platonik aşk

ciddi başıma gelmesini istemediğim korktuğum bir olay. her şeyin karşılıklı olanı daha güzel. bu da güzel belki ama zamanla yok edebilir insanı. bir arkadaşım vardı. neredeyse 15 sene o çocuğu sevmeye devam etti (belki hala seviyordur bilemiyorum sonrasını)çocuğun bundan haberi yoktu. aile dostlarının çocuğu olduğu için sık sık gidip geliyorlardı.ve" onu her gördüğümde dilim tutuluyor,kalbim hızla çarpıyor "diyordu. arkadaşlığımız boyunca bahsetti. ilk sene abartı olduğunu düşünüyordum "nasıl olur lan resmen saçmalık olur mu öyle şey "diyordum kendi kendime. sonraki yıllar arkadaşım platonik aşkından bahsetti ve her sene daha kötü olduğunu gördüm. başka kimseyi sevemiyordu. çocukla öyle muhabbeti bile yokken bu derece aşık olması bana tuhaf geliyordu. ama vardı böyle bir şey işte şahit olmuştum. karşısına çok iyi kişiler çıkmasına rağmen hala platonik aşkından vazgeçemiyor.hala öyle mi bilmiyorum zor bir durum velhasıl kelam.

aşkın en garip halidir. siz filmi sinemada her sahnesini hayal ettiğiniz gibi seyrederken onun sinemaya dahi girmemesi gibi bir şey aslında. o filmi bilmezken, siz filmi haykırırcasına anlatmak istersiniz ancak film sessizdir. gözleriniz onu arar koca salonda lakin o yoktur... hiçbir zaman da olmamıştır. sesiniz çıkmasa da haykırırsınız, içten içe... sadece onun için. sadece onun adına. en garip halidir aşkın, boş bir dükkana kira ödemeye eşdeğerdir. hani bir söz vardır ya, '' ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim '' tam da platonik aşk için söylenmiştir aslında.

genelde lise yıllarında olur.

metrobüsteki mavi şemsiyeli çocuk, beni bul.

bugün öncelerden platonik olduğum kişiyi yeniden gördüm ve ben evin karşısındaki terziye çıkmıştım ayaklarımda terlik içinde pembe çorap ,gribim yeni geçmiş burnumda yara var gerisini getiremiyeceğim .. ey çocuk bugün beni inşallah görmemişsindir ..

ben sizi sevmiştim ama siz bilirsiniz dikkat ettim de neredeyse gittiğim her sınıftan bi tane bulurken bu sene ve hatta geçen sene de dahil olmak üzere hala birine kafayı takmadım. bir an önce okur umarım zira devamsızlıktan kalmak üzereyim.

platonun adından gelir. (bkz: idealar dünyası)

Çocukluğumun 7 yılında; fazlasıyla habersiz ve bir o kadar da belirsiz bir şekilde beni olgunlaştırmıştır kendisi. Buradan ona teşekkürü bir borç bilirim, ona olan saf ve çocukça sevgim olmasaydı bugün ki aşkıma olan emeğimi ve sevgimi bu denli sabırla gösteremezdim.

Çok zor ve yorucu arkadaşlar, o kişinin hayatında birçok insan var ve belki de o insanlar için sıkıcı olan anları veya konuşmaları bir kere yaşamak için neler vermezdim.. ve Yıldız Tilbe'nin dediği gibi; biraz ümidim olsa, ömür boyu beklerdim. Bazen karşılaşıyorum onunla ama o kadar.. herkesin yüzünde onu aramaktan yoruldum.

Türkçeye neden bu kadar yaygın bir şekilde yanlış yerleşmiş bilmiyorum ama sanıldığı gibi karşılıksız, tek taraflı aşk anlamına gelmez. İçinde seks/cinsellik olmayan aşk anlamına gelir. Dümdüz temassız sevgi temelli ilişki yani. İsmi gerçekten platon'dan gelir. Platon'un ideal anlayışından kaynaklı olarak ikili ilişkilerde cinsel dürtülerin doğanın zorunlu sonucu olduğu için aşkın ya da sevginin saflığına zarar verdiği düşünülür. Bu perspektiften bakarak içinde ilkel bir türtü olan seksin birlikteliği şaibeli yaptığı ama seksin olmadığı aşkın ise pür sevgiden kaynaklanan ideal aşk olduğunu anlatır. Platonik aşk derken "ideal aşk" demeye çalışırız yani. Mümkün olamayacak kadar saf aşk anlamında kullanılır, seksin olmadığı aşk. Bu açıdan bakınca pek anlaşılabilir, kabul edilebilir bir bakış açısı değil tabii ki. Burada platonik aşk savunusu özelinde seksin aşkı zehirlediği çıkarımına varabiliriz. Ki gel gelelim öyle değildir. Louis'in "cinsellik olmadan ilişki yürür mü" sorulu başlığını görünce aklıma geldi yazayım dedim. Cevap da vereyim hazır yeri gelmişken; yürümez.

Yaş 7 yanıma bir çocuğu oturtmuş öğretmenim. sınıfın en başarılı, zeki çocuğu, tenefüslerde klasik araba çiziyor. böyle 7 yaşında yürüyen yetenek kardeşimize üzerinize afiyet aşık olmuşum. hep böyle yetenekli adamları severim kaç yıl geçti bende de bir şey değişmemiş.

Biraz üzücü ama en güzeli bence nsnsmsjsk Ufacık güzel bi hareketinde için kıpır kıpır oluyo ters bi hareketinde üzülüyon ama hepsi kendi kendine oluyo

senelerdir kahve fallarında işaretlediğim ilişki durumum olur kendisi aq

şu sahnede fevkalade vurgulanandır; (#2301945)

"Seni seviyorum ama bunu öğrendiğinde beni terkedersin diye korkuyorum".

Olmayan aşktır. He yaşadık mı yaşadık. Ne geçti elimize hiç. Hoşlanıyorsanız gider söylersiniz. İçinde tutmak nedir lan. Ben dolu metrobüste sırf içimde kalmasın diye sesli salıyorum artık. Banane aq herşey olacağına varır.

Şimdi bu tam olarak gizli olması durumu mu yoksa karşılıksız olması durumu mu? Zat-ı muhtereme söyleyince bozuluyor mu mesela

Sanki tatlı ismi gibi bir tabir. Çikolatalı böyle.