sözlük yazarlarının sevmediği huyları

değerli şeylere zarar vermek istiyorum sürekli. yapmıyorum tabi ki. değerli bir eşya, bir insan da olabiliyor. bakın bu dediklerim canlı cansız tüm varlıklar içim geçerli. çok seviyosam bir şeyi zarar vermek istiyorum. tekrarlıyorum; tabi ki vermiyorum. örneğin; çok işime yarayan bir eşya, belki kırılsa daha bulamayacağım, gözümden sakındığım türden bir eşyam var ise, onu denize atmak, balkondan aşağı bırakmak, duvara fırlatmak, elimle darbe uygulamak, sökmek, ya da yırtmak, yakmak isteyebiliyorum. örneğin; bıçaklamak, şamarlamak, yumruklamak, tren yoluna itmek, arabayla ezmek isteyebiliyorum. bazı anlar kendimi çok zor tutuyorum. mesela şu an yanımda oturan kel dayımın kafasına şaplatmamak için bu entry'i yazıyorum.

biri ağlayınca gözlerim doluyor amk bu ne sikko bir özellik

aşırı sinirlenince ağlarım, ayar oluyorum buna.

insanlara çok önem vermem onlara güvenmem örneğin telefonu açtığımda cevapsız bir çağrı görsem kesinlikle o çağrıya dönmeye çalışırım en kötü mesaj atarım müsait olunca arayacağım diye ama ben birisini aradığımda adamın sikinde olmuyor ben aramazsam geri dönmüyor bir diğer örnek ise güven konusunda bir arkadaşımla diyelim ortak bişey alacaz 20 tl'lik birşey 90 tl diye yutturmaya çalışıyor ama ben onun 20 tl olduğunu biliyorum düşüncem aynen şöyle oluyor onu kaziklamislardır asıl fiyatından haberi yoktur yani şöyle düşünemiyorum bu çocuğun amacı beni kandırmak siktir et bi daha muhatap olma şu götverenle. hep insanlara güveniyorum ve önemsiyorum güvenilmeyip 1 kuruşluk değeri olmayan için bile geçerli bu huyum.

pembe sıçmam

insanlara çok güveniyorum. her sözlerine inanıyorum. o yüzden hayatımdan çıkan herkes 'sen salaksın' diyip öyle çıkıyor. cidden salağım heralde

çok dengesizim, saatim saatimi tutmuyor. bir de kalabalıkta çok gülüyorum, beni ciddiye alan yok. yüzümüz gülünce derdimiz yok sanıyorlar.

fazla duygusalım. belli etmesemde birçok şeye alınıyorum gerektiğinden çok anlam yüklüyorum muhtemelen. başkaları eğlenirken ben bazı şarkılara bile ağlayabiliyorum.

yalan söylediğini bilsem bile o an bildiğim yalanı doğru kabul ederim karşımdakini kırmamak için amına koyayım nefret ediyorum bundan. (bkz: ne de güzel yalan söylüyor orospu çocuğu ) diye içte geçiririm tabi.

renklileri beyazlarla birlikte atmak. nalet olsun içimdeki antifaşizme.

çok duygusal bi yapım var, nefret ediyorum.

fazla yufka yürekli olmam

fazla dengesizim.bir dakika önce gülüyorsam bir dakika sonra ağlayabilme potansiyelim büyük.nerede ne tepki vereceğimi de bilmem.

huysuzum ben aq

her lafa tav olmak, iyi davranmak, başkasının iyi hissetmesini kendimden yüksek tutmaya çalışmak.....

çabuk sinirlenirim,iyi niyetliyim,sıcak kanlıyım.

çok çabuk bağlanmak karşı cinse...

karşımdaki kim olursa olsun güvenmemek, bir şeyler hissedememek

sinirlensem sinirim iki dk sonra gecer normal davranmaya devam ederim . kırılırım . een fazka 1 gün sürer. hemen yumuşar yüregim kendim küser kendim barışırım. haberi bile olmaz karşımdakinin. işte bu yüzden kiymet verilmez bana pek. amaan nasil olsa unutucak affeder falan diye kale alinmam. ama değiştiremiyorum da. .malesef bu..

(bkz: kararsızlık) resmen net olduğum tek konu kararsız olmam.

