bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkçe'ye "kırmızı pazartesi" olarak çevrilmiş olan kitap. henüz kitabı okumadan o kitabın sonunu duymak tüm kitapseverler tarafından sevilmeyen bir durumdur. insan o kitabı okumaktan soğur. biz ön sözleri bile bu durumdan kaçınmak için son söz olarak okurken, kitabın sonunu yazar daha ilk cümlesinde söylerse nasıl olur? kırmızı pazartesi'nin ilk cümlesi bize kitabın ana karakterinin öldürüleceğini haber vermektedir; "santiago nasar, onu öldürecekleri gün, psikoposun geleceği gemiyi karşılamak için sabah saat 05:30'da kalkmıştı." aslında bu bilginin kitabın heyecanını azaltması gerekirken, marquez'in anlatım tarzıyla kitabın her sayfasında heyecan daha da artıyor. evet, bir cinayet işleniyor fakat cinayetin işlenmesinden çok, tüm kasabanın bu cinayetin işleneceğini bilmesi ve yine de bu cinayetin işlenebilmesi işin ilginç tarafı. tabii kitapta anlatılan olayın gerçekten yaşanmış olması ise gerçekten şok edici. bir insanın hayatının ne kadar kolaylıkla sonlandırıldığını, insanların bu psikolojiye nasıl varabildiklerini, sıradan insanların nasıl ve ne uğruna katil olabildiklerini görmek gerçekten üzerine çok düşünmemiz gereken durumlar. özellikle kar topu oynadığı için öldürülen insanların olduğu ülkemizde.. kitap tanıtımından: "kolombiyalı büyük yazar gabriel garcía márquez’in 1981’de yayımlanan yedinci romanı kırmızı pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. hem kolombiya’da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roman. usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. romanın kahramanı santiago nasar’ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. kırmızı pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin portresini de çiziyor. böylece, sonuna dek ilgiyle okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz roman, bir toplumsal ruhçözümü niteliği de kazanmış oluyor."
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok ilginç bir kitap yorum yapsam spoiler vermiş olcam onuın için okunması gerekenler listesinde bence
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      adını okuduktan sonra yorulduğum için amin diyip bir kenara koyarım
    5. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insanların sahip olduğu vurdumduymazlığı çok iyi işleyen kitap. --- spoiler --- kitabın başından beri herkes tarafından belli olan bir cinayet kimse tarafından engellenmez. hatta öyle trajikomiktir ki cinayeti işleyecek olan vicario kardeşler bile cinayeti başkalarının durdurması için bu olayı herkese anlatmaktadır lakin kimse onları durdurmaya teşebbüs bile etmemiştir. --- spoiler --- eğer bu kitabı tek cümleyle özetlemem gerekirse bu cümle şüphesiz 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' olurdu.
    6. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yazarı: (bkz: gabriel garcia marquez ) kitabın ilk cümlesinde sonucu vermesine rağmen hala okuru kurguya bağlayan muhteşem bir yazar. onun gibi bir ikincisi olacağına inanıyorum. cinayeti ve sahneleri sürekli sağlamasını yaparak anlatmasına rağmen hiçbir uslup sorunu yaşamadan eserin hakkını veriyor. sürekli tekrara düşmesi, aynı sahneyi on beş kez anlatması romanın içinde pürüz oluşturmuyor. bu kısım üstünde çok duruyorum çünkü başka biri yapsa o kitabı okuyasım gelmez.
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      okuduğum en iyi suç ve polisiye romanı. muazzamdı. filmini izlemedim. (bkz: kırmızı pazartesi)
    8. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kitapta adama öldürüleceğinin haberinin verilmemesini öyle bir oturtmuş ki, ne zaman, nasıl haber verilmedi ya, diye sitem edecek olsam bir şekilde cevabını kendi kendime veriyorum. ayrıca gerçek bir hikayedir. yazar büyüdüğü kasabada işlenen cinayeti anlatır.
      0bak bu kitabı daha da ilginç yaptı - wownaber 05.12.2016 22:14:13 |#3003324
      0bencede - moiveyo 05.12.2016 22:26:26 |#3003992
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- sonu baştan belli bir cinayet hikayesi --- spoiler ---
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "kader bizleri görünmez kılar" "bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım."
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güzel kitaptir gabriel garcia morquez in en iyi kitaplarindan bence
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aslında cinayet üzerineymiş gibi gözükse de; önyargı, toplumsal duyarsızlık ve bir de fatalizm'i örnekleriyle anlatan, bizim toplumumuza çok da yabancı olmayan durumların özeti. güldüğüm kısmı ise; collons de déu, katalan dilinde tanrının taşakları demektir.
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- 'santiago, yavrum' diye bağırmıştı. 'neyin var? ' santiago nasar onu tanımıştı. 'beni öldürdüler wene hala...' --- spoiler ---
    14. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bizlerden daha sağlıklıydı; ama insan onun göğsünü dinleyince yüreğinin içinde fokurdayan gözyaşlarını duyabiliyordu."
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gabriel garcia marquez'in eleştirel bir kitabı. türkçe çevirisi ile 'kırmızı pazartesi.' bir toplumun korkusunu ve kayıtsızlığını yansıtan güzel bir kitap. günümüzde hala bunu yaşadığımızın farkındalığını ortaya çıkarıyor. 'santiago yavrum' diye bağırmıştı. 'neyin var?' 'beni öldürdüler, wene hala.' bana bir ön yargı verin, dünyayı yerinden oynatayım. puan: 8/10
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Delikanlı gibi ilk kahramanı öldürdük. Sonra ibnelerin peşine düştük.
    17. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      orijinal adı, işleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsü'dür ama türkçe'ye kırmızı pazartesi olarak çevrilmiştir. kitap daha ilk sayfalarında kimin, nasıl öldürüleceğini ve hatta kimler tarafından öldürüleceğini söyler. buna rağmen yazar öyle bir ustalıkla hikayeyi hem heyecanlı hem de akıcı bir şekilde sebepler, sonuçlarıyla birbirine bağlar ve anlatır ki kopamazsınız. bu açıdan çok orijinal buldum. konusu bize de hiç yabancı olmayan bir namus cinayetidir ve her ne kadar yazarın "çocukluğunda" işlenmiş gerçek bir cinayet olarak geçse de bu gardaşınız tabii ki işin aslını araştırmış, olmayan çat pat ispanyolcasıyla bu cinayetin 1951 yılında kolombiya'da aynı anlatıldığı şekilde gerçekleştiğini, yazarın ise o zamanlar çocuk değil, öldürülen kişiyle yaşıt olduğunu bulmuştur. hatta kitapta bahsettiği gibi yüksek ihtimalle de kurban ile arkadaşlardı. anladığım kadarıyla hikayedeki isimleri değiştirmiş sadece. güzel kitap. kötü yanı çabuk bitmesi.