yağmur (doğa olayı)

ellerimde ellerin yerine yağmur

bi yağsa da donum ıslanana kadar dışarda dursam. çok özledim şerefsiz evladı gel artık. müzik depoladım yağdığın zaman 4,5 saat yağacaksın tamam mı akıllım.

nerelerde kaldın be güzelim. uzun uzun yağdığın her gece güzelim toprak kokusu ile sızdığım eşsiz güzellik. neredesin sokaklarda anlamsızca volta atmanın en kıymetli parçası. neredesin kitaplarımın tamamlayıcı unsuru. çok özledim ger artık be buralara bırak yükünü bol bol. bıkarsam, birinin sana sitem ettiğini duyarsam söz ben keseceğim cezasını.

sokakları evime çıkmayan bu iğrenç yerde beni mutlu eden tek şey

ulan ya yağmur yüzünden internet koptu. yazdığım upuzun entry heba oldu.

az önce yozgat'ı esir aldı. bir an da başladı be! korktum ya su döküyorlar zannettim :d fırtına da eklendi üstüne bir de şimşek falan. sağ çıkar mıyız sabaha?

haliç'i besliyor şu an. beni de bir güzel yıkadı. saçlarımdan su damlıyor aq. i̇şin kötüsü de akşama kadar okulda olacak olmam.

sabahtan beri yağmur yağmur diye şarkı söylüyorum. dilime dolandı.

dizilerde yağmurlu sahne çekmek için su tutarlar ya hani şu an tam da öyle yağıyor. hasta olduğum zaman yedirilip içirilecek berbat şeylerden korkmasam çıkar akşama kadar altında dolaşırdım.

yağmur bereket getirir derler ya hu.bırakın yağsın.

şuan burada yağıyor ve camdan hafif gelen sesiyle uyuyacağım o kadar güzel ki. ama yağmur yağınca aklıma gelen ilk şey ne olur biliyor musunuz; damla seslerinde dünyanın çırpınışı, umutsuzlukları var gibi. çocukken harikaydı şimdi de güzel ama yağmur bana artık yorgun geliyor. sanki yağdığı yerlere tekrar yağarken geçmişini rüzgar uğultusuyla dile getiriyor. bereket koktu yine topraklar, şükür...

i̇yi güzel hoşsun da şemsiyem olmasına rağmen sırılsıklam olmasaydım iyiydi . hasta olmasak bari

ankara'ya çok güzel yağmur yağıyor. bir ara yağmur durdu sandım. meğer yağmur yağdığını anlayamayacak kadar çok ıslanmışım.

yağmur berekettir iyidir güzeldir ama eline şemsiye alıp birde binanın altından gitmeye çabalamak, şemsiyesiz insanları dışarıda bırakmak nedir nasıl bir zeka işidir

an itibariyle bulunduğum yeri etkisi altına alan güzeller güzeli doğa olayı. bahçedeki yavru kedileri saklambaç oyunlarından alıkoyup yuvada uyumalarına sebep olan şey.

muhteşem bir doğa olayı. bereket getirir. şu cayır cayır yanan yaz günlerinde keşke sabahları esse ve geceleri de yağışlı ve serin olsa.

neden bu gökyüzü olayı gerçekleştiğinde insanlar koşarak kaçıyor? edit: ben neden gökyüzünü ayrı yazdım aq?

(bkz: trabzon) da gerçekleştiğinde bir doğa harikası olduğunu güneydoğuya gelince fark ettiğim olay. i̇nsana yaşadığını hissettiriyormuş sonra anladım. bir de o yağmur yağmadan önce etrafı saran sis yok mu ? i̇nsanın sarılası geliyor.

canım benim. geldin yine bizi şu sıcaklardan kurtardın. en sevdiğim mevsim sonbahar zaten.

aşığım buna aşıkkkk

yağmur ve yürüyüş, yaz ve deniz gibi

yağsa da azcık serinlesek.

çıldıracağım muhteşem yağmur yağıyor hava kapalı ve ben çalışıyorum.

ne yağdı mübarek

vur yüzüme

seviyorum

i̇ki gündür neredeyse hiç durmadı diyebiliriz. yahu sen yozgatsın kendine gel kış bitecek nerde senin kar yağışın, tipi ve fırtınan.

