bir çocuktan duyulan en güzel söz

bugün yan komşunun 4 yaşındaki oğlu bize geldi. yaramaz mı yaramaz yerinde durmayan bir çocuk. az çocukla oyun oynadıktan sonra ben odama geçtim o da arkamdan geldi. bana "canın ne istiyor" diye sordu. bende "çikolata olsa iyi olurdu" dedim ve arkasından "abi ben büyüyünce pazardan senin en sevdiğin şeyleri alıp sana süpriz yapıcam" dedi. bugüne kadar bir çocuktan böyle güzel bir söz duymamıştım. bende onu markete götürüp ne istediyse aldım:)

annedir heralde. ama benim için "halacım."

5 yaşındaki kuzenime eski oyuncaklarımı verdikten sonra: abi sen çok iyisin, çok seviyom seni, bende bunları senin çocuklarına vercem.

"ablam olur musun? " bunu 3 yaşında, kimseyle anlaşamayan, tek arkadaşı ben olan bir çocuktan duymak çok güzeldi, özeldi.

"annem neden çok güzel kokuyo abla ?" demişti kardeşim.

keşke benim abim olsan dedi. ben zaten senin abinim dedim ama yemedi

teyze sanırım sen bi elma şekerisin

geçen sene kış ayları..bi akşam böyle lapa lapa kar yağıyor. o kışın ilk karı. ben de fırsattan istifade dışarı çıktım, biraz dolaşacağım. sonra markete uğrayıp eve bir şeyler alıp eve döneceğim. tam markete yollandım. annesinin elini tutmuş, max 3 yaşında bi kız çocuğu. pembe montunun, beyaz kocaman ponponlu şapkasının el verdiği kadarıyla kafasının kaldırmış gökyüzüne bakıyor gülümseyerek. tam yanından geçiyordum. annesine bakıp, minicik parmağını gökyüzüne kaldırdı. "anne bak gökyüzünden pamuk atıyolar." dedi kar tanelerini yakalamaya çalışırken. ne bileyim keşke hep böyle masum kalsak :')

sen gidersen ben seni özlerim, sen beni özlemez misin? -erkek kardeşim

büyüyünce senin gibi olacağım der bazı çocuklar. hayallerinde o an kahraman oluruz istemsizce. var mı daha iyisi

annemle tartışıyoduk birbirimize bağırdık felan. o sırada 3 yaşında kuzenim odadaydı. (annem bakıcısı olduğu için anneme anne diye hitap ediyor.) stalker abla annemle kavga etmeyin ben üzülüyorum demişti.

"çok güzelsin" hiç beklemiyordum

alt komşumun 9-10 yaşlarında bi çocuğu var ne zaman görse sarılıyor bacaklarıma boyuda yetmiyor alıyorum kucağıma abi çok yakışıklısın diyor öpüyorum ne zaman görse yapıyor

'abi ben seni çok sevdim hep gelsene sen buraya'

7 yaşındaki kuzenimle oturuyoruz geçenlerde. sürekli bir şeyler soruyor. bende hemen hemen hepsine cevap vermeye çalışıyorum. durdu önce bi sonra dedi ki "abla sen nasıl bu kadar çok şey biliyorsun? her soruma cevap veriyorsun." dedi hayranlıkla bakarak. basit bir söz ama o an çok güzel hissettirmişti. bak yine gülümsetti

4 yaşında bir kız çocuğunun saçını örmüştüm. geldi öptü. çok güzel anne olacaksın dedi. resmen doğuştan şeker küpü.

ne için mutlusun diye sorduğumda "yaşadığım için mutluyum" demesi. ben boyle bi iyimserlik görmedim.

bugün bir kitapçıda dolaşırken dergi bakıyordum. elimi bir şey tuttu: - baba, dedi. dönüp bir baktım, arkası bana dönük bir kız çocuğu. malum babası uzaklaşınca ben sanmış. ne inkar ne de kabul edebildim. o kadar tatlıydı ki bu his, kafasını okşadım ve döndüm. bizimki bacaklarıma vuruyor. döndüm hala bakmıyor. tekrar okşadım. arkamı döndüm. bir iki sn içinde farketmiş. yüzüme baka baka kaçıyordu. onu okşarken ki beni uzaktan izlemek isterdim sözlük. yüzümü çok iyi görmek isterdim. bir kız babası olmayı hep istemişimdir. i̇yi bir adamım ve belki bir gün baba da olabilirim. teşekkürler yaşattıkların için küçük kız..

