babayla girilen diyaloglar

annemle ufacık bir sebepten dolayı tartışıyorduk ve haklı olan benim. annem bilerek üzerime geliyor ve sabır deniyor. ben de artık sinirlendim ve saatlerdir bizi sessizce izleyen babama dönerek: "babacım bana destek olur musun lütfen. bari buna karışmasın. çocuk muyum ben yatacağım saate kendim karar verebilirim." babam olduğu yerden şöyle bize döndü, bir anneme bir de bana baktı ve şu muazzam cümleyi söyledi: "öncelikle sen hala çocuksun. şimdi onu bir karıştırma." hönk?!#@%

dünkü sınavdan çıkarken kardeşim babama kızıyordu. ne oldu dedim. “ablan sınavdan çıkacak, soğuk su al gel şuradan, kötü geçmiştir onun.” deyince kardeşimde kayış kopmuş jshsldjşdna. kardeşim ne zaman babama cevap verse babam zönk diye kalıyor. geçen gün arabaya yürürken “delisin sen, manyaksın. hepiniz delirmişsiniz.” dedi ve arabasına bindi. adam ne yapacağını şaşırmış, uğraşamıyor bizimle.

-baba, şimdi başlıyorum anlatmaya. bak bu böyle şmyle falm filan, aldım..........(ortalama bi konuşma.) susarım. 2dk sonra +hıh?

dün konuştuk para gönderecekti göndermedi. ben de dedim ki herhalde unuttu. bugün mesaj attım; - baba parayı bugün gönderebilir misin? + ne kadar? - fark etmez baba + 50 lira. dsafsf hâlâ gülüyorum kendi kendime.

dün aradı; +oğlum arabanın anahtarı nerde? -bende baba. +niye götüyorsun oğlum arabayı yamuk park etmişsin komşuyla papaz olduk. -nereye park etmişim? +evin önüne, az kalsın birbirimize giriyorduk. -araba bende baba dükkana arabayla geldim, arabada otoparkta. +yok araba sende değil evin önünde. -yok baba araba bende otoparka koydum. +e o zaman araba kimin? ulan plakaya bakmaya niye tenezzül etmiyorsunuz da bana bunak muamelesi yapıyorsunuz shdjf.

+tırnaklarını kes -dün kestim +olsun bir daha kes anlamıyorum, neden yani

hızlı viraja girmişimdir “kızım napıyorsun yayalar var arabalar var” -hiçbir şey yoktur-

moralim çok bozuktu ağlıyordum biraz babam geldi konuştu. dedi ki birine mi aşıksın hayır dedim bak aşıksan söyle dedi. yok baba değilim dedim ayıp değil kızım seviyorsan birini söyle gidelim isteyelim dedi :d baba ben sana kurban olurum ya o kadar mutsuzken bile gülümsettin 💕

sabah oturuyorduk. bana "şu yerdeki pisliği(minicik kelebek) alsana seni hiç rahatsız etmiyor mu?" dedi. "hayır neden etsin birazdan tüm evi süpüreceğim zaten." dedim. "ne gerek var al o pisliği yeter. ev temiz ki." dedi. genelde iyi anlaşırız ama temizlik anlayışlarımız birbirine selam vermeyecek kadar uzakmış, bugün anladım.

baba telefonla aranır, ikna etmeye programlı ve istekli evlat direk konuya girer. ben: yavrum muhteşem bir planım var. senin iznin lazım. babam: hımm neymiş? ben: manisa’ya gidiyorum babam: yapma yav. napacaksın orda? ben: arkadaşım var, onların evine gideceğim. takılırız kafa dinlerim. babam: manisa mıydı? ben: evet evet!(heyacanla ısrarla) babam: kızım manisa az kalır paklamaz orası seni, direk bakırköy’e gidelim biz. diyalog benim ya babaaağhh diye bağırmam babamın ise kahkahası ile son bulur. not: bilmeyenler için ruh ve sinir sağlığı bozuk olanlar için manisa esprisi kullanılır. manisalıksın sen, manisa’ya git gibi yakıştırmalar yapılır. orda hastanesi olması sebebiyle. bakırköy de keza öyle.

