sözlük yazarlarının başına gelen trajikomik olaylar

arkadaşlarla oturuyorum hangi partiye oy vereceksin muhabbeti dönmeye başladı. bana sordular bende ağzımı açmadım parmağımdaki yüzüğü gösterdim(yüzüğün üzerinde Ay Yıldız var). sonra döndü dedi ki ırkçılık günah kardeş. ulan ağzımı açmadım faşist ve günahkar edildim. vay halimize amk

tarih : 07.01.2016 sabah okula giderken kar bayağı bir yağıyordu. ışıklarda para dilenen suriyeli çocukların çoğunun üzerinde dondurucu soğukta sadece ince birer kazak vardı. çoğu insan camını bile açmaya tenezzül etmiyordu bu garipler için. sonra biraz düşündüm bu insanlara neden kötü davranılıyor neden solcuyum diye geçinenler tarafından bile hor görülüyor ülkede istenilmiyor... ( diğerlerini tenzih ederim) ben hayatında duygularını pek yaşayamamış duyguları arka planda kalan bir insanım ve uzun zamandır ilk defa gözlerimden yavaş yavaş yaş akmaya başlamıştı. montumun altına giydiğim hırkayı çıkarıp suriyeli küçük bir çocuğa verdim biraz da bozuk param vardı onu da verdim. içime doğan muhteşem huzur ve mutluluk duygusuyla 5 dakika kadar yürüdüm daha sonra 20 yaşlarda ( benim yaşlarımda ) sanırsam suriyeli üç genç yaklaştı... aralarından bir pezevenk cebinden dikiş tutmazı çıkarıp sallamaya başladı, ben biraz direnince üstüme gelip sol bacağıma bıçağı birazcık sapladı daha sonra üstümde ne kadar para varsa alıp götürdüler. bu böyle trajikomik bir anımdır sözlük. not: hırka için pişman değilim

şerefsizim ağlamamak için kendimi zor tutuyorum

bana aşık olan kız tarafından reddedildim. bu nasıl bir bahtsızlıktır arkadaş. bundan daha afilli bir trajikomik olay yaşamış mıyımdır? hatırlamıyorum.

olum düzgün başlığı bulamadım buraya yazayım dedım. bugün metrodayım televizondaki şeyleri izliyorum felan böyle. lan bi anda vakıfbankreklamı çıktı tam olarak şey yazıyor bak : yeni yıla siksiz girmek ister misiniz ? lan dedim noluyoruz amk zaten uyku sersemiyim. sonradan farkettimki tutacak gelmiş tam ek yazan yere. bu da böyle bir anımdır

yaklaşık 30-40 dakika önce bir markete girdim ders notlarını koymak için bir tane 60 sayfalık bir tanede 20 sayfalık sunum dosyası aldım. kasaya geldim 20 sayfalık olanı kasa okumuyormuş, kırtasiye bölümünü aradı fiyatını sordu. 2-3 dakika sonra telefon çaldı bir şey dedi, kasadaki hanımefendi "imkansız bir daha bak" dedi kapattı. aramızda geçen muhabbeti olduğu gibi yazıyorum; +=ben -=kasiyer +ne oldu? -3 tl imiş, bu kadar ucuz olamaz. +neden olmasın ki? 60 sayfalık olan ne kadar? -9 tl beyefendi. +markaları aynı değil mi? -evet, aynı markaları. +e 3 tl olması normal değil mi o zaman hanımefendi? -nasıl yani? +60 20'nin kaç katı? -3 katı. +60 sayfalık kaç tl idi? -9. +20 sayfalığa ne kadar dediler? -3. +e 60 20'nin 3 katı ise ve 60 sayfalık 9 lira ise 9'u 3'e bölünce kaç oluyor? -(5 saniye düşündükten sonra) fiyatlarını kaç sayfa olduğuna göre ayarlayacaklarını sanmıyorum. +(sırıtarak) olabilitesi var en azından, imkansız değil yani. -dalga mı geçiyorsunuz beyefendi? dalgınlığıma gelmiş olamaz mı?(sırıtışıma sinir oldu sanırım) +(yine sırıtarak) dalgınlığınıza gelmiş olabilir tabi hanımefendi ama benim de eve gitmem gerek zira yorgunum ve siz beni durduk yere bekletiyorsunuz. (o sıra telefon çaldı) -(telefonu kapattıktan sonra) tamam beyefendi 3 liraymış, 53 lira tuttu toplam. +teşekkür ederim hanımefendi, iyi günler. -(asabi bir şekilde) iyi günler(!) dipnot: milleti sabahtan akşama kadar çalıştırarak delirttiniz iyice amk. sanarsın anasına küfür ettim. şahsen kasiyerin yerinde ben olsam, karşımdakinden daha çok gülerdim.

