trajikomik olaylar

kitap yazan adamın tecavüz edenden daha fazla hapis yatması.

arkadaşımın pitbull cinsi köpeği vardı. küçüklükten beri köpeklerle içli dışlıydı ama biraz anormal bi çocuktu. i̇stisnasız hergün köpeği kürekle döverdi. köpeği en son küreği gömerken yakaladık amk.

12-13 yaşlarımda köydeyiz. arkadaş çevrem var efsane günler geçiriyoruz o zamanlar. eve doğru gidiyoruz evlerimiz çok yakın. karşı komşumuz arabasıyla bi yere doğru gidiyordu. i̇çimizden biri "olum kenara çekilin acemi şoför o" falan diyr eğlendi biz de güldük falan. 1 saat sonra adamın trafik kazası geçirdiğini öğrendik. uzun süreli komadan sonra vefat etti amcamız.

aklımın yeni yeni ermeye başladığı yaşlardayım. bir tane abime bir tane bana bisiklet alındığı dönemler. bisikletleri binaya kömürlüğe inerken ara merdivene kilitlerdik. bir gün annemle ben balkonda oturuyoruz binadan bir tane bisikletli genç çıktı. annem diyor ki "baksana abinin bisikletine ne kadar benziyor" ve ben de bunu onaylıyorum. akşam saatlerinde abim bisiklet sürmeye çıkıyor ama o da ne bisiklet yok. anlaşılan binadan çıkan gencin bisikleti abiminkine bir hayli benziyormuş :dd

dün gece yaşanan olayı kısaca aktarıyorum. eniştem alt komşusu olan suriyelilerin çok ses yapmasına tepki olarak zıplayarak onlara karşılık vermiş. sonuç topuğu kırıldı sjjxhabxhahxgsgzhax artık nasıl zıpladıysa. ulan bir insan topuğunu nasıl kırabilir ya?? jajdhabxhsb

daha küçükken annemler kapıda odun kırıyorlardı ille bende kıracağım diye ağlıyorum kızım eline vurun olmaz die onlarda beni ikna etmeye çalışıyor ama ben kafaya takmışım kıracağım gözlerden yaşlar süzülüyor babam kıyamadı gel şu ince dalı kır dedi ama ağlamaktan gözler pul pul görüyor bikere vurdum baltayı iyi güzel kırdım ikinciye gelince parmağıma pat kanlar içinde kaldı odun kırma maceramda burda son buldu hemen acile götürdüler

bu akşam üzeri, eski sevgilimin düğün davetiyesini almam. ablası ile ailem arasında bir samimiyet olduğundan ötürü davetiyemiz geldi ve bana bakıp güldü. biliyordum evleneceğini de, bu kadarını beklemiyordum :d

https://www.google.com/amp/s/www.haber61.net/amp/antalya/5-isimli-adamin-drami-iki-kez-askere-gitti-hapis-yatti-h393128.html Gülerken üzen bir olay. Adam iki kere askerlik yapmış farklı isimlerle. Başkalarının yerine hapis yatmış. Koca ülkede bi allah’ın kulu da çıkıp bu konuda çözüm üretmemiş ki en çok ona vah. Yazık ya.

(#2244642) (#2245097)

lise ikiye geçince yeni bir sıra arkadaşı edinmiştim. rizeli mümtaz. babasını, o henüz kundakta küçücük bir bebekken kaybeden minyon çocuk. arada sırada "ne olurdu sanki biraz hatırlasaydım, resimlerine bakınca bir şey hissedemiyorum" diye dertlenirdi. mümtaz'a kanım çabuk kaynamıştı. bu hassas ve özel durumundan dolayı sınıftaki herkes ulu orta yanlış bir şey dememek için elinden geleni yapar, ağzından çıkan her cümleye özen gösterirdi. bizi hiç rahatsız etmese de, kafasına taktığı tek kusuru vardı bu yakışıklı genç adamın. t harfiyle başı beladaydı. daha önce t yerine s diyen biriyle hiç karşılaşmamıştım. çok tatlıydı. bazen sırf üstüme düşüp beni darp etsin diye içinde bolca t geçen sözcükleri bir kağıda yazıp önüne koyar okumasını isterdim. bir sabah, edebiyat dersinde parmağını kaldırıp söz istedi mümtaz. hocalar da onu çok severdi. bakalım bizimki yine ne yumurtlayacak deyip gözlerimi kıstım. -izin verirseniz bir şarkı söylemek istiyorum. +aa ne kadar güzel olur. öyle değil mi arkadaşlar? bir alkış tufanı koptu. yerinden kalkarak tahtaya ilerledi sıra arkadaşım. ulan ilkokul bebesi misin kalsana yerinde manyak herif. derken yüzünü bize dönüp birkaç kere boğazını temizledikten sonra sağolsun, şarkıya direkt nakarattan girdi: -ah babam sağ olsaydı, köşede otursaydı...

