said nursi

kendisinin, kuran-ı kerim mealinin tefsirini okumuştum. acayip zeki dili, örneklemeyi iyi kullandığını görmüştüm. kendisiyle aynı düşüncede olmasanız bile kitaplarını okumakta fayda var diye düşünüyorum.

(bkz: Soba ile konuşan zeki insan)

https://m.youtube.com/user/sozlerkosku

Risale-i Nur Külliyatı ayetlerin tefsirlerinden oluşmaktadır. Emin olun ki aradığınız bütün cevaplar örnekleriyle birlikte bu kitaplarda yer alır.

Arkadasimin hatrina 4 tane kitabini okumustum bu zat in. Sayfalarca not aldim mantik hatalarindan oluşan. 10 senedir o kitabi okuyanlar (ki baska kitap okumuyorlar) cogu soruma cevab veremedi. Seni daha bilgili birine götürelim dediler onlar da konulari surekli farkli yerlere goturduler. Sanilanin aksine bu kisiye inananin sayisi 2 milyondan fazladir ayrica. Klasik hapis edebiyati yapiyorlar, surgun edebiyati yapiyorlar ama gel gor ki kazin ayagi oyle degil. 2-3 ay hapis yatiyordu yamulmuyorsam ve surgun edildigi yerlerde el ustunde tutuluyor. Isparta da yasadigi donemde cok iyi bir arabasi da hala korunma altinda. Abdulhamit timarhane ye kapattirmisti bir de. Ataturk e deccal diyor. Kendinin soyledigine gore cok sayida zehirleniyor ama ne hikmetse(!) Koltugunun altindan atiyor zehiri. (Kendi oyle diyor) Fotografik hafizayi allah in hikmeti diye gosterir ayrica. Degisik bir insan.

Taraftarları yönelttiğiniz sorulara öyle cevaplar verir ki, bırakın konuyla alakasını siz ne sorduğunuzu unutursunuz. Tanım yapacaksak; radyoya sesi meleklerin getirdiğini iddia eden zat.

(bkz: said-i kürdi) (bkz: bediüzzaman)

cemaatin pek sevdiği birisidir.kendisini hiç sevmem,günümüzde yaşıyor olsaydı muhtemelen akıl hastanesine yatırılırdı ama geçmişte yaşadığı için çok fazla mürit topladı.ayrıca kendisi kürttür.

öncelikle bu adamı 1925 kürt isyanına çıkaran şeyh said ile karıştırmayın.o değildir.okuduğum entrylere göre yazdıklarını anlamamışsınız.ve sobayla konuşması vs vs olağanüstü bulduğunuz olayların adı keramettir.risalei nuru anlamıyosunuz.sizin bu dalga geçmeleriniz eleştirilerinize dair bi alıntı yapayım risalei nurdan --- spoiler --- risale-i nur’u anlamıyorlar. yahut anlamak istemiyorlar. beni, skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar. ben, bütün müspet ilimlerle, asr-ı hazır fen ve felsefesiyle meşgul oldum. bu hususta en derin meseleleri hallettim. hattâ bu hususta da bazı eserler telif eyledim. fakat ben öyle mantık oyunları bilmiyorum. felsefe düzenbazlıklarına da kulak vermem. ben, cemiyetin iç hayatını, mânevî varlığını, vicdan ve imanını terennüm ediyorum. yalnız kur’ân’ın tesisettiği tevhid ve iman esası üzerinde işliyorum ki, islâm cemiyetinin ana direği budur. bu sarsıldığı gün, cemiyet yoktur. bana, “sen şuna buna niçin sataştın?” diyorlar. farkında değilim. karşımda müthiş bir yangın var. alevleri göklere yükseliyor. içinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. o yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? o müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? dar düşünceler, dar görüşler! --- spoiler --- dikkat edin ''o müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? dar düşünceler, dar görüşler!'' yani sizin bu şunu şöyle yapmış şuna şöyle yapmış dediğiniz olayların arkasını önünü görmediğinizden bahsediyor zannımca.dar düşüneceler dar görüşler derken yani.sizin gibi gençlerin eserlerini okuması için o eserleri ne zorluklarla yazdığını bilmiyorsunuz.çünkü okumuyorsunuz.okuyunca da anlamıyorsunuz veya anlamak istemiyorsunuz.sizi kurtarmak için o eserleri sürgünlerde yazdı.hayatta aradığınız tüm soruların cevapları yazdığı eserde vardır.lakin okumadığınız için okuyup anlamak istemediğiniz için sizin zevkinize sefanıza ters geldiği için okumuyorsunuz.bari okumuyorsunuz iki üç yerine bakıp o yerlerin önünü ve arkasını bilmeden dalga geçmeyin.çok cahil duruma düşüyosunuz.haberiniz yok

