askerlik anıları

bir abim anlatmıştı bana duş alırken herkes boxer giyermiş bir tane çaki dedikleri maymuna benzettiği arkadaş varmış o boxer giymeden duş alırmış bi ara kayıp düşmüş uçkurunu kırmış hsdufshlsşdhfşsdafhk

geçen yine bir patates soymuşum bütün askeriye pert

gına getiren hikayeler hepsi. azıcık ilgi duyuyor muyum duymuyor muyum önce bi sor bari gerizekalı.

2013'ün ocak ayı. van, başkale'de yapıyorum usta birliğini. hava kış, iliklerine kadar üşüyor nöbet tutanlar. tabi ben rahatım, mutfakta askeriyeye yemek yapıyorum. nöbet yok, iştima yok, sıcacık ocaklar, yemeğin içinde oh miss. boşuna mı aşçı olduk, faydasını gördük hiç değilse .

herkes onbaşı çıkar şimdi

geçen gün celp kağıdı geldi. neyse gittim askerlik şubesine dedim komutanım ben okuyom aha belgelerım bı yanlıslık olmasın kaçak maçak çıkarım benı amaya gelırler dedım. tamam işlemleri yaparız dedi. böyle bi anım işte

size askerlik anısı anlatmak isterdim lakin ne cinsiyetim nede yaşım buna müsaade etmiyor

9. sınıfta sağlık bilgisi hocasının sandalyesini kırık sandalyeyle değiştirmiştik. oturmasıyla, düşmesi bir oldu. işin kötüsü o sırada sesli kitap okuyan ben, gülmemek için çabalarken bir hal olmuştum. (bkz: meslek lisesinde okumak) (bkz: sınıfın tamamının erkek olması)

-alo ben albay xxxx -buyur -git yüz başıni cagir it herif nasil konusuyorsun benle -yok burada - olum sen benim kim olduğumu biliyo musun? - albaysınız heralde? - oğlum ben bu garnizonun en büyük adamıyım.çarparım seni çabuk bul komutanini - peki siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? - yooo - ohhhh! (çattt! telefonu kapatır, kaçar) ahahaa alintidir

köpeğin ifadesini almak En çok güldüğüm askerlik anısıdır.

şehit olması

beyler acemilik izmir narlıdere ustalık kuşadası (bkz: anasının amından şanslı çıkmak) (bkz: sadrazamın sol taşşağından düşmek)

kpss kötü geçerse yaşayacağım anılar olarak yazarım.

agzimda bicak helikopterden helikoptere sarjör degiştirek atliyorum komutan evladim neyapiyosun dedi kes lan dedim (bkz: yok ebesinin dami)

komutana (yüzbaşı) hocam dedim amk edit: o da hocan siksin seni demişti bir sürü coluk combalağın önünde itin götüne girmiştim

bir askerlik anısına hiç bu kadar gülmemiştim

hasan askerlik yapmaktadır ve rabbinden başka kimsesi kalmamıştır. kimsesiz olduğu için allaha mektup yazar hatta durumu abartarak bir mektubunda "allahım hiç param kalmadı 200 milyon lazım" der.zarfa da hasan'dan rabbine yazar. mektuplar askeri postadan çıkmadan önce kontol edilirken subayın biri mektubu görür diğerlerine: -bizim böyle askerimiz varmış da bizim haberimiz yokmuş, der. daha sonra subaylar aralarında 3er 5er derken 150 milyon para toplarlar.zarfa koyarlar zarfın üzerine rabbinde hasana yazarak mektubu hasana gönderirler. hasan mektubu aldıktan bir ay sonra bir mektup daha yazar mektubunda şunlar yazmaktadır "rabbim geçen yolladığın para için sağ ol. bu sefer başka bir adres vereceğim parayı oraya gönderirsen çok sevinirim zira bu şerefsiz subaylar içinden paranın bi kısmını almışlar. adamın askerliği bitti mi bilmiyorum :)

şırnak uluderedeyim kayatepe sınır bölüğü gece görevden geldik bayram sabahı saat 7 uyuyacağız komutanlar herkesi ayağa dikti şırnak tümen komutanı tümgeneral x ( adını hatırlayamadım) gelecek diye. her yeri düzeltik bölük kıvama geldi saat 10 dan öğlen 3 e kadar ictimada bekledik tümgeneral helikopterle geldi iyi bayramlar asker dedi ve gitti :(

