bugün
yenile
    /
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      evdeyiz haliyle öğrenci evi cepte kuruş para yok kira fatura derken bir gece açım evde yarım ekmek vardı sabah yeriz diye saklamıştık neyse gece 3 te sınava çalışıyorum bir açlık vurdu karnım gurul gurul en son ev arkadaşıma ben açım dedim o da ben de dedi dolabı açtık bomboş geçen aydan kalan 2 tane ranc sos var sadece burgerdan kalma alıp yarım ekmeği de yarıya bölüp o iki ranc sosa bana bana yemiştik doyurmamıştı ama tok tutmuştu naparsın.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      arkadaşımla canımız tatlı çekti, akdeniz dondurmacısı vardı yakınlarda biz de oraya gittik. işte dilimli pastaların fiyatını sorduk. evet, bildiğin "abi bu ne kadar?" usulü. 7 liraymış bir dilimi. tabii bizde öğrenciyiz, öyle her gün lüküs mekanlarda takılmıyoruz sürekli gittiğimiz bir simit cafe var onun haricinde arada farklılık yapıyoruz. ortak girelim dedik pastaya, bir dilim seçtik falan. içecek istiyor musunuz, dedi abi. yok teşekkürler deyip masaya geçtik. pasta geldi ama yanında bir tane de küçük su getirmişler. içmedik tabii, bir de küçücük şeye 1 lira mı verelim dedik. fişe de işaretlemişler suyu. kasaya geçtik ödemek için. ben dedim ki "abi biz bu suyu içmedik, ödemesek oluyor değil mi?". abi de "olur tabii zaten 50 kuruştu." dedi. üzdü yani orda ezildik biraz. 50 kuruşta mı veremiyorsunuz fakirler, dermiş gibi oldu biraz...
    3. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      lisenin ilk yılları, her şey için vakit bulup hiçbir şeye nakit yetiştiremediğimiz dönemler. okula dolmuşla gidip geliyorum, okulda az para harcayıp çıkışta kalanı arkadaşlarla yiyip eve dönüyorum. para yemek dediysem çok büyük şeyler düşünmeyin, kola çekirdek alıp muhabbeti süslüyoruz işte 3-4 arkadaş. o gün bizim fırlama arkadaş, okul çıkışı toplantımıza 3 kız arkadaş davet etmiş. tabi bu haber bünyede hormon salınımını maksimize etmiş, akıl ile baş arasında gözle görülür bir mesafe yaratmıştı. aramızda kızları bölüşüyoruz, çıkan uyuşmazlıklarda yargıç madeni paraya başvuruyoruz. kimin kime bakacağı, kimin nasıl oturacağı planlanmış, günün son zil sesinin her zamankinden daha aheste adımlarla bize doğru gelişini izliyoruz. zil sesi duyuldu, kapıya yakınlığı sebebiyle gasp ettiğimiz sıralardan kalkıp koşmaya başladık. 2 arkadaş okulun dışına, diğeri kızların sınıfına gidiyor emanetleri almaya. ben arkadaşla çıkış kapısında bekliyorum. bizim emanetçi göründü uzaktan. yanında, aklı olanın kimseye emanet etmeyeceği güzellikte 2 kız. birde sayısal eşitliği sağlamak amacıyla çağrılan 3. kız. bu pekte güzel olmayan 3. kız yanımdaki arkadaşa düştü, öyle karar verdi madeni yargıç. başladık bizim parka doğru yürümeye, okulda planladığımız yürüme pozisyonununda herkes. kızlarla pek muhabbeti olmayan ben ve 3. kızı alan arkadaşım yan yana, hedefimizdeki kızlar sağ ve solumuzda. fırlama zaten gözü kapalı bulur yolunu. dere tepe düz gittik vardık parka. planladığımız yerlere oturduk, tahmin edemediğimiz heyecanımızla. bir iki boş atıp dolu tutma çabasından sonra firlama sordu "evet ne içiyoruz" . tabi bu anlamasız, herkesi cevabını kola beklediği soruya, hiç beklemediğimiz bi cevap aldık. bira dedi 3. kız. ama öyle bi söyledi ki bunu, sanki malûmu ilan eder gibi. sanki tüm dünya bu soruya bu cevabı veriyormuşta, soruyu sormakla biz salaklık yapmışız gibi. "ooo süper, hadi beyler kapın gelin siz biraları" dedi fırlama. bizde sanki semtin en iyi bira kapıp gelen ikilisi edasıyla bu görevi süzgeçten geçirmeden başladık büfe yolunu adımlamaya. ikimizde paraları çıkardık cepten, kola çekirdek alırız diye daha önce 9 kere saydığımız parayı sayıyoruz tekrar, tekrar. saymakla artmadığı için, yetmiyor para biraları kapmaya. mevcut sermayeye ikimizinde yol paraları ve ne olur ne olmaz diye cuzdanın ücra köşelerine gömdüğüz bozukluklar ekleniyor. her gün kola çekirdek aldığımız büfeciye "abi en ucuz bira hangisi" sorusu sormak zor oluyor ama gençlik işte, neler yaptırıyor adama. hayırdır gençler, bir takım nasihatlar, bak kimse görmesinler arasından çekip alıyoruz biraları. ödeme yaparken karşımıza çıkan zorlukları abi valla yarın sabah getiricemlerle, abi anla kız meselesilerle, bizi biliyosun her gün burdayızlarla atlatıyoruz. görevini başarıyla tamamlamış olmanın haklı gururuyla giriyoruz parka. poşetten özenle çıkarıp diziyoruz biraları, gücümüzü sergiliyoruz dişilere. 3. kız yine alıyor sazı eline "keşke bi de cips alsaydınız" . gençlik işte, şu biralar bile fazla sana diyemiyosun, cips kalmamış diyorsun. herkes inanmış gibi yapıyor yalanına, birde yalancılık sıfatı yükleniyor sırtına. biralar yudumlanıyor. hem tadı çok güzelmiş gibi yapılıyor, hem de muhabbetin sonuyla şişenin dibinin birbirine bağlı olduğu unutulmadan alınıyor yudumlar. benim kız desen, ay parçası gibi bi şey benim için. fırlama zaten kızı çoktan düşürmüş ağına, yalan üstüne yalan koyarak yaptığı kule boyunu geçmiş. bizim diğer arkadaşın mutlu olmadığı biliyoruz, garibim bizim için çıkarmıyor sesisini. 