bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben çocukken aynı apartmanda yaşadığımız benden yaşça büyük olan kuzenimin köpeği vardı. bende köpekleri çok sevdiğim için sürekli çatıya çıkıp köpeğe yiyecek bir şeyler veriyordum, arada köpeği dışarı çıkartıp gezdiriyordum. bir gün yine köpeğe yiyecek bir şeyler almak için atladım bisiklete kasaba gittim. bisikletimi kasabın önüne koydum, içeride adamın nevaleyi hazırlamasını beklerken kafamı dışarı doğru bir çevirdim bisikletimin yerinde yeller esiyor. o an yaşadığım şoku anlatamam size, yavşağın biri kaşla göz arasında bisikletimi yürütmüş. kasaptan dışarı doğru usain bolt edasıyla yönelirken kasap seslendi ''hoop nereye gidiyorsun? gel al şunu öyle git, acelem var namaza yetişeceğim'' sanki bizim acelemiz yok amk bekle iki dakika diyemedim. paşa paşa gidip adamın elinden poşeti aldım elimde poşetle bisiklet hırsızını kovalamaya başladım. o dönemler futbola yeni başladığım, her gün sokakta deli danalar gibi koşturduğum için ciğerler sağlam tabi, taktım vitesi beşe kanlı takip yapıyorum, birkaç sokak kovaladıktan sonra yetiştim lavuğa ama hala aramızda kapatamadığım birkaç metre var. bisikletteki çocuk benim insan üstü mücadelemi görünce eminim ki içinden ''manyak lan bu, pes etmeyecek galiba'' diye düşünmüştür. kovalamaca devam ederken aklıma elimdeki poşette bulunan kemikler geldi, bir yandan nefes nefese koşarken diğer yandan bir elimi poşete daldırıp köpeğin rızkını önümdeki çocuğa fırlatıyorum. birkaç kere ıskaladıktan sonra başladım head shot atmaya, ardı ardına gömüyorum çocuğun kafaya. görmeniz lazım sanki şeytan taşlıyorum içimde öyle bir nefret oluştu çocuğa karşı. velhasılıkelam çocuk pes etti bir kahvehanenin önünde bisikleti fırlattı kahveye daldı, ben de bisikletimi yerden kaldırdım, poşeti bisikletin gidonuna taktım uzun süre koşmuş olmanın verdiği yorgunlukla yavaş yavaş kahveye doğru yürüyorum ama nasıl yürüme sanki yedi köyün ağasıyım anasını satayım, savaş kazanmış komutan triplerindeyim. aklımca kahveye gidip çocuğa hesap soracağım. kahvehanenin kapısını açmamla beraber bisikletimi çalan çocukla göz göze geldik istediğim olmuştu ama dikkat etmem gereken ufak bir sorun vardı çocuğun hemen arkasında duran üç tane azman arkadaşı, bir tanesi yetmiyormuş gibi çoğalmışlardı. saniyenin onda biri kadar süren afallama anından sonra yine tabanları yağlamaya başladım, bu sefer roller değişmişti onlar beni kovalıyorlardı. atladım bisikletime arkama bile bakmadan delicesine pedallıyorum sanırsın fransa bisiklet turunda yarışıyorum. ara sokaklara gire çıka bir şekilde kaçtım ama koşuşturmacadan mı yoksa heyecandan mı bilmem kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. olaydan sonra iki ay boyunca ne o sokaklardan geçtim ne de bahsettiğim kasaba gittim. o çocukla da yaklaşık üç dört ay sonra bizim sokakta tesadüfen karşılaştım. o beni hatırlamıyordu ama ben o yüzü hafızama kazımıştım, kara listeme almıştım bir kere o götveren bisiklet hırsızını. kovalamaca yaşadığımız gün film şeridi gibi gözümün önünden geçtikten sonra gittim çocuğun yanına lan şerefsiz sen kimin bisikletini çalıyorsun dedim, tutuştuk kavgaya. ev sahibi olamanın verdiği öz güven var tabi bende. bizim sokakta dayak yeme ihtimalim yoktu, işler kötü gitse bile arkadaşlarım destek çıkardı yani en azından öyle umuyordum her neyse işler umduğum gibi gitti dövdüm çocuğu. ertesi gün baktık çocuk yine bizim sokakta, meğersem bizim apartmanın karşısındaki binaya yeni taşınan bunlarmış. ilk zamanlar çocuğu aramıza almadık ama sonradan hırsız gökhan'ın aklını başına devşirmesiyle arkadaş olduk, güzel zamanlarımız geçti. geçenlerde metrobüs durağında karşılaştım gökhan'la ayaküstü laflarken bana mahallede bisiklet çetesi gibi dolaştığımız günleri hatırlıyor musun diye sordu. hiç unutur muyum hatta bir gün moruğun teki durduk yere taş atmıştı bize dedim, kanka o ihtiyar durduk yere taş atmadı bize dedi ardından atladı metrobüse gitti. ulan her karşılaşmamızda şaşırtıyorsun beni yavşak gökhan umarım bir daha karşılaşmayız...
