kalp krizine sebep olabilecek anlar

i̇lk defa bir kızdan hoşlandığımı ona anlatmaya çalıştığım andı. türkçe'yi her alanda düzgün kullanıyor, bir i̇stanbul beyefendisi gibi hareket ediyordum. reddedildikten sonra kendime şunu söyledim: "la olum sen ankaralısın ne bu tripler."

telefon elindeyken bi anda telefonu kaybetmiş gibi ceplerini yoklamak

kıza açılmışsın, senden şöyle hoşlanıyorum böyle hoşlanıyorum falan sonra kız friendzone'u kitlemiş ama sen görüşmeme kararı almışsın üstüne aynı sınıftasın bi de bunların üstüne yetmezmiş gibi arkaya düşen kalemi yerden aldıktan sonra başını kaldırınca göz göze geliyosun ya hani, hah işte o an değil. 2 saniye sonra hala gözünü kızdan ayırmadığının farkına varıyosun ya hah işte bu sefer o an.

telefonumu yere düşürdüğüm an

telefonunu cebinde hissedemediğim o an daha fazla konuşmak istemiyorum.

uzun uzun yazdığın yazıyı düzenlemeden hatta tamamlamadan elin kayması sonucu gönderdiğin o an var ya o an... metni kurtaramamak bile önemini kaybediyor, tek hedef kimse görmeden silmek mümkün olsa bildirim panellerinden yok etmek oluyor.

sulu sulu sakız çiğnenmesi.

otobüsten iniyorum cebimi yokluyorum ve telefon yok. meğer elimdeymiş. o kısacık an..

sınıfa yeni bir çocuk gelmiş ben de begendim.yoklamadan da adını öğrenince instagramda stalk avına çıkayım dedim.gönderilerine hızlıca bakayım derken bir videosunun sesi açıldı oynamaya başladı ve çocuk karşimda.o günden beri gözlerindeki "bu kız gerizekalı galiba" bakışı silinmedi.

wpta eski sevgilinin profile bakcam derken yanlışlikla aramak ksksl

son sigaranı ters yakmak

banyo yaparken 7 büyüklüğünde deprem olması ay allah korusun

uzun saçları 3 numara yaptırmaya karar verdikten sonra makinanın saça ilk girişi...

daha demin watsapta geziniyordum, eski konuşmalarıma bakıyordum, tanımadığım birinin numarası vardı açtım baktım kim lan bu kimle konuşmuşum diye, baktım tamam aşkım yazmış karşıdaki, fotoğrafıda yok ödüm koptu sonradan fark ettim numarasını sildiğim eski bir arkadaşımdı kalpten gidiyordum.

sadece isminin yazdığı bir mesaj örnek: badgeldeniz böyle bir mesaj aldığımda kalbim sıkışıyor he

otoyolda süratli giderken radar arabasını görmek bu anlardan biridir.

telefonda en yakın iki arkadaşının ölüm haberini almak. inanmayıp hastanede morgun içinde onları hareketsiz görmek. bir gün aralıklarla cenazelerine gidip,topraklarına dokunmak. en kötüsü de ikisiyle de küs ayrılmak. mevlütler,ağlayan insanlar,anneleri,arkadaşları sevgilileri içinde güçlü durmaya çalışmak. evlerine gittiğinde her nokta da anılarınızı hatırlamak. mezarlığa ziyarete gittiğinizde kimsenin olmaması başında,oysaki hayattayken yalnız kalmayı sevmediğini bilmek. yüzüne vuran rüzgarda gözden artık akmayan gözyaşlarıyla onunla dertleşmek. en kötüsü de bir daha sarılamayacağını sürekli hatırlamak. kalp krizi geçirmek daha hafif gibi. hayatta her şeye kolay üzülüp,sinirlenmeyin.insanları sevin,gülün. emin olun pişman olmazsınız.

sözlüğe girdiğimde normalde direkt hesabıma girmesi gerekirken bazenleri ıd şifre kısmına yönlendirip giriş yapıyor. O 1 snde uçtum sanıp her seferinde anlık bir kalp krizi yaşıyorum. Düzeltin şu bugu be abi.

Kardeşim iPhoneunu kırmış. Ekran pert. Pili, ahizesi, şarj soketi ve hoparlörleri de boku yemişti. Evin hebokologu ben olduğumdan, gel ulan, dedim. Aldım telefonunu. Pazar günü tüm parçaları internetten sipariş ettim, şarj board'u hariç hepsi geldi. Eski ekranlardaki tüm gerekli parçaları söktüm. O Sıra geldi Home tuşuna. Tam çıkartırken yapışkanı elimde kaldı. Yırtıktan bana sırıtan chipsetlere bakakaldım. Çocuğun elimdeki cımbızın ucuna bir bakışı vardı... İçim parçalandı ya. Tabi ufak bir kalp krizi de geçirmedim değil. Küçük kardeşime, her ne kadar belli edemesem de pek kıyamıyorum. Neyse ki 1oo lira bir şeymiş. Sipariş ettim. Bir kaç güne gelir herhalde. Öyle bir anı ya. Anlatınca pek de kalp krizi geçirmeli bir durum olmadığını fark ettim. Yazmış olduğumdan ötürü göndereyim dedim.

