yaşamadan anlaşılmayacak şeyler

Başını tribün kardeşlikleri çeker.

(bkz: ölüm)

aşık olmak

zenginlik

annelik duygusu

ayak serçe parmağını sehpanın kenarına çarpmak.

anahtarı, anahtar deliğine takıp tuvalete yetişeyim derken, tuvalete yetişememek ve çişin sular seller halinde salıverilmesi

sevdiğin birini kaybetmek

anne olmak..

anne olmak çünkü ne zaman bir şey yapsam annem arkadan anne olmadan anlamazsın diyor. anne yumurta kırıyorum bi dur

Toksik ilişki

aşk acısı anksiyete borçsuz bir hayat

Hayat

- ailenin önemini yok olmaya başladığında anlamak. - sağlığın ve zamanın bulunmaz bir nimet oluşu. - arkadaşların ve paranın bazen her şey bazen hiçbir şey oluşu. - hakiki bir aşkın gelişi, sunduğu her şey ve gidişi. - kendin kazandığın helal paranın bereketli tadı. - ne yapsan da etki edemediğin çaresiz bir süreç. - içtenlikle ettiğin duanın kısa süre içinde çok güzel bir şekilde kabul olması. allah'ın seni duyduğunu hissetmen. ona olan sevginin, hürmetinin, bağının artması.

ilkokulda pastel boya setinin olması. (bkz: çok farklı bir his ilknurum keşke herkese nasip olsa)

yalnızlık abi. ama öyle şey değil, çevren dolu ama yalnızsın falan değil. komple yalnızlık. hasta olsan kimsenin haberi olmayacak derecede. ya da mutlu olsan kimseyi arayamayacağın derece.

Baba tarafında sevilmemek istenilmemek. Aşk acısı da neymiş Allah düşmanıma yaşatmasın :)

depresyon ama öyle ayrılık sonrası ya da işlerin ters gittiği noktada yaşanan bir depresyondan bahsetmiyorum. nedeni olmayan, geceleri sizi kıvrandıran, sanki önceki halinizi kaybetmişsiniz gibi hissettiren, “allahım al bu hissi içimden” diye banyo fayansında ağlatan, tek kurtuluşu yok olmakmış gibi hissettiren bir depresyondan bahsediyorum. (bkz: allah düşmanıma yaşatmasın)

herkes bu kadar güzel ve anlamlı şeyler yazmışken benim aklıma cübbeliden bir şey gelmesi hiç hoş olmadı.

Çok değer verdiğin birini kaybetmek. Bu bahsettiğim şey ayrılık vs değil toprağa vermek. Bir daha kesinlikle o kişinin geri dönemeyeceğinin farkına varıldığı an içinizde birşey kopup gidiyor atamıyorsun istesende o acıyı.

Kendini asla bir yere tam anlamıyla ait hissedememek, nereye gitse orada yarım olmak (bkz: abi o hiç tam hissetmemiş ki nerden bilsin? )

Yaşamın kendisi

Ölüm acısı.. en yakınını kaybetmek ansızın.. ve bir digeri gereksiz insanlara neden katlandim pişmanlığı...

Böbrek taşı düşürmek. Bu acının tarifi yok. Empatinin kralını yapan birisi olsan bile yaşamadan asla anlayamazsın.

Kesinlikle babasız büyümek ve depresyon. İkisininde duygusu çok farklı ancak yaşattıkları his tarif edilemez. Umarım kimse de yaşamaz.

Tek tek yazmaya gerek yok aslında. Hiçbir şey yaşanmadan anlaşılmaz. Anladığımızı düşünebiliriz ama anlamakla aynı şey değil kanımca.

kellik. yaşamayanın anlaması mümkün değil. bir de saç ekimi yaptırmak isteyene 'sana böyle yakışıyor' vb. boş telkinlerde bulunmaları çok boktan. saçı dökülen varsa yeşillendirsin doktoruma yönlendireyim hjhjhjhj

aileden en yakin olan kisinin kanser olmasi ve tedavi surecinde yaninda olman

caba gormeden cabalamaya devam etmek

Ölüm Ölmeden öldüğünüzü anlayamazsınız Öldüğünüzde de bir bok anlayamazsınız zaten

Kesinlikle ölüm. Ama öyle başkasının değil bizzat kendinin ölmesi. Giden geri dönmediği için kısıtlı bilgiye sahibiz. Yaşamadan da asla bilemeyeceğiz

kimseye güvenilmemesi gerçeği..

Kaybetmek. Biri ölüyor ama cenazesine bile yetişemiyorsun. Son kez göremiyorsun. Tekrar onunla anıların olduğu eve döndüğünde her an yerime oturdun diye söylenecek sanıyorsun. Bir an da bir odadan çıkıp sen mi geldin diyip sarılacak sanıyorsun. Konuşmak istiyorsun rehberde adı kayıtlı arıyorsun ama bu numara kullanılmıyor uyarı geliyor. Evden çıkıyorsun arkanı dönemiyorsun o son kez el salladığı camda olacak sanıyorsun. Zihnin biliyor kaybettin ama kalbin öldüğüne emin olamıyor çünkü yoktun öldüğünde. Toprağa konduğu anda yoktun. Hastanede yattığı anda yoktun. Kalbin hep isyan ediyor geri gelecek diye

Aileden ya da yakınından biri kaybetmek. İnsana ölümün yakınlığını ve varlığını en iyi hatırlatan şey. O an bir süre sorguluyorum sonra tekrar klasik insan olarak yaşamaya devam ya da istemesende etmek zorundasın.