bugün
yenile
    /
    1. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkçü şiirleri sözlükte bir araya toplamak için açtığım ve atsız ataya yazılmış bu güzel şiirle başlatmak istediğim veritabanımsı başlık. atsız'a ağıt 'hem erkişiliğine, hem ruh kişiliğine gözyaşlarımla…' gayri neş'e kalmadı gözde de gönülde de atsız öldü bir güneş battı bizim beldede kutsal tanrıdağı'ndan akıp gelen bir nurdu sıcaklığı kalacak ateşte de külde de alev alev yanacak bu topraklar üstünde uyurken sessiz selvili bir gölgede tanrı katına aldı alnından öpmek için bir erkişi bulunsun diye sözden ötede tanrıkut mete gibi tarihte devleşecek sırlaşacak kürşad da, tonyukuk da, bilge de eski türk usulünce ağlamak gerek amma sözlerin bağrı yanık kalemde de, dilde de gayri neş'e kalmadı gözde de gönülde de atsız öldü bir güneş battı beldede. 17.12.1975, mustafa kayabek
    2. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yetmez, Türk'e dünya yetmez dört yön, yedi kıta yetmez ay'a çıksa, ay'a yetmez güneşi de yakacağız bir Türk'ün bir damla yaşı yok edecek dağı taşı düşmanın başına arşı gökyüzünü yıkacağız erisin damla damla kar gelmek üzere ilkbahar hazırlansın tabutluklar yine girip çıkacağız dinlemek için dipnot: 1:20'de başlıyor şiir.
      1(bkz: vatan marşı) - dictionary commander in chief 11.01.2017 18:18:50 |#2904815
    3. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben bir türk'üm dinim, cinsim uludur sinem, özüm ateş ile doludur insan olan vatanının kuludur türk evlâdı evde durmaz, giderim. bu topraklar ecdâdımın ocağı evim köyüm hep bu yurdun bucağı işte vatan! işte tanrı kucağı! ata yurdun evlât bulmaz, giderim. yaradanın kitabını kaldırtmam osmancığın bayrağını aldırtmam düşmanımı vatanıma saldırtmam tanrı evi viran olmaz giderim. tanrım şâhid duracağım sözümde milletimin sevgileri özümde vatanımdan başka şey yok gözümde yâr yatağın düşman almaz, giderim. ak gömlekle gözyaşımı silerim kara taşla bıçağımı bilerim vatanımçün yücelikler dilerim bu dünyada kimse kalmaz, giderim.
    4. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkçülük bayrağı türk duygusu her türkçüye en tatlı kımızdır; türk ülküsü candan da aziz bayrağımızdır. bayrak ki onun gölgesi bozkurtları toplar; bayrak ki bütün kaybedilen yurtları toplar. nerden geliyor? tanrıkut’un ordularından! lakin bize bir beyt okuyor kutlu yarından: darbeyle gönüllerde yatan ülkü silinmez! atsız yere düşmekle bu bayrak yere inmez!… hüseyin nihal atsız
    5. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türklerin türküsü dilek yolunda ölmek türklere olmaz tasa, türk’e boyun eğdirir yalnız türeyle yasa; yedi ordu birleşip karşımızda parlasa onu kanla söndürüp parçalarız, yeneriz . biz tufanı yarattık uyku uyurken batı, nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı. sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı: türk gücü bir yıldırım türk bilgisi bir deniz. delinse yer, çökse gök yansa kül olsa dört yan, yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan. yıldırımdan tipiden kasırgadan yılmayan, ölümlerle eğlenen tunç yürekli türkleriz… 1931
    6. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mehmedim türk olmanın lezzetine, doyulur mu be mehmedim? moskofa uşak olan, türk sayılır mı be mehmedim? kanlı bıçak ellerinde, küfür yatar dillerinde. namussuzların ilinde kalınır mı be mehmedim? kanar kalbimin yarası, benim öz yurdum orası, kafkaslardan türk nârası duyulur mu be mehmedim? virane olmuş yurtlarım, kurtar beni, kan ağlarım. ötükende bozkurtlarım yayılır mı be mehmedim? ben tutsakım, oldum sayrı, bizi çok bekletme gayrı, insan, soydaşından ayrı koyulur mu be mehmedim? mustafa türker.