En çok güldüğüm defalarca izlediğim askerlik anısı budur hahahshhsahhssa

(bkz: olm ben helikopterden helikoptere atlarken g-3 sarjörü değişiyordum) (bkz: ne sandın ya, komandoydum ben komando hey yavrum hey) (bkz: at yalanı silkeyim inananı)

benim bir devrem vardı rahmet eylesin çarşı iznine çıkıcam diye sabahın en erken saatinde kalkar hazırlanırdı pezevenk :d

(bkz: komutanın kızıyla yaptım diyorum oğlum) (bkz: he yarram he)

sadece fotoğraflara bakarak anlaşılamayan anılardır. cem yılmaz'ın dediği gibi askerlik fotolarında herkesin elinde bir bazooka, mg3 vs. ama fotolarda kimsenin elinde tuvalet pompası yok.

babamın değişik anıları yok çünkü adamı askerde pastaneye vermişler tek heyecanı 70 kilo gidip 90 kiloyla geri gelmesi

bedelli yapanlardan dinleyin birde bankaya para yatırmak fazlasıyla heyecan verici olsa gerek.

matematik hocamın bir anısını yazayim; manisa'da yapmış askerliği. bir tane de gay arkadaşları varmış. normalde ingiltere'de yaşıyormus ama annesi babası askerliğini yapmasını çok istediği için gelmiş askere . bir gün bunlar dışarıda çamurla mamurla falan tatbikat mı ne yapmışlar. gece olunca da bu gay ahmet abi bizim hocanın yanına gelip 'metin abiii, nerde yatıcaz biz şimdii??' demiş. metin hoca da sabır çekip 'komutan seni yatağına bekliyomuş ahmet git hadi.' demiş djdjjdkd gay abi de bir heyecanla 'ayyy keşkee metin abii, keşkeee' demiş hülyalı hülyalı dkdkks

kısa dönem olarak yapıyorum, çavuşun sözleri geldi aklıma; ''poşetsiniz lan işte''. 6. günümde yazacak bir sürü şey varken 6 ayı düşünemiyorum, daha doğrusu yazmaya üşeniyorum.

bugün misafirimiz dayım, sadece sorduğum soru şu oldu 'dayı sen askerliği nerede yaptın' dilimi eşşek arısı sokaydı tam 2 saat 13 dakika oldu. yenice bitti muhabbet.

Ben acemi er eğitim alayında usta askerim. Yani namı diğer eğitim çavuşu. Her ay yeni bir celp geliyor. Buraya yazacağım bir ton şey var ama inanmayacaksınız. Binbaşına abi diyenden, başka bir binbaşının üzerine yürüyenine kadar zibilyon şey anlatırım ama inanmayacaksınız :D

Askere gitmedim ama bir arkadaşım astek olarak yapmıştı askerliğini onun çok sevdiğim anısını yazmak istiyorum. Askere yeni gelen bir er tanıdığı bir doktordan güneşe çıkamaz raporu alıp askere gelmiş. Amacı eğitimden kaçmakmış. Arkadaşım da bunun eğitim dışında kalan zamanda bunun diğer askerlerle maç yaptığını güneşte gayet rahat dolaştığını görmüş. Ertesi gün eğitimde bunu almış kapalı güneş almayan alana götürmüş başına da birini koyup eğitim yaptırmış.

Kekoo sağ olsun anılarımı canlandırdı. Bir tane anlatayım. Bir tertibim dizinden ameliyatlı haldeyken gelmiş askere. Henüz ikinci üçüncü gün ama bu ayağına basamıyor. Zaten girişte de spor için "kısıtlı" yazmışlar buna, revirdeki doktora gitmiş hastaneye sevk etmişler ama bir hafta sonra sevke çıkacak. Bu çocuk acıdan kıvranır halde bir daha revire gitmiş, doktoru bulamamış. Orada görevli askerlerden bir tanesine demiş ki "Ben sevke gidecem ama acıdan yerimde duramıyorum. Bari bir kas gevşetici falan verin, biraz acım dinsin." Buna bir ilaç vermişler, geri göndermişler. Çocuk, uyumadan ilacı sürmüş ama nafile. Gece de uyuyamamış zaten doğru düzgün. Sabah uyandığında bakmışlar hâlâ acı çekiyor. Koğuştakilerden bir tanesi de hemşireymiş. Demiş ki "Aga bi' bakayım sana ne ilaç verdiler." İlacı gösterince hemşire gülmeye başlamış. "Olum" demiş "Bu ilaç ne alaka? Bu ilaç basur ilacı." Açmış göstermiş prospektüsü. "Vay amınakodumun." diye almış ilacı gitmiş revire bizim oğlan. Kavga edecek kendisine ilacı verenle. Şansına, çocuğu da bulmuş. "Aga" demiş "Ben senden kas gevşetici istedim sen bana basur ilacı vermişsin taşak mı geçiyorsun benimle?" Asker önce bakmış avel avel prospektüse sonra demiş "Ben ne bileyim amk ilaç ne ilacı. Kas gevşeticilerin orada duruyordu. Ben mobilyacıyım beni buraya koydular." professional orientation in turkish army