arkadaslarla sohbet ederek yürüyoruz ve ben en sağ taraftayım.karşıdan karşıya geçerken bir anda bi darbe aldım.afalladım birazcık.sağıma baktım bir araba park halinde.bu çarpmış olamaz dediğim anda bana çarpan arabanın arkasındaki araba çıkmaya çalışırken park halindeki arabaya çarpmış oda bana çarptı.ağlasam mı gülsem mi anlayamadım.park halindeki araba da çarptı bi o kalmıştı zaten deyip yolumuza devam ettik.

ilk okul 1. sınıftayken hocalar sıraya girin demişti o zamanlar boyum 1.60 gibi biseydi ben sıraya girdikten sonra diğer arkadaşlarımın anneleri tarafından geri çekilip kendi sırana geç demeleri, benim onları kenara itip burası benim sıram demem ve onların benden özür dilemesi hayatımda hem komik hem de psikopatlığın temellerini atmamı sağladı...

lisedeyim tam bir mal dönemim neyse birine plotonigim ama büyük seviyorum sözlük öyle böyle degil neyse mesajlasirken havadan sudan konuşuruz hep birgün bana "bbm" dedi ben saf köylü anlamadim tabi bu ne yazdım iltifat demiş.ulan heycandan ben onu iktifat anladim deli gibi evde türkçe sözlük aradim oda savaş açmak mi öyle bişeymiş sen bana niye savaş aciyosun diye yazdim afsgsgdhdh büyük aptalmışim ya ahahhaha aklima geldikçe gülerim

1 senedir adanada hoslandigim bir kiz var kuzenimle cok siki bir arkadaslar. 1 hafta oldu geldim geleli kizla gorusemedim acilmak icin planlar yapiyordum. bugun amcam aradi nerdesin alayim seni canin sıkılmasın dedi. ki sıkılıyordu harbiden tamam amca deyip telefonu kapattim 10 dakika sonra kuzenim yanima geldi hoslandigim kiz ile karaoke ye gidiyoruz aksam sen de gel dedi basimdan asagi kaynar sular dokuldu o an. amcami iptal de edemem imkansiz cunku. suan oturdum cay iciyorum amcamla

kaç yıl oldu hatırlamıyorum ama küçüktüm ve hızlı zamanlarım denebilirdi (bkz: eheheh) kuzenime aşıktım ve o da bana aşıktı ablasının düğününde karşılaşmıştık sarılarak resim çekinmiştik bir de babam çok kızıyordu tabi.. her neyse ablasının düğününde gelinin gelmesi öncesi sessizliği fırsat bilerek mikrofonu almıştım ve "aziz benimle evlenir misin" diye bağırmıştım herkesin kahkaha atması ve benim ufak çaplı dayak yememle sonuçlanmıştı. şu an nerde görsem kaçarım o çocuktan

1 saat falan önce bir yakının düğünündeydim. ne alaka bilmiyorum ama düğünde "yanıyorum söndürelim mi" çalıyordu amk. ben en arkalarda kendimi unutturmuş bir şekilde boş boş etrafa bakınırken sahnenin arkasından dumanlar çıkmaya başladı. düğün sahibi aldı mikrofonu "arkadaşlar yanıyoruz" dedi, bütün misafirler birlikte "söndürelim miii, tabi tabi" diye bağırdı amına kodumun saykolarıjdhsafjhsadjhfjdsf düğün sahibi durdu bir, "lan n'oluyor" der gibi baktıktan sonra, "arkadaşlar gerçekten yanıyoruz" deyince anladı millet düğün alanının dışına kaçıştılar. ben gülmekten ağlıyorum amk kalkıp çıkamıyorum alandan, tek ben kaldım. düğün sahibi geldi yanıma "batu bunlar niye kaçtı ben dumanı görüp panik yapmasınlar diye söylemiştim. büyütülecek bir şey yoktu." diyince iyice gittim ben. yattım yerlere bildiğin anırıyorum. en fazla 2-3 dakika sonra söndürdüler yanan şeyi ama ben hâlâ gülüyorum. millet de alanın dışında "o kadar da büyük değilmiş ya" diye tartışıyordu en sonjdhasfjhhjdsajhf