    7. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      alp er tunga öldi mü? isız ajun kaldı mu? ödlek öçin aldı mu? emdi yürek yırtılur. ödlek yarağı içine aldun mi? oğrun tuzağ uzattı begler begin azıttı kaçsa kah kurtulur? begler atın urgurup kadgu anı turgurup mengzi yüzi sargarup. korkum angar türtülür. uluşıp eren börleyü’ yırtıp yaka urlayu sıkrıp üni yırlayu sığtap közi örtülür. könglüm için ötedi. yitmiş yaşıg kartadı kiçmiş ödig irtedi tün kün kiçip irtelür (bkz: destan)
    8. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      suç oldu bölücüye karşı durmak suç oldu, hainlere yumruk vurmak suç oldu, şu kör döğüşünün, şaşkın gidişin, "sonu nere?" diye sormak suç oldu. ağuludur bataklığın çiçeği, öldürür tarlayı ayrık saçağı, kalbimize sokmak için bıçağı, uzanan elleri kırmak suç oldu. gayrı kuma soktuk biz de başları, örnek oldu bize devekuşları, tersinedir devrimizin işleri, gerçekleri "gerçek" görmek suç oldu... murat çetin
    9. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güle dönmez mi? bağrı türklük ile tutuşan, yanarak o oddan küle dönmez mi? türklüğe hizmetin zevkini tadan, onun yollarında kula dönmez mi? bu cücelik bize yakışıyor mu? yağılar alayla bakışıyor mu? gözyaşı durmadan akışıyor mu? bu yaşlar giderek sele dönmez mi? nerde hakanları tuğu, feneri? çürüdü mü türk'ün ulu çınarı? hani gönüllerin ülkü pınarı? ülküsüz gönüller çöle dönmez mi? bağımsız dönmüş de bir kızıl çöle, çeker bülbülümüz yıllardır çile, birleşsek el ele, gönül göüle, ören illerimiz güle dönmez mi? murat çetin
    10. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "yolların sonu" bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. bir kemiğin ardında saatlerce yol giden itler bile gülecek kimsesizliğimize gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların... ordularla yenilmez bir gayız var kanımda. dün benimle birlikte gülen tanıdıkların yalnız bir hatırsı kaldı artık yanımda. yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz; çünkü bu yol kutludur, gider tanrı dağına. halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin değişilir topuda bir sokak kaltağına. ister düşün... kendini ister hayale kaptır... uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların. bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır sevimli bir hayale açılırken kolların. ey doğunun anlımı serinleten rüzgarı! ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay! arzularım bir oktur, aşar ulu dağları. düştüğü yer uzakta “dilek” adlı bir saray. o sarayda bulunca tanrılaşan erleri artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek. hepsi sussa da “kür şad” uzatarak elini; “hoş geldin oğlum atsiz, kutlu olsun! ” diyecek. 1932 -hüseyin nihal atsız
    11. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "kürşad'ın sofrasında" atsızlığı nam eden yiğitlerim atlansın; kor taşıyan avuçlar,pas çözsün,pusatlansın! yıkılsın ergenekon; yurtlarım azatlansın! hainlere kargışlı,kahpe acun dar olsun! “vaktiyle bir atsız varmış”; var olsun! ayzıt yarenlik etsin,kurt doğursun almıla, demir yığan,vade az,koşsun atam irkıl’a, kara ozan söyleye,gök çöke yer yıkıla, bay kılınsın budunum,kalanı bizar olsun! “vaktiyle bir atsız varmış”; var olsun! sançar bas kahkahayı,çınlat tanrı dağı’ndan, kara kağan gafleti,az bu gaflet çağından, “kurtkaya elini çöz”,çık sürgün otağından, “kanlı sınır boyları yağıya mezar olsun” “vaktiyle bir atsız varmış”; var olsun! deli kurt çakır alsın, gökçen’i terkisine, açığma-kün kul olsun, burkay’ın kargısına, i-çing katun delirsin, kürşad’ın korkusuna “hayat çelik kollarla atılan bir zar olsun”, “vaktiyle bir atsız varmış”, var olsun! geçmesin geri gelen o mektubun yarası, selim pusat sorgusu,bir mektebin sırası, yurt olmaya yetmesin iki kutbun arası, atam’a süngülerim, kılıçlarım yar olsun, “vaktiyle bir atsız varmış”, var olsun! bozkurtlar diriliyor,ey kutlu atam atsız, yolların başıdır bu; onun için pusatsız, bir işimiz hep yarım! yapılmıyor kürşat'sız! ve katında ona da kırk ayrı selam olsun, 'vaktiyle bir atsız varmış', var olsun! anılmadan yaşarsın ve bilmeden acımı, belirsiz mezarlarda bir “tabutluk” geçimi, -ki bugünün erleri, iyi görsün öcümü, böyle düzen, böyle çağ, böyle devran kahrolsun, “vaktiyle bir atsız varmış”, var olsun! ordularla yenilmez bir gayız var kanında, bizim gönlümüzdesin, kürşad'ın sofrasında, dilek adlı sarayın, artık tanrı dağı'nda. kutlu atam durağın, en kutlu diyar olsun, vaktiyle bir atsız varmış; var olsun. sen ömründe bir kere,bir kere sevinirken, tanrı yolu uzaktır! biz sıkı giyinirken, ve demirdağ bir daha,bir daha delinirken, yastığımız mezar taşı,yorganımız kar olsun, “vaktiyle bir atsız varmış”, var olsun! 10.12.2008 -caner kara
    12. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gerilir zorlu bir yay oku fırlatmak için; gece gökte doğar ay yükselip batmak için. mecnun inler, kanını leyla’ya katmak için. cilve yapar sevgili gönül kanatmak için. şair neden gam çeker? şiir yaratmak için. dağda niçin bağırılır? feleğe çatmak için. açılır tatlı güller arılar tatmak için. tanrı kızlar yaratmış erlere satmak için. insan büyür beşikte mezarda yatmak için. ve kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için... 1931 hüseyin nihal atsız
    13. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (işaf) (şehit tayyareci kurmay yüzbaşı kami’nin büyük hatırasına) "kahramanların ölümü" gerilir zorlu bir yay oku fırlatmak için; gece gökte doğar ay yükselip batmak için. mecnun inler, kanını leyla’ya katmak için. cilve yapar sevgili gönül kanatmak için. şair neden gam çeker? şiir yaratmak için. dağda niçin bağırılır? feleğe çatmak için. açılır tatlı güller arılar tatmak için. tanrı kızlar yaratmış erlere satmak için. insan büyür beşikte mezarda yatmak için. ve........................... kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için... 1931 -hüseyin nihal atsız