elmayı çok seven kardeşime sen benim aşkımsın dedim o da bana sende benim elmamsın dedi otur ye yani bu çocuğu.

sizlere cok sacma gelecek belki ama.. saclarim kisa oldugu icin malum yasli teyzelerimiz ve kucuk cocuklar kiz mi erkek mi oldugumu sonradan anliyorlar.gecen yolda gidiyorum eve dogru bir cocuk arkamdan annesiyler konusuyor bu kiz mi felan annesi sus felan kiziyor cocuga cocuk yanima gelip' sen erkek kiz ablasin' degil mi dedi.gozum felan doldu.uzulmek degil aksine mutlu olmakti benim icin.su kucucuk cocuk beni anlayabilmisti.ama o kocaman yasini almis insanlar anlayamiyordu.

"arabanı neden abine veriyorsun bak şarjını bitiriyor" diyen abime küçük kuzenimden gelen tatlış yanıt: "abimle paylaşmayı seviyorum ama ben" oldu. bizim öküz de elindeki çikolatayi yerim diye tek seferde yutmak için ağzına sokuyor..

"abi sen niye sigara iciyorsun " hadi anlatta goreyim 4 yasindaki bebeye neler cektigini ve niye sigara ictigini

kız kardeşimle(6) oyun oynarken kedi taklidi yaparım.böyle kendisini acındıran kediler var ya o sesten.birden sarılır bana; -ay kiiiyamam sana tatlı şeeeey. der. ben tabi o sarılışa ölürüm be ölürüm. tabi 20 yaşında olup kardeşe kedi taklidi yapmakta garip midir bilmem. :)

çok bunaldıgım bir gün bankta oturmus ağlıyordum bankın yanındaki çöp kutusuna çöp atmaya gelen 6-7 yaşlarında bir çocuk ağladığımı görüp bana baktı.bende ona gulumsedim.ağzımda ki diş tellerimi görüp "gülünce ağzın da bişeyler parladı çok güzel oldun" deyip gitmişti.bayağı mutlu olmuştum.hatta haftalarca o iltifatın mutluluğuyla avundum diyebilirim.

öylesine muhabbet ettiğim beş yaşındaki çocuk giderken bana beni özle tamam mı dedi neden dedim benimle konuştun beni özle dedi sen de beni özle dedim hayır dedi

öğrencilere teker teker ileride ne olmak istediklerini soruyordum kızın biri "seni gördükten sonra edebiyat ve kültür öğretmeni olmaya karar verdim" dedi çok hoşuma gitmişti (bu öğrenciler ilkokul 2 sınıf öğrencileriydi) :)

keşke benim annem sen olsaydın demişti biri tüm anne olma korkularıma rağmen çok mutlu olmuştum

küçük kuzenim bir gün senin gibi olmak istiyorum demişti hala düşündükçe mutlu olurum

otobüsteyken yanıma sevimli mi sevimli bir kız çocuğuyla annesi oturdu. beni gösterip: "anne baksana ablanın saçlarına ne kadar güzel. büyüyünce benim de böyle saçlarım olur mu?" demişti. saçlarıma bir kere daha aşık olmuştum.

i̇lk kez bu yıl doğum günümü ailemden uzakta geçirecektim biraz hüzünlüydüm. halamın oğlu doğum günümde bana bi kart yollamış içinde yazan şey ise "iyi ki doğdun ablacım kendini orda yalnız hissetme bende büyüyüp yanına gelicem sana söz veriyorum" ve bunu yazan çocuk 8 yaşında :)

"kara delikler uzayın mezarlığıdır." demişti bir çocuk..

keşke ben sizde kalsam çok mutluyum senin kardeşin olsaydım keşke

allahın izniyle seneye üniye gidicem. kardeşlerimi genelde okuldan ben alırım. bi gün eve dönerken abla sen bizim annemiz gibisin nolur gitme seni çok özleriz demişlerdi, ağlamamak için kendimi zor tuttum.