3. kız lıkır lıkır içiyo birasını, utanmasak abi diyicez kendisine. ben bira içiyor olmanın verdiği cesaretle baya samimiyeti ilerlettim benim kızla, mutluluktan gözlerimin içi parlıyor. laf lafı açıyor, vasat sayılacak esprilerime kahkahalarla karşılık veriliyor derken, rüyanın en güzel yerinde çalan alarm gibi bir ses, "hadi gidelim". elinde çoktan bitirdiği birası, yüzünde nesiller boyu aktarılarak çoğalmış bir memnuniyetsizlik, gözlerinde itiraz etmenin fayda etmeyeceğini ima eden bakışlar... evet, sayısal denge sağlansın diye çağırılan 3. kız bütün duygusal dengeyi bozuyor. kaçan keyifler, yarım kalan biralar, defalarca kez sormak istenen ama hep ertelenen ve artik sorulamayacak olan sorularla beraber kalkıyoruz parktan. soyut olayların yarattığı bu sıkıntıların ardından, birde elini cebine atınca somut bir şekilde varolması gereken paranın, parasızlık olarak soyutlaşması, sıkıntı hanesine ekleniyor. yol parasını biralara verdik, olsun yürürüm demiştik verirken ama bu halde yürümeyi hayal etmemiştik hiç. fırlamnın kız yakında oturuyor, onlar bizden ayrıldı, biz dolmuş durağına doğru yürüyoruz, sanki dolmuşa binebilecekmiş gibi. kızlara çaktırmadan nasıl kurtuluruz, nasıl kaçarız diye düşünürken benim kız bi şeyler anlatıyor, soruyor. mantıksız cevaplarla sonlandırıyorum muhabbeti, anlıyor ben de bi haller var. o kadar düşündükten sonra, dolmuş durağına varıyoruz ve ben "biz arkadaşla yürüyoruz siz binin" diyorum. ulan zaten bu belliydi, ben buna bahane bulmak için daldığım düşünce denizinde boğulup ölseydim de bu anı yaşamasaydım keşke. mal gibi kaldık arkadaşla, niye öyle direk söyledin, ne biçim insansın sen der gibi bakıyor arkadaş bana. dünyanın en haklı bakışı. doğal olarak niye diye sordu benim kız. 3. kızın sanane bakışlarına maruz kalarak. hiç dedim, yürürüz biz öyle arada. lafa bak, mum dikmeden bırakamıyoruz. anladı para olmadığı için binmediğimizi, ben anlamamıştım tabi anladığını. bozuntuya vermedi, tamam dedi siz bilirsiniz. öpüştük, vedalaştık. bekleyelim siz binin falan dedik ama yok ille de gidin siz diyor kız bana. yol uzun tabi bizim çokta itiraz etmedik duruma. döndük arkamızı gidiyoruz, 10-15 adım sonra bir ses, "dur dur bi şey unuttum" koşarak geldi yanıma, bir kağıt verdi. defalarca kez katlanmış, aceleyle avuçta sıkıldış bir kağıt. "bizim dolmuşa bilmemizi bekleyin, sonra aç kâğıdı" dedi utanarak. ne diyeceğimi şaşırdım, onayladım aklıma gelen ilk kelimeyle. dolmuşu beklerken geçmedi zaman, sonunda geldi ama zalim. tekrar vedalaştık, keşke bizde binebilseydik fikri daralttı göğsümüzü. kızlar bindi, dolmuş biraz uzaklaştı, avcumda sıkı sıkı tuttuğum cismen küçük ama değerinin ne kadar büyük olduğunu açınca anlayacağım o kağıt. açtım yavaş yavaş, önce tam anlayamadım, içinde bi şey var gibiydi. 10 lira koymuş, birde numarasını yazmış kâğıda. "eve gidince mutlaka ara" çok parasız kalmıştım o ana kadar ama, hiç böyle hissetmemiştim. hem utandım, hem sevindim. hem çaresiz hissetim kendimi, hem umutla doldu içim. hiç bilemedim o hissin adını, hangi kelime karşılar bu duyguyu emin olamadım. ama yıllarca o kızın gözlerine her bakışımda aynı şeyi hissettim, ne eksik ne fazla. o gün o kağıttan ne öğrendiysem, hiç unutmadım ben.
      0aga be haddimi aşmazsam noldu o kıza? - yedieylul 06.01.2017 05:27:11 |#2888715
      0beraber 4 yıl geçirdik, şimdi yolda karşılaşsak bi daha o yoldan geçemiyoruz. - sub marcos 06.01.2017 11:53:21 |#2902594
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      galiba hiç olmadı. ben hiçbir zaman babamın parasının yetmeyeceği bir şeyi istemedim.
    5. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kız kardeşim 1. sınıftaydı. okula gitmeden öğrenmişti okumayı. sınıf öğretmeni de yanına bir türlü okumayı öğrenemeyen bir çocuğu oturtmuş hoca ilgilenmediği zaman kardeşim ilgilensin diye. beslenme saatleri için yiyecek koyamıyormuş çocuğun annesi. kardeşim de beslenmesini paylaşırmış çocuk da çok seviniyormuş tabi. kardeşim bunu anneme anlatmıştı. annem de o günden sonra hep iki kişilik beslenme çantası hazırladı. bir gün kardeşim arkadaşının öldüğünü söyledi. çocuk ayakkabı boyuyormuş okul olmadığı zaman en fazla 8-9 yaşlarındayken. sırtında boya takımıyla e5'te karşıdan karşıya geçmeye çalışırken kamyonun altında kalmış. mekanın cennetin en güzel yeri olsun çocuk.
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      evimizde 5 yıldır jakuzi var ama elektrik cok gider diye kiler olarak kullanıyoruz..... (bkz: asıl fakirlik)
    7. 15
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dugun salonunda onumdeki iki tabak pastayi yerken kameramanin beni agzim dolu yakaladigi andir. hemen kravatimi duzeltip bir yandan kameraya poz verirken diger yandan iki tabagida babamin onune iteledim babamda utanmis olacak ki tabagi cattt diye yere fitlatti ben pasta sevmiyorum dedi kameraya bakarak
      5baba gibi baba - mavinarsist 08.01.2017 21:07:16 |#2934395
      3deep web 2. seviyeden çıkma videolar .d .d - rakunettin 08.01.2017 21:19:43 |#3299798
      0hee :d - sarizeybekk 08.01.2017 21:53:22 |#2860694
      butun yorumlari goster (4)
    8. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilk okul 1. sınıftayım. bi gün öğretmenimiz okula gelirken sabun da getirmemizi istedi. okulun tuvaletinde sabun olmadığı için bundan sonra kendi sabunumuzu kendimiz getirecekmişiz. annemde o sabunu peçeteyle sararak beslenme çantama koymuş. okul servisinde sallana sallana gelirken sabun ve sandviç beslenme çantamın içinde tek vücut olmuşlar. neyse beslenme saati geldi ulan it gibide açım hatırlıyorum yani. çantayı açtım bi baktım sandviç ve sabunun yasak aşkını gördüm. aç olduğum için o sabunlu sandviçi fütursuzca gömdüm. tadı acıydı iğrençti ama açtım.... (bkz: açken sen sen değilsin)
    9. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bizim orda bi cadde üzerinde ayakkabicinin biri. o zamanlar kış ayı gelmiş bende ayakkabi falan yok ama alacak para da yok girdik o dükkana denedim birini begendik parasini sorduk o zamanın parasıyla pahalı gelmiş olacak ki adam indirim yapmayacağını söyledi beni ve annemi paranız yoksa girmeyin sizde böyle diyerek dukkandan kovmuştu bu da böyle bi anımdır
      3harbi pahalı mağazaymış karaktere sermaye yetmemiş. ne alçak insanlar var, hayret ediyor insan. - peho 08.01.2017 22:40:25 |#2877497
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      köhne bi mahallede geçti çocukluğum üniversiteye başlayana kadar da ailemden harçlık almadım hiç ama ilkokulda 1.olurdum hep baktım olmuyor ben de kopya işini ticarete döküp karnımı doyurdum :) şimdi gülüp geçiyorum ama o zaman üzüyordu.