şu an yağıyor. böyle zamanlarda en çok balkonumu seviyorum. çektim sandalyemi, oturdum yaz yağmuruna tanık oluyorum, daha ötesi var mı? + var.. daha ötesi yangın. . şu an beni görseniz ne seversiniz ama.. sanki birkaç saat önce hayatıma son vermeyi -sözde- istememiş gibiyim. sanki en yakın arkadaşım intihar girişiminde bulunmadı. sanki bir insanın yapabileceği en büyük hataya ramak kalmamıştı bu gece. . arınıyorum şu an. efil efil ayrılıyor birbirinden içimdeki parçalar. bu yağmur, bu ses, bu koku sayesinde. hiçbir kadın, hiçbir sevişme, hiçbir savaş, hiçbir bebek.. vaat edemez bana yağmurun sunduğu bu can alıcı huzur baharını. bu seans bu ana özel. dahasına değil. . başarısızlığa ettiğim zafer nidaları.. bir yenisini daha icra edildi. dokulardan eser yok, parmaklarımızın ucunda his kalmadığından ötürü. . peki şimdi ne olacak? koca bir sıfır! hayat zaten koca bir sıfırdan ibarettir. bir yerinden tutar çekiştirirsin, tam tur attığın anda, selam verir sana azrail. peki şimdi ne olacak? ne olacak? yine hayatta olmayı "yaşamak" belleyip direneceğiz. ite, kopuğa, uğursuza. bu sefer daha bi' farkında olarak; en sevdiğimiz insanın bile hayatımızdan tek hareketle çıkabileceği gerçeğinin. . buluşulur, tartışılır, şiirler yazılır. kim bilir, belki üçüncü kitabı bile çıkartırız artık? ne dersin şair çocuk, zamanı çoktan gelmedi mi? demlenmedik mi onca senede? - hayır. insan ancak, ölümden sonra demlenir..

Durağan olduğum anlarda mekan fark etmeksizin sevdiğim doğa olayıdır. Hareket halindeyken çekilmiyor. Beraberinde getirdiği toprak kokusuna da bayılırım.

şu an istanbul' u yıkama çabaları içinde olan doğa olayı. bir şehir efsanesi der ki; yer yüzünde yeterince üzülünecek şey olduğunda, melekler ağladığı için yağmur yağarmış. yağmurun şiddeti ise meleklerin ağlamasına sebep olan olayların çokluğu ve çözümsüzlüğü ile alakalıymış. melek işte, her yerde melek...

Yağmurda arkadaşlarla dışarı çıkıp deli gibi koşmak... Aşırı iyi aktivite, özlendi...

Yağmurdan sonraki toprak kokusunun mükemmelliği..

Birileriyle ıslanıldığında güzeldir.

Yağmur denilince aklıma şimdi 11-12 yaşında köyde yaşayan bir çocuğu geliyor. Köylü için yağmur hep beklenen bir umuttur. Bir aile vardı; yanlış bilmiyorsam 4 tane oğulları vardı. En küçüğü 20-22 yaşındaydı. Kadın 20 sene sonra hamile kaldı. Ve doğurdu, Yağmur geldi. Adını Yağmur koydular. Nedense yağmur denildi mi hep o kız çocuğu geliyor aklıma..

An itibariyle Çanakkale’de yağıyor. Hem de ince ince ve sık bir şekilde. Çocuk gibi kapıyı açıp yağmura koştum. Kollarımı açtım, sarılır gibi dans ettim. Sanırım uzun zamandır bu kadar mutlu olmamıştım..