    14. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "mutlak seveceksin" sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş, bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın... anlatması imkansız olan öyle bir an ki, hülyadaki ses varlığının gayesi sanki... bak emrediyor:daldığın alemden uyan ki, mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın... kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder... cismin sana yetmez mi? çabuk kalbini sök,ver! yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer! mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin... yazmış kaderin:aşkıma ömrünce esirsin! aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin. mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... -hüseyin nihal atsız
      0bunu güzel bestelemişler 👍🏼 - kasimpasadanapaciselim 26.11.2017 23:55:12 |#3591197
    15. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "kahramanlik" kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir. ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir; kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir. sızlasa da gönüller düşenlerin yasından koşar adım gitmeli onların arkasından. kahramanlık; içerek acı ölüm tasından ileriye atılmak ve sonra dönmemektir. yırtıcılar az yaşar... uzun sürmez doğanlık... her ışığın ardında gizlidir bir karanlık. adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık; göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir. kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir. bunun için ölüme bir atılış gerekir. atıldıktan sonra bir daha dönmemektir... -hüseyin nihal atsız
      0yav ben yazacaktım bunu... - yetmedi ruzgarim karabulutlari dagitmaya 11.01.2017 18:54:47 |#2936696
      0gönlün olacaksa ben sileyim sen yaz kardeşim. - dictionary commander in chief 11.01.2017 19:22:54 |#2905276
    16. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      koşma gönül dertli dertli ağlar, coşkun sular gibi çağlar; solup gider hanlar, bağlar türklük için ölmeyince... çaylar, dereler hep kurur; düşman kalbe hançer vurur, çoluk çocuk ağlar durur türkün yüzü gülmeyince. delik deşik olmuş sine; büyük küçük söğer dine ana, baba, dede, nine sızlar, kür şad gelmeyince... tanrıdağlım dağlar aşar; birgün güler, birgün şaşar. ölmezse de dertli yaşar o günleri görmeyince... tanrıdağlı turan
    17. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kardeş kahraman macarlar akıttılar yine kara toprak üstüne kahraman macarlar şanlı turan kanını! yazdılar yeniden tarihe en şerefli, yiğitlik destanını! yurt için ölümdür, en güzeli ölümün, ölümler yaşatır bir ırkın vahtanını. arpad’ın milleti elbet öldürülemez, verse de bin canını! bataklık milleti moskof sürülerine! gösterdi macarlar turanlılık şanını! binlerce öldüler… ölmek yenilmek değil, yüceltmektir şanını! hüseyin nihal atsız
    18. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ziya gökalp-lisan
    19. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! ölsek de sevinin, eve dönsek de! sanma bu tekerlek kalır tümsekte! yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! nfk
    20. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      turan nabızlarımda vuran duygular ki tarihin birer derin sesidir, ben sahifelerde değil güzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın bütün zaferlerini kalbimin tanininde nabızlarımda okur, anlar, eylerim tebcil. sahifelerde değil, çünkü atilla, cengiz zaferle ırkımın tetviç eden bu nasiyeler, o tozlu çerçevelerde, o iftira amiz muhit içinde görünmekte kirli, şermende; fakat şerefle numayan sezar ve iskender! nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem kalan oğuz han'ı kalbim tanır tamamiyle damarlarımda yaşar şan-ü ihtişamiyle oğuz han, işte budur gönlümü eden mülhem: vatan ne türkiyedir türklere, ne türkistan vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: turan ziya gökalp
    21. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özlenen çağlar bil; özlenen çağlarda şafaklar yolumuzdu ceddimize kükreyen bozkurtlar kılavuzdu!... en deli fırtınalar gelirdi peşimizden her ok bir zafer için çıkar tirkeşimizden. bitmeyen bu koşuda al atlar köpürürdü, yağı güçlü olmazsa başı duman bürürdü. eskisinden daha hür neşeliydi denizler, kaç asır hükmetmiştik bu kıtalara bizler! bitmeyen zaferlerin türküsüyle uyurduk, altay'dan bu gür sesi dört kıtaya duyurduk! en muhteşem destanlar okunur izimizden, kavuşmazdı emin ol şimşekler peşimizden. şimşek çakan şu nallar baş eğdirdi dağlara, tanrımla hükmeyledim baş eğmeyen çağlara! asırlardır o çağlar yüreklerde özlenir kıtalarda ceddimin fetihleri gözlenir. refet körüklü
    22. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      haykırmak istiyorum haykırmak istiyorum zulmün temsilcisine, insanlık celladına, vahşetin elçisine. yaralanmış bir bozkurt vampire esir olmuş, duymamış soydaşları ümitleri kaybolmuş... senin asil kanını damarında taşıyan esaret altındaki, inleyen yiğit insan; bay songurlar, bozbeyler, çengiz, gökçe ve tuman yüce bir türk tarihi ucu arşa dayanan. esir kardeşlerimiz haykırıyor asya'dan, semerkant, cent, buhara, ötüken ve horasan... görüyorum göklerde türkün yüce kurdunu, öğütlüyor diyor ki: "kurtlar esir yurdunu" biz yaslı türkler için değildir turan uzak, görünüyor göklerde bulutlar üstünde bak! türk milleti birleşip olacaktır bir bütün, bu pek yüce emeller gerçekeleşecek bir gün. türkün son hür direği anadolu ülkesi... bu kutsal davamızda yükselecek gür sesi. bu dünyada tek arzum ayrılmasın bu budun, tanrı türkü yaşatsın, tanrı türkü korusun. erdal karaca
    23. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o devlet kuracağız sözümüzle, sazımızla, er kişimiz, kızımızla, şuradaki sızımızla o ocağa varacağız, o devleti kuracağız... kazak getirecek kımız, çamçağı oyacak kırgız, bir yaz günü veya bir güz, o ocağa varacağız, o devleti kuracağız... başkurt, türkmen yakut; çuvaş, işlenecek yavaş yavaş... bir yüzükte olacak taş, o ocağa varacağız, o devleti kuracağız... süt kardeşim, kan kardeşim, bir kök, bir vatan kardeşim, türk-macar, hun-fin kardeşim, o ocağa varacağız, o devleti kuracağız... kutsal ateş tutuşunca, yürekte sabır taşınca, tanrıkut mete yaşınca o ocağa varacağız, o devleti kuracağız... tanrıdağ'dan doğan ay'la, oğuz'un gerdiği yay'la, gök tanrı saltanatıyla, o ocağa varacağız, o devleti kuracağız... mustafa kayabek.