bir gün arkadaşlımla oturduk bi yerde pizza yiyoruz. damardan damardan şarkı çalıyor. benim de zor bi dönemim o sıra ve üzgünken yemek yiyemem. rahatsız oldum garsondan değiştirmesini istedim kendisiyle alakalı olmadığını söyledi. bi yüzümü yıkayayım diye lavaboya gittim arkadaşıma dönüp demiş ki "acılarla yüzleşmeyi öğrenmesi lazım"

lisedeyken hoşlandığım bir cocuk vardı. mahallede oturuyoruz felan. wpa girdim. şakasına girdim profile "seni seviyorum" yazdım. dedim gondereyim mi ki asla göndermezdim. yanımdaki arkadaşım aldı telefonu gönder tuşuna bastı. o ilk yaşadığım 1 dakikalık şoku size anlatamam.

nişanlımın benle ilk tanıştığı gün 'selamm cem naber ' diyip öpüştüm oda bana herkesin içinde 'ben seni tanımıyorum' demişti,halbuki defalarca aynı ortama girmiştik demek ki hiç bana dikkat etmemiş:d 4 sene geçti evleniyoruz bu sene tanıtabildim herhalde kendimi..

Dün sabah sevgilime ayrılmak istediğimi söyledim o da ayrılmamamız için çok farklı bi boyutta ısrar etti hatta ısrar değil tehdit etti baya intiharla. Ben de düşünüp biraz zaman kazanmak için tamam dedim. 3 saat sonra eğer ileride ayrılırsak benim kendime zarar vereceğimi düşünüp ayrılmak istediğini söyledi laslkdksksksmkssm

Az önce dolmuşta biri üzerime düştü. Ama cidden komple yıkıldı yani abartısız. Her akşam işten çıkınca tek dileğim minibüste oturacak yer bulmak oluyor. Şoförlerin dolmuşu terörist gibi kullanmasına hiç girmiyorum. Ama trafikte onca yolu ayakta gitmek gerçekten işkence. Ayağımda topuklu bot varsa zaten ayvayı yedik. Bu sadece benim tutunamamamla da ilgili değil. Ben düşsem neyse de sen niye düşüyorsun acaba sjdjr Şaka gibi ama gerçekten izbandut gibi (gerçek) biri üzerime yıkıldı (gerçek) Çocuk ben olmasam yeri boylayacaktı. Hiçbir yere tutunmadığı ve telefonla meşgul olduğundan boş bulunup olduğu gibi üzerime devrildi. Bu durumda normalde yere yapışan ben olmam gerekirdi çünkü ben de tek kolumla tutunuyordum. İkimizi birden tek kolla nasıl zaptettim bilmiyorum. Sanırım arkaya devrilmiyim diye arkadan biri de beni kolumdan destekledi. Birinin tuttuğunu hissettim ama hatırlamıyorum o panikle. Çocuk sonra defalarca iyi misiniz çok özür dilerim falan dedi de olan oldu yani koptu kolum. Arkadan beni tutan kişi de olmasa domino gibi zincirleme yıkılış yaşayacaktık bit kadar yerde. Abimin istersen babamın arabayı al emekli gibi doblo kullanırsın zuhaha diye dalga geçmesine hayır dememeliydim :( sjdjrj

dershanede bir kız var, bana aşırı benzetiyorlar. ismimiz de aynı. bizim sınıftakiler kızı ben sanıp muhabbet etmişler onun tanıdıkları da beni o sanıp muhabbet ettiler. bugün tanıştık kendisiyle yanlış ettiğimiz muhabbetlerden bahsettik. slovakya'yla slovenya'nın yanlış gelen postaları değiştirmesi gibiydi aynı.

