çocuklarla girilen komik diyaloglar

işin içinde en az bir tane çocuk olduğundan haliyle komik olan diyaloglardır. geçen gün beş altı yaşlarındaki birini karşıma alıp sordum: -yeryüzünde kaç adet kıta var? +yedi abi. -(vay amk nasıl bilebilir) say lan? +bir iki üç dört beş altı yedi.

üst komşumuzun oğluna renkleri saydırıyorum geçen. -bu ne renk toprak? +tılmızı, en sevdiğim. -peki bu? +mavi. eşdelhamın lengi bu. su eşdelhası olandan (su ejderhası var) -bu ne renk? +o benim adımın lengi. -senin adın ne renk ki? +toplak lengi. kahfe lengi diyenlel de val ama. -demek öyle.. +bilmediğini söyleme sakın. anneeeeee! eve gidebilil miyis altık bu abla hişbişi bilmiyo sıkıldım. -hönk..?!

5.5 yaşında amerikan kesim saçlı sizden tatlı olmasın bir kardeşim var. bazen o bilmişliğiyle bizi güldürür. geçenlerde yine bilmişliği üzerinde beyfendinin; ben instagramda geziniyorum öyle dalmışım, o sıra da art arda kız fotoğrafları birikmiş. aşağı kaydırdıkça bir kız geliyor amk. neyse bu durdu durdu en son "abi bişey sorabilir miyim" dedi. sor kanka dedim. "sana şimdi çapkın mı demem gerekiyor" dedi. amk bir şaşırdım bir garip oldum böyle uzun süre yüzüne baktım "hihihii öyle demem gerekiyor dimiii" diye de ekledi bu benim yüz ifadesini görünce. sonra geçiştirmek için aldım bunu omzuma bir oraya bir buraya koşturdum fırlattım sağda solda konuşmaz umarım.

berberle 5-6 yaşlarında bir çocuk arasında, tıraş olurken şahit olduğum diyalog; -sana çay verelim mi ihsan? (çocuğun adı) +ne çayı amınakoyim daha kahvaltı yapmadım -ne biçim konuşuyon oğlum sen. büyüyünce senden bi bok olmaz bu gidişle. +sanki senden bi bok olmuş amk ola ola berber olmuşun kalkmış bana akıl veriyon. bu diyalog sonrası biz kahkaha atarken çocuk en son bize de "ne gülüyonuz mınakoyim açıkta bişey mi var" diyip ordan çıktı.

yegenim o zamanlar 3-4 yaşlarındaydı laptop açıktı bende bir şeyler atıştırıyordum baktım yegenim yaklaşıyor laptopa dokunma sakın dedım 'saate bakıcam teyze' dedı bende ' duvarda saat var ona bak' dedım ondan bişey anlamıyorum demişti kerataya bak hele sanki sayıları biliyorda

+okul bitince ne olacan bakiyim sen -mutlu vay amk çocuğu daha 3. 4. sınıftan neler düşünüyo

tv izliyodum o sırada survivor açık. küçük kız kuzenim geldi ordakileri gördü ağzı açık bir şekilde televizyona bakıyo. sonra geldi dedi ki - üstünü çıkarmış - neden çıkarmış dedim - kapatalım mı ? ayıp dedi. sonra bende kapattım.

basketbol oynuyorduk, bir çocuk geldi yanıma abi topu atabilir miyim falan, neyse attı. sonra yaklaştım şöyle dedim: "sen şampiyonsun,şampiyon sensin! aslanım benim, aynen böyle!" dedim. sonra aynı kelimeleri bir kaç defa tekrarladım, bu sefer "sen kimsin?" diye sordum, "enesim abi" dedi. enfes ya hsksgskg

+ senin saçlarını periler mi elliyor, şok güzel.. - dün sen ellemiştin hatırlamıyor musun? ondandır + benim kanadım yok ki mina abla :( - bazı meleklerin kanadı olmazmış ben öyle duydum + o zaman senin de yok

bilgisayarda skyrim oynuyorum. bir yandan ejderha kesiyorum falan kuzenim geldi. oyunun ismine baktı ve şunu dedi; "bu ne ya 'sikirim' diye oyun mu olur" tabii ben oyunu falan bıraktım gülmekten yere yattım.