5-6 senedir duzenli yaptığım spor sayesinde hayvani bir herif oldum ancak gel gelelim ki kimseye tokat dahi atamıyorum. kavga edemiyorum. pestil edebileceğim ufacık biri bana tekme tokat dalsa kendimi savunamam, oturur ağlarım sinirden.

iyi özelliklerimi kötü gibi göstererek numara yapmayacağım. net bir şekilde yazayım, şımarık ve bencilim.

sevmeyi çok abartıyorum.

kendimi anlatamadığım zamanlarda oturup ağlamam. karşımdaki insana güvenip bunu ona belli etmek

ölünce mezar taşıma fedakarlıktan gitti yazacaklar diye korkuyorum

bir şeye başlayınca sonunu getiremiyorum bu huyumdan vazgeçsem çok şey değişecek ama işt...

yine hayvan gibi uyumuşum. günün yarısını kaçırdığım yetmiyormuş gibi bir de üstüne müthiş bir baş ağrısı çekiyorum. birdaha uyumayacağım bu kadar.

bana yapılanı unutmak,affetmek...

allahım bi insan niye bu kadar duygusal olur? herşeye ağlıyorum duzeltemiyorum bu huyumu

herkese güveniyorum. karşındaki insanı kendim gibi görüyorum. herkese adam muamelesi yapıyorum. ders alamadım kendimden. inşaallah son yaşadığım olaydan sonra herkese babamın oğluymuş gibi güvenmem

insanlara hayır diyemiyorum. bu yüzden her kredi kartı satandan kart, her satıcıdan ufak da olsa bi şey alıyorum. tartayım mı abla sorusuna karşılık her defasında tartıya çıkıyorum

herşeyden memnun olamıyorum muhalefet olmak kanımda var genelde sessiz olmayı seçerim ama içim içimi yer durur.

aşırı detayci ve eleştirel yapım var. ayrıntılarin içinde boğulacam bigün

ön kötö hoyom hörkösü köndöm göbö sonmom.çok öyö nöyötlüyüm hömön güvönöyöröm önsönlörü çok önömsöyöröm bör dö çok duyorloyom kömsöyö üzömöyöröm o yözdön höp köndüm üzülöyöröm.

birisinin bana yaptığı kötülüğü çok kısa zamanda unutup ona karşı yumuşuyorum. illet bir durum illet

her şeyi kafama takıyorum lan. en ufak şeyi bile. birisi ufacık kötü bir söz söylesin, ufacık bir kötü hareket yapsın bana karşı, üzülüyorum, kafama takıyorum. ya da bir konu üzerinde çok düşünüyorum, kafamdan atamıyorum. lanet dostum.

hiç kimseye güvenemiyorum, bazen kendimi aşırı beğeniyorum, arada şakanın dozunu kaçırıp insanların farkında olmadan kalbini kırabiliyorum, aşırı takıntılıyım bi şeye taktıysam öldürsen kafamdan çıkaramıyorum ay ben nasıl bi insanmışım böyle allah belamı vermesin ya.

o anda söylemem gerekenleri söyleyemiyorum karşı taraftaki üzülmesin diye düşünürken göt gibi kalıp üzülen ben oluyorum

herşeyi kafaya takmak :)

akıl almaz şekilde hemen her şeye sinirlenebiliyorum ve sonradan söylediklerime yaptıklarıma pişman oluyorum. bazen de nedensiz şekilde ağlıyorum durduk yere.

çabuk samimi olup güvenmek

gelecekten korkuyorum

hiçbirşeyi umursamıyorum, kafama takmıyorum bu da beni bazen korkutuyor

şerefsizleri mıknatıs gibi çekme huyu

vazgeçemiyorum. ne olduğu önemli değil. bir kişi, bir online oyun, bir spor, bir dizi vs vs.

zamanında ahımı almış insanlara zarar gelince ister istemez mutlu olup daha da kötü olmalarını istiyorum allah'tan. hatta bugün farkettim bu duygunun çok ağır bastığını.

valla kendimde neyi sevmedigimi bilmememi sevmiyom

çok eleştiriyorum. mizahi de oluyor bu eleştiriler ama bazı salaklar ciddiye alıyor sonra papaz oluyoruz

fazla fazla iyi niyet. gerçekten artık bu huyumu seviyorum ama sevemiyorum. herkesin her an elinin altında gördüğü değersiz birisi olmak istemiyorum artık.

kırıldığını belli etmemek. et kardeşim et. biraz da karşıdaki düşünsün. seni kıracak bir şey yaptıysa bırak cezasını çeksin. ha kırarım ama çekmem de diyorsa sktirsin gitsin hayatından. ama olmuyor niyeyse. eski tas eski hamam devam ediyoruz bakalım.