Ablam, kuzenim ve ben başka bir kuzenimizin eşinin akrabalarıyla tanışıyorduk. 2 tane de 15-16 yaşlarında kız vardı. İşte isimlerimizi söyledik falan. Sonra kızlar benimle hiç konuşmayıp ablam ve kuzenimle konuşmaya başladı. Ben normalde zaten kimseyle öyle çok konuşmam fakat o zaman ben de konuşmak istemiştim. Gerçekten ilk defa isteğimle konuşmayı istemiştim. Kızlar bulunduğumuz süre boyunca hep ablam ve kuzenimle konuştu. Ne kadar güzelsiniz, falan dediler ablam ve kuzenime. Ama benimle hiç konuşmadılar. Çünkü benim öyle göz alıcı bir güzelliğim yoktur. Benim güzelliğim yoktur. Oysa yanımdakiler öyle değildi. Allah bağışlasın ikisini de gerçekten çok güzeller. Velhasıl kelam o gün kızlarla bir diyalog halinde bulunmadık. Akşam günlük yazarken bu duruma içerlendiğimi fark ettim. Evet yaşları bize göre küçüktü, nitekim çocuklardı ama ben de insandım. Sırf görünüş olarak güzel değilim diye iletişim kurulmaması olmayan öz sevgimi ve güvenimi daha da yerle bir etti. Sanmayın ki ablam ve kuzenimi kıskanıyorum. Bu, söz konusu dahi olamaz. Ama bu duruma üzülmemi de özgüven eksikliği yaşayan insanlar anlar sanıyorum. Bu olay aklıma geldiğinde kimi zaman gülerim, kimi zaman ağlarım. :")

Şimdi size kardeşimin yaptığı saçma sapan bir kaza ve sonrasında yaşananları anlatacağım. 15 yaşında bir kardeşim var geçen haftasonu markete gönderdim süt alsın diye. Aradan yarım saat geçti zil çaldı. Siteden iki tane çocuk, birinin elinde de kardeşimin bisikleti var. Çocuk dedi ki kardeşine araba çarptı ama bir şeyi yok sakin olun. E bisiklet burada kardeşim nerde dedim, çarpanlar polisti kardeşin de çok panik olunca alıp götürdüler dedi. O ara tabi kafamda kırk tilki dönüyor ne alaka alıp nereye götürmüşler falan düşünürken üstümü giydim hemen aşağı indim. Olayı gören diğer çocuklarla konuştum. Polis olduğundan emin misiniz dedim. Biri dedi ki arabada polis arabası yazmıyordu. Üniformaları var mıydı diyorum yok diyorlar. Eee nerden biliyosunuz polis olduklarını diyorum silahları vardı diyorlar. Sokaktaki 5 kişiden 6'sı artık silahlı olduğu için bu polis olduklarını kanıtlar bir durum değil benim için, bir işkillenmeye başladım. Tabi ben yıllardır TLC suç ve araştırma kuşağının bütün program ve bölümlerini itinayla izleyen biri olduğum için hemen senaryolar başladı, kesin dedim bunu kaçırdılar. Polis olsa eve getirir bir şeyi olmayan çocuğu alıp ailesinden habersiz nereye götürüyorlar, mantıksız geldi yani. Kardeşimin de telefonu yok. Ulaşamıyoruz yani. Neyse araba nasıl bir araba tarif ettiler, gittikleri yönü de söylediler. Yakın bir sağlık ocağı var o tarafta ben de dedim belki oradadır, kafaya bakın haftasonu olduğunu bile unutmuşum sağlık ocağına niye gitsinler bilmiyorum. Neyse düştüm yola, ben giderken arkadan da çocuklar şey diyorlar, tüh yazık oldu sütle fanta da patladı ndndndndnd lan sizce sorun şu an bu mu??? neyse düştüm yola. Ama böyle bir şey olamaz, lanet olsun bu şehirde anlattıkları tipteki arabadan ne kadar çok varmış meğer ya. Her geçenin içine bakıyorum kardeşim orda olabilir mi diye, yok. Sağlık ocağına vardım kapalı. Dedim vallahi sıçtık. Sonra neyse dedim bir caddenin sonuna kadar yürüyeyim sonra eve gelmemişse polisi ararız. Derken polis korna sesi geldi, döndüm araba geri geri bana yanaşıyor bir tane adam da başını camdan çıkarmış "Ablası ablası gel kardeşin burda" dedi. Ben de hemen arabanın kapısını açtım baktım orda. Ama nasıl bir rahatlama anlatamam. Sarıldım falan baktım elinde kolunda bir şey var mı, bileği incinmiş biraz. Biraz konuştuk polislerle işin aslı suçlu kardeşimmiş o çarpmış yani koskocaman arabaya adamlar da hırsız kovalıyorlarmış hırsız da kaçmış tabi o hengamede bdndbdbd üstüne kardeşim de panik biri bileğini de öyle tutunca polisler de sağlık ocağına götürelim demişler polisler benden beter hadi benim başıma böyle bir şey gelmemiş siz koskoca iki polis hiç kriz durumu yaşamadınız mı bdndbdndbdb tabi ona da bir şey diyemiyorum çünkü baya korkmuştu polisler de, biri şey dedi ben 30 yaşındayım kardeşin beni 40lık yaptı, diğeri de (arabayı kullanan) numarasını verecek bana elleri titriyordu yazık. Sonra sizi eve bırakalım dediler eve bıraktılar sonradan da birkaç kere aradılar, hastaneye gitmek için ısrar ettiler sağ olsunlar baya ilgiliydiler. Bir de kardeşim ağlayınca malzemeler için ağlıyor sanıp süt ve fanta almışlar ona bdjdhfbdbfbf dedim bu iş kârlı seni her gün bir polis arabasının önüne atsak baya kâr ederiz bdndbfndbbd Her şey olup bittikten sonra detayları düşününce baya komikti halimiz ama yaşarken değildi tabi. Olsun, bu da anı olmuş oldu xbbsbdbdbd

