bugün
yenile
    1. 16
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hüseyin nihal atsız'ın selim pusat karakterinde kendini anlattığını düşündüğüm romanıdır.ki atsız, gençlik yıllarında 'selim pusat' takma adını kullanmıştır.döneminin en nitelikli psikolojik romanı sayılabilir.kitabın son kısmındaki mahkeme bölümü çok tartışılmıştır.bu sahnede selim pusat tanrı'yla konuşturulmuştur.kitapta en can alıcı cümlelerden bazıları: *selim pusat'ın yakın arkadaşı şeref'in bıraktığı intihar notu: tiyatro bitti. beklemeye lüzum görmüyorum. *askerlik öldü general! sinsi siyasetçilere sırf üniformalı oldukları için asker diyemem! *sevilen ne kadar güzel ve çekici olursa aşk da o kadar şiddetli ve uzun olur. bazı kadınlar veya kızlar bilmeden karşısındaki erkeği delirtir. bazıları sanatkardır. bunu bilerek yapar. kadın, oldukça iptidai bir yaratıktır, ama erkeği sürüklemek bilgisinde çok ustadır. vuslattan sonra erkeğin bıkacağını sezdiği için onu daha çok bağlayacak türlü hünerler gösterir. böylece aşk olgunlaşır. sözün kısası, şairin dediği gibi: mecnun’a cihan dopdolu leyla görünürmüş
    2. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Sakarya erlerin, Çanakkale subayların zaferidir!" gibi bir cümlesi bulunan kitaptır. Son zamanların en büyük komutanı kim sorusuna Atatürk cevabını vermediği için kendisine sinirlenen üstüne Selim Pusat bu cevabı vermiştir.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hüseyin nihal atsız'ın bir eseri.
    4. 21
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kusursuz bir kitap. başta tarihi bir roman sanıp başlayanlar sembollerin içinde kayboluveriyor. nihal atsızın en kalifiye romanı. kendini anlatması ayrı bir güzellik katmış. “insanlar okunmamış birer kitaptır. en basitleri hakkındaki hükmü bile tamamının okunmasına bırakmalı. biraz derince olanların ise, iyice okunduktan sonra üzerinde az veya çok düşünmek lâzım.”
    5. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "insanlar, babalarıyla analarının dağ gibi ümitleriyle dünyaya geldikten sonra denizler gibi ümitsizlikler içinde boğularak kaybolup gidiyorlardı."
    6. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- bana insanlardan mı bahsediyorsun? insanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir. --- spoiler ---
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nihal atsızın bozkurtlar ölüyor ve bozkurtlar diriliyordan sonra en beğendiğim kitabı. muhteşem bir kalemle ele alınmış bir konu ve acaba bizde geçmişte ki biririnin hayaleti miyiz diye düşündürür.
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her karikatür dendiğinde aklıma gelecek olan cümleler (bkz: hüseyin nihal atsız) a ait. "insanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir." (bkz: ruh adam) (bkz: altı çizilesi kitap cümleleri) evren de bir kara mizah örneği değil mi zaten ? 100 sayfa okudum henüz, bitecek diye korktuğum çok nadir kitaplardan biri oldu.
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hüseyin nihal atsız'in yazdığı bir roman çok kısa bi sürede elimde olacak.