    24. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      atatürk yoktu düşman çoktu atatürk geldi düşmanı yendi bu güzel yurdu bizlere verdi (bkz: 0-6 yaş arası)
    25. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne gerek var manalı sözleri kopyala yapıştır yapmaya. "ben türk'üm" de sadece.şiir gibi geliyor zaten insana
    26. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bırak birileri kızılcık şerbeti koysun ihtilal tasına, birileri el pençe divan dursun çakalların yasasına, aydınlık’ın karanlığında zohar’un kahpe tiranlığında bırak birileri siyon’a piyon olsun sarılsın sahte musa’ların asasına.. kurtlukta töre gökbayrak altında kırk erle toplanmaktır, bir kürşad’ın narasıyla zulmün sarayını basmaktır, biz böyle öğrendik atalarımızdan ihtilali, göğün yanan kızıl meşalesi bildik kızılelmayı, varmaktır gayemiz düşünmedik koparıp almayı, ihanet bildik sevdamıza kara çalmayı, kara çalanlarla kol kola olmayı… ve sen, hazar kıyılarından koşarken, kızılelması koparılıp alınan çocuk, şimdi bu meydandasın ya bizlerle, bu kez yolumuz bulmak olsun maverayı, ve asmak burcuna büyük kızıl elmayı! “
    27. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cihangir milletsin, küçülemezsin... kırılırsın, ama bükülemezsin... ey türk! yeter artık, benliğine dön, özünden koparsan, hiç gülemezsin... refet körüklü
    28. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sakarya şehitleri ey sakarya, şanlı ırmak! coşkun sular, kızıl güller sana kefen pembe şafak, şehitleri bize söyler. hep solarız senden uzak, ey sakarya! şanlı ırmak! ey sakarya, şanlı ırmak! kevser gibi, çağlayıp ak... ey kırlangıç! uçar isen şehitlere selam benden... de ki: düşman yurttan ırak, ey sakarya, şanlı ırmak... izzet ulvi
    29. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      soralım sarmış da ufkumu sahte şöhretler, olmuşlar gerçeğin üstüne perde... uluşur çakallar, tilkiler, itler, türk'e yol gösteren bozkurt'lar nerde? en bayağı duyguların yazarı, çeker üzerine takdir nazarı; gerçek şair, gerçek kalem, söz eri tanınmaz ki sözü geçsin bir yerde... ırkıma ruh vermek için didinen, kimin haberi var milli şair'den? nasibi var mı hiç "oğuzname"den? soralım "aydın"ım diyen bir ferde... murat çetin
    30. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dumlupınar'da sabah vatandan göklere yükselen ahı, yıllarca ufuklar topladı, durdu... fecirle uyanan bir yaz sabahı, intikam sesiyle yer, gök kudurdu... bir coşkun vaveylâ koptu derinden, dağlarda akisler yer yer dolaştı... ordumuz fecirde, süngülerinden laleler yakarak dağları aştı... o sabah düşmanın ihtizârıydı, bu vatan, mukadder bir mezardı... aştı türk'ün namı şimdi cihandan, gazâ yollarında döktüğü kandan... bugün, dünden fazla, ey dumlupınar, hatıran başımda bir mahşer gibi... cihanlar yâdını hürmetle anar, er meydanlarının sensin sahibi... ismail safa
    31. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güzel aydın aydın türk'ün anayurdu, vermez onu altınordu... düşman izmir'e girerken bütün millet ağlıyordu... aydın, aydın, güzel aydın, ah bir kere kurtulaydın! doğma güneş, yasımız var! git haber ver diyar, diyar: türk'ün kolları bağlandı, izmir'i ondan aldılar... aydın, aydın, güzel aydın, ah bir kere kurtulaydın! karalar mı giydi bu yaz, yeşil duvaklı bağların? her bir kuşa mesken olmaz kartal yuvası dağların... aydın, aydın, güzel aydın, keşke yanıp yıkılaydın... yaşadıkça türk evladı, değişir mi aydın adı? alem cünun mu getirdi? yoksa tarih mi bunadı? aydın, aydın, güzel aydın, keşke yanıp yıkılaydın... samih rıfat *yunan işgalinde yazılmış bir şiirdir.
    32. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hakikat nerede? gafil, hangi üç asır, hangi asır, tuna ezelden türk diyarıdır. bilinen tarih söylememiş bunu, kalkıyor örtüler, örtülen doğacak, dinleyin sesini doğan tarihin, aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak. yaşanan tarihi gömüp doğru tarihe gidin. asya'nın ortasında oğuz oğulları, avrupa'nın alpler'inde oğuz torunları, doğudan çıkan biz, batıda yine biz; nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz. hep insanlar kendini bilseler, bilinir o zaman ki hep biriz. türk sadece bir milletin adı değil türk bütün adamların birliğidir. ey birbirine diş bileyen yığınlar! ey yığın yığın insan gafletleri! yırtılsın gökteki gafletten perde, hakikat nerede? mustafa kemal atatürk
    33. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      vurdu, vuruyor, vuracak milletim bu yolda birlik etti, ediyor, edecek. nice canlar turan için, gitti, gidiyor, gidecek. türklüğe inanmayanlar, doğru söze kanmayanlar, moskof'a bel bağlayanlar, çıktı, çıkıyor, çıkacak. bakın hele şu zillete, kızıl boyalı illete, bu vatanı, birkaç ite, sattı, satıyor, satacak. mutluluğu onda buldum, burası benim öz yurdum. allahsızlara bozkurt'um, vurdu, vuruyor, vuracak... mustafa türker
    34. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dilek yolunda ölmek türklere olmaz tasa, türk’e boyun eğdirir yalnız türeyle yasa; yedi ordu birleşip kaşımızda parlasa onu kanla söndürür parçalarız, yeneriz. biz turfanı yarattık uyku uyurken batı nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı. sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı: türk gücü bir yıldırım, türk bilgisi bir deniz. delinse yer, çökse gök,yansa, kül olsa dört yan, yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan. yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan, ölümlerle eğlenen tunç yürekli türkleriz... -hüseyin nihal atsız- türklerin türküsü
    35. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gürbüz tam bir canavar tüm sınıf ondan korkar kapıda görünür görünmez saklanır kekstralar nazlı okul birincisi kekstra tek eğlencesi kekstrasını tam yerken gürbüz yanına geldi nazlı kafayı kullandı kekstrayı ters çevirdi jölesi altta kalınca gürbüz onu kek sandı gürbüz gittiği anda kek yine kekstra oldu nazlı jölenin kremanın tadına yine doydu aaa kek değil kekstra