araştırma gereksinimi hissetmediğim üniversite zamanı cemaat evlerine gidince arkadaş ziyaretine kitaplarına ara sıra bakındığım zat. türkçü bir arkadaşım hakkında sobayla konuşuyor diye bahsederdi. fikirleri ne olursa olsun takipçisi olan insanları araştırmak öğrenmek gerekir. ona göre feyz almalı ya da uzak durmalıyız.

eserlerini direk ilk yazıldığı haliyle osmanlıca türkçesiyle okudum. sanıldığının aksine fen bilimlerine onem vermiş biridir. vanda medrese (üniversite duzeyinde) açmaya çalışmıştır. yazdıkları kur'an'ın hadisler ve alimlerin görüşleri ışında tefsiridir. hayatta örnek alınacak sözleri vardır. muhterem bir şahsiyettir. ancak gel gör ki günümüzde cemaat adı altında onun görüşlerini savunan ama birbirlerini hiç sevmeyen gruplar var. ve bazıları onu yüceltmekten peygamber gibi görmeye başlamışlar. atatürk'e deccal dediği kendi eserlerinde geçmez. daha sonra onu bu hale getiren insanlar tarafından söylenmiştir. onun döneminde yazılmış gibi birçok eser piyasaya çıkmıştır. hatta o dönemde yazılmış ve günümüzde hiç duyulmamış eserleri de vardır. son olarak cemaatleri sevmem ama bu adamın söyledikleri büyük oranda doğru olduğunu düşünüyorum. eserlerini mümkünse ve ilginiz varsa orijinal haliyle okuyun derim.

yillarca bu adamin hikayeleriyle buyudum, dinledim bunlari. adamda "god's protection" var. doyurmicak yemek veriyorlar, acliktan olmuyor. zehirliyorlar, olmuyor. mucize goster diyene yerden bir avuc toprak alip nehre atiyor ve nehir altin oluyor. sonra tekrar bir avuc toprak atiyor tekrar altinlar nehre donusuyor. kitabi allah'in sozuyle bir tutuluyor. simdi allah'in kelami kur'an-ı kerim'dir. ondan ote soz tanimam ben. allah'in peygamberi bellidir ve israrla muhammed'e gonderdigi mucizenin kur'an oldugunu soyler allah. peygamberimizden asagi kalir bir yanini goremiyorum ben. peygamberimiz bile yeri geliyor hasta oluyor, taslanica cizmelerine kendi kani doluyor ama bu adam zehirlenmiyor. kim peygamber? seyh ucmaz, murid ucurur. pardon, said nursi ucmaz, fetullah cemaati ucurur.

asrın en büyük tefsirinin muellifi kuran davasi için ömür veren son muceddid

kitaplarını okumuştum ne kadar osmanlıca,farsça kelimeler olsada gerçekten bir kuran tesiri okumanızı tavsiye ederim

tarafından yazılan 'risale-i nur külliyatı' adı verilen bir düzine kitabı vardır

radyonun çalışmasını soran müridine melekler mesajları iletiyor dediğinden beri pek saygı duymuyorum dersem yeridir. ama müridi çok fazla ve bazıları peygamber derecesinde inanıyor. ne diyelim herkesin yolu kendine.