    10. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her işimin ters oluşu gibi (bkz: küçük prens)i bu yaşımda okuyan ben atsız ile ortaokul yıllarımda tanışmıştım. bir arkadaşım nasıl bilmezsin deyince hatırladım. ama o zamanlar idrak etmek kolay değildi değerini. selim pusat.. bu iğrenç asırda yaşamaktansa mete zamanında dünyaya gelmiş olmayı tercih eden,hayatını askerliğe adamış ve ondan ayrı geçirmek zorunda kalan, elim bir dava sonucu inzivaya çekilen, yıllarını yalnızlığın ellerinde insanlardan nefret ederek harcayan selim pusat.. ne kadar da benziyor tutunamayanların selim işık'ına. nasıl da hüzünlü ve kaybolmuş onun gibi. nasıl da sarılma isteği uyandırıyor insanın içinde. yazarla ilgili çok fazla bilgim olmadığından ötürü (bilgilendirmelere açığım) sadece kitabı değerlendirebileceğim. hatta tartışabileceğim bir okur olsa hiç fena olmaz eminim benden çok bilgili ve ilgilisi vardır yazarın.derinliğini anlamak isterim, sormak istediklerim var. askerlik mesleğini, hayatı, adaleti,insanları uzun uzun sorgulayan cümleler ve iç hesaplaşmalar oldukça yoğun fakat bunaltmıyor. hissettirmeden ve naif bir şekilde yapıyor bunu atsiz. o kadar nadide bir dili var ki şöyle kitabı karşıma alıp birkaç gün dalıp gidebilirim. bütün hikaye kafamın içinde. hiç mi yorulmaz sıkılmaz insan ? ben sıkılmadım. su gibi aktı gitti. bilinmeyen kelimeler için kitap bitiminde mini bir sözlüğü bile var. asla tahmin edemeyeceğiniz şekilde vuku buluyor olaylar. bırakın sonunu diğer cümleyi tahmin edemiyorsunuz. sıradışı olayların sıradışı anlatımı diye tasvir etsem yanlış olmaz diye umuyorum. atsiz ! büyüksün.. (bkz: oğuz atay) ve (bkz: chuck palahniuk)'tan sonra bütün eserlerini kitaplığımın en güzel rafında görmek istediğim yazar..
      0hayatını türk'lüğe adamış bir yazardır atsız beğ. - alex in sol ayagi 18.01.2017 13:46:10 |#3109179
      0evet o bilgiye sahibim ama o kadar başka bir bilgim yok :) biraz araştırmam gerek. - the person in the north 18.01.2017 13:47:39 |#3109162
      0 bozkurtlar romanını okumanı çok isterim kardeşim. 1. ve 2. göktürk kağanlığını çok içten bir dille anlatıyor - alex in sol ayagi 18.01.2017 13:49:58 |#3109169
      butun yorumlari goster (4)
    11. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yeni bitirdiğim kitap, şu an konularda tamamen kopma yaşadım. bazı bölümlerinde ara verdiğim için bir bütün oluşturamadım. bana kitaotaki sembolizmi açıklayabilecek biri varsa lütfen yeşillendirsin. ayrıca burkay ve selim arasındaki bağı anlayamadım. burkay sevdiğine ok vuramayan adam değil ki selimin mete dönemindeki ruhu olsun. lütfen açıklasın biri.
      0guntulu,pusatin ok atamadığı nişanlısı - simyaci 18.04.2017 15:06:08 |#3195062
      0tamam orayı biliyorum, burkay kim onu anlamadım ben. - delirmedim daha uzereyim sadece 18.04.2017 15:07:04 |#3195191
      0burkay ve selim ayni kişi ayni zaaflar - simyaci 18.04.2017 15:07:09 |#3195249
      butun yorumlari goster (6)
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ey vatan! güzel turan! sana feda biz varız. düşman oğlu meydana çık! kahramanlık kimde ise anlarız.
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hüseyin nihal atsız beyin kitabıdır. yargılanma sahnesinde ciğerlerimizi dağlamıştır. tiyatro bitti beklemeye lüzum görmüyorum.
      1tekrar tekrar okumak o satır da hapsolmak nasil asilce bi intihar... - simyaci 17.05.2017 21:49:14 |#3463660
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sevsen ne olurdu be güntülü ? vaktiyle bir atsız varmış ; var olsun !
