seçim

kendilerine memuriyet, temsil yetkisi veya bir vekalet verilecek, kanuni şartlara uygun kişilerin, bir kısım veya bütün vatandaşlar tarafından tercih ve tespit edilmesi işlemi; intihab. toplu bir iradenin birden fazla aday arasında tercihte bulunması. tayin etme, atama işleminin zıddı. milletvekili, herhangi bir meclis veya encümen üyelerinin, dernek yöneticilerinin vs. seçimi. demokratik ülkelerde çeşitli seçim sistemleri, değişik usullerle uygulanmaktadır. seçim, yasama, yürütme ve yargı organlarının üyelerinin seçiminde de kullanılır. modern dünyada genel manada kabul gören bugünkü seçim anlayışı aslında antik yunan'daki seçimlerden hayli farklıdır. zira oligarşik nitelikler taşıyan bu sistemde siyasi pozisyonlara atamalar genellikle kura yöntemiyle yapılırdı. siyaset teorilerine göre devlet ve hükümetin otoritesi yönettikleri insanların ona rıza göstermesi ile ortaya çıkar ve bu durumu somutlaştırmanın temel yolu da seçimdir. bütün dünyada genel kabul gören yaklaşımlar uyarınca tüm seçimler adil ve özgür bir ortamda yapılmalıdır. (bkz: barajlı seçim sistemi)

ülkemizde kampanya faaliyetlerinin biraz garip yapıldıği işlem. hiç unutmuyorum bir önceki yerel seçimlerde otobüste mecidiyeköy'e gidiyordum, aynı ilçe belediyesinin bir kısmı chp, bir kısmı mhp, bir kısmı da akp bayraklarıyla donatılmıştı. sanırım ilçenin hangi kısmında hangi partinin seçmeni fazlaysa ona göre bayraklar asılıyor. nedense o an kendimi gta san andreas' ta çete savaşlarının açık olduğu modda hissetmiştim.

mevsimi gelmiş be.. hasat bile yapılmış; link "terörist başı", "imralı canisi", "bebek katili" gibi gibi hitaplar da kışlıklarla beraber yüklüğe kaldırıldığına göre, ee hakkımızda hayırlısı olsun o zaman. notlar: - (#2315455) - (#2314425) - (#2315522) bu tavizlerin hiçbirini unutmayacağım.. her fırsatta hatırlatıp, her fırsatta onlarca kulak çınlatıcam.

şimdi biz her seçimde birileri bizi yönetsin diye oy kullanıyoruz ama bizden seçmemizi istedikleri kişileri zaten kendileri belirlediği için aslında kendi seçimimizi yapmamış oluyoruz. yani demek istediğim bu ülkede seçimle değişimin gelmesi ancak hayalden ibarettir.

psikolojimi bozan hadise. başka hiçbir şey düşünemediğim gibi, rüyamda bile sadece seçimle alakalı şeyler görüyorum. örneğin bu sabahki rüyamı kısmen hatırlıyorum; sabahına oy verdiğim bir seçimde akşam tekrar oy kullanmak için bilerek sıraya giriyorum. amacım +1 oy daha almak. tam sıra bana geldi, pusulayı falan alacağım, birden imza yerini bana gösterip ''sen sabah kullanmışsın zaten'' diye uyarıyor görevli. ben de salağa yatıp alzheimer hastasıyım falan çekiyorum adama. iş, güç, sosyal hayat falan kalmadı. kendimi sadece seçime odakladım. twitter'a günde 100 kere bakıyorum, haber sitelerini tarumar ediyorum. eşten dosttan bilgi alıyorum. vallahi deli oldum kafayı kırdım. bir an önce neticeye varsın da biz de ölüyor muyuz kalıyor muyuz ona karar verelim. ayrıca şunu da merak ediyorum; tüm bunlar yaşanırken şu coğrafyada hala nasıl apolitik kalabiliyorsunuz lan siz? norveç mi burası amına koduklarım ne gamsız insanlarsınız yav. keşke yerinizde olsam.

(#2254547) Bu entry'i 5 sene önce yazmıştım.Şuan yaşadığım ülkede televizyon izlemesem seçim olup olmadığını bilmeyeceğim.Başbakanı yolda görsem tanımam.Şu ana kadar ismini bile duymadım sokakta.Yaşadığım şehri hangi belediye yönetiyor bilmiyorum,hiç önemide yok.Resmi kurumlar dahil hiç bir yerde siyasetçilerin ismi veya resmi bulunmaz.Bir günlük ücretimle karşılayamadığım ihtiyacım yok.Ama gelin görün ki bedeni taşıdık ama ruhu orda bıraktık.Şuan tek stres kaynağım ordaki gündemi istemeden Twitter'dan takip etmek.İstemiyorum ama tutamıyorum kendimi çünkü orda bir cehennem var ve sıcaklığı benide terletiyor.Keşke daha farklı olsaydı.

oğuzhan uğur'un programında bol bol çiçekli böcekli olmasını temenni ettiği, fakat aslen bildiğin psikolojik ve fizyolojik bir savaş olan kara yazımız. dayı sizin pollyannacılığınızı sikerim, seçime mi gidiyoruz savaşa mı diyorlar ya iki de bir cinlerim tepeme çıkıyor. savaştayız ulan savaşta! böylesi kritik bir seçim başka türlü nasıl izah edilebilir ki? ne olursa olsun bu belanın başımızdan gitmesi gerektiğini anlamak için daha başımıza ne gelmesi gerekiyor? kimse sevgi, barış, kardeşlik mesajları vermesin amk artık ve olayın ciddiyetini kavrayarak daha sert olsun. zulme karşı müşterek mukavemet ulan!