sözlük yazarlarının küçükken yaptığı salaklıklar

çoğu çocuk gibi çok çizgifilm izliyordum küçükken.en sevdiğim de tom ve jerry'ydi.tom ve jerry'de tom, jerry'i kovalarken duvara çarpınca dümdüz oldu vücudu.kendisini bi salladı eski haline döndü.çok da hoşuma gitti.hemen balkona çıktım.bir tek balkonda rahat koşabiliyordum.koştum koştum duvara güm diye bi tosladım.sinek gibi yere yapıştım.2-3 kere daha denedim bu hareketi.baktım olmuyor, oturdum ağladım.çocukluğumdaki en büyük hayal kırıklığım ve salaklığımdır.

televizyon bozmaktan başlayalım..

su deposunun içine atlamıştım, çıkamamıştım allahtan boştu

nasıl becerdim bilmiyorum ama duğme yutmuştum asıl salaklık burda da değil kolonya içersem geçer zannettim bi de ustune kolonya içtim allahtan kolonya dibinde kalmıştı yoksa bu salaklıkla ölürmüşüm

kuzenimle oyun oynuyorduk onun bardağına şeffaf boncuklar attım sonra unuttup o bardaktaki suyu ben içtim boncukları yuttuktan sonra 1 saat kadar lavaboda ağlamıştım.

ben küçükken direk salaktım,bundan mütevvelit yaptığım her hareket salakçaydı

karşı komşumuz mehmet vardı. allah uzun ömürler versin kendisi tekerlikli sandalye'ye mahkumdu. neyse ben de bunu mahallede gezdiriyorum 10 yaşındayım o aralar galiba. tam yokuş aşağı gelince ellerim o tekerlekli sandalyeden kaymasın mı. kaydı be sözlük. mehmet f1 pilotu edasiyla giderken ben kocasi gurbete gitmiş kadin gibi baka kaldım be sözlük. sonrasinda da suçluluk psikolojisinin verdiği rehavetle mehmeti olay yerinde birakip kömürlüğe saklanmıştım. annemgil beni bulup agzıma kömür sokmuşlardı.

ilkokulun ilk gunu sinifa ayakkabilarimi cikararak girmistim :/

babamın işyerine giderken ön koltuğa oturucam diye tutturdum,inat edince babam bişe demedi iyi geç otur dedi,geçtim kapıyı kapattım sanıyorum ama tam kapatamamışım kapı kapalı gözüküyor ama ittirsen açılcak şekilde duruyor muhtemelen araba 50 civarı bir hızda ve boş yolda gidiyoruz ben kapıya yaslanıp karşı yola düşüyorum hani bu motorcular olur ya motordan düştükden sonra sürüklenir yerde aynı o şekilde bende sürükleniyorum babam kafasını bi çeviriyo ben yokum amk karşı yolda yerde yatıyorum şanslıyım ki karşıdan arabada geçmiyor,sonucunda hastaneye gidip küçük sıyrıklarla kurtulmuştum. (bkz: bugün de ölmedim anne)

annemler grev yapıyorlardı, eve iki üç gün gelmeyeceklerdi. ben beş yaşlarındayım, ev sahibimiz beni kontrole gelmişti, aç mıyım iyi miyim diye. bende o yaşta asabiyim. burası benim evim gelme içeri diye kovmuştum kadını. sonra üç gün onlarda kalmıştım.

daha 7-8 yaşındayım o zamanlar kardeşimi de fena kıskanıyorum benden 3 yas küçük onu daha cok seviyolar triplerine girmişim neyse bunla yine kavga etmişiz dedim keske ölsen camdan atlasan falan bu da sinirlendi cıktı cama aq bekliyo dedim hadi atla falan atlamıyo tuttum bunu itmeye basladım lan birden annem odaya daldı napıyosun evrim diye ben de o korkuyla iyice kardesime sarıldım hayır atlama dur falan diyorum sanki onu atmaya degil de kurtarmaya calısıyomusum ayagına yattım da yemedi annem tabi sonra sırtıma inen koca bir terlik

ablam ellerini boynuz gibi kafasına koyup "keçiboynuzu geliyoo" diye üstüme koşardı. aşırı korkardım köpekten kaçar gibi kaçardım ablamdan. belki hayatta dünyaya dair duyduğum en büyük korkudur hala. sonra bir gün babam eve keçiboynuzu da denilen harnup meyvesiyle geldi, annem zorla yedirdi ve dedi ki keçiboynuzu bu. o günden sonra korkulur mu? bir gün ablam yine yaptı, kaçmadım, ablamı tuttum ve parmağını ısırdım. ablam ağlayınca annem ne oldu diye sordu, keçiboynuzu yedim dedim. edit: başlarda harnup meyvesinin keçilerin boynuzundan üretilen mamül ürün de sanmıştım.

