platonik aşk

ergenlik yıllarında revaçta. sonra manasız.

çok lanet bir şey. insanı mahvediyor. bi tür hastalık

birini severken onu sevmeniz onu ilgilendirmez zaten. nefret etmeniz de aynı şekildedir. siz bu duyguları içinizde yaşarsınız. karşılıklı olsa bile kendi içinizde yaşarsınız. o yüzden aşk, daima sizi ilgilendirir. aşık olduğunuzu değil...

Süreya'nın uzaktan seviyorum seni şiirinin anlattığı olaydır. baya acıdır uzak durulması tavsiye olunur --- spoiler --- uzaktan seviyorum seni kokunu alamadan, boynuna sarılamadan yüzüne dokunamadan sadece seviyorum --- spoiler ---

üzerr. öyle mal gibi kalırsın sonunda.

Abartılmadığı sürece aşkın en güzel hali. Karşılıklı ilişkiler kulaklık kablosuna dönüyo ama uzaktan uzaktan olunca 1 kere bile görsen 2 gün mutlu oluyosun yani azıyla yetinmeyide öğreniyorsun bir yerde

Ne zaman bi arkadaşım bu durum da olsa tepkim; seviyorsan git konuş kanka

eğer ki karşıdaki senden hoşlanmıyor seni çirkin ezik itici olarak görüyorsa ve siz de bu özelliklere sahip fakirseniz açılsanız bile kız red cevabını yapıştırır... istediğin kadar dil yap yine de olmaz o iş...

tasavvuf ilminde buna müşahhastan mücerrete ulaşma denir. kişinin kendisinin "o" olduğu için sevilmesidir. platon'a göre önce bir kişiye aşık olursunuz. daha sonra onun güzelliğine hayran kalırsınız, onun allah tarafından yaratıldığını anımsarsınız ve artık gözünüze her şey güzel gelmeye başlar. yani artık allah'ın yarattığı her şeye aşık olmaya başlarsınız. sonunda da dolayısıyla allah'a aşık olmuş olursunuz. bu yüzden platonik aşkın günümüzde kullanımı yanlıştır.

allah boyle askin belasini versin hayattan soguma nedeni (bkz: ben )

böyle aşkın ızdırabını sikeyim

insanı gerçekten mahveder. ona farkettirmeden kokusunu içine çekmeye çalışırsın, onunla bir başkası gibi konuşursun. iki yüzlü yapar insanı deli gibi seversin ama söyleyemezsin çünkü korkarsın reddedilmekten ya bir daha göremezsem dersin içine atarsın. her gece gözünden akan bir kaç damla yaşla beslersin aşkını içinde büyür. zor geçer. uzak durulasıdır.

öyle aşkın ızdırabını sikeyim

söyleyip karşılık bulamamaksa eyvallah ama söylemeden kendi içinde yaşamak büyük aptallık.

sanırım şuan başımda ki olay, kimseyi istemiyorum bir kişi hariç ve bunu ona söylemek yerine uzaktan takılmak daha cazip geliyor bana. hem söylesem ne olacak ki? en iyisi uzaktan devam etmek, konuşmadan... ara sıra yolda karşılaşıp onun bana yaptığı o sahte gülümsemeyi sanırım sonsuza dek sürdüreceğim. tabi bi ara kafam bozulup ilan-ı aşk etmezsem

keşke ölse.

en boktan durumdur en ufak hareketi senin için yapılmış zannederek içindeki aşkı büyütürsün ama sonra anlarsın bütün hislerinin karşılıksız olduğunu

en salak durumdur hayatımda çok az süre yaşadığım olay sonra kendime gelmeye başladım en kötüsünü bir arkadaşımda görmüştüm kızın sevdiği çocuk kızı tanımıyor ama ara ara benden hoşlanıyormu diye düşünmüşlüğüne şait oldum

(bkz: celladına aşık olmak)

bazen şizofreniye bağlamak (bkz: internet paketim bitmesin diye engelledi beni o da beni düşünüyor)

en güzeli

başka biriyle görülmesi halinde dünyanın yıkılması durumu.

