sevilen şiirin en güzel cümlesi

hasretinden prangalar eskittim

mutlak seveceksin beni bundan kaçamazsın

anlatamıyorum..

ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım...

mona roza seni görmemeliyim bir bakisin ölmem için yetecek

belkide özgürlüktü benim içimdeki bu dalgınlık.

bir yer var, biliyorum; her şeyi söylemek mümkün; epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; anlatamıyorum.

el olduk efendim, velhasıl ziyan olduk, ziyadesiyle.

sen genç sevdan ölünecek kadar güzel

sokağımsan ben anahtarı çevirdiğim zaman kapanan evin kapısı değil, senin kapın olsun açılan.

aysel git başımdan seni seviyorum

gözlerimin taa içine bak anlarsın ölüler niçin yaşarmış.

...bir palyaço neden yalan söylesin ki ben palyaço olsaydım söylemezdim marangoz olsaydım da söylemezdim ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi bir parça son yalnızlığa öncekiler hazırlıktır insan birakmaz sevdiğini sevmek insani bırakır.

öyle ölüler vardır ki, ben onların öldüklerini düşündükçe, vakit olur, yaşadığımdan utanırım.' -nazım hikmet

ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne de şeytan bir günahı benim seni beklediğim kadar

herkes bir hoşçakal kadar yalnız

yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün

sen öldürüyorken de vururken de güzelsin....

"tepmişim rahatımı, boynu bükük mutluluğumu yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum..."

sayısız penceren vardı bir bir kapattım bana dönesin diye bir bir kapattım

"seni öpmek gökyüzünü öpmek gibi, mavi bir şeydi."

seni düşünmek güzel şey seni düşünmek ümitli şey dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey. fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum..

üşüyorum, kapama gözlerini.

ayrılık lafları etme sevgilim önümüz temmuz önümüz ağustos nasılsa..

öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan anladım

hiç bir otopsi raporu belirleyememeli eşgalimi olay yeri inceleme tutanağında da geçmeyecek adım öyle sıradan kim vurdu da olmamalı sonum bok yoluna gitti de demeyecekler anlican her kafadan ayrı sey çıkmalı ben ölürsem kimi intihar demeli kimisi kötü alışkanlıkları vardı diye bilmeli ama kimse bilmemeli neden öldüğümü ezgin kılıç /öyle bir ölmeliyim ki

çâresizim.. çâremsin.. şaşırdım kaldım işte bilmem ki neyimsin...

ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi

yanlış bir hayalin şehrinde kaldım sevdiği ben değilim anlatamam (bkz: atilla ilhan )

"kıyısı olmayan bir şehre nasıl gidir vapurla."

"fakat artık ümit yetmiyor bana"

vallahi senin için.

sen genç sevdan ölünecek kadar güzel

ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil

ardına bakma mecnun kader almaya mı geldi beni benden? bunu bir daha sorma mecnun neden at mı var arkamda?

sen öldürüyorken de vururken de güzelsin...

makyajı akıyor farkının herkesleşiyorsun

çok sevmeyeceksin mesela o daha az severse kırılırsın.

ah ulan rıza

seni bağırabilsem seni

"ben bazen eksilirim biraz aslında hepimiz eksilirmişiz biraz bunu sonradan öğrendim ben aslında her şeyi sonradan öğrendim herkes herkesi sonradan öğrenirmiş bunu da sonradan öğrendim" biraz uzun oldu affedin dayanamadım

yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak bir turlu cozemedikleri bu ulu bir gezegenin soguk tenhaligina benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek askimiz atilla ilhan

laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız, birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun, ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez, sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor bütün kara parçalarında..afrika dahil

ve dışarda delikanlı bir bahar, seviyorum seni çıldırasıya (bkz: ahmed arif )

gözler ki bir parçası senden ilahın, gözler ki en büyük zulmün ve silahın, vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin, sen vururken de öldürürken ​de güzelsin.

her nesnenin bir bitimi var ama aşk kağıda çizilmiyor mihriban.

o zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden, seni sevdiğimi o gün anlarsın. (bkz: ümit yaşar oğuzcan)

seviştik.sonra sokuldum kokuna; su orguydun,efsaneni dinledim 'ayrılık günü bir gül getir bana' diyen karlamış sesinle irkildim ahmet oktay/ kırlaştı saçlarım

ey şehit oğlu şehit isteme benden makber sana ağşunu açmış duruyor peygamber edit: makber=mezar ağuş=kucak(yani onun gibi bişey)