"otuzumda asılmamı istediler
kırk sekizimde barış madalyasının bana verilmesini
verdiler de "
(bkz: otobiyografi)
5
+
-entiri.verilen_downvote
''hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye, işte ben onlardan değilim.
ben sensiz de yaşarım; ama seninle bir başka yaşarım.''
3
+
-entiri.verilen_downvote
üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.
özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
"peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta.
sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.
bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? hayatı ıskalama lüksün yok senin.
onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
her zamanki gibi yaşayacaksın sen.
"acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu.
hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil.
sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki....
epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.
kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu?
kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.
yine içeceksin rakını balığın yanında.
üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....
sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.
yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte.
sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu.
elbet bitecek güneşe hasret günler.
ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
nazım hikmet
7
+
-entiri.verilen_downvote
"başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda,
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında."
3
+
-entiri.verilen_downvote
her biri şaheser olan şiirlerinden sadece biri:
hava kurşun gibi ağır
bağır bağır bağır bağırıyorum..
koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum..
o diyor ki bana:
sen kendi sesinle kül olursun ey!
kerem gibi yana yana..
dert çok, hemdert yok
yüreklerin kulakları sağır..
hava kurşun gibi ağır..
ben diyorum ki ona:
kül olayım kerem gibi yana yana.
ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak,
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..
hava toprak gibi gebe.
hava kurşun gibi ağır.
bağır bağır bağır bağırıyorum.
koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum.
-2
+
-entiri.verilen_downvote
(bkz: vatansız şair)
nazım “ben eski moskovalıyım, eski istanbullu olduğum kadar” diyordu; moskova havaalanına inince “beni stalin yarattı, asıl vatanıma geldim” diyerek yeri öpmüştü.
***
stalin 5 mart 1953’te öldüğünde nazım budapeşte radyosu’nda ağlaya ağlaya şu mersiyeyi okudu:
önce kim kime metin ol kardeşim diyecek?
önce kim kime baş sağlığı dileyecek?
hepimizindi o!
hepimizindir!
yoldaşlarım! acınızı duyuyorum
sizin duyduğunuz gibi.
aynı şiddetle kardeşlerim
hüngür hüngür, ağlamak geliyor içimden
tutuyorum kendimi!
aynı metanetle.
seviyorum o’nu! marks’ı, engels’i, lenin’i sevdiğim gibi.
aynı muhabbetle! aynı hürmetle!
***
nazım ölmüştür. uğruna yok olduğu dava da ölmüştür.
1
+
-entiri.verilen_downvote
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet.
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
1
+
-entiri.verilen_downvote
"en güzel günlerimin üç melun adamı var
biri sensin,biri o,biri ötekisi
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi
sana gelince..
ne ben sezar'ım,ne de sen brütüs'sün
ne ben sana kızarım,
ne de zatın zahmet edip bana küssün
artık seninle biz,
düşman bile değiliz"
2
+
-entiri.verilen_downvote
yapı kredi yayınları gibi emperyal bir şirketin şiirlerinin telifine sahip olması ile tahminimce şuan mezarında takla ve içe dönük burgulu salto atan efsane adam.
2
+
-entiri.verilen_downvote
“hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye, işte ben onlardan değilim. ben sensiz de yaşarım; ama seninle bir başka yaşarım.”
vay anasını.
11
+
-entiri.verilen_downvote
cezaevi denetimine adalet bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir.
bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre,
- nâzım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.
nâzım'ı odaya getirirler.
müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş nazımı tepeden tırnağa iyice süzer ve,:
-demek nâzım hikmet sensin, der.
nâzım'a oturması için yer göstermez.kısa bir konuşma sonrası, gidebilirsiniz der.
nâzım, tam çıkacakken durur ve müfettişe:
-ömer hayyam adını duydunuz mu diye sorar.
müfettiş hemen atılır:
-kim duymaz hayyam'ı!
nâzım:
-hayyam zamanında i̇ran hükümdarı kimdi? diye sorar.
müfettiş şaşırır,
nâzım konuşmasını sürdürür:
-görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız.
yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin adalet bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak.
der ve kapıdan çıkar.
müfettiş yaptığı yanlışı anlar, nâzım'ı geri çağırır ama nazım koğuşunun yolunu tutmuştur.
sahi, o dönemin adalet bakanı kimdi?
1
+
-entiri.verilen_downvote
Vatan Haini
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
.
9
+
-entiri.verilen_downvote
bir tanem!
son mektubunda:
'başım sızlıyor yüreğim sersem! ' diyorsun.