361 lira gelen su faturası. Sanırsın hukuk bürosu değil halı yıkamacı. Faturayı yanlış kesmişler, neyse ki uğraştırmadan iptal ettiler. Hayır insan o faturayı düzenlerken bir acayiplik olduğunu hissetmeli, ben doğru mu yaptım diye bir kontrol etme gereği duymalı bir kere. 361 lira ne?!

takmışım kulaklığı müzik dinliyorum. şarkının en damar yerinde sevdiğim kapıdan giriyor. ölüyorum sandım.

whatsapp'ta arkadaşına attığını sandığın o salak fotoğrafını sınıf grubuna atmak. allah korusun...

Masanın üstündeki kalemin durup dururken yere düşmesi. Bana geldiler diyorum inanmıyorsunuz. (bkz: sözlük yazarlarının başına gelen paranormal olaylar)

Karşıdan karşıya geçerken bir arabanın yol vermesi ve siz tam geçerken onun arkasındaki arabanın hızla o arabanın önüne geçmesi ve sizin arada kalıp hasktr demeniz

Bir ebeveyninin telefonu açtığında konuştuğu kişiye gözleri bana kilitlenerek "Buyrun benim" ya da "Evet ben cizgilidefterin annesiyim/babasıyım" demesi. Yaramaz olduğumda değil de (bkz: bok da çıkabilir) Okul dönemi bitmiş olsa da böyle bir telefonda hala kalbimi saniyelik duruşlara sevk ediyor. Her an bi boklar yemiş olabilirim çünkü Edit:imla

Maaş kartım yok :)

Kalbi besleyen koroner arterlerde oluşan bir tromboz. (bkz: birazda bilgi ) (bkz: anneeeeee bak bilgi entarisi girdim)

Arabanın anahtarını kaybetmek. Lisede öğle arasında sınıfta telefona bakarken müdür yardımcısının ansızın gelip telefonu alması. 1 yıl oldu ama o anki halin hiç aklımdan çıkmadı hahahshhs. Cüzdanı alıp dışarı çıkacağımda bir türlü bulamamak. "Acaba dışarıda düşürdüm mü, yoksa çaldılar ama farketmedim mi?" diye yusuf yusuf olmak. Daha sonra diğer pantolonun cebinde bulunca gelen rahatlık...

telefonun özellikle whatsappın ailenin eline geçmesi

O gün sana lazım olacak ve %100 getirmen gereken bir şeyi evde unuttuğunu fark ettiğin an kesinlikle. Bir de eve geri dönme gibi bir şansınız yoksa tam kalp krizi.

pc'nin bozulması. Her şeyim ve tüm çalışmalarım içinde, her ne kadar yedeklesem de bir şey olduğunda anksiyeteden kalp krizi geçiriyorum. Aynı şekilde telefon elimden düşünce de. Aslında yapılabilecek ya da yenisi alınabilecek şeyler ama hani yoktan iş açılıyor planlarım günüm falan bozuluyor ya ona sinirleniyorum. bir de sağlık sorunları mevzusu var. durup dururken bir sıkıntım çıkınca yine anksiyeteden kalp krizleri fenalıklar telaşlar ailemi darlamalar falan.

seçim günü sonuçları beklediğimiz her an.

mülakata gidiyorum. şansıma otobüs şoförü yeni başlamış yolu karıştırıp uzatacaktı az kalsın, kısa çaplı bir kalp krizi geçirdim, dilim damağım kurudu iki saniyede. garip bir şekilde ne zaman önemli bir şey olsa veya geç kalmamam gereken bir yere yetişmeye çalışıyor olsam otobüsle alakalı saçma şeyler oluyor. hatta acemi şoföre ilk denk gelişim değil...

Köpeklerimden biri arada bir bahçenin arka kısmına gidip köşeye giriyor. Sesleniyoruz sesleniyoruz gelmiyor, kafasını çıkarmıyor. Kapı açıkken dışarı mı kaçtı, camdan mı çıktı, bir şey mi oldu diye anlık kalp krizi yaşıyoruz 🫠 tam ağlama moduna girdiğimizde pıtı pıtı koşarak geliyor😂

ilaçlı tomografiden çıkan hastanın nefesim daralıyor diyerek kızarmaya başlaması. artık sedye mi çekersin sırtında mı taşırsın hastayı orası o an bulunan imkanlara göre değişiyor.

Birini stalklarken yanlışlıkla aramak.