sözlük yazarlarının özlediği şeyler

beyaz futbol ve derin futbol (bkz: gel vefasız gel vicdansız çağırmazdım acil olmasa)

çocukluk

annem

yeğenlerim. abi getir yeğenlerimi yoksa bozuşcaz bak.

sabah erkenden kalkıp çizgi film izlemek

atari kasedini arada bi çıkartıp üfleyip geri takmayı özledim sözlük. bütün haftasonu deli gibi çizgi film izlemeyi özledim

arkadaşlarımı özledim arkadaşlık kurmayı özledim. üniversitedeyim ve burdaki arkadaşlıklar öyle lisedeki gibi samimi kardeşçe olmuyor ya bi çıkar ilişkisi ya da zaman geçirmelik arkadaşlıklar. kimse bi derdin var mı sormaz seni önemsemez. önceki arkadaslarima bakıyorum da kardes gibiydik. sınıftaki en uzak olduğun insan bile yeri gelir halini hatrını sorardı. beraber gezmelere gidilir deli gibi eğlenilirdi hiçbişey yapmasak oturup sohbet etmek bile keyif verirdi. şimdi hepsinden uzağım ve geldiğim yerde böyle insanlar yok.

lise 3zamanlarım.... :(

salçalı ekmek :(

scooby doo bisküvileri

müslüm gürses..

sadece babam

hiç tadamadigim kıskandığım şey sevilmek delilerce hemde...

saymakla bitiremeyeceğim bir listem var. topyekun eski hayatımı, çocukluğumu, diz yaralarımı özledim ben.

annem ve babamla huzurlu geçirdiğim o kısa süreler. 18 senedir evliler ama ben 13 senedir huzurun ne olduğunu unuttum sorunca da hep ben ben ben benim yüzümden katlanmış babama neymiş ben yalnız kalmayaymışım ben mutsuz olmayaymışım yahu bırak allah rızası için sen orda odana kapan babam orda odasına kapansın sen kardeşimle uyu babam evi otel gibi kullansın kafası esince bağırsın çağırsın hepimize başka yaptığı bi bok yok sonra katlandım hayır anacım hayır sen onun değişmesini beklemişsin ama o değişmemiş 18 senede olmamış yapamamışsın değiştirememişsin sen onu neyse ya sizinde kafanızı şişirdim özür dileyerek gidiyorum...

hiçkimseyi kafama takmadığım çocukluk zamanım.

pantolonun altına krampon giydiğim zamanları deli gibi özlüyorum.

çocuklugumu ve o zamandaki samimiyeti komsulugu dostluğu gerçekçiliği özledim

8 sene oncesi .

sevgilim.

(bkz: huzur) sözlük dumanaltı..

alex de souza.. düzenli olarak özlüyorum. ne zaman fener maçı izlesem her duran topta aklıma geliyor :ı

soğuk havaları özledim la bu ne sıcak yandım kavruldum

eskide olan herşey

sanırsam çocukluk olurdu. ailemin beni yeniden sevdiğini düşünmek istiyorum .

alex de souza'yı ve çocukluğumu çok özlüyorum

i̇yisi ve kötüsüyle çocukluğum, bahçemdeki salıncağın verdiği mutluluk, hayal gücüm...

dk flan beklemeden eksi verebilmek

sanırım hiçbir şeyi çocukluğumda akşam ezanına kadar sokakta oynadığım günleri özlediğim kadar özlemiyorum.

lise arkadaşlarımı özlüyorum. üniversite denen berbat yer hepimizi farklı yerlere dağıttığı için görüşmemiz çok zor oluyor. birimizin vize haftası biterken digerinin yeni başlayacak oluyor. birbirimize çok ihtiyaç duyduğumuz çoğu an yan yana olamıyoruz ama yine de birbirimize bir şekilde iyi geliyoruz. bu iyi gelmeleri özlüyorum. sadece birbirimizin anladığı esprileri yapıp saatlerce gülmeyi özlüyorum. beraber yaptığımız her şeyi özlüyorum desem yeridir. artık yaz gelsiiiiin!