+evlilik hakkında ne düşünüyorsun irem? - evlilik ne demek bilmiyorum ki. + mesela annen ile baban evli, benim annem ile babam evli. deden ile anneannen evli. sen ve ben bekarız, şimdi ne düşünüyorsun ? -üzülüyorum +neden? -sen ile ben yalnızız. + ???(dolan gözler falan)

yeğen var bir tane çok bilmiş böyle bıcır bıcır. düğündeyiz işte belediye başkanı geldi düğüne nikah kıyacak bu da ortalıklarda dolanıyor. belediye başkanı gördü bunu aldı kucağına tuttu mikrofonu herkes ona bakıyor ama "naber adın ne senin" dedi. benim yeğen de "ya indir beni aşağıya ağzın kokuyor" demez mi :( adam hafiften gülmek zorunda kaldı "ehehe çocuk işte" diyip geri bıraktı çocuğu.

genelde küçük çocuklar babamın protezinden korkuyor. biz de doğal karşılıyoruz hatta babam elinden geldiğince onlara belli etmemek, göstermemek için uğraşıyor ama protez sağ kolunun yarısını kaplayınca bazen bu çok zor oluyor. neyse bir gün kuzenim bize gelmiş oturuyoruz, bir de yeğenim var ismini benim koyduğum, bu da o zamanlar yeni yeni konuşmaya başlamış, susmuyor. babam buna masal uyduruyor/anlatıyor, o da kucağına oturmuş dinliyor. sonra bir ara babam tuvalete gitmek için kalktı, çok terlediği için, koku yapmasın daha fazla diye de protezini masaya koydu öyle çıktı salondan. yeğenim önce kola baktı, sonra babama, sonra bir daha kola. o sırada babam çıkmıştı, yeğenim gitti protezi aldı masadan, ''kolunu unuttuuun, bunu da götür kalmasın'' diye peşinden koşmuştu adamın. yıllardır anlatır anlatır güleriz. işin garip yanı o günden sonra baya baya sevdi bizim kerata protezi, ne zaman bize gelseler alıp milleti korkutuyor, kendi koluna takmaya çalışıyor.

gsliyim ama yerim yani, dünya tatlısı : .

-bebeğimm yapma öyle +sensin bebeğim tamam mııı...

çiçek sularken komşunun çocuğu bizdeydi. (ilk defa çiçek suluyorum bu arada.) çocuk "o kadar çok su dökme " dedi. bende "neden?" dedim. "o kadar çok sularsan çiçek suda boğulur çünkü." :))

abla diye seslenen kardeşime efendim kuzum diyorum ve siz olmasanız ben ne yapardım sozuyle karşılaşıyorum 😊

+biblioblithe abla senin adın neydi? -...

2ye gide kuzenime - elif neden öğretmenini dinlemiyorsun ? dedm -ben anamı babamı takmıyorum öğretmenimi takçam! dedi sustum

-tuvalate gidecek misin? +hayır, ama bana de ki su içecek misin? -su içecek misin? +evet...

ablamla çocuğu arasında az önce gecen diyaloğu sizlerle paylaşmak istedim kardozolar. yeğenim kapının önünde arkadası ile oynuyordu komsunun üzümlerini görmüşler canları çekmiş , komşunun üzümleri de bizim balkona kadar uzanıyor. zile bastı geldi diyalogda burda başlıyor ; + anne ben üzüm toplucam balkondan - hayır toplama daha olmamış o üzümler + olsun toplucam anne - kızım onlar olmamış daha acı onlar + biz acıyı seviyoz anne

amcam ben ve amcamın oğlu(kuzen) araba ile avm ye gidiyoruz. kuzen 5 yaşında. neyse arabayla giderken serseri tipli herifler tofaşla hatalı bir şekilde amcamın önüne geçtiler aniden fren yaptı felan. amcam bunlara iyice bir sövdü. diyalog şu şekilde; amcam:vay piç kaza çıkartacak akşam akşam yavşak. kuzen: bunlar piç ya.(5 yaşındasın aq piç ne demek nerden öğrendin)😂

her pazar çocuklara kuran dersi veriyorum okul zamanı. bi gün bu çocukları sahile götürdüm top oynadık. kitap okuduk, sonra dönerken bir ikisi kayboldu. bakkala gitmişler izinsiz. sonuçta emanet çocuk ailesi bize emanet ediyor. çocukları buldum ikisininde kulaklara asıldım bir miktar. çocukların teki adıda musaf :d bana dedi ki erturur hocam siz bizi niye hep dövüyonuz? ben de kulaklarını bıraktım elimi omuzlarına attım. oğlum ben hocanızım hem döverim hem severim dedim. çocuk baktı bana dedi ki "ama hiç sevdiğinizi görmedik" duygulandım önce. sonra kafası vurdum hadi hızlı olun geç kalacaz dedim.