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim annem babam hep çalıştı 5 yasinda evde yalniz kaldigimi hatırlıyorum çocukluğun kotumu dersen hepinizinkinden 10 kat iyi gecti derim. ama sorunum onlari görememekti. gel zaman git zaman annem emekli oldu kadin bana zaman ayir diyo ben simdi mi aklina geldi diyorum yemin ederim üniversiteye baaladigim gün aklima geldi bu olay nasil utandim her tatilde her firsatta eve gittim. calistigimda izin günümü onlarla gecirdim.
    12. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      lisede sigara için para ayırmak biraz zor bi olaydı. bi cuma günü çıkışta dolmuşa yürüyoruz 12-14 kişi falan. en az 8-9 kişi sigara içiyo bu gruptan ama toplasan 5 dal anca çıkar. dönücez yani belli falan derken yolda 5 lira bulduk. bide biraz çamurun içinde gibiydi. peçeteyle falan filan sildik. üstüne de herkesten ne kadar çıktıysa işte zaten kalabalığız para koyup parliament aldık ve hep beraber mutlu mutlu içtik. içtiğim en keyifli sigara olabilir ya:dd
      0iyi de bu mutlu sonla bitmis. eksi - sarizeybekk 09.01.2017 00:23:37 |#2891196
      0zaten 9 olan karma puanıma mı göz diktin, saol be @sarizeybekk - eskideniyibiriydim 09.01.2017 00:28:18 |#2892416
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bi keresinde hiç unutmam 1 ekmek alacak paramız yoktu depozitolu biraları bozdurup sigara almıştık. yine aç kalmıştık ama sigaramiz vardı
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      lan öğrenci evinde açlıktan diş fırçalayıp uyuduk .
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ayakkabım su alıyordu babam alamaz alamayınca da üzülür diye söylemezdim. bayramlarda görürdük yeni kıyafeti, alamayan arkadaşlarım görür özenir diye giyemezdim hiç.
    16. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      okuldan eve dönerken arkadaşım 50 kuruşluk rulokatlardan alırdı. içinde 5-6 tane vardı hepsini kendi yerdi, teklif bile etmezdi. büyüğünden almazdı. neyseki şimdi büyük kutulardan alıyorda arada bize de bir kaç düşüyor. çok güzel be
      1güldüm :d - hakanmetinn 30.01.2017 10:43:01 |#2677223
    17. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim kuzenimin başına gelmiş bir olaydır. durumlarında eskiden pek yoktu. yan evden biri mangal yapıyomuş. bizim akıllı da kardeşini almış camı açmış ekmeği havaya doğru tutuyorlar. kokusu siner et tadı gelir diye. gülmüştük ama içten içede üzülmüştük. allah'tan durumları şu an iyi. abarttı her gün et yiyiyor.
    18. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      okulda sözlü tartisma aninda cebimden cikardigim 1 lirayi soguk kanliligimla x kişisinn önüne atip al bu parayi kendine beyin al demem ve ayakta alkislanmam daha sonra x kisisinin parayi bana geri firlatmamasi dolayisiyla 1 lirayi geri istemem, kosarak kacmasi ve arkasindan kovalamam daha sonra 2 km uzakliktaki evime yuruyerek gitmem hatirladikca iç burkan garibanlik anilarimdan bir tanesidir.
    19. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      üniversitede köpeğimi şımartmak için proplan mama alırdım. param bitince birlikte yerdik.
    20. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      lise 1deyiz.yurtta kalıyoruz.14 şubat yaklaşıyor.kızlarla dedik ki sevgilimiz yok zaten bari 14 şubatı kendi aramızda kutlayalım hepimiz magnum alıp yiyelim.ben hemen atladım olur dedim.neyime güveniyorsam...neyse 14 şubat geldi markete gittik kızlar magnumları aldılar bende para yok.25 kuruş çıktı cüzdandan sadece.yapacak bir şey yok kızlar magnum yediler ben de 25 kuruşluk kalem dondurmalardan yedim.hatırladıkça içim acır.
      1alırlar sanmıştım. hani dostluk hani - iyiveguzelkadin 21.09.2017 23:25:01 |#3416117
      1onlarda da yoktu ki ancak kendilerine alabilecek kadar vardı :( - serendipity 25.09.2017 11:25:41 |#3421763
    21. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      4 kış boyunca sadece yük olmamak adına spor ayakkabı ile geçirdim. hasta olmamak için giyilen değiştirilen çoraplardan tut gizli gizli zorla para bitirtirip bot almaya gittiğimizde yoktan yere bahane uydurup ağlardım tam 4 kış direndim.
    22. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇lkokulda bı hocamız vardı sınıfta en güzel kim giyinmiş yarışması yapardı .zaten bütün kızları tahtaya cikarmazdi yani tahtaya çıkmak bile meseleydi.nsyse bı kere çıkarmıştı beni ben de o gün kendime güveniyorum bu sefer çıkarım filan diye düşünüyordum. kiyafetim falan güzel ama ayakkabilarim epey yırtıldığı için giyemiyordum annemler de alamıyordu maaş almayı bekliyorduk ben de o arada bot gibi ama bot olmayan tuhaf bı ayakkabı giymiştim .hoca tahtada herkese not verirken bana sıra geldiğinde şunu demişti "kıyafetlerin güzel ama o ayakkabılar ne öyle ne kadar iğrenç ayakkabılar elendin geç yerine otur" demişti .hocam şimdi bı sürü ayakkabim var kiyafetlerim de güzel ama o an yıkılan ozguvenim bi daha yerine gelmedi
      1ne kadar acımasız bi öğretmenin varmış o yaştaki bi çocuğa böyle şeyler söylenmez hem de böyle bi yarışma yapıyo olması çok saçma alabilenler vardır tamam ama alamayacak durumda olan aileler de var yazık valla öğretmenine acıdım - bluedreams 22.09.2017 12:44:24 |#3381422
      1evet alamaynlar vardı .zaten sınıfta büyük bı ayrımcılık da vardı - omelasibirakipgiden 22.09.2017 16:42:50 |#3366444
    23. 21
      +
      -entiri.verilen_downvote
      abi sey yapardik ya, böyle yufkanın arasına toz şeker biraz da ıslatırlardı, dürüm yaparlardı. herkes bilmez hatırlayanların dişleri sızlar shshskh
      36yufka çocuğuyuz belki de ondandır yufka yürekli oluşumuz - dikistutmazbob 22.09.2017 00:07:51 |#3422506
      9dikişi tutturamadın ama yorum tutacak gibi asgsfsf - brkyblm 22.09.2017 00:21:16 |#3424660
      0ben hâlâ yiyorum - meczupmax 22.09.2017 21:30:25 |#3385221
    24. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇lkokulda 3 arkadaşla toplanıp bisküvi alırdık, bisküvinin içini sayardık 3 e bölünüyor mu diye.