(bkz: the matrix)

(bkz: said nursi nin sobayla konuşması)

islama gore allah'in kelami kur'an-i kerim ve kitapta da yaratici defalarca kitabi insan icin kolaylastirdigini ve insanlara dusunmesi gerektigini bildiriyor. taraftarlari bu kadar yuceltmese, uhrevi bir varlikmis gibi gostermese belki bu denli soguk durmazdim. ayrica daha onceden de belirttigim gibi "gereksiz" agir. yani arapca ve fardca kokenli kelimeler kullanmasi normal ama yapistirdikca yapistirmis. ayrica kerametleri var eurnrukfirkofif

1. zamanın harikası. 2. asrın mükemmel insanı.

vurun ulan vurun vurun ben kolay ölmem şarkısı yazılmıştır bu zat için

devrinde islam adına doğru ya da yanlış olsun büyük mücadeleler vermiş. hakkını yememek lazım. iyi niyetli miydi, art niyetli işlere mi karıştı emin değilim. ancak kitaplarında allah'ın varlığına ve birliğine dair retorik izahları çok meşhurdur ki halen nurcu tayfa onun izahlarını sıklıkla kullanır. deli miydi divane miydi bilmem ama çok zeki ve edebi gücü çok yüksek olduğu kesin. tıpkı mevlana gibi bazı yazıları, cümleleri öyle tesirli ki etkilenmemek mümkün değil. devrinin hoca tayfasının aksine ilime fene önem vermiş, elinden geldiğince güncel ve bilimsel izahlar da yapmaya çalışmıştır. bunların hepsine eyvallah. mesela asrın en büyük sıkıntısı olarak iman meselerini görmüştür ve iman üzerine yazdıkları gerçekten muhteşemdir. arada açın okuyun bile diyebilirim. "sezar'ın hakkı sezar'a." ancak onun izinden gittiklerini söyleyen talebelerinin dışarıdan görüntüsü hiç hoş değil. ellerinden sanki asıl kutsal kitaplarıymış gibi risaleyi düşümemeler, iyice bokunu çıkartıp mezarlıkta risale okumalar, vay efendim içerisinde tek bir yanlış izah yoktur demeler, risalelerdeki her şeyi mutlak doğru kabul etmeler, said nursi ve risale üzerine en ufak bir eleştiriyi bile kabul etmemeler falan cidden çok sıkıntılı durumlar. her şeyi geçtim, said nursi zamanın bedii'si falan değildir. asrın mücedditi de değildir. allah'ın seçtiği bir kul da değildir. allah'la peygamberle toplantılar yapan bir zad da değildir. günahsız bir kul da değildir. hatasız olması da düşünülemez. hele hele o risaleleri bizzat allah yazdırmamıştır efendim saçmalamasanız mı acaba? geçiniz... bir risale eleştirisi olan alıntıyı ekleyip gidiyorum. ---alıntı--- said nursi' nin yazdığı kuran tefsiri diye anılan 14 kitap 130 risale'de geçen toplam ayet sayısı 620. yani yüce kuran'ı kerim'in %10 u bile değil ! bu nasıl kuran tefsiri? resmen kitabın bir kısmını almış çoğunu bırakmış. peki yerine ne koymuş? kendi zanlarını ve yanlış yargılarını. eğer gerçekten aklederseniz "bedî" sıfatının yüce kitapta yalnizca allah için kullanildiğini bilirsiniz. şimdi ben “yüce allah'in 99 isminden birini alıp sonuna ...zzaman ekini eklesem yani kendime "zamanın en ..." desem bana kafir dersin ama said deyince ona hazret diyorsun. 1-) ben "yetiş (medet) ya ebu hanife, ebu hureyre " kaybolan eşyamı bana buldur" desem bana ölüden medet istenir mi müşrik hiç mi fatiha okumuyorsun dersin, ama said; "cevizim kaybolsa yetiş ya geylani" derdim. bunun gibi 1000 kez allah'tan başkasından hem de bir ölüden medet umardım ve yardım bulurdum" deyince ona hazret diyorsun. (fatiha 5) 2-) ben “hz. ebubekir (ra) cehennemi küçümserdi, hafide alırdı, hatta yüce allah'tan daha merhametliydi” desem bana kafir dersin, ama said; "hz. ebubekir allah'ım vücudumu öyle büyüt ki benden başka cehennemde kimseye yer kalmasın" dedi diyerek ayete aykırı bir iftirada bulunsa bile ona hazret diyorsun. (fatır 18) (daha sonra kendisi de aynı cüretkar iddiada bulunacak nur şakirtlerinin hepsi cennete girmezse, cehennemde yanmayı yeğleyeceğini söyleyecek kadar islam dairesinden uzaklaşacaktır.) 