    15. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkiyenin en önemli psikolojik romanı olmasına rağmen ideolojik düşüncelerden kaynaklanan önyargıdan dolayı hakettiği değeri asla görmeyen tek kelime ile şaheser olan hüseyin nihal atsız romanıdır.okurken kafamın içinde izleyebildiğim nadir kitaplardandı. öylesine etkileyiciydi ki. yaşadığı buhrandan haksızlıklardan dolayı ruhunun kafasının içindekini kaldıramayan çökmüş ve artık tutunmaya dahi çalışmayan bir insanın psikolojisini o kadar güzel anlatmış kurgulanmış ve betimlemiş ki iliklerinize kadar hissediyorsunuz. aşkın tanımını öyle güzel yapmıştır ki --- spoiler --- felsefesi değil, tarifi... kesilmiş bir koyunun kasap dükkanındaki manzarası hoşa gitmez, hatta bazılarına iğrenç görünür. fakat usta bir aşçının elinde nefis bir et yemeği olduğu zaman, dükkandaki manzarasına bakamayanlar bile onu iştahla yer. aşk da böyledir. aslında şehvettir, yani hayvani bir istek. fakat romatik bir muhayyele onu o kadar süsler ve güzelleştirir ki, aşkın ilahi bir duygu olduğuna inanırız. yüzlerce yıldan beri bu şairane tarifleri dinleye dinleye aşkın insanüstü bir şey olduğunu sanmışızdır. gerçekte şehvet isteğinden başka bir şey değildir. .. şehvet aşk haline geldikten sonra artık insanlar arasında yarış başlamış ve beyinler, muhayyeleler gerçekte olan güzellerle kanmayarak onları icad etmek yoluna girmiştir. sevgiliyi aşık yaratır, sonra tapar. onda eşsiz güzellikler, büyüklükler bulur. aslında alelade bir kız veya kadındır, ama mecnun un leyla yı görüşü gibi onu ilahlaştırdıkça artık aşk denilen tezahür başlamıştır. bununla beraber aşk lüzumlu bir şeydir. --- spoiler --- ayrıca selim pusatın bir mahkeme sahnesi vardır ki sırf onun için bile okunur bu kitap. lütfen okuyunuz okutunuz
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben niye bu kitaptan bi şey anlamadım.ayşe kimsenin umurunda değil mi ya?? yazık kadına.ayrıca ne biliyim ne anlatıldı şahsen pek anlamadım yani.
      0hagagdjshsjdh çok duygusalım ya. son kısmı sevmememden ötürü tüm kitap gözümde şeyolmuştu diye hatırlıyorum. ne demek lan tanrının önünde şov yapmak? neymiş muhammed secde etmiş de bunlar attan bile inmemiş. aman aman. neysss. - mnurk 11.02.2021 03:13:14 |#4105113
    17. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      geri gelen mektup ile birlikte mutlak seveceksin gibi efsane bir şiiri bünyesinde barındıran kitap. --- spoiler --- sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş, bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın... anlatması imkansız olan öyle bir an ki, hülyadaki ses varlığının gayesi sanki... bak emrediyor:daldığın alemden uyan ki, mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın... kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder... cismin sana yetmez mi? çabuk kalbini sök,ver! yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer! mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin... yazmış kaderin:aşkıma ömrünce esirsin! aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin. mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... --- spoiler ---
    18. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaklaşık 2 yıl önce kadıköy'deki sahaflardan birinde dolaşırken şansıma 1. baskısını bulmuştum bu kitabın. internetten almak için para biriktiriyordum, 350 liraydı internette. bulduğum sahaf 30 liraya satıyordu. hemen almıştım. yarım saat falan önce canım sıkıldı, hangi kitabı okusam diye kütüphanemdeki kitapları kurcalarken en son bu kitapta karar kıldım(en az bir 5-6 kere okumuşumdur) ama koklamaktan okuyamıyorum amk. 2 satır okuyup koklamaya başlıyorum.