      2pü aq. ben de sevinmiştim ben uplamadan yazan biri oldu diye. hakkındır artılıyorum. - a shih na 01.02.2017 19:06:54 |#3057727
      1önemli olan uplamak. bu tarz içerikleri destekliyorum - tost yap da yiyek 01.02.2017 23:58:10 |#2934177
    36. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ötüken ülkesi kültigin kitabesi'nden: o yerlere gidersen türk halkı öleceksin. ötüken topraklarında oturup kervanlar gönderirsen hiç sıkıntın olmaz. ötüken (ormanlı) dağları'nda oturursan ebedi yurt tutup oturacaksın. türk gençleri yalvardılar hakana: "boru çaldır, ruhlarımız uyana... cenk edelim, yayılalım cihana; yayılmaktır türk soyunun turası*! böyle diyor oğuz han'ın yasası!" hakan dedi: "anayurttan bıkılmaz, boş konulup eve düşman tıkılmaz, yabancılar çıkarılır, çıkılmaz; "toplanınız: vatanınız burası! böyle diyor oğuz han'ın yasası!" önce yaddan** temizlensin yurdumuz. yuvasında yalnız kalsın kurdumuz; bir gün gelir, yine arar ordumuz, atalardan kalma büyük mirası. böyle diyor oğuz han'ın yasası! şimdi dışı değil, içi almalı, her yerine demir kökler salmalı. türk, ötüken ocasında kalmalı. bugün ona yeter bu "gök yaylası", böyle diyor oğuz han'ın yasası! ekin eksin, yerden altın toplasın, sanat yapsın, esrarını anlasın, tacir olup garpa kervan yollasın! yurt şenletmek olsun yeni sevdası; böyle diyor oğuz han'ın yasası!" hakan sustu... türk gençliği yürüdü, arkasından tezgahları sürüdü; her tarafı ,iş ordusu bürüdü! buymuş meğer türk'ün kızılelması! böyle demiş oğuz han'ın yasası! *:tuğrası **:yabancıdan ziya gökalp'e ait olan bu şiir, ilk önce, 30 nisan 1914 tarihinde "türk sözü" mecmuasında yayımlanmıştır. aynı şiir daha sonra 4 mayıs 1914 tarihinde tanin gazetesinin "sahife-i mübahat" sütununda tekrar yayımlanmıştır. ayrıca, ziya gökalp, en baştaki "kül tigin abidesi'nden" kısmının necip asım'ın çevirisi olanını almıştır. ben kendi zihnimi bulandırmamak için, kalemine daha alışık olduğum erhan aydın'ın çevirisi olanını yazdım. fakat yine de necip asım'ın çevirisini de yazıyorum aşağıya. saygılar. "ey türk milleti! eğer oraya gidersen öleceksin! ötüken toprağında oturup kervanlar, kafileler gönderirsin. ötüken ormanında kalır isen, orada ne zenginlik ve ihtişam ve ne de türlü türlü kederler ve elemler yoktur. ebedi bir hükümeti burada muhafaza edeceksin." hazır farklı çevirileri yazmışken ayıp olmasın diye muharrem ergin'in çevirisini de yazayım bari: "o yerlere gidersen, türk milleti öleceksin! ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiçbir sıkıntın yoktur. ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın."
    37. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çağrı yeni bir güçle çıktık yağılarla uğraşa, kurt soylular gelsinler bakılmayacak yaşa. hak yoktur, vazife var yol uçurum, geçit dar... gitme dese bile yâr iltifat yok barışa. yoksulluk atılmalı, pusatlar çatılmalı, türk adı yazılmalı her kafaya, her taşa kenetlenmiş dişlerle, gök bayraklı düşlerle, hep baturca işlerle atılmalı savaşa kahpe gelmez alnaçtan tırmanarak yamaçtan varacağız yavaştan bütün türkler alaş'a.
    38. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşayan türkçülere bilmeyen de bilsin ki sevdamızın adını, şaşırmasın hiç kimse sevmekten maksadını, kaçırmasınlar sonra ağzımızın tadını, dünyada tek Türk varsa bize de Türkçülük var, biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! her davadan kutludur, Turan denilen dava, zırıltı dinlemeyiz, boş ağızdan bedava, herkes taraf olurken uydurduğu bir safa, bizim tarafımız da dünyadaki Türk kadar, biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! ne aklımız eriyor mollaların diline, ne de yoldaş oluruz papazların yoluna, karışmayız kimsenin imanına dinine, çabuk değer biçeriz, uruğa kana bakar, biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! bu milletin tertemiz, ak alnı ak yüzüyüz, ne başıbozuk yığın, ne koyun sürüsüyüz, ne siyaset köçeği, ne seçim dansözüyüz, vatan gibi kutsaldır, bizim için namus ar, biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! yaşlı millete yaşıt, fakat genç bir nesiliz, ne yiğit öldürürüz ne de hakkını yeriz, adama adam deriz, adamcı da değiliz, dalkavuklar herkese kutlu sıfatlar takar, biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! midemiz kabul etmez, yabanın ekmeğini, ne el düdüğü çaldık, ne tuttuk tokmağını, arap’ın dili vermez, bize Türk uçmağını, dilimiz Türkçe söyler, kalbimiz Türkçe atar, biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! derdiyle dertlenirken bütün esir yurtların, devasını söyleriz, usandıran dertlerin, isyanıdır öfkemiz, isyanı bozkurtların! bu öfke çin seddi’ni, demir perde’yi yırtar! biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! adaletse temeli, dil uzatmayız mülke, milletten kutsal değil; ne bir rejim ne ülke! ayrı vatan olamaz, özü sözü bir Türk’e, meydanda yoksa düşman, bir saray basan çıkar! biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! karnımız doydu artık, anayurttan göçlere, bükecek boynumuz yok ne iç ne dış güçlere, ne de kardeş diyoruz, o vatansız piçlere! kardeşlik yalanını, kürdün kardeşi atar! biz Türklüğün yârıyız, Türkçülük de bize yâr! elbette alınacak geç olmadan önlemi, iş işten geçerse yok yiğitliğin anlamı, on mu yüz mü düşmanım, milyonla mı binle mi? tayma’yı niye sevsin; cinsi oynak olanlar? biz Türklüğün yârıyız; Türkçülük de bize yâr! caner kara kendi sesinden dinlemek için
    39. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, ....... (bkz: arif nihat asya - bayrak)
