1814-1876 yılları arasında yaşamış olan düşünce adamı. rus
anarşist. hemşehrisi olan
kropotkin gibi bakunin de zengin ve seçkin bir aileden gelmiş olmasına karşın tüm zenginliği elinin tersiyle itmiş,
anarşizmin sadece teori değil, eylem kısmıyla da ilgililenmiştir. hatta bir eylemi sonrası yakalanıp idama mahkum edilmiş, cezası ömür boyu hapse çevrildiğinde isviçre'ye kaçmıştır.
bakunin, yıkıcılığın tek çözüm olduğunu düşünmüş,
karl marx'ın aksine bir
proletarya diktatörlüğü'ndense düzensizliği yeğlemiştir. çünkü ona göre her türlü iktidar, önünde sonunda
monarşiye dönüşür ve insanın içinde var olan hükmetme sevdası, sonu gelmez bir kısır döngüye sebep olur.
bakunin haklı mıdır? evet. çünkü onun
tanrı ve
devlet dahil tüm otoriteleri reddetmesi en insancıl olandır. diğer türlü hep bir rol yapma ve oylanma mevcut.
***
aslında, bazen düşünürüm rusların ve fransızların neden inanılmaz bir aydın kesime sahip olduğunu. sonra geri dönüp baktığımda insanlık tarihi boyunca en dişe dokunur devrimlerden ikisini bu iki toplumun yapmış olduğunu görürüm. ancak bu devrimlerin
(bkz: fransız ihtilali) ve
(bkz: bolşevik ihtilali) temelleri entelektüel yönden o kadar doludur ki kropotkin öldüğünde hapisteki tüm anarşist mahkumların cenaze törenine katılıp sonrasında hepsinin hapishaneye geri dönmesi ve
emile zola öldüğünde tüm işçilerin "
germinal! germinal!" diye bağırması asla tesadüf değildir. çünkü her iki eylemde de o büyük düşünürlerin peşinden gidenler meselenin özünü anlamıştır. insana kanun koyucu ve otorite olarak sadece
vicdanının yettiğini.
şimdi tüm bunları az da olsa hizaya koyup düşündüğümde
türkiye'de gerçek bir devrimin ne zaman olacağını tam kestiremiyorum. ki cumhuriyet de bir devrimdir! ama ümitliyim. çünkü bizim de
tevfik fikret'imiz var.
ismail hakkı tonguç'umuz!
nurettin topçu'muz! inşallah bir gün bu insanlar her tc vatandaşı tarafından bilinecek, düşünceleri ise baştacı edilecek. işte o gün daha güzel bir ülke ve toplum bizi bekliyor olacak.