      1bana satsana onu la - uzun winston light 30.07.2017 12:45:21 |#3369411
      0asla, koklatmam bile. odamda özel bir yerde saklıyorum onu. bütün dış tehditlerden koruyorum. - a shih na 30.07.2017 12:52:21 |#3369649
      0çanakkale'ye geldiğim de sen evde yokken annenden isterim o'da verir. sorun yok - uzun winston light 30.07.2017 12:54:05 |#3369713
      butun yorumlari goster (8)
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      daha yeni bitirdim, kitapta altı çizilesi onlarca cümle var okumanızı tavsiye ederim. güntülü bütün odayı kaplayan kitapları işaret ederek: -hepsi askerliğe mi ait? diye soruyordu. selim bu soruyla birdenbire heyecanlandı: +başka ne olabilir ki?... tabii, hocanızınkiler müstesna... -askerliğin dışında hiçbir şeyle ilgilenmez misiniz? +askerliğin dışında kayda değer bir şey var mıdır?
    20. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "âcizleri, lâyık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar"
    21. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bütün hayatınca geri dönmek ve pişman olmak nedir bilmeyen bir adamın ruhundaki kavganın sonundan cidden korkulur"
      1anlamak için 4 kere okudum - ataryemez 27.08.2017 03:42:28 |#3424043
    22. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "insanlar okunmamış birer kitaptır. en basitleri hakkındaki hükmü bile tamamının okunmasına bırakmalı."
      0kaç gündür şu cümle dimağımda çınlıyor. ne garip ki bunu söyleyen bir adama kulaktan dolma bilgilerle sallıyorlar. - ferrecikemal 07.07.2018 00:12:41 |#3701549
    23. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "acizleri, layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar."
    24. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce ikinci defa okuyup bitirdiğim muhteşem roman. son satırlarını okurken yine o ürpertiyi hissettim. dört sene önce ilk okuduğumda mevsim kış idi ve biraz melankolik zamanlarımdı. kitap beni acayip bir boşluğa düşürmüştü. şimdi öyle olmadı fakat etkisinin uzun bir süre geçeceğini sanmıyorum. neyse şimdi kafama takılan noktalara değineyim. --- spoiler --- öncelikle kitabın başından beri büyük bir sükun ve vekar içinde olan ayşe'yi belli bir yerden sonra insanın bünyesi kabul edemiyor. selim'in iç dünyasının karanlığı karşısında ayşe tek düze anlatılmış. özellikle liseye yeniden atandığının anlatıldığı kısımlarda biraz onun halet-i ruhiyesini anladık ama onun dışında selim'in herşeyini kabullenmiş, hiç bir ihtirası, arzusu olmayan bir görev insanı gibi olması bence biraz yavan olmuş. açıkcası bir yerde ufak çaplı da olsa patlamasını ve onun da bir insan olduğunun, duyguları olduğunun hatırlatılmasını isterdim. ikincisi ise prenses leyla meselesi. hikayesi etkileyici ve tarif edilişi ile insanda arzu ve saygı uyandıran bir karakter. fakat kitabının sonuna bağlamamış. biraz eksik kalmış gibi geldi ne hikmetse. --- spoiler --- bu iki husus dışında benim açımdan kusursuz bir kitap. muhteşem insan ve biraz da toplum tahlilleri mevcut. tasvirler mükemmel. tasavvuf konusundaki osman fişer'in eleştirileri de ayrıca hoşuma gitti.
      2ayşe sükuneti bozsaydı pembe diziye dönerdi gibi ya - a shih na 16.04.2018 04:18:57 |#3612391
      0onu ben de düşündüm ama bu kadar kabulkar olmasını da tuhaf geldi. atsız ata onun dozunu ayarlardı bence ya neyse yinde bu kitabın ahengini bozmuyor. - ferrecikemal 16.04.2018 04:23:17 |#3612555
    25. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "askerlik öldü general! sinsi siyasetçilere sırf üniformalı oldukları için asker diyemem!"