    25. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      babam o dönemler kahveden çıkmadığı için evde para da olmazdı. parayı geçtim hastalandigimizda bile yanimizda olmazdı,annem dayimi aramak zorunda kalırdı hep. yine bi gün kardeşim atesler içinde yanarken babama ulaşamayınca annem,kulağındaki minik halka kupesini satıp kardeşimi doktora götürmüştü. unutamıyorum.
    26. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu garibanlık maddi garibanlık değil. sınav notu garibanlığı. lise 3'te fizik sınavı sonucu açıklanmış herkes kağıtları elinde yanlışlarına bakıyor. bir arkadaş elinde kağıdıyla gelip ''3'ünüzün toplamından daha yüksek benim notum'' deyip gülmeye başlamıştır. bu arkadaşın sınav notu 30. diğer 3 kişinin notu ise 10,10 ve 6'dır. ben de o sınavdan 20 almıştım :d.
    27. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sevdiğim kıza açılmıştım "maaşı benden düşük birisi ile düşünmüyorum" demişti, o zaman yıkılmıştım
      0oha.ne insanlar var cidden aq. böyle bir insanla hatta insan bile demek onun için iltifat sayılır bence boyle olması daha iyi olmuş. - carleone 25.12.2017 00:49:56 |#3720463
      0yuh aq vicdansıza bak kaç paraymış lan maaşı?? - kasimpasadanapaciselim 25.12.2017 02:09:25 |#3482620
    28. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      fifa oynarken ataktayım gole gidiyorum arkadaşım taca at dedi.bende gidip attım.telefonu çalıyor sanıp halbuki bilerek demiş şerefsiz.
      0nerde la bunun garibanlığı. pardon ama akıl garibanlığı belki de:) :) tabi boşluğuna gelmiştir. - çılgın att 25.12.2017 01:16:16 |#3476696
      0haklisin.bence de garibanlik değil ama içimde kaldı ulan yzayımdedim.. - carleone 25.12.2017 01:35:02 |#3478404
      0zaten bende içimde olan her şeyi yazmışım. yoruma bak toplu mesaj gibi :) :) - çılgın att 25.12.2017 01:36:58 |#3478660
    29. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ayfon iks alamadığım an :'(
    30. -20
      +
      -entiri.verilen_downvote
      altı kişilik bir aileydik. babam gece gündüz demeden çalışır, kendini paralar, yine de bütün ihtiyaçlarımıza yetişemez, yetiremezdi. bana en son ne zaman yeni bir ayakkabı alındığını hatırlamıyordum. istesem daha çok üzüleceklerini bildiğim için sesimi çıkarmıyor, uzun zamandır okula ayaklarımdaki eski püskü, delik deşik, miadını doldurmuş kunduralarla gidip geliyordum. Beden eğitimi dersinde arkadaşlarım ayakkabılarıma bakıp gülüşüyor, öğretmen duruma müdahale etme gereği duymuyordu. bi ara ciddi ciddi okulu bırakmayı düşündüm. zor ikna ettiler. yazarken bile kötü oldum. birazdan silerim herhalde bu entryi bilmiyorum. şaka şaka. zengindik la biz.
      1Sonunu görmeden önce eksileri gördüm diyorum ki niye eksilmişler ki xkskss neden anlatsana biraz - murrkyy 14.08.2020 17:02:07 |#3907083
      1niye eksilediniz ki öyle olsa iyimiydi yani djskdjkd - collous 14.08.2020 17:07:02 |#3907088
      2benimle dalga geçmiş gibi hissettim ben de dayanamadım bastım eksiyi - mandarins 14.08.2020 17:09:24 |#3907090
      butun yorumlari goster (6)
    31. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Babam bir yerde çalışırken bütün yolsuzlukları dosyalamış, savcılığa verecekken üstlerin kulağına gider ve işinden olur. Birkaç ay işsiz kaldıktan sonra kanalizasyonda 3 ay çalışır. Meğer o üstlerden biri ders olsun diye orada çalıştırmış. Babam da "Benim kazandığım para helal en azından" diye rest çekmiş. Ben de o sıra üniversitedeyim. Haberim yok. Memlekete döndükten sonra öğrendim anca. Bana para göndermek için gece gündüz çalışmış. Öğrendikten sonra çok üzüldüm, birşey diyemedim. İçim parçalandı. Aklıma geldikçe hala kötü olurum
    32. 36
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Annemle markete gitmeden önce, bana hiçbir şey istememem için tembihlerdi. Ben de istemezdim. Bazen "Bugün size bir tane çikolata alabilirim." derdi. Mutlu olurdum. Çoraplarım hatta patiklerim bile tamirliydi. Annem boş zamanlarında koltuğa oturur, yama yapardı. Çocukluğuma dair bir sürü böyle anım var. Babamı görmezdim. Biz uyuduktan sonra anca işten gelebilir, uyanmadan da giderdi. Zor zamanlardı.
    33. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Arkadaşımın doğum günü, o kara gün...Sabahtan öbür arkadaşımla yok kahvaltı edelim, hediye alalım derken gün boyu paraları saçtık sürekli etrafa.Sonra okul çıkış saati doğum günü olan arkadaşımızla buluştuk, oturduk bir mekana baya lüks ama neyse sonra pastalar çeşit çeşit o kadar güzel görünüyolar ki ve hiçbirinin de yazmıyor fiyatları insan şüphelenir. Ben biraz şüphelendim gerçi ondan diğerleri kola alırken ben çay istedim yanına hfjfkffk Yedik bir güzel baya da güzel bir pastaydı neyse sonra kalktık. Doğum günü olan arkadaşı da çıkardık dışarı saçmalama sen doğum günü çocuğusun, diye. Artistliğe bak kfkfkfk Gittik kasaya o buruk an kalan para yetmedi hesabı, demedik arkadaşa da. Utana utana yarın getirsek olur mu diyip ayrıldık mekandan. Çok üzücü bir andı ya.