benim askerlik anım yok tabii de asker ziyaret etmişliğim var o da bir nevi askerlik anısı sayılır. ashdhjfkf! msn zamanlarında çocukluk arkadaşımla, bir kanka edinmiştik başka bir şehirden. biz üçümüz baya kanka olmuştuk ama dört, beş yıl falan neredeyse her gün konuşuyorduk. neyse, ergenlikte tanıştık derken arkadaşın askerlik çağı geldi. onun da acemiliği bizim şehre çıktı şansa. hem de bizim yaşadığımız ilçeye. tabii biz de iki kız hemen gittik ziyaretine. tuhaf bir dünya. askerler var, doğal olarak ahdhdjfk mesela komutan geliyor bunlara sebepsiz bir nefret ve öfkeyle bakıyor (belki de bir sebebi vardır bilemiyorum o zamanlar sebepsiz gelmişti) çocuklar hemen hazır ola geçiyorlar ama sanki kürek yutmuşlar gibi. biraz ürktük ortamdan. neyse arkadaş geldi bizi bahçeye çıkardı hatta sürükledi adeta. biz sohbet ediyoruz falan fıstık önümüzden habire bi tip geçiyo kasıla kasıla. ben de dedim ki bu kim ya horoz gibi dolanıyor ortalıkta? arkadaşım da dedi, sus kız beni mi yakcan, çavuş o dedi. çavuş olunca noluyo dedik haliyle. ama çavuş da bizimkine bakıyor ara ara. arkadaş da anlattı. ilk geldiği gün önüne çanta mı ne atmış bu çavuş kıyafetlerin diye, öyle bi şey. neyse bu da demiş ki, ne atıyon amk hayvan mı var karşında adam ol lan. meğerse çavuşmuş dedi. ee noldu peki diye sorduk. şöyle bir uzaklara baktı. ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim dedi. noldu acaba hala merak ederim.

-Helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştirmek

Hakkaride hudut karakolunda tenis oynama işine giriştik, ortamı ayarladık falan ama raketlerimiz yok. Bizde gittik kaçakçıdan raket istedik o da sağolsun bizi kırmadı "haftaya getiririm" dedi. Haftaya bize roket başlığı getirdi. Kaçakçıdan raket istedik roket getirdi anlayacağınız. Ulan hiç mi düşünmedin koca TSK niye roket ister diye ?

ilk bölük nöbetimdi ve oturduğumuz yazıhanelerin kapıları demirdi. anahtarla açıp kapatıyorduk. içtima almaya çıkarken anahtarı içeride unutmuşum. ilk nöbet bi de yaşanan vukuata bak aq. hiç kimseyi tanımıyorum üstüne. gittim nöbetçi amire dedim çilingir çağıram. adam sakince bana ne bok yersen ye ama o kapıyı açtır diyerek gönderdi beni odasından. neyse askerin birisi yandaki yazıhanelerin tavanlarından geçilebildiğini söyledi. merdiven falan bulduk sonra bi tane rdm eleman ben çıkarım oraya dedi. çıkar mısın çıkmaz mısın derken bunu çıkarttık tavana. tavanı açtı ama atlamıyo amk. çok yüksek yok atlayamam yok şöyle yok böyle dedi sakat güvercin gibi kaldı çocuk orda. başka bi asker getirdik onu çıkarttık, kapıyı açtık sonra tavanda kalan elemanı kurtardık bi de. stresten gebermiştim ya kapı açılmazsa diye. yine nöbetçi olduğum zaman gavatın biri firar etmişti ve sabaha kadar iflahım sikilmişti bölükle ayrı uğraş dilekçe, evrak işleriyle ayrı uğraş. yine geldi aklıma sinirlendim bak. hayır zaten yeni gelmişti hastaneden derdine neydi ki kaçtın?