    40. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      demokratik düzeni türkçü gençlik yıkacak aklından geçenleri, bir an durdurup dinle! fikrini çelenleri, bir az susturup dinle! sırtını geri yasla, şöyle oturup dinle! olmaz olmaz dediğin, oluruna varacak, demokratik düzeni türkçü gençlik yıkacak. çöreklenmiş yılan o, bu dünyanın üstüne, bulmuşken koyunları, girmiş kuzu postuna, uyutur mışıl mışıl, hep "dandini dastana" her gafletin sonu var; elbet şafak atacak, demokratik düzeni türkçü gençlik yıkacak. camiden oy topladı vatikan'ın piçleri, kilisede papazla açtılar oruçları, kötü yola düşerken memleketin açları, orospunun vergisi, imam doyurmayacak! demokratik düzeni türkçü gençlik yıkacak. hiç mi ayrımı olmaz, hiç mi akın karayla? sınırda nöbet beleş, sılada su parayla, devletse, askerini göndermesin yarayla, ve yahut eşek gibi hesabını soracak! demokratik düzeni türkçü gençlik yıkacak. vesikayla, yasayla kadın satan düzen bu, cami inşaatına fuhuş katan düzen bu, kerhane kapısında nöbet tutan düzen bu, savrulursa savrulsun, kafa, kol, kelle, bacak, demokratik düzeni türkçü gençlik yıkacak. can biçiyor arkadaş, ne biçim şey ektiyse, bir ormanı yandı bil, bir tek fidan diktiyse, karabasan misali artık nasık çöktüyse, eti geçti kemiğe dayandı artık bıçak, demokratik düzeni türkçü gençlik yıkacak. bilmem ki kaç yaradır, memlekete açtığı, zıkkım olsun hepsinin, zemzem diye içtiği, kendine zulüm eden, yine kendi seçtiği, inekler ne zaman ki sağılmaktan bıkacak, demokratik düzeni türkçü gençlik yıkacak. bozkurtların dağları saracağı gün o gün, kür şad'ın bizden haber soracağı gün o gün, tayma'nın da huzura varacağı gün o gün, o gün baht karaysa da alnımız ak olacak, ve demokrat düzeni türkçü gençlik yıkacak!   caner kara
    41. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      akdeniz'e doğru eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti, zaferle kalbimize yazdık cumhuriyeti... sakarya'dan su içen o çelik süngülerle, yuvaları dağılmış yılmaz bir avuç erle, "hedef akdeniz, asker" diyen parmağa koştuk zafer bahçelerinden gül koparmağa koştuk... yol gösterdi göklerden bize binerce yıldız, kıpkızıl ufuklardan taştı al bayrağımız! koştuk arslanlar gibi kükreyip dağdan dağa, canavarlar dişinden vatanı kurtamağa... hürriyete susamış yanık bağrımız kanlı, vahşetlerle dikilmiş gözlerimiz dumanlı, çılgınca atılarak şanlı dumlupınar'a, süngümüzden şan verdik coşkun yıldırımları... sakarya'dan su içen o çelik süngülerle, yuvaları dağılmış bir avuç erle, eğilmiş başımıza taç yaptık hürriyeti, zaferle kalbimize yazdık cumhuriyeti... ömer bedrettin uşaklı
    42. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dar gelsin dünya alem, Türk'e kefen biçene. Aslını inkar edip, Türk'lüğünden geçene.
    43. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bütün türk gençliğine" i yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset. sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın. sen bir insan değilsin; ne kemiksin ne de et; tunçtan bir heykel gibi ebedi kalmalısın. iztırap çek inleme... ses çıkarmadan aşın. bir damlacık aksa da bir acizdir göz yaşın; yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın, tek başına dileğe doğru at salmalısın. ezilmekten çekinme ... gerilemekten sakın! iradenle olmalı bütün uzaklar yakın, dolu dizgin yaparken ülküne doğru akın, ateşe atılmalı, denize dalmalısın. ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan! bir kere düşün nedir seni dünyada tutan? mefkuresinden başka her varlığı unutan, kahramanlar gibi sen ebedi kalmalısın... ii sen ne elde ve dilde gezen billur bir sağrak, ne de sıska bir göğse takılan bir çiçeksin; seninde bu dünyada nasibin var savaşmak!... kayalarla güreşip dağlarda öleceksin. yoldaşlık ederekten gökte güneşle, ayla, aşarsın tepe, ırmak; yürürsün ova ,yayla... hayata ne biçimde geldinse bir borayla daha sert bir kasırga içinde biteceksin. kizil elma uğruna kılıç çekince kından, bahtiyarlık denen şey artık geçmez yakından. mesut olup gülmeyi sök, çıkar hatırından. belki öldükten sonra bir parça güleceksin. yüz paralık kurşunla gider “hayat” dediğin; “ tanrı yolu” uzaktır; erken kalk sıkı giyin. yazık, bütün ömrünce o kadar özlediğin güzel kızıl elma’na varmadan öleceksin. iii belki bir gün çöllerde kaybedersin eşini, belki bir gün ağlarsın kaçtı diye karına. işıksız kulübende boranın esişini dinleyerek çıkarsın bir ümitsiz yarına. gün olur ki mertliğin uğrar kahpe bir hınca; namert bir el arkandan seni vurur kadınca; bir gün sabrın tükenir... silahını kapınca haykırarak çıkarsın yurdunun dağlarına... hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar, senin büyük derdinden başkaları ne anlar? vicdanını “paris”e, “moskova”ya satanlar, küfür diye bakarlar senin dualarına. hey arkadaş!.. bu yolda bende coşkun bir selim, beraberiz seninle, işte elinde elim. seninle bu hayatın gel beraber gülelim, ölümüne , gamına, tipisine, karına... iv atandan kalmış olan kılıcı iyi bile, onu bütün gücünle vuracaksın çağında. savaş... bunu tadını ey türk sen bulamazsın, ne sevgili yanında, ne baba ocağında... savaşmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara, kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara... kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, ara “çanakkale” ufkunda, “sakarya” toprağında. siyasette muhabbet... hepsi yalan, palavra... doğru sözü “kül tegin” kitabesinde ara... lenin’den bahsederse karşında bir maskara, bir tebessüm belirsin sadece dudağında. yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar! döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar... sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar? ruhlarımız buluşur elbet “tanrıdağı”nda... v mukadderat isterse seni yoldan çevirsin , sen hele bu yollarda yıpranarak aşın da, varsın bütün ömrünce bir an nasip olmasın, yorgunluğu gidermek serin bir su başında. bir gülüşten ne çıkar, ne çıkar ağlamaktan? kullar kancıklık eder, bela bulursun hak’tan. gün olur ki bir yudum su ararsın bataktan, gün olur ki bir tutam tuz bulunmaz aşında. bir çığ gibi yürürsün bir lahza durmaksızın, bir ilahi kaynaktan geliyor çünkü hızın. duyguların ölmüştür... tapınılan bir kızın, bir füsun bulamazsın gözlerinde, kaşında. iztırabı kanına kat da göz kırpmadan iç! varsın gülsün ardından, ne çıkar, bir iki piç... bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç, bir şeyin olmayacak hatta mezar taşında.... atsız.