yurda misafir öğrenciler gelmişti arada hal hatır soruyodum ama odalarına hiç gitmemiştim. gittiğim gün biri namaz kılıyordu ama tam tersi yöne... üç hafta namazları öyle kılmışlar öğrenince telaşlandılar biraz da gülüştük Allah affetsin

alt devreler yavaştan gelmeye başlamıştı. içlerinden biri budistmiş, pek şaştım. dışarıdan bakınca sen ben gibi müslümana benziyor halbuki. bağdaş kurup sarma cuğara içerek azer bülbül dinleyen budist mi olur? oluyormuş. her sohbette ne yapıp ediyor, konuyu bir şekilde budizme getiriyordu hep. biz uhud'da ihanete uğrayan ve olmadık ızdıraplarla sınanan arslanlara üzülüyorduk; o, hayat acı çekmektir azizim diye felsefe yapıyordu. kısa zamanda azılı bir budist olmasının üstüne iflah olmaz palavralarıyla da ün saldı. mesela bir oturuşta iki tepsi baklava yediğini, voleybol turnuvası finalinde takım arkadaşları türlü sebeplerle maça çıkmayınca rakip okulu tek tabanca bozguna uğratıp kupayı bir başına kaldırdığını falan iddia ediyordu. küçücük çocukların bile kanmayacağı safsatalardan ibaretti hepsi. kıç kadar koğuşta resmen kabir azabı yaşıyordum. anlattıklarını hiç umursamıyordum fakat bir gece etrafına toplanan askerlere yirmi tane adamı tekme tokat nasıl silkelediğiyle ilgili zırvalarken tepem attı. ranzamdan fırladım: -yirmi kişiyi dövmek mi, eciş bücüş bi şeysin lan? +h-hayır doğru söylüyorum. ummadığı bir tepkiyle karşılaştığı için afallamıştı. -olm sana bi vursam yarısı ziyan olur amk! +buda şahidim olsun ki.. -bak seni tükürüğümle boğarım. +dövdüm diyorum. -kes, göt! +kuşağım var. -kuşağına sıçim. +gerçekten var. -yav he he, kesin. +siyah hem de. -söyöh höm dö. +kuran çarpsın ulan! son haykırıştan sonra gözyaşlarını tutamayıp dediğime diyeceğime pişman etti beni. içini çeke çeke yatağına dönüşünü izlemek yüreğimi burktu. doğrusu helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştiren çok asker duymuştum da, yalandan yalana atlarken din değiştiren bir askere ilk kez orada rastlamıştım.

Fizyoterapist olmak için çıktığım yolda fizyoterapistlik oldum.

Evlenme arifesinde depresyon teşhisi aldım :')

atanmak umuduyla çıktığım yolda bütün umutlarımı ve hayallerimi kendimi kaybettim

gorsel 85 yaşına gelip, haftada 2 kere bunu yapmak istiyorum

Eski kaynanam parti kurmus sjdjdjsdj

Az önce kavunun kilo fiyatını öğrenince tayyibe girsin bu diyip giden adam gibi adam djdjdkdk

Geçen hafta Gaziantep'e gerçekleştirdiğim kültürel gezi sırasında duyduğum ve hem şaşırtıp hem güldüren bir olay. Katıldığım sıra gecesinde ultra şiveli sunucu abi gecenin en tansiyonu yüksek anında insanların kendinden geçip sahne olarak kullandığı orta alandaki çocuklara ve ebeveynlerine yaptığı uyarıda şöyle bir cümle kullandı. Lütfen çocukları sahneden uzak tutalım, geçen gün bir çocuk yaralandı... Sıra gecesinde çocuk yaralanması. Söylerken bile biraz hüzünlü biraz komik...

Yaşarken trajik, sonrasında anlatılırken komik olaylar bütünü

Ulan bazıları o kadar dramatik ki ciddiye alınmayacak seviyeye geldiğinden anlamıyoruz. Yemin ediyorum çok üzülüyorum güldüğüme utanıyorum, kendime kızıyorum.

https://www.instagram.com/reel/Cz6j8ClxxCt/?igshid=MzRlODBiNWFlZA== Gerçekten şaka gibi bir ülkede yaşıyoruz ama hiç komik değil...

sabah gözüme ranch sos kaçtı amk sabah saat 7'de kaçtı sadece kahvaltı yapmak istemiştim