      1buralar değerlenir 😂😂 - erzurumundelisi 19.03.2017 22:28:38 |#2692162
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      uzun yazamadım ama sünnet olmak heralde en heyecan verici olaydır benim için.
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sunnetcinin gülerek yaklaşması . neyse
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçükken bizim mahallede hacı hasan amca vardı çok güzel bahçesi vardı her meyve ağacından vardı aq bi gün bahçeye daldık tabi ağaca çıkmıştım bok varmış gibi ağacın dalları zaten sarkıyordu yerdeyken de çalabilirdim beni yakalamıştı aq erik çaldım diye dayak yemiştim hacı abi beni dinlene dinlene dövmüştü aq
    5. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yazın o geleneksel kuran kursuna giderken bi gün caminin mikrofonunun açık olduğunu farkettik çocuklarla ama sesin sadece içeriye çıktığını sanıyoduk ama dışarıda gidiyomuş... bütün mahalle azda ben konuşayım mına koyim gibi şeyleri dinlemiş amk sonra hoca geldi eşşek sudan gelinceye kadar dövmüştü :')
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bisiklet almıştı babam.
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      komşumuzun dut ağacına abanmak sanırım^^ akdşgmaövl
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇lkokul 3.sınıfta dolandırılmıştım, bir insan karışık tost yüzünden dolandırılır mı
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      araba çarptı bana. ama hala aklımda. o fren sesi. şoförün o bakışı. olay yerinde olan dayımla şoförün kavga ederken acaba hangisi yener düşüncesi. hiç unutmam
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçükken katıldığım yarışmalar geldi aklıma. ama hiç biri festivallerdeki gibi titretmedi beni. küçük yer, yerel bir festivaldi ama nerden baksan yine 5-6 bin kişi var. hayır zaten zor tutuyorum aklımda 2 sayfalık şiiri bide o sunucu olacak adam, beni çağırırken iyice abartıp övüyor. o övdükce benim de ter topuğumdan akiyor tabi. birinde benle birlikte babamı da çağırmıştı. "baban sigara içiyor mu ona da okuyor musun bu şiiri" fln gibi onca insanın içinde konusturuyor habire. baştan aşağı zangir zangır titriyorum. bıraksa da gitsek diye babam bana, ben babama bakıyorum. meğer arka tarafta sorun olmuş adam zaman kazanmaya çalışıyor. dönüp dönüp bi babama iltifat ediyor bir bana ashjdaj babam ayri kızardı utancından ben ayrı morardim. az daha tutsa yığılacaktım olduğum yere. o gün bugündür çektim elimi eteğimi herşeyden. parlak geleceğimi hep o heyecanlar mahvetti :))
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çocukluk aşklarımın adımı direklere yazıpta benimde onların üstünü gidip annemler görücek diye karalamaya calısmam ah be ne günlerdi
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bilgisayarın kasasını düşürmüştüm çok heyecanlanıp korkmuştum
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      olaydır benim için. 2 kez trafik kazası geçirdim. i̇lkinde günlerce komada kalmışım pek hatırlamıyorum. kaçırılmaktan son anda kurtuldum. optimumda 23 nisanda yürüyen merdivende tersten çıkarak tüm optimuma rezil oldum. mutfaktan yemek yaparken evi yakıyordum. aynı televizyonu 2 kere dizime düşürdüm sonra tv parçalandı tabii. 9.sınıfta neredeyse tüm okul voleybol oynarken geri geri gelip kale direğine arkadan çarpıp yere düştüm baya insanın önünde. sonra direk kırıldı. edit : bi kısmına sakarlık mı desem ne desem çözemedim.