misafirlige gittigimiz sebahat teyzenin cekmescesinden küçük paketlere gizlenmis saydam balonları sisirdim.

kuşların öldüklerinde manyas kuş cenneti'ne gittiklerini sanırdım.

oyuncak pandam vardı ve ben ona maydanoz yedirirdim. arada bende yerdim ama olsun konumuz bu değil :d

merdivenlerden inerken 2 tane atlarsam annem bana bunu alcak 4 tane atlarsam şunu alcak diye kendimi gaza getirip merdivenlerden atılıyordum yuvarlanmıştım alnımda hala izini taşırım ulan ne salakmışız he

spiderman a özenip kendimi örümceklere ısırtmaya çalışmam (bkz: o ney la dabbe mi)

pencere mermerinde kolonya yakıp mal gibi sevinmek desem ? babamlar 2-3 gün sonra farketmişti a.sdas:das: pimapen yanıyomuş la

on yaşındaydım galiba, pikniğe gitmiştik. mangal ateşini sopayla kurcalıyorum, sopanın ucunu yakıyorum falan. neyse işte, annemler "yapma, bak gece altına yaparsın" diye uyarsalarda dinlemedim. bir ara annemler arabadan su istedi. sopayı da elimden bırakmadan gittim arabaya. eve dönerken bir baktık arabanın koltuğunda kocaman bir delik. koltuk da böyle tüylü, beyaz bir şey ama deliğin çevresi simsiyah. koltuğun içindeki elyaflar gözüküyor falan. elyafları çıkarıp deliğin üstünü kapatmaya çalıştım ama olmadı tabii. ateşle oynadığım için altıma yapmadım ama arabayı yaktım.

ilkokul 5. sınıfa gidiyorum. 19 mayısta gösteri için çıkıcam. okul cok yakin zaten evimin yani olduğu için ogretmenlerinde çoğu burada oturuyor. neyse annemde beni izlemeye geldi tabii okula. en önde bi sandelye bulmus oturmuş. bi tane öğretmen de 'burasi ogretmenlerin yeri, kalkın' diye annemi azarlamis. kadın da karşı apartmanda oturuyo. ertesi gün topladım mahalleyi sen misin benim annemi azarlayan. çamurlar, yere düşen dutlara kadar toplayıp kadının arabasina sürdük. vasat duruma gelmişti araba. harbi vicdansizlik yapmışım ya bu da böyle bi anımdır

iki kız beni köşeye sıkıştırmış bizimle evlen diyorlardı, bende onları itip kaçmıştım. salak kafam işte tamam desene kumayı da kabul etmişler ne güzel. ah çocukluk ah.

kediye elma portakal atarmışım. tabi salaklığım bununla bitmemiş babamın cebinde ne kadar para varsa onları da kendine bişeyler alsın diye kediye atmışım

tabancanın boncuk mermisini burnuma sokmuştum amk belki de hala burnumda edit:herkes de burnuna bi şeyler sokmuş amk.

yoldan geçen arabalara su balonu atardık sonra çamur atmaya başladık sonra işi büyüttük taş atmaya başladık biz nerden bilelim arabanın camının kırılacağını shshshshs

nazım hikmet okumuştum

annemin topuklu ayakkabılarını giyer, makyaj malzemeleri ile maymuna benzer, cicili bicili elbiselerimi giyip sokakta bir aşağı bir yukarı yürür boy gösterirdim. mallığa bak ya 33 numara ayaklarla 38 numara topuklu giyip düşmemek, yetenek bile olabilir.

su şişesinin kapağını boğaza kaçırma mı dersin,zeytin çekirdeğini burun deliğine kaçması mı dersin poşeti kafaya geçirip boğulma tehlikesi atlatmak mı dersi he bi de evi yaktım baya salaklık vardı bende

ken ile barbie'yi opusturdukten sonra " hasiktir ya barbie hamile kalırsa " diye dusunmek.