    44. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu şiir turfan kazılarında bulunmuş bir şiirdir ve başlığı yoktur. başlık yerine soğd diliyle vam vagı-nung baş yazmaktadır. günümüz türkçesiyle tan tanrısı ilahisi anlamına gelir. şiirin devamı ise gök-türk alfabesi ile yazılmıştır. tang tengri kelti tang tengri özi kelti tan tengri kelti tang tengri özi kelti turunglar kamag begler kadaşlar tang tengrig ögelim körügme kün tengri siz bizni küzeding körügme ay tengri siz bizni kurtgarıng tang tengri yıdlıg yıparlıg yaruklug yaşuklug tang tengri tang tengri tang tengri yıdlıg yıparlıg yarukluk yaşuklug tang tengri tang tengri tang tengri kelti tang tengri özi kelti tang tengri kelti tang tengri özi kelti günümüz türkçesiyle: tan tanrı geldi tan tanrı kendisi geldi tan tanrı geldi tan tanrı kendisi geldi kalkınız, bütün beyler, kardeşler tan tanrıyı övelim gören güneş tanrı siz bizi gözetin görünen ay tanrı siz bizi kurtarın tan tanrı güzel kokulu, mis kokulu pırıltılı, ışıltılı tan tanrı tan tanrı tan tanrı güzel kokulu, mis kokulu pırıltılı, ışıltılı tan tanrı tan tanrı
    45. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ---varsağı--- erlik günü geldiğinde yigitlere şan görünür. yığın yığın harcanmaya nice yüz bin can görünür. kopunca bir büyük savaş er tez gider, korkak yavaş. yüreksize akçayla aş, erlere meydan görünür. bir gün olur yılda, ayda birleşiriz hep altay’da. güz ayında, kurultayda başı börklü han görünür. atsız der ki: ne var canda? yatarız taze çimende. rus’un adı her geçende gözlerime kan görünür. ---yakarış i--- anlamayız hayatı felsefeyle, ilimle; hayat çelik ellerle atılan zar olmalı. rahat yatakta ölmek acep olmaz mı çile? kanlı sınır boyları bize mezar olmalı. aşık nasıl bulursa iç açan bir serin su sevdiği bir güzelin som yalaz dudağında, sönecektir bizim de gönlümüzün tamusu tanrıların gezdiği yüce tanrı dağında. tanrı dağı! tanrılar, tanrılaşanlar dağı! orda on üç asırdır bizi bir gözleyen var. savaş türküleriyle aylı kızıl bayrağı, kefensiz ölülerin ruhunu özleyen var. ulu tanrı! kür şad’ın yenilmeyen ruhunu yüce tanrı dağında biraz daha barındır! geleceğiz yakında! yarın bütün oralar demir bileklerdeki çelik kılıçlarındır. tasa mıdır yakarsa bir kurşun kalbimizi? ne çıkar süngülerle delinirse bağrımız? bu kurşunlar, süngüler öldüremezler bizi, belki diner onlarla ezeli kalp ağrımız. gözümüzde bir hasret parlayarak düşünce, toprak ana elbette bize açar kolunu. onun kadar düşünmez bizi hiçbir düşünce, kendi koynunda saklar can veren her oğlunu. yurt ve şeref uğrunda sen seril de toprağa varsın hiçbir dudakta anılmasın er adın! kan sızarak göğsünden huzuruna varınca iztırabı dinecek belki o gün kür şad’ın. gam mı ceylan gözlüler bizlere yar olmasa? yeter ki kılıçlarla süngüler yar olmalı, rahat yatakta ölmek sanki değil mi tasa? savaş ve er meydanı bize mezar olmalı. ---yakarış ii--- bir gün olur, elbette eski beğler dirilir; yine kılıç kuşanır tarihteki paşalar. yine şanlar alınıp nice canlar verilir, yiğit akınımızdan yine dünya şaşalar. “türk tarihi” denen kahramanlık şiirini yeniden yazmak için harcayacağın kandır. mısraların içinde en güzel ve derini batıda “niğbolu””, doğuda “çaldıran”dır. yine batılıların üçüncü kosova’da topraklara sereriz, bir değil, birkaçını. çekilince kılıçlar yeniden haçova’da param parça ederiz cermenliğin haçını. yine ufka açılır şanlı korsanlarımız, bir türk gölü yaparlar akdeniz’in içini. acı acı gülerek bu gün susanlarımız. yarın rezil ederler romalı’nın piçini. genç fatih’in ordusu yine tekbir alınca söndürürüz kafirin meryem ana mumunu. haritadan sileriz tuna’ya at salınca ulah’ını, sırb’ını, bulgar’ını, rum’unu. gövdesini elbette döndürürüz kalbura bir geçerse moskof’un elimize yakası. çanakkale önünde yine kopar bir bora süngümüzle bozulur i̇ngiliz’in cakası... yiğit harbiyeliler! öğrenin dersinizi: kahraman göz kırpmadan düşmana saldırandır. vazifeniz: kanije, silistire, pilevne, niğbolu, kosova, malazgirt, çaldıran’dır. yarın yavuz dirilip bize buyruk verince kızgın kum çöllerini yeni baştan aşarız. kanlarımız sebildir; akıtarak hepsini belirsiz mezarlarda anılmadan yaşarız...