'seni asarlarsa seni kaybedersem;
diyorsun;
'yaşıyamam! '
yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda; yaşarsın kalbimin
kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlılarda
ölüm acısı.
--- spoiler ---
yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
yüzyıldır bekliyor beni
bir şehirde bir kadın.
aynı daldaydık, aynı daldaydık.
aynı daldan düşüp ayrıldık.
aramızda yüzyıllık zaman,
yol yüzyıllık.
yüzyıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından.
--- spoiler ---
not: üzerine bir de gitme kal bu şehirde dinleyelim bari. hem ayranımız dökülsün, hem de sabaha kalmayalım..
" ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya..."
8
+
-entiri.verilen_downvote
Nazım Hikmet’in de dediği gibi; “ Geri gelmesi mümkün olmayan, hatırlanmamalı.”
Artık tıpkı hayatımdan çıkarken yaptığın gibi aniden defolup gider misin aklımdan acaba?
Öldüğüm gün hiçbir şeye değil
Sana hasret gideceğim
#NazimHikmetRan
1
+
-entiri.verilen_downvote
Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile mesela, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için
0
+
-entiri.verilen_downvote
“yazılarım otuz kırk dilde basılır, türkiyemde, türkçemle yasak.” der (bkz: otobiyografi )’sinde.
6
+
-entiri.verilen_downvote
Güzel günler göreceğimize dair en büyük umutları dile dökmemiz gerektiği zaman hep aklımıza gelen insan.
Göç edişinin 57.yılında saygı ve özlemle.
4
+
-entiri.verilen_downvote
Ey, benim iyimser hallerim,
Çabuk aldanışlarım...
.
.
.
Hepinize elveda...
Saygı ve rahmetle.
2
+
-entiri.verilen_downvote
İlk olarak fark ettim ki Nâzım Hikmet adına açılan başlıkta Nâzım'ın a harfinde şapka yok o yüzden bu başlığın doğru olduğunu düşündüğüm için açtım.
Asıl sebebe gelecek olursam bu gün Nâzım Hikmet'in ölüm yıl dönümü. Onun sevdiğim şiirlerinden bestelenmiş olanlarını sizlerle paylaşmak istedim. İlk olarak insana aşık olmasanız dâhi aşk acısı çektiren "Herkes gibisin". Cem Karaca ile şiir buluşunca ortaya muazzam bir sanat çıkmış.
Ardından "Seni düşünmek güzel şey" Ezgi'nin Günlüğü ilk bestelemişti fakat bence Karsu' nun yorumu çok daha güzel olmuş.
Son olarak da tabiki yine Cem Karaca'nın muazzam şekilde söylediği "Mavi liman" . Ben dinlerken ve okurken çok büyük keyif alıyorum. Umarım sizler de keyif alırsınız.
“Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
İyi ki geçtin bu dünyadan Nâzım Hikmet.
1
+
-entiri.verilen_downvote
kendisinin şiirlerini şarkıya dönüştürülmesiyle, bir araya toplamış ve çok güzel bir klip oluşturulmuş şairimiz.
nazım hikmet şarkıları
ayrıca şiirinden bir alıntıyı dolabıma astırmış şairdir.
--- güneşi içenlerin türküsü ---
Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten düşen ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Akın var güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
--- güneşi içenlerin türküsü ---
Bi' ara kısaca hayatını okumuştum, aynı anda hem sevgilisi hem karısı hem de aşık olduğu bir kadının olduğu dönemlerden geçtiğini öğrendiğimde istemsizce şiirlerine bakış açım değişmişti.
Kendisi de söylüyordu aldattığını ama aynı anda 3 kadını yamacında tutan ve bunu aşk olarak adlandıran birinin sözleri fazla tesir etmiyor artık.
Hani insan ömründe bir kere aşık olur diyen romantiklerden değilim ama her türden eşe karşı sadakatin, insanlığı tanımlayan birkaç özellikten biri olduğunu düşünüyorum.
0
+
-entiri.verilen_downvote
Kuvayi milliyi'den şiirinde geçen şu dizeleri çok seviyorum.
"Sarisin bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun basına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı"
4
+
-entiri.verilen_downvote
Nazım Hikmet 11 yaşındayken İngiltere'de yaşayan halasının yanına gitmişti. Halasının kızıyla arkadaş olmuşlardı. Kuzeni Türkçe bilmese bile Nazım'ın o yıllardaki ufak şiir denemeleri kızın hoşuna gidiyordu. Nazım , İngiltere'de yaşadığı için uzaktan akrabası saydığı kuzenine bazı hisler beslemekte ama ona bunu söyleyememektedir. Şiirlerinde anlatır her şeyi.
