nafaka

geçinmek için gerekli olan şeylerin bütünü, geçimlik. hukukta birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla bağlanan aylık.

(bkz: tedbir nafakası) (bkz: iştirak nafakası)

yasak olmayan legal soygun. en basitinden açıklamak gerekirse; mesleğin olsun olmasın hali vakti yerinde bir erkekle evleniyorsun, evlendikten sonra malum durumunuz iyi olduğundan kendi işini bırakıyorsun. üstüne 2 çocuk yaparak kendini sigortalatıyorsun. ardından boşanarak hem aylık para alıyorsun hem de birikmişin yarısını (sen kazanmamış olsan bile) alarak kayboluyorsun. erkek ömür boyu nafaka ödüyor. kadın yeni sevgilisiyle çatır çutur yiyor. bundan sonraki hayatında da kadının çalışmasına bile gerek kalmıyor yeri geldiğinde. sonuçta hem birikmiş parası hem de aylık geliri var. aklım almıyor. mantıklı bir tarafı varsa biri beni aydınlatsın lütfen. (bkz: legal soygun)

her durum her boşanma için demiyorum ama çoğu zaman kocalık babalık adamlık gibi sıfatlarını taşıyamamanın karşılığında zorla ödedikleri miktardır

türkiye'de yasal olan soygunlar kategorisine giren olaylardan birisi. şöyle ki; evli bir çifti ele alalım. maddi durumları iyi sayılabilecek bir çift olsun. gül gibi geçinip giderken bir şey oldu boşandılar. çok yazık tüh tüh. çıkıyorlar hakim beyin karşısına. hakim bey kızına yazdırıyor: '' koca, her ay 1000 tl nafaka ödeyecek'' bu ne amına koyayım? evlilik yürümedi diye, 3 sene sonra ayrıldık diye ben eski eşime neden ömür boyu 1000-1500 tl (en iyi ihtimalle) ödeyeyim ki? gitsin çalışsın, bütün ömrü boyunca camış gibi yatıp beni mi söğüşleyecek boşandığımız halde? böyle saçmalık mı olur lan? düğünü ayrı masraf, balayı ayrı masraf, evlilik süresi ayrı masraf bir de boşanma ayrı masraf. sikerim böyle adaleti. madem her gün kadın-erkek eşitliği bağırılıyor, neden ömür boyu, hiçbir bağım bulunmayan bir insana her ay para veriyorum? hani nerede eşitlik? sen kendi hayatını nafakaya bağla, bir işe girip çalışma zahmetinde bulunma sonra gel eşitlik diye bağır. (bkz: fako beri bak beri beri amına kodumun alagavatı boynuzlu pezevenk) ayrıca böyle bir durum olduğu için, boşanmak istemeyen kadınlar bunu tehdit olarak kullanabiliyor. ''götün yiyosa boşan, sokarım nafakayı öder durursun'' şeklinde repliklerle. hukuk okuyan, hukuk bilgisi olanlar gelsin bu olayı aydınlatsın. bu nafakalar ömür boyu sürüyorsa eğer, ben evlenip bu riski alamam. yasal olarak söğüşleyen bu kan emicilerle aynı çatı altında barınamam. benden uzak durun lan.

kadın erkek eşitliğine hukuki olarak hiç uymayan kural. erkek işsiz ise kadın erkeğe nafaka veriyor mu?

şu korona zamanında bile tüm alacağa dayalı takip işlemleri dururken , devam eden ve yeniden açılabilmesi mümkün olan tek dava türüdür. adliyelerle içli dişli olan biri olduğumdan , öyle uzaktan göründüğü gibi değildir . ona göre uyandırayım

anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. ancak nafakaya giden yollar ve bir kadının boşandıktan sonra ne kadar nafakaya ihtiyacı olduğuna ve o nafakanın ne kadar süre verilmesine, iyi incelenmelidir.

