gece

insanı garip bir şekilde özüne döndürüyor. aciz ve çaresiz haline. karanlığı ve yalnızlığından dolayı geceyi ölüme benzetiyorum ben hep. uykuyu da benzettiğim gibi.

2000 yılında ankarada kurulmuş bir Türk alternatif rock grubudur. Grup ismini üyelerinin isimlerinin baş harflerinden alır. Kadro: Can Baydar - Vokal, ritim gitar Erdem Başer - Solo gitar, geri vokal Gökçe Balaban - Bas gitar Eren Çilalioğlu - Bateri Stüdyo albümleri: İçinde Saklı (2008) Gece (2011) İyi Niyetli Bir Gün (2014) (bkz: ben öldüm) (bkz: bomonti sokakları) (bkz: bana bir şarkı söyle) (bkz: Yarim)

(bkz: leyl)

yarım adlı şarkısı çok güzel olan grup.

küçükken kabusum olan zaman dilimiydi. zamanı kim, ne zaman dilimlediyse artık. ergenlik yıllarımda erkekliğimi kendisi üzerinde sınadığım ve kanıtladığım hayatımın dolaylı tümleciydi. kavgalarımın sahasıydı. hayal kırıklıklarımın şahidi. evden kaçışlarımın desteğiydi. babama laf çevirişlerimin nedeni. şimdilerde ise arınmamı tamamladığım gizli mabedim. fakat bu mabed her hangi bir kutsal varlığın evi değil. evi olmasını geçtim kulübesi bile değil. kulübesi olmasını da geçtim çadırı dahi değil. hiçbir şey değil. hiçbir şey olamamasına karşın gece örtüyor her bir şeyi. en çok da beni. gecenin rengine yakışır bir hayat çiziyorum kendime. yaşamaktan acizim zira. çiziyorum sadece. saçlarım siyah. tişörtüm siyah, pantolonum siyah. güneş gözlüklerim siyah, ayakkabılarım siyah. ruhum siyah. kalbim siyah. bileklerimi kessem bir gece. dayanamasam bana dayatılan her şeye. içerimdeki zindani yalnızlıkları ispat için dik kessem bileklerimi, akacak kanın rengi de siyah olur. biliyorum. ve korkuyorum bu durumdan. yatağının altından çıkacak hayaletlerden korkan bir çocuk gibi korkuyorum geceden. zira, gece beni hiç tanışmak istemediğim diğer benle tanıştırıyor. hani içerimde koşan adam var ya, göğüs kafesimden fırlayıp da önüme düşecek olan, beni ardı sıra sürükleyecek olan, bedeni çevik, sert pazulu, kolları dövmeli, düzgün parmaklı elleri olan adam, koşacak önümsıra. götürecek beni gecenin en karanlık anına. gecenin sonuna. orada anlatacağız her şeyi. ben ona olan hayranlığımdan bahsederken o beni dinlemeyecek bile. tiz kahkahalarını gökyüzüne fırlatıp koşmaya devam edecek. ben de koşacağım ardısıra. yetişemeyeceğim ama. geceye bırakacağım onu. geri gelsin diye. her şeyi geceye bıraktığım gibi onu da geceye bırakacağım. her şey gibi o da geri gelmeyecek. biliyorum. bu bilinirlik esnasında gece, düşlerimi yazıp bir şişe içerisinde bıraktığım okyanusum olacak. ve ben dünyanın en talihsiz insanı olarak, içerisinde kendi dileği yazılı şişeyi bulan ilk insan hüviyetinde, sabah denen sahilde kendi dileğimi okuyacağım. gün doğarken. ağlaya ağlaya. ya da kahkaha ata ata.

bana bir şarkı söyle diye güzel şarkısı olan rock grubu.

bence gayet eğlenceli bir grup. eğer şarkı söylemekteki amaç milletin dinle bir şeyler dolayıp kalıcılığı sağlamak ise bu grup bunu gayet iyi başarıyor. her şarkısı dilimde.

sabahları güzel ama geceleri küme düşmüş takımın futbolcusu gibi hissediyorum kendimi.