- saçlarını bi daha böyle yapma bence + niye baba ya kötü mü olmuş - hayır çok güzel olmuş o yüzden

arabayı çarptıktan sonra bilinçli bi kararla kullanmaktan vazgeçtiğimi buraya yazmıştım, belki hatırlarsınız. babam her fırsatta bunu araya sokuyor. şöyle ki; +ben bi markete kadar gideyim - dur arabanın anahtarını vereyim de öyle git +baba market iki sokak arkada -olsun çevresinden dolaş da git

(sabah saatleri) babam + ışığı açsana kedibirisi - bu saatte? + işığı işte ışığı - (gidip ışığı açarım) + onu değil perdeyi - ........ really nigga???? adam kelimeleri farklı kullanıyor ama anlamamızı istiyor. bu ne tür bir alfalık ben bilmiyorum.

-baba ben arkadaşlarla buluşucam alışveriş merkezine gidicez +tamam kızım 1 hafta sonra -baba ben çıkıyorum +nereye -e dedim ya alışveriş merkezine +kiminle

babamla apartmanın bahçesindeyiz (bakmayin bahce dedigime yüzde 90 i beton) annemi bekliyoruz ....babam ileriyi göstererek dedi ki + kızım şunları köye götürüp dikeceğim dedi gösterdiği yere baktım.....topraga dikili çam ağaçları var orta boy ...haliyle babama dönüp -neleri? :/ dedim +şunları -nereye? +köye -neleri? +şunları iste ..... dedi (dikili cam ağaçlarının dibindeki daha once farketmemis oldugum kovalarin içindeki ağaç fidelerini göstererek ) - heee 😁 sonra bizi bi gülme aldı

evdekilere benle yaşadığınız için çok şanslısınız dedim, babam tip tip bakıp hiç sorma dedi. neydi şimdi bu??

bu başlıktan sonra babamla hiç konuşmadığımı farkettim

ben: baba bana x marka laptopu alır misin ? babam: paramız yok oğlum ertesi gün daha lüzumsuz ve ihtiyaç olmayan bir yere daha fazla para harcar. ben : baba hani para yoktu. babam : oğlum ben 62 yaşındayım. i̇stediğimi alayım bi zahmet, yeter artık s. git beni mi sorguluyon p###venk.

seneler üstüne beni aradı. seneler diyorum, çünkü gerçek. hep ben arıyorum ne var ne yok diye vs. bekledim çok uzun zaman. neyse aradı, ne var ne yok diye sordu, okul nasıl gidiyor? diye sordu. araba alacak, bana hangi arabayı alalım diye sordu. durduk yere şaşırdım, bu soruyu hep beklerdim bi anda sorunca da cevap veremedim zaten. 'bilmiyorum baba senin kafanda ne var' diye sordum ben de. gece gece mutlu etti.

babamla bugün maça gittik. maç çıkışı aramızda şöyle bir diyalog geçti. babam: ne yaptın, yine paylaştın mı bir şeyler instagram'da ben: baba, ben instagram'da paylaşmayacaksam neden maça geldik ki?

ben : baba para yolladım, çekersin. babam : oğlum benim param vardı. ben : olsun baba sende kalsın evlenirken alırım assssd babam :çok adisin.

me: babama herhangi bir şey söylerim babam: bakarız

babama tavsiyede/fikirde bulunurum babam:akil verma bağa

Babam : kızım sana bişi sorcam Ben: sor babam Babam: şimdi sen doktor olunca aylık ne kadar alcan Ben: 10 -15 alırız herhalde noldu baba? Babam : bana alcan arabayı tahmini ne zamana alırsın onu hesaplıyorum. Bu diyalog çeşitli versiyonlarda tekrar ediyor. Galiba artık beni sadece araba olarak görüyor ajjajajja

- baba baksana ortaokul gibi yaptığım resmim nasıl olmuş? +sen mi yaptın bunu, çok güzel olmuş. -neresi güzel olmuş? +ressam gibi yapmışsın hepsi çok güzel olmuş. iyi ki benim babamsın.