Istanbul için yağmur vakti. Ne yağıyor beee

Yılın bu zamanları için resmi olarak yazın bittiğinin; güneşin yerini yavaş yavaş canlı bir beyaz, akabinde yumuşak tonlu bir maviye ve daha sonrasında da koyu lacivert bulutlara bırakacağının simgesi. Çocukken o kadar severdim ki annemin “oğlum çıkmasana bak dinliyor mu hiç? Hasta olacaksın hasta!” demesine hiç aldırış etmeden atardım kendimi dışarı. Islak toprak öyle güzel kokardı ki eğilip eğilip o koku kaybolana kadar koklardım. Temizlediği kirler gibi kötülükleri de temizlediğini düşünürdüm o zamanlar, sanki dünya daha temiz bir yer olacak gibi gelirdi. Çocukluk aklı işte. Bugün neredeyse bir saat aralıkla o kadar güzel bir biçimde yağdı ki resmen çocukluğuma döndüm. Seyrettim demek isterdim ama ironik bir biçimde bulaşıkları yerleştirmekten çoğu kısmını kaçırdım. Hayatında ilk kez yağmur gören kedimin tepkileri ise görülmeye değerdi. Cama tırmanıp tırmanıp baktı kendisi. Hayvanlar bile bu tepkiyi veriyorsa gerçekten kutsal bir şey mi diye de düşüncelere itiyor kimi zaman beni.

Burası 39 derece yanıyoruz resmen rica etsem birazcık da bu taraflara gönderir misiniz

Ahh ah bir de Çukurova' ya yağmur gelse ne güzel olur. Dünyanın en güzellerinden biri.

istanbul'da saatlerdir aralıksız yağıyor, sırf sesinden ve görüntüsünden mahrum kalmamak için uyumuyorum. yağmur doğayı besleyen bir nimet ama aynı zamanda ücretsiz bir terapi. kurak yaz günlerinde yağmur yağan şehirlerin videolarını izleyerek avunmaya çalışan bir bedevi olduğum için şu anın bana verdiği huzur epey başka.

--- spoiler --- Türkçenin en güzel sözcüğüne ilişkin ünlü yazarlar arasında 2004 yılında bir gazete tarafından araştırma yapılmıştı. Şairler Fazıl Hüsnü Dağlarca “Türkçe”, İlhan Berk “Gökyüzü” derken roman yazarı Adalet Ağaoğlu “Hayat”ı en güzel sözcük seçmişti. Elif Şafak’ın “Esrar”, Enis Batur’un “Su”yu önerdiği en güzel Türkçe sözcüğe yazar Selim İleri “Yağmur”u uygun bulmuştu. --- spoiler ---

Şu sıralar Mersin dolaylarında etkisi gök gürültülü sağanak olarak gösteren eylem. Diyeceksiniz ki "bundan bize ne?" Sonra bende tarihin aylardan Mayıs olduğunu ve Akdeniz bölgesinde olduğumuzu söyleyeceğim. Yine bir şey ifade etmiyorsa yolunuza bakınız. (bkz: küresel ısınma )

Ankara'yı terk etmeyen doğa olayı.

keşke her bir damlası tenimize değdiğinde bazı izleri silebilseydi. işte o zaman yağmurları sevebilirdim.

Az önce yağmaya başladı ve aşırı mutlu oldum, sanki yıllardır yağmıyormuş gibi mutlu oldum hem de. Bu arada şaka maka İstanbul'a en son ne zaman yağdı hatırlamıyorum. Şortla atletle paldır küldür çıktım balkona uzunca bir süre ıslandım keyfini çıkardım. Allah'ım şöyle bi 3-5 gün kesintisiz yağdırsan ne güzel olur, bu sene biraz fazla yandık da.

İstanbul özlemiştir… yağmur sesini, huzuru…

Yağmurlu havalarda hep daha bir karamsar olurum... Bir gün arabadayım, yine öyle kasvet bulutları üstümde.. arkama yaslandım ve gökyüzüne baktım. Bence evren bana bir mesaj veriyordu. damlacıklar Sizce de çok güzel görünmüyor mu?

Sahilde yürüyordum baya ıslandım yağmurun altında. Zaten anca böyle ıslanabilirim..

Sonrasında yaşanacak her şey daha kolay olacak hissi veriyor. Biraz da bu yüzden bereket yağmur. Bazen kolay olanı isteyebilmenin de nimet olduğunu hatırlattığından.

dün gece mesela bir yağmur bastırdı. saat dört civarı. kim gördü bunu. yine ben. bu kederli günlerimde bu yaz sıcağında gece uyuyamadığımdan gördüm. bir de buna kederlendim işte. başka hiçbir derdim yokmuş gibi gittim buna üzüldüm. bu halime..