ön yargı

genelde doğru yargılardır. yanlış olsa bile önyargı şahane bi şeydir. ilk olarak insan kendini güvence altına alır. en kötüsünü düşünüp önyargıyla yaklaştığı için. her şeye herkese önyargılı yaklaşırım. hayal kırıklığına uğrama ihtimalim azalır. başta kötü düşündüğüm için tam tersi çıkıp iyi bi şey olduğunda daha mutlu olurum. ama eğer başta olumlu düşünseydim benim için farklı bi şey olmayacağı için mutlu da olmayacaktım.

duygusal anlamda güçlü olmayanların kalkan olarak kullandığı şey. insan ilişkilerinde yararlı olabilir. ama onun dışında halka empoze edenlerin amına koyayım. sik gibi kaldı ülke ne ileri gidiyor ne bir şeyler gelişiyor anca terör ile uğraş dur. arda barca'ya gitti diye seviniyoruz amk avrupaya giden türk oyuncu kaybolur gelir önyargısı yüzünden. banane lan arda'dan gidin önyargılarınızı arap dünyasına yayın da yeryüzünden silinsin mallar.

(bkz: yargı akademi)

bugün taksim de türk bi abi benle arapça konuşmaya çalıştı. sikmek istediğim düşünce.

kırın!

genelde pişman eder. pişman etmediği anlar da vardır ama.

scorpa besledigim idi.

(bkz: arka yargı)

doğru kişi elinde muazzam iş yapar fakat bizim memlekette bunları görmek zor. "saçı uzun kesin kedi de kesiyordur bu" kafası olduğu sürece, cıks iş yapmaz...

(bkz: önyargıyı parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur)

(bkz: kesin vurduruyordur bu ) (bkz: çok mal bişiye benziyor)

bende ön yargılıyım. ve herkeste var bu ön yargı denen şey. genelde ön yargıyla yaklaştığım insanlar hakkındaki düşüncelerim doğru çıkar. bu yüzden kötü bişey olduğunu düşünmüyorum

şuna sahip olmayın. varsa da en aza indirgemeye çalışın lütfen. insanları tanımadan etmeden bilmeden genelleyip yargılamayın. zira o ırkçı diye nefret ettiğiniz kişiler var ya heh işte onlar ön yargının en dip noktaları. onlardan pek bi farkınız olmuyor.

uzak durma sebebi

bende fazlasıyla mevcut sadece dışa vurup anlatmıyorum tamamen içimden ön yargılıyım bu konudada iyi olduğumu düşünüyorum çok az kişide yanıldım

tanımadığınız insanlara olan ön yargılarınızda boğulun... dipnot: kişiler hedef alınarak söylenmemiştir. böyle olan herkes için geçerlidir.

"niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?" ne de güzel demiş sabahattin ali.

biraz kaba bir tabirle, suçsuzu asmaktır.

hayattaki her şeyin önüne geçebilecek kadar güçlü bir saçmalık

hayata kirli bir camdan bakıp, her şeyi kirli bilmektir. -alıntı-

bitişik yazılması gereken bir kelime

götünüze girmesi gereken bakış açısı

insanlara temkinli yaklasmayi ya da hic yaklasmamayi saglar bence bu good point

önceden yargıya varmaktan gelen "önyargı" terimi, haklılığı kanıtlanmamış bir tutumu belirtmede kullanılır. hemen hemen bütün tutumlar bir ölçüde önyargı olarak nitelendirilebilir,çünkü insanlar tutumlarının haklılığını kanıtlayacak birinci el bilgiye ancak nadiren sahip olabilirler. bununla birlikte,sadece olgulara açıkca ters düşen,oldukça kuvvetli ve çoğu kez olumsuz tutumlar önyargı olarak adlandırılır.

istemeden de olsa yapıyorum, ama adamı bir görseniz tam yavşak. sevmek imkansız.

ön yargılı değilim,ilk gördüğümde aklımdan ne geçiriyorsam doğru çıkıyor

ön yargıyı engellemeniz zaten olanaksız. o istemsiz bir tepki. ilk gördüğünüz anda o kişi hakkında aklınızda bir fikir oluşur. önemli olan onu tanıdıkça fikrinizi değiştirip değiştiremediğinizdir. mesela ben hiç değiştiremem. yapacak bir şey yok.

hiçbir duygu ve düşüncesi olunmayan konu hakkında kişinin kendi çıkarları doğrultusunda vardığı yargıyı, koşulsuz ve şartsız ileri sürmesidir. ön yargılı olmak insanı kısıtlar. etrafını göremez, görmek istemez. farklı bakış açılarıyla bütünleşemez. kişinin kendisine göre nitelendirdiği tek doğru kavramı kişiyi köreltir. sonuç, ön yargılarınızdan kurtulun. şu hayatta hiç kimse ya da hiçbir şey düşünüldüğü gibi olmayabilir.