    26. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gel hele başucuma
    27. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- fuhuşun felsefesini yapmak,namusun müdafaasını yapmaktan daha kolaydır... s.93 --- spoiler ---
      1waow kral coşturmuş yine - mnurk 25.05.2019 00:36:17 |#3754078
    28. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- bir gönülün ah u zar ile dolmasının ne demek olduğunu gönlü rahat olanlar anlayamazdı --- spoiler ---
    29. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Vaktiyle bir atsız var imiş, var olsun! Diyerekten söze başlayıp bu kitapta ilgimi çeken bana göre en önemli yerini saygıdeğer meslektaşlarım olan sizlerle paylaşmak isterim. Kurmay adayı Selim Pusat gök mahkemeye çıktığında, 4 büyük melek hz. Muhammed ve niceleri onu suçlu bulduğunda kendilerine itiraz etmiş sert çıkmıştır bunun üzerine mahkemenin sahibi yüce yaratan Selim Pusat'a: O zaman şahitlik edecek kişileri sen çağır der. Selim Pusat ise bu zamana kadar olan türk krallarını ister. Türk krallarından Metehan, İstemi Kağan, Alparslan Atila ortaya çıkıp tanrıya secde ettikten sonra Selim Pusat'ı suçlu bulduklarını söylerler ve Selim Pusat krallarına itiraz etmez ve sçzlerine biat eder. Tam suçlu bulunacakken ışığın içinden 5 kişi çıkar bunlar "çiçi yabgu, Kür Şad, kül tegin, çağrı beğ, oruç reis (oruç reis babaros paşanın ağabeyidir) bu 5 kişi secde etmekten ziyade (oruç reis hariç) diz çöküp tanrıyı selamlarlar ve ayağa kalkıp dik bir şekilde tanrının saf gazabına karşı gelirler. Yargılanmanın yanlış olduğunu yargılanacaksa da bizim alplerimizden bu suçu işlemiş olanla çarpıştırılıp öyle bir cezanın verilmesini isterler.
    30. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yani bir değere bağlanacaksanız o değere olan bağlılığınızın hakkını verin. Atsız'ın türklüğe olan bağlılığı gibi.
    31. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Vaktiyle bir Atsız var imiş, var olsun! Lisede bir hocamın “Aslında bir okusan çok beğenirsin. “ diyerek okumaya teşvik ettiği roman. Atsız’la ilk tanışmamdı bu kitap sonra zaten bütün kitaplarını okuyup hepsinin içinde kaybolmuşluğum var ama şimdi bahsetmek istediğim bu kitapta geçen bir şiir. Selim Pusat’ın Güntülü’ne yazdığı şiir. Geri Gelen Mektup Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin! Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden, Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden... Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı. Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu! Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, Tek bendeki volkanları söndürse denizler! Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil' İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil Sırretmeye elden seni bir perde olurdum. Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur. En hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur; Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik. Şu hayatta benim için bir şiir yazılmasını istesem o şiir işte bu olurdu. Kitabı okurken dayanamayıp sürekli bu sayfaya döner şiiri okurdum her okuyuşta mest olurdum. Aradan yıllar geçti hala aşığım bu şiire. He sorarsanız böyle bir şiir yazılacak bir kadın mıyım ? Bu konuda şüphelerim var ama insan istiyor işte .d
      1Vaktiyle bir Atsız var imiş, var olsun! - soranolursayokdersiniz 05.03.2021 21:46:52 |#4118436
    32. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Tiyatro bitti beklemeye lüzum görmüyorum.”
    33. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Okurken sanki içimdeki karamsarla konuşuyormuş gibi hissettiğim kitap.