3-) ben "bir çocuk namaz kılarken rahmet peygamberi resulullah'ın önünden geçti diye resulullah o çocuğun ayaklarını kestirdi" desem bana kafir dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun. 4-) ben "cennette gözüm yok, cennete tüm yakınlarım girmedikçe mutlu olmam, haz almam cehennem olur" desem bana kafir dersin, ama said (herkes kendi derdine düşecek mealindeki lokman 33 vb) onca ayete rağmen "cennet umrumda değil, nur talebeleri girmedikçe” deyince ona hazret diyorsun. 5-) ben “hz. ali'ye vahiy geldi, hatta cebrail yanlışlıkla bazılarını da kucağına düşürdü” desem bana kafir dersin, ama said; "hz. ali'ye celcelutiye ve sekine diye ayetler geldi cebrail kucağına düşürdü” deyince ona hazret diyorsun. 6-) ben "sonsuz olup baki kalacağım bir cehennemi, milyon yıllık ama sonu olan dünya hükümdarlığına tercih ederim” desem bana kafir dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun. 7-) ben "bir sürü kitap yazsam ve bu kitaplar bana rızam dışında yazdırılıyor, istemesem de yazıyorum, istediklerimi yazamıyorum” desem bana resulullah'tan rol mü çalıyorsun dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun.(enam 144) 8- ) ben "resulullah ümmidir, ben de ümmiyim desem bana peygamberle mi yarışıyorsun dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun. 9-) ben "yazdığım kitapta tekrarlar olmasıyla ilgili; kuran gibi bu kitapta da tekrarlar var” desem, sen; “kuran'a paralel kitap mı yazıyorsun, kitabını neyle kıyaslıyorsun” dersin, ama said yazınca ona hazret diyorsun. 10-) ben "şu ayetler beni ve kitaplarımı işaret ediyor, bak ebced hesabına göre baktığımda ayetler kitabımın doğru olduğunu işaret ediyor” desem bana kafir dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun. 11-) ben "hz. ali benim yazdığım kitabın kendisine verilmesini istedi, yüzyıllar önce gaybdan haber verdi ve o çağda benim kitabımı müjdeledi, haber verdi" desem bana kafir dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun. 12-) ben “ müridim bana ihtiyacı olduğunda denizde, dağda, mağarada da olsa yetişirim” desem bana kafir dersin, ama said gavs yetişir deyince ona hazret diyorsun. 13-) ben “yazdığım kitabı güvercinler dinledi başımı okşadı, çekirgeler okudu” desem bana deli dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun, 14-) ben “sobayla konuştum, dertleştim” desem bana deli dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun, 15-) ben “bu yazdığım kitaplar yeryüzüne hayat, hastaya şifa veriyor, kötü niyetle dokunanı helak ediyor” desem bana deli dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun, 16-) ben “bu kitapların bir harfine dokunan, değiştirmeye çalışan çok büyük günah işler, bu kitabı eleştiren cehennemde yerini hazırlasın” desem bana kafir dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun. 17-) f. gülen "bizim cemaate yan bakan kişi yanar, cehenneme gider, iki cihanda da yakasına yapışırım" deyince hadsiz fetoş dersin, küplere binersin ama said: "beni ve risaleleri eleştiren kişinin allah cezasını verdi. bir yıl hapis yattı” demesine rağmen f. gülen'le said’i benzetmeyin dersin. 