pokemon oyunu çok revaçtaydı. millet deli gibi pokemon arıyordu. üsküdar'dan çengelköy'e falan yürüyen arkadaşlarım vardı. neyse bi gün facebook'ta bi davet gördüm. pokemon festivali varmış caddebostan sahilde. biz de bi arkadaşımla beraber pokemon tişörtleri bastırsak satsak nasıl olur diye düşündük. sonrasında bazı yerlerden fiyat aldık 2000 tane falan tişört bastıracaktık farklı farklı bedenlerde. fiyatlar alındı pazarlıklar yapıldı falan baya iyi gidiyordu süreç. sonra ne mi oldu? adamlarla son toplantıya gideceğimiz günün önceki günü darbe oldu.

biz 3 kız kardeşiz. toplanıp birbirimize makyaj yapmaya, giyinip süslenmeye bayılırdık. günlerden bir gün ablam saçlarımı ütüleyecek! o zamanlar fön makinesi falan yok. bu deli benim saçlarımı ütülerken ensemi yaktı. anneme söylemeyeyim diye bi güzel tembihledi, üstüne üstlük yaz ayında bana boğazlı kazak giydirip yaraya kolonya döktü? abla niye böyle bir şey yapmıştın ya. öz kardeşine, bile bile.. kim bilir canım nasıl yanmıştı. annem duştan sonra görmüştü ve ne olmuştu hatırlamıyorum.

Bir gün berberden çıktım.Ailem bilmiyor sigara içtiğimi köşede bi sigara içeyim dedim.Baktım bi adam bana doğru geliyor.Ben ona baktım o da bana bakıyor sonra durdu.Dedi askerden geldin mi geldim dedim.Ne zamandır burdasın dedi bir haftadır dedi.Ben de sizden geliyorum dedi.Ha dedim ben de eve gidiyordum dedim.Adamı tanımamam dışında sorun yok.Niye böyle bir şey yaptım onu da bilmiyorum.