      0NXksjsjsjs ben buna gülerim - ve zonguldak 14.08.2020 17:19:10 |#3907105
      0O an çok üzücüydü kfjffkfk Ertesi gün gidip parayı verme kısmı var daha orası ayrı travma djfjddk - o gemi gelecek 14.08.2020 17:22:18 |#3907113
      0BDjsjsj bekliyorum lütfen yaz - ve zonguldak 14.08.2020 17:26:47 |#3907121
      butun yorumlari goster (5)
    34. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Liseye yeni başladığım sene yurtta kalıyordum. Normalde annemler o dönem için iyi bile sayılabilecek bir miktarda harçlık veriyorlardı. Bir gece açlıktan kıvranıyoruz arkadaşımla. Para kalmamış yemişiz... yemekhane kilitli.. Kek falan olur normalde ama o gün odadaki kimsede bi lokma ekmek yok bizim şansımıza. Bir gün aç uyusak bir şey olmaz ama ben böyle bir açlık seviyesi bilmiyorum. Guruldamayı geç, mide konuşmayı öğrenmiş karşılıklı sohbet ediyoruz kendisiyle. Neyse biz arkadaşla üst kata çıktık oradan birinden isteriz diye. Birisi ütü masasının üzerine açılmış ton balığı konservesi koymuştu. O an arkadaşımla göz göze geldim ve içimden “kesin benim düşündüğümü düşünüyor” diye geçirdim. Evet... ton balığı sevmeyen biri olduğum halde onu alıp ekmeksiz bir şekilde öylece yedik. Yemin ederim o gün açlığın insana her şeyi yaptırabileceğini anladım.
    35. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Köyden şehre taşındığımız ilk zamanlar, köydeki okulumuz birleştirilmiş sınıf, köyde bakkal bile yok. Yeni taşındığımız ve yaşadıklarımızdan dolayı elde avuçta da yok. Kardeşlerim, ben hepimiz öğrenciyiz ve küçüğüz. Yeni okuluma kaydoldum, ama okul nasıl büyük, kantin var kantin, ilk defa görüyorum. Neyse ablam gel seni sınıfına götüreyim dedi. Yüzümde yaralarım var, utangaçın biriyim. Köydeki okulumuzda kapıyı vurunca öğretmen gir demeden girmezdik. Kapıya tıklattım, gel diyen yok, kalbim güm güm. En sonunda açtım, hoca dedi ki ne diye içeriye gelmiyorsun. Sınıfa bir baktım 30 kişi nerdeyse, köydeki okulumuzun tamamı kadar. Yeni öğrenci olduğum söylenince, sınıftakilerden biri bu mu gelcekmiş bizim sınıfa dedi, bir gülüşme oldu. Ama nasıl üzülüyorum içten içe. Ertesi gün hoca annemin babamın ismini sorup da ben babamın adını söyleyemeyince tahtaya kaldırıp onun ismini yazdırmıştı, o an aklımdan hiç çıkmaz. Her pazartesi günü tahtaya bizi sıralar kontrol yapardı. Ayakkabım yırtık olduğu için çok fırça yemişliğim vardır, anneme de diyemezdim, utanırdım. Velhasıl o okuldan birinci olarak mezun oldum. Sınıfa ilk girişim de, karne günü o kürsüye çıkarkenki heyecanım da dün gibi. O zamanlar çok üzülürdüm, şimdilerdeyse her hatırladığımda içim buruk olur. Ama çok şükür, varlığın da yokluğun da öğrettiği çok şey oluyor. Ne yazasım varmış benim de ahajka:).
    36. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2 sene önce eve çıkmıştık. Babam izin vermediği için ona karşı çıkarak çıkmıştım eve. Bu yüzden hiç maddi destekte bulunmadı. Ee öğrenci halimizle de zor oluyor tabi öyle. Depozito eşyalar vs derken para kalmadı. Doğalgaz depozitosunu ödeyecek paramız yok diye abonelik açtırmadık. Küçük bir piknik tüpü aldık, 2 ay yemekleri onda yaptık. Duş için tencerede su ısıtıp banyo yaptık. Sonra öğrendik ki depozitoyı faturaya ek olarak 3 taksitle ödeye de biliyormuşuz aq. En gariban kısmı son kısım
    37. 66
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok var ya hangi birini yazalım derken buldum bir tanesini. Soluksuz okursunuz umarım :) 2016 yaz tatili üniversite hazırlık yaz okuluna kalmışız. Darbe girişiminden bir iki hafta sonrası işte. Derslere gidiyoruz temmuz ağustos ayının izmir sıcağında derken birden bire evimizden atılıyoruz. Eşyalarla ortada kalmışız derken ev arkadaşlarımdan birisi zaten o sıra Amerikadaydı diğeri de bi kaç gün sonra Norveç İsveç Finlandiya nordik turuna çıkacaktı izmirden ayrıldı yani ev tutmam imkansızdı tek başıma. Sonra bir arkadaşı arayıp rica ediyorum durumu anlatıyorum Bornova'da onlarla kalmaya başlıyorum. Evin ortamı aynen şu şekil; Buzdolabı yok yemek falan hayal, full time içen üniversiteli gençler ve her akşam başka kızların gelip gittiği bir evde hazırlık finaline çalışıyorum iki hafta boyunca. Eziyet resmen. Nolduysa ondan sonra başladı zaten. Bir gece durduk yere telefonum bozuldu yaptırmak için 200 lira istendi ben de veremedim o kadar param yoktu telefonsuz kaldım. Varan 1 diyelim buna. Üstüne hazırlık finalinden kalmışım moralim inanılmaz bozuk. Tek kurşunum kalmış ya ingilizcenin kafasına ya da kendi kafama sıkacağım o derece. Varan 2. Norveçe giden arkadaşım ev ayarladığını söylüyor benim oraya gecmemi istiyor ben de tabii o ortamdan kacmak için kabul ediyorum. Evin durumu şu; Karşıyakada bu ev bana göre konumu daha iyi, buzdolabı vs eşyalar var ama elektrik yok, su yok, doğalgaz yok. Varan 3. Cebimde tam olarak 55 lira para var ve sınava 4 gün var. Kafaya koydum geçicem sınavı artık 50 liraya bi kitap buldum ve 4 günde bunu bitirmeyi hedefledim. Aldım kitabı bana kaldı 5 lira. Varan 4. Kara kara düşünüyorum bu parayla 4 gün nasıl geçirip sınava girer ve memlekete gidebilirim diye. Gittim parayla iki tane bisküvi aldım, birkaç tane de mum aldım ve iki liram kaldı. O parayla da günde yarım saat internet kafeye gidip internetten sınava gireceğim saatleri ve sınıfları öğrenicem. Telefonum yok çünkü yaptıramadım. İşin özeti geceleri camiye gidip damacana ile su taşıyorum duş vs ihtiyaçlar için. Bayağı geç çıkıyorum sokakta insan görürse rezil olurum diye çünkü karşıyaka çarşıdan 19 lt damacana ile yürümek ne kadar normal amk. Sabah kalkıp otuyorum derse gece 12'ye kadar. Akşam 7'den sonra mum yakıyorum bir mum bitince sahile çıkıp ışık altında ders çalışıyorum. Gece de işte su taşıma işini yapıp uyuyorum. Son iki gün bu günlerden farkli olarak yarim saatlik internet kafe işim oluyordu işte. 3 gün bu şekilde geçiyor. Baktım olmuyor böyle internet kafedeyken başka arkadaşa yazıyorum ki beni bir gün yanına alsın. O kadar aç o kadar perişanım ki üç günde iki bisküvi yemişim sadece ve rezilligim cabası. Arkadaş dediğim samimi falan olmadığı için durumu yansıtmıyorum gidip sınav gecesi orada kalıyorum. Memlekete döndüğümde nasıl ağladığımı bir ben bir allah bilir. İki hafta sonra açıklanan sınavı geçiyorum.