şu paralı sözlük yazarlığı muhabbetine yazanlara yazıyorum. isim vermiyorum çünkü onlar gibi 2 gram aklı olmayanlar yüzünden uçmam. salak mısınız lan siz? kafanızın içindeki sadece ağırlık mı yapıyor? düşünmekten aciz misiniz amk? "herkes bilgi entrysi yardırıyormuşmuş, herkesin derdi paraymışmış, para her kapıyı açarmışmış." bla bla bla... reklam alınmış ama daha sözlüğe konmamış siz para muhabbeti yapıyorsunuz. kaldı ki paranın kime, neye, nasıl dağıtılacağı daha açıklanmadı bile amk. safi ziyansınız şu hayatta amk. adam para için yapıyor diyelim. hep zaten sol kanatta anket başlıklarından şikayet etmiyor musunuz? sözlük mü forum mu demiyor musunuz? bilgi entrysi giren adamı niye küstürüyorsunuz? girsin bilgi enntrysini, hak ediyorsa alsın. sende gir. internet elinin altında amk. ayrıca ali ve pascal var bildin mi? sözlüğün coderları hani. bu adamlar bir sik yapmıyor mu zannediyorsunuz amk. veya senin yazıp yazıp sildiğin entryleri görmüyorlar mı sanıyorsunuz? mal mal konuşmayın. boş da yapmayın. kimsenin sevmediği bir yazar bile emek veriyorsa hakkı verilsin. edit: imlâ

hay gözünün yağında yumurta pişireyim...

bende çok var önüne geçemiyordum. sonra baktım önyargı olmaktan çıkıp biraz önsezi gibi olmaya başladılar ben de akışına bıraktım eskisi kadar yok ama. insanlar hakkındaki ilk düşüncelerim genelde doğru çıkar :)

incir reçeli'nde şöyle bir konuşma geçer, izleyen herkes hatırlayacaktır şahsımca filmin en güzel şeyi budur; "- bedenin bu kadar ucuz muydu bilemedim. + asıl ucuz olan ne biliyor musun? beş kuruş vermeden savurduğunuz ön yargılarınız!" vesselam.

işlenilen bir suç sonrası mahkemeye götürülürken, yol boyunca meraklı insanların sorularına maruz kalmak. (bkz: mesela yani)

i̇stemesem de ön yargıya sahip oluyorum. mümkün olduğunca nötr bir tavırla yaklaşmaya çalışıyorum. bazı kişilerde ön yargım çok ağır bastığı için nötr yaklaşamadığım oluyor. genelde ön yargılarımda haklı çıkarım. bugüne kadar sadece bir kişide ağır yanılgıya düştüm. şu an en yakın arkadaşım, dostum.

t: birisi hakkında yada herhangi bir nesne olay karşısında bir şey bilmeden fikir sahibi olmak. her zaman yeni insanlarla tanıştığımda ilk başta insan olarak bakarım ona. ama bakıyorum ki o dinimi ve siyasi görüşüme göre hareket ediyor. ayıbın ayıbıdır bu. acizliktir. canım benim bu kadar kötü biri olacak ne yaşadın ki. ben aynısını yapsam kan çıkar. ama yapmıyorum işte yaparsam şerefsizim. en az karşımdaki kadar şerefsiz olurum.

manyak mısınız lan siz? daha tanımadığı insan hakkında cins cins konuşur yemediği yemek hakkında ayyy o iğrençmiş canım der gitmediği yer hakkında birsürü kötü duyum yayar siz nesiniz lan? (bkz: delirttiniz lan beni )

amaaaan vallahi hüç çükümde değil. hiiiç kafama takamam. milletin ağzı torba değil ki büzesin amk ön yargıyı da kıramazsın, kırılmaz. direk umursamicaksın abicim. milletin her ağzından çıkan lafı kâle alıcak olursak eğer, bu dünyanın sefasını değil cefasını süreriz. (bkz: aman siktir et amk)

kötü bişey olsa da önyargılar tecrübelerden oluşur.. o kadar da kötü değil mi acaba