18-) f.gülen “abd dünya barışının ve müslümanların en büyük teminatıdır” dese ona hain dersin, ama said deyince ona hazret diyorsun. 19-) f.gülen “dinler arası diyalog elçisi seçilince, diğer dinlerle birlikte çalışmalıyız”dese ona hain fetoş dersin, ama said “müslüman ve misyonerler birlikte çalışmalıdır” demesine rağmen f. gülen'le said’i benzetmeyin dersin. //kaynakça 1-) lemalar, 8. lema 5. vecih (yeni asya yayınları 77-78. sayfa) 2-) sözler , konferans (yeni asya yayınları 711. sayfa) sikke-i tasdik-i gaybi (yeni asya yayınları 23-24. sayfa) 3-) mektubat, (yeni asya yayınları 130. sayfa) 4-) sikke-i tasdik-i gaybi (yeni asya yayınları 23-24. sayfa) parlak fıkralar ve bir kısım güzel mektuplar 5-) şuâlar, (yeni asya yayınları 560. sayfa) sikke-i tasdîk-ı gaybî, (yeni asya yayınları 98. sayfa ) mektubat, takriz (yeni asya yayınları 786. sayfa) lemalar, 18. lema (yeni asya yayınları 338. sayfa) risale-i nur tarihçe-i hayat, kastamonu hayatı (yeni asya yayınları 512. sayfa) 6-) şualar, 11. şua, meyve risalesi (yeni asya yayınları 330. sayfa) 7-) şualar 7. şua, ayetül kübra (yeni asya yayınları 165. sayfa) şualar, 14. şua, (yeni asya yayınları 758. sayfa) şualar 15. şua (yeni asya yayınları 1000. sayfa) risale-i nur tarihçe-i hayat, denizli hayatı (yeni asya yayınları 646. sayfa) risale-i nur, emirdağ lahikası i, (yeni asya yayınları 62. sayfa) 8- ) risale-i nur, tarihçei hayat, eskişehir hayatı (yeni asya yayınları 346. sayfa) lemalar, 21. bir kısım kardeşlerime hususi mektup (yeni asya yayınları 404. sayfa) 9-) şualar, 4. şua (yeni asya yayınları 131. sayfa) risale-i nur tarihçe-i hayat, kastamonu hayatı (yeni asya yayınları 444.-445. sayfa) 10-) şualar, 1. şua, 5. ayet (yeni asya yayınları 1068. sayfa ) şualar, 1. şua, 18. ayet (yeni asya yayınları 1083.-1084. sayfa ) şualar, 15. şua (yeni asya yayınları 987. sayfa ) risale-i nur, tılsımlar mecmuası (tenvir neşriyat maidetül kuran sayfa 192) 11-) şualar, 8. şua, 3. bir kerameti aleviye 3. remiz (yeni asya yayınları 1133. sayfa) sikke-i tasdik-i gaybi 8. şua (yeni asya yayınları 167.-168. sayfa) şualar 7. şua, ayetül kübra (yeni asya yayınları 164. sayfa) 12-) lemalar, 8. lema, latif bir tefeül (yeni asya yayınları 98. sayfa) 13-) risale-i nur, emirdağ lahikası i, (yeni asya yayınları 293.-294. sayfa) risale-i nur, emirdağ lahikası i, (yeni asya yayınları 131. sayfa) 14-) şualar, 14. şua, (yeni asya yayınları 768-769. sayfa) 15-) risale-i nur, barla lahikası, milaslı h. ibrahim (yeni asya yayınları 471-72. sayfa) risale-i nur, barla lahikası, ey benim üstadım (yeni asya yayınları 235. sayfa) 16-) risale-i nur, barla lahikası, hüsrev (yeni asya yayınları 562. sayfa) sikke-i tasdik-i gaybi, parlak fıkralar (yeni asya yayınları 47. sayfa) risale-i nur tarihçe-i hayat, kastamonu hayatı (yeni asya yayınları 488. sayfa) 17-)sikke-i tasdik-i gaybi, parlak fıkralar süleymani rüşdiye cevap bölümü(yeni asya yayınları 47. sayfa) 18-) risale-i nur tarihçe-i hayat, ilk hayatı, arabi hutbei samiyenin tercümesi, birinci kelime, ictimai reçeteler. (tenvir neşriyat 88. sayfa) 19) risale-i nur tarihçe-i hayat, emirdağ hayatı (yeni asya yayınları 762-763. sayfa) ---alıntı---