    34. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- - Niçin seversin Güntülü? + Sevginin niçini olmaz ki efendim... Düşünsem belki mâkul bir sebep bulabilirim. Fakat bu hakikî sebep olmaz. Çünkü biz önce severiz. Sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız. Bu da hodbinliğimizden doğar efendim. --- spoiler ---
    35. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir hafta önce falan başlamıştım günlük azar azar okuyordum ama dayanamadım bitirdim kitabı. Çok alışık olmadığım bir tür ve yazar olduğundan sanırım biraz mallık çöktü üstüme. Beklediğimden çok farklı bir kitapmış. Ve aklımda bazı sorular kaldı, kitap hakkında yeşillendirecek birileri olursa çok hoş olabilir.
    36. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hüseyin Nihal Atsız'ın mükemmel eserlerinden sadece biri. soluksuz okuduğum bir kitap. Atsız'ın kalemine olan saygımı ve hayranlığımı da arttırmıştır. Psikolojik tahlilleri, üslubu,daha sayamayacağım tonla özelliği ile kitaba başlamamla bitirmem bir olmuştu. Normalde tarihten pek haz etmeyen beni bile tarihe ısındıran Atsız'ın kitapları arasında mutlaka okunmalı dediklerimden birisi. (Kitap tarihle ilgili değil yani direkt değil o nedenle burda sadece Atsız ile ilgili bir görüşümü belirttim cümle karışık olmuş) Kitaptan defterime düştüğüm alıntılar arasından ikisini buraya bırakıyorum : “Sevginin niçini olmaz ki efendim… Düşünsem belki mâkul bir sebep bulabilirim… Fakat bu hakikî sebep olmaz. Çünkü biz önce severiz. Sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız.” "Tiyatro bitti,beklemeye lüzum görmüyorum."
      2türk edebiyatında eş benzeri olmayan bi psikolojik roman, tadı hala damağımda - kıpçak bey 06.06.2022 00:44:47 |#4391201
    37. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilk defa ötüken neşriyat tarafından 1972'de yayınlanan ruh adam, hüseyin nihal atsız'ın romanlarındandır. atsız'ın diğer romanlarının aksine sembolizmi benimsediği bir eseridir. eski türkçe bir eserin anlatımıyla başlayan hikâye, türkiye cumhuriyeti'nin kurulduğu yıllarda bir subayın hikâyesini ele alır: ordudayken bağlılık yeminini daha önce padişaha yapan ve şimdi cumhuriyet rejimine bağlanan subayların nasıl olup da osmanlı'yı bu kadar çabuk terk edebildiğine bozulduğundan bahseder çıkarıldığı bir mahkemede ve olaylar böylece gelişir. okurken sizi sürükleyici ve gizemli bir anlatım, ayrıca tarihimizden ve milli benliğimizden parçalar ve yazarın kendi hayatından esintiler beklemektedir. her sayfası her satırı dolu dolu olan kitabı okuduğunuzda mutlaka size bir şeyler katacağına eminim. -eğer tezat teşkil eden bir durum varsa- yazarın siyasi görüşünü ve kendi siyasi görüşünüzü göz ardı ederek kitabı okumayı herkese tavsiye ederim. kitabın 61 basım arka kapağında ise şunlar yazılıdır: "ruh adam" türk edebiyatında pek alışılmamış çeşitte bir romandır. müellifin tarihî romanlarını okumuş olanlar, tarihî bir roman gibi başlayan bu eserin öyle olmadığını görecek, sayfalar ilerledikçe kendilerini aşırı bir sembolizmin içinde bulacaklardır. bir tarih çeşnisinin de yer aldığı roman, yaşamanın gayesini yalnızca askerlikte bulan bir subayın hayatıdır. tabiatüstü olaylarla anlatılan bir hayat hikayesinin, dikkatle bakıldığı zaman, gerçeklerin sembollerle çerçevelenmiş ifadesinden başka bir şey olmadığı görülecektir. "ruh adam" kendi nefsi ile mücadele eden bir insanın macerasıdır. edebî-ruhî tahlinin yapanlar, eserin hakikaten bir roman mı, yoksa yaşanmış bir hayat mı olduğunu kestirmekte hayli tereddüde düşecektir.