+tesbihi yere koyma gel şuraya bırakalım nasılsa işin bitti -benim babam da tesbihi yere koyuyor bi şey olmaz +olsun, yukarıda dursun yerde durmasın -benim babam müslüman tamam mı! (bi şey mi dedik babanın müslümanlığına :d tamam al yere koy al. :d)

gündüz geçen bi diyaloğu anlatcam arkadaslar , öncelikle hepinizin bayramını kutlarım büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim :) benim 5 yaşında dünyalar tatlısı kız yeğenim var. yeğenim beni ne zaman telefonla uğraşırken görse (snapchatte) dayı gel hadi yüzümüzü değiştirelim çok komik olmuyo mu hadi nolur gel değiştirelim diye başımın etini yer. bende artık bıktığımdan kızarım bazen. neyse bugün malum bayramdı ziyarete geldiler bize oturuyoruz. o sıra klasik bayram mesajı geldi bana yeğenimim hemen gözleri benim cebime doğru yöneldi çıkardım telefonu okuyom mesajı. yeğenim telefonu çıkardığımı görünce geldi yanıma. kafasında düşünüyo heralde (ben mesajı okurken bişe demedi) acaba ne desemde dayım kızmadan yüz değiştirmeyi açsa bana. neyse okudum mesajı telefonu yavaş yavaş cebime koyuyorum o sıra aklına gelebilcek en güzel fikir geldi bence. bana çekinerek dayı bayramda elini öpenlerin yüzünü mü değiştiyon sen dedi. o an bana dünyanın en masum çocuğu gibi gözüktü. yüz ifadesi o kadar tatlıydı ki kardolar yok böyle tatlılık , yok böyle bi sevgi ya yeğen candan öte bişeydir. dayanamadım yine değiştirdik yüzümüzü yine kahkalara boğuldu yine o an dünyanın en mutlu insanı yaptı beni. yeğenlerimizi sevelim onları mutlu edelim arkadaslar.

misafiriz, ev sahibinin de çocuğu var işte. salonda oturuyoruz. muhabbetten öyle baymışım, sigara içmeye çıkayım diyorum bir fırsattan istifade sürekli kalkacak haldeyim. lan tam kalkıyodum, çocuk iki dizimin arasına durdu, "aağğbiii telefonunda yarış oyunu var mı?". dedim yok. tam bunu kenara iteleyip kalkacam "aaaağğbiii savaş var mı?". yine yok. son kez tekrarladı bu olay, "ağğbiii şey var mı pekii? ıhmm..". dedim var. iteleyip kalktım gittim bu sefer. çıktım sigarayı yakarken de son dediğim aklıma geldikçe güldüm. çocuk daha sorusunu sormamıştı amk.

-benim adım ne +umut -efendim

abimle bir çocuğun girdiği diyalag baya güldürmüştü beni.konuşma şöyle geçiyo: çocuk:senin kulağında küpe var sen kızsın abi:e ama sakalım var çocuk:yaa!? edit:şimdi anlatınca komik olmadı ama o zaman komikti

+dayııııı !?!?!? -efendim emir ? +senin hiç karakaçanın oldu mu (keloğlan filmi izleyip gelmiş sıpa) -karakaçan ne olm ehuehuhe + karakaçan bir eşek hayvanıdır dayı bunuda mı ben öğretiyim sana.

