bugün
yenile

    trajikomik olaylar

    26
    +
    -entiri.verilen_downvote
    alt devreler yavaştan gelmeye başlamıştı. içlerinden biri budistmiş, pek şaştım. dışarıdan bakınca sen ben gibi müslümana benziyor halbuki. bağdaş kurup sarma cuğara içerek azer bülbül dinleyen budist mi olur? oluyormuş. her sohbette ne yapıp ediyor, konuyu bir şekilde budizme getiriyordu hep. biz uhud'da ihanete uğrayan ve olmadık ızdıraplarla sınanan arslanlara üzülüyorduk; o, hayat acı çekmektir azizim diye felsefe yapıyordu. kısa zamanda azılı bir budist olmasının üstüne iflah olmaz palavralarıyla da ün saldı. mesela bir oturuşta iki tepsi baklava yediğini, voleybol turnuvası finalinde takım arkadaşları türlü sebeplerle maça çıkmayınca rakip okulu tek tabanca bozguna uğratıp kupayı bir başına kaldırdığını falan iddia ediyordu. küçücük çocukların bile kanmayacağı safsatalardan ibaretti hepsi. kıç kadar koğuşta resmen kabir azabı yaşıyordum. anlattıklarını hiç umursamıyordum fakat bir gece etrafına toplanan askerlere yirmi tane adamı tekme tokat nasıl silkelediğiyle ilgili zırvalarken tepem attı. ranzamdan fırladım: -yirmi kişiyi dövmek mi, eciş bücüş bi şeysin lan? +h-hayır doğru söylüyorum. ummadığı bir tepkiyle karşılaştığı için afallamıştı. -olm sana bi vursam yarısı ziyan olur amk! +buda şahidim olsun ki.. -bak seni tükürüğümle boğarım. +dövdüm diyorum. -kes, göt! +kuşağım var. -kuşağına sıçim. +gerçekten var. -yav he he, kesin. +siyah hem de. -söyöh höm dö. +kuran çarpsın ulan! son haykırıştan sonra gözyaşlarını tutamayıp dediğime diyeceğime pişman etti beni. içini çeke çeke yatağına dönüşünü izlemek yüreğimi burktu. doğrusu helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştiren çok asker duymuştum da, yalandan yalana atlarken din değiştiren bir askere ilk kez orada rastlamıştım.
    ... diğer entiriler ...