ismi lazım değil bir hazine ve maliye bakanı var ki, hala şaşırıyorum rte'nin bu adamı görevden almamış olmasına. adamın açıkladığı hiçbir iktisadi öngörü tutmuyor, buna rağmen hala görevde. gözümde ne bakandır, ne de ekonomiden anlayan biri. tek vasfı ya damat olmasıdır, ya da argo tabirle maskot..
sırf trabzon halkına rum dediniz diye bu kadar sıvamanıza gerek yoktu. ne trabzonspor'un milyon dolarlık mali borcunu ödemeniz, ne de bugünlerde çıkıp şu;
link tarz şaklabanlıklar yapmanız size menfaat sağlamayacak. aklı başında olan hiçbir insan yemez bu numaraları. esas; çektiğiniz şu peşkeşleri trabzon halkının yiyeceğini sanıyorsanız, onlara geri zekalı muamelesi yapıyorsunuz demektir.
trabzon halkı çok gördü bu numaraları. neden mi? emsal olaylar yaşandı da o yüzden..
"çünkü fenerbahçe'nin uğraşacak daha büyük rakipleri var. şike sürecinde trabzonspor'dan çok galatasaray ve beşiktaş'la uğraştı fenerbahçe. bu süreçte galatasaray ve beşiktaş'ın amacı, trabzonspor'u desteklemek değildi. aksine fenerbahçe'yi güçsüzleştirmekti. trabzonspor bu diğer iki istanbul takımını dost bildi. sonra bir baktı ki; bir taraf selçuk, umut, burak yılmaz'ı almış. diğer taraf; egemen ve tolga zengin'i..
yani kısacası; trabzonspor kimsenin umurunda değil. hep yalnız kaldı, hep yalnız bırakıldı."
-
(#2314136)
.
demem o ki; hem çıkıp "fetö ile savaş halindeyiz." dersen, hem de fetö'nün bu ülkede tosladığı ilk duvar olan fenerbahçe'yi fetö karşısında yalnız bırakırsan olmaz. hele hele yalnız bırakmaktan da öte fenerbahçe'nin karşısına geçersen hiç olmaz. unutma ki, sizden çok daha önce "fetullah'ın piçleri yıldıramaz bizleri!" diyorduk biz. hala da diyoruz. bu örgütle mücadelenin fitilini yakan biziz, kime neyi anlatıyorsun?
örgütün yediği nanelerin sadece şikeyle sınırlı olmadığı ortadayken, nedense bazı naneler gözardı edilmek isteniyor.. kaçma, kulak ver;
link
ya da; gerçekten trabzonspor'un 10-11 şampiyonluğunu iddia ediyorsan, bunu bunca zaman sarkıtmaz, tez vakitte gerekli davaları açar, olayı yeniden inceletirdin. ama niye yapasın? öyle bir cesaretin olsa başta muhsin yazıoğlu gibi faili meçhullerin davasını araştırmaya alırdın.. bir zamanlar kol kola gezdiğiniz adamların pisliklerini afişe ederseniz, dilsiz şeytanlığınızın açığa çıkacağını bildiğiniz için bunca zaman hiçbir şey yapmadınız, bundan sonra da yapmayacaksınız.
not: kulübümle bir kez daha gurur duyuyorum. gerek olduğunda, karşısındaki zümre kim olursa olsun adab-ı muaşeret çerçevesinde hakkını savunuyor, lafını esirgemiyor. hepimiz de biliyoruz ki, fenerbahçe'nin başında ali koç yerine başka bir isim olsaydı, malum iktidar çoktan fenerbahçe'nin etinden sütünden yararlanmaya başlamıştı.. bu arada tebrik ederim berat'çım, çektiğin şu son -sadece lafta kalacak- peşkeşten ötürü istanbul'daki aklıselim trabzonluların ve fenerbahçelilerin oyunu büyük ihtimalle kaybettin. biraz daha böyle şeyler yaparsan seni seveceğimden korkuyorum.. o yüzden dur, emin ol bu herkes için çok daha iyi canım benim. -bak dayanamayıp sevmeye bile başlamışım, dur artık!- ek;
link -
link -
link
---
spoiler ---
futbol takımımızın 2010-11 sezonu şampiyonluğu ile ilgili yaratılan suni gündem üzerine bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.
bu bağlamda bir kez daha hatırlatmak isteriz ki;
i̇lgili sezonda, futbol takımımızın büyük emekler ve alın teri ile kazandığı en değerli şampiyonluğu, o dönemde ülkemizin hukuk, adalet, polis teşkilatı, medya başta olmak üzere tüm yapısına sızmış fetullahçı terör örgütü’nün (fetö), devletimizin tüm imkanlarını da kullanarak fenerbahçe’mize karşı kurduğu şike kumpası’yla kirletilmek istenmiştir.
3 temmuz’un devamında aynı yapının bu kez ülkemizin varlığına da kast etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan gerçekler; “en büyük delilimiz alın terimiz” diyen fenerbahçe’mizin, daha ilk gün korkusuzca kulübünün yanında olarak “fenerbahçe’yi fetö’ye teslim etmeyeceğiz” diyen büyük fenerbahçe taraftarının, “ne şikesi memleket elden gidiyor" diyen eski başkanımız aziz yıldırım’ın ne derece haklı olduğunu, 3 temmuz’dan sonra yaşanan her günde ve her olayda gün gibi ortaya koymuştur.
bugün şike kumpasında parmağı olan hakiminden savcısına, emniyet müdüründen memuruna, medya mensubundan sivil personeline kadar her bir şahsın nerede, ne durumda olduğu hukuki kayıtlarla ortadadır.
hain planlarını hayata geçirme sürecinde; karşısında en büyük engel olarak gördüğü fenerbahçe spor kulübü’nü yok etmek ve şampiyonluğumuzu kirletmek isteyen terör örgütüne karşın, 25 milyon taraftarımızla omuz omuza, ilk gün söylediğimiz gibi bugün bir kez daha dile getiriyoruz ki; “2010-11 şampiyonu fenerbahçe’dir, alın teri ile kazanılmış kupamız müzemizdedir.”
bu durumu reddetmek, buna karşılık bir görüş taşımak, bunu yoruma açmak, türkiye cumhuriyeti’nin varlığına kast eden fetö’nün meşrulaştırılmasından başka bir anlam taşımamaktadır.
tarihimize altın harflerle kazılı bu şampiyonluk, geçmişte kazanılan ve gelecekte kazanılacak tüm şampiyonluklarımızdan ayrı bir yere sahip olacak ve nesilden nesile gururla, onurla anlatılacaktır.
-
link
---
spoiler ---