ne olduysa gece oldu omrumde. butun guzellikleri gece elde ettim ben ve ne varsa basima gelen bir oglen vaktinden ya biraz once ya biraz sonra. gece karanlik, gece bilinmez, gece karsi konulmaz ve gece bunlardan oturu guzel. siz onu tanimaya calisip el yordamiyla hareket ederken ben zaten onun icinden gelmeyim. hadi ne olacaksa yine gece olsun. efendiler, geceniz benimki gibi karanlik olsun.

gece olunca çok fazla düşünecek zamanım olduğu için kafayı yeme raddesine geliyorum ve bu hiç hoş değil

gece olsa artık dediğim çok oluyor. gece bi ayrı güzel yalnız , sessiz , huzur. .

gece (bkz: elie wiesel) in orijinali yidişçe yazdığı 2. dünya savaşında hitlerin yahudilere yaptığı soykırıma tanıklık etmiş 16 yaşındaki bir çocuğun kitabıdır. arka kapağında genel hatlarıyla şu sözlerle anlatılıyor kitap; --- spoiler --- transilvanya’nın sighet şehrinde doğan elie wiesel, 1944’te, ailesiyle beraber auschwitz, ardından birkenau’ya gönderildiğinde henüz 16 yaşındaydı. gece, onun bu hatıralarının kitabıdır: bir daha hiç görmeyeceği annesi ve küçük kız kardeşinden ayrılışı, babasıyla açlığı, soğuğu, darbeleri ve işkenceyi paylaştığı kamplar… ve insan onurunu kaybetmenin utancı. gece’yi bu denli ürpertici kılan şey; yazarın başından geçen olayları -mış gibi yapmadan, bir tepki olarak gösterilen her düşüncenin, korkunun ve acının resmini derin fırça darbeleriyle gözler önüne seriyor olmasıdır. hafızalardan silinmeyecek bir tarihe tanıklığın küçücük bir kitaba sığdırıldığı bu dev şaheser, yüreğinizle sizi baş başa bırakacak. --- spoiler --- birinci ağızdan anlatılan daha 16 yaşındaki bir çocuğun sadece 1 gecede değişen hayatı bugünün türkiyesinde çok da ütopik çok da hayal görünmüyor insana. her köşe başında rast gelinen suriyeli insanları gördükçe -her ne kadar (bkz: holokost) kadar büyük bir soykırıma maruz kalmamış olsalar da- empati yapmaya başlıyor insan. bu kitabı okuduktan sonra eğer hakkıyla insani duygularınızı yaşatabilmişseniz eğer oprah'a katılıyorsunuz. her insana okutulmalı bu kitap. her insan kendine pay çıkarmalı kendine. eğer kocaman bir pastaysa şu hayat, herkesin bir dilimi varsa tek lokmalıkta olsa, ve eğer bu kadar açlıktan ölen insan varsa; birileri birilerinin hakkına giriyor demektir. ve herkesin sorması gerekiyor: ya bensem? o lokma benim boğazımdan geçiyorsa? birinin ölmesine vesile oluyorsam? selametle.

bir bedirhan toprak şiiri; köpükler getiririm küçük inciler içinde, iki insan elinin değdiği yerden bir avuç kum, haykıran bir dalganın kollarını getiririm karanlık bulutlar içinde bacalar tüter, ekmek pişer, su ısınır gaz lambası bir gülüş, dolaşır kireç duvarları sus der soluk söner kanaviçe çiçeğin rengi işler yanaklarda ellerinde bir ocak ormana gider bir öksürük düşer, çitin orda papatya beyazına kuyunun suyuna kanaviçenin rengi geçer toplarım kanatlarımı nal izlerime çiy düşer ... yanar durur ışık, yanar durur ışık, yanar durur ışık genç kükremesi bir çığlık yakar perdeleri sus der soluk söner ışıklı bir deniz dökülür derisinden, uzaklaşır gözlerinde bir gemi öteyi dinler bir ah düşer balkonun altındaki kedi karnına kuyunun aynası yüzünü bekler bir nalım orda kanatlarıma kan düşer ... çocuk koşar, uykusu büyür, neşe tırmanır utangaç dansı bir yanak harlanır eteklerinde sus der soluk söner kadife siyahtan bir gelincik büyür uykusunda düşlerinde bir beşik göllere iner bir ay düşer kükreyen çığlığın alnına kuyunun aynası yüzünü süsler uçarım yelelerimi sağrıma yaldızlar düşer yakamozlar getiririm kırmızı kanaviçe çiçek içinde yakamozlar getiririm kırmızı ışık derimin içinde yakamozlar getiririm kırmızı siyah gelincik içinde uykuyla uyku arasında bütün işim at bırakırım kanatlarımı (adam sanat 81, ağustos 1992)