      0olaylardıe yazacaydım pardon - sevdalinka 19.03.2017 23:21:26 |#2701849
    14. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bizde tahtadan arabaya binerdik. aynı böyleydi ama bunlar bir başka
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmamam sonucu az kalsın eziliyor olmam durumu ardından ağlayarak annemin yanına gidince annemin bana bağırması ve tanımadığım bi kadının bana sarılmasıydı.
      1annenin annem olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlamayamam - dolaptaki canavar 01.11.2020 14:33:24 |#4006650
      1dnekciwlöwlsşs üzücü bu durum - alf 01.11.2020 15:43:28 |#4006681
    16. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bi gun bi sokak çocuğu görmüştüm sokakta mendil satıyordu o zamanlar ben de onun yaşındaydım işte ikimiz de 7 8 yaşımızdaydık yazları ailem kuran kursuna gönderirdi her öğle arasına internet kafeye giderdik. o gün o çocuk yanıma gelip karnım aç dediğinde dünyada çok fazla şeyin yanlış olduğunu gördüm ve cebimde 1 saatlik internet kafe paramla çocuğa çikolata aldım. hayatımda en heyecanlandığım an o çocuğun teşekkür edip gülmesiydi. işin en kötü yanıysa çocuğun hayatında ilk çikolata yiyişi olmasıydı. eve daha mutlu gittiğimi hatırlamıyorum
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sanırım 2008 a milli takım maçlarıydı. --- spoiler --- Semih semih semih semih --- spoiler ---
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Babam elimden tuttu markete gidiyoruz (bu bile heyecan verici bir durum) o zamanlar Beylikdüzü'nde bu kadar bina yok, her yer ışıl ışıl değil tabi. Gökyüzüne bayıldığım için hep yukarı bakarak yürürdüm bazen düşerdim bu yüzden ama olsun neyse bir baktım inanılmaz güzel bir ışık yandı sonra çat dedi söndü. İlk kez yıldız kaymasına şahit olmuştum ve kalbim resmen ağzımda atmıştı.
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yıllarca duyguları , bir öğretmen (?) tarafından sömürülen ve hırpalanan bir kız çocuğuydum. Asla özel günlerde ve bayramlarda oyun oynatmazdı, çok istememe rağmen. Hep hayalini kurduğum ponpon kızı , yedinci sınıfta, sonunda olmuştum. Baya heyecanlıydım ve mutluydum. Aslında kendimi büyümüş hissetmesem daha da mutlu olabilirmişim ama olsun. İkinci bir olay da: beni döven bir çocuk vardı sınıfımda. Üst sınıflardan bir çocuk sınıfıma gelip beni korurdu. Onu sınıfta görmek , hayatımın en mutlu insanı yapardı beni. Ayrıca heyecanlanmadığımı da söyleyemem. Sonra ortadan , aniden kaybolmasaydı daha iyi olurdu ama. Neyse. Geçmişe bakınca da epey acıklı bir hayatım varmış. Boşuna bozmadık biz bu psikolojiyi arkadaşlar.... Hayır hayır, başlığı doğru okudum. Benim maceramda buymuş. En fazla bu kadar heyecanlanabilmişim belliki. Neyse şaka yaptım. En heyecanlandığım en en en best olayı yazıyorum hazırsanız : Annemin hacdan döndüğü gün.... Elhamdülillah.