Belki bilirsiniz bir zamanlar yıldız şeklinde dondurma vardı pembe çok özlüyorum çok özledim gel artık

sürekli şu edebiyatı yapmaktan bıktım artık hatırlamak istemiyorum ama şöyle başlıklar gördüğümde aklıma sadece onunla paylaştığım şeyler geliyor. özlüyorum

yemin ederim ders çalışmadığım, huzurlu uyandığım günleri. sanki sırtımda koca bie yük var. ve sınav yaklaştıkça ağırlaşıyor.

ünal aysal

sözlüğün eski halini. bi senedir buradayim, cok eskiden bahsetmiyorum, ilk geldigim zamanlar cok hoştu.

(bkz: alta sıçmak) net bir şekilde hayatımda özlediğim tek dönemdir. bebekken gece gündüz kar kış kıyamet demeden olduğun yerde tuvaletini yapardın ve hiçbir derdin olmazdı, krallar gibi gelir altın temizlenir paklanır ve hayatına devam ederdin.

sabahtan akşama kadar sokakta maç yapıp, misket oynayıp hiçbir sorumluluğum olmadan bunu her gün tekrar etmek, bir nevi büyümemek.

özlediğim her şeyin ta amına koyiim. sadece kendime geliyim bana yeter. geri kalan her şeyin ben ta anasını sikiyim.

çocukluğum, masumluğum, hayal gücüm.. ayrıntı: (#807234) dünyaya masum bakıp, güzel görmek konusunda hiçbir yetişkin, bir çocuktan daha başarılı olamaz. ayrıntı: (#2129875) o kadar okumuş hatta izlemiş olmama rağmen, aslında en erken öğrenmem gereken şeyi, çok sonra ve fazla rötarlı olarak öğrendiğim için pişmanım. meğerse peter pan'dan öğrenecek ne çok şey varmış; "ne kadar çok çocuk kalırsan, o kadar çok mutlu olursun." gibi eşsiz bir alt mesaja sahipmiş. idrakına ilk başlarda varmam gerekirken, çok sonra vardım. bakmasını bilen daltonlar'dan bile kardeşliği öğrenebilir. bunun zaten farkındaydım. ama galiba zaman zaman gardım düşmüş, algım dağılmış, odağım şaşmış ki, bazı şeylerin farkına olması gerekenden daha geç varmışım. ne diyelim; olacağı varmış.. not: (#2152398)

nasıl bir şey bu bilmiyorum ama hiç yaşamadığım bir şeylere özlem duyuyorum.

eurovision ortamıdır. herkes televizyon karşısında ülkesinin çıkmasını bekliyor. keyifle performansını izliyor. sonra heyecanla ülkelerin puan vermesidir sıralama falandır. her türlü gurur duyulur ama birinci olmanın gururu başkadır. birinci olunmazsa şu ülkeler şöyle birlik olmuş tarzı konuşmalar yaşanır falan. o zamanları özledim ya. hala ara ara açıp eurovision şarkılarını dinlerim bence kesinlikle her seferinde birinci biz olmalıydık.

sınav derdi tasası olmadan vakit geçirmek

komsu cocugun evine gidip ismiyle bagirip oyun oynamaya cagirmak simdi cocugun ismi lakapla telefona kaydetmisin arayip bugun hangi kafeye gitsek diye konusuyorum

kumandalı arabam

dostluklarım

portakal da vitamin olduğum zamanları özledim

parka gittiğimizde salıncak sırasında bekleyen çocuklara anneannemin "yavrum biraz da bu arkadaşınız sallansın" dediği zamanları özledim. evet o araya sokulan sinir bozucu çocuk bendim, selamlar.

Bisikletin arka tekerine pet şişe takıp motor sürüyormuş gibi yapmayı