"olayı nereye çekerseniz çekin, ön yargı gerçeği hep saklar." (bkz: 12 angry men)

konuyla ilgili düşüncemi küçük bi anekdot ile belirtmek istiyorum: şu anki ev arkadaşım, dünya tatlısı bi insan. hatta bi insanın başına gelebilecek nadir güzel şeylerden, umarım mücadelesi hep mutlulukla olur... neyse. biz evi birlikte tutmadık. ben bi odayı tuttum ve sahibi de diğer odayı şimdiki arkadaşıma vermiş. ben eve gidip tanışana kadar iletişime dahi geçmeyi düşünmüyordum ne yalan söyleyeyim. gidip o an tanışıp zamanla da ayak uydururuz olmazsa çıkarım diyordum yani. sırf fikrim olmasın, tavırlı davranmayayım diye. o beni sormuş ev sahibine, okuduğum bölümü falan öğrenmiş. eve çıkmadan önce kaldığı yurtta da benim sınıfımdan bi arkadaşı varmış. sorup soruşturabileceği biri olunca sevinmiş tabii. o da haklı, neticede aynı evi paylaşacaksın... gidip sormuş arkadaşına beni. kimdir, nedir, necidir... buraya bi parantez açalım. sınıfım oldukça kalabalık. alttan ders alanlarla birlikte 400ü geçtiği vakitler oluyor. ben de kendi arkadaş grubu dışındakilerle iletişime geçen biri değilim. talepleri geri çevirmem ama genelde talepte bulunmuyorum, tamamen yapım gereği. ev arkadaşımın beni sorduğu arkadaşı sınıfta birkaç kez görmüş ve merhabalaşmışlığım var. kendisiyle tanışıklığım da yakın arkadaşım kaynaklı. yakın arkadaşım erkek kişisi, hanımefendinin de kendisine ilgisi vardı, biliyordum. fakat hepsi bu. isim ve birkaç selamlaşma, o kadar. birkaç kez de ortak aldığımız bi ders için yardım talebinde bulunmuştu, geri çevirmemiştim. basit küçük temaslar işte... konumuza dönelim. ev arkadaşım, arkadaşına beni sorduğunda, yığınla kötü söylemle karşılaşmış. en son bırakıl sözleşmeyi evden çıksam mı diye düşündüm diyor, ayrıntısını kendin düşün dedi. o kadar ön yargıyla gelmiş ki eve, haftalarca diken üstündeydim sana da tek kelime edemedim dedi. bunu da senenin sonunda ertesi gün uçağım olduğu için erkek arkadaşını bırakıp yanıma sohbete geldiğinde anlatıyor. tanıdıkça öyle olmadığını gördüm, keşke hiç yargıyla yaklaşmasaydım eğlenecek vaktimizden çaldım dedi birkaç kez... onun adına mutluyum bunu bi daha yapmayacağını söyledi. ben de ara ara durup bi insan hiç bilmediği biri için neden cümleler savurur onu sorguluyorum. dahası, hakkında bu kadar kötü düşündüğü birinin yüzüne güler falan öyle. mesaj açık biliyorsunuz, ön yargı kötü biri.

arkadaşlar var mıdır bunun ilacı?i̇nsanların zamanında güvenimi çok kırmışlığından mıdır bilinmez çok önyargılıyım.sürekli istese yazardı,istese yapardı gibi şeyler düşünüyorum.sanki insanların hayatı bir tek benden ibaret olacakmış gibi ama bilmiyorum benim hayatım insanlardan ibaret.

gözünün önüne perde indiren; ne kadar geriye çekerse çeksin, var olanı olduğu gibi göremeyecektir.

bu konuda albert einstein'in çok güzel bir lafı var edit: ön yargılarınızı sikim -einstein

kötü bir şey. bir kız tanımıştım. bir olay hakkında verilen yemekte aynı masada yemek yemiştik. yemeğin henüz başında kız masadaki suları, ekmekleri, salatayı vs. kendi önünde biriktirmeye başlamıştı. anlam verememiş hatta kızı yarım aklımla ayıplamıştım. sonradan öğrendim, meğerse kız yetimhanede kalıyormuş.. bilen bilir, orada kalan çocukların çoğunda öğrenilmiş çaresizliktir bu; "bulduğum her yemeği kendim için kollamalıyım, kimse yemeğimi benden almadan onları hızlıca bitirmeliyim.." not: çok sonradan bu kızla başka bir yerde karşılaştım. artık öyle şeyler yapmadığını söylemişti :d şimdi ne yapıyor acaba? en son kafayı takmıştı, diş hekimi olacaktı. inşallah olmuştur.. not: (#2172348)

çok ilginç. i̇nsan tanırsa belkide çok seveceği bir insanı neden var olduğunu anlamadığım bir ön yargı düşünce sistemi ile kendisinden uzak tutmakla kalmayıp olumsuz duygular besliyor.

i̇şe yaradığını çok gördüm

(bkz: ileri görüşlülük) ile karıştırılmamalı. not: (#2327958)