öncelikle; (#2257474) her iki tarafın da haksızlığa uğradığını tam da bu yüzden düşünüyorum. fakat bu haksızlık "iki taraf da aynı derecede mağdur." demek değil. nafaka olayında da genellikle erkek tarafı maddi anlamda çok daha mağdurdur. klasik nafaka eleştirisini bu başlıkta sakire cay yok çok güzel ve yerinde yapmış zaten. o yüzden o bahsi açmayacağım. . ancak... şunu belirtmem lazım; (bkz: her durum kendine özgüdür) nafakaların tamamen ortadan kalkmasını ya da kalmasını istemiyorum. 18 yaşını doldurur doldurmaz ailesi tarafından zorla evlendirilen, yıllar sonra da kocası tarafından kapının önüne konulan bir kadın ile şeyma subaşı'nı aynı kefede değildir. bak o konuya ciddi ciddi takığım. ulan şeyma ile acun boşanırken şeyma'nın acun'a nafaka ödemeye başlaması lazım. adam sayesinde paraya para demedin, dünyayı gezdin, yaptırmadığın estetik kalmadı, bir de çocuk yaparak aradaki bağ organikleştirdin.. şimdi ise medeni haline hiçbir resmiyet bulaştırmadığın sürece aylık 120 bin kadar parayı cukkalaya cukkalaya istediğinle yatıp kalk. bize ne tabii de.. şeyma'dan acun'u çıkar geriye hiçbir şey kalmıyor amk. (ne ala sebepsiz zenginleşme...) belki özgürlüğü kalabilir ama; (#1869419) :d . az evvel bahsettiğim gariban kadının "kendi ayakları üzerinde durana kadar" nafaka alması gerekirken, şeyma gibi vampirlere bu derece kıyak geçilmemesi lazım. çünkü onun olayı "kendi ayakları üzerinde durmak" değil. kadın o safhayı çoktan geçmiş. durmuyor artık, durduramıyoruz efendim, kadın dünyayı tavaf ediyor. velhasıl; nafaka ne ortadan kalksın, ne de bu haliyle var olmaya devam etsin. kendisini pek tasvip etmesem de sema maraşlı'nın şöyle bir lafı vardı bu konuya dair; "genç kızlar evlenecek erkek bulamıyor. çünkü erkekler bu kanunlarla evlenmez." not: thy abim şu seferleri bir düzelt be. şeyma bacım seri yol alamıyor.

''erkek, kadına boşandığı zaman öder'' gibi bir algının acilen yıkılması gerektiğini hatırlatan başlık. nafaka türleri vardır, birer cümle ile açıklayacak olursak: tedbir nafakası: boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra herhangi bir eşin veya ergin olmayan çocukların (18 yaşından küçük çocuklar) geçinmesini sağlamak üzere hükmedilen nafaka türüdür. iştirak nafakası: boşanma davası neticesinde çocuğun velayeti kendisinde olmayan eş aleyhine çocuğun giderlerine katılmasını sağlamak üzere hükmedilen nafakadır. yoksulluk nafakası: evliliğin boşanma kararı ile bitmesi nedeniyle yoksulluğa düşecek eş lehine, diğer eş aleyhine hükmedilen nafakadır. yardım nafakası: yardım nafakasının boşanma davası veya evlilik ile bir ilişkisi yoktur. bir kimsenin, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy ve üstsoyu ile kardeşlerine ödediği nafaka çeşididir.

hep erkek öder zihniyetinin temeli nedir? çok değil bundan 10 sene kadar önce toplumda çalışan kadın figürü pek aktif olamadığından, yoksulluğa düşecek taraf bu taraf olarak belirleniyordu. ha çocuk için yoksulluğa bile bakmıyorlar valla, çocuk kimdeyse diğeri öder nafakayı. bkz: melisa'nın velayeti acun'a verilince şeyma subaşı açısından nafaka vermesine hükmedildi ancak acun bu hakkından vazgeçti. mis gibi magazinsel örnek

günümüzde kalkması gereken olay haydi okumamış kadın bireylere vesaire verilmesini anlarım da eşinden çok maaş alıp boşanma durumunda eşinin evine konup nafaka alan çok kadın var bazı durumlar için nafaka kalkmalı erkeklerler nafaka korkusundan evlenemez hâle geldi.