babam, işe giderken bazen bizi de anneannemlere bırakırdı arabayla. sabah erken saatler olduğu için de ay gözükürdü. ay da büyük olduğu için malumunuz nereye gitsek ay'ı görürdüm. sürekli ağlardım "baba bu bizi takip ediyor. babaaa bu bizi niye takip ediyor? anneeeee bu bize bir şey yapmaz dimi?" diye. bizimkiler de hep geçiştirirdi güzelce. çok kibar ebeveynlerim varmış gerçekten. benim oğlum bana böyle ağlasa "ay seni niye takip etsin aq salağı?" diyip gülerdim.

dam'ı geri geri süpürmek. sonrasında damdan düştüm zaten :d

örümcekleri toplar duvara dizip kuruturdum

geçen arabalara kışın kar topu atmak

çocukken biraz safmışım sanırım şimdide çok bişey değişmedi ama herneyse sofrada duruyoduk bende o zamanlar 6-7 yaşlarındayım şu soğanları yıkasana dedi bende gittim mutfağa aldım domestosu süngeri başladım bi güzel yıkamaya soğanları allah tan uzun sürdü babam gelip baktığında elimde çamaşır suyunu görüp soğanları attı

küçükken eczanede iş yokken kapıya çıkıp ; gel gel taze ilaca gel diye mal mal bağırırdım.

ilkokul 1deyim hoca tahtaya yazdı dersle alakalı şeyler tahtada yer kalmadı silerken ben de "hocam defterdekileri sileyim mi" diye sormuştum.yoğamına dedirtti amk.

birine kızınca tuvallette ağlardım

evdeki abur cuburları yer, ambalajlarını ablamın yatagının altına atardım ki annem ablama kızsın bir de baya kücükken yani 3-4 yaşımdayken marketteki etiketlerin yerlerini değiştirirmişim. bir kere çalısana demişim ki "kızsana bana"

genzime kaçan salatalığı filan burnumdan çıkarıyodum genelde

sanırım o zamanlar 9 ya da 10 yaşlarındayim.8 de olma ihtimalim var neyse bunun çok bi önemi yok. kendimden b olarak arkadaşlarımdan biri ö digerinden de a olarak bahsedicem. a denen arkadaşımın durumları pek iyi değildi. bu çocuk her yanımıza geldiğin de elinde bonibon kurukafa altın kaplı çikolata capry sun leblebi tozları gibi dönemin popüler bakkal urunleriyle geliyordu. tabi ilk zamanlar nasıl aldığını bizimle paylaşmıyordu. oğlum nerden aldın ? bunları kim verdi ? bu kadar parayı nerden buluyorsun? gibi sorularimiza kaçamak cevaplar veriyordu. bu olay bir süre böyle devam etti. bu arkadaslarimin 2 side bende yaşça büyükler yani grubun en küçüğü bendim. yine bir gün bunları o bakkal ürünlerini yerken gördüm. serefsizler benden habersiz gomuyolarmis. (ehehe.d ) oğlum bana da verin lan dedim. verdiler sagolsunlar bi güzel yedik içtik.d sonra dediler ki sen de gel bizimle ne yemek istiyorsan gel kendin al. dedim ki böyle bişey olabilir mi ? (bkz: ay olabilir mi öyle şey lütfen olsun çünkü ) neyse yola çıktık gidiyoruz. b-ağalar nereye gidiyoruz ö- gel oğlum sorma ya b neyi sormim oğlum nereye gidiyoruz biriniz söyleyin. ö -bi markete gidicez b neden bizim kürt bakkala gitmiyoruz? a ya oğlum geliyorsan gel ? tamam amk tamam geliyorum dedim. mecbur kabul etmistim.çünkü ucunda sevdiğim yiyecekler vardı. not: gece yazmaya devam edicem arkadaşlar yoruldum.d öhöm. bakınız burası çok önemli a dedi ki : benim babam akşamları buraya para bırakıyor ben de istediğimi alıyorum siz de alın (bkz: böyle bir salaklığa inanılır mi) ben inanmıştım. hiç sorgulamadan kabul ettim. hatta ne güzel dedim ulan ne babalar var ya demisligim de vardır. evet artık markete giriş yapmistik. kocaman marketti bize hiç kimse karışmıyordu. sonra biz begendiklermizi aldık. arkadaşım demez mi aldıklarını gösterme kimseye sakla hatta bazılarını cebine koy. yine sorgulamadim. .. tamam dedim. neyse yuzlerimiz gülüyor tam cikicaz benim kulağımdan biri tutmaz mi. yemin ediyorum babam zannettim nedense ama değilmiş.d bu,marketin sefiymis.son zamanlarda bişeylerin çalındığını farketmisler yani çoktan ifsa olmuşlar da bizim haberimiz yok. ulan bana mı denk gelir be bizde ki şans da bu kadar olur neyse konuya döneyim. şef, uzun boylu esmer ama saçları olmayan korkunc bi tipti. bizi ,tavuk ürünlerinin sogutuldugu bi odaya aldı. allahım nasıl kokar orası. sefdefarketmis olmalı ki dışarıya bakan bi kapıyı odanin hava alması için araladı. bizi sorguya çekerken ö denen arkadaşımın abisi gazete almak için marketin önünden geçiyormuş bizi gördü noluyo felen derken kardeşini aldı götürdü. ulan şu kadar şanslı olsam yeterdi be. neyse şef birkaç tokat ve kulak çekme ayarindan sonra bidaa yapmamak için bizden söz alarak bizi gönderdi. kalan arkadaşım demez mi oğlum eve haber gitmiştir eve gitmeyelim benimle gel ? nereye gelim amk? sabahtan beri seni dinliyorum başıma gelmeyen kalmadı . tabi öyle soylemedim keşke öyle söyleseydim.d yine kabul ettim. beni cimenlik diye tabir ettiğimiz yere goturdu. akşama kadar orada kaldık. karanlık çöktü.artık sıkılmıştım ve eve gitmeye karar verdim. yeter ben eve gidiyorum dedim. gitme oğlum ne dicem annene babana dedi . ama bu sefer dinlememistim. orada ondan ayrıldım eve gittim. sonra ne mi oldu ? 3 farklı sebepten dolayı dayak yedim. 1.cisi hırsızlık yaptığım için 2.cisi akşam eve geç geldiğim için. 3.uncusu de öyle kötü cocuklarla arkadaşlık yaptığım için ..