bu isimde bir berker şarkısı var. pek bilinmedik, ama güzelliği değişmeyen. "benim diğer yarımsın, artık yalnızsın. bu şehir sensiz düşman bana, sen benim karanlığımsın." gece

insanı bitiren gün öğünü. böyle gecelerde aşkı hissettim, böyle gecelerde sevdiğim kadınların tenine bulaştım, böyle gecelerdi bana şiirler yazdıran, kitaplar okutan, kalbimi çarptıran. beni geceler ben etti anlayacağınız. o yüzdendir geceler benim için değerlidir.

tüm bedenlerin eşit olduğu tek yer.

örter, gizler.

(bkz: bilge karasu)'nun eseridir.

sosyal deneyimin bir parçasıdır

fenalık saatleri. dm atın.

duygusallık için ideal saatlerdir. beyin bu saatlerde kendini yavaşlatır ve dinlemeye geçer, e meydan böyle boş kalınca tabi hormonlor coşuyor ve sana bi hata yaptırtıyor. bu saatlerden kaçınılmalı

günün en sevdiğim bölümü

hala iddia ediyorum. türkiye'nin en underrated grubu gecedir.

bu saatlerde gelen yalnizlik ile karisik bir isyan duygusunun etkisi ile farkli bir ruh haline bürunuyorum. buradan mutlu bir cift iken yuzustu birakip giden erkeklere sunu soylemek istiyorum ki : bayanlar artik sizin gibi karaktersizler yuzunden bizlere, saf ve temiz yurekli ,az bir sevgiye ve ilgiye muhtac insanlara guvenemiyor , bizleri sevemiyor ..aksine yasadiklarini yasatiyor, yasatmaya calisiyorlar.halbuki kafalarinda ki olan biteni silebilseler veya biraz sans tanisalar yeni insanlara belkide hayatinin en keyifli zamanlarini gecirebilecekler.. fakat ne mumkun(!). burada tüm sitemim bayan erkek farketmeksizin karsidaki kisinin guvenini bosa cikaranlaradir. biraz karakter , biraz sabir ve hosgoru lutfen.

bu saatlerde gelen galiba beni hic kimse sevmicek hissi

-özdemir asaf. --- spoiler --- sözcükler birbirini götürdü,  kitaplarda aklım kaldı.  yaşamımda bir düğüm,  ve gecede sivrisinek,  kaldım kaldı. --- spoiler ---