benin kuzene yaramazlık yapmasın diye beynini kemiririm senin demiştim , ihtiyacın olduğu belli oluyor demişti bu cocuk daha birinci sınıfta

diyalog tam olarak değil ama 4 yaşındaki yiğenim her sabah uyandığında ablama iyiki doğdun anne diyormuş. günaydın gibi bişi sanıyor heralde ama düşününce mantıklı da gelmiyor değil her yeni güne doğuyor insan tıpkı güneş gibi

sinirlenen 5 yaşındaki yeğenden gelmiştir: ''seni allah'a dicem'' ..??!!hkjxkj

bugün küçük kardeşimle büyük kardeşim konuşuyor büyük olan küçüğe obamanın telefonundan arabasının kalınlığından felan bahsediyor diyalog aynen şöyle büyük kardeş - olsun küçük kardeş + olsun - bir yerde okumuştum obamının arabasının kalınlığı 200 metreymiş çelikten mi ne korumak için + arabayı mı obamayı mı ? şöyle döndüm hem ben gülüyorum hem kardeşlerim böyle saçma soru mu olur lskdıekıfleoflwpdlsoıd yazarken bir kere daha güldüm idkofjeodmwıdjdjej

bugün kuzenimle sokakta yürüyoruz. bi adam nargile içiyordu. tam yanından geçtik gittik kuzenim kolumu dürtüklemeye başladı. gözlerini belerterek "ablaa! amca o şeyi ağzından aldı burnundan duman çıktı. çok sıcaktı demek ki. içi yanmış olmasın amcanın bi bakim mi ben? hı?"

halamın kızıyla alışverişe çıktık ayakkabı falan aldım ona kasada sıra bekliyoruz. en baştaki kasa boş kaldığında 'abla baştaki kız boşalmış' diye bağırdı.

az önce eve dönerken cami avlusundan geçiyorum, kenarda de top oynayan çocuklar var. o arada bağrışmalar falan oldu bir tanesi: -noldu lan! seni de yendim nolduu! +ya bi sus sanki herkesi yenebilcen. -yenerim lan hepinizi yenerim herkesi yenerim olmm! +tamam lan gel yiyosa allah'ı yen. hadi allah'ı yensene!! -?!

7-8 yaşlarında sokakta top oynayan tanımadığım bir çocuğa "ben de katılayım mı sana minik kardeşim" dediğimde "babam ananı mı sikti nerden kardeş oluyoz?" demişti. bir tane patlatamadan kaçmıştı piç.

su an 5 yaşında olan bir kuzenim var. yaklaşık 4 yaşlarındayken mağazanın tekinin kabininde giysi deneme çabası sonucunda kendisini kabine kilitledi bu küçük kızımız. görevli çocuk geldi, bizim minigi çıkardı kabinden. doğal olarak korkmuş olmasını bekliyoruz, endişeli bir surat ifadesi bekliyoruz minik kızımızdan. kabinden çıkarıldıktan sonra bizim minik kızın tepkisi; 'ay keske gene kilitli kalsam, görevli çocuk çok yakışıklıydı'

komşunun oğlu bi gün yine bizim evde.öğrenmiş bi yerden atom parçalanmaz diye diyaloğa bak -abi +hı -atom parçalanamıyo mu -yok parçalanamaz en küçük şey o +(elma yiyorum) e sen şimdi elmayı keserken atomu da kesmiş olmuyo musun -??!?!?

4 yıl önceydi kıbrıs'a gidiyorduk. ben ekibimizin aptal güzeli dilara ve bir anne ile 2-3 yaşlarındaki bilmiş veledi yan yana oturuyorduk. yolculuk esnasında dilara çocuğu severken gayri ihtiyarı "nereye gidiyorsun sen ablacım" der ve çocuk gayet masumane bir şekilde "kıbrıs'aaa. bu uçak başka bi yere gitmez ki" demesiyle çocuğun annesi ve ben felç. dilara sorduğu sorunun ve aldığı cevabın şokunu indikten bir kaç saat sonra atlatabilmişti.

+yaser abi gofretimden ister misin ? -isterim tabi abicim ver. +tamam. allah payı mı olsun kardeş payı mı ? -(allah payı daha çoktur herhalde) allah payı tabii ki. (çikolatan çok az bir parça koparıp bana verdi) -ee oğlum bu ne çok az bu ? +ee yaser abi allah bu, kimine az verir kimine çok.

evde biri beş biri on yaşında iki tane çocuk var şu an. tırnaklarımı uzun görünce tuhaflarına gitti. beş yaşında olanla aramda geçen diyalog: -lilithimsi abla senin tırnakların ne kadar büyük. kesmiyor musun? +kesiyorum ama uzun sevdiğim için kesmedim bir süre canım. -kocaman olmuş ama bunlar. dünya kadar kocaman. *sonra biraz düşündü.* dünya değil ev kadar kocaman olmuş. +dünya mı büyük ev mi? -ev daha büyük. bebekler bile bilir bunu. on yaşında olan da onu onaylayıp bana ayıplayan gözlerle baktı.