(Trafikte adam makas ata ata ilerler.) ben: bu galatlar yüzünden millet kaza yapıyor. hadi kendini düşünmüyorsun, karşındaki insanı da mı düşünmüyorsun be pezevenk? annem: üç tane üniversite bitirmiş adamsın(ikisini hala okusam da onların gözünde öyle) hala böyle küfür ediyorsun, ayıp. Kızsana şuna M.... babam: valla oğlum, annen haklı. bunlara öyle küfür etmeyeceksin. orospu çocuğu falan diyeceksin. ben: orospu çocuğu, ipnenin evladı! anan seni sıçarken doğurmuş! annem: "-.-" babam: ":)"

ikimizde bitik haldeyiz. 30. 000 m2 lik bitirme projemin maketini yapmama yardım ediyor. aralıksız sabahlamışız saat sabah 9. +şuradan bana mzmzmz uzatsana. (benim duyduğum) -anlamadım babacım ne lazım? gönye mi? +kavunsu, otel parası ödeme.

+Bu zamanda kimseye güvenilmemesi ile ilgili bir çok nasihat..... +Babana bile güvenme kekik -Nasıl yani, sana da mı güvenmicem. +Ben senin babanım kızım saçmalama

temizlik yapıyoruz. süpürgenin başlığında bi sorun oldu. süpürgeyi kapattım oturdum başına (anlarmış gibi) sorunu çözmeye çalışıyorum. güç yetmiyor tabi bende tahta zeminden destek alarak vurdum süpürgenin başlığını birkaç kere. - evde yokuuuuz + babacım ben yaptım - olsun evde yokuz + ??? çamaşır suyuyla çok uğraştığını düşünüyorum yoksa böyle değil. temiz hava alması için balkona çıkmasını istedim sigara içiyor şu an balkonda.

hiç unutmam, üniversite tercih dönemim. çok stresliyim. ailemden de fikir almak istiyorum. ama babam yok ortalarda, alemcidir biraz. eve geç gelmeler falan. tabi ben sürekli liste hazırlama, nolur, ne biter falan. neyse bi gece uyumadım yakaladım babamı. baba dedim bir şey söyle. durum bu. durdu, 'kızım bizim sana kızmaya hakkımız yok, sen zaten elinden geleni yaptın. bu ev için kendini heba ettin. o yüzden ister git bizi düşünme, ister kal bu tekrar hazırlan ben hep arkandayım' dedi. valla bu diyalogtan sonra ben baya duygulandım. çünkü o sıralar kötü zamanlar geçiriyorduk. ben mezuna kalıp arkadaşlarım dershaneye giderken işe girmiştim. ailem için baya çaba sarfetmiştim. böyle bi konuşma beklemiyordum.

küçükken babama çok soru sorardım. Zavallı benim yüzümden kendini geliştirdi ve nasreddin hoca gibi hazırcevap bir insan oldu çıktı. Film izliyoruz: -baba bu adam niye kadının dilini emiyor? (yaş altı veya yedi) +kadının dilini yılan sokmuş oğlum. adam zehiri çıkarıyor. -ama hiç tükürmedi? +zehire bağışıklığı var. ona bir şey olmaz. -bağışıklık ne baba? +mesela seni her gün dövsem bi yerden sonra alışır artık hiç ağlamazsın ve dayağa bağışıklığın olur. -neden her gün dövüyorsun beni? +dövmüyorum. Mesela dedim oğlum. -yılanın ne işi varmış kadının ağzında? +bilmem. yolunu karıştırmış herhalde. -bağışıklık mı olmuş? +hayır karışıklık olmuş. -karışıklık ne? +mesela şimdi seni durup dururken dövdüm diyelim. kafan karışmaz mı? -anneeee!!

