az önce instagram'da takip ettiğim güzel saçlı bir kadının kullandığı bir tarağı allayıp pullayıp anlatışını izledim. iş yerinde ve moladayım. zaman öldüreyim derken bir anda gözlerim doluverdi.
kadın gür saçlı ve saçları birbirine dolandığı için doğru tarak seçimiyle saçı acıtmadan açabildiğini söylüyor. bu pazar da annemin doğum günü. iki gün sonra bana gelecek. su içmeyi beceremediği ve sürekli plastik şişelerde ilaçlarına yetecek kadar su içtiği için ona bir
tupperware almıştım. acaba bir tane de tarak mı alsam diye düşündüm.
annem bildim bileli saçlarına tam anlamıyla "süpürge" muamelesi yapan bir kadındı. sorsanız bu hayatta düzeltme şansı olsa isteyeceği iki şeyden biridir saçlarının güzel olması. nasıl taranacağını bilmez. kuaför koltuğuna da çok zor oturur, o masrafını bahane eder, ben daha ucuza evimde boyarım der ama; biliyorum... etrafında bakımlı ve özgüvenli kadınları gördükçe kendini o koltuğa yakıştıramaz. tıpkı bizim spor salonunda fit vücutlu insanları görüp aynaya küsmelerimiz gibi. hırpalar resmen onları. başka bir rengin de, modelin de ona gitmediğine inanır. ve zaten o ne yapsa, saçları düzelmiyormuş gibi gelir. çünkü bir küstüreni var onu...
babamın gece uykundan uyandırıp eline dolayarak yolduğu ve sana dair güzel olan her şeyi kötü sözüyle, kötü bakışıyla, şiddetiyle, kapkara kalbiyle yok etmeye çalıştığını biliyoruz güzel anam.
ama sen, yüreğiyle, gücüyle, gülüşüyle, hayata dair pes etmeyen ve yılmayan duruşunla her karanlığı aydınlatmasını iyi bildin.
saçların... sende hala var olan her bir telin bir hikayesi, derinliği var. iyi veya kötü, bütün bu olanlar senin için bir sınav ve şu anki kimliğine sahip olman için bir yoldu. sırf bu yüzden bile sevmeni istiyorum onları.
ve şimdi anlıyorum, etrafında gördüğün ideal ilişkilerin "kocası kuaför parasını bile veriyormuş." kıstasından neden geçtiğini.
şimdi anlıyorum saçlarımı boyatmamı istemeyişinin nedenini.
onlar bir yarayı kapatmaktır senin gözünde. kusuru gizlemektir. ve senin gözünde, benim bunlara hiç ihtiyacım yoktur.
şimdi anlıyorum, beni sana benzetenleri hoş karşılamak yerine, "bahtı benzemesin." diye düzeltmelerini.
ve şimdi emin oluyorum, bu dünyada bana bahşedilen en yüce, en şükredilesi gerçeğin senin kızın oluşumu...
canım benim. umarım hediyemi beğenirsin.