      8Sonu iyi bitti allahtan. Şu an bu durumda olan arkadaşlar olabilir eğer varsa çekinmeden sözlüğe yazabilirler yardımcı olmaya çalışırız - osmansorman 05.11.2020 00:38:15 |#4010224
      1Kardeş sen kimin ahını aldın kombo beddua etmişler sana öyle böyle değil böyle ağız dolusu, içten etmişler - bluedreams 05.11.2020 21:09:59 |#4010977
    38. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#2150040) Şunu da şöyle bıraktım
    39. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Lise zamanlarımdı. 1 hafta sonra sevgilimin doğum günüydü bir tane kolye beğenmiştim ama param yoktu. Babam günde beş lira veriyordu o da yola yemeğe gidiyordu. O kolyeyi alabilmek için 1 hafta evden yemek götürdüm bir de dolmuşa binmek yerine her gün ulustan keçiörene kadar yürüyordum.
      0Sevgili noldu yanında mı şimdi - pluviofali 05.11.2020 00:53:24 |#4010247
      4Bu olaydan iki hafta sonra ayrılmıştık. - osmansorman 05.11.2020 00:55:14 |#4010250
      1Lise dönemleri de ayrı travmatik oluyor :( - pluviofali 05.11.2020 00:56:43 |#4010251
      butun yorumlari goster (7)
    40. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İlkokul da sınıfımıza dolap yapılacaktı herkes galiba 40 tl falan vermek zorundaydı. Bizim de o zamanlar durumlar kritik sınıfın yarısı parayı verdi . Biz verememistik her gün her gün aileme soylemiyordum olsa zaten götürüp vercem parayı yok ki veremiyoruz her neyse. Bir gün hoca derse başlamadan önce herkesin içinde artık şu parayı verin bir tek sen kaldın diye bagirmisti bana o an beynimden vurulmusa döndüm ve rezildim oldum düşüncesi kışın ortasında yüzümden çıkan alevi alnimdan akan teri hissedebiliyordum. Ağlayarak öğretmenim üstüme artık gelmeyin yokluk nedir biliyor musunuz dediğimi hatırlıyorum, daha sonra su içmek için dışarı çıktım öğretmen arkamdan geldi beni teselli etmeye çalışıyor ama umrumda değildi. Bana simit almak istediğini söyledi yemek istemediğimi söyledim. ( Açlıktan karnım gurulduyor , fakir ama gururlu biriydim.ahsddh) En sonunda, biz ay başında o parayı verdik . Öğretmen olmak herkesin içinde rendice etmek değildir bir eğitimci böyle olmamalıdır. Hocamı bazen yolda görürüm yönümü değiştiririm yada görmemezlikten gelirim kendisi kaybetti.
      0Getirip getirmeyenleri okuyup neden getirmedin diye tek tek sorardı bizimkiler de - psikopatordek 06.11.2020 07:12:24 |#4011632
    41. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Meybuz parası vermeyen babamın cebinden para çalmaya çalışırken sadece iki yüz elli bin liralık tek bir banknot ile karşılaşmıştım. Hayattan yediğim ilk tokattı. Koca bir evi geçindiren adamın cebinde sadece 1 ekmek parası olması..
    42. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aslında pek tarzım değildir böyle üzücü şeyler yazıp hep kendime o günleri hatırlatmak hem de insanları üzmek ama madem açıldı bu başlık bu da içimden geldi diyen Bülent Ersoy gibi anlatmak istediğim bir anım var. 7.sınıfa yeni geçmişim o zamanlar bir kolejde %100 burs kazanmışım ailem de yolladı tabii ama %100 de olsa yemek parası servis parası kitap parası kıyafet parası gibi şeylerin ödemesini yapıyorsunuz. Senelerce maddi durumumuz hiç iyi gitmemişti zaten. Hatırlıyorum ilkokula giderken öğretmenimiz mektup yazın dediğinde winxli kalem kutusu istiyorum ama bizim hiç paramız olmadığı için anneme bunu söyleyemiyorum üzülmesin diye yazmıştım mektuba. Çocuk aklıyla mektubu kime yollayacağımı düşündüysem belki bana alır ümidiyle herhalde. İlkokuldaki kız arkadaşlarıma borçlarımızdan bahsetmiştim bir keresinde. Çocukluk işte ağlıyorum falan biz çok fakiriz sanıyorum halbuki herkesin o dönem durumu kötü. Harçlıklarını biriktirip bana vermeyi teklif etmişlerdi. Hiç unutmam hayatta bundan daha fazla zoruma giden bir şey olmamıştır. Hatırladıkça gözlerim dolar. Masumane bir şekilde yardım etmek istemişlerdi ama ben bu teklifin karşısında ezilip çok üzülmüştüm. Gelelim asıl mevzuya. Durumumuzu anlayın diye biraz geçmişe de gittim. O dönem en yakın kız arkadaşım bizim eve gelmişti oturmaya. Annem babam evde yoklardı. Bende de para yok dolaba baktım yapacak bir şey de yok. Çay koydum öyle sadece oturuyoruz kızla. Babamlar geldi sonra aa dedi kızım arkadaşına hiçbir şey ikram etmedin mi olur mu öyle şey dedi. Biliyor o da ikram edecek bir şey yoktu ki evde. Bazen bu yüzden arkadaşlarımı eve çağırmazdım. Dışarıda da buluşmazdım. Masraf olmasın zaten okulun masrafları var diye. Annemle babam eve girdikleri gibi geri çıkıp gittiler. Borç gırtlağa kadar bankalara kredi çekmek için gidiyorlar hepsi reddediliyor. Kara listede bizimkiler zaten hangi banka versin. Eve haciz geldi gelecek tartışılması falan yapılıyor her gün. Bir yarım saat sonra geldiler geri. Elleri dolu dolu poşetlerle. Hep abur cubur almışlar meyve suları çikolata falan. Geldiler bir neşeyle böyle. Ben hala üzülüyorum ama bunları nasıl aldılar ki diye. Babam böyle bir adamdı işte. En yok durumlarda bile bir şekilde oldururdu her şeyi. Sonra ben büyüdüm. O da biraz değişti..