Yemekten sonra ailemden izin isteyip otoparka indim. Arabamı takozların üstüne alıp, alt takımları kontrol etmek için altına yattım. Bir taraftan da telefonumu bluetooth hoparlöre bağladım, şuna benzer bir parçayı çalıyor, ufak tefek mırıltılarla şarkıya eşlik falan ediyordum. Ani bir rahatsızlık hissettim. Sadece biri sizi izlerken hissedeceğiniz türden bir rahatsızlık. Gayriihtiyari, tampondan tutunup kendimi dışarı çektim, karşımda babam. Önce bana baktı, sonra arabaya baktı. Sonra tekrar bana baktı. Arabanın etrafında dolaştı. Yanımda arada oturduğum bir kamp sandalyesi açıktı. Oturdu. "Efendim babam" dedim. "Enteresan gerçekten." dedi. "Ne enteresan olan?" "Ben Batı Karadeniz'in bir köyünde doğdum. Az önce yemek sonrası çayımı içtim. Sonra biraz gazete okudum. Üstelik bunları yaparken de televizyonda Türk Sanat Musikisi çalıyordu." "E normal babam, sen seversin bunu." "Ben severim de, ben bunları yaparken benim oğlum filmlerde izlediğim Amerikalıların hayatına benzer bir hayat yaşıyor. Şekle bak. Yanında soğuk filtre kahve. Radyoda R&B çalıyor. Benim oğlan da hobi olsun diye arabasıyla uğraşıyor. Zaman benim sandığımdan çok daha çabuk değişiyor sanırım." Kısa bir sessizlik oldu. Böyle birbirimize baktık. Ben, yoğun geçen iş hayatının temposuna sığınarak "Ulan benim doğum kağıdımda Kastamonu yazıyor, şekle bak!" der diye düşünüyordum. Sonra benim peder bey, sol çamurluğa koyduğum havluyu atıp, "Terlemişsin, fazla oyalanmadan eve çık. Üşütürsün yerde." dedi. Öyle. Anlatasım geldi.

-yavaşşş yavaaaaşşşş,,, oğlum kırma adamın önüne... kır yaa şunun önüne, beklesin biraz. -e temin ne diyordun şimdi ne diyorsun yaa?...

Ben: Baba aylardır evdeyim bi dışarı çıkabilir miyim arkadaşlarımı görmek için? Babam: hayır 1 ay sonra.. Ben: baba dayanamıyorum artık bi hava alıyim arkadaşlarımı göreyim Babam: hayır Sanırım babam hayırdan başka bi kelime bilmiyo

Ben: okul uzuyor baba Babam: istersen on yılda oku benim için fark etmez Aradan biraz geçtikten sonra babam: alttan bir tane mı dersin var? Canım babacım bir dersle okul mu uzatılır dedim sayı gizli bilgi olduğundan vermedim ajnshjnj

+naber tohumluk? - iyi baba torununla uğraşıyorum. +tohumum filiz verdin ona iyi bak. - tamam baba. Nasıl oldunuz ? - para gönder evin girişine taş duvar örecez. + karantinada neyin duvarı baba ? - lan olum yolla parayı siktirtme karantinanı. Bana torunu göster yüzünü görmek istemiyorum. + tamam baba. - nazar değmiş buna dur biraz okuyup üfleyeyim.

Az önce yaşanan diyalog. Tabi diyalog denilirse Ben: Babam: uyuyun Ben: Babam: hep o TV8 yüzünden uyumuyorsunuz ben yarın sileyim o kanalı siz görün Ben: Babam: kalkın yatın, hayvanlar!

aşağı yukarı 8 yaşındayım. tarikatlatın cemaatlerin daha göz önünde olduğu dönemler. (ya da bana öyle geliyor) televizyonda ismini hatırlamadığım bir tarikat lideri vaaz veriyor. adam öyle bir anlatıyor ki mutlaka bir cemaate mensup olmak gerekir. ahmetci mehmetci olmayanlar müslüman olamaz diyor. "biz kimciyiz?" diye sordum babama. "bizim sakallılarla işimiz olmaz, allahla aramıza kimseyi sokmayız." dedi. "kimseci değil miyiz biz?" dedim. "atatürkçüyüz." dedi.