5 yıl boyunca sevmektir. hiç konuşmadan... sevgilileriyle fotoğraflarını görürsün. gözünün önünde başkalarıyla ilişkisini. hastanelik olursun, herkesle aran bozulur, depresyona girersin... en kötüsü de onun bu aşka layık olmadığını bilirsin. ama geçiyormuş. hayatına biri girer ve allah'a şükredersin onunla olmadığı için. çünkü bilirsin ki eğer birlikte olsaydınız çok daha mutsuz olacaktın.

yaşamadım yaşamamda gider söylerim söyledim de saten en azından karşındaki insanın duygularından emin olursun

belki de hayatımın mottosudur. bugüne kadar 3 kez yaşadım en gerçek ve acı veren aşk türüdür. zamanla bedenini ele geçirir. (bkz: allah düşmanımın başına vermesin)

aşkın yalın ve yalnız halidir.. büyüme evresinde acılar ve sebepsiz mutluluklarda değişik paradokslara sürükler.

eziklerin isidir, 12 13 yasimdayken platonik asiktim. istedigi kadini alqn birisiyim yahut en kotu siktiri yerim. soylememek ne? git, konus, siktiri ceksin rahatla heueheu

bak hiç unutmam dokuzuncu sınıftayım daha çömlük zamanım bi tane çocuk öff nasıl kesiyorum nasıl kesiyorum araştırıyorum hesaplarını takip ediyorum falan bir iki kere de konuşmuşluğumuz var hani şurdan bi öğrenci uzatır mısın falan dedi yani öyle boş değil bana karşı neyse arkadaşlarımda biliyo buna yanık olduğumu onlar görünce söylüyolar seninki şurda falan diye ben de oraya gidiyorum falan neyse en son öğrendim ki bu çocuğu en çok anlattığım kankam da bu çocuktan hoşlanıyomuş sonra bi döndüm baktım geçmişe ben baya malmışım benim helalim dediğim çocuğu birlikte kesmişiz ben fark etmemişim bana gelip diyor ki kanka seninki şurda gel hadi gidelim diyor ben demiyorum ki sanane benimkinden yelloz demiyorum alık alık gidiyorum kesiyorum falan bi de diyorumki kendi kendime bu kız gerçek dostum benim hep beni düşünüyo diyorum hey yavrum hey uyu sen o kanka dediğim kız kendini düşünüyomuş sırf daha rahat kesebilmek için beni kullanmış beni kullanılmış peçete gibi klozete atıp üzerime sifonu çekmiş bu da dost kazığıyla başlamadan biten entrika dolu bir aşk hikayesiydi aklıma geldikçe sinirden gülüyorum aq ne malmışım be dksşxmlsç not:ne bana ne ona yar oldu şuan ergenler gibi konuyla alakasız biriyle ilişkisi var(bok atma çabalarım slşxmcşd)

aşk hayatım. (temsili)

aşkların en güzeli. karşılık bulduğu an boka saran durum

tori black derin duygular besliyorum

aşkın en siktir boktan hali, bulaşmamak gerek. uzaktan bile kötü görünüyor, fazla yaklaşmamak gerek. allah yaklaştırtmasın.

hayatım boyunca yaptığım en başarılı iş.

"seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" diyorlar ama ben bilmiyorum yakından mi güzel yoksa uzaktan mi ?