    43. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Küçükken bakkal görevi bendeydi. Ekmek almaya gider oradaki abur cuburları görünce canım çekerdi. Bir iki kere paranın üzerini düşürdüm anne diyip küçük pikolardan alıp yolda yemiştim. En kötüsü de boya kalemi çalmıştım bakkaldan. Kazağın, montun kolunun iç kısmına usulca parlaklarımla iteleyiverirdim. Büyüdüm, o bakkala hala ekmek almaya gidiyorum, her gidişimde aklıma geliyor utanıyorum. Bir gün itiraf etmeyi planlıyorum. Şimdi ise tek kuruşluk bir hırsızlık yapsam vicdan azabından uyuyamam, yani öyle sanıyorum. Çocukluğumda yaptığım bu yanlışla öğrendim hiçbir zaman hiç kimseyi kınamamak gerektiğini.
    44. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ailenin kötü zamanları ben daha ufacık bir şeyim babam askerde ben ise köyde annemle çocuklar babasız vs diye dalga geçiyorlar falan . doğum günümde babam o zamanlar meşhur olan açınca kelebek resmi çıkan iyi ki doğdun yazan kart göndermiş parası olmayınca ama benim için nasıl harika bir hediye o öyle nasıl mutluyum ben herkese gösteriyorum bakın babam gönderdi askerden bakın diye nasıl özenle taşıyorum. o dalga geçen veletlere gösteriyorum babam gönderdi bakın diye en son kıyamadım tavana yükseğe astırdım..
    45. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok uzun bir zaman geçmedi üstünden üniversite 2 veya 3. Sınıftım devletten kredi alıyorum, ailemin gönderdiğiyle anca evin kirasını çıkarıyoruz tabi, cebimde 5 kuruş yok arkadaşımın da öyle kredilerin yatmasına 1-2 gün var. Evde acıktık yiyecek bir şey yok para desen o hiç yok arkadaşımla en son evin içinde köşelerde falan bozuk para kalmıştır diye aramaya başladık o kendi odasında ben kendi odamda arıyorum, ararken bir iki bozukluk buldum 60 veya 75 kuruş ediyordu toplamı, gittim arkadaşıma baktım o da bulmuş 50 kuruş falan gidip ekmek alıp kuru kuru yemiştik aklıma gelir ara sıra ilerde bunu çocuklarıma da anlatıcam "biz ne zorluklarla okuduk" eşeksıpaları diye.
    46. 21
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bundan yaklaşık 10 sene önce falandı, çocuktum. Türkiye nin en küçük ilçelerinden birinde ikamet ediyordum. Sıcak geçen bir yaz ayıydı. Canım sürekli dondurma çekerdi ama para falan olmazdı genelde. Sabahtan akşama kadar bisiklet sürer çeşmeden su içer milletin bahçesinden meyve çalarak enerji toplardım. Ama o gün hava çok sıcaktı ve canım dondurma çekmişti. O zamanlar cornetto disc kapağı getirene cornetto classic bedavaydı(allah razı olsun algida). İlçe küçüktü ama yol üstü bir ilçeydi bende yol üstü bakkalı kesebileceğim bir noktaya pusumu kurdum. Arabalar gidip geliyor kimisi duruyor bişiler alıyor. Bir keko grup geldi. 4 keko 1 arabayla durdu bakkalın önünde. Ve dondurma dolabına doğru ilerlediler ve o an avımı bulduğumu anladım. Bu 4 keko cornetto disc almıştı(sadece dondurma değil bira ve çerez de aldılar fakat umrumda değildi) ama bana o kapakları lazımdı. Arabayla yola çıktılar ve bende bisikletle takibe başladım. 200 metre gitmeden 4 keko da çöplerini camdan attılar. Ve kapakları toplayıp 4 günlük dondurma ihtiyacımı karşılamıştım. (Biraz boş yaptık affola)
    47. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bursaya gezmeye gittiğimde kalacak yerim yoktu ve otele yetmeyecek kadar kısıtlı param vardı. ulu camiye gidip kaçta kapandığını sormuştum kalmak için. meğer gece kapanıyomuş, camide bile kalamamıştım.
    48. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sobadan zehirlendiğimiz çoktur. Sabah kalkıp İlk kusma aramda dolaba koşar, yoğurt kaşıklardık. Yoksa markete gidip yoğurt alırdık.
    49. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Halam yeni evlenmişti. Görüncesigil misafirliğe geliyorlar halamın baba evine yani. O zamanlar da köyde yaşıyoruz. İşte bunlar cat kapı geliyor yemek telaşı falan var. Buzdolabını açıyorlar işte bakıyorlar içi bomboş harbiden ama boş. Halam işte artık utanıyordu galiba daha yeni evli birde. O an dolabı bomboş görünce gitmiş gorumcesine o an onların başka buzdolabıda var demiş. Hâlbuki yok. Bu kaç sene önce olmuş bir olay. Üstünden yaşım kadar sene geçiyor o dolabın boş olduğuna çok şahitlik etmişligim var çocuk gözüyle çok utandığım anlar var.