(bkz: şanışer) ve (bkz: pit10)'un (asıl adı server uraz) son olarak birlikte çıkardığı şarkıdır. ben çok sevdim. şarkının en sevdiğim sözü; "Kaderimizde yalnızlık ebedi; bu sebepten bütün tabutlar tek kişiliktir..." gece şarkı sözleri; Nakarat: Kararır adımları, yoklar Gök döker yüzünü, sınanır neşe Yaratılmış gibi yoktan Dönecektir geri bir adım geçe Bir yanım neden erken hüzünden? Bir yanım geç hep Bir yanım gündüz gibi tanrım Bir yanım gece Verse 1 (Şanışer) : Kazanan olmayan bir oyunda Yirmilerimin sonunda Tek başıma ayaklanırım panzerlere Yolumda mayınlar, ciğerlerimde var zelzele Der iblis: “Biriken ne varsa al, çarp yerlere!” Hayallerim var, gül atalım panzerlere Hatta, çare bulunsun tüm kanserlere Darbeye uyanmasın nesiller, üzülmeyelim bir daha Boğaz Köprüsü’nde linç edilen askerlere Bilirim az şansım Bu eski caddelerde iblisimle yar dansım Bir kere bal çalsın ağzıma gök; alçalsın Paran varsa iyi olmak kolaydır Paran yoksa karakterinden harcarsın Yani bir gün kader planlarına çekti mi siktir Gülümsemeye devam et; insan ehl-i mimiktir Kaderimizde yalnızlık ebedi; bu sebepten bütün tabutlar tek kişiliktir Nakarat: Kararır adımları, yoklar Gök döker yüzünü, sınanır neşe Yaratılmış gibi yoktan Dönecektir geri bir adım geçe Bir yanım neden erken hüzünden? Bir yanım geç hep Bir yanım gündüz gibi tanrım Bir yanım gece Verse 2 (Server Uraz): Rotasız adımlarıma eşik eder sisli yollar Kaldırımları intikama aç, pis bi' sokak Kayıp ruhum, vicdanım hissiz olan Ve masumiyet naftalin, nefesim viski kokar Denemek kaybettirebilir, bu da zarar demek Bulut olmak isteyen umutlar çakar yere Geçmişim hesap sorarcasına yüzüme bakar gene Geleceğimse tanınmamak için takar bere.. Savaşmam imkansız koşmaksa zaman alır Pes ettim, huzuru bu kollarla saramayıp Eskiden sorunları aşmak için çaba sarf ederdim; Artık öğrendim onlarla yaşamayı Masum heveslerle ümit dolu oyunlar oynanır Ve ben katılmadan izlerim yorma zorlayıp Sorma yok tadım.. Normal şartlarda iyi biriyimdir fakat şartlar hiç normal olmadı. Nakarat x2: Kararır adımları, yoklar Gök döker yüzünü, sınanır neşe Yaratılmış gibi yoktan Dönecektir geri bir adım geçe Bir yanım neden erken hüzünden? Bir yanım geç hep Bir yanım gündüz gibi tanrım Bir yanım gece

nurgül yeşilçay ve mert fırat'ın başrollerinde oynadığı saniyesi saniyesine gerçek acı,keder ile dolu olan erden kıral filmi. hayatın insanı her şekle sokacağını,her türlü bozacağını net bir şekilde gözler önüne seriyor, gece yarısı bir çırpıda izleyince ne oldum diyorsunuz dikkatli izleyin.

"geceleri uyumayanların yolundan çekilin"

bir yandan verdigi müthiş huzur ki buna yağmur seside eklenince daha bir hoş oluyor. bir yandan da insana yaşadığını tam anlamıyla hissettirmesi her yönüyle. acı, yalnızlık, sevgi, nefret dibine kadar yaşıyorsun.

kızım olursa koymak istediğim isim

parise 5-4 yenik durumda

rock müzik yapan grubun adı. vokalistlerinin sesi çok hoş. (bkz: can baydar)

gündüz arkadaslarinla okulda calistigin yerde hizlica gecen saatin havanin karardiktan sonra yavaslamasi butun dusuncelerinin hatalarinin gunahlarinin sevdiklerinin bi anda zihninde canlanmasi

hayatıma hep hakim olan vakit.