öğretmenim sizi çok seviyorum

hava epey yağışlı. çift katlı otobüse binmişim ama bir sonraki seferin yolcuları da bizim arabada. otobüs iyice kalabalık. ben de merdiven kısmında zar zor oturacak yer bulmuşum yere gazete serip. dünyalar güzeli bir kız çocuğuyla babası bindi otobüse. otobüs o kadar kalabalık ki adam tutunacak yer bulamıyor ki çocuğu tutsun. ben alabilirim isterseniz diyip çocuğu kucağıma aldım. havasızlıktan pencereler açılmış tabi ama hava soğuk olduğu için bir çocuğa göre fazla esiyor. montumu ufak bedenine yorgan yaptım ve onu uyuttum. yaklaşık 1,5 saatlik yolun sonunda uyandı ve 3-4 yaşında var ya da yok, bana dedi ki "kokun annem gibi, biraz da teyzeme benziyor. evimize gelmek ister misin oyuncaklarımı kimseye vermem ama sana verebilirim eğer gelirsen" dedi. bir çocuk kelimeleri ancak bu kadar güzel telaffuz edebilirdi. kıvırcık sarı saçları ve mis kokusu hala burnumda. 17 yaşında daha güzel bir otobüs yolculuğuna şahit olamazdım herhalde. çocukların bir tebessümüne, o kötü niyetten uzak masum dileklerine canımı verebilirim ❤

en güzel söz değilde hani bebeklere atla ben seni tutcam dersin oda düşünmeden atlar oradaki güven ortamı muazzam birşey

bizimkinden çıkmıyor hiç güzel seyler anca bana ozmo al bana çikolata al desin :)

4 yaşındaki kuzenim, şuan ankara'da gezmeye gitti. ben onu bıdığım diye seviyordum. beni aramiş seni çok özledim bıdığım diye ağladı. ayrıca telefondan resimlerime bakıp boncuk gözlüm diye seviyormuş...

yürümeyi yeni çözmüş tanımadığım bir bebeğin bacağıma sarılıp anne demesi. çok tuhaf olmuştum be. neyse sonuç olarak babası ile gezmeye çıkmış ve beni annesine benzetmiş.

'abla babam dünyadaki en güzel şey türküdür diyor ya sen türkü müsün?' ,henüz beş yaşındaydı.

yeğenimin bana teyze demesi <3

'beni kucağına al da sana kocaman bi sarılıyım.'

bir gün küçük kardeşimle evde yalnızız telefona bakıp gülüyorum kime gülüyorsun diye sordu arkadaşıma dedim ağlamaya başladı sadece bana güleceksin anneme babama boraya gülme demişti. ilk o zaman anladım sahiplenmenin ne demek olduğunu.

az önce başıma gelen şeyi anlatmak istiyorum. çocukları çok severim hem de baya çok. o yüzden her çocuk gördüğümde sohbet eder severim. tatlı almıştım ve hocamızın oğluna zorla yedirmeye çalışıyordum. çünkü sevdiğini biliyordum. sonra yemedi. çok ısrar ettim ama yemedi. en son dedim ki "tatlı mı sevmiyorsun baran ?" dedim. bana durup "seni sevmeyen ölsün" dedi. bana tatlı dediğini çok sonradan anladım orası ayrı bünye alışık değil. ama duyduğum en güzel iltifatlardan biriydi. çok masumdu. ve çok güzeldi.

amına koyayım.

memduh abi saklambaç oynayalım ama sen hep ebe ol.

küçük kardeşim var . dışarı çıkmak istediğinde annem 'havalar iyileşince çıkarsın' demiş . (havalar ısınınca anlamında ). bana dediği şey ise şu oldu ' abla bulutlar hastaymış , ne zaman iyileşirler ?' olmuştu

canım sıkkın olduğunda 4 yaşındaki kardeşim bunu anlar ve gelip sımsıkı sarılır bana. sonra da "ablacım sen üzülme ben sana kıyamam " der. hayatımda ki en güzel teselli cümlesi

minik kuzenimin gelip elindeki bir yığın kitabı önüme atarak,yarım yamalak konuşmasıyla 'abla kitap oku,'demesi sanırım

kardeşime zamanında büyükler "sen çok tatlısın yaa" dediklerinde "evet çok tatlıyım" diye cevap verirdi..