öğretmenime oğlum demiştim

babama özenip tıraş olmaya kalkıp jiletle kaşlarımı yok etmiştim

tatil gününde sabahın köründe uyanıp bugs bunny izlemek :d bunu yapmayan var mı :d :d

1) karincaları kavga ettirmek 2)örümcekler yuvalarından çıkartmak 3) kertenkeleye yüzme öğretmeye çalışmak 4) redkid de olduğu gibi gölgemi geçmeye çalışmak ulan nasıl bi çocukluk geçirdim ben ya. bide düşünüyorum ulan nasıl bir ruh hastasıyım. psikolojik deliyim ya

koltuktan ip sarkmıştı bende çakmakla yaktım onu söndü sandım bir süre sonra evi zor kurtarrdık meğer içine içine yanmış pamuk koltuğun altı hades evi gibiydi aqqq

10 yaşındaydim köyde yaşıyorduk kuru büyük bir çalılık gördüm evdende kibrit aldım gittim o çalılığı yaktım söndüremedim kaçtım köyü zor kurtardılar aq .d

bisikletle yağmur yağarken annemden kaçmıştım amk yol bitince bisikletten inip yayan kaçmaya devam ettim sebebi eve gitmek istemiyor olmamm

ranzanın üstüne çıkınca tüm çöpleri oraya biriktirir temizlikten önce de toplamazdım. az süpürge sopası ziyafeti çekmedim o abur cubur kabukları yüzünden.

daha altıncı sınıfa gidiyordum. benden küçük iki kuzenimin aklına sigara içme fikrini soktum. neyse iki paket aldık. hepimiz iki tane ya içtik ya içmedik bir buçuk paket var daha. ulan dedim ben bunları atamam içim el vermiyor. tuttum bir paketi tek başıma içtim. bir de üstüne üşütmüşüm öksürüyorum. ama nasıl kötüyüm. annem kalk doktora gidelim diyor sigara içtiğim için verem olduğumu falan sanmıştım. gitmemiştim. çok malmışım ya. o zaman kotayı doldurmuşum diye şimdi içmiyorum sanırım :d