Sıcak bir yaz günü Nazım, kuzenine şiir okurken o civarda yaşayan aşırı milliyetçi çocuklar Nazım'ı dövmeye gelir. Kuzeni her ne kadar "Run Nazım run!" dese de Nazım Hikmet oradan kaçmaz ve adam gibi dayağını yer.
Nazım İstanbul'a döner. Bir sonbahar günü kuzeninin vefatını haber alır. Onun anısına ithafen ismine "Ran"ı ekler. Ne tuhaftır ki hayatı boyunca hiçbir şeyden kaçmayan Nazım Hikmet, bir gün çok sevdiği ülkesinden zorla sürülecektir.
Yazarın notu: Bütün bunları şimdi uydurdum sakın inan mayın arkadaşlar fotokopi bu.
0
Kanka run kısmını fazla fotokopi etmesen çok satar bu ha. Şşş iyi para var bu işte. :) - cilgin attnin hayaleti 24.07.2020 00:38:02 |#3860532
Nazım Hikmet Vatan Hainliğine Devam Ediyor Hala
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
3
+
-entiri.verilen_downvote
"Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,
dalga dalga aydınlık oldular,
yürüdüler karanlığın üstüne.
Meydanları zaptettiler yine.
Beyazıt\'ta şehit düşen
silkinip kalktı kabrinden,
ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını
yıktı Şahmeran\'ın mağarasını.
Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar,
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır."
güne bir şiiriyle başlamış olalım...
3
+
-entiri.verilen_downvote
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
TAHİRLE ZÜMRE MESELESİ
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
1
+
-entiri.verilen_downvote
''Nasıl öfkelenmem düşündükçe memleketimi?
Çırpınıyor ayakları altında bir avuç hergelenin.''
3
+
-entiri.verilen_downvote
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.
kendimi buluyorum bu şiirinde.
2
+
-entiri.verilen_downvote
ideolojik olarak bana çok ters bir şair. üstelik bu şiiri kızıl ordunun askerlerine yazmış, ancak müthiş bir şiir.
--- spoiler ---
Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat...
Atları rüzgâr...
Atları...
At...
Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!
--- spoiler ---
(bkz: Salkım Söğüt)
0
+
-entiri.verilen_downvote
Çoğu şiiri telefonumda kayıtlı, içim sıkılınca açıp dinlerim.
Benim için de kişiliği çok ters, yazdıkları kimi zaman samimiyetini yitiriyor gözümde. Yine de bağımlılık yapmış bünyede, bırakamıyorum.
1
+
-entiri.verilen_downvote
seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil
sarkı söylemek istiyorum
1
+
-entiri.verilen_downvote
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
0
+
-entiri.verilen_downvote
"samimiyet istiyorum artık
boğulduk dili süslü ama yürekleri
boş insanlardan"
Kendisini anlatacak kadar kelime dağarcığımın geniş olmadığı kanaatinde olduğum üstad
2
+
-entiri.verilen_downvote
Ne güzel söylemiş;
Yalnızlık insanlara çok şey öğretmiştir. Ama sen gitme cahil kalayım.
1
+
-entiri.verilen_downvote
Bana sorarsanız: On senesi ömrümün...
Bir kursun kalemim vardi, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: Bütün bi hayat...
Bana sorarsanız: Adam sende bi hafta...
Katillikten yatan Osman; ben içeri düştüğümden beri
Yedi buçuğu doldurup çıktı.
Dolaştı dışarda bi vakit,
Sonra kaçakçılıktan tekrar düştü içeri, altı ayı doldurup çikti tekrar.
Dün mektubu geldi; evlenmiş, bi çocuğu olacakmış baharda...
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN MAVİ GÖZLÜ DEV.
0
+
-entiri.verilen_downvote
Sevmeyi çok güzel anlatsa da, bir türlü beceremeyen kişi.
Tüm burukluklara rağmen sevgiyle anıp okuyacağız şiirlerini. O ayrı.
şiirleri ve savunduğu görüşlerle büyüdüğüm, mavi gözlü dev. doğum günü kutlu olsun!
fakat, piraye'ye yaptıkları beni hep çok üzdü. ki ben o malum şiirdeki minnacık kadın'ı da piraye sanıyordum. nüzhet berkin için yazmış meğer. sevmeyi bu kadar güzel tasvir edip bu kadar kötü sevmesi çok acı.
*
bir tanem! son mektubunda
"başım sızlıyor yüreğim sersem!" diyorsun.
"seni asarlarsa, seni kaybedersem" diyorsun "yaşayamam!"
yaşarsın, karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda.
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı,
en fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı