yağmur (doğa olayı)

çok güzel şey. ne hikmetse insanlar hep kaçıyor yağmurdan. yürüyün lan şöyle altında, ıslanın. ne kadar sikik şeyler için kendinizi ve hayatınızı mahvettiğinizi aklınıza getirip gülümseyin.

yoğu hezimet, azı nimet, çoğu afet.

Bizim buraya baya bi yağdı.

kitap okumayı,uyumayı,içmeyi zevkli yapan doğa olayıdır.

aşk filmlerinin değişmez üyesi

(bkz: yağmur altında ıslanmak)

bugün ankara'yı aralıksız yağması sebebi ile felç etmiş hava olayıdır babuşlar. montumdan akan yağmur mabadımı bile sular altında bıraktı.

çok severim ama insanı karamsarlığa ittiğini düşündüğüm hava durumudur

romantik bir durum olarak düşünülmesi gayet saçma olan hava olayı. su buharlaşır, birikir, dökülür.

geri vermez buharlaşan sevginizi. ama balkonu ıslatır ve akabinde gelen gökgürültüsü ile keçi seslerini bastırır.

kim demiş yağmurlu şimşekli havanın kasvetli kapalı olduğunu. adeta göğün, dünyanın pisliğine karşı anne şevkatiyle temizleme girişimi. gökyüzünün gösterisini kaçırmamak lazım. ben çıkıyorum günahlarımdan arınmaya, yağmur benim için yağıyor. hadi eyvallah...

beşiktaş-t.konyaspor.türkiye kupası çeyrek final ilk maç.babamı zorla ikna ettim,gittik.yenilmiştik.maç çıkışı babam tuvalete girdi.ben de bekliyorum.yağmur başladı.taraftarlar yeni çıkıyor daha.bi anda "yağmurlu bir günde görmüştüm seni" diye beste söylemeye başladılar.ben de ağlamaya başladım.nasıl içerledim ama.taraftarın moral zirve,bi tek üzgün olan yok.ağlama sebebim de buydu.yenilgiye rağmen taraftarın o mutluluğu.çünkü biz kaybetmekten değil,vazgeçmekten korkarız.

sabahtan beri ankara'da yağıyor.huzur verici

dünden beri o kadar çok ağlıyorum ki. hani böyle ağlarsın ağlarsın hıçkırıkların boğazını acıtır bağıra çağıra ağlarsın sonra yorgun düşüp yığılırsın ya öyle boktan bir gün geçirdim. derdim benden büyük ben onun altında ezildim. burası iskenderun bilir misiniz bilmem burda yağmurlar ekimde hafif başlar sonra kasımın sonuna doğru gelir. bugün yağmur yağdı buraya. dayanamadım çıktım hıçkıra hıçkıra ağladım tekrar. herkesin kızmasına rağmen. çok ağladın yıprattın kendini gözlerine yazık diyen herkese inat çıktım bir daha ağladım. gök ağladı, ben ağladım.

sonbahar.. yağmur sel olmayacak şekilde ama çiselemeyerek yağıyor. yoldasın kimse yok. herkes bir yerlere sığınmış ıslanmamak için. sen ıslana ıslana yürüyosun o yağmurda. en güzelide yağmurda ağlamak. kimse anlamıyor soru sormuyor. yağmur iyidir ıslanıp düzleşen saçlarım olsada yağmur güzeldir çıkardığı koku huzur vericidir

istemsizce seviyorum yahu,neden bilmiyorum ama o kapalı hava, o yağmurun sesi yüzüne vurması,gök gürültüsü aşığım yahu yağmur'a

ıslanmadığım sürece severim

hava kapalı olduğu zaman yağmur yağsında çıkayım dışarı dolaşayım gönlümce istiyorum güzel şey yağmur kaçmamak lazım

geri verecek mi buharlaşan sevgimizi ?

huzurdur.

çamaşır.

şu an muğla'da yağmakta. tam evime gideceğim vakit yağması bilemiyorum. bulutlar ağlıyordu gitme liveyourlife diyorlardı ama gitmek zorundaydı, evini ailesini çok özlemişti..

çok severim ;)) öyle böyle değil. çoook seviyorum.

nihayet yağmur başladı.. bu sabah yağmuru neden çok sevdiğimi anladım, ağlayan bir yüreğe benzediği için...

yağmuru sevmemdeki en büyük etken sonrasında burnuma gelen toprak kokusu ölümü hatırlamak gibi ...

seviyom ama ıslanmadıkça

şu an muğla'da yağmakta, canını yediğim. aklıma da şu sözü getirdi. beiki yağmura gerek kaimazdı insaniar bu kadar kirii oimasaydı.

bugün metroda cama vuran yağmur damlalarını izliyodum. süzülen bi yağmur damlası kendinden küçük olan damlacıkları da yiyip en sonunda yok oluyodu. ben de hayatım boyunca o küçük damlacıklardan oldum hep. birileri sırf kendini düşündüğü için,büyümek için beni kullandı. ben öylece kendi halimde duruyorken,kimseye zararım dokunmazken beni yedi,bitirdi.