"kutsal aşktır. en temiz aşktır. adam gibi aşktır. hakkını veren aşktır. aşktır işte, aşkın hasıdır. hoşlanırsın her şeyinden, ne yapsa güzel gelir. bir huyunu da sevme be? bir insan bu kadar mı sevimli olabilir... ondan başka kimse yokmuş gibi gelir, her davranışını, her gülümseyişini üstüne almak istersin de, bir başkasınadır mutlaka, ama heyecan yok mu "acaba bana mıydı?" diye, o insanı öldürür işte. kafanda sorular gezer sürekli, "acaba o da beni düşünüyor mu?" diye, cevap bulamasan da önemli değil; mutlusundur, aklın onunla meşgul diye. hayaller kurarsın, en güzel sıfatları giydirirsin üstüne, mutlusunuzdur hep hayalinizde. hep gülüyorsunuzdur, hayalini kurduğunuz şeyden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmeseniz bile. geceleri ona yatarsınız, sabahları onunla kalkarsınız, hiç duymadığınız kokusu tüter buram buram, hayali büyür gözlerinizde. birlikte olmadığınız için her aşkta mutlaka savrulan o yalanlar olmaz aşkınızın üzerinde. kirlenmez yalanlarla, bezenmez sahteliklerle, ayırmaya da kalkışmaz kimse. gizli gizli kıskanırsın, gizli gizli üzülürsün de, bu bile sevindirir seni, en azından o üzülmüyor diye. öyle güzeldir işte. gece çöker, yalnız kalırsınız, yıldızları izlersiniz de, birinin kaymasını beklersiniz, sırf onu dileyebilesiniz diye. böyledir işte platonik denilen şey, yıldızlardan bile medet umarsınız getirmeyeceğini bile bile!" -r.

7. sınıfın başından beri yaşadığım olaydır.şuan 11. sınıfa geçtim. karşılık beklemememe rağmen hayatımı alt üst eden,psikolojimi bozan olaydır.bir insanın karşılık beklenmemesine rağmen reddedilmesi olayını yaşadım ben.sevdim diye küfür yedim,unutamadım diye küfür yedim.fotoğrafını beğendim diye,paylaşımını beğendim diye engel yedim.sırf çirkin olduğum için nefret etti benden.sırf çirkin olduğum için küfür etti,nefret etti. "çirkinsin lan sen çirkin" dedi. "sevme" dedi.

olunması durumunda platoniğin her hareketinden umut çıkarılır. umut var sanılınca da aylarca beklenilir. bu bekleyiş platonik sevgili yaptığında biter ancak. yani aklınız varsa aşk meşkten uzak durun. inanmayın böyle palavralara

daha kötüsü kankaya platonik aşık olmaktır. yaşanmıştır. acı bir tecrübedir. malum kişi hala kankadır.

en saf aşkdır.

tavşanın dağa olan aşkı gibidir. tavşan aşkından yanıp bitsede dağ ne hareket eder ne cevap verir tavşana. bu durum tavşanı zamanla dağa ,sonrada kendine olan inancına küstürür

en güzeli. çünkü ilişkiyi tek başına yönetiyorsun. kavga yok, problem yok.

platonik sevenler hüzünlü şarkılar sever hayatta kaybederler

seviyosan git konuş bence..

her gece onu düşünerek ağlamak hakkındaki herseyi ondan iyi bilmek kendi kendine gelin güvey olmak platonik aşka dahildir

öyle sevgiliden sevgiliye atlayanları sevenler beni kimse sevmedi diye şikayet ediyor ulan gözünün önünde seni her haim seven ve seni sen bilmediğin halde belkide onu sevmediğin halde seven,yolda önüne bakarak yürüyen,seni senle değilken bile aldatmayan var... herkes mutlu olmak istiyor ama birinin kucağından diğerine atlayanları seçerek severek.

duygularınla dalga geçmesi...

aslında çoğu insan için etrafındakilere göre ironik bir durumdur. şahsen kuzenim 3 günde bir kız değiştiriyor kendisi için 2 defa intihara kalkışan kızda var fakat ben ise 3 yıldır birini seviyorum ama o beni sevmiyor

göksel'in uzaktan şarkısıyla başlayıp ismail yk'nın allah belanı versin şarkısıyla son bulan filmin adıdır.

ne yaparsam yapayım beni görmüyor diyen kişi, playonik duygular beslediği kişinin sürekli göz önündedir. lakin bilmemektedir, belki de bilmek istememektedir; kişi sürekli gözünün önünde olan burnu bile hatırlatmadan görmüyor. burnu kopsa uzaklaşsa biraz, nasıl görür ama? (bkz: saçma sokum betimlemeler)

benim anlamadığım herkes platonik aşık biz nasıl kavuşcaz aq