    46. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      turan nabızlarımda vuran duygular ki tarihin birer derin sesidir, ben sahifelerde değil güzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın bütün zaferlerini kalbimin tanininde nabızlarımda okur, anlar, eylerim tebcil. sahifelerde değil, çünkü atilla, cengiz zaferle ırkımın tetviç eden bu nasiyeler, o tozlu çerçevelerde, o iftira amiz muhit içinde görünmekte kirli, şermende; fakat şerefle numayan sezar ve i̇skender! nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem kalan oğuz han'ı kalbim tanır tamamiyle damarlarımda yaşar şan-ü ihtişamiyle oğuz han, işte budur gönlümü eden mülhem: vatan ne türkiyedir türklere, ne türkistan vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: turan ziya gökalp
    47. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu şarkının sözleri link Geri dönsün ulu günler Hun'un Allah ömrünü ver Bölüneni kurtlar yiyor Birleşiniz,birleşin sizler! Ömür de tez gelip geçer Hayaller de tez gelip geçer İyi kullan elinde duranı Olmasın için zaman ahir Kime gerek yetim başın? Yurdun için doğurulansın. Turan oğlu gevşemesin, Turan tuğu yere yığılmasın. Geri dönsün ulu günler Hun'un Allah ömrünü ver Bölüneni kurtlar yiyor Birleşiniz,birleşin sizler! Kimler seni zapt edebilir? Er İdilin dölleri Yeniden doğar Alp yiğit Yeniden coşar Türk kanı Türk kanı kabaranda Karanlık kalmaz bu alemde Günün gözü ışıldayıp Nur saçar tüm insanlığa Türk kanı kaynayanda Karanlık kalmaz etrafta Bütün dünya durup silkinir Günün gözü ışıyanda Yurdun kanı ülkeye dönse Hiç bir yerlerde kala kalmasa Esneme! esnemen yeter Ey Turanın öz balası Görünmezse yurdun bilgesi Görünenlere yem olursun Esneme! esnemen yeter Ey Turanın öz balası Ateş ile sudan yaratılan Yüce Turan,bala Turan Kurtarın dünyayı Kara gecenin kanadından Yırtın bozup kara oyunu Köklerinden söküp atın Efendisi nerede Gökbörünün? Dostu nerede bozkırın? Fırtınalar koparan Tuğun nerede? Yellerle yarışan oğlun nerede? Duman yeniden dağılmaz mı? Turan yeniden doğmaz mı? Geri dönsün ulu günler Hun'un Allah ömrünü ver Dillerde kalan Ataların ruhları Diriliniz! Diriliniz! Önünde hala ulu günler Yine doğrulur Türklerim Bölüneni kurtlar yiyor Birleşiniz! Birleşin sizler!
      0türk kani, orjinalini dinleyin gaza gelin - mrniceguy 17.03.2017 11:49:13 |#2598928
      0bu sabah keşfettim. çok hoşuma gitti. oyun oynarken performans arttırıyor - tost yap da yiyek 17.03.2017 11:53:18 |#2600653
    48. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      muhacır destanı "1878 türk-moskof savaşında şehit düşen kahraman dedelerimin ruhlarına ithaf." doksan üç harbinde uruslar geldi, bağlar ve bahçeler virana döndü, kadınlar, çocuklar muhacır oldu nice mutlu yuva yıkıldı, söndü... ağlarken analar, yetim çocuklar ateşe verildi köyler, bucaklar, yıkıldı başlarına nice ocaklar güzel yurdum yandı, virana döndü... genç kızların ırzlarına geçtiler, vahşilikte yamyamları aştılar kundakları süngü ile deştiler, felaketler gökten yerlere indi... uruslar gelince rumlar öç aldı, ermeniler azdı, evlere daldı, kafirin süngüsü bağırlar deldi, türklere hayat yok bilinsin dendi... yomra, akçaabat düştü yollara, güzel yurtlar kaldı zalim ellere, sanki kilit vurulmuştu dillere, güzel yurda dağdan köpekler indi... vatan toprakları kafirle doldu, türk'ün göz yaşları bir pınar oldu, uruk askerinin silahı boldu, pusatsız türk oğlu yandıkça yandı... yiğit türkler hemen cenge girdiler, vuruşarak şehitliğe erdiler, tanrı huzurunda divan kurdular, şehitlik şerbetin içmeyen yandı... nuri der ki: dedem bu cenkte öldü, hak etti, şehitlik rütbesin aldı, bendeki öç ruhu dedemden kaldı, damarımda gezen çünkü o kandı... osman nuri kurt
    49. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      madem türk'sün göster ürk-sün. kül-tigin -orhun yazıtları mö24641331
    50. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ister giderim, giderim yolum tükenmez, yollar uzun, usanmaz can iste... gönülleri saran ülkü nazlıdır, erde yürek ister, büyük şan ister... kalmamış ne uruk, ne ulus, ne il; bölünmüş anayurt, parça parça il... çorak bozkırlarda açmak için gül tohumlar saçacak yücü han ister... nice yağı* susasa da kanına, yiğit olan leke sürmez şanına... kavuşabilmek'çin ülkü hanım'a, sebil gibi akıtmaya kan ister... ülküsüz erilmez hayat sırrına, ülkü gerek varmak için yarına... ülküler geçmişin zaferlerine zaferler katacak kahraman ister... murat çetin *:düşman
    /