erkeklerin mağdur olmaması için yeniden düzenlenmeli bence. bi kere ortada çocuk yoksa boşandığı kadına nafaka ödeme zorunluluğu olmamalı bence hiçbir erkeğin. ayrılıyorlar. adam daha sonra evleniyo vs. kendi yuvasını kuruyor ama eski eşe nafaka ödemeye devam ediyor. ne kadar saçma. çocuk varsa zaten çocuğa ödemek zorunda! onda söz konusu bile değil. ama bu durum öyle bi şeye dönüştü ki, bazı eşler arasında intikam alma mevzusuna döndü. hatta bence çalışma engeli olmayıp da çalışmayan kadına da nafaka ödenmesi saçma. hani bi engeli vardır, düzenli çalışmasına engel olan bakması gereken bebeği, küçük çocuğu vardır neyse. amaan ne bileyim ben mi fazla katı düşünüyorum? bilmiyorum. ama kadın erkek eşitliği diye bağırılan, kadınlar erkeklerin yaptığı her şeyi yapabilir, bir kadının erkeğe ihtiyacı yoktur diye savunulan bu dönemde iş "paraya" gelince bu ideolijinin esnemesi bana ikiyüzlülük gibi geliyor.

Her olay bağlamında ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken bir konu. 55 60 yaşındaki kadın boşanmak istediğinde ne olacak? Farz edin ki kadını ailesi okutmamış, mesleği yok, çocukları kocaman olmuş kendi ailelerini kurmuşlar vs. Herkesin ailesi kabul etmiyor kadının geri dönmesini. Bu kadın ne yapacak o zaman? Ölene kadar kendine eziyet eden bir adamın kahrını mı çeksin ya da sürekli çocuklarının yanında sığıntı gibi yaşamaya mı çalışsın? Kadının hayatını el birliğiyle elinden almışlar, boşanırken de üç beş bir şey verilmeli ki en azından destek olsun kadına, yeniden hayatını kurabilsin. Burada adam istediği kadar evlensin mesela isterse peşinden 10 tane daha çocuk yapsın ama o kadının nafakasını da ödeyecek. Ha kadının yaşı gençse, hala meslek edilebilecek yaştaysa da kadın o aşamaya gelene kadar ödensin, 3 sene 5 sene neyse ondan sonra kes nafakasını. Her evliliğin, her hayatın şartları bir değil. Herkese dümdüz aynı kural uygulansın denilebilecek bir konu da değil. Kaldı ki kanunda nafakayla ilgili yapılır, edilir şeklinde kesin bir hüküm de yok. Teoride çok bir sorun yok, uygulama sıkıntılı. Orası başka bir konu gerçi.

Şerafettin boşanmak istiyosan boşan, benim nafakamı tazminatımı ver, sen yoluna ben yoluma.

Aslında bu nafaka işi resmi bir versiyon. Dinen erkek kadına boşandıktan sonraki 3 ay boyunca nafakasını verir ve sonrasında ise nafaka vermek zorunda değildir.Çünkü kadın en başta mehir ini almıştır.Mehir helâldir ve haktır.Ama mehrin önemini ve ne olduğunu bilmeyenler ise bu haklarından mahrum kalır. Bu yüzden devlet kadına maddi güvencesini nafaka gibi resmi yollarla vermeye çalışır. O zaman bir kadının boşandıktan sonra aldığı nafakası, evlenmeden önce alması gerektiği halde almadığı mehirine karşılık gelebilir. misal bu entry çok güzel anlatmış: (#1868570)