Şunun üzerine askerlik anısı tanımam

Bize ot yoldururlarken uzman çavuş geldi yanımıza, "yoruldum oturun amağa goyim" deyip oturttu bizi. Millet ot toplarken biz sohbet ettik, komutanın telefonuyla toplu fotoğraf çekinip bi arkadaşın abisine attırdık o da yakınlarımıza göndersin diye (gönderdi sağ olsun). Bir de favori uzman çavuşum dinlenme odalarına çağırmıştı, yaklaşık yarım saat çay içip sohbet etmiştik. Uzman çavuşların stand upa felaket yetenekleri olduğunu söyleyebilirim.

Acemilik bittikten sonra usta birliğinde haberci olarak askerliğe devam etmemi uygun gördüler komutan yardımcısının habercisi yaptılar beni her gelen birşey anlatıyor a.q komutan şöyledir komutan böyle sinirlidir aman ha gözünü seveyim hata yapma yüzümüzü kara çıkartma eğer bir hata yaparsan hepimizi topluca siker toplu sikiş yaşarız diye uzman çavuşundan tut yüzbaşısına kadar hepsi astından en üstüne kadar sıkı sıkıya tembih ediyorlar nasıl davranmam gerektiğini araçtan indikten sonra hemen kapıyı açıp selam vermemi A'dan Z'ye kadar herşeyi anlattılar ve büyük gün gelip çattıktan sonra beni sahaya sürdüler herşey iyi hoş gidiyor öğle arası komutanı yemek yemesi için ordu evine bıraktıktan sonra öğleden sonra almaya şoförü olan uzman çavuş ile gittik kapıda bekliyoruz uzman bana yine anlatıyor aman ejdercim bak bi salaklık yapıp beni Suriye'yi kendini Şırnağa falan sürdürme diye nasihat veriyor yapmam gerekenleri tekrar tekrar anlatıyor bende komutanım o iş bende siz rahat olun bir sıkıntı falan çıkmaz diye adamı rahatlatmaya çalışıyorum her neyse komutan geldi ben hemen arabadan atladım flamayı açtım aracın kapısını açtım çakı gibi durup selamımı verdim komutan arabaya bindi kapısını kapattım bende araca bindim uzman çavuş aracı hareket ettirdi komutan kantine gidelim orayı denetleyelim dedi uzman çavuş emredersiniz komutanım dedikten 5 dakika sonra kantinin önüne geldik araç durur durmaz ben yine araçtan atlayıp kapıyı açtım selam durdum komutan indikten sonra kapıyı kapattım uzman çavuş ben aracı gölge bir yere çekiyorum sen kantinin kapısını aç komutan kantinden içeri girer girmez dikkat çek diye tembihledi beni emredersiniz komutanım dedikten sonra komutanın arkasından koşup ondan önce kantine geldim ve kapıyı açıp kepimi çıkarttım esas duruşta beklemeye başladım komutan yardımcısı içeri girdikten sonra dikkat demek yerine imdat diye bi bağırdım kapalı alanda bi yankılandı komutan benim yüzüme baktıktan sonra seni sonra sikeceğim amk bedevisi bakışını attıktan sonra istifini bozmadan kantinin arka tarafına geçti benim beynimden aşağıya kaynar sular döküldü yerimden de hareket edemiyorum bi tane asteğmen yanıma geldi kapıyı tuttuğum elimi kapıdan çekip kapıyı kapattı sen yarrağı yedin Mehmetçik hem de boğazına kadar yedin senin bundan sonra askerliğin siktin sene bitmez sınırsız askerlik hakkı kazandın diye dalga geçtikten sonra görüşürüz er imdat diye yanımdan sırıta sırıta geçti piç herif :)) ben daha olayı tam idrak edemeden şoför olan uzman çavuş geldi bi bana baktı bir bokluk olduğunu anladı sordu ne oldu olum niye yüzün kireç gibi diye sordu ben şokun etkisi ile konuşamazken başka bir uzman çavuş gelip devrem senin salak habercin dikkat yerine imdat diye çığlık attı dedi bizim uzman çavuş Güneydoğuda ki aşiret kadınları gibi içten içe zılgıt çekmeye başladı bizi siktirdin ejder senin o çenenin yayını sikeyim siktir git araçta bekle senin yapacağın işin gelmişini geçmişini diye saydırmaya devam ediyordu o olaydan sonra her mesaiden sonra 3 hafta boyunca nöbetçi uzmanın yanına gidip tekrardan acemi eğitimi aldım tugay da adım er imdat olarak kaldı kim görse ooo imdatcım naber diye dalga geçiyordu :))))