islam alimi, düşünürü ve tefsir yazarı. risale-i nur kitaplarının yazarı ve nur cemaati'nin kurucu lideridir. 1.dünya savaşı, kafkas cephesi gönüllü alay komutanı ve gazi'dir. feto ile karıştırılmamalıdır.

bu üç şahıs aynı dönemde yaşamış olup birbirleriyle karıştırılmamalı said nursi (bkz: şeyh said) ve (bkz: said molla)

üstad dindar bir cumhuriyetçiyim diyor. yani dindar bir insanın da cumhuriyet ve demokrasiyi savunabileceğini gösteriyor. yobaz olmayalım demokrasiye sahip çıkalım.

zalimler için yaşasın cehennem ve helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. harama girmeye hiç lüzum yoktur. sözlerinin sahibidir.

fethullah gülen'in idolü.

“'gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir.' kaidesi sırrınca, siz, fıtratınızdaki cenâb-ı hakkın zât ve sıfât ve esmâsına sarf edilecek muhabbet ve marifet istidadını ve şükür ve ibâdât cihâzâtını nefsinize ve dünyaya gayr-ı meşru bir surette sarf ettiğinizden, bil’istihkak cezasını çekiyorsunuz." diyip ne kadar haklı olduğunu gösteren islam âlimi

üniversite zamanında bir yatsı namazı sonrası tanıştım zaaaaat-ı muhteremle (!) tanışıklığımız kısa sürdü. deli gibi kitaplarını okuyan bi arkadaş vardı. bende okudum 1 saat felan 4 kelimeden 1 i anlamsız. bide bunun kitaplarını ezbere bilip namazdaki okunacak sureleri bilmeyen cemaatçiler var (!)

fetöcüdür. başka bir ihtimalle fetöcüler nurcudur. şu an yaşasaydı adnan oktar gibi olurdu da şanslı adammış. eğer zevk veren maddelerden kullanmıyorsa güzel, fantastik bir kafası varmış.

hainliğini felan geçtim lâkin bir insan çaydanlıkla nasıl konuşur be mermiler kalbine gelmiş ama işlememiş felan cool story bro

bu adamı bana öneren bilgisayarcımı 16 temmuz günü polise ihbar ettim 17 temmuz'da içeri aldılar

hayatında said nursi'nin tek bir eserini okumayanların ve onun fikriyatı hakkında en ufak bilgiye sahip olmayanların, ona hain diyecek cüreti kendilerinde bulmaları ancak cahil cesareti ile açıklanabilir. siyasi militarizmi bırakın ve objektif bir perspektif ile değerlendirmelerde bulunun. fetöcülerin bu adamı sevmesi, said nursi'nin fetö zihniyetinde olduğu anlamını çıkarmaz. vatan uğruna ömrü cephelerde geçen şerefli bir türk subayıydı.

ey dünya zevkini düşünüp, hastalıktan ızdırap çeken kardeşim! bu dünya eğer daim olsa idi ve yolumuzda ölüm olmasa idi ve firak ve zevalin rüzgarları esmese idi ve musibetli, fırtınalı istikbalde manevi kış mevsimleri olmasa idi bende seninle senin haline acıyacaktım. "fakat madem dünya bir bize 'haydi dışarı' diyecek feryadımıza kulağını kapayacak. o bizi dışarı kovmadan biz bu hastalıklar ikazatıyla şimdiden onun aşkından vazgeçmeliyiz." o bizi terk etmeden, kalben biz onu terk etmeye çalışmalıyız. evet hastalık bu manaya bize ihtar ediyor ve diyor ki "ey hasta! senin vücudun taştan,demirden değildir.belki daima ayrılmaya müsaid muhtelif maddelerden terkib edilmiştir. gururu bırak aczini anla, malikini tanı, vazifeni bil." dünyaya ne için geldiğini öğren! kalbin kulağına gizli ihtar ediyor hem madem dünyanın zevki ve lezzeti devam etmiyor. hususan meşru olmazsa hem devamsiz, hem elemli, hem günahlı oluyor.o zevki kaybettiğinden hastalık bahanesiyle ağlama, bilakis hastalıkta manevi ibadet ve uhrevi sevap cihetini düşün zevk almaya çalış. lemalar~sayfa 214~6.deva

bu insan zanneder mi ki, başı boş kalacak! haşa! belki insan, ebede mebustur.ve saadet-i ebediyeye ve şekaveti daimeye namzeddir.küçük- büyük, az-çok her amalinden muhasebe görecek. ya taltif edilecek veya tokat yiyecek. i̇şte hafizyetinin cilve-i kübrasına ve mezkur ayetin hakikatine şahidler had ve hesaba gelmez. bu meselede gösterdiğimiz şahidler denizden bir katre, dağdan bir zerredir. lemalar s.145