Babam çatıya çıkmış merdiveni tutmam gerekiyor bırakınca kapanıyor. Annem içeriden seslendi bir anda merdiveni bırakıp içeri gittim babamın kolunu kırmıştım. Bugün bile hala düşünürüm acaba bilinç altımda bilerek yaptığım bir eylem miydi yoksa dalgınlık mı diye

görünce dün yaşadığım olay geldi arkadaşlarım yurt hocası ve ben saat 23.00 sıralarında yurdun yemekhanesinde çay içiyoruz ziyarete gelmiştik. muhabbet fazla koyu ve aşırı komik bir mevzu dönüyordu birden telefon çalmaya başladı kimseden gelmiyor ses hoca birisi telefonu yemekhaneye saklamış sanırım dedi aramaya başladık ses çay makinesinin olduğu masanın ordan geliyor ama bir türlü bulamıyoruz çöpe bile baktık hatta tencerenin içine bile baktık ama yok en son pes ettik hepimiz biraz geriye çekildik sonra gözüm çay makinesinin üzerindeki hoparlöre takıldı tabi hepimizin jeton o anda düştü meğer arkadaşımın telefon müdür odasında anons mikrofonunu altında kalmış en son da biz kavga ediyorduk anonsu ben yapacağım sen yapacaksın meselesi yüzünden ve birimiz açık bırakmış hepimizin suratında çok garip bir ifade oluştu çok komikti kaksksqlakqm

Otobüste çocuğun birisi abi internetini açar mısın annemi arıycam dedi şifremi sorunca Anan1234 demek zorunda kaldım… Keşke kodlayarak söyleseydim pat diye söylememiş olurdum.

Lise 2. sınıftayım bir çocukla konuşuyoruz. 3-4 aydır falan... Ortak arkadaşlarımız olduğunu öğrendik tabi sonradan ama o kişiler aracılığı ile tanismadik. Bir gün okul çıkışı işte bu çocukla benim arkadaşlarım aynı kafede karsilasmislar selam vermisler birbirlerine ondan sonra aynı masaya oturdular. Arkadaşım Beyza soruyor çocuğa "fairy ile nasıl gidiyor ?" çocuk da dönüp "fairy kim ?" Diye cevap vermez mi ajwjanejdj. Beyza da "nasıl kim, e konuşuyorsunuz ya" demiş. Bu sefer çocuk da ne dese beğenirsiniz "BEN ÖYLE BİRİNİ TANIMIYORUM" sjwjanejsjwjejd. Beyza da "nasıl tanımıyorsunuz rahassiz misin sen takiplesiyorsunuz al bakıyorum şu an da bütün fotolarinda yorumların beğenilerin var ?"... Neyse Beyza eve geçip bana ses attı. Benim de tabi hiç bir şeyden haberim yok ajwjanejs. Olayı bana anlatınca nasıl sinir oldum anlatamam o sinirle gidip çocuğa ağzıma geleni saydım ajwjanejsj sonra ben rahat durur muyum kalkıp bunun mahallesine gittim amk (psikopatlik mod on) ve barıştık AHABWNSNEBS tabi sonra yine konuşmayı kestik falan filan. Yazarken bile çok güldüm ya. Ne günlerdi, bende ki deli yürek mi desen mallık mi desen artık bilemiyorum lise çağları işte .d

kaza yaptık. yardıma gelenler o kadar farklı tiplerdeki biri arabanın sağa sola fırlayan parçalarını getirip kucağıma bıraktı, biri sigara ikram etti, bi diğeri öncekinin verdiği parçaları bunlar bi işe yaramaz amuğa goyim deyip sağa sola fırlattı ajajajajajqja olayın şokunu 2dk içinde atlattım ben elimdeki parçaları muhafaza etmekle meşgulum aq ajakzna

abi.. evde bir tane bluetooth hoparlörüm var. aynı zamanda telefon da şarj edildiği için sürekli prizde duruyor çıkarmıyorum. demin komşulardan biri hoparlöre bağlandı yanlışlıkla. yüksek sesle birden halay çalmaya başladı odamda. ben bir zıpladım. müziğin halay olduğunu algılayana kadar altıma sıçma aşaması geçirdim. şu an bir yandan mal mal gülüyor bir yandan ellerimin titremesini izliyorum lflkjsdlfsdlkf

Staj başvurusu yapayım derken iş başvurusu yapmışım.. Son anda tesadüf fark edip değiştirdim neyseki..