    50. 34
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ekşi sözlükte bu başlıktan bir entry gördüm az önce, bir tane de ben yazayım istedim. Edit: Oha amk. Bugün entry girilmiş zaten buraya. Ekşide değil burada görmüşüm sanırım başlığı ya da entry'i. Başlığı hatırlayamayınca gittim ekşide arattım bir de. Üniversite 1. sınıfa başladığım yıl. Evden bir kez daha ayrılıyorum ama ben o zamanlar gerçekten kafa olarak çok kopuktum her şeyden. Hatta evden ayrılırken topluca bir resmimiz var valizlerle falan. Görmeniz lazım nasıl mutlu gözüküyorum. Halbuki tamamı rol. Otobüse binerken telefonuma o günün tarihini atıp bir not falan bıraktım hatta. Kafam darma duman. Sadece okula kaydım var onun dışında hiçbir şey yapmadım. Evdekilere de her şeyi ayarladığımı eşyalı bir ev tuttuğumu falan söyledim ama aslında gidince ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok. Çünkü hiçbir şey umurumda değil. Sağlıklı düşünemiyorum o sıra. Sonra uçağa bindim. Aşırı derecede öleceğimi hissediyorum. Aslında öleceğimi hissetmekten daha çok o sıralar ölmeyi istediğim için öyle hissediyordum bence. Neyse uçağa bindiğim gibi en yakın arkadaşıma mesaj attım. Dedim oğlum uçak düşecekmiş gibi hissediyorum, sadece sana attıyorum bu mesajı eğer ölürsem vasiyetimdir; şunu şunu yap mutlaka. :D Vasiyet bıraktım amk askdjaslkd Neyse hiç bilmediğim bir şehre okuldan bir hafta önce varıyorum. Param var ama epey sınırlı aslında. Öyle çok para harcayan, ailesinden en ufak bir sıkıntıda para isteyen tiplerden de değilim. Hemen bir ev mev bir şey bulmam lazım. İnternetteki en ucuz oteli buluyorum. Günlüğü 50 lira ama o zaman o bile baya çok geliyordu. Zeki Demirkubuz'un çektiği filmlerdeki oteller halt yemiş yanında akşam tecavüze uğrasam şaşırmayacağım. 2-3 gün kaldım. O günlerde de full ev arıyorum aynı zamanda da şehri tanımaya çalışıyorum falan. Ölmek istemiyorum o sırada çünkü daha çok işim var amk. Kazık yiyerek iyi kötü bir ev buldum ama bütçemi giderek aşıyordum. Ev bana biraz büyük ve içi bomboş. Perde bile yoktu amk. Artık otele para vermek istemediğim için de o boş evde kalmaya karar verdim. Eşyalarımı tek başıma eve taşımak zor geldiği için tüm eşyaları otele emanet bırakıp sırt çantamla eve geçtim. Dedim ben biraz düzenimi kurayım alacağım bunları. İlk gece kartonların üstünde yattım evde. Çok da garibanlık sayılmaz aslında komik bir andı. 2-3 saat ya uyudum ya uyumadım güneş doğduğu gibi tekrar sokaklara çıkıyorum. Her gördüğüme selam verip kontak kurmaya çalışıyorum. Allah var o aşamada yardımcı olacak çok iyi insanlarla tesadüfler üstüne tanıştığım çok oldu. İlk etapta sadece halı ve yatak aldım. Geri kalan eşyaları da topluca bir spotçudan alıcam iki tane hamal tutup 4. kata çıkartacağım onlar daha çok uğraş gerektirdiği için geçiştirdim. Bir gece önceki karton faciasından sonra aklımda sadece yatak var ve zaten tek başıma eve çıkartabileceğim şeyler sınırlı. Yatağım ve halımla bomboş eve geçtim gecenin sonunda. Teorik olarak angarya işlerimin çoğunu bitirmişim gibi geldi çünkü yatabileceğim bir yatak vardı ve ben uyumak istiyordum artık. Anasını satayım şansıma o gece de hava nasıl soğudu. Asla tek bir yatakla uyunmuyor. En azından bir battaniye olsa iyi olurdu ama eminim olsa o da yetmezdi. Bir tane ceketim ve gece yatmalık normal şort tişört dışında da hiçbir şeyim yok. Üşümekten uyuyamıyorum. Bir türlü uyuyamıyorum. Aşırı rahatsız ve gerginim. Evde hiçbir şey olmadığı için de çözüm üretemiyorum. Saat olmuş gecenin körü otele de geri dönmek istemiyorum. Evdeki tek eşya halıydı. Birden mantıklı geldi, halıyı yatağın üstüne attım Di Caprio'nun The Revenant filmindeki atın içinde uyuduğu sahne gibi kendimi kocaman halının içine sardım. Bomboş evde çıplak ikinci el bir yatağın üzerinde tabut gibi halıya sarılmış uyumaya çalışıyordum. Perdeler olmadığı için karşıdan birileri gördüyse halime çok üzülmüştür eminim. dasjdlkasjd O ana kadar rahatsız ama yaşamaya çalışan bir insandım. Halının içinde biraz ısınınca düşünmeye başladım; ne yapıyorum amk ben? En azından ölmek istemiyorum, bu iyi bir şey dedim ve huzurla uyudum. Ev için gerekli tüm eşyaları alıp evi yaşanılabilir hale getimem 2 ayımı almıştı. :D Bu hikaye şu yüzden aklıma geldi. Bugün bir yakınımla muhabbet ediyorduk. Oğlu üniversite sınavına hazırlanıyormuş. Dediğine göre de hayvan gibi puanlar alıyormuş. Epey başarılıymış. Eee dedim, abi hangi şehir düşünüyor? Yaşadığı şehri düşünüyormuş. Aslında oğlan değil baya anne ve baba istiyor anladığım kadarıyla. Biz öyle istiyoruz, oğlumla çok konuştum, ikna ettim dedi. Abi dedim, niye yav? Eee zaten üniversitede dersleri çok zor olacak, bir sürü uğraşı olacak bir de gidip yaban ellerde sefillik çeksin istemedim. Çocuğuma kıyamadım. Burada kendinden başka bir şeyi düşünmez okuluna kariyerine bakar. Evi olur, önünde hazır yemeği olur falan dedi. Aslında çok mantıksız da değil bir baba açısından ama ben yine de dayanamadım; haklısın ama bir yaştan sonra çocuklarınızı ufak ufak kendi başlarına bırakmalısınız, o şekilde yolunu bulur, kendini bulur dedim. Her zaman yanında olamazsınız falan dedim. Pek siklemedi doğrusu. Çok klişe konuşmuştum. Hem bana ne amk. O anda da bu üniversiteye başlama anım geldi aklıma gülümsedim. Abi ben ölmek istiyordum. Sefalet ölümü unutturdu diyemedim.
      7nasıl bitirmişsin öyle ya. yemin ediyorum ben ezildim o iki cümlenin ağırlığı altında.. ben seni hüzünlenmek için mi takip ediyorum, UNF!! -bu cümleyi de açıklama gereği hissediyorum şu an. birileri senin bilgi-yorum entrysi dışında entry girmene çok içerlemişlerdi ya aklıma o geldi. sen nasıl acı çekersin lan?!! kendine gel sen devrik8sin..- - mnurk 21.11.2020 22:36:43 |#4031134
      1:D Estağfurullah. teşekkür ederim. Neyse ki eski bir hikaye. Yazarken o kadar üzmedi. :) - devriksekiz 21.11.2020 23:00:08 |#4031214
      1ama yaşarken üzdü devrik. zorla ağlatacağım seni yani hagsdhdj bu tarz acılar ruhu incitiyor ya, git en yakınındaki (maddi-manevi) birine sarıl lütfen.. valla çok ciddiyim :) - mnurk 22.11.2020 20:46:32 |#4032304
    /