilerin şiirleri adlı şiir kitabını çıkarttı.
şahsımca en anlamlı şiiri ise;
basit biri değilim..
gözlerimi kanatırcasına ağladığım gecelerim var, kahkahalara sarılmış anılarım..
herkes kadar dertli, bazılarından fakir, çoğundan zenginim.
bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim,
gidene beddua edemeyen bir dilim var..
"yüreğimi korkak büyütmedim ben. kaybettiklerim, dağıttığım servetimdir..."
1
+
-entiri.verilen_downvote
bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz.
lan bu kadar orospu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz ?
ne kadar da haklısınız can bey.
2
+
-entiri.verilen_downvote
kendisini;
"ben ömrümce muhalif yaşadım.
devletçe de menfi bir tip sayıldım.
onun için kan grubum
rh negatif"
diyerek tanımlayan, devletle hiçbir zaman kan alışverişinde bulunmadığını dile getiren şair.
şunu da şuraya iliştireyim; (#2294027)
1
+
-entiri.verilen_downvote
korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
yukarıdaki güzel dizelerin sahibi baba diye anılan şair. ben ilkokuldayken saat tam 21'de yolsuzluk karşıtı bir eylem yapılırdı. karanlıklar aydınlığa çıksın diye 1 dakika tüm ışıklar kapatılırdı. (solcu ilkokul öğretmenimin getirileri) leman dergisinde elektrik şalterini indiren siyah beyaz bir fotoğrafı basılıydı can baba'nın. dergiyi karanlığa boğarken... yanında başka türlü bir şey şiiri yazılıydı. annem o sayfayı kesip bana hediye etmişti. odama asmıştım. beni büyüten şiiri sevdiren şair.
Böyle bir çağın insanı olmak,
İmtihan olarak hepimize yeter.
1
+
-entiri.verilen_downvote
66. sone çevirisini, Hasan Ali Yücel çevirisinden daha çok seviyorum. Hatta o kadar seviyorum ki, o çeviriyi daktilomda yazıp, ilgili sayfanın üzerine iliştirdim.
Belki de, Hasan Ali Yücel'in oğlu olduğundan. Kan çekiyor.
Mekanı cennet olsun.
3
+
-entiri.verilen_downvote
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
Bütün hayat meşgalemi yazmış...
0
+
-entiri.verilen_downvote
günümüzü nasıl güzel ve mutlu geçirebiliriz onu anlatmış bize rahmetli Can Yücel...
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama, yarım saat erkene kurulsun saatin. Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin, Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin. Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin, Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart,
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine,
bak güzelim kahvaltının keyfine.
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin.
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile. Sonra koş git işine, dünden, önceki günden, hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla.
Ohhh şöyle bir hafifle, bir güzel kahve ısmarla kendine,
seni mutlu eden sesi duymak için "alo "de.
Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık, yağmur varsa ıslan,
güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa.
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak,
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa,
çocuk görürsen yanağından makas al.
Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı,
sen çok darda iken kimler seni ferahlattı,
hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde, kimler kapını tıklattı?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara,
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor.
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak,
yüzünde güller açtıracak.
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun,
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun.
Saklama tabakları, bardakları misafire,
Sizden alâ misafir mi var dünyada.
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil,
vazife yapar gibi hiç değil, şöyle keyife keyif katar gibi,
lezzete lezzet katar gibi.
Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi, tadına var akşamının,
Gece evinde, dostların olsun,
Sohbetin yemeğin, kahkahan olsun.
Arkadaşım hayat bu, daha ne olsun?
Ama en önce illa ki sağlık olsun!
4
+
-entiri.verilen_downvote
1922-1999 yılları arasında yaşamış olan büyük insan. müthiş şair.
davet isimli şiiri tüyler ürpertici. bu müthiş şiir belki de fight club'tan en aşağı 20-30 yıl önce yazılmıştır.
(bkz: büyümek)(bkz: olgunlaşmak)
----
"şunları bir araya toplayayım. bir güzel muhabbet edelim diye düşündüm.
mutfak işinden de anlarım.
donattım sofrayı.
bayağı uğraştım.
hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.
bayağı da para gitti.
birinin yediğini öbürü yemez.
ötekinin içtiğini beriki içmez.
dört kişilik sofra kurdum.
mumları da yaktım.
bak hepsi, erick satie severdi.
hatırladım.
müziği de ayarladım.
geldiler.
20 yaşında ben,
35 yaşımda ben,
40 yaşımda ben ve
bugünkü ben dördümüz.
birden 20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum.
40 yaşımın karşısına da, ben geçtim.
yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
yatıştırayım dedim.
-sen karışma moruk- dediler. büyük hır çıktı.
komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
evin de içine ettiler.
bende kabahat.
ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine ..."
----
ölüm yıl dönümünde, saygı ve sevgi ile anıyorum bu güzel insanı.
beni kuzum datça'ya gömün. geçin ankara'yı istanbul'u!
şunu da şuraya bırakıyorum:
her şey sende gizli
yerin seni çektiği kadar ağırsın,
kanatların çırpındığı kadar hafif..
kalbinin attığı kadar canlısın,
gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
sevdiklerin kadar iyisin
nefret ettiklerin kadar kötü..
ne renk olursa olsun kaşın gözün,
karşındakinin gördüğüdür rengin..
yaşadıklarını kâr sayma:
yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
ne kadar yaşarsan yaşa,
sevdiğin kadardır ömrün..
gülebildiğin kadar mutlusun.
üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
sakın bitti sanma her şeyi
sevdiğin kadar sevileceksin.
güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin
işte budur hayat!
işte budur yaşamak,
bunu hatırladığın kadar yaşarsın
bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
çiçek sulandığı kadar güzeldir,
kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
bebek ağladığı kadar bebektir.
ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
bunu da öğren,
sevdiğin kadar sevilirsin..
2
+
-entiri.verilen_downvote
bir insana zorla sevdiremezsin kendini
bana güven diyemezsin
o bunu hissetmiyorsa
tek bir söz söyleyebilirsin:
"sen bilirsin"
cumhuriyet dönemi modern türk şiirinin önde gelen isimlerinden, saygı ve rahmetle
3
+
-entiri.verilen_downvote
“Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok.”
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
3
+
-entiri.verilen_downvote
Bir masada karşı karşıya
Seyrederken dudaklarını senin
Dile gelmiş ilk Türkçeydik
Henüz başlamış kül rengi bahar
Ne savaş, ne barıştık biz…