şanışer ve server uraz parçası. lirikleri; verse 1 (şanışer) : kazanan olmayan bir oyunda yirmilerimin sonunda tek başıma ayaklanırım mavzerlere yolumda mayınlar, ciğerlerimde var zelzele der iblis: “biriken ne varsa al, çarp yerlere!” hayallerim var, gül atalım panzerlere hatta, çare bulunsun tüm kanserlere darbeye uyanmasın nesiller, üzülmeyelim bir daha boğaz köprüsü’nde linç edilen askerlere bilirim az şansım bu eski caddelerde iblisimle yar dansım bir kere bal çalsın ağzıma gök; alçalsın paran varsa iyi olmak kolaydır paran yoksa karakterinden harcarsın yani bir gün kader planlarına çekti mi siktir gülümsemeye devam et; insan ehl-i mimiktir kaderimizde yalnızlık ebedi; bu sebepten bütün tabutlar tek kişiliktir kararır adımları, yoklar gök döker yüzünü, sınanır neşe yaratılmış gibi yoktan dönecektir geri bir adım geçe bir yanım neden erken hüzünden? bir yanım geç hep bir yanım gündüz gibi tanrım bir yanım gece verse 2 (server uraz): rotasız adımlarıma eşlik eder sisli yollar kaldırımları intikama aç, pis bi' sokak kayıp ruhum, vicdanım hissiz olan ve masumiyet naftalin, nefesim viski kokar denemek kaybettirebilir, bu da zarar demek bulut olmak isteyen umutlar çakar yere geçmişim hesap sorarcasına yüzüme bakar gene geleceğimse tanınmamak için takar bere.. savaşmam imkansız, koşmaksa zaman alır pes ettim, huzuru bu kollarla saramayıp eskiden sorunları aşmak için çaba sarf ederdim; artık öğrendim onlarla yaşamayı masum heveslerle ümit dolu oyunlar oynanır ve ben katılmadan izlerim yorma zorlayıp sorma yok tadım.. normal şartlarda iyi biriyimdir fakat şartlar hiç normal olmadı.. kararır adımları, yoklar gök döker yüzünü, sınanır neşe yaratılmış gibi yoktan dönecektir geri bir adım geçe bir yanım neden erken hüzünden? bir yanım geç hep bir yanım gündüz gibi tanrım bir yanım gece

--- spoiler --- hayallerim var, gül atalım panzerlere hatta, çare bulunsun tüm kanserlere darbeye uyanmasın nesiller, üzülmeyelim bir daha boğaz köprüsü’nde linç edilen askerlere --- spoiler --- (bkz: şanışer)

sevmiyorum. hayat sadece gündüzden ibaret olsaydı keşke. geceleri simsiyah bir adam olup çıkıyorum. zifiri karanlık bir adam.

geceler ah yalan şimdi sersefil kaldi hep gidişler. er geç guzelleşecektir içimizdeki sebepler

sevmiyorum. bu saatten sonra kalp konuşuyor her zaman mantık değil kalp. mantığın ne kadar çok dese unut diye olmuyor işte. kalp hep bu saatlerde ağırlığını koyuyor.

"ne meleği ah geceydi gelen" r.m.rilke

(#1080882) "normal şartlarda iyi biriyim fakat şartlar hiç normal olmadı."

haydi hep beraber gece gölgenin rahatına bakta dön kaderimin bahtına yaaar seni sevdim anlayacaklar dön memleketin haline yar ...............

gece, herkese karanlıkta tek bana mı zifirisin.

gece çökünce ruhuma durmadan yazmak istiyorum. yazmak derken sözlüğe veya sosyal paylaşım sitelerine deste deste post geçmekten bahsetmiyorum. yazmanın en makbulü boş bir a4 kağıdına veya benzeri çizgisiz bir deftere eşlik eden yine tercihen lacivert mürekkepli dolma kalemle olanıdır. nereden başlayacağımı bilmiyorum en zor ve en keyif veren kısımlardan biride bu zaten. ama bir başladım mı, beynimden alev çıkana kadar durmak istemiyorum. konu konuyu açıyor, günün bütün stresini o kağıda kusuyorum. en alt köşeye bir tarih ve saat ile olayı noktalıyorum. daha sonra kendinize gülmek istiyorsanız o kağıdı saklayınız. iyi yazmalar.

bir şanışer şarkısı. (#1080882) klip server'in olduğu kısım mükemmel.

güneş altında söylenmedik söz yokmuş bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi..

ömrüm boyunca ruh halimi şöyle yaptı; kredi çekip iflas etmiş, evine haciz geldiği gün karısı üç çocuğu evde bırakıp en yakın arkadaşıyla kaçmış birine dönüşüyorum.

sor beni sen anlatır geceler

daha yeni başlayandır.