Bugün babam balık almış 4 tane büyük güzel palamut. Balıklara tabiki de ellemedim çünkü ben balık temizlemekten ne anlarım hamsi olsa neyse.. aramızda geçen diyalog aynen şu: - Balıkları niye hasıllamadın (temizlemedin demek) + Baba ben balık temizlemekten ne anlarım - O kadar masterchef izliyosun öğrenemedin mi daha balık temizlemeyi.. Özür dilerim babacım ya mehmet şeften balık temizlemeyi öğrenmediğim için..

Biz araba kavgası ediyoruz genelde. Neymiş kaç sene sonra sıfır araba almış niye akşam gelir gelmez ben alıyormuşum. Azıcık kapının önünde dursunmuş. Araba izlemek istesem galerilerilere giderim. Binmeyeceksek neden aldık bunu süs niyetinemi dedim. Ertesi gün arabanın anahtarlarını saklamış asşdldkalaj... delirtecek beni babalar emekli olmasın lütfen :)

*Gülerim* -ne oldu sevgilinle mi konuşuyorsun sen? -hayır konuşmuyorum baba -o zaman niye gülüyorsun? -gülemez miyim? Bir ara sevgilim yokken bile ciddi bir paranoyaklaşma yaşadı ve her gün “bu kız kesin depresyona girdi, çok durgun duruyor” demeye başlamıştı. Hayır baba sevgilim yok sadece mutsuzum işte. Merak da ediyor, kıskanıyor.. kıyamıyorum ah ah

Annene sor

Abim dün gece geldi eve sabah da erkenden gitmiş. Askere gidicek bu yüzden aylardır muayene olmaya gidiyo ama hep bi aksilik çıkıyo çabaları sonuç vermiyo. Anneme sordum abim 'neden erkenden gitti ne işi var' diye 'muayene olmaya gitti' dedi bunun üzerine babam dedi ki: 'Becerebilse askere gidicek'

Bir saat içinde 3 çeşit yemek yapmışım artık yorulmuşum salatayı da yavaş yavaş yapayım diyorum. “Sen de hep yavaşsın, hiç bana çekmemişsin” diyor. Eyvallah kral 3 çeşit yemek de kendiliğinden oluştu zaten 1 saat içinde..

*Tavla atmadan önce* -Gel de seni bir tokatlayayım. -Babacığım bak vakitsiz öten horozun başını keserler:) *Attıktan sonra* -Çok ballıydın yoksa oyun benimdi. Hep seni yenecek değilim ya canım. Yenildiği sayı 5-0 olması dışında hiçbir sorun yok:D

Dolap yapıyoruz. Kurulum işlemlerini anlatan kağıttan bakıp ona göre talimatları yaparken bir kısmı atladığımızı fark ettim. +Baba şu kısmı atlamışım. Vidaları geri çıkarmamız lazım. - Eee sen nasıl mühendissin. Daha dolap yapmaktan anlamıyorsun be kızım? +Ne alakası var baba? -Alakalı işte bu da bina gibi. Olduğu yere kuruyorsun.

+vitesi beşe atma -enseme okkalı bir tokat

duştan çıktım ıslak saçımı ensemde topuz yapmış, gözlüklü, gri eşofman altı, sweatshirt kombiniyle, bi çıtır yıkık hissederken yanımdan geçti, durdu. bi süzdü. "bu ne güzellik kavunum ya... "dedi bana. 5 yılda bir belki söyler böyle şeyleri ağğğğ 😪😪😪

+ yarın bir işimiz var beraber gidelim - yok baba ben gelmeyeceğim + Tamam oğlum + Kalk lan dün ney dedim ben sana