şehrimde az da olsa konveksiyonel şekli vardır. bide ben varım :d

yağıyor.

akşama halı saha maçı var inşallah yağmaz

bekliyorum bugün hadi inşallah

ne güzel şeysin sen yağmur... çoğu der yağmur yağınca içim sıkılıyor diye benim tam tersi en sevdiğim doğa olayı. isim olarak da çok güzel çocuğum olursa kesinlikle yağmur koymak isterim.

sabah kahvaltı ederken başladı. evde tatlı bir telaş oluştu. annem balkona "aaaaaa! halılarım!" diye koşuşturdu, ben de peşinden. güldüm, mutfağa geldim. güzelce kahvaltımızı ederken ailecek, yağmur da bize eşlik etti. sonra balkona çıktım. hava mis kokuyor. yağmur ve ağaç kokusu karışmış birbirine, insan mutlu oluyor. dışarı çıktım, yağmurdan dolayı yaprakları parıldayan ağaçları seyrettim yürürken. güzel şey vesselam. güzel nimet yağmur.

i̇şyerine girip çıkarken o üstte biriken yağmur suyu her seferinde ensemden içeri girebiliyor.

şuan muazzam bir yağmur yağıyor. ömrümün sonuna kadar böyle yağmur yağsın gıkımı çıkarmam.

aramızda gizli olmayan ama sessiz bir anlaşmamız var kendisiyle. anlaşma şu; konuşmak yok. dinlemek yok. sadece seyretmek, sadece gözlem yapmak, sadece var olanı varlığıyla kabul etmek var. uzun süredir de tüm ciddiyetimle bu anlaşmaya riayet ediyorum ben. ne zaman bir yağmur yağsa, ne zaman gök kapılarını açıp kucak açsa sesim kesilir benim. konuşmam, müzik dinlemem, gülmem, ağlamam. sadece kabul ederim. geleni olduğu gibi kabul eder beni en azından bir şeyin de kabullenebilmesinin tadını çıkartırım. bazen dar bir sokakta ya da geniş bir caddede alabildiğine yürürken bazen de bir fincan kahveyi penceremde onunla paylaşırken. birbirimizi "sessizce" kabul edişimizin seramonisini seyre dalarım. çok masum görünürüz hep. çok acılı ve acıklı ama bir o kadar da vakur bir halde yakalarım bizi. kabullenebilmek önemli bir mesele. sevmek yetmez. i̇yi hissetmek yetmez. hoşa gitmesi yetmez. güzellikleri görebilmek yetmez. asıl olay kabullenebilmekte! bütün pisliğiyle, ıslaklığıyla, seliyle, hastalığıyla, çamuruyla... pencereden sızanıyla, tavandan damlayanıyla... kötülüğüyle, günahıyla, çirkinliğiyle, yalnızlığı ve çekilmez halleriyle ve de ölümüyle... kabullenebilmek mühim bir mesele. sessiz bir anlaşma... var olanı olduğu gibi, var olanı değiştirmeden, var olanı görmezden gelmeden, var olanı kusurlarıyla hatırlayarak... kabullenmek! en derininden ve en içteninden. sessiz bir anlaşma. şakır şakır yağan yağmura ihanet ediyorum şu an. yaz yağmuru gibi başlayan yağmur, tüm hırçınlığını gösteriyor bana gök gürültüsüyle. bu ihanete karşın, o kutsal sessizlik anlaşmasını bozar mı dersiniz? sanmam. bulutların bizden öğreneceği çok şey var hala.

sevenleri vardır. işi tamamiyle romantizme dökenler sever bu doga olayini, yani yağmur damlalari gökyüzünden dökülduğü vakit onu sevenler de bu olayi romantizme döker.

ben dışarı gidiyorum çok mükemmel yağmaya başladı şu an miss

en sevdiğim hava durumu ve dünyanın en huzurlu şeylerinden biridir. sesi, kokusu, yüzünüze çarpması, karanlık atmosferi....

yağıyor. sevmiyorum. sevmeyeceğim. ıslanmayı seven yallah ateşli sohbet hattına.

şu anda i̇stanbul'a yağıyor. hayatımda tanık olduğum en azametli birkaç yağmur yağışından biri, zira uykumdan ürkerek kalktım. dün gece saat 2 buçukta da benzer şekilde kalktım. yağmur yağıyordu. namaz kılıp, sabah ezanına kadar kur'an okuyayım dedim. namaz kıldığımda yağmur dinmişti. daha sonra bekleyip sabah namazını kıldım, tekrar yatağıma girdiğimde yağmur yeniden başlamıştı. rahmetini bile, dilediğinde, bu kadar azametli gösteren rabbim, sen rahmetini dua etmek için yağmuru bekleyen kullarından eksik etme, amin..

bu yağmak değil baba gökyüzü boşalıyor bu nedir ya allahuekber vuhuuuuuuuuuuuuu

yağmurlu bir günde görmüştüm seni üstünde çubuklu formalar vardı bestesini aklıma getirir hep

o kadar bekledik dün yağmadı şu an öyle bir yağıyor ki evin içinde kaçacak yer arıyorum. krdş npıyn krktm.s

çok mutlu oldum bayılıyorum şu yağmura

keşke şuan çiselemek şeklinde gecemizi serinletse ve ben kocaman bardak çayımı alıp yağmur hakkında uzun uzun yazabilseydim ama hava yanıyor, uykudan kalktım ve geri yatıp 7de kalkıp işe gideceğim daha :@

sonunda yağıyor. kaç ay oldu görmeyeli kokusunu duymayalı. nasıl da usul usul akıyor gökyüzünden. öyle tarifsiz öyle "masum"... şimdi sırılsıklam olma vakti. kendimi ona teslim edeceğim. hem gizliyor da birşeyleri. mesela usulca dökülen göz yaşlarını. belki de bunu bekliyordu, görevide budur. en zor en çaresiz zamanların kurtarıcısı...

yağmur yağsaaaa..... o kadar çok seviyorum ki yağmurda ıslanmayı, o sesi, bi yerde durup izlemeyi.