bugün
yenile

    boşluğa düşmek

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    kolay olandır. zor olan, boşluğa dönüşmektir. bazen aklıma gelmiyor değil, şöyle zihnimin en ücra köşelerinden geçen her bir düşünceyi birine tane tane anlatsam mı diye. anında vazgeçiyorum. çünkü biliyorum; aklını kaçırır. en son bir yıl önceydi galiba. kızın biriyle kahve içiyorduk. konu özgürlüğe geldi. kız oradan buradan duyduğu laflarla özgürlük masalı anlatıp "hala eski sevgilimle görüşüyorum" demişti. ki, sohbetimiz bir flört randevusu değildi. kızın cümlesinden sonra güldüm. kız bozuldu gülmeme. ve "neden güldün?" dedi. "duvarda adalet yazıyor" dedim. yok lan, o bu entrynin konusu değildi. işte, kız "neden güldün?" dedi. cevap verdim; "zihnimdeki özgürlük kavramının tek bir zerresini şu masaya sersem, çığlık ata ata evine koşarsın." söylediklerime anlam veremeyen kız "mesela" deyip ekledi; "bir ipucu versen?" hiçbir şey demedim. açıkçası içimden de gelmedi. ancak kızın bilmediği bir şey vardı; ben onu kendinden korudum. kendi zihninden. insanlar bilseler, zihnin ne tehlikeli bir şey olduğunu. tüm ömürlerini bir taş gibi geçirirler. bilmedikleri için kırıp, kırılıp, sevip sevilerek bedenleriyle birlikte ömürlerini de çürütüyorlar. insanlar bilseler, her şeyin en temelde koca bir saçmalık olduğunu. kendi gözlerini kendi elleriyle yuvalarından sökerler. insanlar bilseler, insanın bulunduğu ve dönüştüğü boşluğun en az içindeki kadar büyük olduğunu, kendi dillerini ısırarak koparıp intihar ederler. insanlar bilmiyorlar. bilmedikleri için de yaşıyorlar. insani olan her türlü saçmalığın kölesi olarak. bunun sevgi ya da nefret olması fark etmiyor.
    ... diğer entiriler ...