televizyon açık ve barbie reklamının sesleri duyuldu mutfağa. 6 yaşındaki kardeşimle 5 dakika önce geçen diyalog: +abla barbi ile her şey mümkün değil de mi? -(anlamaz önce ama sonra barbie ile her şey mümkün reklamı aklına gelir istemsiz cümlenin devamının gelmesi için kafa sallar) +öyle bi şey yok yalan söylüyorlar(sonra sinirli bi şekilde içeri gider) -!?@&#

kuçuk kız kuzenim tam bir cadıdır. geçenlerde elime sürekli oynadığı oyuncak bebeği alıp; - ceren sence hangimiz güzeliz, ben mi bebek mi ? - ben - şsnfpkrprmeimfğemfğdçspwşsşs.

küçük kahramanımızın ismi yunus emre, 3 yaşında. tuvalete alışmama konusunda oldukça kararlı, yani hala bez kullanıyor. bir gün birlikte oturup oyun oynuyoruz. +yunus emre, seni bizim eve götüreyim olmaz mı ? birlikte oynarız böyle. -ııı bilmem, ama kakamı senin değişmen gerekir o zaman.

kardeşimle belgesel izliyoruz böyle amerika'daki eşeklerin belgeseli gibi bi şeydi tam hatırlamıyorum şuan işte onu görünce "oha abla amerika'da da eşek varmışş" diye çok şaşırmıştı dingil yaş:6 bu arada. bende eşek her yerde var ablacım diye bu işin sonunu da eski sevgilime bağlayarak cevap vermiştim:(

geçen gün arkadaşımın kardeşi oyun oynuyordu yanına gittim.5-6 yaşlarında bişey. -alp napıyosun +seninle evleneceğim günü bekliyorum. - ama ben senden büyüğüm ablacım olur mu öyle şey. +ileride bana ablacım demeyeceksin "hayatım" diyeceksin. hem bende büyürüm büyüyünce evleniriz olmaz mı? - e sen büyüyeceksin ben yaşlanıcam ama + olsun seni alıcam ben. diyerek bilmiş bilmiş gülüyordu.her aklıma geldiğinde gülüyorum.

4 yaşında dünyalar tatlısı ve akıllısı ırmak hanım. kendisi beraber çalıştığım ümit abinin kızı. beni çok sever mağazaya ne zaman gelse hadi oyun oynayalım, çizgi film izleyelim, resim yapalım falan der. birgün ırmak hanım ile snapchat de resim çekiliyoruz bu da çekildiğimiz resme kalp falan çiziyor benim cnm sigara içmek istedi bir gün bu da biliyor içtiğimi ama daha önce duymadığımız birşey söyledi olay şu şekil gerçekleşti. - abicim ben bir sigara içeyim geleyim olurmu? + ozan(abide demiyor) sana birşey söyleyeyim mi? - tabi ki abicim söyleyebilirsin. + ozan biliyormusun sigara pişmanlıktır. - eyqttdnek??

bi gün kuzenim bizde (arda) 3 4 yaşlarında o zamanlar bizden düğüne gidicez neyse arda dondurma istedi hava da sıcak gittim bi max aldım geldim yiyo falan sonra dondurması yere düştü bunun bu başladı ağlamaya dondurmam düştü diye ben yine alırım sana diyorum ama yok hala ağlıyor o sırada da herkes hazır artık çıkıp düğüne gidicez bu kalkmıyo oğlum gel yolda alırız diyoruz yok en son sustu dedik heh gidiyoz bu durdu dondurmamı karıncalar yiycek onları izliycem dedi jdldmxşdxkldd yarım saat bekledik o gün dmsşxmlx bi de güya hızlı olsunlar diye etraftan karınca topluyo kddmmxmcnjdl

bu niloya'nın mete ile olan yalnız bırak beni diyaloğunun twitter'a düştüğü gündü, seyrederken sesini duyup geldi; izlemek istedi izlettim. bir 5 dakika sonra oyuncaklarını dağıttığı için annesi kendisine bağırınca üzüldü, üzülünce de kaçmak istedi. bana gelip "sizi yalnız bırakmam lazım ya köşedeki markete kadar koşsam yalnız kalmış olur musunuz" deyince ne diyeceğimi bilemedim