(#1115501) şuradaki maddeleri buraya yazdığım gibi öncesinde de sonrasında da tanıdığım ya da ulaşabildiğim tüm nurculara ilettim sordum mail attım telefonla konuştum. kimi müthiş tevillere gitti, kimi öyle bir şey yazmıyor orada bile dedi, aslında öyle demiyor bile dedi, hatta biri 14 cilt külliyatı 18 defa okuduğu halde yetiş ya gavs demesi olayını çocukken yaptığı bir hata olarak anlatarak kırvırmaya bile çalıştı oysaki 1 defa okusan said nursinin en temel itikatlarından olduğunu elbette bilirdi ama katiyyen olayı kabullenip cevaplayan bulunamadı. valla ben müslümanım peygamberi bile bu kadar müdafa etmiyor bu kadar kıvırıp tevil etmiyorum. üstat bu kaçıncı seviye? bu nasıl bir tevazu? i̇nsan gerçekten hayret ediyor. peygamberse peygamber deyin de onu bilelim oğlum valla bak. not: risale-i nur külliyatının tamamını elbette okumadım. ancak bunun ilgili alıntıdaki maddelerle doğrudan bir alakasının olduğunu düşünmüyorum. çünkü çoğu maddeyi kendi sitelerinden izahlarıyla inceledim. atmasyon yok. en fazla mevcut olayı kısmen farklılaştıran bir kaç cümle var farkındayım onların.

gök sultan’a düşman olan, geberdiğinde k*rdistan hayallerini de kendiyle birlikte mezara götüren bu soysuzu seven benimle ahbaplık edemez.

“burada her soruya cevap verilir, her müşkil halledilir, fakat soru sorulmaz!” dünden beri said nursi’nin 30 yaşındayken istanbuldaki mekanının kapısına yazdığı bu cümle dolanıp duruyor kafamda. düşünüp düşünüp başka konularla ilişkilendirip “la havle” çekiyorum. kgldksks ya sabır yav.

kurşunları durdurduğunu, sobanın kendisi ile konuştuğunu, aynı anda iki farklı mekanda bulunduğunu söyleyen zât. ne Türkçeyi ne Arapçayı doğru düzgün bilmektedir. Abdülhamit II tarafından tımarhaneye yollanmıştır ve zararlı cemiyetlerden olan kürt teali cemiyeti mensubudur. ben bunun kitaplarının çoğunu okudum. aklı olan okumaz. iyi kötü eğitim görmüş günümüz insanlarının bu tiplerin peşinden koşması canımı çok sıkıyor.

memleketlim olması ve köyünün bizim köyün yanında olması dışında tarafımca tek iyi özelliği, yaşadığı şartlara rağmen dili edebi kullanabilmesidir. babamın tavsiyesi üzerine külliyatından bir kitabını okuma gafletinde bulundum. adamın nevrotik bir ruh hali içinde edebi laflarla bir şeyler kurguladığı fantastik kitaplardan ibaret. dinle aram pek iyi değildir bu yüzden insanlara ne yapması gerektiğini öğretecek konumda değilim ama bu adamın kitaplarını okumayın manyak olursunuz. adam yazdığı kitapların vahiyle yazdırıldığını iddia ediyor ve sıkı durun bir takım hesaplamalarla kitabı peygamberin sesine benzetiyor hahahhsjaj sonuç olarak insanların islam’ı öğrenmek için kuran okumak yerine tefsir için bile olsa bu adamın devasa külliyatını okuması geri zekalılıktır. ayrıca kürtlerin bu adamı sahiplenmesi yine kürtlere zarar veriyor. zaten kürtler ne çektiyse dinden, şeyhten, gavstan çekti hala akıllanmıyorlar. neyse...

8:03 - 15:37 arasını kesintisiz izleyin lütfen; link şükriye'ye bak sen ya dedirtecek kadar var. sabır çeke çeke tahammül ettim. sizin ben koşacağınız şirki s...