bugün
yenile

    kapalı kadınları dışlayan kesim

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    defolu'yu özleten başlıklardan.. bu tarz bayatlamış konuları konuşmamız gerçekten garibime gidiyor. ama galiba konuşmamız da lazım. zira görüldüğü üzere hala yeterli şuura kavuşamamışız. kavuşana kadar da susmayacağımız kesin. başlığa şöyle bir göz gezdirdim de, dile getirilen çoğu şeyde bence noksanlık var. örnek olması açısından; biri, "ben kapandım diye sen benden asla üstün olamazsın. belki ben daha üstün olabilirim kendimi kısıtlamayı göze alabilcek cesaretim olduğu için." demiş. bunu diyene kadar kendisini güzel ifade etmiş de, bunu dediği vakit pozisyon ofsayt.. adama derler; ee damacanaya bile tecavüz edenlerin olduğu bu memlekette açık olmak da bir cesaret örneği değil mi, ne bu kendine pay çıkartma çabası diye? adil olması açısından karşı görüşten de bir noksanlık söylemem icap eder. başka biri "o yüzden siktir edin, elin emperyalist amerikası uzaya koloni gönderecek, biz hala şu amk muhabbetini yapıyoruz." diyor. isyanında haklı mı? evet. peki bu dediği ne kadar tutarlı? bence pek bir tutarı yok. çünkü bu başlıktan çıktıktan sonra biz yine laylaylom kıvamına gelicez. sonra vurucaz, kırıcaz, patlıycaz.. aradan zaman geçecek. yine böyle bir konu zuhur edecek, yine aynı amerika örneğini verip yine köşemize çekilicez. bu döngü böyle ezelden geldiği gibi devam edecek.. başka bir tutarsızlığı da şu; zaman zaman o bahsettiğimiz amerika'yı dolaylı ya da direkt olarak geliştiren şeyler hakkında entry giriyorum/giriyoruz. misal; metalik hidrojen başlığı. bakın bakalım kaç kişi ne kadar siklemiş? ee hani amerika'ya yetişmemiz lazımdı? neden gelişimle alakalı şeyleri siklemiyoruz? demem o ki; bu tarz konuların "bu şekilde" konuşulması yanlış. ne karşı taraf anlaşılır, ne de sen konuştukça haklı olursun. kazanan zaten yok, kaybeden "bu şekildeki" tartışmaya katılan herkes.. neden ciddi bir konu konuşmaya başladığımızda o konu direkt olarak ayrışmalara sebebiyet veriyor? öyle makul ayrışmalar da değil ha, bildiğin göğüs göğüs çarpışıyoruz. bu söylediğim agresif ayrışma olayını aşsak ne bu tarz başlıklarda bahsi geçen olaylar cereyan eder, ne bunlar için başlıklar açılır, ne de biz kan kaybetmeye devam ederiz. ayarsız genellemeler, tutulandan ziyade kördüğümle bağlanılan taraflar, kısır empati, miadı dolmuş ve stabil bakış açıları, can çekişen eleştiri seviyesi ve dahası, sahamıza yabancı madde olarak atılmış unsurlardan sadece bazıları. bunlara rağmen hala mı devam etmek? önce (aklımızdaki) sahayı biraz arındırmamız gerekmez mi? bakın şuradaki; (#2178173) belgesel 1989 yılını gösteriyor. yani üzerinden tam 29 yıl geçmiş.. belgeselde açık kadınların sokakta yürürken tacize uğradıklarından da bahsediliyor, türban meselesine de değiniliyor. yani aslında; dün de, bugün de her iki taraf da kendi içinde mağdur. ama konu bunu anlamaya gelince devasa çuvallıyoruz, hatta sidik yarışı başlatıyoruz. şu sözlüğe kapalı kadınların yaşadığı bir dert yaz, yoruma "ama açık kadınlarda bunları bunları yaşıyor." diye bir şey yazılır. ya da tam tersini yap yine aynısı olur. veya kapalı/açık için değil, sadece kadınların bir yanlışını söyle, yorum olarak "ama erkekler de böyle böyle yapıyor." denilir :d ne müthiş cevap tekniği değil mi? benim odaklandığım konunun tam zıttında benim olduğumu var saymak ve kendini haklı çıkartıp karşı tarafta gördüğü beni zedelemek için o konuya ateş etmek.. ama beni anlamaya bile çalışmamak.. neyse, yine öz ve normal eleştiri yapıyorum ayağına çok boş konuştum. bari o hidrojen meselesine bir göz atın da hiç değilse bu yazıdan eliniz boş dönmeyin. şuraya da bir şarkı iliştireyim; link
    ... diğer entiriler ...